Emine Erdoğan sosyal medya hesabından yayımladığı mesajında, “O karanlık gecenin sabahına ulaşan aydınlık, milli iradenin, birlik ve beraberliğin zaferidir. Bu kutlu direnişin kahramanlarının yürekleri, milletimizin sinesinde atmaya devam ediyor. Onların bıraktığı mukaddes emaneti, sonsuza dek koruyacak ve yücelteceğiz. 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nün yıl dönümünde, şehitlerimizi rahmetle yad ediyorum” ifadelerine yer verdi.
Etiket: emine erdoğan
-
Emine Erdoğan, Jill Biden’ın ev sahipliğindeki resepsiyona katıldı
ABD Başkanı Joe Biden’ın eşi Jill Biden, NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi kapsamında Washington’da bulunan devlet ve hükümet başkanlarının eşlerine resepsiyon verdi. Ulusal Amerikan Tarihi Müzesi’ndeki resepsiyona katılan Emine Erdoğan, bina girişinde Jill Biden tarafından karşılandı. Davetliler, daha sonra “Entertainment Nation” başlıklı sergiyi gezdi. Sergiyi gezerken Emine Erdoğan, resepsiyona katılan diğer devlet ve hükümet başkanlarının eşleriyle sohbet ederek çevre, kültür, eğitim gibi konularda bilgi paylaşımında bulundu. Davet sonunda lider eşleri, ev sahipliği için Biden’a teşekkür etti. Serginin ardından toplu fotoğraf çekimi de yapıldı.
Emine Erdoğan’dan resepsiyon sonrası sosyal medya paylaşımı
Emine Erdoğan, resepsiyon sonrasında yaptığı sosyal medya paylaşımında, “Zirveler, ülkelerimiz arasındaki bağları güçlendirmek ve ortak değerlerimizi pekiştirmek adına büyük bir önem taşıyor. NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi vesilesiyle Washington’da lider eşleri ile bir araya geldik. ABD Başkanı’nın eşi Jill Biden ev sahipliğinde Amerikan Tarihi Ulusal Müzesi’ni ziyaret ettik. Tarihin ve kültürün harmanlandığı buluşma çerçevesinde değerli lider eşleri ile verimli sohbetler gerçekleştirerek, pek çok konuda fikir alışverişinde bulunduk” ifadelerini kullandı.
Müze ABD tarihine ışık tutuyor
Amerikan İhtilali’nden başlayarak siyaset, kültür, bilim ve teknoloji alanından kesitler sunan Ulusal Amerikan Tarihi Müzesi, Amerika’nın sömürgelerden bugüne kadar olan tarihsel geçmişini ve sosyal gelişimini yansıtıyor. Müzede Amerikan Milli Marşı’na ilham kaynağı olan Amerikan bayrağından Thomas Edison’un ampullerine, Yıldız Savaşları filmindeki C-3PO kostümünden Dallas dizisindeki J.R. Ewing’in şapkasına kadar çeşitli parçalar sergileniyor.
-
“Bugün tüm kalbimizle sizlerin yanına geldik”
Özel bir at binicilik kulübünün bahçesinde organize edilen etkinlikte Emine Erdoğan’ın öncülüğünde devlet koruması altındaki 20 Ukraynalı Kırım Tatarı çocuk, huzurevinde yaşayan 80 vatandaşla ve 50 devlet koruması altındaki çocukla buluştu. Programda fiziksel ve duygusal destek terapisi olan hipoterapiye (atla terapi) de yer verildi.
Kırım Tatar kültürü ve müziğinin de dans gösterileriyle tanıtıldığı etkinlikte, farklı yaş gruplarından bireyler bir araya gelerek kültürel zenginliklerini paylaştı. Kırım Tatar kültüründeki halk oyunlarının sergilendiği gösterilerde Türk kültürüne ait parçalar Ukraynalı Kırım Tatarı çocuklar tarafından seslendirildi.
Katılımcılar, konuşmacıların hitaplarından sonra düzenlenen fiziksel ve duygusal rahatlamayı içeren hipoterapi seanslarına katıldı.
