Etiket: ekrem imamoğlu

  • “Değişimin önünü açacağını zannediyorum”

    “Değişimin önünü açacağını zannediyorum”

    İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP’deki değişim sürecini ve bu tartışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

    Gazeteci Fatih Altaylı’ya konuşan İmamoğlu, 28 Mayıs seçimlerinin ardından “Hiçbir şey olmamış gibi davranamayız.” dedi.

    “Değişim”den kastının “Bugüne kadar denediğimiz yöntemlerle, başarı elde edemediysek eğer, yöntemleri değiştirmemiz gerekiyor.” diye açıklayan İmamoğlu, partinin ortak akıl ile hareket etmesi gerektiğini belirtti.

    “HİÇBİR ŞEY OLMAMIŞ GİBİ DAVRANAMAYIZ”

    Seçimi yüzde 48 oran ile kaybettiklerini ve bu oranın kötü olmadığı değerlendirmesinde bulunan İBB Başkanı “Biz seçimi kaybettikten sonra, üstelik de seçim kampanyası süresince bu seçimi kazanmanın Türkiye’nin geleceği açısından ne kadar önemli olduğunu vurguladıktan sonra seçimi kaybetmemize rağmen hiçbir şey olmamış gibi davranamayız.” diye konuştu.

    CHP içerisinde “hiçbir şey olmamış gibi davrananlar” olduğunu ifade eden İmamoğlu, seçmendeki hayal kırıklığını tamir etmenin görevleri arasında olduğunu da ifade etti.

    “GENEL BAŞKAN” SORUSUNA YANIT

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştüğünü ve bu görüşmede sahada gördüklerini anlattığını dile getiren İmamoğlu, “Söylediğim hiçbir şeye hayır demedi. Olmaz demedi. Haksızsın demedi. Hep onayladı.” dedi.

    Değişim için “Neyi gerektiriyorsa onu, ne gerekiyorsa onu” kapsamalı diyen İmamoğlu, genel başkan değişim için ise “Gerekiyorsa o da dahil.” açıklamasında bulundu.

    “HAYAL KIRIKLIĞINI TAMİR ETMEMİZ ŞART”

    Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmenin çok olumlu geçtiğini de söyleyen İmamoğlu, “Bir değişimin önünü açacağını zannediyorum. Bu mesele İmamoğlu’nun ya da başka birinin şahsi meselesi değil. Bu bir toplumsal mesele. Biz gidişattan memnun olmayan geniş bir halk kitlesine yeniden umut vermek zorundayız. Bu hayal kırıklığını yerel seçimlere kadar tamir etmemiz şart.” dedi.

  • “Ortak akılla doğru kararlar alacağız”

    “Ortak akılla doğru kararlar alacağız”

    İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ocak 2023’te Londra’dan İstanbul’a getirilen Fatih Sultan Mehmed madalyonunun sergilendiği Panorama 1453 Tarih Müzesi’ni ziyaret etti. İmamoğlu, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gazetecilerin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili yaptığı görüşmeler ve partideki değişim isteği ile ilgili soruları üzerine İmamoğlu, şunları söyledi:

    “BİR SEÇİMLE BERABER HER SORUNUN ÇÖZÜME KAVUŞTUĞUNU KİMSE İDDİA EDEMEZ”

    Benim Sayın Genel Başkanımızla konuşmam kadar, buluşmam kadar doğal bir şey yok. Elbette ki basının ve toplumun buna yoğun ilgisini anlıyorum. Kolay bir zaman diliminde değiliz. Ülkemizin birçok konusu ve sorunu var. Yani bir seçimle beraber her sorunun çözüme kavuştuğunu kimse iddia edemez. Evet seçimi kazanan bir iktidar var. Seçilen bir Cumhurbaşkanımız var ve onlar ülkenin sorunlarına çözüm bulmak için çok çalışmalılar ve çalışacaklar. İçtenlikle ve yürekten söylüyorum ki görev alan herkesin bu hükümette memleketimizin iyiliği, memleketimizin adaleti, boş yere hapiste yatan, işte benim de İBB’de çalışma arkadaşım Tayfun Kahraman var, milletvekili seçilip Meclis’e gidemeyen Can Atalay var. Başta adaletsizlik olmak üzere ya da anlamsız mahkemelerle uğraşan Ekrem İmamoğlu var. Her konu gündeme gelse, bir şey gündeme gelse tırnak içinde ‘ahmak davası’ ne olacak diye tartışılan bir Ekrem İmamoğlu var.

    “BASKI ALTINDA BİR EKONOMİ DÜZENİNİN BİZİ TAŞIDIĞI SONUÇLAR ORTADA”

    Memleketin ekonomik sorunları çok derin. Kur, devalüasyon… Bu ülkede yüzde 20 devalüasyon oldu son bir haftada, 10 günde. Bu kur artışı devam edecek, etmek zorunda. Çünkü baskı altında bir ekonomi düzeninin bizi taşıdığı sonuçlar. Dolayısıyla ekonomiden adalete, İçişleri Bakanlığı’na kadar beklentilerimiz var. Şehircilik Bakanlığı’ndan beklentilerimiz var İstanbul adına, Türkiye adına. Geçmişte yapılan hatalar var. İSKİ Yönetim Kurulu’na ben 4 senedir atama yapamıyorum. İSKİ Yönetim Kurulu düşünün yani. Yani yönetim kuruluna bir ismi atayamıyorum ve kendi usulümle orada çözüm bulmak adına neler anlatabilirim? Bütün bu konularda yeni hükümetin başarılı olması lazım. Doğru işler yapmasını en az onlar kadar isteyen bir belediye başkanıyım. Bunu İBB Başkanı sıfatımla ve aynı zamanda vatandaş, bir aile babası Ekrem İmamoğlu olarak söylüyorum. Yürekten istiyorum ve inşallah bunu yapsınlar ve yapsınlar ki biz de daha iyisi için yarışalım. Daha iyisi için yarışalım birincisi bu.

