İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Haliç Kongre Merkezi’nde partisinin İstanbul adaylarını tanıtmak için kürsüye çıktı. Sarıyer’de Şükrü Genç’in yerine Oktay Aksu’nun aday yapılmasına sinirlenen bir grup CHP’li, pankart açarak Ekrem İmamoğlu’na tepki gösterdi. CHP’liler Ekrem İmamoğlu’nu yuhaladı. Sözünün kesilmesine sinirlenen İmamoğlu tepki gösterenleri azarlayarak, “Bir dakika arkadaşlar. Kulağınız bende olsun. Anlaşalım bir dakika sevgili arkadaşlar orada attığınız sloganlarla ayıp ediyorsunuz, oturun beni dinleyin” dedi. Öte yandan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in toplantıya katılmadığı öğrenildi.
Etiket: ekrem imamoğlu
-
İmamoğlu’ndan Akşener sorusuna yanıt
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu; Bakırköy, Bahçelievler, Bağcılar, Küçükçekmece, Başakşehir’den geçecek 13,4 kilometrelik hat boyunca 12 istasyona uğrayacak olan Ataköy-İkitelli metro hattında gerçekleştirilen test sürüşüne katıldı. Sürüş öncesi planları inceleyen İmamoğlu, daha sonra gazetecilerle birlikte test sürüşüne iştirak etti. Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi’nin eşlik ettiği İmamoğlu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Pelin Alpkökin ve Raylı Sistemler Dairesi Başkanı Ceyhun Avşar’dan çalışmalarla ilgili bilgi aldı.
“Eski dosttan düşman olmaz”
Test sürüşünde Meral Akşener’in açıklamalarıyla alakalı soruya yanıt veren İmamoğlu, “Dün ben söyleyeceğimi, söyledim. Dünkü konuşmamda ifade ettiğim tariflerimle diyeyim ya da ilişki tanımlamalarımla, ben o defteri kapattım. İşime ve önüme bakıyorum. Süreçte şu anda ifade edeceğim başka bir şey yok. Çünkü gerçekten yoğun bir iş takvimiyle meşgulüz. Eski dost düşman olmaz. Bugün yaşananların tarifini, dün yaptığım gibi anlayın lütfen. Onun dışında küçük küçük detaylar üzerinden konuşmayı artık uygun görmüyorum. Geçmişe hiç dönmeye vaktimiz yok. Geleceğe bakıyoruz. Geleceğe dönük şu anda 16 milyon İstanbullu, hatta bütün ülke, bizim yaptığımız işlere ve başarılarımıza odaklanmış durumda. Çünkü biz, Türkiye’nin geleceğinin imza altına alındığı, tariflendiği şehirlerde yöneticileriz. Ben de Mansur Bey de hepimiz artık geleceğe odaklanmış bir biçimde yolumuza devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
-
Hakaret davasında karar belli oldu
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Tuzla Belediye Başkanı Sadi Yazıcı’ya hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davadan beraat etti.
İmamoğlu, Tuzla’daki bir programda, Yazıcı’ya hakaret ettiği iddiasıyla kamu görevlisine alenen hakaret suçlamasıyla yargılanıyordu.
Daha önce basit yargılama usulü ile yapılan yargılamada Ekrem İmamoğlu beraat etmişti. Tarafların itirazı üzerine Anadolu 16. Adliye Ceza Mahkemesi’nde yeniden yargılama yapıldı.Bugün görülen duruşmaya İmamoğlu ve Yazıcı katılmadı. Duruşmada taraf avukatları hazır bulundu.
“SİYASİ ELEŞTİRİNİN ÖTESİNDE”
Şadi Yazıcı’nın avukatı, “Şüpheli Ekrem İmamoğlu konuşmasında müvekkilime karşı birden fazla suç işlemiştir. Siyasi eleştirinin ötesinde hakaret içerikli sözler söylenmiştir. Şikayetimiz devam etmektedir. Şüphelinin cezalandırılmasını talep ediyoruz.” dedi.
“SİYASİ ELEŞTİRİ VARDIR”
İmamoğlu’nun avukatı ise, “Siyasi eleştiri vardır. Kötü ekonomi yönetimine karşı yapılan bir eleştiridir. İfade hürriyeti kapsamında siyasi bir eleştiridir Müştekiye hakaret etmemiştir hatta oluşan tepkileri engellemeye çalışmıştır. Beraatini talep ediyoruz.” diye konuştu.