AK Parti Eskişehir Milletvekili Ayşen Gürcan, programda yaptığı konuşmada, etkinlikten memnuniyet duyduğunu söyledi.
Bir ülkenin vatandaşı olmanın en güzel yanının ülkeye bağlılık olduğunu aktaran Gürcan, “Hangi şartta olursanız olun devletiniz size sahip çıkıyorsa, size bir imkan veriyorsa, ailesizliğinizi hissettirmiyorsa o ülkede refah var demektir, o ülkede güven var demektir. Bu öyle bir şey ki ben bu ülkenin sosyal devlet anlayışının özellikle son 20 yılda başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere ve Hanımefendi Sayın Emine Erdoğan’ın yaptıkları, ön açtıkları unsurla bugün beraberiz. ” dedi.Gürcan, Kırım Tatarları’nın mücadelenin içerisinden geldiğini aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sayın Hanımefendi onların okullarına gittiğinde gördükleri sahneler, kardeşlik duygusunu hissettiğinde onlarda bıraktığı iz Ukrayna’da çıkan savaş neticesinde hemen el atarak Türkiye’ye kapı açtı. Türkiye, Türkiye’den çok büyük bir ülke. Türkiye’nin sadece sınırları içerisinde değil dünyada kardeşleri var ve Kırım Tatarları buna önemli bir örnektir. İnşallah bu proje özellikle bu programı yapan başta Valiliğimiz olmak üzere İl Müdürlüğümüze ve programa katkı veren Kırım Tatarı kardeşlerimize çok teşekkür ediyorum. Umarım programdan memnun kalırsınız. Ben bu programı daha önce de izledim ve çok sevdim. Teklif onlardan geldi ve biz bu noktada çok sıcak karşıladık, bu organizasyonu yaptık. Hep birlikte Kırım kültürünü de öğrenmiş olacağız.”“Bugün tüm kalbimizle sizlerin yanına geldik”
Programda müzik aracılığıyla çocuk ve yaşlıların bir araya getirildiğini belirten Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Orhan Bayrak ise güçlü bir kültürel bağ sağlamayı hedeflediklerini belirtti.
Bayrak, 50 çocuk ve 80 yaşlı vatandaşın 20 Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü personeli refakatinde özel bir organizasyonun parçası olduğuna değinerek, “Bu etkinlik Kırım Tatarlarının sosyal yollarını artırarak onları moral ve motivasyon olarak yükseltmeyi de amaçlamaktadır. Kültürel etkinlikler aracılığıyla Kırım Tatarlarının toplumumuzla kaynaşması kendilerini daha değerli ve önemli hissetmelerini sağlayacaktır.” diye konuştu.Ukrayna’dan 2 yıl önce geldiklerini kaydeden Eskişehir Kırım Ailesi Okulu Temsilcisi Anife Kurtseitova ise Türkiye’den destek gördüklerini dile getirdi.
Türkiye’ye teşekkürlerini ileten Kurtseitova, “Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’ye de teşekkür etmek istiyorum. Biz savaştan önce Türkiye’ye çok geldik. Aslında biz de sizin gibi bir Türk’üz. Buraya çok farklı festivallere ve konserlere katılmak için gelmiştik, ancak şimdi tabii ki burada çalışmaya gayret ediyoruz. Kadınlarımız, çocuklarımız, okulumuz burada. Hepinize çok teşekkür etmek istiyorum. Bir gün savaşlar biter, ancak zor günlerde yardım eden Türkiye Cumhuriyeti Devleti hiç bir zaman unutulamaz. Bugün çok heyecanlıyım, dedelerimiz, çocuklarımız burada. Bizim tüm akrabalarımız çok uzakta, Kırım’dalar. Bazıları yok, görmüyoruz. Sizler izin verirseniz her bayram sizlerin yanına gelmek istiyoruz. Bugün tüm kalbimizle sizlerin yanına geldik.”
