Etiket: eleştiri

  • İsrail’i eleştiren Müslüman vekile ihraç

    İsrail’i eleştiren Müslüman vekile ihraç

    ABD’de Cumhuriyetçilerin liderliğindeki Temsilciler Meclisi’nde Müslüman vekil Minnesota Temsilcisi Somali asıllı Ilhan Omar bulunduğu komiteden ihraç edildi. Demokrat Parti’den olan Omar’ın İsrail’e yönelik eleştirileri nedeniyle mecliste yapılan oylamada 218’e karşı 211 oyla Dış İlişkiler Komitesinden ihraç edilmesine karar verildi. Cumhuriyetçiler, Omar’ın İsrail ile ilgili yaptığı geçmiş açıklamalarının Antisemitik olduğunu öne sürerek, komitede görev almaması gerektiğini savundu. Demokratlar, Omar’ı devirme baskısını eleştirerek, bunun bir siyasi intikam eylemi olduğunu savundu.

    Omar, oylama öncesinde yaptığı konuşmada, “Bir dönem bu komitede olmazsam liderliğim ve sesim azalmaz. Sesim daha gür ve güçlü çıkacak. Oy verin ya da vermeyin. Ben buradayım ve dünyadaki kötülüklere karşı bir ses olmak ve daha iyi bir dünyayı savunmak için buradayım” dedi.

    Afrika’dan gelen Müslüman göçmen kimliği nedeniyle hedef alındığını aktaran Omar, “Bir şekilde ABD dış politikası hakkında konuşmaya layık görmemeli veya beni susturulması gereken güçlü bir ses olarak görmelerine şaşıran var mı? Kongreye sessiz kalmaya gelmedim” ifadelerini kullandı. Omar, iç savaştan sağ kurtulmuş bir göçmen ve mülteci olarak edindiği deneyimin, ona ABD dış politikası hakkında değerli ve benzersiz bir bakış açısı kazandırdığını da sözlerine ekledi.

    Meclisteki iki Yahudi Cumhuriyetçiden biri olan Max Miller yaptığı açıklamada, Omar’ın İsrail ve Yahudi halkına karşı önyargıları göz önüne alındığında Dış İlişkiler Komitesinde objektif bir karar verici olamayacağını iddia etti. Temsilciler Meclis Başkanı Cumhuriyetçi Kevin McCarthy, geçtiğimiz yıl Cumhuriyetçilerin mecliste çoğunluğu kazanması durumunda Eric Swalwell, Adam Schiff ve Omar’ın komite atamalarını elinden alacağına söz vermişti.

    Omar, 2019’da İsrail’in ABD siyaseti üzerindeki etkisi ile ilgili attığı tweetlerde İsrail hakkındaki yorumları antisemitik bulunmuş ve her iki partiden gelen eleştirilerin ardından özür dilemişti. Omar, Cumhuriyetçilerin İsrail’e, İsrail yanlısı önde gelen bir grup olan Amerikan İsrail Halkla İlişkiler Komitesi’nden (AIPAC) gelen bağışlar nedeniyle destek verdiğini öne sürmüştü.

    Omar, 2021’de ise Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin rolü hakkında attığı bir tweette, “ABD, Hamas, İsrail, Afganistan ve Taliban tarafından gerçekleştirilen düşünülemez zulümler gördük” ifadelerini kullanmış, ABD ve İsrail’i Hamas ve Taliban ile bir tutmakla suçlanmasının ardından “Terör örgütlerini hiçbir şekilde demokratik ülkelerle bir tutmadığını” söylemişti.
    Öte yandan 2021’de meclisin çoğunluğunu elinde bulunduran Demokratlar, Cumhuriyetçi Marjorie Taylor Greene’yi, ırkçı söylemleri ve komplo teorilerini yaydığı gerekçeleriyle meclisteki komite görevlerinden ihraç etmişti.

