Etiket: emine erdoğan

  • Emine Erdoğan’dan “Gazze” paylaşımı

    Emine Erdoğan’dan “Gazze” paylaşımı

    Emine Erdoğan, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının birinci yılına ilişkin sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu.

    İsrail’in 76 yıldır Filistin halkına uyguladığı zulmün, son bir yılda açık bir soykırıma evrildiğini vurgulayan Erdoğan, yıkılmış evlerin enkazı altında sadece taşların değil, insanlık onurunun kaldığını kaydetti.

    Emine Erdoğan, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

    “Çocukların masum gülüşleri, işgalin zalim yüzüyle sönüp giderken, annelerin gözyaşları Gazze’nin toprağına her gün yeniden karışıyor. Bu vahşet, insanlığın vicdanında derin bir yara açtı. Her bir kayıp, tüm dünya için bir utanç vesikası oldu. Ama biz biliyoruz ki, zulmün gölgesi ne kadar ağır olursa olsun, adaletin ışığı bir gün o karanlığı boğacak. Bu karanlık günler, bir halkın özgürlük umudunu söndüremeyecek. Türkiye, Filistin’in bu haklı mücadelesinde her zaman yanında olacak. Dualarımız, barışın ve adaletin hüküm sürdüğü bir dünya için, Filistin’in özgürlüğü, masum çocukların güven içinde büyüyeceği bir gelecek için.”

    Emine Erdoğan’ın paylaşımında, Gazze’de yaşananlara ilişkin bir videoya da yer verildi.

  • Emine Erdoğan, Afrika kıtasının lezzetlerini New York’a taşıdı

    Emine Erdoğan, Afrika kıtasının lezzetlerini New York’a taşıdı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurulu’na katılmak üzere ABD’ye gelen Emine Erdoğan, New York’taki Türkevi’nde düzenlenen “Afrika’nın Lezzetleri: Bir Kültür, Mutfak ve Dostluk Şöleni” ile “Afrika Yemek Kültürü” kitabının tanıtım programlarına ev sahipliği yaptı.

    Programa; Kosova Cumhurbaşkanı’nın eşi Prindon Sadriu, Mauritius Cumhurbaşkanı’nın eşi Sayukta Roopun, Fiji Cumhurbaşkanı’nın eşi Filomena Katonivere, İrlanda Cumhurbaşkanı’nın eşi Sabina Higgins, Botsvana Devlet Başkanı’nın eşi Neo Jane Masisi, Estonya Cumhurbaşkanı’nın eşi Sirje Karis, Nijerya Cumhurbaşkanı’nın eşi Oluremi Tinubu, Bulgaristan Cumhurbaşkanı’nın eşi Desislava Radeva, Surinam Cumhurbaşkanı’nın eşi Mellisa Santokhi, Gabon Cumhurbaşkanı’nın eşi Zita Nyangue Nguema, Gambiya Cumhurbaşkanı’nın eşi Fatounatta Bah-Barrow, Seyşeller Cumhurbaşkanı’nın eşi Linda Ramkalawan, Kırgızistan Cumhurbaşkanı’nın eşi Aygül Japarova, Guatemala Cumhurbaşkanı’nın eşi Lucrecia Peinado, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı’nın eşi Mirela Becirovic, AB Konseyi Başkanı’nın eşi Amelie Derbaudrenghien Michel, bakanlar, uluslararası kuruluşların üst düzey temsilcileri ve medya kuruluşlarının yöneticileri katıldı.

    Misafirlerini tek tek karşılayan Emine Erdoğan, büyük bir ilgiyle ağırladığı devlet başkanı eşlerine Afrika’nın ünlü içeceklerinden Fas çayı ikram etti.Program kapsamında Afrikalı kadınlar tarafından üretilen geleneksel Afrika el sanatları ürünleri Türkevi’nde sergilenirken, Emine Erdoğan konuklarına ürünlerin arkasında yatan büyük emeği anlattı.
    Daha sonra programda bir konuşma yapan Emine Erdoğan, Afrika’nın kültürel çeşitliliği ve doğal zenginliğiyle dünya üzerinde eşsiz bir konuma sahip olduğunu söyledi.
    Emine Erdoğan, 2 binin üzerinde farklı dili, etnik topluluğu ve 1 milyarı aşkın nüfusuyla Afrika’nın, insanlık ailesinin adeta renkli bir iz düşümü olduğunu ifade ederek, bilimsel araştırmalara göre kıtanın, neredeyse dünyanın tamamındaki kadar genetik çeşitliliğe sahip olduğunu dile getirdi.
    Afrika kıtasına daha önce yaptığı ziyaretlerde en çok kıtanın olağanüstü çeşitliliğinden etkilendiğini kaydeden Emine Erdoğan, “Göz kamaştıran bir tabloyu andıran kıtanın dinamizmi, mutfağından giyimine kültürünün her katmanında kendisini gösteriyor. Afrika’nın kendine has mutfak kültürüyse başlı başına dikkate değer bir hazine olarak karşımıza çıkıyor. Sofra, Türkiye’de ve dünyanın değişik kültürlerinde olduğu gibi Afrika kıtasında da farklılıkları ahenkle bir araya getiren muhabbet ve afiyet noktası mahiyetinde. Hayattaki acı-tatlı birçok tecrübede, sunduğu birliktelik ile insanın zorlukla baş etme gücünü artırıyor” diye konuştu.
    Masa etrafında paylaşılan yemekle birlikte mutluluğun da çoğaldığına dikkati çeken Emine Erdoğan, “Afrika sofrasına misafir olduğunuzda, sunumundan pişirme tekniğine kadar her aşamasına sirayet etmiş eşsiz bir renklilikle karşılaşıyorsunuz. Envai çeşit besleyici yerel ürünler, lezzeti artıran pişirme usulleri ve ruhu besleyen sunum çeşitleriyle her lokma sizi çok yönlü yolculuğa çıkarıyor. Bu edindiğiniz tecrübe o kadar özel hissettiriyor ki içinizde asırlara uzanan lezzetleri, hikayeleri ile birlikte sevdiklerinize ve çevrenize anlatma isteği uyandırıyor. İşte bu istek, 2018 yılında ‘Afrika Yemek Kültürü’ kitabı etrafında bizleri buluşturdu” ifadelerini kullandı.