Programa Eskişehir Milletvekili Ayşen Gürcan Eskişehir Valisi Aksoy’un eşi Hülya Aksoy, Vali Yardımcısı Ali Çetin, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Erhan Demir ve eşi, İl Emniyet Müdürü Yaman Ağırlar, İl Göç İdaresi Müdürü Mustafa Turan ve eşi katıldı.
Ukrayna’daki savaş nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan Ukraynalı Kırım Tatarı çocuklar, Emine Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı’nın Eşi Olena Zelenska’nın girişimleriyle savaşın hemen başında, 2022 yılında Türkiye’ye getirilmişti. Toplam 1500 savaş mağduru çocuk ve refakatçiler, barınma ve eğitim başta olmak üzere ilgili kurumlar tarafından bakım altına alınmıştı. -
Emine Erdoğan, Astana’da yetimhane ziyaretinde bulundu
Şanghay İşbirliği Örgütü 24’üncü Devlet Başkanları Zirvesi’ne katılmak üzere Kazakistan’ın başkenti Astana’ya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a refakat eden Emine Erdoğan, Astana Valiliğine bağlı Zor Yaşam Koşullarındaki Çocuklara Destek Merkezi’ni ziyaret ederek, burada barınan çocuklar ve gençlerle bir araya geldi.
Merkezde 3-15 yaş aralığında Kazak, Özbek ve Rus çocuklardan oluşan 76 öğrencinin çalışmaları hakkında yetkililerden bilgi alan Emine Erdoğan, derslikleri gezerek çocuklara hediyeler verdi.Emine Erdoğan, merkezin duvarında asılı 2017’de yaptığı ziyarete ilişkin fotoğrafları da inceledi.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) da destek verdiği merkezdeki çocuklar şiirler okudu, yaptıkları çalışmaları sergiledi.
Merkez yetkilileri de Türkiye’nin desteklerinden ve Emine Erdoğan’ın ziyaretinden büyük memnuniyet duyduklarını ifade ederek, teşekkür etti.
Emine Erdoğan’a, Kazakistan Sağlık Bakanı Akmaral Sharipbayevna, TİKA Astana Koordinatörü Hikmet Özdenoğlu ve yetkililer eşlik etti. -
Emine Erdoğan’dan “koruyucu aile” paylaşımı
Emine Erdoğan, 30 Haziran Koruyucu Aile Günü dolayısıyla dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Millet Kütüphanesi Konferans Salonu’nda düzenlenen “Koruyucu Aile Günü” programına ilişkin sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu.
Paylaşımında programa ilişkin videoya da yer veren Emine Erdoğan, “Daha yaşanabilir ve müreffeh bir gelecek, sevgi ve şefkat merkezli bir aile yanında güçlenmiş nesiller eliyle inşa edilebilir. İşte bu nedenle hayati bir öneme sahip olan koruyucu aile hizmetinin çoğalarak yaygınlaşmasını diliyorum” ifadelerini kullandı. -
Emine Erdoğan’dan İsrail saldırısına tepki
Emine Erdoğan, İsrail’in, Filistinlilerin yaşadığı Refah’taki çadır kente yönelik saldırısına ilişkin, sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu.
“Soykırımcı İsrail’in Uluslararası Adalet Divanının saldırıları durdurma kararına rağmen Refah’ta masum Filistinlilerin sığındığı çadır kampını bombalaması, insanlık onuruna yapılmış en büyük ihanetlerden biridir.” ifadelerini kullanan Emine Erdoğan, yanarak can verenlerin çığlığının, vicdanlarında yankılandığını vurguladı.
“Tüm çabalarına rağmen galip gelemeyecektir”
Emine Erdoğan, bu vahşetin tanığı olmanın verdiği derin üzüntünün ve içlerindeki öfkenin tarifi olmadığını belirterek, şunları kaydetti:
“Fakat İsrail bilmelidir ki öldürdüğü her bir can ile dünyanın vicdanlı insanlarının yüreğindeki mücadele ateşini söndürmek bir yana daha da alevlendirmektedir. Her bir masumun kaybı, bin Filistinlinin adalet ve özgürlük için daha güçlü bir şekilde ayağa kalkmasına vesile olacaktır. Aylardır gerçeklikten kopuk, adaletten uzak planlarını işletmek için çocukları adeta harcanacak bir yakıt gibi gören bu siyonist çark ve narsisizm, tüm çabalarına rağmen galip gelemeyecektir.”
