Etiket: Emek

  • Bursa’da iki aile arasında yumruklu sopalı kavga

    Bursa’da iki aile arasında yumruklu sopalı kavga

    Olay, merkez Nilüfer ilçesi Emek Mahallesi’nde meydana geldi. 2 aile arasında, henüz bilinmeyen bir sebepten dolayı sözlü tartışma çıktı.

    Tartışma bir süre sonra sopalı ve yumruklu kavgaya döndü. O anlar saniye saniye cep telefonu kamerasına yansıdı.

  • “Emek vermeden bir yere gelmek mümkün değil”

    “Emek vermeden bir yere gelmek mümkün değil”

    Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Antalya Milli Eğitim Müdürlüğü ve Antalya Erünal Sosyal Bilimler Lisesi’nin düzenlediği “Cumhuriyet’in Yüzü Kadınlar Söyleşisi”nde lise öğrencileriyle buluştu.

    Cumhuriyetin 100’üncü yılı çerçevesinde Antalya Milli Eğitim Müdürlüğü ve Antalya Erünal Sosyal Bilimler Lisesi tarafından Atatürk Kültür Merkezi’nde “Cumhuriyet’in Yüzü Kadınlar Söyleşisi” düzenlendi. Konuşmacıları arasında Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan’ın olduğu söyleşiye, Antalya İl Milli Eğitim Müdürü Salih Kaygusuz, Konyaaltı Kaymakamı Rahmi Köse, Antalya Erünal Sosyal Bilimler Lisesi öğrencileri ve öğretmenleri katıldı. Program kapsamında Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan ile Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Patara Antik Kenti Başkanı Prof. Dr. Havva İşkan Işık, TOBB Antalya Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Serap Kocaoğlu, İlk Kadın Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongre Başkan Yardımcısı Gaye Doğanoğlu, ilk kadın hava kontrolörü Nevin Doman deneyimlerini öğrencilerle paylaştı.

    “100 yılı geride bıraktık, sonraki yüzyılda neler yapacağız”

    Lise öğrencilerinin katıldığı etkinlikte Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Cumhuriyet’in 100. yılında sizlerle burada olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. İlk 100 yılı geride bıraktık Türkiye Cumhuriyeti bize muhteşem şeyler armağan etti. Ancak bundan önce Osmanlı da bizimdi, Selçuklu da bizimdi, diğer Türk uygarlıkları da bizimdi. Hepsi bizi bugün biz yapan hiçbiri birbirinden ayrılmayacak unsurlar. İlk 100 yılı geride bıraktık, bundan sonraki yüzyılda neler yapacağız bence artık hızlı bir şekilde bunu hedeflememiz gerekiyor hep beraber. Ben Akdeniz Üniversitesi için buna başladım” dedi.

    “Bir yerde olmak için yapacağınız tek bir şey var emek vermek”

    Öğrencilere tavsiyelerde bulunan Rektör Özkan, “Bir yerde olmak için yapacağınız tek bir şey var o da emek verip kendini adamak. Her başarılı örnekte bunu görüyorsunuz. Albert Einstein bile, ‘Dehanın 10’da 1’i yetenek 10’da 9’u da çalışmaktır’ demiştir. Ben hep çocuklarıma da bunları söylüyorum, ne kadar yetenekli olursanız olun emek vermeden bir yere gelmek mümkün değil. Sizlerin bu yaşlarda kendisine hedef koyması çok önemli. Bu anlamda benim size tavsiyem, çok erken yaşta kendinizi tanımanız ve hedefinizi belirlemeniz. Kendi karakterinize uygun gerçek hedefler belirlemeniz ve seçeceğiniz meslek size uygun mu, siz mesleğe uygun musunuz diye değerlendirmek. Hedefi erken belirlemek sizin bir adım öne geçmenizi sağlıyor ancak bu yetmiyor elbette. O hedefler doğrultusunda yaşamanız ve çalışmanız gerekiyor” şeklinde konuştu.