MAHKEME BERAAT KARARI VERDİ
Kararını açıklayan mahkeme heyeti, İmamoğlu’nun beraatine hükmetti.
Daha önce basit yargılama usulü ile yapılan yargılamada da beraat eden Ekrem İmamoğlu aynı dosyadan ikinci kez beraat etmiş oldu.
-
Ekrem İmamoğlu’nun yargılanmasına devam edildi
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu dönemde ihaleye fesat karıştırdığı iddiasıyla iddianame düzenlenmişti. İmamoğlu ve 6 belediye çalışanının yargılandığı davanın ikinci duruşması görüldü. Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmada cumhuriyet savcısı sanığa davetiye tebliğ edilmesine rağmen sanığın duruşmaya gelmekten imtina ettiğinin anlaşıldığını söyleyerek Ekrem İmamoğlu hakkında zorla getirme kararı çıkarılmasını talep etti. Sanık Ekrem İmamoğlu’nun avukatları ise bu talebin yersiz olduğunu söyleyerek ara kararını açıklayan mahkeme, sanığın son kez mazeretli sayılmasına karar vererek zorla getirme talebinin reddine hükmetti. Öte yandan iddianamede yer alan iddiaların incelenmesi için 3 Sayıştay denetçisinin görevlendirilmesine karar verildi. Duruşma 25 Nisan 2024 tarihine ertelendi.
Duruşma çıkışında gazetecilerinin sorularını yanıtlayan Ekrem İmaoğlu’nun Avukatı Kemal Polat, “Konunun uzmanlarına sevk edilmesi de olumlu çünkü belediyelerin mali açıdan denetlen inceleyen kurumdur konun uzmanıdır bekleyeceğiz. Dosya bilir kişiye gittiği zaman zaten en az bir 90 gün sürenin geçmiş olması gerekecek. Mahkemede bunu göz önünde bulundurdu. Nisan sonunda doğru kalmasının nedeni de 31 Martta yerel seçimlerden sonra itiraz süreçleri ve adliyelerin durumu göz önüne alındığında makul” dedi.
İddianameden
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu dönemde şartları karşılamayan bir firmaya ihale vermek suretiyle ihaleye fesat karıştırdığı iddiasıyla soruşturma başlatılmıştı. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma sonunda hazırlanan iddianamede, İçişleri Bakanlığı ‘ihbar eden’ olarak, Ekrem İmamoğlu, Cem Ülken, Fidan Gül, Hasan Çetin, Hilal Çuhadar, Mehmet Hepgül ve Türkan Demirel Dişisağlam ise ‘şüpheli’ sıfatıyla yer almıştı. İddianamede 2015 yılında Beylikdüzü Belediye Başkanlığı tarafından ‘Kültür Merkezlerinde Personel Çalıştırılması ve Kültür Sanat Organizasyonları Hizmet Alım İşi’ ihalesinde, sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettikleri aktarılmıştı.
Düzenlenen iddianamede, “Şüphelilerin ihale alıcısı bir firma lehine ancak kamu zararına neden olacak şekilde, ihaleye katılma yeterliğine veya koşullarına sahip olmayan kişilerin ihaleye katılmasını sağlamak ve teklif edilen malları, şartnamesinde belirtilen niteliklere sahip olmadığı halde, sahip olduğundan bahisle değerlendirmeye almak eylemlerinde bulunarak kamu kurumu statüsüne haiz Beylikdüzü Belediye Başkanlığının 250 bin 86 TL fazladan para ödemesine ve neticede 250 bin 86 TL tutarında kamu zararına neden olarak üzerlerine atılı ‘ihaleye fesat karıştırma’ suçunu işledikleri anlaşılmıştır” ifadeleri kullanılmıştı.
Bilirkişi raporunda ise idare tarafından kanuna aykırı şekilde yüklenici ile ek sözleşme yapıldığı, yükleniciye KDV dahil 250 bin 86 TL tutarında haksız fazla ödeme yapılarak kamu zararına sebep olunduğu belirtilmişti. Öte yandan şüpheliler tarafından teknik şartnamede açıkça belirtilen niteliklere sahip olmayan firma lehine ihalenin sonuçlandırılması eyleminin suç teşkil ettiği, sanıkların katılım koşulu ile teknik şartnamede aranan kriterleri sağlamadığı, sabit olan ilgili firmanın bu durumunu fikir ve eylem birliği içerisinde hareket etmek suretiyle diğer ihale isteklilerinden gizleyerek ve ihale isteklilerini hataya düşürmek suretiyle suçun maddi unsurunun gerçekleştiği aktarılmıştı.
