Etiket: elazığ

  • Tarla sulama kavgası: 5 yaralı

    Tarla sulama kavgası: 5 yaralı

    Elazığ’da merkeze bağlı Değirmenönü köyünde, aralarında daha önceden miras konusundan dolayı husumet bulunan iki aile, köy içerisindeki yolda karşılaştı. Akraba iki aile, iddiaya göre tarlayı sulama sırası nedeniyle tartışmaya başladı.

    Tartışma kısa sürede büyüyerek kavgaya dönüştü. Kavgada M.K., 3 oğlu ile birlikte kardeşinin çocuklarına tüfek ve silahla ateş açtı. Olayda 5 kişi vücutlarına isabet eden saçmalarla yaralandı. Yaralılardan birinin olayla ilgisi olmayan ailenin komşuları olduğu öğrenildi. Açılan ateş sonucu bir oğlak da telef olurken, 3 keçi yaralandı.

    Haber verilmesi üzerine Değirmenönü köyüne çok sayıda sağlık ve jandarma ekibi sevk edildi. Yaralılar, bölgede yapılan ilk müdahalenin ardından ambulanslarla kentteki hastanelere kaldırıldı. Kavgaya karışan 4 kişinin jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındığı öğrenilirken, olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.

  • Elazığ’da 3,5 ton kaçak tütün ele geçirildi

    Elazığ’da 3,5 ton kaçak tütün ele geçirildi

    Elazığ İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, 19 şüphelinin piyasaya kaçak tütün sürmeye çalışıldığı bilgisi üzerine harekete geçti. Teknik ve istihbarı çalışmaların ardından jandarma ekipleri, belirlenen adreslere eş zamanlı baskın yaptı. Operasyonda 19 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı.

    Adreslerdeki aramalarda, değişik gramaj paket ve kutular halinde piyasa değeri 510 bin lira toplam 3 ton 500 kilo kaçak tütün ele geçirildi.

  • Kamyon akaryakıt istasyonuna girdi: 5 yaralı

    Kamyon akaryakıt istasyonuna girdi: 5 yaralı

    Elazığ – Bingöl Karayolunda mevkiinde, B.T. idaresindeki kamyon, aynı yönde seyir halinde olan C.G. idaresindeki otomobile çarptı.

    Çarpmanın etkisiyle kontrolden çıkan boru yüklü kamyon, yol kenarında bulunan akaryakıt istasyonuna dalarak 2 benzin pompasını yıktı. Büyük bir facianın atlatıldığı ve otomobilin hurdaya döndüğü kazada, 2’si ağır olmak üzere toplamda 5 kişi yaralandı. Haber verilmesi üzerine olay yerine sağlık, polis ve jandarma ekipleri sevk edildi. Yaralılar, olay yerinde yapılan ilk müdahalelerin ardından ambulanslarla kentteki hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı.

    Ekipler, kazayla ilgili olay yerinde inceleme başlattı.

  • Apartmana giren yılan paniğe neden oldu

    Apartmana giren yılan paniğe neden oldu

    Elazığ’da Doğukent Mahallesi’nde, vatandaşlar bir apartmanın merdiveninde yaklaşık yarım metre uzunluğunda yılan gördü.

    Panikle evlerinden çıkan vatandaşlar itfaiyeden yardım istedi. İhbar üzerine olay yerine sevk edilen Elazığ Belediyesi itfaiye ekipleri, yılanı kısa sürede yakaladı ve şehirden uzak bir noktada doğaya bıraktı.

  • Otomobil direğe çarptı: 3 yaralı

    Otomobil direğe çarptı: 3 yaralı

    Elazığ’da Cumhuriyet Mahallesi İbrahim Bozkurt Sokak’ta, M.A. idaresindeki otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu önce aydınlatma direğine, ardından park halindeki otomobile çarptı.

    Kazada, araçta bulunan 3 kişi yaralandı. Kazayı gören vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralılar, olay yerinde yapılan ilk müdahalelerin ardından ambulanslarla Fırat Üniversitesi Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı.