    “Osmanlı mutfağının pişirme teknikleri ve şifa reçeteleri de Afrika lezzetlerini etkiledi”

    Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı himayesinde ve Afrika Kültür Evi Derneği öncülüğünde, Afrikalı Misyon Şefleri Eşleri Derneği AŞOM’un katkılarıyla ‘Afrika Yemek Kültürü’ kitabının ilk baskısını 2019 yılında çıkardıklarını belirtti.
    Bu baskıda, kıtanın 5 farklı bölgesinden 58 özgün yemek tarifine yer verdiklerini dile getiren Emine Erdoğan, şöyle devam etti:
    “Bugün tanıttığımız yeni genişletilmiş versiyonunda ise tarif sayısını neredeyse iki katına çıkartarak 110’a yükselttik. Geleneksel reçeteleri, ardındaki insani birikimle ortaya koyarak, kitabın içeriğini daha da zenginleştirdik. Bu süreçte Osmanlı mutfağının pişirme teknikleri ve şifa reçetelerinin de Afrika lezzetlerini etkilediğini gördüm. Kitaptaki tarifler, yerel formüllere ek olarak Akdeniz havzasının damak tadını, Arap ve Hint etkileriyle zenginleştiren muazzam bir sentezi ortaya koyuyor. Bu süreçte dikkatimi çeken bir diğer konu ise Afrika mutfağı reçetelerinin Türk mutfağında olduğu gibi israfa karşı hassasiyet ile oluşturulmuş olmasıydı. Küresel gıda israfının 1 milyar doları aşarak alarm verdiği bir dönemde, kültürel öğretileriyle bağını koparmamış ülkelerin bilgi ve tecrübesi daha da önem kazanıyor. Bir Afrika atasözünün vurguladığı gibi, ‘Köklerin derindeyse rüzgardan korkmana gerek yok.’ Köklerimizle kurduğumuz bağları geliştirdikçe, modern sınamaların sert rüzgarlarının yıkamayacağı bir güce ulaşacağımıza inanıyorum.”

    “Kazancın da kaybın da müşterek olduğuna inanıyoruz”

    Programda Afrika mutfağının renklerini, tatlarını ve hikayelerini kutlarken, bütün bu kültürel mirası hep birlikte kucaklamayı, korumayı ve geleceğe aktarmayı hedeflediklerinin altını çizen Emine Erdoğan, “Aynı yeryüzünü paylaşan, aynı insanlık ailesine mensup bizler için, kazancın da kaybın da müşterek olduğuna inanıyoruz. Bu bakış açısıyla, biliyoruz ki Afrika’nın geride kalması, tüm dünyanın kıtanın gerçek potansiyelinden mahrum kalması demektir. Gelin, Afrika’nın tüm kaynakları ve insanlarıyla, adil bir düzende kendi potansiyelini gerçekleştirebildiği bir dünya hayal edelim. Bu dünya size de şu an içinde olduğumuz dünyadan daha parlak, daha güçlü, daha umut verici gelmiyor mu” dedi.
    Emine Erdoğan, 2017 yılında kurdukları Afrika Kültür Evi Derneği’nin de böylesi bir dünya hayalinin ürünü olduğunu belirterek, “Bugün derneğin, ülkemizdeki Afrikalı kardeşlerimiz için cazip bir buluşma noktası ve Türkiye ile Afrika ülkeleri arasındaki ilişkileri güçlendirmek için güvenli bir zemin haline gelmesinden mutluluk duyuyorum. Afrika Birliği ile bu sene New York’ta imzalanan Mutabakat Zaptı’nın, derneğimizin bölge ülkeleriyle yakın temaslar kurması için güzel bir vesile olmasını diliyorum” temennisinde bulundu.

    Yemek kültürü kitabı ve Afrika Kültür Evi Derneği’nin çalışmalarına desteklerini esirgemeyen ve bugünkü programa katılan Afrika ülkelerinin liderlerinin eşlerine şükranlarını sunan Emine Erdoğan, Afrika’nın Türkiye’deki büyükelçiliklerine ve büyükelçi eşleri ile Türkiye’nin Afrika’daki misyonlarında görevli temsilcilere, akademisyenlere ve alanında uzman şeflere teşekkür etti.
    Konuşmanın ardından devlet başkanı eşlerinin katılımıyla aile fotoğrafı çekildi. Katılımcılar, canlı Afrika müzikleri eşliğinde “Afrika Yemek Kültürü” kitabından reçetelerinin sunulduğu geleneksel Afrika lezzetlerinin ikram edildiği programda keyifli vakit geçirdi.

    Programın ardından Nijerya Cumhurbaşkanı’nın eşi Oluremi Tinubu, BM 78. Genel Kurulu’nda küresel imzaya açılan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk imzacısı olduğu Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı’nı imzaladı.