    “Bize yurt dışından çok yerden teklifler geldi”

    Yurt dışı hayali kuran gençlere de seslenen Rektör Prof. Dr. Özkan, “Yurt dışına çok gidip geliyoruz ama ülkemizden daha güzel hiçbir yer yok. Prof. Dr. Ömer Özkan Hoca ile bize yurt dışından çok önemli yerlerden teklifler geldi. Ancak ülkemiz için çalışmayı seçtik. Burada olmaktan her zaman çok mutlu olduk hiç pişman olmadık. Türkiye olabilecek en güzel memleket, biz Türkler muhteşem insanlarız. Çalışmamın çoğu hastanede geçiyor, yurt dışındaki insanların ülkemizin sağlık sistemine olan ilgisini birebir görüyorum. Bizi tercih ediyorlar çünkü Türkler onlara insan gibi davranıyorlar. Yurt dışında böyle bir şey yok. Birisi yere düşse neden düştün diye soran olmaz. Bu çok kıymetli bir şey. Biz güzel insanlarız ve verici insanlarız. Bu bizim kültürümüzden gelen bir şey” dedi.

    “Ülkenizi yüceltin”

    Ülkenizin güçlü olduğu kadar dünyada kabul görebildiğinizi anlatan Rektör Özkan, “Burada dikkat etmeniz gereken şey yaptığınız işlerle ülkenizi yüceltmek. Çünkü ülkeniz ne kadar yüce olursa, siz de gittiğiniz yerde o kadar güçlü olursunuz. Türkiye’yi yüceltmek bu fikirde sizin göreviniz” ifadelerini kullandı. Özellikle kız çocuklarından büyük şeyler beklediklerinin altını çizen Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Cumhuriyet’in en büyük kazanımı kadınlara olmuştur. Burada bir sürü kız öğrencimiz var. Biz bu kazanımın karşılığını nasıl ödeyeceğiz; tabii ki işimizi iyi yaparak, kız çocuklarının daha iyi eğitim almasını sağlayarak. Çünkü kızlarımızın iyi bir eğitim alması çok kıymetli. Bir toplumu yetiştiren kadınlardır. Erkekleri yetiştiren de kadınlardır. Bu anlamda kız çocuklarının çok daha donanımlı olması gerekiyor” şeklinde konuştu.

    “Dünyadaki en iyi kadın erkek eşitliğine sahip ülkelerden biri Türkiye”

    Türkiye’de kadın erkek eşitliğinin iyi bir yerde olduğunu söyleyen Rektör Özkan, “TBMM’de 600 milletvekilinden 112’si kadın milletvekili, dünyanın çok az yerinde bu rakamlar mevcut. Üniversitemizde de yüzde 49’u kadın yüzde 51’i erkek öğrencilerimizin, akademisyenlerimiz içindeki sayı da böyle. Dünyadaki en iyi kadın erkek eşitliğine sahip ülkelerden bir tanesi Türkiye. Bu anlamda biz kadınız engelleniriz diye düşünmeyin. Cerrahlar dünyasında erkekler egemendir ama asla engelleme ile karşılaşmadım. Karşılaşırsanız da bu tamamen kişisel bir şeydir. Kadın erkek eşitliği evet dünyada olması gerektiği gibi değil ama dünyanın da asla gerisinde değil. Zaten biz o oranları daha yukarıya taşıyacağız. Önemli olan işinizi iyi yapmak ve hedeflerinizi tutkuyla gerçekleştirecek şekilde hayatınızı belirleyin” ifadelerini kullandı.
    Türkiye Cumhuriyeti’nin yalnız bir ülke olduğunu söyleyen Rektör Özkan, “Sizler bizim geleceğimizsiniz iyi ki varsınız. Sizin ülkeye katkılarınız savunma sanayi alanında yazılım, sağlık, tıp alanında yapacaklarınız o kadar kıymetli ki. İyi ki varsınız bizler buradayız her zaman ne ihtiyacınız olursa. Her öğrenciye kapım açık olduğunu belirtmek istiyorum” dedi.

    “Cumhuriyetten, vatandan, milletten ve Atatürk’ten vazgeçilmez”

    ‘Son sözü baştan söyleyelim’ diyerek konuşmasına başlayan Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Patara Antik Kenti Başkanı Prof. Dr. Havva İşkan Işık, “Genç Cumhuriyet’in yetiştirdiği bir Türk kadınıyım ben. Eğitim hayatımızda bize çok net olarak bir şey öğretildi. Cumhuriyetten, vatandan, milletten ve Atatürk’ten vazgeçilmez. Vazgeçmeyin onlardan” şeklinde konuştu.