    “ELBETTE Kİ SEÇİMİ KAYBETTİK, İKİ KERE İKİ DÖRT”

    İkincisi; elbette ki seçimi kaybettik, iki kere iki dört. Dolayısıyla Millet İttifakı olarak başta Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanı Adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere hepimizin, bunun içinde en önde tabii ki orada 6 parti var, onun liderleri var, yöneticileri var, ama aynı zamanda biz varız, etkin belediye başkanları var. Her birimiz şapkamızı önümüze koyacağız, oturacağız, düşüneceğiz ortak akılla doğru kararlar alacağız. Bu doğru kararlar almanın içerisinde en önemli aktör, en önemli kurum CHP’dir. CHP, ittifaka liderlik ettiği gibi bugün de değişime ve dönüşüme liderlik etmek, öncü hareketleri hamleleri yapmak zorundadır. Bunun da adresi CHP olduğuna göre, o adresin ana noktası da elbette ki benim çok kıymetli Genel Başkanım Kemal Kılıçdaroğlu’dur. O bakımdan seçimin ilk gününden itibaren ama telefonla ama yazışarak ama baş başa konuşarak defalarca sohbetimiz, paylaşımlarımız oldu. Çarşamba günü yaptığımız buluşmada elbette ki yine benim kendilerine birtakım hatırlatmalarım, önerilerim ve yazılarım doğrultusundaki talebimden ötürü bir araya geldik. Düşüncelerimi, değişim yönündeki parametrelerin neler olması noktasındaki aşamaları yine kendisiyle paylaştım. Çok makul, çok güzel, çok değerli, hatta pozitif anlamda, uzlaşı sonucuyla toparlanan bir buluşmayı yaptık kendileriyle. Tabii ki bunun bir zaman dilimi vardır. Benim bu sohbetten aktarabileceğim değişim ve dönüşüm olarak aktarabileceğim şimdilik bu kadar.

    “GENEL BAŞKANIMLA ÇOK SAYGIN ÇOK ÖZENLİ VE ÇOK DEĞERLİ BULUŞMALARIMIZI SONUÇLANDIRDIK”

    Elbette ki bir yandan Sayın Genel Başkanımızın attığı adımları takip ediyoruz. Ama değişim ve dönüşümün içeriği oldukça geniştir. Süreci oldukça kıymetlidir, ele alınması gereken ve kamuoyuna hissettirilmesi gereken tarafları oldukça fazladır. Şu anda yapılan hamlelerin toplum için yeterli gelmediğini biliyoruz. Bu yeterli gelmeyen ama yeterli olması için yapılması gerekenlerle ilgili tüm fikirlerimi, süreçleri kendisiyle paylaştım. Kurumsal olarak yaklaşık 15 yıldır CHP’nin bir üyesi, bir ferdi olarak hiçbir zaman parti içindeki meseleleri ve süreçleri bu seviyenin daha ötesinde paylaşmadım, paylaşmayı da doğru bulmam. Ama tabii ki bu bahsettiğimiz meselelerin içerisinde kamuoyunun bilmek zorunda olduğu, bilmesi gereken kısımları da var. O kısımlarıyla ilgili ve nasıl olması gerektiği konusunda Genel Başkanımızın umuyorum ki bayram öncesi yapabileceği bazı aktarımlar sonrasında belki farklı bir ortam, farklı bir buluşma bireysel olarak benim de kamuoyunu bilgilendireceğim tarafları olabilecektir. Bunu zaman gösterecek şimdilik Sayın Genel Başkanımla çok saygın çok özenli ve çok değerli buluşmalarımızı sonuçlandırdık.

    “BU AŞAMADAN SONRA UMUYORUM ÜLKEMİZİN ÖNÜ AÇILACAK”

    Bu aşamadan sonra umuyorum ülkemizin önünü açacak, muhalefetin yeniden güçlenmesini sağlayacak, CHP’nin daha güçlü bir şekilde süreci tasarlayacağı, yerel seçimlere dönük en güçlü şekilde, sadece İstanbul’u değil, Türkiye’nin her sathında en güçlü ve en iddialı şekilde girmesini sağlayacak, sadece CHP değil, ittifakın mutabakatıyla daha farklı, aynen 2019’da ortaya koyduğumuz gibi ve gerçekten de başarılı olduğumuz, daha yenilenmiş, daha felsefesi güçlü bir yerel yönetim anlayışını ortaya koyacak ve hatta daha sonrasında da ülkemizi 21’inci yüzyıla hazırlayan demokratik, adil, memleketin birliği, beraberliği bu ülkedeki her katmanın hakları, hukuku, hürriyeti  ama etnik kökeniyle ama inancıyla elde ettiği ve kendisini bu memleketin sahibi hissettiği 86 milyon insanın kendisini bu memleketin eşit hissedarı hissettiği, ‘Ben çalışırsam, hak ettiğimi alırım, hak ettiğim olur’ diyebildiği, gençlerin bu ülkede hayallerini güçlü şekilde kurabildiği bir ülkeyi var etme konusundaki ortak mücadelemizi güçlendirerek devam ederiz diye düşünüyorum. Cevap uzun oldu ama kısa bir cevabı yok bu işin iyi anlaşılması için bu şekilde uzun cevap verdim kusura bakmayın.

    “BEN BÖYLESİ BİR SEÇİM SÜRECİNİN DE RAPORLARINI TUTMUŞ BİRİSİYİM”

    Ben rasyonel bir insanım ve her konuda hesap kitap yaparım, matematik yaparım ve hesaplaşırım. Kendi iş yaşamım da öyleydi. Babam bana ilkokul birinci sınıfta ‘Hesap tut’ demişti. O günden itibaren ‘aldığım ilk 2,5 lirayla ne kadar simit alırım ya da gazoz alabilir miyim ya da az simit yersem fazla gazoz içebilir miyim’ diye 6 yaşından itibaren hesap kitap insanı olmayı kendime adet edindim. Her zaman bir ajandam vardır. Onun için de matematiğini tuttuğum yaşamım vardır. İş yaşamın da böyle geçti, siyaset yaşamım da böyle geçti. Yıllardır beraber siyaset yaptığım arkadaşlarım, ilçe başkanı arkadaşlarım da bunu bilirler. Dolayısıyla ben böylesi bir seçim sürecinin de raporlarını tutmuş birisiyim. Seçim sonrasında bunun muhasebesinin de çıkarılması konusunda çalışmalarım var. Bir raporum yok benim bu arada, farklı gözlerle farklı raporlarım var yani. Bu işin bilimsel tarafına çalışan arkadaşlarımdan farklı raporlar, enstitümüz var, oradan bilim insanları, teknik insanlar, akademisyenlerden farklı raporlar, düşünsel dünyadan farklı raporlar. Hatta İstanbul ölçeğinde, ‘İBB bu seçimde ne yaptı, nasıl çıktı, nasıl etkilendi’ gibi araştırmalar oldukça külliyat denecek derecede bizde vardır. Bunu tabii ki yapıyorum, yapmak zorundayım. İhtiyaç duyulduğunda, o vakit geldiğinde, öyle bir masa kurulduğunda da elbette elimde ne var ise bunları ilk paylaşacağım yer de benim partim ve Genel Başkanımdır. İlgili olduğu kısımlarıyla ders çıkarttığımız veya hamleler yaptığımız kısımlarıyla ilgili de kamuoyuyla paylaşmaktan ve onları bilgilendirmekten de asla kaçınmıyorum.”

