Etiket: emekçi

  • Bir kadının başarı öyküsü

    Bir kadının başarı öyküsü

    Erzincan merkez Arslanlı Mahallesinde bulunan tandır ekmeği fırınında kadınlar ekmeklerini tandırdan kazanıyorlar. Deniz Kurutaş’ın eşiyle birlikte yaklaşık 5 yıl önce kurdukları fırında üretilen tandır ekmeklerine bolca talep var.

    Fırında hem patron hem işçi olan Deniz Kurutaş, “Ben Erzincan’ın Caferli köyünde dağ köyüydü orada büyüdüm. O zamanki imkânlar el vermediği için, okul kapatıldı, göç oldu o yüzden okuyamadım. İlkokul 1. sınıf terkim. Evlendikten sonra ortaöğretimi dışarıdan tamamladım. Ustalığımı geliştirdim. Böylece bu fırını açtık. Şuan işveren durumuna geldik yanımda 10 kadın çalışıyor. Demek istediğim her şeyi de okumamaya bağlamamak lazım. İstersek, azmedersek yapabiliriz. Düşe kalka geldik, kolay olmadı. Yeri geldi çuval çuval un alarak bu işyerini yürüttüm. Çok şükür çalıştık, başardık. Eşimle birlikte başladık. Sonrasında lavaşlarımız beğenildi. Bu şekilde büyüdük. Talepler artınca çalışan kadın işçi sayımızı da artırdık. Lokantalardan, marketlerden, il dışından talep geliyor.” dedi.

    Fırında çalışarak ev ekonomisine katkıda bulunup çocuklarını okutan Senem Korkmaz ise, “Bizim patronumuz iyi, hem patron hem bizimle birlikte işçi. Böyle görev dağılımı yapmışız. Birimiz yufka açıyor, diğeri kütle yapıyor, biri tandıra vuruyor. Tandırları yakıyoruz, merdaneci açıyor. Ateş önünde sıcak oluyor. Bize iş imkanı, çalışıyoruz. Çocuklarımızı kazandığımızla okutuyoruz” diye konuştu.

    Geçmişten günümüze uzanan bir gelenek olan ve Erzincan’da dağ köylerinde halen kullanılan tandırlar birbirinden güzel lezzetlerin pişirilmesinde kullanılıyor. Anadolu’da yüzyıllardır kullanıldığı bilinen tandırlarda, kadınlar tarafından geceden mayalanıp sabahın erken saatlerinde hazırlanan hamurlarla Türk kültüründe geniş yer tutan lavaş pişiriliyor.
    Her ailenin tüketimine göre üretilen lavaşlar, “çırpım” adı verilen desteler haline getirilip stoklanarak 10 gün boyunca tüketiliyor. Kadınlar lavaş üreterek hem UNESCO’nun somut olmayan kültür mirası listesine alınan lavaşı yaşatıyor hem de ekmek ihtiyacını karşılıyor.

    “Asırlık sofra kültürü: Lavaş”

    Erzincan’da tandırda kadınlar tarafından yapılan lavaşa Ramazan ayında daha büyük rağbet oluyor. Türk mutfağının geleneksel ekmeği lavaş, özellikle kebap, dürüm, çiğköftede kullanılıyor. Lavaş ekmeği, lokantalar ve iş yerleri haricinde sofralarda da yerini koruyor. UNESCO lavaş ekmeğini Ermenistan’ın kültürel mirası olarak dünya somut olmayan kültürel miras listesine almıştı. Azerbaycan’ın itirazı üzerine aradan 24 saat geçmeden UNESCO konvansiyonu uyarınca kaydedilen dosya ismi değiştirildi ve böylece lavaş, Ermenistan mutfağına has bir gıda türü olmaktan çıktı. O dönemde Türkiye ve Azerbaycan’ın lavaş için ortak proje hazırlığında olduğu belirtildi. Azerbaycan Kültür Bakanlığı da lavaş kararı ile ilgili olarak, “Komitede yapılan toplantı neticesinde, bir yiyecek türünün, Ermenistan topraklarında pişse bile Ermeni halkına has sayılamayacağı sonucuna vardık” açıklamasını yapmıştı.