  • Bakan Bozdağ’dan 6’lı masa eleştirisi

    Bakan Bozdağ’dan 6’lı masa eleştirisi

    Yozgat Ticaret ve Sanayi Odası ziyaretinde Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, gazetecilerin 6’lı masaya yönelik sorularını cevaplandırdı. 6’lı masadakilerin Türkiye’ye eli ayağı bağlı bir cumhurbaşkanı seçtirmeyi vaat ettiklerini söyleyen Bakan Bozdağ, “Şimdi baktığınızda altılı masadakiler diyorlar ki cumhurbaşkanı bizim rızamızı almadan iş yapmayacak. Halka diyorlar ki bize itaat edecek. Bizim rızamızı alarak iş yapacak. Bizim emir erimiz gibi hareket edecek. Anayasadaki yetki ve görevlerini bizim kullanmamıza izin verecek bir cumhurbaşkanı size vaat ediyoruz diyorlar. Eğer cumhurbaşkanı seçilir de bizim dediklerimize uymazsa yasamayla ya da seçimle cumhurbaşkanını tehdit etmeyi vaat ediyoruz diyorlar. Kriz çıkarmayı, kavga çıkarmayı, kaos çıkarmayı millete vaat ediyorlar. Türkiye’ye eli, ayağı bağlı bir cumhurbaşkanı seçtirmeyi vaat ediyorlar. Türkiye’de siyasi istikrarsız, istikrarsızlık vaat ediyorlar. Yani seçime giderken milletten bizim yöneteceğimiz bir cumhurbaşkanı seçin diyorlar. Yani yönetmeyi vaat ediyorlar. Türkiye’yi yönetecek dirayetli bir cumhurbaşkanı vaat etmiyorlar. Yönetebilecekleri bir cumhurbaşkanı vaat ediyorlar. İşin doğrusu altılı masadakilerin emir eri gibi onların talimatlarına uyacak iradesiz, kudretsiz, zayıf, eli ayağı bağlı kukla bir cumhurbaşkanı vaat ediyorlar. Ben aziz Türk milletinin eli ayağı, ağzı bağlı, altılı masadaki liderlerinin ağzının içine bakan onların karşısında esas duruşa geçen iradesiz, zayıf, kukla birini cumhurbaşkanı seçeceğine ihtimal vermiyorum. İnşallah aziz Türk milleti sandıkta bu kuklacıları da kuklalarının da hesabını görecektir” dedi.

    “Altılı masanın hesabını sandıkta halkımız görecektir”
    Milletin dirayetli bir cumhurbaşkanı istediğini vurgulayan Bakan Bozdağ, “Hele Sayın Cumhurbaşkanımız gibi bir dünyaya meydan okuyan bu milletin menfaati için her şeyi göze alan böylesi dirayetli bir cumhurbaşkanı varken onun bunun kuklalığını kabul etmiş birine halkımızın ben itibar edeceklerine, izin vereceklerine ihtimal vermiyorum. Bırakın bir ülkeyi bir ticaret odası, bir dernek, bir vakıf, bir bakkal bile başkansız yönetilemiyor. Bunlar başkansız başsız bir yönetim vaat ediyorlar. Başsız bir yönetim olur mu? Başkansız bir yönetim olur mu? Şimdiden de kavga çıkarsa tehdit ediyorlar. Değil mi? Seçime gideriz. Elini ayağını bağlarız. Şöyle yaparız, böyle yaparız diye de konuşuyorlar. Allah bunlara fırsat vermesin. Yani Türkiye’nin kavgaya ihtiyacı yok. Türkiye’nin huzura ihtiyacı var. İstikrara ihtiyacı var ve istikamete ihtiyacı var. Bunlar Türkiye’nin huzurunu, istikametini, istikrarını bozmak istiyorlar. Türk milleti buna izin vermeyecektir. Altılı masanın hesabını sandıkta halkımız görecektir inşallah” şeklinde konuştu.

  • Ünlü sunucudan çok sert deprem eleştirisi

    Ünlü sunucudan çok sert deprem eleştirisi

    Ünlü sunucu Öykü Serter, İzmir depremi ardından yaşananlar üzerine çok sert açıklamalarda bulundu. Serter, iktidar, muhalefet ve topluma sert eleştiriler yönelttiği açıklamasında, “Sarayın günlük harcaması 10 milyon, İzmir’e çıkan ödenek 5 milyon! Sadaka mı veriyorsunuz bu nedir Allah aşkına? Milletin a…koyacağız diyen Cengiz’in affedilen vergisi 425 milyon!” dedi.

