Etiket: ekoturizm

  • Dereiçi Kanyonu ekoturizme kazandırılacak

    Dereiçi Kanyonu ekoturizme kazandırılacak

    Kars’ta Dereiçi Kanyonu yapılacak düzenlemelerle ekoturizme kazandırılacak. Bedesten bölgesinden başlayan, Kars Baraj Gölü’nde son bulan bölge, yapılacak düzenlemelerle cazibe merkezi haline getirilecek.
    Dereiçi Kanyonu’nda hayata geçirilecek olan proje çerçevesinde Kars Valisi Ziya Polat, AK Parti Milletvekili Adem Çalkın, Doğa Koruma ve Milli Parklar Erzurum 13. Bölge ve Kars Şube Müdürlüğü yetkililerinin katılımıyla Valilik Toplantı Salonu’nda değerlendirme toplantısı yapıldı.

    Toplantıda başta Kars Biyolojik Atıksu Arıtma Tesislerinin son durumu ve bölgede yapılacak olan düzenlemeler masaya yatırıldı. AK Parti Milletvekili Adem Çalkın’ın üzerinde durduğu ve Karslıların hayata geçirildiğinde nefes alacağı proje kentte vatandaşları da heyecanlandırdı.
    Kars Bedesten Bölgesi’nden başlayan kale arkasında, tarihi mekanlar arasından geçen Kars Çayı’nın yılan gibi ağaçlar arasından geçerek baraj gölüne dökülen bölgede, mesire alanları, yürüyüş yolları, kamelyalar, parklar yapılacağı, ışıklandırılarak vatandaşlar, gece kullanıma açılacak olan Dereiçi Kanyonu Kars turizmine de önemli katkı sağlayacak.

    Dereiçi Kanyonu değerlendirme toplantısı ardından valilikten yapılan paylaşımda, “Gazi Kars’ımız ile özdeşleşen, insanı doğal güzelliği ile cezbeden Kars Vadisi’ni (Dereiçi Mevkii) ekoturizme kazandırılma çalışmaları başladı” ifadelerine yer verildi.

  • Antalya’da ekoturizm ele alındı

    Antalya’da ekoturizm ele alındı

    Antalya’nın İbradı ilçesinde kardelenlerin değerini vurgulama, ormanlardaki ve doğadaki biyolojik çeşitliliğin öneminin ortaya konulması konulu panel düzenlendi. Panel sonrası Karamıklı Yaylası’nda bulunan bitkilerin doğal yaşam alanlarında keşif yapıldı.
    İbradı’nın lokasyon olarak ekoturizme çok uygun bir bölge olduğunu söyleyen Isparta Uygulamalı Bilimleri Üniversitesi Öğretim Görevlisi Leyla Akbaş, “Düğmeli evleri, Altınbeşik Mağarası, trenging rotaları, yayla turizmi konusunda İbradı ciddi anlamda değerlere sahip ve bu sahip olduğu değerler de geliştirilebilir değerler. Bölge halkına da büyük katkılar sağlayabilecek değerler. Bizler de bu bağlamda İbradı halkına ekoturizm rotalarının pazarlanması noktasında eğitimler verdik. Bu eğitimler sayesinde umuyoruz ki İbradı çok daha iyi yerlere gelecek ve çok daha iyi işler yapacak” dedi.
    Uzun süredir bölgede araştırmalar gerçekleştiren Akdeniz Üniversitesi Manavgat Turizm Fakültesi Turizm Rehberliği Bölümü Öğretim üyesi Doç. Dr. İlker Çinbilgel, İbradı ve çevre bölgesinin bitki örtüsü ve bitki çeşitliliği ile ekoturizm kuralları açısından değerlendirerek yerel kalkınma ve insanlara faydası, ülkeye faydası ile ilgili bir etkinlik gerçekleştirmiş olduklarını dile getirdi.

    “Her doğa temelli turizm faaliyeti ekoturizm değildir”
    Çinbilgel, “Bu etkinlikte ülkemizin bitki örtüsü, bitki çeşitliliğinden başlayarak Antalya’nın bitkiler bakımından ne kadar önemli olduğunu halk ile paylaştık. Bu bakımdan çok memnunum. Halkla bilimsel bilginin paylaşılmasının insanları mutlu ettiğini gördüm. Aynı zamanda burada küçük çaplı uygulama gezisi de düzenlemiş olduk. Ekoturizminin kurallarının anlaşılması gerektiğini vurguladık. Her doğa temelli turizm faaliyetinin ekoturizm faaliyeti olmadığı ve faaliyetlerin kitlesel turizme dönüşmemesi için belirli kurallar çerçevesinde yapılması gerektiğini anlattık. Antalya’ya, özellikle Türkiye’de neredeyse bütün sınırları ile korunması gereken bir il olarak bakılabilir. Ama tabii ki doğanın korunması güç bir durum, imkanları oldukça zorlamaktadır. Bunun için de yerel yönetimler, kamu kuruluşları ve üniversiteler beraber çalışarak hem korunan alanlara katkı sağlamak hem de diğer doğal ve belirli alanların korunmasının sağlanmasına yönelik birtakım iş birlikleri ve etkinlikler düzenliyoruz. Ayrıca burada halkın da katılımıyla birlikte ülkemiz için faydalı bir etkinlik düzenlemeye çalıştık. Bu nedenle oldukça memnun ve mutluyum” diye konuştu.