İsrail’in “barbar” eylemlerinin, herkese barış ve adalet için dünden daha kararlı şekilde birlik olmayı ve mücadele etmeyi hatırlattığını vurgulayan Emine Erdoğan, “Filistinli kardeşlerimizin kanlarıyla sulanan topraklarda, bir daha böyle karanlık geceler yaşanmaması için bu caniliği unutmayacak ve unutturmayacağız. Bütün kalbimle Yüce Allah’tan Filistin halkının yardımcısı olmasını niyaz ediyorum” ifadelerini kullandı.
-
Emine Erdoğan’dan “Afrika Günü” paylaşımı
Emine Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Ezelden gelen bir gönül bağımız var Afrika ile. Dostluk ve kardeşlik çatısı altında kenetlenmiş halklarız. Yıllar içerisinde sağlık, eğitim, kültür ve nice alanda işbirliklerimizle sağlamlaştırdığımız dayanışmamızın daim olmasını diliyorum. Hafızamdan ve yüreğimden silinmeyecek hatıralarıma ilham olan Afrika’nın günü kutlu olsun.” ifadelerini kullandı.
-
Emine Erdoğan’dan İsrail’in Refah’a yönelik saldırısına tepki
Emine Erdoğan, sosyal medya hesabından İsrail’in Gazze’nin Refah bölgesine gerçekleştirdiği saldırılara ilişkin, “Filistin için tek yürek” etiketiyle paylaşımda bulundu. Evlerinden edilmiş 1,5 milyona yakın Filistinlinin yaşadığı Refah’ın Gazze’de yedi aydır süren soykırımdan kaçan masumların son sığınaklarından olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, Filistinlilerin 7 Ekim’den bugüne insani bir kabusun içinde olduğunu belirtti.
“Mücadeleden vazgeçmeyeceğiz”
İsrail’in uluslararası hukuku hiçe sayarak art arda işlediği savaş suçlarına yenilerini eklemeye ve katletmeye devam ettiğini belirten Emine Erdoğan, şunları kaydetti:
“Filistin halkının insani yardımlarla bağını koparmayı hedefleyen, ateşkes müzakerelerine gölge düşüren Refah saldırılarıyla bir kez daha kahrolduk. Sivillerin sığındığı hastanelerin, okulların, ibadethanelerin, kampların hedef alındığı, kadın, çocuk, yaşlı demeden masum insanların hastalığa ve açlığa mahkum edildiği vahşet artık durmalı. Zira hiçbir ilahi ahit, hiçbir meşru siyasi ideoloji zulmü kapsamaz. Geri dönüşü olmayan bu yanlıştan bir an önce dönülmesini talep ediyor, tüm kalbimle Filistin’in hak ettiği huzura kavuşmasını diliyorum. Filistinli kardeşlerimizin ait oldukları topraklarda çocuklarını barış ve güven içinde yetiştirebilecekleri günler gelene kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.” -
Emine Erdoğan’dan 30 Mart mesajı
Emine Erdoğan, bu yıl ikincisi kutlanacak 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü dolayısıyla BM, OECD, UNESCO, Türkiye’nin daimi temsilcilikleri, UNEP ve dış
misyonlarda düzenlenecek etkinliklere video mesaj gönderdi. Mesajında dünyanın tüm kadim öğretilerinin doğanın bitmek bilmez ilhamından beslendiğini, bütün mahlukatla uyumlu bir hayatı öğütlediğini aktaran Emine Erdoğan, Anadolu’nun önemli değeri Hazreti Mevlana’nın öğretisinin de buna bir örnek olduğunu vurguladı. Erdoğan, “Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi, şefkat ve merhamette güneş gibi, tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi, hoşgörüde deniz gibi ol” sözlerinin zamansız bir öğüt olarak bugün de kalplerde çınladığını kaydetti.“Dünya, insanlığın her yıl ürettiği 2 milyar ton atığı sırtında taşıyor”
Emine Erdoğan, Anadolu’nun hayranlık uyandıran doğal zenginliğinin nice şiire, hikayeye, tabloya ilham olduğunu belirterek, “Geçmişteki hayranlık uyandıran tabiatla hürmet eksenindeki ilişki günden güne terk edilirken, gelecek nesillere nasıl bir dünya bıraktığımızı düşünüyorum. Bize cömertçe bereketini sunan akarsular, yanlış tüketim neticesinde yok olma tehlikesi yaşarken, bizi tevazuyla besleyen toprak, kimyasal atıklarımız yüzünden yaşam mücadelesi veriyor” dedi.