  • Emine Erdoğan, M’jid ile görüştü

    Emine Erdoğan, M’jid ile görüştü

    Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgilere göre, Emine Erdoğan ile Najat Maalla M’jid New York’taki Türkevi’nde bir araya geldi.
    Görüşmede, M’jid, 2012 yılında Türkiye’de aile bakımından yoksun her çocuğa sevgi dolu bir yuvanın verilmesi hedefiyle hayata geçirilmesini sağladığı Gönül Elçileri Projesi kapsamında yürüttüğü çalışmalardan dolayı Emine Erdoğan’ı tebrik ettiği belirtildi.

    M’jid’in, Gönül Elçileri projesininülke çapında yaygınlaştırılmasının çok kıymetli olduğuna ve çocukları bakım kurumlarına yönlendirmek yerine aileye kazandırmanın katkılarına değindiği öğrenildi.
    Emine Erdoğan’ın kız çocuklarının güçlendirilmesi başta olmak üzere, aile ve eğitim alanında çeşitli projeler yürüttüğünü takip ettiği ifade ettiği kaydedildi.
    Ayrıca, Türkiye’nin göçmenler konusunda ortaya koyduğu üstün çabaları takdirle karşıladıklarını belirten M’jid’in, Türkiye’nin çocukların tüm ihtiyaçlarını karşılıyor olmasının çok değerli olduğunu ifade ettiği belirtildi.
    – M’jid, Gönül Elçileri Projesi’nin küresel çapta yaygınlaşmasının önemine vurgu yaptı
    Emine Erdoğan’ın Gönül Elçileri Projesi’ni çok yakından takip ettiğini ifade eden M’jid’in, görevi gereği dünyadaki iyi örnekleri toplayıp yaygınlaştırmaya çalıştığını, bu projenin küresel düzeyde yayılmasını çok önemsediğini vurguladığı kaydedildi.

    Emine Erdoğan’ın Gazze konusunda yaptığı çalışmalarının ele alındığı görüşmeye, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın da katıldığı öğrenildi.

    Görüşmede, son günlerde yoğun bombardıman altında birçok can kaybı ve yıkımın yaşandığı Lübnan’daki ve savaşın hüküm sürdüğü tüm bölgelerdeki çocukların durumunun da konuşulduğu belirtildi.
    Görüşmenin ardından BM Genel Sekreteri Çocuklara Yönelik Şiddet Özel Temsilcisi Najat Maalla M’jid, BM 78. Genel Kurulu’nda küresel imzaya açılan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk imzacısı olduğu Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı’nı imzaladı.

    Emine Erdoğan, görüşmenin ardından sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şu ifadelere yer verdi:
    “Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Çocuklara Yönelik Şiddet Özel Temsilcisi Najat Maalla M’jid ile Türkevi’nde bir araya geldik.
    Geçmişten günümüze ülkemizde çocuklar için yürütülen bilhassa kız çocuklarımızın eğitimine yönelik hayata geçirilen projeleri anlattım.
    Gazze’de şimdi de Lübnan’da yaşanan İsrail bombardımanlarında ve savaşın hüküm sürdüğü tüm bölgelerde çocukların maruz bırakıldığı acı durumu ele aldık.
    Ortak temennimiz bilhassa çocukların sağlığı, güvenliği ve huzuru için barışın acilen tesis edilmesi yönünde.
    Küreselleşme yolunda ilk adımlarını atan Gönül Elçileri projemize dair birikim ve tecrübelerimizi paylaştım.
    Ortak çalışma alanlarımız hakkında fikir alışverişinde bulunduk.
    Bu vesileyle Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı’nı imzalayarak gelecek nesillerimiz adına önemli bir söz veren Sayın M’jid’e, gönülden teşekkür ediyorum.”

  • Emine Erdoğan, Malcolm X’in kızı ile görüştü

    Emine Erdoğan, Malcolm X’in kızı ile görüştü

    Cumhurbaşkanlığı kaynaklarına göre, New York’taki Türkevi’nde gerçekleşen görüşmede, Emine Erdoğan, tüm programlarına katılım sağlayan Shabazz’a, babası Malcolm X’in özgürlük, eşitlik ve adalet için verdiği mücadelenin, tüm dünyada haksızlığa karşı mücadelelere ilham kaynağı olduğunu söyledi.

    Görüşmede, Malcolm X’in mücadelesi ile Türkiye’de Şule Yüksel Şenler’in insan hakları ve adalet mücadelesinin benzerlik taşıdığı da konuşuldu. Şenler’in adını yaşatmak üzere kurulmuş vakıfla ortak çalışmalar yürütülmesi konusu ele alındı.

    Emine Erdoğan, görüşmeye ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şu ifadelere ver verdi:
    “Amerika tarihinde ırkçılıkla mücadelenin sembol ismi olan Malcolm X’in değerli kızı Ilyasah Shabazz ile Türkevi’nde bir araya geldik. Başkanlığını yürüttüğü Malcolm X ve Dr. Betty Shabazz Anıtı ve Eğitim Merkezi’nin çalışmalarını ele aldık. Merkezin, Şule Yüksel Şenler Vakfı ile ortak işbirliği alanları hakkında fikir alışverişinde bulunduk. Malcolm X ile Şule Yüksel Şenler gibi iki mücadeleci ruhun dünyanın her yerinde gençlere rehber olmaya devam etmesini temenni ediyorum.”