    “O SÜRECİ TASARLADIKTAN SONRA BUNLARIN HEPSİ KONUŞULUR”

    Ekrem İmamoğlu, bir yol haritası çıkarıp çıkarmadığıyla ilgili olarak da “Bütün bu bahsettiğim bu büyük çerçevenin içinde o da önemli bir detaydır ama önemli bir detaydır. Yani bu meselenin bütününü hallettikten ve o süreci tasarladıktan sonra bunların hepsi konuşulur, ortak mutabakatla, ortak akılla kararlar alınır ve kamuoyuyla paylaşılır” dedi.

  • “Ekrem İmamoğlu’nu yargılamaya doyamadılar”

    “Ekrem İmamoğlu’nu yargılamaya doyamadılar”

    İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında; Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemine ilişkin ve “ihaleye fesat karıştırma” iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması bugün; İstanbul Büyükçekmece Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. İmamoğlu hakkında üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasının istendiği ve “siyasi yasak” talep edilen davanın duruşması, 30 Kasım’a ertelendi. CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, duruşmanın ardından adliye önünde açıklama yaptı. Günaydın, şunları söyledi:

    “EKREM İMAMOĞLU’NU YARGILAMAYA DOYAMIYORLAR”

    “Bir Ekrem İmamoğlu duruşmasından daha çıktık. Ekrem İmamoğlu’nu yargılamaya doyamıyorlar. Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı’nın ilk yıllarında ihaleye fesat karıştırdığı iddiasıyla bir soruşturma yürütülmüştü. Burada Danıştay, soruşturma iznini iptal etmişti. Çünkü iddiaların tümü geçerli değildi. Buna karşılık, 2020 yılından itibaren Süleyman Soylu yönetimindeki İçişleri Bakanlığı tarafından İBB’ye gönderilen mülkiye müfettişleri bu davayı yeni bir forma dönüştürdüler. Hazırladıkları müzekkereyi Savcılığa yollayarak, Savcılığın incelemesini sağladılar ve bir iddianame düzenlenerek bugün ilk duruşmasını yaptık. İlk duruşmada Ekrem İmamoğlu ile beraber Beylikdüzü Belediyesi’nde çalışan arkadaşlarımız da yargılandılar.

    “BÖYLE BİR İDDİANAME DÜZENLENEMEZ”

    Sorulara verdikleri cevaplar şudur; İddia ettiğiniz gibi ihale dosyasında baştan olması gereken belgelerin yokluğu söz konusu değildir. Çünkü zarf açma tutanağında bunu net olarak görebilirsiniz. Ayrıca sonradan sunulması gereken belgeler, önceden sunulması zorunluymuş gibi sunulamaz. Böyle bir iddianame düzenlenemez ve nihayet 250 bin liralık kamu zararına uğratma iddiasına yönelik de arkadaşlarımız dediler ki, ‘o yılda asgari ücrette önemli ölçüde bir artış olmuştu, dolayısıyla bu yansıtıldı. Herhangi bir kamu zararı da söz konusu değildir.’

    “DURUŞMA 30 KASIM 2023 TARİHİNE ERTELENDİ”

    Hukuki durumu böylece özetleyelim. Orta yerde bir suç yoktur. Olmaması gereken bir iddianame ve yapılmaması gereken bir yargılamanın ilk duruşmasından çıktık. Duruşma 30 Kasım 2023 tarihine ertelendi. Ancak ifade edelim ki Ekrem İmamoğlu bu duruşmada ya da bu ihalede ita amiri değildir. Herhangi bir şekilde imzası yoktur. Dolayısıyla bu duruşmanın, bu davanın içerisine Ekrem İmamoğlu’nun dahil edilmeye çalışılması da bir hukuki garabetten ibarettir.

    “YENİ BİR SİYASİ YASAK GETİRME ÇABASI İÇERİSİNDELER”

    Peki iddianamede hakkında ne istiyorlar? 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası ve yeni bir siyasi yasak getirme çabası içerisindeler. Tabloyu elbette takip edeceğiz. Ancak bilmeliyiz ki sevgili dostlar bu Ekrem İmamoğlu hakkında açılan davalar demetinin yalnızca bir son halkasıdır. Biliyorsunuz daha evvel ‘ahmak’ davasından dolayı kendisine, 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve siyasi yasaklılık verilmiştir. Bu süreç halen istinaf mahkemesinde beklemekte ve bu aşamadadır. Ardından da hakkında yürütülen bir terör soruşturmasının hala kovuşturmaya dönmemiş hali vardır. Buradan da bir itibar suikastı yapılarak, peş peşe buna benzer davaların, ihale bazlı davaların gelebileceğini değerlendiriyoruz. Burada hukukçu arkadaşlarım, elbette hukuki değerlendirmeyi yaparlar, yapıyorlar. Ama bilinmelidir ki bu bir siyasi kumpas davasıdır. Açanların elinde patlayacaktır.

    “TÜRKİYE’DE BU YOLLAR DENENMİŞTİR HER ZAMAN DENEYENİN ELİNDE PATLAMIŞTIR”

    Süleyman Soylu, İçişleri Bakanlığı’ndan alınmıştır. Yerine İstanbul Valisi Ali Yerlikaya getirilmiştir. Bugün İçişleri Bakanlığı’nın avukatı davaya müdahil olma talebinde bulunmuştur. Ali Yerlikaya’nın temsil ettiği Bakanlığın bu avukatın talebi bugün mahkeme tarafından kabul edilmiştir. Bu andan itibaren İçişleri Bakanlığı bu davaya Bakanlık adına ve elbette sanıklar aleyhine olmak üzere davadan zarar gördüğü iddiasıyla müdahil olmuştur. Şimdi herkese soralım. İçişleri Bakanlığı’nın burada acaba bir ihaleye fesat karıştırma iddiasında, 250 bin lira kamu zararına uğradığı iddia edilen bir durumda ne gibi bir müdahale ve davadan zarar görme durumu ve hakkı vardır? Bütün bunlar sürecin siyasi yürüdüğünün en açık işaretleridir. Bir kez daha ifade ediyorum ki, Türkiye’de bu yollar denenmiştir. Bu yollar da her zaman deneyenin elinde patlamıştır.”

    CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer ise davaya ilişkin şunları söyledi:

    “Duruşmada Ekrem Başkanımızın avukatlarından, Avukat Kemal Polat, Avukat Nusret Yılmaz savunma yaptılar. Diğer sanıkları temsilen de hukukçu arkadaşlarımız, Avukat Gencer Bey savunmalarını yaptılar. Bir sonraki duruşmaya Başkanımızın katılıp katılmayacağı ile ilgili şu an net bir şey söyleyemeyiz. Celse arasında da bir savunma verebilir. Bu konu hakkındaki takdiri hukukçu arkadaşlarımız yapacaktır. Başkanımızla konuşup ona göre hareket edeceklerdir.

    “BU BİR HUKUK GARABETİDİR”

    Bizim özel olarak takip ettiğimiz bir alan değil. Biz işin hukuki boyutunu, siyasi boyutunu takip ediyoruz. İhale yetkilisi olmayan, harcama yetkilisi olmayan bir Belediye Başkanı’nın, 2015 yılında Beylikdüzü Belediye Başkanı iken gerçekleştirilmiş bir ihaleyle ilgili çok ilginçtir ki, 2020 yılında yürütülen bir soruşturmayla ve yine çok ilginçtir ki 2 sene savcılıkta bekletilip 2022 yılında yazılan bir iddianameyle açılan bir davayı biz de takip ediyoruz. Bu bir hukuk garabetidir ve daha önce olduğu gibi bunları kullananların ellerinde patlayacaktır.”

  • Yargılanmasına yarın başlanacak

    Yargılanmasına yarın başlanacak

    İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu dönemde şartları karşılamayan bir firmaya ihale vermek suretiyle “ihaleye fesat karıştırdığı” iddiasıyla soruşturma başlatılmıştı. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma çerçevesinde hazırlanan iddianamede İçişleri Bakanlığı ‘ihbar eden’ olarak; Ekrem İmamoğlu, Cem Ülken, Fidan Gül, Hasan Çetin, Hilal Çuhadar, Mehmet Hepgül ve Türkan Demirel Dişisağlam ise ‘şüpheli’ sıfatıyla yer almıştı. İddianamede, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı tarafından ‘Kültür Merkezlerinde Personel Çalıştırılması ve Kültür Sanat Organizasyonları Hizmet Alım İşi’ ihalesinde şüphelilerin fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettikleri aktarılmıştı. Düzenlenen iddianamede, “Şüphelilerin ihale alıcısı bir firma lehine ancak kamu zararına neden olacak şekilde ihaleye katılma yeterliğine veya koşullarına sahip olmayan kişilerin ihaleye katılmasını sağlamak ve teklif edilen malları, şartnamesinde belirtilen niteliklere sahip olmadığı halde, sahip olduğundan bahisle değerlendirmeye almak eylemlerinde bulunarak kamu kurumu statüsüne haiz Beylikdüzü Belediye Başkanlığının 250 bin 86 TL fazladan para ödemesine ve neticede 250 bin 86 TL tutarında kamu zararına neden olarak üzerlerine atılı ‘ihaleye fesat karıştırma’ suçunu işledikleri anlaşılmıştır” ifadeleri kullanılmıştı.

    Bilirkişi raporunda ise, idare tarafından kanuna aykırı şekilde yüklenici ile ek sözleşme yapıldığı, yükleniciye KDV dahil 250 bin 86 TL tutarında haksız fazla ödeme yapılarak kamu zararına sebep olunduğu belirtilmişti.
    Öte yandan, şüpheliler tarafından teknik şartnamede açıkça belirtilen niteliklere sahip olmayan firma lehine ihalenin sonuçlandırılması eyleminin suç teşkil ettiği, şüphelilerin katılım koşulu ile teknik şartnamede aranan kriterleri sağlamadığı, sabit olan ilgili firmanın bu durumunu fikir ve eylem birliği içerisinde hareket etmek suretiyle diğer ihale isteklilerinden gizleyerek ve ihale isteklilerini hataya düşürmek suretiyle suçun maddi unsurunun gerçekleştiği aktarılmıştı. İddianamede, “Soruşturmaya konu yapılan ihale sürecinde işin sürdürebilirliği noktasında ihaleye katılım koşulu ile teknik şartnameye yeterlilik koşulunu ilk aşamada dahi sağlayamayan firmanın lehine ihalenin sonuçlanmasının bir sonucu olarak firmanın idare ile yaptığı 19 Şubat 2016 tarihli sözleşmenin 14/3. maddesine açıkça aykırı şekilde firma lehine olacak şekilde fakat kanun ve yönetmeliklere aykırı olarak ek sözleşme yapılması ile doğan zarar, kamu zararı olarak kabul edilmelidir” denilmişti.

    Hazırlanan iddianamede, İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu 7 kişinin ‘ihaleye fesat karıştırma’ suçundan 3’er yıldan 7’şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti. Ayrıca 7 kişi hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesi gereğince siyasi yasak uygulanması da istenmişti. Hazırlanan iddianame kapsamında Ekrem İmamoğlu ve diğer sanıkların yarın saat 14.00’de Büyükçekmece Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına başlanacak.

  • Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ile görüştü

    Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ile görüştü

    28 Mayıs seçimlerinin sona ermesinin ardından kurultay sürecini başlatan CHP‘de “değişim” tartışmaları sürüyor.

    İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP kurmaylarının “değişim” ile ilgili değerlendirmeleri devam ederken İBB Başkanı ile CHP liderinin bugün Ankara’da bir görüşme gerçekleştirdi.

    28 Mayıs seçimlerinden sonra iki kez bir araya gelen Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu’nun görüşmesi CHP Genel Merkezi’nde yapıldı. Görüşme 1 saat 50 dakika sürdü.

    İMAMOĞLU’NDAN YİNE “DEĞİŞİM” MESAJI

    Dün basın mensuplarının sorularını yanıtlayan ve değişim vurgusu yapan İmamoğlu‘na “Değişimden kastınız nedir?” diye de soruldu.

    İmamoğlu, “Çok geniş bir çerçevesi var. Parti içindeki münazaralarımız, konuşmalarımız bittikten sonra elbette tam olarak ne arzu ettiğimizi, neyi istediğimizi kamuoyuyla paylaşırız. Genel Başkanımız İstanbul’u da düşüneceğiz, Ankara’yı da düşüneceğiz, Türkiye’yi de düşüneceğiz, geleceği de düşüneceğiz. Her türlü düşünülmek zorundayız. O da bizim de zaten asla ıskalamadığımız bir noktasıdır İstanbul… Ama mesele İstanbul’dan da ibaret değil.” dedi.

    “GÖRÜŞLERİMİ AKTARIYORUM”

    İmamoğlu, CHP Grup Başkanı Özgür Özel ile görüşmesine ilişkin de açıklamalarda bulundu.