    “Neden gidiyorsunuz bu ülkenin kültürünü talan edenlerin ülkesine”

    Gençlerin gözünün başka bir ülkeye çevrildiğini üzüntüyle karşıladığını söyleyen Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Patara Antik Kenti Başkanı Prof. Dr. Havva İşkan Işık, “Bu beni çok yaralıyor. Bizim jenerasyonumuzu kırıyor. Yanımda dünyanın en başarılı üniversitelerinden biri olan Akdeniz Üniversitesi’nin çiçek gibi en üst düzeyli rektörü otururken yapmamalısınız. Nereye gidiyorsunuz çocuklarım siz nereye? Sanıyor musunuz ki başınızı çevirdiğiniz üniversiteler size böyle kucaklarını açmış bekliyorlar. Yok, öyle bir şey ne olacaksanız bu ülkede olacaksınız. Emeğini alın terini kendi toprağına akıtmayan öğrenci, insan bu vatanın neresinde doğdu da bugünlere getirildi diye düşünüyoruz biz çünkü. Ben ki hala toprağı kazıyorum, gün ışığına çıkarılmamış eserleri çıkarıyorum. Yurt dışına kaçırılmış eserler için mücadele veriyorum. Siz neden gidiyorsunuz bu ülkenin kültürünü talan edenlerin ülkesine. Göreviniz bu ülkede. Başka insanlarda bu ülkeye gelmeli diyorum ki zaten sizlerde bu ülkeye ne kadar çok insanın gelmek istediğini biliyorsunuz” şeklinde konuştu.
    Konuşmaların ardından konuşmacılara günün anlam ve önemine binaen çınar ağaçları ve plaketler takdim edildi.

  • Emek spor tesisi hızla yükseliyor

    Emek spor tesisi hızla yükseliyor

    Osmangazi Belediyesi’nin Emek Adnan Menderes Mahallesi’nde talebi karşılamayan eski futbol sahasının yerine yapımına başladığı yeni spor tesisi hızla yükseliyor. Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, mahalle sakinleri ve amatör kulüplerinin ihtiyacını karşılayacak olan spor tesisindeki inşaat çalışmalarını yerinde inceledi. Temeli geçtiğimiz Temmuz ayında atılan 31×61 metre boyutlarında halı saha ve 550 metrekarelik iki katlı binadan oluşacak Emek Spor Tesisi’nde 6 soyunma-duş odası, kafeterya, 25 kişilik toplantı salonu, spor salonu ve idari ofis yer alacak.

    Osmangazi Belediyesi olarak 136 mahallede hizmet ve yatırıma devam ettiklerini belirten Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, “Emek Adnan Menderes Mahallemiz’de temelini birkaç ay önce attığımız yeni spor tesisi inşaatımız hızla devam ediyor. 5 bin metrelik bir alanda şantiye çalışmalarını inceledik. İdari binanın kaba inşaatı bitme aşamasına geldi. Bundan sonraki süreçte halı sahanın zemin çalışmaları başlayacak. Bu modern spor tesisimizi en kısa zamanda Osmangazi’deki gençlerimizin hizmetine sunacağız. Şimdiden hayırlı olsun.” dedi.

  • Geçit yolu trafiğe açıldı

    Geçit yolu trafiğe açıldı

    Bursa’da uzun zamandır Bursa YHT projesi gar yapım çalışmaları ve Bursa Emek Şehir Hastanesi Metro Hattı projeleri sebebiyle yol daraltması bulunan Geçit bölgesindeki trafik çilesi sona erdi. Mudanya yolu Geçit bölgesi 11 Eylül itibarıyla 2 şerit geliş, 2 şerit gidiş olmak üzere trafiğe açıldı.

    Okulların açılmasına yetiştirilen Mudanya yolunu yoğun bir şekilde kullanan sürücüler rahat bir nefes alırken, trafik havadan görüntülendi.

  • 17 ilçede nohut hasadı başladı

    17 ilçede nohut hasadı başladı

    Yapılan projelerle çiftçinin her zaman yanında olan Denizli Büyükşehir Belediyesi, çalışmalarına hız kesmeden devam etti. Bu çerçevede geçtiğimiz dönemlerde hayata geçirdiği tohum desteklemeleriyle 17 ilçede 700 çiftçiye dağıtılan nohutların hasadı başladı. 7 bin 600 dekarlık alana ekilen nohutlardan 94 ton hasat bekleniyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan da Tavas’ta başlanılan hasada çiftçilerle birlikte katıldı. Tavas ilçesinin Çiftlikköy Mahallesi’nde Hüseyin Arzuman’ın tarlasını ziyaret eden Başkan Zolan, burada nohut hasadı yapan kadınlara kolaylıklar diledi. Hemşerileriyle sohbet eden Başkan Zolan, daha sonra eldiven giyip kadınlarla birlikte bir süre nohut yoldu. Çiftçilerle hasat bereketinin mutluluğunu yaşayan Başkan Osman Zolan, küçükken köyde nohut yolduğu günleri hatırlayarak çocukluğunu yeniden yaşadığını söyledi.