    Polis ekipleri, kazayla ilgili olay yerinde inceleme yaptı.

  • Otomobilin çarptığı çocuk hayatını kaybetti

    Otomobilin çarptığı çocuk hayatını kaybetti

    5 Haziran 2022 tarihinde Elazığ-Diyarbakır karayolunda meydana gelen olayda, H.S. idaresindeki otomobil önce elinde çilek kasası ile yolun karşısına geçmeye çalışan Ramazan Özkan’a (12), ardından park halindeki otomobile çarptı.

    Özkan, kazada ağır yaralandı. Haber verilmesi üzerine olay yerine sağlık, polis ve jandarma ekipleri sevk edildi. Yaralı çocuk, ambulansla Fethi Sekin Şehir Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı.

    12 gündür hastanede tedavi altında bulunan Özkan, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaşam savaşını kaybetti.

  • Mezarlık çiçeği tartışmasında kuzenler birbirini vurdu

    Mezarlık çiçeği tartışmasında kuzenler birbirini vurdu

    Elazığ’ın Karakoçan ilçesi Akyokuş köyünde, A.T. (53) köy mezarlığında babasının mezarının bulunduğu alana çiçek dikti. Bunun üzerine amcaoğlu A.R.A. (70), “Bu alana neden çiçek diktin benim yakınımın mezar yolunu kapattın” demesi ile tartışma çıktı. Daha öncede aralarında arazi anlaşmazlığına bağlı husumet bulunan kuzenlerin tartışması kavgaya dönüştü.

    Kavga sırasında kuzenler birbirlerine av tüfekleriyle ateş etti. Saçmaların isabet ettiği şahıslar yaralandı. Haber verilmesi üzerine olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Yaralılar, hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Jandarma ekipleri olay yerinde geniş çaplı inceleme başlattı. Karakoçan Cumhuriyet Başsavcılığının talimatları ile şüpheli şahısların kullandıkları 2 adet av tüfeğine el konulduğu, şüphelilerin muayene ve tedavisinin ardından gözaltına alınacağı öğrenildi.

  • Türkiye’nin en uzun demiryolu köprüsü

    Türkiye’nin en uzun demiryolu köprüsü

    Türkiye’de demir yolu uzunluğu bakımından 1’inci sırada yer alan Fırat Demiryolu Köprüsünün bir ayağı Elazığ’da bir ayağı da Malatya’da bulunuyor. 22 milyon liraya mal olan köprü, aynı zamanda trenle yolculuk yapan turistlerin vazgeçilmez duraklarından biri haline geldi.

    Köprünün temellerinin kazıktan, ayaklarının betonarme ve tabliyelerinin ise çelik yapı olması köprünün en büyük özellikleri arasında yer alıyor.

    Eni 4.5 metre, yüksekliği 6 metre, taşıyacağı tonajı ise 20 olan köprü, Türkiye’nin en uzun, yapıldığı dönemde ise dünyanın en uzun 3’üncü demiryolu köprüsü olma özelliğini taşımıştı. 1981 yılında yapımına başlanan 2 bin 30 metre uzunluğundaki köprü, 1986 yılında tamamlanarak hizmete açıldı.

    32 ayaktan oluşuyor

    Köprünün yapımına 1981 yılında başladığını belirten Gemici köyü muhtarı Ali Aydemir, “5 sene sonra da yapımı tamamlandı. Temel atma törenine Kenan Evren geldi, köprüyü rahmetli Turgut Özal trenle geçiş yaparak açtı. 5 senede yapılan bir köprüdür. 2 bin 30 metre civarında bir uzunluğu 32 ayaktan oluşan çelik konsollu bir köprüdür. Köprümüz demir yapı ve uzunluk bakımından Türkiye’de 1’inci sıradadır. Bu köprünün yapımında ben de 2.5 sene çalıştım. Çalışmadan sonra da askere gittim. Maalesef henüz yeteri kadar tanınmayan bir köprü. Sadece köprü de değil bizim sahil kısmı köylerimiz genel olarak bilinmiyor. Bu köprüden genelde yük trenleri geçiyor günlük olarak da 4 sefer yolcu treni geçiyor. Birisi Elazığ-Adana arası giden yolcu treni bir diğeri de ekspres olarak Ankara, İstanbul ve İzmir’e giden trenlerdir. Yolumuz olmadığından dolayı ile uzaklığından dolayı keşfedilmemiş bir yerdeyiz ama biz çok güzel bir coğrafyada yaşıyoruz “dedi.