    İmamoğlu, sadece Özgür Özel ile görüşmediğini ifade ederken “Engin Altay, Engin Özkoç… Partide, Selin Sayek Hanım, partide aklınıza gelen herkesle o günden bu güne görüştüm. Hala da görüşüyorum. Dün bile görüştüğüm partinin yöneticileri var. Sadece merkez yöneticileri değil, il yöneticileri, il başkanları, milletvekilleri, parti meclis üyeleri var. Zaten görüşüyordum, şimdi daha yoğun görüşüyorum. Çünkü ne demek istediğimi, fikirlerimi, düşüncelerimi, kamuoyuna açık olmayacak kısmıyla da, parti içi, aile içi görüşlerimi onlarla paylaşıyorum.” dedi.

    Özel ile de bu kapsamda görüştüğünü belirten İBB Başkanı, Özel’in adaylık açıklaması hakkında “Ben dünkü açıklamasını direkt öyle algılamadım. Her göreve hazırım, her pozisyona hazırım şeklinde bir yorumu olduğunu gördüm. Bir de değişim talebi var, bu hepimizde var. Konuşuyoruz zaten. Partimizin içinde konuşuyoruz. Sahada ve televizyonlarda değil, partinin içinde konuşmayı ve orada bir olgun çözüm bulmayı, hem partimiz hem ülkemiz adına çok önemsiyorum.” ifadelerini kullandı.

    EKREM İMAMOĞLU: GÜZEL OLACAK HER ŞEY

    Kılıçdaroğlu ile görüşmesinin ardından İstanbul’a gelen İmamoğlu, basın mensuplarının görüşme ile ilgili sorusuna İmamoğlu “Genel Başkanımızla her zaman görüşüyoruz zaten. Güzel olacak her şey dedi.

    DEĞİŞİM TARTIŞMASI

    28 Mayıs’tan sonra değişim tartışmasını başlatan İmamoğlu, Genel başkanlığa aday mısınız sorusuna “Benim aday olduğum tek şey var. Ülkemizde, İstanbul’da olduğu gibi, büyük bir değişim” açıklamasını yapmıştı. Kılıçdaroğlu ise dün Meclis grup toplantısında, “Değişimin önünü açacağım” mesajı vermişti..

  • 15 Haziranda hakim karşısına çıkacak

    15 Haziranda hakim karşısına çıkacak

    İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği’nin hazırladığı rapora istinaden Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu dahil 7 kişi hakkında iddianame hazırladı. Avukatının, İmamoğlu’nun ihale sürecinin hiçbir aşamasına dahil olmadığı, talimatı veya yönlendirmesi olmadığı ve imzası bulunmadığını belirttiği ihale ile ilgili olarak kamunun 250 bin lira zarara uğratıldığı iddia edildi. İddianamede, İmamoğlu dahil 7 isim hakkında ‘ihaleye fesat karıştırma’ suçlamasıyla 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası istendi.

    SAVCI SİYASİ YASAK DA TALEP ETTİ

    Savcılık, İmamoğlu ve diğer şüpheliler hakkında kamuoyunda ‘siyasi yasak’ olarak bilinen Türk Ceza Kanunu’nun ‘Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma’ başlıklı 53. maddesinin uygulanmasını da talep etti.

    İmamoğlu, 15 Haziran perşembe günü hakim karşısına çıkacak.

    MURAT ONGUN: BU DAVA SİYASETİ DİZAYN ETME DAVASIDIR”

    Öte yandan, İmamoğlu’na açılan yeni davanın ardından İBB Başkan Danışmanı Murat Ongun, “Bu dava, Danıştay kararına rağmen açılmış, siyaseti dizayn etme davasıdır. Yıllar sürecek bu davalarla, siyaset dizaynına milletimiz izin vermeyecektir” diyerek tepki gösterdi.

  • İmamoğlu’ndan “değişim” mesajı

    İmamoğlu’ndan “değişim” mesajı

    İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

    İmamoğlu, CHP’nin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin değişmesine gönderme yaparak “Sadece bir kurul, heyet değişimiyle olmayacağını hepimiz biliriz. Değişim ihtiyacını ben tariflemiyorum, bunu toplum tarifliyor, insanlar istiyor.” dedi.

    28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybettiklerini ifade eden İmamoğlu, “Aynı şeyleri yapıp yol yürüme gafletine kapılamayız.” değerlendirmesinde bulundu.

    “KÖKLÜ BİR DEĞİŞİM”

    Geçen hafta yaptığı açıklamada güçlü bir değişimden bahsettiğini ifade eden İBB Başkanı, “Bir topyekün bir değişim, bir anlayış değişimi, köklü bir değişim, detaylı bir değişim içeren kavramlar ifade etmiştim. Ben aynı yerde devam ediyorum. Değişimi anlayışını en güçlü şekilde talep eder durumdayım. Yoksa değişimin sadece bir kurul, heyet değişimiyle olmayacağını hepimiz biliriz. Değişim ihtiyacını ben tariflemiyorum, bunu toplum tarifliyor, insanlar istiyor.” dedi.

    Kulağını tıkayarak yol yürümenin doğru olmadığını sözlerine ekleyen İmamoğlu, “Kulağımızın açık olması, toplumun her kesimini dinlememiz ve her kesimin ne ses çıkarttığını, ne istediğini anlamamız şart.” diye konuştu.

    Öte İmamoğlu, aynı duruşla yoluna devam ettiğini söyledi.

  • “Yapamıyorsa bıraksın biz yapalım”

    “Yapamıyorsa bıraksın biz yapalım”

    Sultangazi’de hafriyat kamyonunun çarptığı üst geçit zarar görmüş, T4 Topkapı-Mescid-i Selam Tramvay Hattı 50. Yıl Baştabya İstasyonu kapatılarak yapılan detaylı incelemenin ardından üst geçidin yıkılarak yenilenmesine karar verilmişti.
    Bu süre içerisinde İBB tarafından ise mağduriyetin giderilmesi için ücretsiz ring seferleri konulmuş konu ile ilgili açıklamalarda bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Tonguç Çoban, yıkım çalışmasının başlatılarak yeni üst geçidin 90 gün süre içerisinde tamamlanarak vatandaşların hizmetine açılacağı duyurulmuştu.

    Ancak aradan geçen yaklaşık 3 ay süreye rağmen çalışmaların büyük oranda aksadığı ve bu süre içerisinde gelinen noktada köprünün yalnızca ayaklarının yerine konulduğu görülürken bölge esnafı ve vatandaşlar “İBB başkanı Ekrem İmamoğlu yapmayacaksa biz kendi aramızda para toplayıp yapalım” diyerek duruma tepki gösterdi.