    “Ülkemizde yaklaşık 12 bin bitki çeşidi bulunmaktadır”
    Türkiye’de yaklaşık 12 bin bitki çeşidi bulunduğunu söyleyen Çinbilgel, “Ülkemizde yaklaşık 12 bin bitki çeşidi bulunurken, Antalya sınırları içerisinde de yaklaşık 2 bin 500 dolaylarında bitki olduğunu söyleyebiliriz. Ülkemiz bitkilerinin yaklaşık üçte biri endemiktir. Bu ülkemiz bitkilerinin sayısı neredeyse Avrupa kıtasının bitki çeşitliliğine denktir. Benzer coğrafyalarda etrafımıza bakacak olursak Türkiye’nin bitki çeşitliliği, bitki zenginliği oldukça fazladır. Bu bize aslında bir avantaj sağlıyor. Bitkilerin olduğu yerde yaşam kaynaklarının da oldukça fazla olduğunu söyleyebiliriz. Antalya’yı Türkiye’deki bitki çeşitliliğinin en yoğun olduğu bölge olarak ifade edebiliriz. Burada endemizm oranı da, yani dar yayılışlı ve kapalı yayılışlı olan bir alana özgü veya ülkemize özgü olan bitkilerin de oldukça fazla olduğunu görüyoruz. O yüzden Antalya koruma öncelikli bir ildir. Bu bakımdan bakacak olursak doğanın korunması ve sürdürülebilir şekilde nesillere aktarılması da bu bakımdan önem kazanıyor. Biz bu farkındalığı ve eğitimleri artırarak hem doğanın kazanması, hem yerel kalkınma, hem de koruma özelliklerini geliştirerek insanlara ve ülkemize faydalı olmak amacındayız. Yine bu bölgede Gembos havzası özellikle soğanlı bitkiler, sert soğan, rizomlu ve yumrulu bitkiler bakımından oldukça zengin bir bölgedir. Bu bakımdan korunması gerekir” şeklinde konuştu.

    “İbradı bölgesinde yaklaşık bin 200 bitki”
    Bitki çeşitliliği bakımından İbradı bölgesinin oldukça zengin olduğunu söyleyen Çinbilgel, “İbradı baktığımızda yaklaşık bin 200 civarında bitkisi olan bir yerdir. İngiltere’nin neredeyse 2 bin bitkisi olduğunu düşünürsek İbradı bölgesinde bitki çeşitliliğinin oldukça fazla olduğunu ifade edebiliriz. O yüzden burası çok önem kazanıyor. Bu alanlarda doğaya zarar verilmeyecek şekilde faaliyetlerin yürütülmesi gerektiği göz önünde bulundurulması gerekiyor. Bunun için de çeşitli kuruluşlar ile birlikte çalışmalarımız sürüyor. Dünya Doğal Hayatı Koruma Derneği (WWF) 1999 yılında Avrupa’nın biyoçeşitlilik bakımından en değerli ve acil olarak korunması gereken 100 orman alanını belirlemiş ve ‘Avrupa Ormanları’nın sıcak noktaları’ olarak tanımlanan ve dokuzu Türkiye’de bulunan bu alanlardan birisinin de İbradı-Akseki çevresindeki doğal alanlarımız olduğunu belirledi” ifadelerini kullandı.
    Çinbilgel, ayrıca hem ulusal hem de uluslararası bir çok mevzuat ve sözleşmeyle buradaki doğal alanların koruma statüsünde ve önceliğinde bulunduğuna dikkat çekti.
    Panele, Akdeniz Üniversitesi Manavgat Turizm Fakültesi Turizm Rehberliği Bölümü Öğretim üyesi Doçent Doktor İlker Çinbilgel, Isparta Uygulamalı Bilimleri Üniversitesi Öğretim Görevlisi Leyla Akbaş, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği, Alternatif Turizm İhtisas Başkanı Mikail Köroğlu, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar katıldı.

  • Bursa Suuçtu Ekoturizm rotası açıldı

    Bursa Suuçtu Ekoturizm rotası açıldı

    Orman Genel Müdürlüğü (OGM), doğayı ve çevreyi koruyan, daha bilinçli seyahat etmeyi amaçlayan ekoturizm rotalarıyla tabiatla iç içe olmayı sevenlere yeni rotalar oluşturmaya devam ediyor.