    “Bugün emeğin karşılığını alma günü”

    Denizli’de altyapı, üstyapı, yollar, köprüler, parklar, kültür merkezleri, spor alanları gibi sayısız projenin altına imza attıklarını kaydeden Başkan Zolan, “Büyükşehir ile birlikte kırsala da destek verebilme yetkimize ulaştık ve çiftçimizin, üreticimizin, hayvancılıkla uğraşan insanlarımızın yanında olduk. Hedefimiz insanlarımızın daha fazla ve kaliteli üretmesi, daha fazla gelir elde etmesi ve bunun sonucunda da yaşadığı yerde mutlu ve huzurlu olmasıdır. Şu ana kadar üreten insanımıza yönelik 50’nin üzerinde proje gerçekleştirdik. Bunlardan birisi de Denizli’de nohut üretiminin artırılmasıydı. Biliyorsunuz Denizli leblebinin başkenti. Ar-ge ile elde edilmiş nohut tohumlarını çiftçilerimize vererek kuraklığa ve hastalıklara dayanıklı, kaliteli ve verimli ürün elde etmelerini hedefledik. Çiftçilerimiz tohumları tarlalarıyla buluşturdu, emek verdi, terini akıttı ve hasat gününe ulaştı. Bugün emeğin karşılığını alma günü. Hasat yapılırken ben de çiftçilerimizin yanında olmak, yaptığımız projenin sonuçlarını görmek istedim” dedi.

    “Bu gerçekten çok zor ve emek isteyen bir iş”

    Köyde dünyaya geldiğini ve çocukluğunun köyde geçtiğini anlatan Başkan Zolan, uzun süre tarımın içinde bulunduğunu da hatırlatarak “En çok tütün yetiştirdik ve onun ötesinde nohut da ürettik. Birçok hasatta nohut yoldum. Güneşin altında nohut yolmanın ne kadar zor olduğunu bilirim. Tarla çok sertse hasat daha da zordur. Elimize eldiven veya çorap giyer nohutları öyle yolardık. Bu gerçekten çok zor ve emek isteyen bir iş. İnşallah insanlarımız üretimlerinden mutlu olur ve kazançlarını arttırır. Çocukluğumu, o anları tekrar yaşayabilmek adına bugün nohut tarlasına geldik. Buradaki hanım kardeşlerimizle birlikte karınca kararınca nohut yolmaya destek vermeye çalıştım. Allah’ım yollarını açık etsin, ürünleri bereketli olsun. Yaptığımız projenin olumlu sonuçlarını görmek bizi ziyadesiyle mutlu ediyor. İnşallah üreten insanlarımıza yönelik daha güzel projeler yapmayı arzu ediyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Ekmeğini denizin dibinden çıkartıyor

    Ekmeğini denizin dibinden çıkartıyor

    Antalya Muratpaşa’da yaşayan 4 çocuk babası Erhan Uludağ, turizm sektöründe şoför olarak çalışırken araya pandeminin girmesiyle işsiz kaldı. İş aramasına rağmen bulamayan Uludağ, bir gün denize girmek için geldiği Konyaaltı Sahili’nde yüzerken suyun dibinde metalleri fark etti.

    Demirleri geri dönüşüme satabileceği fikriyle her gün sahile gelip denizin dibine palet ve gözlüğüyle tüpsüz dalan Uludağ, günde ortalama 250-300 kilo metal çıkarmaya başladı.

    Kış aylarında otobüs ve kamyon şoförlüğü yapan Uludağ, yaz aylarındaki 2 aylık tatilini de denizden metal toplamakla geçirmeye başladı.

    Bu yıl 15 gündür denize dalan ve 3,5 tona yakın demir çıkartan azimli adam, kilosunu 7 liradan satıp aile bütçesine büyük katkı sağladı.

    “Tatilimi yapıyorum, aile bütçeme ve çevreye katkı sağlıyorum”

    Geçen yıl 3 ay, bu yıl ise işi gereği tatilinin 2 ay olduğunu belirten Erhan Uludağ, bu süre içerisinde denize gelerek hem tatil yaptığını hem aile bütçesine hem de çevreye katkı sağladığını anlattı.