    Selami Yavuz isimli vatandaş “Sultangazi 50. yıl mahallesi sakinleri olarak B caddesi üzerinde bulunan bu yaya üst geçidinin ve tramvay hattının 2 ay önce ilgili belediye yetkilileri gelip açıklama yaptılar dediler ki 3 ay içerisinde biz bu mağduriyeti gidereceğiz 2 ay geçti halen durum vaziyet içler acısı. Yapan yok ilgilenen yok buradaki bütün insanlar perişan hem esnafı ile hem oturanları ile. İlgililerden ricamız bu insanlara bunu niye reva görüyorlar. Sayın valime de buradan sesleniyorum. Sayın valim mülki amir olarak siz en üst makamdasınız sizden ricamız buradaki ilgililerin bir hizmet yapmadıkları zaman bunu çözme noktasında bizlere siz yardımcı olun bizi bu sıkıntı ve çileden kurtarın istediğimiz hizmet bizim şu bu mevzumuz yok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

    Bölgede esnaflık yapan Osman Görgülü “1. aydan bu yana hemen hemen bu köprü bu kadar mı zor bir insan istese yemin ederim 1 haftada yapar yapmıyorlarsa bıraksınlar bu esnaflara bu mahalle biz kendi aramızda yaparız ya. Bu işi beceremiyorlarsa biz kendi yaparız belediye veya herhangi bir şirkete gerek yok. Anamız ağladı 5 personelime 3 aydır ben cebimden yevmiyelerini veriyorum. Benim bu zararımı kim karşılayacak İmamoğlu’mu karşılayacak. Ayıptır bu işi yapıyorlarsa yapsınlar yapamıyorlarsa bıraksınlar ki yapanlar gelsin yapsın. Onca esnafın hakkını kim ödeyecek kardeşim ya. Burası normal bir cadde idi caddeyi öldürdüler ara sokak gibi oldu. Vallahi bıraksınlar biz esnaflar kendi aramızda toplar babamızın hayrına yaparız. Kepengi vurup gideceğiz az kaldı” dedi.
    Bir başka esnaf Mehmet Emin Sucu ise “Yaklaşık 3 ay oldu bu üst geçidin bitmesi lazımdı 3 ay süre verdiler halen birşey yok. Yani yapmıyorlarsa söylesinler biz kendimiz halk olarak aramızda yaparız. Geçen gün belediye başkanımız geldi buraya oda söyledi eğer yapmıyorlarsa söylesin biz yapalım. Esnaf olarak kan ağlıyoruz” dedi.

  • “Yolumuza kararlı şekilde yürüyeceğiz”

    “Yolumuza kararlı şekilde yürüyeceğiz”

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 1880’de açılıp, 1993’te kapatıldıktan sonra kaderine terk edilen Yedikule Gazhanesi’ni kentin kültür-sanat ve sosyal hayatına kazandırdı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, yeni çehresine kavuşan Yedikule Gazhanesi’nin açılış töreninde; “Biz burayı, kişisel menfaatlere ya da bir avuç grup ya da bir çıkar heyetine değil, sizler gibi halkın kullanımına açıyoruz. Bu, milleti bir arada tutmak, dünya insanına güzel ve iyi yönetim örneklerini ortaya koyabilme davasıdır. Çok net söyleyeyim: Bu dava adına, önümüze hangi engelleri koyarsa koysunlar, önümüze hangi mahkeme davalarını koyarsa koysunlar, yolumuza kararlı şekilde yürüyeceğiz. Çünkü esas mesele, gönüldeki davadır. O dava da milletin gönlündeki davadır. Ben, o davayı kazanacağım. O diğer davaların bende hiçbir hükmü yok. Kıymeti de yok” dedi.

    İBB, kentin endüstriyel miraslarından Yedikule Gazhanesi’ni İstanbul’un kültür-sanat ve sosyal hayatına kazandırdı. Yeni Türkü konseriyle İstanbullulara ‘Merhaba’ diyen Yedikule Gazhanesi, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından açıldı. Doğum gününe denk gelen açılış töreninde konuşan İmamoğlu şunları söyledi:

    “BİZİ SEÇTİNİZ VE BİZ SİZE LAYIK OLMAYA ÇALIŞIYORUZ”

    Göreve geldiğimizden bu yana, İstanbul’a yeni bir değer katma konusunda özenli çalıştığımızı ifade edeyim. Her gün İstanbulluların bir sorununa çözüm üretmek ve aktif bir belediye olmak için yoğun çaba içindeyiz. Bu çabanın içinde sizler de varsınız. Çünkü 16 milyon insanımızın bir üretim mekanizmasıdır belediye yönetimi ve işleyişi. Sizler sahibisiniz, bizler emanetçisiyiz. Bizi seçtiniz ve biz size layık olmaya çalışıyoruz. Ve bu layık olma konusunda elbette kararlıyız.

    “İSTANBUL’LA DERTLENEN, SORUNLARINA ÇÖZÜM ÜRETEN BİR SÜRECİ YÖNETMEYE DEVAM EDİYORUZ”

    Ekonomik kriz ve pandemi dönemine denk gelen bir süreçte görev yaptık. Aktif olmak, hiç durmamak, sabah-akşam değil, 7/24, 365 gün, çalışanlarımızla birlikte İstanbul’la dertlenen, İstanbullularla dertlenen, sorunlarına çözüm üreten bir süreci yönetmeye devam ediyoruz. İsteğimiz; 16 milyon insanın, sahibi olduğu bu kentin her imkanından maksimum şekilde ve hak ettiği şekilde faydalanabilsin. Ve bu kavramlar aslında insanların hayatlarını çok değiştirir. Milyonlarca metrekarelik yeşil alanı şehrimize kazandırmak, bu dönem içerisinde bizim için gurur vesilesi. Aktif alanlarımızın anlamı, uzaktan görüp, yanına bile yaklaşamamak, hatta yakınından bile geçememek değil; bizatihi içine girip, oradan faydalanmak, onu hissedebilmek, ona dokunabilmek. Doğanın o tadını çıkaracağımız yerler gibi, aktif yeşil alanlar gibi, bir de aktif tarihi alanlarımız var. Onları da hayata katmak için yoğun çaba içindeyiz.