    Bu doğrultuda Bursa Mustafakemalpaşa’da yapımına geçtiğimiz yıl başlanan 3,2 kilometrelik bir hat üzerindeki Suuçtu Ekoturizm Rotası, hizmete açıldı.

    Doğal dokuya zarar vermeden oluşturulan yeni ekoturizm rotası, ziyaretçilerine doğa içinde konaklama, yürüyüş, bisiklet parkurları ile doğal habitatı keşfetme imkânı verecek.

    Suuçtu Şelalesi ve Tabiat Parkı’nın gözden kaçan yüzünün eko turizm ile bütünleştiği ‘Suuçtu Ekoturizm Alanı-Doğa Yürüyüşü Yolu ve Bisiklet Alanı’, Ekosistem Hizmetleri Dairesi Başkanı Özgür Balcı, Dış İlişkiler Eğitim ve Araştırma Dairesi Başkanı Mehmet Koç, Basın Müşaviri Mümin Döngez, Bölge Müdürü Mustafa Ülküdür, Bölge Müdür Yardımcısı Ali Yapmış, Bursa Ekosistem Hizmetleri Şube Müdürü Adem Parlak, İşletme Müdür V. Abdullah Bahçeci, OGM teknik personeli, yöre halkı ve sosyal medya içerik üreticilerinin katılımıyla açıldı.

    Proje alanındaki yeniliklerle ilgili bilgiler alan katılımcılar, yürüyüş ve bisiklet rotasını gezerek akşamda bölgede kamp yaptı.
    Doğal doku korundu, bölge zenginleşti

    Etrafını saran kayın ağaçları, yeşil bitki örtüsü ve 38 metreden dökülen suyu ile dört mevsim seyrine doyum olmayan bir görüntü oluşturan Suuçtu Şelalesi ve Tabiat Parkı’nın devamında yer alan gözden kaçan yüzü, ‘çevre ve kültür değerlerinin sürdürülebilirliğini garanti altına alan turizm’ olarak tanımlanan eko turizm alanına dahil edilerek, yeni yapı ve donatılara kavuştu.

    Mustafakemalpaşa’nın Çataltepe mevkiinde, merkeze 17 km uzaklıkta, Muradiyesarnıç Mahallesi yakınlarında bulunan Suuçtu Ekoturizm Alanı, proje doğrultusunda doğal çevrenin sürdürülebilirliği ilkesinden hareketle 4 bin metrelik bisiklet yolu, 3.230 metrelik yürüyüş yolu, doğaya uyumlu 6 adet seyir terası, köprü ve çeşmelerle zenginleşti.

    Görsel olarak önemli bir kaynak değere sahip olan Karadere Deresi üzerindeki Arıkaya Şelalesi ve göleti bölgenin öne çıkan turizm değerleri olarak ziyaretçilerini ağırlamaya başladı.

    Aktif ve güvenli ekoturizm

    Proje doğrultusunda ayrıca yangın yönetmeliklerine uygun önlemler alınarak, bölgenin flora ve yaban hayatının tanıtılması içinde bilgilendirme tabelaları yerleştirildi. Ekoturizm parkurunda, ziyaretçilerin treaking ve dağ bisikleti aktiviteleriyle aktif ve güvenli bir şekilde vakit geçirmeleri sağlanacak.

    Turizmin doğal, kültürel ve çevresel bağlamda olumlu etkilerini sürdürülebilir biçimde en yüksek düzeye çıkarmayı amaçlayan Suuçtu Ekoturizm Alanı; meşe, kayın, kızılçam, karaçam, fıstıkçamı, tıbbi ve aromatik bitkiler gibi türleri barındıran zengin biyoçeşitliliğe sahip.

    Yöre insanına istihdam sağlayarak aile bütçelerine de katkıda bulunması planlan proje ile belli sayıdaki kişiye eko turizm eğitimi verilerek, bölge insanı zengin doğal kaynakların fakir bekçiliğinden kurtarılacak.

    53 ekoturizm rotasına ulaşıldı

    Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, ilk olarak 2017 yılında başladıkları ve bugün 53 rotaya ulaşan ekoturizm destinasyonlarına bir yenisini eklediklerini belirterek, orman ekosistemlerinin sürdürülebilir kalkınmada önemli bir rol oynadığına dikkat çekti.

    Karacabey sözlerini şöyle sürdürdü; “Özellikle son yıllarda kentli nüfusun artışına bağlı olarak, şehirli insanın doğaya olan yabancılaşması beraberinde tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de insanlarımızın ormanların sosyokültürel değerlerinden olan sağlık, estetik ve aktivite özelliklerine olan yönelimini artırmıştır.”