    Günde ortalama 250-300 kilo metal çıkarttığını belirten Uludağ, “Yaklaşık 15 gündür dalış yapıyorum, topladığım malzemeler 3,5 tona yaklaştı. Sezon sonuna 20 tonu bulur. Kilosunu 7 lira civarında satıyorum. 2 ay dalış yaptıktan sonra ise şoförlük yapıyorum. Hem tatil yapıyorum, hem buradaki sahilimizi temizliyorum hem de aile bütçeme katkı sağlıyorum” dedi.

    Uludağ, su altında çıkartamayacağı ağırlıkta metaller olduğunu da ifade ederek, yerlerini bildiğini ve yardım edilmesi durumunda o metallerin de çıkartılabileceğini söyledi.

    “Şaşıranlar oluyor”

    Denize giren tatilcilerin çıkardığı metalleri görünce çok şaşırdığını da sözlerine ekleyen Uludağ, “Metalin yanı sıra bazı eşyalar ve para da buluyorum. Bu nasıl denizden çıkıyor diye insanlar çok şaşırıyor. Tebrik ve teşekkür edenler oluyor” diye konuştu.

    “Saygı duyuyorum”

    Sahilde tatil yapan Çetin Sağlam ise Konyaaltı Sahili’nden bu tarz metallerin çıktığını görmek üzücü bir şey olduğunu vurguladı. Denizden böyle metallerin çıktığını görünce şaşırdığını ifade eden Sağlam, “Böyle metallerin çıkabileceğini hiç tahmin etmiyordum. Şaşırttı beni. Erhan Bey’in yaptığına çok saygı duyuyorum hem de böyle metalleri çıkarttığı için teşekkür ediyorum” dedi.

  • 10 yıllık emeği yandı

    10 yıllık emeği yandı

    Kahramanmaraş’ta bilinmeyen bir nedenden dolayı ormanlık alanda çıkan yangında bir vatandaşın 10 yıllık emeği 3 saatte küle döndü. Binlerce arının bulunduğu 50 kovan küle dönerken, yaklaşık 500 bin TL’lik zarar oluştu.

    Onikişubat ilçesi kazma bağları mevkiinde ormanlık alanda çıkan yangını doğanın yanı sıra arılara da zarar verdi. Sütçü İmam Üniversitesi arıcılık alanında yüksek lisans yapan Atuf Cerit’in (40), 50 kovanın içindeki balları, kovanları ve damızlık arıları yanarak 500 bin TL zarar oluştu. Cerit, tekrar faaliyete geçebilmek için, devlet desteğine ihtiyacı olduğunu ifade etti.

    10 yıllık emeğinin 3 saatte bittiğini belirten Atuf Cerit, “Ben inşaat mühendisiyim. Sütçü İmam Üniversitesi’nde arıcılık üzerine yüksek lisans yapıyorum. Burası kazma bağları. Benim de bağım ve arılarım burada.

    Geçen hafta pazar günü saat 15.00 sularında bir yangın çıktı. Bu yangın karşı tepede yaklaşık buraya 1 kilometre uzaklıktaki ormanlık alanda çıktı. Ben dumanları görünce hemen 177’yi aradım. Yangının ihbarını verdim. Yangın git gide büyüdü. Ve benim çocuklarım da bağ evinde beraber kalıyorduk. Çocuklarım panik oldu. Gökyüzü bir anda kıpkırmızı oldu. Bizler de panik halinde kaçtık” dedi.

    “500 bin TL zararım var”
    Cerit, “Yaklaşık 60 tane 10 çerçeveli ilaveli içi ballı olan kovanlarım vardı. 50 adeti çiftçi kayıt sistemine kayıtlı bunların hepsi yandı. Ayrıca ben ben Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nde yüksek lisans yapıyorum. Arılar üzerinde çalışmalar yapıyorum. Kahramanmaraş’ın iyi arılarından damızlıklar alarak onları suni olarak döllüyordum.

    En büyük kaybımız da bu döllenmiş, arılarının hepsi yandı. Onlar bizim plastik dediğimiz ana üretim kutularındaydı. Yaklaşık 50 taneydi hepsi yandı. Damızlık arılarım da yandı. Yani burada 3 -5 arım kaldı” ifadesini kullandı. Maddi olarak yaklaşık 500 bin TL zararının olduğuna değinen Cerit, “Kovanın içindeki o ballar, kovanlar, damızlık arılar hepsi yandı. Yaklaşık 10 yıldır uğraştığım bir emekti. 10 yıldır verdiğim emeklerin hepsi heba oldu.