  • Emine Erdoğan’dan Sıfır Atık paylaşımı

    Emine Erdoğan’dan Sıfır Atık paylaşımı

    Emine Erdoğan, sosyal medya hesabından “#DünyaOrtakEvimiz” etiketiyle yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti:
    “Dünyamızın geleceği, atacağımız her adımda saklı. Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı’nı imzalayarak ülkelerinde sıfır atık uygulamalarını yaygınlaştırma sözü veren Guatemala Devlet Başkanı’nın Eşi Lucrecia Peinado’ya, Bosna Hersek Başkanlık Konseyi Başkanı’nın Eşi Mirela Becirovic’e, Kosova Devlet Başkanı’nın Eşi Prindon Sadriu’ya teşekkür ediyorum. Değerli lider eşlerinin, ortak geleceğimiz için gösterdikleri bu duyarlılığın yalnızca bugünü değil, yarınlarımızı da kurtaracağına yürekten inanıyorum.”

    Erdoğan, paylaşımında Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı’nın imzalandığı anlara ait fotoğraflara da yer verdi.

  • Emine Erdoğan, çeyiz tanıttı

    Emine Erdoğan, çeyiz tanıttı

    Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurulu dolayısıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan beraberinde ABD’de bulunan Emine Erdoğan, New York’taki Türkevi’nde Olgunlaşma Enstitüleri tarafından düzenlenen “Gelin Hazineleri: Osmanlı ve Anadolu Çeyizlerinde Bir Yolculuk” programına ev sahipliği yaptı.
    Programa, Nijerya Devlet Başkanının eşi Oluremi Tinubu, Kosova Cumhurbaşkanının eşi Prindon Sadriu, Mauritius Cumhurbaşkanının eşi Sayukta Roopun, Fiji Cumhurbaşkanının Eşi Filomena Katonivere, Guatemala Cumhurbaşkanının eşi Lucrecia Peinado, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanının eşi Mirela Becirovic, Yunanistan Başbakanının Eşi Mareva Grabowski Mitsotakis, Arnavutluk Başbakanının eşi Linda Rama ile Esvatini Başbakanının eşi Philile Dlamini, Bakanlar, milletvekilleri, genel yayın yönetmenleri ve uluslararası kuruluşların üst düzey temsilcileri katıldı.
    Programda konuklarına hitap eden Erdoğan, Türk kadınının el emeği göz nuru eserlerinden oluşan, Osmanlı ve Anadolu çeyizlerinin keşfedileceği özel etkinlik vesilesiyle misafirlerini Türkevi’nde ağırlamaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.

    Erdoğan, geleneksel el sanatlarının, bir kültürün satır satır okunabileceği yaşayan belgeler mahiyetinde olduğunu belirterek, “Kültür havzası Asya’dan Afrika’ya geniş bir coğrafyayı kapsayan Anadolu, bu anlamda köklü bir hafızaya sahiptir. Tarih boyunca bölgenin insanları, hayatın her yüzünü hünerli elleriyle eşyaya işlemiş, yaşadığı mekanı ince dokunuşlarla güzelleştirmiştir” diye konuştu.
    Yeni bir yuvanın kurulması anlamına gelen düğün merasimlerinin bu zengin kültürün kapsamlı bir sunumu gibi olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Gelin hamamından kına gecesine, gelin bohçasından çeyiz sandığına birçok ritüeli barındıran Türk düğünleri, geleneksel el sanatlarımızın birçok yönüyle ortaya çıktığı eşsiz törenlerdir. Bu merasimler arasında, bilhassa çeyiz geleneğinin kültürümüzde özel bir yeri vardır. Çeyiz, bir evi yuva yapan değerlerin, sabrın, özenin ve sevginin eşyaya ve mekana yansıtılmasıdır. Özel dokuma kilim ve örtülerden giyim kuşama, hatta kozmetiğe dek bir insanın evinde ihtiyaç duyabileceği her çeşit ürün, çeyiz sandıklarında yer bulur.” ifadelerini kullandı.

    “Her bir sandık, içinde bir tarih taşır”

    Emine Erdoğan, çeyiz ürünlerinin günlük hayattaki ihtiyaçları karşılamasının yanı sıra kadınların duygularını, dileklerini ve hayallerini sembollerle ortaya koyan özel birer mektup gibi olduğunu anlattı.
    Erdoğan, yalnızca geline ve yeni kuracağı eve yönelik özel bir hazırlık gibi gözükse de çeyizin aslında kalabalık bir aile ve dost çevresini de içeren toplumsal bir faaliyet olduğunu vurgulayarak, hazırlık sürecinden gelin sandığının yeni eve taşınmasına kadar her aşamanın sosyal bir birliktelik ve dayanışma içerdiğini ifade etti.
    Bu birlikteliğin Osmanlı saraylarına has çeyiz kültüründe farklı bir boyut aldığını aktaran Erdoğan, özgün işlemeleri ve kıymetli materyalleri ile Osmanlı sultanları için özel hazırlanmış çeyiz ürünleri, halkın katıldığı büyük bir törenle gelinin yeni evine taşındığını dile getirdi.

    “Çeyiz geleneği hepimizi ortaklaştıran bir kültür”

    Erdoğan, “gelin alayı” olarak da bilinen bu törenin, Türk çeyiz kültürüne dair benzersiz bir şölen sunduğunun altını çizerek
    şöyle konuştu: “Çeyiz geleneğimize dair bütün bu kültürel mirası paylaşırken tarihe yapılan sade bir övgüden öte bir çabamız olduğunu vurgulamak isterim. Otomasyon ve dijitalleşmenin her yanımızı sararak, emeği ve özgünlüğü günden güne yok ettiği bir dönemde yaşıyoruz. Kültürel mirasların doğru değerlendirildiğinde insanlık olarak sürüklendiğimiz bunalımlara çözüm sunacak potansiyeli barındırdığına yürekten inanıyorum.”