İddianamede, “Soruşturmaya konu yapılan ihale sürecinde işin sürdürebilirliği noktasında ihaleye katılım koşulu ile teknik şartnameye yeterlilik koşulunu ilk aşamada dahi sağlayamayan firmanın lehine ihalenin sonuçlanmasının bir sonucu olarak, firmanın idare ile yaptığı 19 Şubat 2016 tarihli sözleşmenin 14/3. maddesine açıkça aykırı şekilde firma lehine olacak şekilde fakat kanun ve yönetmeliklere aykırı olarak ek sözleşme yapılması ile doğan zarar, kamu zararı olarak kabul edilmelidir” denilmişti.
Hazırlanan iddianamede, İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu 7 kişinin ‘ihaleye fesat karıştırma’ suçundan 3’er yıldan 7’şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti. Ayrıca 7 kişi hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesi gereğince siyasi yasak uygulanması da istenmişti. -
İmamoğlu’ndan İYİ Partili Kavuncu’ya cevap
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, ‘İSKİ Yenikapı Havzası Atıksu Yağmursuyu ve Dere Islah Yatırımları Temel Atma Töreni’ne katıldı. İBB Başkanı İmamoğlu, temel atma töreninin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kendisine yönelik “Evine göndereceğiz” sözleri sorulan İmamoğlu, “Ben evimdeyim zaten, belki başkalarıyla karıştırıyordur. Ben o sözlere hiçbir zaman cevap vermedim ama evimdeyim. Evimde çok çalışıyorum. Bugün de evimin Esenler bölümündeyim. Bizi takip etsinler. İzlemeye devam etsinler” ifadelerini kullandı.
“İstanbul’da yaşayan 16 milyon insanımızın ‘Eko Başkanı’ olmaya talibim”
Basın mensuplarının “İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Buğra Kavuncu’nun bugün basına yansıyan bir demeci oldu. ‘CHP’nin yönetimdeki değişiklik bizim kararımızda bir değişikliğe neden olmayacak. 81 ilde aday çıkarma kararımız devam ediyor’ dedi. İttifakla ilgili açıklama yapmak ister misiniz?” sorusu üzerine İmamoğlu, “Olabilir. Hiçbir partinin kendi iç konuşmalarını ya da yorumlarını ben bir karşı yorum olarak önüme koyup, buna sizinle konuşmam ve doğru da bulmam. Etik de değil, işim de değil. Ama ben iddiayla, ısrarla diyorum ki; geçmiş dönem ittifakımız olan ve hâlâ aslında o ittifakın bir belediye başkanı olan Ekrem İmamoğlu olarak söylüyorum ki; son ana kadar hem siyasi olarak ama aynı zamanda toplumun tabanında ittifakı kurma konusunda çok iddialı birisiyim. Ve bu konudaki iddiamı da son ana kadar devam ettireceğim. Gönül ister ki başta tabanda büyük bir ittifak, sonra da siyasi olarak üst ittifak kurulsun. Ama bir tarafı eksik kalırsa da en önemsediğim şey, milletin gönlünde kuracağımız büyük ittifaktır. Ben ona talibim. Ve bu ittifakın içerisinde sadece birkaç siyasi parti yok. Hangi siyasi görüşte olursa olsun, benim gönlümdeki ittifakın tarifini söylüyorum. İstanbul’da yaşayan 16 milyon insanımızın, başta çocuklarının, evlatlarının, gençlerimizin bir ‘Ekrem Ağabeyi’, bir ‘Ekrem Başkanı’ ya da onların tabiriyle, bazen ben de gülerek duyuyorum, ‘Eko Başkanı’ olmaya talibim. Burada da kimseyi ayırt etmiyorum birbirinden. Bu büyük ittifakı kuracağımıza da inanıyorum” diye konuştu.
-
İmamoğlu’ndan Başkan Özel’e ziyaret
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’i çalışma ofisinde ziyaret etti. Görüşme sonrası ikili bir basın açıklaması gerçekleştirdi. CHP Genel Başkanı Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun nezaket gösterdiklerini ifade etti. Kurultayı tamamladıktan sonra ve görevini bitirdikten sonra ayrılmadan beni ziyaret ettiğini belirten Özel, “Ekrem Başkan için şöyle söylemek lazım. Hangi işin ucundan tutsa dört dörtlük yapan ve başarıyla sonuçlandıran birisi. Geçirdiğimiz kurultay sürecinde elbette herkes bu göreve talip olmak ister ama teklif etseniz herkesin iki kere düşünüp vereceği bir karardı. Sonuçta da Cumhuriyet Halk Partisi tarihinde bir ilk yaşandı. Kurultayın gergin olabileceği farklı zorlukların olabileceği biliniyordu. Ekrem Başkan bu güvene layık olduğunu ve bu işi en iyi yapabilecek kişi olduğunu gösterdi. Çok zor bir kurultayı çok başarılı şekilde yönetti. Ben kendisine özellikle teşekkür ediyorum.