    “EMANETLERİ AÇIĞA ÇIKARIP DÜNYAYA SERVİS ETMEKLE YÜKÜMLÜYÜZ”

    Biz o emanetleri açığa çıkarıp dünyaya servis etmekle yükümlüyüz. İşte burası, çok özel bir yer. 1880 yılında kurulan Yedikule Gazhanesi’ni, farklı fonksiyonlarla, özellikle yanı başımızdaki mahalle başta olmak üzere, bütün İstanbul’a kazandırmak, özenli bir çalışma sonucunda ortaya çıktı. Burası 1880’den başlıyor, 1993 yılında hizmet dışı kalıyor. Ama uzun süre buraya açıkçası çok da uğranmıyor. Ne yazık ki yıllarca çöplüğe dönmüş bu sahayı, bütün dünyanın gezmesi için hazırlıyoruz. Milyonlarca turistin ilave olacağı bir destinasyona dönüştürüyoruz bu bölümü. Ve burası, İstanbulluların sosyal yaşamlarını zenginleştirecek, maddi kazançlarını arttıracak, kültürel yaşamlarını farklılaştıracak ve hayallerini bu kentte kurma konusunda da cesaret verecek bir dönemi ortaya koyacak.

    “EMANET MİRASA SAHİP ÇIKTIK”

    Biz aslında biraz mirasyedi dönemine son verdik. Bu dönem, bu şehrin tarihine, kültürel zenginliklerine, ecdat yadigarlarına ilgisizliğe karşı başka bir duyarlılık sürecini ortaya koyduk. Biz bu sürece kazanç, rant, siyasi çıkar değil, kentin değerini arttıran, aslında huzur veren işlere yapmayı, insanların bu anlamda bu kentin gerçek sahibi olduklarını hissettirme gayretiyle ortaya koyduk diyebilirim. Mirasyediliğe son verdik, ama başka bir şey yaptık. Emanet mirasa hep birlikte, kararlı bir şekilde sahip çıktık. Sahip çıkmaya da devam edeceğiz. Emanete sahip çıkmak çok önemli. Yani bu şehre, bu ülkeye, bu dünyaya emanet olarak bakıp, ona sahip çıkmak, onu ezip büzmeden, hırpalamadan, yok etmeden aksine güzelleştirerek, iyileştirerek saf haline dönüştürerek bu dönemin ihtiyaçlarına hizmet etmesini sağlayarak çocuklarımıza, onların çocuklarına aktarabilmek ne kadar asil bir görev. Bu asil göreve hep birlikte layık olalım lütfen. Biz çalışacağız, siz destek olacaksınız inşallah.

    “BURAYI BİR ÇIKAR HEYETİNE DEĞİL, HALKIN KULLANIMINA AÇIYORUZ”

    Bu şehir hepimize emanet. Emanete değer veriyoruz. Göz bebeğimiz gibi bakıyoruz. Her ne kadar farklı farklı amaçlara dönük bir kullanım dönemi yaşansa da biz, burayı kişisel menfaatlere ya da bir avuç grup ya da bir çıkar heyetine değil, sizler gibi halkın kullanımına açıyoruz. Rekorlar kırıyor Hasanpaşa Gazhane. Burası da rekorlar kıracak. Burası sizi bir araya getirecek. Sizi buluşturacak. Konuşacaksınız. Ayrımızın gayrımızın olmadığını hissedeceğiz burada. Kimse bizi birbirimize düşüremeyecek. Hiçbir kötü sözün bizde karşılığı olmayacak. İyileşeceğiz. Biz, milletimizin iyileşme karakterine, iyi vicdanına, yüksek oranda güveniyoruz. Ve o kalbi güzel insanlarımıza, yani 86 milyon insanımıza, yani 16 milyon İstanbulluya göreceksiniz bu güzel günleri sizin hepinizin huzurunda yaşatmaya söz veriyoruz.

    “İSTANBUL’U, 16 MİLYONUN AŞKIYLA SEVİYORUM”

    Her ne kadar İstanbul’a dair kişisel arzular, hayaller kurulsa da ben öyle kurmuyorum. Benim kişisel bir hayalim, kişisel bir aşkım yok İstanbul’a. Ben İstanbul’u, 16 milyonun aşkıyla seviyorum, onu söyleyeyim. Türkiye’yi de 86 milyon insanımızın aşkıyla sevmek gibi. Zaten esas olan öyle bir aşktır, öyle bir sevgidir. Bireyselleşmemeli, toplumsal olmalı. Ben o kavramlarla bu şehre ve bu ülkeye tutkuyla bakan, milletimizin her bir ferdine duyduğum saygıyla, özenle görevimi yapmaya ve hiçbir sorumluluktan kaçmamaya da devam edeceğim. Ayrıştırma duygularının, geçici kazanımlar elde edebileceği bir gerçektir. Bunlar olur. Ama gerçek olan, kalıcı kazanımların gerçek sevgiyle ve bütün duygularla mümkün olduğunu da biliyorum. Gerçek sevgi ve bütünleştirici duygu, toplumu yüzyıllar boyu, hatta bin yıllar boyu ayakta, dimdik ve bir arada tutar. Ayrıştırıcı duygular, size bir an için kazanmışlık hissi verir. Bir dönem kazanırsınız. Ya da birkaç yıl, birkaç dönem. Ama esas olan; esas hedeften, esas menzilden asla vazgeçmemektir.

    “ESAS MESELE, GÖNÜLDEKİ DAVADIR”

    Bu milleti bir arada tutmak, dünya insanına güzel ve iyi yönetim örneklerini ortaya koyabilme davasıdır. Çok net söyleyeyim: Bu dava adına, önümüze hangi engelleri koyarsa koysunlar, hani bizim davamız başka bir dava, önümüze hangi mahkeme davalarını koyarsa koysunlar, yolumuza kararlı şekilde yürüyeceğiz. Çünkü esas mesele, gönüldeki davadır. O dava da milletin gönlündeki davadır. Ben, o davayı kazanacağım. O diğer davaların bende hiçbir hükmü yok. Kıymeti de yok. Milletimize, bu güzel şehrimize, hemşerilerimize ve bütün ülkemize, 86 milyon insanımıza sevgimle, saygımla ve gerçekten sorumluluk duygumla, aynı zamanda büyük coşkumla canla başla çalışmaya, size layık olmaya, asla vazgeçmemeye devam edeceğim. Yedikule Gazhanesi moralinizi artırsın. Yaşama tutunduğunuz, moral bulduğunuz, hayallerinizi güçlendirdiğiniz, kültürle, sanatla, eğitimle, söyleşmeyle, buluşmayla, can cana olmayla, yan yana olmayla, aslında birbirinizden farkınızın olmadığını, insan olduğunuzu hissetmenize katkı sunma amacıyla şehrimize hayırlı uğurlu olsun.”