Hava kirliliğinin her yıl 7 milyon insanın hayatını kaybetmesine yol açtığını, 1970’ten bu yana küresel yaban hayatı popülasyonunun yüzde 70 azaldığını, dünyanın insanlığın her yıl ürettiği 2 milyar ton atığı sırtında taşıdığını aktaran Emine Erdoğan, şöyle devam etti:
“Her gün 2 bin çöp kamyonuna eşdeğer plastiği okyanuslara, nehirlere ve göllere atıyoruz. Okyanusta yüzen kıta büyüklüğünde bir plastik adasının bu yüzyıl insanının eseri olması vicdanlarımıza sığıyor mu? Şayet insanlık, gerçek anlamda bir ilerleme kaydediyor olsaydı bu ilerlemenin dünyayı daha medeni ve insani bir yer yapması gerekmez miydi? İklim değişikliğinin ve çevre kirliliğinin sonuçlarını acı tecrübelerle öğrenen bizler, bir yandan bu sınamalarla mücadele etmeli, diğer yandan gelecek nesillere olan sorumluluğumuz bağlamında sürdürülebilirlikle ilgili somut adımlar atmalıyız. İşte bu düşüncelerle tohumlarını 2017 yılında attığımız Sıfır Atık hareketinin Birleşmiş Milletler Genel Kurul kararıyla küresel bir harekete dönüşmesinden büyük memnuniyet duyuyorum.”“Her gruptan insanı çatısı altında birleştiriyor”
Emine Erdoğan, Sıfır Atık hareketinin çevre konusunda bireysel ve aktif gönüllülük imkanları sunarak, her gruptan insanı çatısı altında birleştirdiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Sıfır Atık yaklaşımının kalbinde, tükettiğimiz her kaynağın sorumlulukla kullanılması gerektiği kabulü vardır. Satın aldığımız ürünlerden kullandığımız malzemelere kadar her gün bilinçli seçimler yapmak, alışkanlıklarımızı, seçimlerimizi ve üretim süreçlerimizi tabiatla uyumlu hale getirmek zorundayız. Birleşmiş Milletler Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu’nun başkanı olarak atıksız ve sürdürülebilir yaşam bilincinin gelecek nesillere bırakabileceğimiz en güzel miraslardan biri olacağına inanıyorum. Değerli 13 üyeden oluşan Danışma Kurulu kapsamındaki çalışmalarımız, iyi uygulamaların paylaşılması başta olmak üzere Sıfır Atık yaklaşımının yaygınlaştırılması çerçevesinde yoğun bir şekilde devam ediyor. BM Sıfır Atık kararıyla ilan edilen 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü’nün de bu kapsamda önemli bir fırsat teşkil ettiğini düşünüyorum. Ortak evimiz dünyayı daha yaşanabilir bir yer yapmak için vaktini ve emeğini ortaya koyan bütün çevre gönüllülerinin Sıfır Atık Günü’nü kutluyorum.”Uluslararası Sıfır Atık Günü’ne yönelik BM-Habitat ve BM Çevre Programı başta olmak üzere uluslararası kuruluşların işbirliğiyle düzenlenen tüm etkinliklerin hayırlara vesile olmasını dileyen Emine Erdoğan, dünyanın dört bir yanındaki diplomatik temsilciliklere de Türkiye’nin bayrak taşıyıcısı oldukları bu özel günde etkinlikleri ve çalışmalarıyla sundukları katkıdan dolayı teşekkür etti. Emine Erdoğan, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile başlattıkları “Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı”nı çevrimiçi imzaya da açtıklarını hatırlatarak, “Beyanın halihazırda 30’dan fazla devlet/hükümet başkanı eşi başta olmak üzere binlerce insanın desteğini alması mutluluk verici. Bu vesileyle herkesi bir kez daha İyi Niyet Beyanı’nı imzalayarak, Sıfır Atık gönüllüsü olmaya davet ediyorum. Kaynakların en üst düzeyde kullanıldığı, atıkların en aza indirildiği ve sürdürülebilirliğin üstün geldiği refah dolu bir dünya diliyorum” ifadelerini kullandı.