Genel Başkanımız kurultayda partimizi güvenli bir limana ulaştıracağım demişti. Tam da öyle oldu. Cumhuriyet Halk Partisi’nin en güvenli limanı, en yetkili olan kurultayıdır. Büyük bir nezaket içinde karşılıklı anlayış birliği için güzel başlayan kurultayımız güzel şekilde sonuçlandı. Ben şimdi buradan Ekrem Başkan’ımı yolcu edeceğim. Ama hep konuşulan bir şey vardı. Yıllardır aylardır bıktığımız bir şey. Ekrem Başkan’la aranızda nasıl bir ilişki var? Buradan şunu ifade edeyim. Biraz önce yukarıda kısa baş başa görüşmemizde de öyle bitirdik. Bizim aramızdaki ilişki, kardeşlik ilişkisi, kardeşlik hukuku ama bu kardeşlik hukuku Cumhuriyet Halk Partisi’ni çok güzel yerlere taşıyacak, Cumhuriyet Halk Partisi’ni iktidara taşıyacak. Türkiye’yi güzel yerlere taşıyacak. İkinci yüzyılda Kurucumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e layık başarıları hep birlikte alacağız” ifadelerini kullandı.
Divan Başkanı olarak kendilerini ziyaret edip sürece dair hem teşekkür ettiğini hem de bilgi aktardığını vurgulayan İmamoğlu, “Dualarımız hep neydi? Bir olalım. Birlikte olalım ve kusursuz, sıkıntısız hiç kötü anılacak tarafı olmayan bir zaman dilimi geçsin.Çünkü yüzüncü yılındayız cumhuriyetimizin. Yüzüncü yılındayız partimizin. 38’inci kurultayı yeni yüzyılın ilk günleri. Böylesi bir ortamda bana kurultay başkanlığı nasip oldu. Kendi adıma çok gururluyum onurluyum. Aynı zamanda kurultay çok nezaketli, çok dengeli, seviyeli geçti. Ben buradan önceki dönem Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na yürekten teşekkür ediyorum. Kendilerini de yakın zamanda ziyaret edip kurultay sürecine dair hem düşüncelerimi hem de teşekkürlerimi kendisine sunacağım. Bu kapsamda bugün de sekizinci genel başkanımız Özgür Özel Genel Başkanımızı ziyaret ettim ve kurultayla ilgili kendilerine düşüncelerimi ve süreçlere dair bilgi görevimin bitirmiş oldum. Genel başkanımdan izin isteyerek İstanbul’a görevim, diğer görevin başına dönüyorum. Kendilerine teşekkür ederim, kabulleri için güzel bir buluşma oldu Kurultayımız hayırlı olsun. Genel başkanımızın bu da görev dönemi hem Cumhuriyet Halk Partimize hem Türkiye’nin siyaset yaşamına, demokrasisine ve milletimize ve ülkemize hayırlı uğurlu olsun” şeklinde konuştu.
-
“Ortadoğu’da yine bir insanlık suçu işleniyor”
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Turizm Platformu’nun Artİstanbul Feshane’de düzenlediği “İstanbul Turizm Buluşması”na katıldı. Sektörün sorunlarının ve çözüm önerilerinin konunun paydaşları tarafından ele alındığı buluşmada, sırasıyla; İstanbul Turizm Platformu Direktörü Dr. Şengül Altan Arslan, İstanbul Rehberler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Özgür Özaltun, TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Eker, TÜROB Başkanı Müberra Eresin, TTYD Başkanı Oya Narin ve İmamoğlu birer konuşma yaptı. Turizmin dünyanın en hızlı gelişen endüstrilerinden biri olduğuna vurgu yapan İmamoğlu, “Çok önemli bir etki alanına sahip, bir o kadar da toplumlar üzerinde inanılmaz bir etkisi olan, sosyal kültürel etkileri olan bir sektörden bahsediyoruz” dedi.