    “Kaybolmaya yüz tutmuş her kültür insanlığın zihninin daha da çoraklaşması anlamına gelir”

    Emine Erdoğan, kültürlerin insanın kendisini ve çevresini keşfetme sürecinde yol gösterici anlam haritaları olduğunu dile getirerek, “Tarihte örnek medeniyetler kurmuş, dünyaya yön vermiş toplumlar, geçmişiyle öz kimliğiyle kültürel hafızasıyla bağını güçlü tutmuş olanlardır. Yeryüzünde kaybolmaya yüz tutmuş her kültür, insanlığın zihninin daha da çoraklaşması, değer yargılarında yolunu kaybetmesi anlamına gelir. Doğup büyüdüğüm Anadolu medeniyeti başta olmak üzere dünyanın kadim kültürlerinin değerler müktesebatını, günümüzün bilgi ve imkanlarıyla harmanlayarak geleceğe taşımayı bir insanlık meselesi olarak ele almalıyız” şeklinde konuştu.

    “Dünyayı saran tek tipleşme ve kültürel çoraklaşma tehdidi karşısında, Anadolu kadınının zamanı aşan işleme dilinin ve emeğinin tüm dünya için bir ilham olmasını ve unuttuğumuz değerleri yeniden hatırlatmasını diliyorum”

    Türk el işi geleneğini korumak ve geleceğe aktarmak üzere 1945’te kurulan Olgunlaşma Enstitülerini yeniden canlandırma hedefiyle “Türk İğnesinin Mucizesi” projesini hayata geçirdiklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
    “Olgunlaşma Enstitülerimiz, büyüklerimizin sandıklarında özenle sakladığı gelin hazinelerini yeniden canlandırarak çağdaş tasarımlarla buluşturmayı hedefliyor. Türk geleneksel el sanatlarının kültürel temsilcileri olarak Türkiye’yi uluslararası alanda tanıtırken, sürdürülebilir üretim sistemiyle dünyaya ilham verici bir model de sunuyor. Nesilden nesile aktarılan sevgi ve bağlılığın sembolü çeyizlerimizin modern yorumlarının giyimden ev tekstiline birçok sektöre yeni bir vizyon getireceğinden şüphem yok. Ruhunu kaybetmiş, kısa ömürlülükle malul fabrikasyon ürünlerden oluşan küresel pazara, kalite ve zarafet aşılayacağına yürekten inanıyorum. Dünyayı saran tek tipleşme ve kültürel çoraklaşma tehdidi karşısında, Anadolu kadınının zamanı aşan işleme dilinin ve emeğinin tüm dünya için bir ilham olmasını ve unuttuğumuz değerleri yeniden hatırlatmasını diliyorum.”

    Emine Erdoğan, program kapsamında hazırlanan sergi ve defile etkinliğinde başta Olgunlaşma Enstitülerinin çalışanları olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederek “Asırlar boyu bu ince dokunuşlarla sevgi ve hürmeti ailelerinin hayatına işlemiş, alın teri emeğiyle insanlığa zarif ve latif bir miras bırakmış tüm kadınlarımızı saygıyla anıyorum” dedi.

    Defile büyük beğeni topladı

    Erdoğan’ın konuşmasının ardından Osmanlı ve Anadolu dönemi geleneksel gelinlikleri defileyle tanıtıldı.
    Erdoğan, defile esnasında kıyafetlerle ilgili başkan eşlerine bilgi verdi, nakışların özelliklerini anlattı.
    Katılımcılar tarafından büyük beğeni toplayan defileden sonra aile fotoğrafı çekildi.

    “Gelin Hazineleri: Osmanlı ve Anadolu Çeyizlerinde Bir Yolculuk” sergisine devlet başkanı eşleri hayran kaldı
    Program kapsamında Türkevi’nin bir katında, Osmanlı ve Anadolu kültürüne ait çeyiz motiflerle işlenmiş çeyizler, düğün kostümleri, el işi halılar ve Türk kültürünü yansıtan objelerin yer aldığı sergi alanı oluşturuldu.

    Emine Erdoğan’ın, tek tek karşıladığı devlet başkanı eşlerine geleneksel Türk kahvesi ve şerbet ikramında bulunulduktan sonra sergi alanı gezildi.

    Erdoğan, çeyizin gelinlik kızlar tarafından nasıl hazırlandığını, ürünlere işledikleri motiflerin her birinin anlamı olduğunu ve el emeği ürünlerin gelecek kuşaklara bırakılmasının kıymetini birebir ilgilendiği konuklarına anlattı.

    Sergi alanında kına gecesinin Türk kültüründeki yerinin önemine değinen Erdoğan, dekorlarla geleneksel Türk hamamı görüntüsü verilen bölümde ise gelin hamamının anlamını aktardı.

    Erdoğan, Anadoludaki nahıl ağacı kültürünü sergi alanındaki nahıl ağacı görüntüsü verilen bölümde konuklarıyla paylaşırken, bazı misafirler bu ağaca dileklerini astı.

    Bosna Hersek, Kosova ve Guatemala Devlet Başkanları eşlerinden “Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı”’na imza
    Programın ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk imzasıyla 78. BM Genel Kurulu döneminde Newyork’ta küresel düzeyde bireysel katılıma açılan Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı’nı Kosova Cumhurbaşkanının eşi Prindon Sadriu, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanının eşi Mirela Becirovic ile Guatemala Cumhurbaşkanının eşi Lucrecia Peinado imzaladı.