    Ekoturizm rotaları yıllık 100 milyon katkıda bulunuyor

    Ekoturizm rotalarıyla Türkiye turizm destinasyonlarına yıllık 100 milyon TL katkıda bulunulduğunu sözlerine ekleyen OGM Müdürü Karacabey; “Ekoturizm Eylem Planı bitimi olan 2025 yılı sonu itibariyle, yeni yapılacak ‘Ekoturizm Yönetim Planı ve Uygulamaları’ ile ekoturizm alanlarımız ülke turizm destinasyonlarına yıllık 500 milyon TL katkıda bulunacağını öngörüyoruz” diye konuştu.

  • Bursa’nın yeni ekoturizm merkezi oluyor

    Bursa’nın yeni ekoturizm merkezi oluyor

    Kısıtlamalardan arta kalan zamanlarda ‘doğaya kaçışın’ ilk noktası olan Suuçtu Şelalesi pandemi sonrasına hazırlanıyor. Proje ile Suuçtu’nun gözden kaçan yüzü turizme dahil edilirken, yöre insanı da zengin doğal kaynakların fakir bekçiliğinden kurtarılacak.

    Orman Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen proje kapsamında, Bursa’nın sayılı tabiat turizmi destinasyon alanlarının başında gelen ve her yıl binlerce yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapan Mustafakemapaşa Suuçtu Şelalesi ve Tabiat Parkı, eko turizm merkezi oluyor.

    Ziyaretçilerin gün boyu faal olarak güvenle vakit geçirmeleri hedefiyle planlan proje ile Suuçtu’daki dere boyu güzergâhı, 4 bin metrelik bisiket yolu ve 3 bin 230 metrelik yürüyüş yolu parkuru ile donatılacak.

    Ekosistem yaklaşımı ile doğal kaynaklara zarar vermeden en yüksek fayda sağlamak suretiyle bölgenin ekonomik ve sosyal yönden kalkınmasını sağlamak için düğmeye basan Orman Genel Müdürlüğü, Bursa Orman Bölge Müdürlüğü’nün sınırları içinde bulunan Mustafakemalpaşa’daki Suuçtu Şelalesi’ndeki ekolojik ve biyolojik zenginliği rekreatif, dinlenme ve macera alanlarıyla buluşturuyor.

    Mustafakemalpaşa’da Orman İşletme Müdürlüğü öncülüğünde hazırlanan ve bölgenin eko turizm potansiyelini arttırmak amacıyla projelendirilen yatırım ile Suuçtu’da dere boyunu takip edecek şekilde doğal yapılardan imal edilen bisiklet parkuru, yürüyüş yolu, seyir terası, köprü, merdiven ve çeşmelerden oluşan yenilikler hayata geçirilecek.

    12 Mart’ta ihalesi yapılacak proje ile etrafını saran kayın ağaçları, yeşil bitki örtüsü ve 38 metreden dökülen suyu ile dört mevsim seyrine doyum olmayan bir görüntü oluşturan Suuçtu Şelalesi ve Tabiat Parkı’nın gözden kaçan yüzü de ‘çevre ve kültür değerlerinin sürdürülebilirliğini garanti altına alan turizm’ olarak tanımlanan eko turizm alanına dahil edilerek, yeni yapı ve donatılara kavuşacak.

    Doğal çevrenin sürdürülebilirliği ilkesinden hareketle Suuçtu Tabiat Parkı’nın sosyal yaşama lanı; parkın girişinden Belediye Sosyal Tesisleri’nin bulunduğu alana kadar dere boyunu takip edecek güzergâhta 4 bin metrelik bisiklet yolu, 3.230 metrelik yürüyüş yolu, doğaya uyumlu 6 adet seyir terası, köprü ve çeşmelerle zenginleşecek.

    Proje kapsamında yangın yönetmeliklerine uygun önlemler alınarak, bölgeninin flora ve yaban hayatının tanıtılması içinde bilgilendirme tabelaları yerleştirilecek.

    Eko turizm parkurunda ziyaretçilerin treaking ve dağ bisikleti aktiviteleriyle aktif ve güvenli bir şekilde vakit geçirmesinin sağlanması için piknik yapılmayacak.

    Yöre insanına istihdam sağlayarak aile bütçelerine de katkıda bulunması planlan proje ile belli sayıdaki kişiye eko turizm eğitimi verilerek, bölge insanı zengin doğal kaynakların fakir bekçiliğinden kurtarılacak.

    Suuçtu Eko Turizm Alanı Yapı ve Donatı İhalesi, 12 Mart 2021 tarihinde gerçekleştirilecek. Mustafakemalpaşa Orman İşletme Müdürlüğü’nde yapılacak ihalenin ardından sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 3 gün içinde yer teslimi yapılarak, 45 gün içinde proje tamamlanacak.