  • Süleyman Soylu: Afetlerin acı tecrübeleri var

    Süleyman Soylu: Afetlerin acı tecrübeleri var

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, programları çerçevesinde Elazığ’a geldi. Elazığ Valiliğine geçen bakanlar şeref defterini imzaladıktan sonra İl Değerlendirme toplantısına katıldı. Toplantı sonrasında Bakan Soylu açıklamalarda bulundu. Ülkenin büyük bir sınamadan geçtiğini dile getiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Elazığ depreminden sonra hepimiz yaşadık ki; seller, yangınlar, depremler, çığ yani peşi sıra gelen afetlerle ülkemiz büyük bir sınamadan geçti, hem de aynı zamanda insanlarımız da büyük bir sınamadan geçtiler. Acılar yaşadık, sıkıntılarla karşı karşıya kaldık. Vatandaşımızın bu süreçlerden sonra beklediği devletimizin kendine el uzatmasıydı. Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade, bize verdiği talimatlar, tüm paydaşlarımızla, tüm arkadaşlarımızla her an her meseleyi takip etme konusunda ortaya koyduğu duyarlılık elbette ki bize ayrı bir güç verdi. Sorunlar sıkıntılar olmadı mı, yani özellikle afette her meselenin kendine ait oluşturulabilecek çözümü söz konusu ama Allah’a çok şükürler olsun devletimiz bütün gücüyle beraber bütün kurumlarıyla beraber her sorunun üstesinden gelmek için el birliği ile çalıştı. Sorunu yumak haline getirmeye değil sorunu çözmeye çalışan bir anlayış ortaya konuldu. Biraz önce Sayın Bakanımızda söyledi; 18 bin ev tamamlandı, 17 bin ev teslim edildi ve diğerleriyle ilgili de bütün süreçler anı anına takip ediliyor. Bunun birçoğu belki ifade etmek kolay değil ama ev yapılamayacak yerlerde evler yapıldı. Köyünden, şehrin içerisinde olan yerlerine kadar. Burada tek bir süreç düşünüldü, vatandaşımızın devletine olan itimadın, güvenin sarsılmamasına yönelik adım ortaya konuldu. Hem afet zamanında hem de afetten sonraki süreçlerde. Elazığlı hemşerilerimiz, Malatyalı hemşerilerimiz hakikaten kışın ortasında çok zor günler geçirdiler ama bu el birliğiyle atlatıldı” diye konuştu.