    Ünlü sunucu Öykü Serter İzmir’de yaşanan depreme ilişkin çok sert açıklamalarda bulundu.

    Serter, Instagram hesabından yaptığı paylaşımda hem iktidarı sert sözlerle eleştirdi.

    Depremle ilgili önergeleri reddeden, imar barışında imzası olan herkesin masum insanların ölümünde rolü olduğunu kaydeden Serter, “Bu saatten sonra bu iktidara hesap sormayan geleceklere razı olmuş demektir” dedi.

    “Sarayın günlük harcaması 10 milyon, İzmir’e çıkan ödenek 5 milyon! Sadaka mı veriyorsunuz bu nedir Allah aşkına? Milletin a…koyacağız diyen Cengiz’in affedilen vergisi 425 milyon” diyen Serter, Bakan Koca’nın yaptığı “Ayda’nın acıyan yeri yok, köfte ayran istiyor” şeklindeki paylaşıma da “Şuursuz bakanlarını da al git ey iktidar” diyerek tepki gösterdi.

    Serter’in açıklamasının tamamı şöyle:

    Bu şiddette bir depremde o evler yıkılmayıp sapasağlam kalsaydı bize mucize aslında gel gör ki, bu toprakların yokluk ve ölüm güzellemeleri, akıl, bilim ve teknolojiyle çözümlenebilecek insan odaklı meselelerin kadere yüklenmesi, siyaseten bu milletin duygusallığının suistimal edilmesi bize üç yaşındaki Aydan’ın hayata uzanan elinin mucize olduğu kabulünü mecbur kılıyor. Peki… Deprem Allah’tan ama insana verdiği akıl da… Birini kullanmadan diğerine sığınamazsınız. Sen tedbirini al gerisi Allah’tan deriz. Yani o evlerin yaşanamaz olduğunu bile bile yaşanan bu acıların suçunu Allah’a atıp tertemiz sıyrılamazsınız. Kadere rıza başka bir şey…

    Depremle ilgili önergeleri reddeden, imar barışında imzası, yetkisi, etkisi olan herkes sorumlu. Herkes bu masum insanların ölümünün sebebi, katili… Deprem vergilerini çalan – evet çalan (hesabını veremiyorsanız çalınmıştır!) herkes bu acının müsebbibi, bu saatten sonra bu iktidara, idarecilere, yetkilere hesap sormayan herkes de başına geleceklere razı olmuş demektir. Artık kendimize gelelim, yeter diyelim; öfkemize sahip çıkalım. Bu halkın aklıyla, duygusallığıyla, imanıyla dalga geçer gibi oynadığınız, suistimal ettiğiniz yeter!”

    İktidarı ayrı, muhalefeti ayrı… İtişiyormuş gibi yapıp el ele bu milletin burnundan getirdiniz; fakirleştirdiniz. Sarayın günlük harcaması 10 milyon, İzmir’e çıkan ödenek 5 milyon! Sadaka mı veriyorsunuz bu nedir Allah aşkına? Milletin a…koyacağız diyen Cengiz’in affedilen vergisi 425 milyon!

    Şu yardımlaşmayı, dayanışmayı gördükçe bizi bizle bırakın, biz kendimizi kurtarırız, yaşatırız, yönetiriz, neyimiz varsa paylaşırız. Bu birlik beraberlikten şov malzemesi çıkarmayı, enkaz üstüne çıkıp bonus toplamayı, yarın hava soğuk değil, yağmur da yok açıkta kalın, diyebilen bakan utanmazlığını, halkımız da çürük binalarda oturmasalarmış arsızlığını, ‘Ayda’nın acıyan yeri yok, köfte ayran istiyor’ diyen şuursuz bakanlarını da al git ey iktidar.

  • İYİ Parti’li Özdağ’dan Fransa’ya eleştiri

    İYİ Parti’li Özdağ’dan Fransa’ya eleştiri

    İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ, “Fransa’nın Türkiye’ye yönelik düşmanca politikası, Türkiye’nin doğu ve orta Akdeniz’de Libya üzerinden etkinlik kazanmasından duyduğu endişe ve eski sömürgeci refleksleriyle ilgili.” dedi.

    Özdağ, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, DEAŞ’ın sözde emiri Mahmut Özden’in yakalanması nedeniyle istihbaratçıları ve emniyet güçlerini tebrik etti.

