Etiket: Endemik

  • Endemik bitkiler sergilendi

    Endemik bitkiler sergilendi

    Meksika’da uzun yıllardır insan sağlığı açısından kullanılan bitkilerin tanıtıldığı “Bilginin kesişim noktası: De la Cruz Badiano Kodeksi” resim sergisi Nevşehir’de açıldı. Serginin açılışına Meksika, Hollanda, Arjantin ve Sri Lanka Büyükelçileri de katıldı. Kapadokya’nın merkezi Nevşehir’in uluslararası işbirliklerini güçlendirmek ve şehrin gelişimine katkı sağlamak amacıyla önemli adımlar atan Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı, Kayaşehir’i farklı kültürlerin buluşma noktası haline getiriyor.

    Nevşehir’e uluslararası işbirlikleri sayesinde hem ekonomik hem de sosyal alanda büyük fırsatlar kazandırmak için son dönemde farklı ülkelerin büyükelçilerini Nevşehir’de ağırlayan Başkan Arı’nın, girişimleri sonucu Meksika’nın Ankara Büyükelçiliği ile Nevşehir Belediyesi işbirliğinde tarihi Meryem Ana Kilisesi’nde düzenlenen sergi, törenle ziyarete açıldı.
    Sergide, Amerika kıtasında yazıldığı bilinen en eski tıbbi metin olarak kabul edilen Badianus Kodeksi’nde yer alan bitkilerin resimleri ziyaretçilerin ilgisine sunuldu.

    Meksika, Hollanda, Arjantin ve Sri Lanka Büyükelçileri ve Meksika Fahri Konsolosu Yavuz Demir’in de yer aldığı sergiye eşi Melek Arı ile birlikte katılan Belediye Başkanı Rasim Arı, konuklarına Nevşehir’in yöresel lezzetlerini tanıtarak bölgenin el sanatları ürünlerinden hediye etti.
    Törende konuşan, Meksika’nın Ankara Büyükelçisi Jose Luis Martinez y Hernandez, ilaçların formüllerinin yer aldığı, 1552 yılında hazırlanan De la Cruz Badiano Kodeksi’nin Meksika halkının tıbbi çalışmaları için temel kaynaklardan biri olduğunu söyledi.

    Kodeksin tarihİ sürecini anlatan Hernandez, “Cruz Badiano Kodeksi, 227 şifalı bitkiden bahsetmektedir ve bunlardan 185’inin resimleri yer almaktadır. Ayrıca, 64 bitki sadece adıyla anılmıştır. Kodekste yer alan farmasötik şekiller balsam, lapa, alçı, emülsiyon, kompres gibi çeşitlidir. Bu eser, şu anda Meksika’da Ulusal Antropoloji ve Tarih Kütüphanesindedir.” ifadelerini kullandı.
    Hernandez, sergiye sağladığı desteklerden dolayı Belediye Başkanı Rasim Arı’ya teşekkür etti.

    Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı ise kültürel anlamda değerli bir etkinliğe ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyduklarını ifade etti.
    Büyükelçilerin şehir ziyaretlerinin, sadece diplomatik ilişkilerin geliştirilmesi değil, aynı zamanda yerel halkın farklı kültürleri tanıma fırsatı bulması açısından da büyük önem taşıdığını belirten Arı, ayrıca, bu işbirlikleriyle yerel halkın da faydalanacağı çeşitli etkinlikler ve projeler düzenlemeyi planladıklarını kaydetti.

    Arı, “Endemik bitkilerin Meksika’daki önemini biliyoruz. Anadolu’nun da endemik bitki yönünden zengin olmasından dolayı Nevşehir’de etkinlik düzenlemenin mutluluğunu yaşıyorum. Yakında Meksika ile kardeş şehir projesinin de imzasını atacağız. Bütün büyükelçilerimizle ortak hareket ederek, iyi ilişkiler kurarak işbirlikleri yapacağız.” diye konuştu.
    Nevşehir’de yetişen endemik bitkilerin tanıtıldığı 10 posterin de yer aldığı sergi, 17 Kasım 2024 tarihine kadar gezilebilecek.

  • Endemik bitkiler şifalı çaylara dönüşecek

    Endemik bitkiler şifalı çaylara dönüşecek

    Bakanlık tarafından 40 dönüm arazi üzerine inşa edilen Tıbbi Aromatik Bitkiler Bahçesi, 2021’den bu yana yetiştirdiği bitki çeşidini yurt dışından getirttiği 50 ağaç ve çalı grubu bitkiyle birlikte 350’ye çıkardı.