Orta Doğu’da artan şiddet olaylarına özel paragraf açan İmamoğlu, konuşmasında şunları söyledi:
“ORTADOĞU’DA YİNE BİR İNSANLIK SUÇU İŞLENİYOR: Ne yazık ki Orta Doğu’da yine bir insanlık suçu işleniyor. İnsanlar katlediliyor, çocuklar, kadınlar ölüyor. Ve bu insanlık suçunun işlendiği bir ortamda, bütün bu katliamın sebebi olan hangi unsur, hangi kurum, hangi devlet, yönetici var ise hepsini kınıyorum. Terör örgütlerini kınıyorum. Biz, bugün aslında burada, bu zor koşullarda konuşabilmenin erdemini ve sorumluluğunu da gösteriyoruz. Daha iyi bir dünyaya ihtiyaç duyduğumuzu, daha sağlıklı bir coğrafya var edebilme kabiliyetine sahip olduğumuzu, iddiamızı ortaya koyuyoruz. Bu çok önemli hem demokrasi açısından hem dünyada uluslararası ilişkilerin kurgulanması noktasında hem de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne yakışan bir duruşun sergilenmesi açısından önemli bir buluşma olduğunu düşünüyorum. Bir hafta, 10 gün ya da 15 gün önce herhangi bir turizm platformu toplantılarından birisi olarak düşündüğümüz bugünkü buluşma, aslında bir anda bizim milletçe irademizin ne kadar önemli olduğunu, güçlü olduğunu, zor zamanlarda bir araya gelip konuşabilmenin ne denli kritik sonuçlara doğru yol gösterici birtakım kavramlara erişebileceğine fırsat zemini oluşturduğunu gösteriyoruz.
GÜÇLÜ TÜRKİYE, GÜÇLÜ ŞEHİRLER KAVRAMI BAŞKA SIFATLARLA, BAŞKA TARİFLERLE YAPILMAYA ÇALIŞILIYOR: Bu bağlamda, güçlü bir Türkiye ve kesinlikle bunun merkezi duygusunu taşıdığını bildiğimiz güçlü bir İstanbul’un varlığı, sadece bizim yaşadığımız ülkemizin değil, yakın coğrafyamızdaki milyarlarca insanın soluk alabildiği, nefes alabildiği, mutlu olduğu, Cumhuriyet’i, demokrasiyi, laikliği, bir arada yaşayabilmeyi, kültürler arası geçişkenliği, inançlar arası geçişkenliği muazzam bir şekilde servis edebilen bir ülke olduğunu göstermesi açısından çok çok kıymetli. Ve biz, eğer bu güçlü Türkiye kavramını bu kriterlerle masaya oturttuğumuzda -ki bazen bu kriterler şaşabiliyor; güçlü Türkiye, güçlü şehirler, kavramı başka sıfatlarla, başka tariflerle yapılmaya çalışılıyor- tam aksine, ben güçlü ülkeyi bir barış teminatı, bir uzlaşı teminatı, bir yaşam kalitesi teminatı noktası olarak görüyorum. Bu bağlamda, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tutum ve tavrı bu coğrafya için çok çok önemli. Bu tutum ve tavır, belki de en fazla turizm için önemli.
BUGÜNKÜ BULUŞMA ÇOK ÖNEMLİ: Çünkü az önce söylediğim bu hassas dönemlerde, biliyoruz ki en ön sırada da sektörlerin başında gelen turizmin hem bu etkiyi azaltma hem de ülkemizin bu fırsat alanını büyütme noktasında çok ilişkili bir duyguyu tariflediğini düşünüyorum. Temelde birtakım ekonomik ilişkiler, endüstriyel ilişkiler tartışılır, vergiler vesaire tartışılır. Ama ben, temel unsurun bir ülkenin yönetim biçimi, bir ülkenin demokrasisi, bir ülkenin özgürlükleri, adaleti, hukuku gibi unsurların en temel dayanağı, en temel unsurları olduğunu düşünüyorum başta turizm sektörünün gelişimiyle ilgili. Bu bakımdan bugünkü buluşma çok çok önemli. Bugün burada, özellikle İBB’nin birimleriyle yan yana hususları konuşacak olmanız ve bunun gelişimiyle ilgili tartışmaların yapılacak olması benim adıma çok sevindirici. Tam da arzu ettiğimiz şey.