    Afetlerin öğretici olduğunu vurgulayan Bakan Soylu, “Hem kısmen bize güven verdi, cesaret verdi vatandaşımızın o sabırlı davranışı, vakur davranışı hem el birliği ile bütün devletin orada tüm kurumlarının orada el birliği ile ortaya koyduğu süreç bize ciddi bir öğreticilik ortaya koydu. Ondan sonra yaşadığımız her yerde hem vatandaşımızla el ele hem de devletimizin tüm kurumlarıyla el ele bir süreç yaşamış olduk. Afetlerin acı tecrübeleri var, afetlerin şöyle bir sonucu da var. Şehirler yenileniyor. Binalar yenileniyor hem de altyapılarıyla beraber yenilenmiş oluyor. Yeni dönemin hem imar ve inşa açısından hem de ihya açısından modelleri de ortaya çıkmış oluyor. Bu da tekrar söyleyeyim dün Kastamonu Bozkurt’taydık iki gün önce ne başlanmışsa ne söylenmişse ortaya konuldu. Hem afet zamanında hem de afetten sonraki süreçlerde. Elazığlı hemşerilerimiz, Malatyalı hemşerilerimiz hakikaten kışın ortasında çok zor günler geçirdi. Ama bu el birliğiyle atlatıldı. O zorluğun atlatılması buradaki Elazığlı hemşerilerimize de Malatyalı hemşerilerimize de söyleyeyim diğer karşı karşıya kaldığımız afetlerde de bize öğretici oldu. Hem kısmen bize güven verdi, cesaret verdi vatandaşımızın o sabırlı davranışı, vakur davranışı hem el birliği ile bütün devletin orada tüm kurumlarının orada el birliği ile ortaya koyduğu süreç bize ciddi bir öğreticilik ortaya koydu. Ondan sonra yaşadığımız her yerde hem vatandaşımızla el ele hem de devletimizin tüm kurumlarıyla el ele bir süreç yaşamış olduk” şeklinde konuştu.

    Konuşmalarını sürdüren Soylu, “Afetlerin acı tecrübeleri var. Afetlerin şöyle bir sonucu da var şehirler yenileniyor. Hem alt yapısıyla yenilenmiş oluyor, binalar yenileniyor, hem de altyapılarıyla beraber yenilenmiş oluyor. Yeni dönemin hem imar ve inşa açısından hem de ihya açısından modelleri de ortaya çıkmış oluyor. Bu da tekrar söyleyeyim dün Kastamonu Bozkurt’taydık iki gün önce ne başlanmışsa ne söylenmişse ortaya konuldu. Tıkır tıkır işler ilerliyor, bütün bakanlıklar ilerliyor, İller Bankası, DSİ, TOKİ, AFAD kendi görevini yapıyor. Tüm bakanlıklar kendi görevlerini yerine getiriyorlar. Sivil toplum kuruluşlarımız keza öyle. Onlara da minnettarız, müteşekkiriz. Onlar kendi görevlerini yapıyor. Yine bir hafta önce İzmir’deydik. Bir AFAD konutu prototipi var. Türkiye’de, renksiz en asgari donanımlı bir AFAD konutu prototipinden. Bir afet konutu değil. Neredeyse orta üst donanım diyebileceğimiz bir konut yapımıyla ve modeliyle karşı karşıya kaldık. Bu da Türkiye’nin geldiği noktanın ve seviyenin neresi olduğunu göstermektedir. Biz vatandaşımıza model ve örnek konut yapacağız. Köyde de şehir de. O model konutlar önemi bir şekilde bundan sonrası içinde örnek teşkil edecek. Şehirlere bir de karakter kazandırıyor. Afet konutu yapıldı bu meseleyi tamamlıyorum, bitirelim diye bir anlayış ortaya konulmadı” diye kaydetti.