    Ben devletimizden bana destek vermesini istiyorum. Bir an önce faaliyete geçmem için bu desteği çok ihtiyacım var. Çünkü amacım burada sadece bal üretmek değil, Kahramanmaraş arıcılığına katkıda bulunmak. İnşallah gereken de desteği en kısa zamanda alır faaliyete başlarım” şeklinde konuştu.

  • El emekleri festivali başladı

    El emekleri festivali başladı

    Yıldırım Külliyesi bahçesinde düzenlenen ve 9 Temmuz’a kadar devam edecek 3’üncü El Emekleri Festival’de ayrıca söyleşiler, çocuk atölyeleri ve tiyatro gösterileri yapılacak. Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz ve protokolün stantları ziyaret edip kursiyerleri tebrik etti. Festivalin iilk günü, Masalcı Dede Yusuf Duru masal programı ve Yazar Dilek Cesur’un ‘Sabırlı Aileler Merhametli Çocuklar Yetiştirir’ konulu söyleşisi ile sona erdi.


    YIL-MEK bünyesinde 2022-2023 Eğitim Öğretim Yılı’nda 65 branşta 5 bin 232 kursiyere eğitim verildiğini aktaran Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Kadınlarımızı hayatın her alanında destekliyor ve onların sosyal-ekonomik hayattaki rolünü güçlendirecek çalışmalara imza atıyoruz. Bu çerçevede, kadınlarımız meslek sahibi olsun, ev ekonomilerine destek sağlasınlar, ekonomik bağımsızlıklarını kazansınlar diye hayata geçirdiğimiz kadın girişimcilik merkezlerimizden şimdiye kadar binlerce kadınımız istifade etti. Şu an 24 noktada hizmet veren bu merkezler sayesinde kadınlarımız; ekonomik açıdan güçleniyor, ev ekonomilerine destek oluyor, meslek öğreniyor ve sosyalleşiyorlar. Bu merkezlerde; halıcılıktan dikişe, CNC kullanımından bebe konfeksiyonuna, e-ticaretten ev tekstiline kadar 52 farklı branşta kadınlarımıza eğitim veriyoruz. Kadın Eğitim ve Girişimcilik Merkezlerimizden eğitim alan kadınlarımızın önemli bir kısmı meslek sahibi olarak işe yerleşti” dedi.


    Yıldırım Belediyesi olarak; kadın eliyle yerel kalkınma modeli oluşturmak, kadının iş hayatındaki yerini güçlendirmek ve girişimci kadınları desteklemek için kadın kooperatiflerinin kurulmasını teşvik ettiklerini ifade eden Başkan Oktay Yılmaz, “Şu ana kadar 4’ü tarımsal, 7’si ticari olmak üzere toplam 11 kadın kooperatifi kurduk. Kooperatiflerimizin büyümesi ve gelişmesi için de yoğun çaba sarf ediyoruz. Bu çerçevede; mekân temininden makine alımına, proje hazırlamadan eğitime, üretimden pazarlama süreçlerine kadar kooperatiflerimize destek sağlıyoruz. Kadınlarımızı ve kooperatiflerimizi asla yalnız bırakmıyoruz. Düzenlediğimiz ‘Yıldırım El Emekleri Festivali’nde sergilenen birbirinden değerli ürünlerin tamamı; YIL-MEK, Kadın Eğitim ve Girişimcilik Merkezlerimiz ile Kadın Kooperatifi üyelerimizin eseridir. İstedik ki hem merkezlerimizin çalışmalarını tanıtalım hem kursiyerlerimizin el emeği göz nuru ürünlerini ekonomik değere dönüştürelim hem de 4 gün sürecek festival çerçevede düzenleyeceğimiz etkinliklerle sizlere ve çocuklarımıza güzel, keyifli vakitler yaşatalım. Tüm Yıldırımlı hemşehrilerimizi 3’üncü El Emekleri Festivali’ne bekliyoruz” diye konuştu.

    Programda konuşan Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Ali Mersin, Yıldırım İlçe Kaymakamı Metin Esen, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Sevinç ve Yıldırım Halk Eğitim Müdürü Mustafa Korkmaz, YILMEK, kadın kooperatifleri ve eğitim ve girişimcilik merkezlerinde kadınların başarı hikayeleri yazdıklarını ifade etti.