ÇOK ÖZEL İLİŞKİLERİ GELİŞTİRDİĞİMİZ BİR İNANÇ MASAMIZ VAR: Aslında iç içe geçen mekanizmaları kurabilmek, yine az önce bahsettiğim mevcut durumun duygusuyla, yaşanan sıkıntılar, sorunlar ve çözümleri kavramı üzerinden bir dayanışma zeminini daha burada dile getirmek isterim. Göreve geldiğimin ilk aylarında aslında böyle çok da vitrine koymadığımız, ama arka planda çok özel ilişkileri geliştirdiğimiz bir İnanç Masamız var. Bu İnanç Masası, aslında bu şehirde yaşayan bütün inançları bir araya getiren ve onların düşünceleriyle, talepleriyle hizmetlerimizin şekillendiği bir masa. Burada, bu kentte yaşayan, ki bu kentte yaşayan bütün inançların aynı zamanda Türkiye’yi tariflediğini ve hatta dünyada neredeyse var olan bütün inançların da temsil edildiği bir masanın varlığının ne kadar kıymetli olduğunu, bugün yaşanan bir savaş ortamının ya da krizinin temel meselesinin dayandığı kökün, ne yazık ki inançların suistimalinin ya da inançların doğru yönüyle kullanılmadığı pozisyondan doğduğunu bildiğimiz bir yerde, ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Orada, İnanç Masası’nda tartıştığımız ve aldığımız birtakım uygulamalar, inanın sınırlar ötesinde duyuluyor ve bir takdir kazanıyor. örneğin; İstanbul’da 16 milyon insana hizmet ederken, Mezarlıklar Dairesi’nde sadece bir inancın, sadece bir mezhepsel tarafına hizmet ettiği bir noktadan, bugün neredeyse İstanbul’daki 7-8 inancın temsil edildiği, o inancın temsilcilerinin, din görevlilerinin temsil edildiği, işe başladığı, bir arada toplumsal bir hizmet sunduğu alana dönüştü. Bunun bu şekilde oluşmasının temelinde, o İnanç Masası’nın varlığı ve o sıkıntıların orada dile getirilişinden doğan bir hizmet anlayışı var. Bu bakımdan biz bu demokratik kanalları güçlendireceğiz.
BİZİM ZERRE KIRILACAK TARAFIMIZ YOK: Az önce kıymetli başkanlarımızın da satır başlarında ifade ettiği hangi sorunlar varsa, burada dile getirilmesi, aslında bizim işlerimizin iyileşmesi noktasındaki tavsiyeler. Onun için bizim zerre kırılacak tarafımız yok. Tam aksine, bizi mutlu edersiniz. Çünkü bizim verdiğimiz bu hizmet, bizim kurumumuz ve taraf olduğumuz bir hizmet değil. Bu kurum, sizlerin kurumu. Yani İBB, burada bulunan sizler ve ben… Aslında birbirimizden farkımız yok. Bu kurumun sunduğu hizmetler benim de yaşamımı, kişisel olarak, aile ya da başka temsil ettiğim kişisel sahama hizmet eden bir kurum. Sizlerin de keza aynı. O bakımdan, lütfen bu bilinçle bizimle dertleştiğiniz her hususu bir uygulamaya, bir eyleme dönüştürme konusunda da takipçi olmanızı diliyorum. Tam da Turizm Platformu bu kavramla kurulmuştur. Turizm Platformu geliştirilmeli mi? Tabii ki geliştirilmeli. Zaten geliştirmeyle ilgili atılımları da sizden bekliyoruz. Ben, bu tür konularda hiçbir zaman ‘-mış’ gibi yapmadım. Muhataplarıyla, olduğumuz her ortamda bunu konuştum. Devletimizin kurum ve kuruluşlarıyla da çok şeffaf, çok geçişken bir ilişki kurmayı arzu ediyoruz. Yani bu valiliğimizden tutun da farklı kurum ve kuruluşlara varıncaya kadar aynı. Sanki birbirinden farklı kurullarmışız gibi, yani birisi ta Kuzey Kutbu’nda öbürü Güney Kutbu’ndaymışız gibi davranmanın hiçbir anlamı yok.