    Devletin elini uzatmasıyla birlikte ortaya konulacak konutların o şehre de bir karakter kazandırdığını vurgulayan Soylu, “Bir mimari üslupta kazandırıyor. Onun için bu konuda gayret gösteren Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızdan belediyelerimize kadar bütün katkı koyan herkese şükranlarımızı ifade ediyoruz. Çünkü o günleri hatırlıyoruz, bugünleri de görüyoruz. O gün vatandaşımızı teselli ederken biz bugünün olabileceğini düşünüyorduk ama vatandaşımız o acı içerisinde bir ümitsizlik ile karşı karşıyaydı. Allah’a hamd olsun milletimize mahcup olmadık. Biz özellikle gerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız onun alt birimleri TOKİ ve diğer genel müdürlükleri olsun İller Bankası olsun, AFAD olsun, belediyeler olsun, jandarmamız her birisi el birliğiyle çalışıldı ve belirli bir noktaya getirildi. Eğer böyle olmasaydı milletimize mahcup olurduk. Allah razı olsun, bu ülkemizin gelişmişlik seviyesinin bir yansımasıdır, ispatı, rüştüdür. Eksikler olur mu, bütün hemşerilerimiz bilsinler ki eksiklikleri telafi edecek kabiliyet ve kapasitemiz de söz konusudur. Bu açıdan da bunu ifade etmek gerekir. Sayın Bakanımız görmemiş olabilir. Kastamonu Bozkurt’ta sanayi siteleri o kadar mükemmel bir noktaya gelmiş ki %90’ın üzeri neredeyse tamamlanmış durumda. Ülkemizle de gurur duyuyoruz. Bu vesilelerle iştigal eden ve sorumluluğu üzerine alan bütün arkadaşlarımızla da gurur duyuyoruz. Allah razı olsun teşekkür ediyoruz. Eksiklikler varsa onları da gidermek boynumuzun borcudur. Bunu yapabilme kabiliyetimizde elbette ki vardır. Dediğim gibi sorunları yumak haline getiren değil, çözen bir anlayışı yansıttık. Bu işin başından itibaren mevzuatın bütün sınırlarına kadar geldik. Aştığımız yerler de oldu hep beraber yani risk alan bir anlayış ortaya konulmuş oldu. Geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Hayatını kaybeden deprem zedelere, sel zedelere ve bütün afet zedelere bu Ramazan hürmetine tekrar Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyoruz. O meseleyle depremle ve afetle karşı karşıya kalan ve bugün hayatta olan o gün belki de yaralanan bütün vatandaşlarımıza da sıhhat diliyoruz, sağlık diliyoruz, afiyet diliyoruz tekrar geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz” dedi.

  • Müslüm Gürses’e benzerliğiyle dikkat çekiyor

    Müslüm Gürses’e benzerliğiyle dikkat çekiyor

    Taksicilik ve ses sanatçılığı yapan 57 yaşındaki Baki Çiçek, 2013 yılında hastanede geçirdiği 4 aylık yaşam mücadelesinin ardından 3 Mart 2013’te hayata gözlerini yuman arabesk müziğin unutulmaz isimlerinden Müslüm Gürses’e olan benzerliğiyle dikkat çekiyor.

    30 yıldır yaptığı taksiciliğin yanı sıra ses sanatçılığı da yapan Çiçek, gezmek için sokağa çıktığında vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaşıyor. 7’den 70’e herkes cep telefonlarına sarılıp Çiçek ile hatıra fotoğrafı çekiyor. Görüntüsü olduğu kadar sesiyle de Gürses’i andıran Çiçek’in gören vatandaşlar şaşkınlığını gizleyemiyor.

    Müslüm Gürses ile tanışma anını anlatan Baki Çiçek, “1996 yılında Mahmut Bey yolunda bir gazino vardı, ben de orada çıkıyordum sahneye. Ben saat 12.00’da bitiriyordum programı Müslüm Gürses de 12.00’da programa başlıyordu. Geliyordum onun sahnesinin karşısında oturuyordum o da durup izliyordu beni. İnsanlar ona bakarken o da bana bakıyordu.

    Birkaç gün sonra beni müdüriyete çağırdılar orada Muhterem ablam da oradaydı. Ben de istiyordum beni sahneye yanına çağırsın şarkı söyleyeyim, sesimi dinlesin ben de müdüriyete gitmedim. Müslüm Gürses sahneye çıkarken benim soy ismim Çiçek, dedi ‘Çiçek ya çağırıyorum da gelmiyorsun’ ben de ‘Özür dilerim baba’ dedim. Yanına çağırdı elini öptüm baktım bana ‘Saygılıymış da’ dedi orada bir parça okudum tanışmamız orada başladı.

    Ondan sonra hep yan yanaydık. Gündüz Bakırköy’de otururduk çay kahve içer sohbet ederdik. Allah rahmet eylesin. Fotoğraf çekiyorlar, çok fanatikleri sarılmak istiyor seni gördük onu gördük gibi diyorlar.” dedi.