  • Kadın kursiyerlerin emekleri podyumda

    Kadın kursiyerlerin emekleri podyumda

    Van Mobilya ve Evlilik Hazırlıkları Fuarı, Organize Sanayi Bölgesi Expo Fuar ve Kongre Merkezi’nde kapılarını ziyaretçilerine açtı. Renkli görüntülerle açılan fuarda, Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı bünyesindeki kursiyerler tarafından tasarlanan yöresel kıyafetlerin moda defilesi yapıldı.


    Yerli ve yabancı mankenler tarafından tanıtılan bir birinden güzel yöresel kıyafetler izleyicilerden tam not alırken, kurulan stant ise yoğun ilgi gördü.
    Çeyizlik eşya ve mobilya ürünlerinin bulunduğu fuarın 14 Mayıs Pazar gününe kadar ziyaret edilebileceği bildirildi.

  • Emekleri sular altında kaldı

    Emekleri sular altında kaldı

    Elazığ’da son 3 yıldaki kuraklık sonucu Keban Baraj Gölü sahasında binlerce dönüm arazi ortaya çıkmış, çiftçiler de burada tarıma başlamıştı. Her sene suyun yükselme ihtimaline rağmen risk alarak bu arazileri eken çiftçiler, bu yıl da aynısı yaptı. Kurak geçen kış aylarına karşın son bir ayda neredeyse her gün yağmur yağdı. Durum böyle olunca baraj debisi hızla yükseldi ve binlerce dönüm ekili alan su altında kaldı. Su seviyesi her gün biraz daha yükselirken diğer ekili alanlarında sular altında kalabileceği bildirildi. Her sene risk alarak baraj sahasında tarım yaptıklarını dile getiren Yolüstü köyü sakinleri, bu yıl ekinlerin sular altında kaldığını ve yapacak bir şeylerinin olmadığını söyledi. Öte yandan yaklaşık 3 ay önce dron ile aynı yerden çekilen görüntüler, barajın ne denli yükseldiğini de gözler önüne serdi.

    ”Şu anda hem hüzünlü hem de mutluyuz. Ekinlerimiz gitti”

    Baraj sahasına arpa ve buğday ektiklerini dile getiren Şaban Ayar, “O zamanlar kuraklıktı. Ama şimdi baraj 200 metre yukarıya doğru yükseldi. Yaklaşık bir aydır yoğun yağmur olması, barajların yükselmesine sebep oldu. Bu da bizim için hem iyi hem kötü. Ektiğimiz ürünümüz suyun altında kaldı ama barajlarımız doldu. İyi yanı odur, kötü yanı ise bir riske girmiştik. Şu anda hem hüzünlü hem de mutluyuz. Ekinlerimiz gitti. Burası komple ekindi. 2 bin dönüm sular altında kaldı. Nehir çok az bir şeydi, çay gibi akıyordu. Ama hepsi su altında kaldı. Çoğu insan zarar etti. Risk aldık ama hayat yapacak bir şey yok. Şu an durduğumuz yerde bile bir hafta sonra duramayız. Sular altında kalır” dedi.

    ”Bunu göze alarak ektiler”

    3 yıldır kuraklık yaşandığını aktaran Akif Bayram ise ”Köylü bu sene ekin ekti. Ektikten sonra son yağışlarla birlikte ekinler sular altında kaldı. Yapacak bir şey yok. Ekenler zararını çekecek. Bunu göze alarak ektiler. Kumar oynadılar” diye konuştu.

    Çiftçilerden Mehmet Aydın da ”Köyümüzde en son 2020 yılında barajımız gelmişti. 3 yıldır yağışlardan dolayı barajımız yükselmiyordu. Ama çok şükür yağışlarımız iyi ve barajımız doluyor. Günlük 20 santim yukarı çıkıyor. İnşallah böyle giderse barajımız son kotuna vurur. Burada köylülerimizin biraz sıkıntısı oldu. Baraj gelmediğinden dolayı suyun altına kalan tüm alan ekiliydi. Sonuçta risk alındı ve sonunda böyle oldu. Can sağ olsun. Bereket iyidir. Ekinden se bereket her zaman iyidir. Yeraltı ve kuyularımızdaki sularımız arttı” şeklinde konuştu.