NE YAZIK Kİ YERELİN GÜÇLENMESİNİN TAM TERSİNE BİR POZİSYON YAŞANDI: Yerel yönetim, az önce başkanımız da ifade etti. Gerçekten dünyada yerel yönetim bu işlerin tam merkezi. Ne yazık ki bu yerel demokrasi ve yerel yönetimlerin gücü noktasında ama mevcut yönetmeliklerin, mevcut kanunların yeterli olmadığını net olarak ifade etmeliyiz. Yıllar öncesinden Sayın Cumhurbaşkanımızın, yerelin güçlendirilmesi mesajlarıyla, 2002’den itibaren Türkiye’de iktidar olduğunu biliyoruz. Ama o günden bugüne, ne yazık ki yerelin güçlenmesinin tam tersine bir pozisyon yaşandı. Bu da bir gerçek. Bunun düzeltilmesi lazım. Bu ülkenin ismi de varlığı da bu şehrin ismi de varlığı da hepimizin ortak varlığı. Kimsenin aşağı çekmesine müsaade etmeyelim, hep birlikte onu yüceltmeye dönük bir yolculuğu güçlendirelim isteriz. İnanın Turizm Platformu, böyle bir platformdur. Size aittir. Hiçbir siyasi kavrama ait değildir. İstanbul’a ve İstanbulluya aittir. İstanbul’un turizm sektörüne aittir. Sizler büyütün, sizler geliştirin, sizler eleştirin ve birlikte başaralım. Hiçbir şekilde, ben ve benim temsil eden arkadaşlarımın hiçbirisi bunun dışında bir anlayış içerisinde olmaz, olamaz, olmamalıdır da.
LÜTFEN KATKINIZI BU PLATFORMDAN ESİRGEMEYİN: Turizmin içerisinde birçok duygunun var olduğunu bildiğim açıdan, sizlerin de bu sektörün duayenleri, lokomotif güçleri ve yaratıcı insanları olarak gördüğümden, lütfen katkınızı bu platformdan esirgemeyin. İş birliği içerisinde ilişkileri birlikte büyütelim. Göreceksiniz, bu sadece sizin sektörünüze katkı sunmayacak, aynı zamanda bu ülkenin gerçekten demokrasisine, sağlıklı bir yaşamına, kaliteli bir yaşamına katkı sunan bir yolculuğu tarifleyeceğine yürekten inanıyorum. Bu şekliyle iletişim güçlendirmek üzere sizlerle birlikte oluşturulan bu çalışma düzenini de büyük bir memnuniyetle karşılıyorum. Benim yönetici arkadaşlarımın büyük bir kısmı burada, sizler buradasınız. Eminim ki buradan çok verimli sonuçları hep birlikte alacağız diyorum.”
-
İmamoğlu’ndan Özgür Çelik’e tebrik ziyareti
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, geçtiğimiz pazar günü kongrede başkan seçilen İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’e tebrik ziyaretinde bulundu. İmamoğlu, konuşmasında CHP’nin bu zamana kadar gördüğü en uyumlu çalışmaları yürüteceklerini belirtti. İkili, görüşmenin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
“CHP’nin gördüğü en uyumlu, tutarlı, prensipleri yüksek çalışmalarını ortaya koyacağız’’
Konuşmasının başında Özgür Çelik’i tebrik eden İmamoğlu, “Çok kıymetli Özgür Çelik başkanımıza hayırlı olsun ziyareti için İstanbul İl Başkanlığı’ndayız. Önümüzde özenli bir çalışmaya muhtaç bir takvim var. Ekim ayını artık saymazsak 2024 seçimlerine 5 ay kaldı. 5 ay sonra büyük bir yerel seçim yaşayacağız. Delegelerimiz önceki dönem Bahçelievler İlçe Başkanımızı İstanbul İl Başkanı olarak seçti. Ben bütün delegasyona, İstanbul İl Kongresi’ndeki delegelerimize kalabalık ve yüksek katılımlı kongre yaşattıkları için teşekkür ediyorum. Özgür Çelik başkanımızı il başkanlığına seçtikleri için de teşekkür ediyorum. Özgür Çelik başkanımızla omuz omuza vererek İstanbul’u tekrar güçlü bir 5 yıla hazırlayacağız. İBB meclisindeki çoğunluğu da elde etmek amacıyla çalışmalarımızı gerçekleştirerek yol yürüyeceğiz. CHP’nin gördüğü en uyumlu, tutarlı, prensipleri yüksek çalışmalarını ortaya koyacağız. Tabiri caizse biz birbirimizi biliyoruz ve hazırız. Başarılar dilerim, başkanımızın yolu açık olsun” dedi.
Özgür Çelik, İmamoğlu’na teşekkür ederek, “Başkanımıza hem ziyaretleri için teşekkür ediyorum hem de 4 buçuk yıla yakın zamandır İstanbul’da tarihi bir mücadele veriyorsunuz. Tabii bu yıllar içinde büyük şeyler atlattık. Salgın döneminde Büyükşehir Belediyemiz büyük bir mücadele verdi. Sayın Canpolat kongrenin ardından beni aradı, tebrik etti. Sayın genel başkanımızla da telefon konuşması gerçekleştirdik’’ şeklinde konuştu.