    1880’DE AÇILDI, 1993’TE KAPATILDI

    İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat da törende yaptığı konuşmada Yedikule Gazhanesi’nin yapılış süreciyle ilgili detaylı bilgi paylaştı. Buna göre, 1880 yılında kurulan Yedikule Gazhanesi, sosyal hizmet için İstanbul’da kurulan ilk havagazı fabrikası oldu. Gazhane, uzun yıllar boyunca tarihi bölgenin aydınlatma ihtiyacını karşıladı. 1993 yılında, şehirdeki diğer gazhane yapılarıyla birlikte, hizmet dışı bırakılan gazhane; 78 bin 475 metrekarelik bir alana inşa edilen kömür-havagazı üretim yapıları, katran ayırıcılar, vinç, imbik kazanları, yıkama tesisi, ambar, kantar binası, idari binalar, gaz depoları gibi birimleri bünyesinde barındıran bir tesis görevi gördü. Sonraki yıllarda hafriyat döküm alanı ve otobüs park alanı olarak da kullanılan Yedikule Gazhanesi yapılarından bazıları, zaman içinde tüm işlev ve donanımlarını yitirirken, bazıları da bugüne ulaşmayı başardı.

    ‘UZUN YÜRÜYÜŞ’ SERGİSİYLE YENİ YOLCULUĞUNA BAŞLADI

    Müze Gazhane’nin (Hasanpaşa Gazhanesi) ardından restore edilerek kentin kültür hayatına kazandırılan Yedikule Gazhanesi; yeşil alanları, kamusal mekânları ve çok yönlü etkinlikleriyle İstanbul için bir cazibe merkezi olacak. İBB Miras tarafından 2022 yılında tarihî alanda başlatılan kapsamlı restorasyon çalışmalarının İstanbullulara ilk armağanı ‘Hangar’ yapısı oldu. Evrensel koruma ilke ve teknikleri doğrultusunda hayata geçirilen çalışmalarla; konser, sergi, söyleşi, film gösterimleri, atölyeler gibi güncel etkinliklere ev sahipliği yapacak şekilde yeniden işlev kazanan Hangar yapısı, açılış etkinliği ‘Uzun Yürüyüş’ isimli sergisiyle kapılarını ziyaretçilere açtı.

    İmamoğlu ve Polat’ın konuşmalarının ardından kesilen kurdele ile Yedikule Gazhanesi, Yeni Türkü konseriyle İstanbullulara “Merhaba” dedi.

  • “Her şey yeniden başlıyor”

    “Her şey yeniden başlıyor”

    İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu 28 Mayıs seçimlerinden sonra ilk açıklamasını sosyal medya hesabından yaptı. İmamoğlu, “Sevgili çocuklar sakın ama sakın üzülmeyin. Kıymetli gençler sakın ama sakın umutsuzluğa asla kapılmayın. Hanımefendiler asla tedirgin olmayın. Beyefendiler başınız dik yürümeye devam edin. Biz az zamanda çok ve büyük işler başarabilen bir ulusuz. Yine başarırız. Benzer bir hayal kırıklığı bundan 5 yıl önce de yaşanmıştı. Ama sadece 9 ay sonra yerel seçimlerde muazzam sonuçlar elde ettik. Doğru işler yaptık ve hep birlikte sonuç aldık, birlikte başardık. Kimse endişe etmesin, her şey yeniden başlıyor” dedi.

    İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 28 Mayıs seçimleri sonrası ilk açıklamasını Twitter hesabından yaptı. Paylaştığı videoda “28 Mayıs seçimleri sonuçlandı. ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde bir siyasetçi olarak bu sonuçların milletimize ve güzel ülkemize hayırlar getirmesini elbette temenni ediyorum. Türkiye’nin şimdi hızlıca normalleşmeye ve gerçek sorunlarına çözüm bulmaya acilen ihtiyacı vardır” diyen İmamoğlu, daha sonra şunları söyledi:

    “YİNE BAŞARIRIZ: Bugün büyük hayal kırıklığı yaşayan on milyonların olduğunun farkındayım. Sevgili çocuklar sakın ama sakın üzülmeyin. Kıymetli gençler sakın ama sakın umutsuzluğa asla kapılmayın. Hanımefendiler asla tedirgin olmayın. Beyefendiler başınız dik yürümeye devam edin. Biz az zamanda çok ve büyük işler başarabilen bir ulusuz. Yine başarırız. Benzer bir hayal kırıklığı bundan 5 yıl önce de yaşanmıştı. Ama sadece 9 ay sonra yerel seçimlerde muazzam sonuçlar elde ettik. Doğru işler yaptık ve hep birlikte sonuç aldık birlikte başardık. Kimse endişe etmesin, her şey yeniden başlıyor. Unutmayın değişmeyen tek şey değişimdir.

    “AYNI ŞEYLERİ YAPARAK FARKLI SONUÇ ASLA BEKLEMEYECEĞİZ ARTIK: Her sahada, her ortamda değişim, aynı şeyleri yaparak farklı sonuç asla beklemeyeceğiz artık. Tıpkı 38 yaşındaki Mustafa Kemal Atatürk gibi tıpkı 21 yaşındaki Fatih Sultan Mehmet gibi yapacağız. Bugün 29 Mayıs, bugün İstanbul’un fethinin 570’inci yıl dönümü. Asırlar boyu ne ordular ne komutanlar İstanbul kapısından eli boş döndü. Ama gün geldi yöntemle araçlar değiştiren Mehmet fethetti, Fatih oldu. Sadece bu kadim şehri değil, bu şehirde yaşayanların gönüllünü de fethetti. Böylece fethi kalıcı kıldı, biz de gönülleri fethetmek için yola çıktık. Bundan sonra bütün gönülleri kazanmak için mücadeleye devam edeceğiz.

    BUNDAN SONRA BÜTÜN GÖNÜLLERİ KAZANMAK İÇİN MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ: Büyük Atatürk diyor ki; ‘umutsuz durumlar yoktur umutsuz insanlar vardır’ İstanbul’da benim gibi milyonlarca, Türkiye’de on milyonlarca umutlu hem de çok umutlu demokrasi, neferleri var. Bu seçim kampanyasında onların inançlı, dirençli asla vazgeçmeyen mücadelelerine defalarca tanık oldum. Başta demokrasi neferleri olan sizleri, sevgili çocukları, o canım gençleri, anneleri ve bütün İstanbulluları bugün saat 21.00’de Maltepe Meydanı’nda düzenlediğimiz 570’inci fetih etkinliklerine davet ediyorum. Bu akşam orada göz göze geleceğiz, yürek yüreğe olacağız. Yapacaklarımızı ve değişimi konuşacağız. Tüm kalpleri fethetmek için nasıl daha hızlı koşacağımızı birlikte paylaşacağız. Bana inanın yolumuz uzun, gençliğimiz var inancımız tam ve bana güvenin. Her şey çok güzel olacak.”