    DEAŞ ile mücadelenin sona erdirilebilmesi için sosyal tabanını tamamen yitirmesi gerektiğini ifade eden Özdağ, “Ama DEAŞ terör örgütünün önemli bir sosyal tabanını da Türkiye’deki Suriyeli sığınmacılar oluşturuyor. Suriyeli sığınmacıların, ülkelerine dönme sürecinin başlaması, DEAŞ’ın sosyal tabanını da zayıflatacak.” değerlendirmesinde bulundu.

    PKK/YPG terör örgütünün, bölgede bir suç rejimini Türkiye’nin gözlerinin içine baka baka inşa ettiğini ifade eden Özdağ, “Irak’ın kuzeyinde geçtiğimiz on yıllarda çevrilen filmin, şimdi Suriye’nin kuzeyinde çevrilmeye başladığını görüyoruz. Türkiye için en büyük stratejik tehdit Suriyeli göçü ile milli demografik yapısı bozulma sürecinde olan güneydeki bu terör devletinden gelecektir. AKP hükümeti İdlib’e verdiği stratejik önemin onda birini PKK-YPG tarafından işgal edilen bölgeye vermemektedir. Asıl askeri sığınak yapılması gereken yer, PKK/YPG’nin işgal altında tuttuğu bölgedir.” diye konuştu.

    Hükümetin, öncelikle Türkiye’ye düşman ittifakları parçalayacak bir diplomasi izlemesi gerektiğini dile getiren Özdağ, “PKK/YPG’nin ve arkasındaki devletlerin en önemli güç kaynağını Erdoğan’ın Beşar Esad ile uzlaşmama politikası oluşturmaktadır. Türkiye, karşısındaki ittifakı kırmaya, Beşar Esad ile görüşmelere başlayarak, başlamalıdır. Esad ile görüşmelere başlanması durumunda İdlib’teki tansiyon düşecektir. Türkiye dış politika ve güvenlik politikalarında, etrafımızda gerçekleştirilen kuşatmayı Türk ordusu dışındaki milli güç unsurlarını kullanarak kırmalı, askeri gücünü ise son seçenek olarak değerlendirilmedir.” ifadelerini kullandı.

    Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen 2020-2021 Adli Yılı Açılış Töreni’ne ilişkin görüşleri sorulan Özdağ, “Yargının sadece içerik olarak değil, şekil olarak da bağımsızlığının açık, net bir şekilde ortaya konulması lazım.” cevabını verdi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Giresun’daki temaslarının sorulması üzerine Özdağ, “Türkiye’nin şimdi askeri gücünü bu tür bir gerilimi vesile ederek, Ankara’da çok büyük bir 30 Ağustos töreniyle ortaya koyması, elindeki bütün yeni silahları Ankara’da Türk halkına ve dünyaya göstermesi gerekirken bunu yapmamış. Sağlık gerekçeleriyle sadece konserle geçiştirmiş. Fakat bir gün sonra onbinlerce insanı çok dar bir alanda bir araya getiren bir toplantı düzenlenmiş.” değerlendirmesinde bulundu.

    Türkiye’nin sadece Doğu Akdeniz’de güçlü bir eylemlilik içinde olmadığını aynı zamanda Libya, İdlib, Kuzey Irak’ta angaje durumda olduğunu dile getiren Özdağ, Türkiye olarak gerekirse düşmanla mücadeleyi, başkalarının istediği yerde, zamanda ve cephede değil Ankara’nın belirlediği yerde, zamanda ve cephede vermeleri gerektiğini kaydetti.

    Fransa’nın Doğu Akdeniz politikasına ilişkin Özdağ, “Fransa’nın Türkiye’ye yönelik düşmanca politikası, Türkiye’nin doğu ve orta Akdeniz’de Libya üzerinden etkinlik kazanmasından duyduğu endişe ve eski sömürgeci refleksleriyle ilgili. Meselenin Türkiye açısından gerilim ve rekabet boyutu var. Bir de Batı ittifakı içerisinde başka rekabet boyutları var. Ancak Fransa’nın, Türkiye’nin milli menfaatlerini, egemenlik haklarını çiğneyici her politikasına karşı en kararlı şekilde durulması gerekir.” dedi.