-
“Türkiye üç temel üzerinde yükselir”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, İstanbul’da “İş Pozitif” tanıtım programına katıldı. Burada konuşan Emine Erdoğan, kadınların istihdamda yer almasının ülke ekonomisine sağladığı katkılara dikkat çekti. Dünya Bankası’nın bir araştırmasının sonuçlarını paylaşan Erdoğan, bu sonuca göre istihdamda kadınların artışı ile dünya genelinde yoksulluğun azalması arasında bir paralellik bulunduğunu dile getirdi.
“Güçlü kadın, güçlü aile ve güçlü toplum”
Emine Erdoğan, güçlü bir Türkiye’nin “güçlü kadın, güçlü aile ve güçlü toplum” temelleri üzerinde yükseldiğini söyleyerek, “Kadınların hak ettiği ölçüde kendisine yer bulamadığı, bireylerin aileden uzaklaşarak yalnızlaştığı bir toplum her türlü saldırıya açık hale gelir. Kalkınmaya yönelik amaçlar bugün yalnızca ekonomi değil, sosyal ve toplumsal boyutlarla ölçülenir. Nüfusun nerede yarısını oluşturan kadınların güçlendirilmesi, üretim dünyasına adil ve hakkaniyetli bir sistem ile dahil edilmesi, sürdürülebilirlik kalkınmayı hedefleyen her ülke için bir mecburiyettir. Türkiye olarak son yirmi yılda eğitimden istihdama, kadınların hak ve fırsatlardan eşit yararlanmaları için kapsamlı destek mekanizmaları oluşturduk. Kadınların toplumsal her alanda önlerine çıkan engelleri kaldırmak için var gücümüzle çalıştık. Çünkü inanıyoruz ki biz, kadını ve erkeğiyle güçlü bir milletiz. Türkiye yüzyılında koyduğumuz hedeflere de ancak birlikte omuz omuza yürürsek ulaşabiliriz. Bu dayanışma ve birliktelik hali üretim ve iş dünyasında da kendisini gösteriyor” dedi.