  • Emine Erdoğan, Türk geleneklerini tanıtacak

    Emine Erdoğan, Türk geleneklerini tanıtacak

    Emine Erdoğan; ABD’nin New York şehrinde 21-25 Eylül de düzenlenecekolan BM 79. Genel Kurul görüşmelerine katılmak üzere ABD’ye gidecek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, eşlik edecek. Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgilere göre, ABD ziyaretinde, BM Genel Kurulu’na katılan liderlerin eşleriyle bir araya gelecek olan Emine Erdoğan’ın bir dizi programa ev sahipliği yapacağı, ikili görüşmeler ve kabullerde bulunacağı öğrenildi.

    Köklü geleneksel Türk çeyiz kültürünü dünyaya tanıtacak

    Emine Erdoğan, Türk giyim kültürü ve geleneksel el sanatlarını araştıran, arşivleyen, asıllarına sadık kalarak yeni projelerle gelecek nesillere aktaran Olgunlaşma Enstitülerinde 2021 yılında değişim-dönüşüm süreci başlatmış ve Bohça markasının kurulmasına vesile olmuştu. Erdoğan’ın, binlerce yıllık el sanatları kültürünü korumak, araştırmak, geliştirmek, güçlendirmek ve toplumsal farkındalık oluşturarak kuşaktan kuşağa aktarmak amacıyla başlattığı dönüşümün ardından Olgunlaşma Enstitüleri yenilenen yüzüyle Türkiye’nin yumuşak diplomasisi kapsamında öncü olmasını sağlamıştı.

    Geçmişten günümüze köklü Türk aile kültürünün önemli parçalarından çeyiz geleneğinin unutulmaması ve taşıdığı izlerin gelecek kuşaklara miras olarak aktarılmasını amaçlayan çalışmaları gönülden destekleyen Erdoğan, New York’taki Türkevi’nde Olgunlaşma Enstitüleri tarafından düzenlenecek “Gelin Hazineleri: Osmanlı ve Anadolu Çeyizlerinde Bir Yolculuk” programına ev sahipliği yapacağı bildirildi.

    Afrika kıtasının lezzetleri Türkevi’nde lider eşleriyle buluşacak

    Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Afrika’ya yaptığı resmi ziyaretlerde sosyal sorumluluk projelerine katılmasının ardından Afrika kıtası ve insanlarıyla derin bir duygusal bağ kuran Erdoğan, bu seyahatlerdeki hatıraları “Afrika Seyahatlerim” adlı kitabında ölümsüzleştirmişti. Kitabında 2015 yılındaki Etiyopya ziyareti sırasında Afrikalı çaresiz kadınların el emeklerinin 1 dolar karşılığında alınıp Batı başkentlerindeki butiklerde çok yüksek bedellerle satıldığını öğrendiğine değinen Erdoğan, gördüğü bu manzara karşısında, üzerine düşen görevi yerine getirmek istediğini belirtmişti.

    Emine Erdoğan, bir Müslüman, Türk kadını ve anne olarak bu sömürü zincirini kırmak üzere Türkiye’deki Afrikalı kadınların emeklerinin karşılıklarını alması ve el emeği ürünlerinin adil bir şekilde satılması için Ankara’da Afrika Kültür Evi’ni kurmuştu. Afrika kıtası ile bağını hiç koparmayan ve kıtanın yemek kültürünün tanınması için çalışmalarına hız kesmeden devam eden Erdoğan’ın, Türkevi’nde düzenlenecek “Afrika’nın lezzetleri: Bir Kültür, Mutfak ve Dostluk Şölen” programında lider eşleri ile bir araya geleceği aktarıldı. Aynı program kapsamında, insanlığın bilinen ilk kıtası olması sebebiyle sahip olduğu kültürel çeşitlilik ve zenginlik ile dünya üzerinde eşsiz bir konuma sahip olan Afrika kıtasının yemek kültürünü anlatan “Afrika Yemek Kültürü” kitabının lansmanının da yapılacağı öğrenildi.

    Gönül Elçileri Projesi’yle koruyucu aile konusu gündeme getirilecek

    Emine Erdoğan, Koruyucu Aile Hizmet Modeli’nin yaygınlaştırılması için 2012 yılında Türkiye’de aile bakımından yoksun her çocuğa sevgi dolu bir yuvanın verilmesi hedefiyle Gönül Elçileri Projesi’nin hayata geçirilmesini sağlamıştı. Erdoğan’ın himayelerinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca yürütülen ve 12. yılını geride bırakan projeyle, sayısı 10 bini aşkın çocuk koruyucu aile yanında şefkatle büyümüştü. Daha önce Azerbaycan ve Özbekistan başta olmak üzere pek çok ülkenin dikkatini çeken ve takdir toplayan “Koruyucu Aile” hizmet modeli ile ilgili işbirliklerine öncülük eden Emine Erdoğan’ın UNICEF Genel Merkezi’nde düzenlenecek “Bir Deniz Yıldızı Hikayesi: Gönül Elçilerine Küresel Davet” programına katılacağı edinilen bilgiler arasında yer aldı.

    Koruyucu aile hizmet modelinin, diğer ülkelerin cumhurbaşkanı eşlerine, bakanlarına, BM’nin ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarının üst düzey yetkililerine aktarılacağı etkinlikte, koruyucu aile konusunda küresel anlamda seferberlik çağrısı da yapılacağı ifade edildi.

    Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ile görüşecek

    Emine Erdoğan’ın öncülüğüyle Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 2017’de başlatılan Sıfır Atık Projesi, kurulduğu günden bu yana büyük takdir toplamış ve uluslararası alanda da bilinirliğini artırarak, Birleşmiş Milletler (BM) seviyesinde destek görmüştü. BM Genel Kurulunda, 14 Aralık 2022’de Türkiye’nin ana sunucusu, 105 ülkenin de ortak sunucu olduğu “sıfır atık” kararı, oylamayla kabul edilmiş ve 30 Mart, “Uluslararası Sıfır Atık Günü” ilan edilmişti. 30 Mart 2023’te BM’nin New York’taki Genel Kurul Salonu’nda ilk kez kutlanan “Uluslararası Sıfır Atık Günü”nün ardından, kurulan “BM Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu” başkanlığını Emine Erdoğan üstlenmişti.

    “Dünya Ortak Evimiz” bakış açısıyla ilk kez Emine Erdoğan ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres arasında 77. BM Genel Kurulu esnasında New York’ta Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı imzalanmıştı. Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı geçen yıl küresel olarak imzaya açılmış, Cumhurbaşkanı Erdoğan BM 78. Genel Kurulu marjında New York ziyaretleri esnasında Küresel Sıfır Atık Hareketine Doğru isimli programda beyanın ilk imzacısı olmuştu. Dünya çapında yankı bulan ve uluslararası ödüllere layık görülen projesiyle her zaman iklim değişikliğinin etkileri ve çevre kirliliğiyle mücadele çağrısı yapan Erdoğan’ın, bu yıl BM Zirvesi kapsamındaki programlarında BM Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu Başkanı olarak Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ile görüşeceği bilgisine ulaşıldı.

    Görüşme ve temasların ardından lider eşleri ve ülkelerin üst düzey temsilcilerinin, Emine Erdoğan’ın öncülük ettiği Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı’nı imzalamaları bekleniyor.

  • Emine Erdoğan’dan “Narin” paylaşımı

    Emine Erdoğan’dan “Narin” paylaşımı

    Emine Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Bu sabah acı haberini aldığımız Narin kızımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Küçük yavrumuzun vefatı yüreğimizi dağladı. Narin’i hayattan koparan canilerin en kısa zamanda adalet önünde hesap vermesini temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.

  • Emine Erdoğan, koruyucu aileler ve çocuklarıyla buluştu

    Emine Erdoğan, koruyucu aileler ve çocuklarıyla buluştu

    Emine Erdoğan, İstanbul Valiliği tarafından düzenlenen İstanbul Çocukları Vakfı Koruyucu Aile Şenliği’ne katıldı. Burada konuşan Erdoğan, şenlik vesilesiyle çocuklar ve koruyucu aileleriyle bir araya gelmekten memnuniyet duyduğunu belirtti. Aileleri bir araya getiren, birbirilerini tanıma ve yakınlaşma imkanı sunan etkinliklerin yapılıyor olmasını çok kıymetli bulduğunu söyleyen Erdoğan, “Yavrularımızın ve ailelerinin bugün buradan yüzlerinde tebessüm, kalplerinde neşe ile ayrılmasını temenni ediyorum” dedi.

    Erdoğan, çocukluğun, geleceğin ekildiği bir toprak gibi olduğunu vurgulayarak, “Çocukluk; cesaret, doğruluk gibi erdemlerin, merhamet, sevgi gibi güzel duyguların ruha işlendiği ömrün en kıymetli dönemidir. Merak ve keşfetme duygusuna güçlü bir vicdanın eşlik ettiği her çocuk, yetişkinliğinde çevresini güzelleştiren birer iyilik pınarına dönüşür. Çocuklarımızın içindeki bu potansiyel, ancak sevgi ve güven ortamında köklenip yeşerebilir. Bu imkana sahip olmayan çocuklarımıza gönüllü aile olan koruyucu anne ve babalarımız, yalnızca bir çocuğun geleceğini değil, toplumdaki huzuru da inşa eder” ifadelerini kullandı.

    “Koruyucu aileler çocukların hayat hikayesini adeta baştan yazdı”
    Koruyucu ailelerin, çocukların hayat hikayesini adeta baştan yazdığını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
    “Her biriniz bu hikayenin başkahramanısınız. Koruyucu aileleri olduğunuz günden itibaren çocuklarımızın ilk öğretmeni, can yoldaşı, rol modellerisiniz. Sunduğunuz himayeyle onlara yaşamları boyunca yüreklerinde taşıyacakları mutlu bir çocukluk hediye ediyorsunuz. Gönüllülüğünüzle acının yerini sevinç, yalnızlığın yerini muhabbet, kimsesizliğin yerini güven duygusu alıyor. Rengarenk boyadıkları resimleri, uyumadan önce kurdukları hayalleri, evi şenlendiren neşeleri sizlerin eseri. Bu anlamlı yolculukta kazandığınız deneyimlerinizi paylaşarak başka gönüllü anne babalara da ilham olmanızı diliyorum.”
    Erdoğan, Türk toplumunda açığı kapatma, eksiği tamamlama ve boşu doldurmanın adeta bir refleks gibi olduğunu kaydederek, “Bu topraklar, kökleri eskilere dayanan, kadim bir dayanışma ve vakıfçılık kültürü ile bilinir. Eytam Nezareti, Darülaceze, Darüşşafaka gibi tarihi asırlar öncesine uzanan kurumlar, kültürümüzdeki ötekine karşı merhamet temelli bakışın eserleridir” diye konuştu.