“Usulüne uygunsuz meseleler varsa partimizin belli disiplin işlemlerini yürüteceğini düşünüyorum”
Bir basın mensubunun CHP İl Başkan Adayı Cemal Canpolat’ın “CHP’lilerin başka partiler üzerinden işe girmesini içime sindiremiyorum. Biz seçilirsek belediye başkanları kamucu, sosyal, solcu belediyecilik yapacaklardır. Sağ siyasetle belediyecilik olmaz. AK Parti’nin devşirme kadrolarıyla belediyecilik yapamazsınız. İYİ Parti’nin kadrolarıyla solcu belediyecilik yapamazsınız. CHP delegelerini size oy vermek için işe aldığınız bir dönemi kabul edemiyorum” diyerek kendisini eleştirmesi ile ilgili sorusu üzerine İmamoğlu, “Dil ve üslup bakımından yaşanmaması gereken bir içerik. Pazar günü yaşandı, bunlar yaşanıyor. Partimizin demokrasisi yüksek seviyede gözetilen ortamların yaşatıldığı kongreleri oluyor. Burada da tabii kimsenin dilini kontrol edebilme gibi bir şansı yok. Halledilemeyen, usulüne uygunsuz meseleler varsa partimizin belli disiplin işlemlerini yürüteceğini düşünüyorum” şeklinde yanıt verdi.
Görüşmenin ardından İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu parti il binasından ayrıldı.
-
“Elbette Ekrem İmamoğlu adayımız”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sçzcü TV’ye konuştu. Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu’nun yerel seçimde yeniden aday gösterileceğini açıkladı.Kılıçdaroğlu, “Bir insan görevinde başarılıysa neden değiştirilsin? Elbette Ekrem İmamoğlu adayımızdır.” dedi.
Kılıçdaroğlu pazar günü de Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayının, mevcut başkan Mansur Yavaş olduğunu açıklamıştı.
ÖZGÜR ÖZEL CHP BAŞKANLIĞINA ADAY OLACAK MI?
Yerel seçim hazırlıklarının başladığı CHP’de bir yandan da değişim tartışmaları sürüyor.
İsmi genel başkan adaylığı için geçen CHP Grup Başkanı Özgür Özel, 15 Eylül Cuma günü tutum belgesini açıklayacağını duyurdu. Özgür Özel’in o toplantıda yol haritasını açıklaması bekleniyor. Sosyal medya hesabından Kılıçdaroğlu ile bir görüşme gerçekleştirdiğini söyleyen Özel, kurultay sürecine ilişkin CHP genel merkezinde basın toplantısı yapacağını duyurdu.
-
İmamoğlu İstanbul’a verdiği kreş sözünü unuttu
Kadıköy Merdivenköy’de inşaatı devam eden kreşin 2022 yılının eylül ayına yetiştirilmesi öngörülüyordu ancak aradan 1 yıl geçmesine rağmen kreşin bir katı bile tamamlanamadı. Temeli atılan ve sadece giriş kısmı yapılan kreşin aradan geçen 1 yıl 8 ayda kaba inşaatının bile tamamlanamaması akıllarda soru işareti oluşturdu. Büyük vaatlerle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in katıldığı programla temeli atılan 30 kreşten biri olan kreş, CHP belediyeciliğinin de bariz bir örneği oldu. 30 kreşin temel atma programında konuşan Kılıçdaroğlu, “Sayın başkanımız hedef koydu, kreş sayısını 150’ye çıkartacak. Bugün burada 30’unun temelini atıyoruz” demişti.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de, temel atma programındaki konuşmasında kreş sayılarının artması dileğinde bulunarak, “Şimdi Kemal Bey ile birlikte bu sayıların artıp artmadığını da birlikte kontrol edeceğiz” demişti.“Fikirtepe bitti, kreş hala bitecek“
Mahalle esnaflarından Ali Akbulut, “Biz burada esnafız, 4-5 yıl oldu. Fikirtepe bitti, daha hala burası bitecek. Geliyorlar temel atıp gidiyorlar. 2,3 gün çalışıyorlar, tekrar gidiyorlar. Hiçbir faaliyet yok, burada insanlar perişan oldu. 4 yıldan beri temeli atılmış halde bekliyor. Buralar yapılsın, güzel olsun” diye konuştu.