“Kadın ruhunun hayat hamuruna katılmadığı bir gelecek, eksiktir, yarımdır”
Kadınların sosyal hayatta ve iş alanlarında aktif rol oynaması için gerçekleştirilen çalışmalardan bahseden Emine Erdoğan, “Kadınlarımıza yönelik gerçekleştirdiğimiz süt ve doğum izni düzenlemeleri, kreş ve evde bakım desteği gibi uygulamalar taşıdıkları yükü hafifleterek potansiyellerini gerçekleştirmelerini kolaylaştırdı. Eşit işe eşit ücretin yasal güvence altına alınması ile emeğe karşı yapılan haksızlığın önüne geçildi. Eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanmasına yönelik projeleri ardı ardına hayata geçirirken diğer yandan nitelikli iş alanlarında kadınlarımızın sayısının artması için istihdam imkanlarını genişlettik. Kız çocuklarımızın okullaşma oranı yüzde yüze yaklaşmışken ülke genelinde kadın akademisyen sayımızın giderek artmasının gururunu yaşıyoruz. Kadınların eğitim seviyesi yükseldikçe iş gücüne katılımlarının da aynı oran arttığına tanık oluyoruz. İstatistikler 2005 yılında kadın istihdam oranının yüzde 20’nin altında kalırken 2022 yılından itibaren yüzde 30’a ulaştığını gösteriyor. Bu oran 10 milyon kadınımızın iş dünyasında var olduğu anlamına geliyor. İlgili kurumlarımız iş dünyasında bulunan milyonlarca kadınımızın hak ve fırsatlara erişimlerini arttırırken yaşadıkları mağduriyetleri ortadan kaldırmak için seferber oluyorlar. Bir projesi, bir iş hayali olan tüm kadınlarımızın elinden tutuyor, üreten kadınlar güçlendirdikçe ülke olarak da büyüyoruz. Biliyoruz ki kadın ruhunun hayat hamuruna katılmadığı bir gelecek, eksiktir, yarımdır” diye konuştu.
“İstihdamda kadınların artışı ile dünya genelinde yoksulluğun azalması arasında bir paralellik bulunmaktadır”
Emine Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Toplumu yükseğe çıkaran kanatlardan birisi erkekse diğeri kadındır. Bu çerçevede kadınlarımıza yaptığımız her yatırım ile aslında ülkemizin geleceğini inşa ediyoruz. İnşallah güçlenen her kadında onların ardından gelen genç kızlarımız için bir yol açmış olacak ve ülkemizi kalkınma hedeflerine bir adım daha yaklaştıracağız. Biz toplumsal hayatta aktif yer alan, üreten güçlü kadınlara aşinayız. Tarih boyunca kadınlarımız manevi ve kültürel mirasın muhafazasından milli müdafaaya kadar her alanda üstün görev işlenmiştir. Erzurumlu Kara Fatma, Nene Hatun, Şerife Bacı gibi cephede mücadele verenlerin yanı sıra, cephe gerisinde varını yoğunu milleti için ortaya koyan sayısız kahraman kadın tarihimize iz bırakmıştır. Ne yazık ki sanayi devriminin şekillendirdiği modern dünya üretimi belli kalıplara sıkıştırarak ancak çalışanların üretenler olduğu algısını ortaya çıkardı. Bu sistemin dışında kalanların bilhassa kadınlarımızın emeği adeta yok sayıldı. Kadınlarımızın toplumumuzda aktif üreten konumda olmadıkları algısı geçmişten bugüne daima var olmuş, güçlerini ve potansiyellerini reddetmek anlamına gelir. Biz bu basmakalıp tanımlamaları reddetmekteyiz. Tarihimizde yüzlerce yıl öncesinde toplumsal ve ekonomik hayatın öncüleri olan kadınların ayak izlerini takip etmeliyiz. Biz daha acil, içinde herkesin kendi tabiatına uygun yer alabildiği vicdani ve insani değerlerin korunduğu modeller geliştirmek için çalışıyoruz. Yürekten inanıyorum ki bu toprakların kadınları güçlendikçe ülkemizdeki, dünyadaki birçok sorunun çözümüne katkı sağlayacaktır. Nitekim, Dünya Bankası’nın bir araştırmasına göre, istihdamda kadınların artışı ile dünya genelinde yoksulluğun azalması arasında bir paralellik bulunmaktadır. Kadınlar karar verici mekanizmalarda artan sayılarda yer aldıkça dünya daha iyi ve yaşanabilir bir hal alacaktır. İş Pozitif projesi de kadınlarımızın potansiyellerini keşfedebilecekleri ve kendilerini uygun çalışma ortamlarını bulabilecekleri bir buluşma noktası olarak önemli bir ihtiyaca karşılık vereceğine inanıyorum. Devlet himayesinde büyümüş gençlerimizin de sisteme dahil edilmesiyle projenin sosyal etkisinin her açıdan katlanmış olmasından memnuniyet duyuyorum.”