  • “Piyasadaki gerçekler emekçileri eziyor”

    “Piyasadaki gerçekler emekçileri eziyor”

    Asgari ücret belirlenirken masada sendika yoktu. Asgari Ücret Tespit Komisyonu yoktu. Bakan yoktu. Bir akşam saray şu olacak dedi ve büyük müjdelerle asgari ücrete yüzde 54 zamda anlaştıklarını açıkladı. Ama kiminle anlaştıklarını söylemedi. Çünkü orada kendilerinden başka kimse yoktu. Büyük müjdelerle ve yüksek yüzdelerle belirlenen asgari ücretin alım gücü altı ay öncesi kadar bile değildi oysa. Pahalılık karşısında hiç bu kadar erimeyen asgari ücret, sahici bir açlık ve yoksulluk sınırı belirlenerek, insanca yaşanacak bir düzeye getirilmelidir. Ve işte aynı anlayış ile emekçilerin ve emeklilerin maaşları da,  görünüşte yüksek yüzdelerle belirleniyor.

    Sarayın istatistik kurumu haline gelen TÜİK’e göre açıklanan enflasyona göre emekliler enflasyona ezdirilmiyor. Oysa pazardaki, piyasadaki gerçek pahalılık hem emeklileri hem de emekçileri buldozer gibi eziyor. Yalan ve sahte enflasyon oranına göre maaşları belirleyenler de bu gerçeği zaten biliyorlar. Biz Tüm Emeklilerin Sendikası olarak, birkaç hafta önce bütçe ile ilgili olarak yaptığımız basın açıklamalarında bu bütçede emekli ve emekçilerin olmadığını söylemiştik. Görüyoruz ki evet, belirlenen maaş artışları bizleri açlık içinde yaşatacak belirlemelerdir. Emekli olduğumuzda asgari ücretin iki katı maaş alırken, bugün maaşlarımız asgari ücretin altındadır.

    Daha altı ay önce maaşlarımıza yapılan yüzde 41’lik oran ne oldu? büyük gürültülerle yapılan yüzde 41 üzerine cebimizden yüzde 141 daha gitti. Altı ayda yüzde 100 daha fakirleştik. Biliyoruz ki, yapılan bu seçim zamları da altı ay olmadan bizim cebimizde olmayacak. Yine biliyoruz ki, iktidarın bu tercihleri nedeniyle emekliler ve emekçiler sefalete terk edilecek. Biz Tüm Emeklilerin Sendikası olarak bugün buradan bir kez daha iktidara sesleniyoruz! Artık bizlere yalan söylemeyi bırakın! Artık hamaset yapmayı bırakın! Bu yalan ve hamasetin pazara çıkamayan emekli nezdinde bir değeri yoktur. Yok saydığınız bizler artık sizleri yok sayıyoruz. Sahte yüzdelik maaş zamlarınızı alın başınıza çalın. Emekliler olarak, insanca yaşamak istiyoruz. biz emekliler, hakkımızı istiyoruz. Bilimsel verilere göre hesaplanan yoksulluk sınırının üzerinde maaş istiyoruz. Taleplerimizi yineliyoruz!
    -En düşük emekli maaşı asgari ücretin üzerinde en az, 9 bin TL olmalıdır.
    -Daha önce de belirttiğimiz gibi, sağlık kesintileri kaldırılmalıdır.
    -Bütün emeklilere yılda dört kez olmak üzere en az asgari ücret düzeyinde ikramiye
    verilmelidir.
    -Ayrıca emekli sendikaları hukuksuz bir şekilde yok sayılmamalı, maaşlar belirlenirken masanın diğer tarafında olmalıdır.

    Biz Tüm Emeklilerin Sendikası olarak net bir çağrı yapıyoruz. Bedelini ödediğimiz haklarımızın bir kişinin belirlediği şekilde olmasını asla kabul etmiyoruz. Emekliler eğer masanın diğer yanında olmazlarsa hiç bir zaman taleplerimiz kabul edilmeyecek. Bizleri hep oy deposu olarak görecekler ve seçimden seçime sırtımızı sıvazlayacaklar. Buna mahkum değiliz. Emekliler birleştiklerinde neler yapabileceğimizi hep birlikte göreceğiz. Çağrımız bütün emekli örgütlerinin birlikte mücadele etmesi ve birleşmesi üzerinedir. Birleşirsek başarırız! Birleşirsek kazanırız!

    Haklarımızı alıncaya, insanca yaşam talebimiz karşılık buluncaya kadar, eşit,özgür,
    demokratik bir ülke, ve barış içinde yaşayacağımız bir Türkiye için mücadelemiz sürecek!