    Koruyucu ailelik 4 farklı modelle teşvik ediliyor
    Bugün Gönül Elçileri Projesi ile muhafaza etmeye ve yaygınlaştırmaya çalıştıkları koruyucu ailelik müessesinin de bu geleneğin bir mirası olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
    “2002 yılında koruyucu aile yanındaki çocuk sayımız, ülke genelinde 515 iken, bugün ne mutlu ki yalnızca İstanbul’da 1263’e ulaştı. Türkiye genelinde koruyucu aile yanında yaşayan 10 bin 266 çocuğumuzun 1132’si ise özel gereksinimli. Bu özel çocuklarımıza, tüm zorluklara rağmen gönüllü anne babalık yapan ailelerimiz, hayatta karşılıksız sevginin aşamayacağı engel olmadığının birer ispatı. Bu süreçte devletimiz de koruyucu ailelerimize, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılarken, sunabileceği tüm imkanları seferber etmeye devam ediyor. Farklı beklentilere hitap edecek, ‘akraba ve yakın çevre’, ‘süreli’, ‘geçici’ ve ‘uzmanlaşmış’ olmak üzere 4 farklı model ile koruyucu aileliği teşvik ediyor ve kolaylaştırıyor.”
    Erdoğan, 12. yılını tamamlayan Gönül Elçileri Projesinin küresel ölçekte ilgi ve takdir görmeye başlamasını da memnuniyet verici bir gelişme olarak ifade etti. Gönül Elçileri Projesi ve Koruyucu Ailelik modellerinin, Birleşmiş Milletler Çocuk Programı UNICEF’in raporlarında, “Dünya için umut vaat eden proje” olarak değerlendirildiğini aktaran Erdoğan, “Diğer çalışmalarımızda olduğu gibi, koruyucu ailelik konusunda da edindiğimiz bilgi ve tecrübeleri, projemizi uygulama örneği olarak ele alan ve iş birliği yapmak isteyen her ülke ile paylaşmaya hazırız” dedi.

    “Çocuklar uğruna savaşılacak yegane hazine”
    Emine Erdoğan, bu çerçevede, Azerbaycan ve Özbekistan ile Türkiye’nin Aile Bakanlıkları arasında ortak çalışmalar yürütüldüğünü aktararak, “Aynı şekilde, UNICEF ile kimsesiz çocuklara yönelik iş birliğimizi artırma gayretinde olduğumuzu da ifade etmek isterim. Çünkü inanıyoruz ki çocuklar uğruna savaşılacak yegane hazine, insanlığın ortak emanetidir. Bombalar altında hayatta kalmaya çalışan Gazze’nin çocuklarına, açlıkla mücadele eden Yemen’in çocuklarına, evini defalarca terk etmek zorunda kalan Kırım’ın, Ukrayna’nın çocuklarına, dünya bir gelecek borçlu” diye konuştu.
    Bugün Gazze’de, ailesinden hiçbir üyenin sağ kalmadığı ve yaralı olarak kurtarılan çocuk sayısının çok yüksek olduğunu ve bu nedenle onlara özel bir tanım geliştirildiğini vurgulayan Erdoğan, “İsimleri yok, hepsi ‘Ailesi Hayatta Kalmayan Yaralı Çocuk’. Oysa tıpkı tüm kimsesiz kalmış çocuklar gibi savaş hayatlarını gölgelemeden önce onların da bir ismi, hayatı, hayali ve ailesi vardı. Kalıcı bir barış ve adaletin, ancak dünyanın tüm çocuklarına adil bir gelecek vaat edebildiğinde mümkün olduğuna yürekten inanıyorum” ifadelerini kullandı.

    Erdoğan, organizasyona ev sahipliği yapan İstanbul Valisi Davut Gül ve eşi Gülden Gül ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na teşekkür ederek, “Koruyucu ailelerimiz ve çocuklarımız arasında yeni dostlukların filizlenmesine imkan verecek böylesi buluşmaların, bütün illerimize örnek olmasını diliyorum” dedi.

    Koruyucu aile yanında büyüyen Hatice Kaya müzik dinletisi sundu
    Programda, koruyucu aile yanında büyüyen ve konservatuarı bitirmesinin ardından müzik öğretmeni olarak atanan görme engelli Hatice Kaya’nın müzik dinletisi ile halk oyunları ekibinin gösterisini ilgiyle izleyen Erdoğan, “Gerçekleştirdiği müzik dinletisiyle yüreklerimize şifa olan Hatice kızımızı ve özel gösterileri için halk oyunları ekibini tebrik ederim” dedi. Erdoğan, konuşmasının ardından katılımcılarla “Biz büyük bir aileyiz” fotoğrafı çektirdi, etkinlik alanındaki çocukları ziyaret etti. Çocuklara patlamış mısır, patates kızartması ve kağıt helva dağıtan Erdoğan, çocukların halat çekme yarışmasını izledi.
    İstanbul Valiliğinin ev sahipliğindeki programa Emine Erdoğan’ın yanı sıra Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın eşi Hatice Nur Yerlikaya, İstanbul Valisi Davut Gül ve eşi Gülden Gül, İstanbul Çocukları Vakfı’nın Mütevelli Heyeti ile yönetim kurulu üyeleri, milletvekilleri, koruyucu aileler ve yanlarında kalan çocuklar katıldı.

  • Emine Erdoğan’dan “15 Temmuz” paylaşımı:

    Emine Erdoğan’dan “15 Temmuz” paylaşımı:

    Emine Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “15 Temmuz Şehitler Anıtı’nda, şehitlerimizin aziz hatırasını hürmetle yâd ettik. Vatan aşkıyla göğsünü siper eden tüm kahramanlarımıza minnettarız” ifadelerini kullandı.

    Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la katıldığı 15 Temmuz Şehitler Makamı’nı ziyaretinden fotoğraflara da paylaşımında yer verdi.