    Altınova Belediyesi tarafından işletilen ve içerisinde birbirinden değerli tıbbi bitkilerin bulunduğu bahçede, daha önce tohumu dışarıdan satın alınan, başta sağlık ve kozmetik sektörü olmak üzere birçok alanda kullanılan bitkiler yetiştirilmeye başlandı.

    Toplam 12 adadan oluşan, ekili 30 dönüm alanda; tıbbi nane, şeker otu, melisa, kudret narı, oğul otu, aynısefa, tarhun, Japon nanesi, İzmir kekiği, İstanbul kekiği, lavanta, adaçayı, mabet ağacı, aronya, çemen, çörek otu başta olmak üzere pek çok tıbbi aromatik, ağaç ve çalı grubu bulunuyor.

    Bünyesindeki AR-GE laboratuvarında çay ve yağ çıkarılarak yeni ürünler elde edilen bahçede, şimdi de Marmara Kalkınma Ajansı (MARKA) desteğiyle yürütülen projeyle ilçedeki kadınların tıbbi nane, mürver, kudret narı ve melisa bitkilerinden çay üretimi yapması sağlanacak.

    “Burası Türkiye’de örnek olacak bahçelerden birisi”

    Altınova Belediye Başkanı Metin Oral, AA muhabirine, bakanlık tarafından yapılan bahçenin işletmesini yürüttüklerini belirterek, çalışmaların giderek arttığını ifade etti.

    Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMP) tarafından desteklendiklerini ifade eden Oral, ayrıca Bezmialem Vakıf Üniversitesi ile yaptıkları protokolle bahçenin önemli kazanımlar elde ettiğini söyledi.

    Oral, şöyle konuştu:

    “Burası Türkiye’de örnek olacak bahçelerden birisi. Şu anda 350’ye yakın bitki çeşidine gidiyoruz. Bütün bitkileri görebileceğimiz, tıbbi ve aromatik bitkileri görebileceğimiz bir alan oluşturduk. Arkadaşlarımız da bu konuda güzel çalışmalar yapıyorlar. Şu anda AR-GE binamızda da distilasyon (damıtma) ünitelerimiz, çay paketleme ve kurutma makinelerimiz mevcut. Bunlarla da artık kendi ürünlerimizi hayata geçirmeye başladık. Eskiden fason yaptırdığımız çayı, bitkinin suyunu çıkarma, kurutma gibi işlemlerini de artık yapar hale geliyoruz. Yine bir üretim seramızı oluşturduk burada.”

    MARKA desteğiyle Altınovalı kadınlar tıbbi çay üretebilecek

    Yurt dışından 50 tür ağaç ve çalı gurubuna ait, Türkiye’de olmayan türlerin de bahçeye kazandırıldığına vurgu yapan Oral, şunları kaydetti:

    “Onlarla ilgili de arkadaşlarımız çalışmalarını sürdürüyor. Bunun haricinde yeni bir proje başlatıyoruz. Kalkınma Ajansıyla birlikte yürüteceğimiz bu projede, tıbbi nane, mürver, kudret narı ve melisa bitkilerinden çay yapmayı hedefliyoruz. Özellikle dışarıda bayanlarımızın çalışacağı bir serada üretilecek bitkileri, burada çaya dönüştürecek bir projeyi hayata geçiriyoruz. Bunun dışında konferanslarımız devam ediyor. İnşallah burayı Türkiye’de örnek bir tıbbi aromatik bitkiler bahçesi olarak hayata kazandırıyoruz. Bundan sonraki süreçte özellikle Bezmialem Üniversitesi katkılarıyla daha da önemli bilimsel çalışmaların da olacağına inanıyorum. Ben emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”

    “Artık dışarıya bağımlı değiliz, kendi tohumumuzdan kendi fidemizi üretiyoruz”

    Hersek Lagünü Doğa Eğitim Merkezi ve Tıbbi Aromatik Bitkiler Bahçesi Müdürü Mustafa Sarıgül ise 30 dönümlük bir alanda tamamen tıbbi bitki ekimi yaptıklarını, bunun eğitimini verdiklerini aktardı.

    60’ı tıbbi ve aromatik bitki olmak üzere yurt dışından getirdikleri 50 tür çalı ve ağaç ile 240’tan 350 türe çıktıklarını, ağaçları, ekim ayı olan nisanda tamamlayarak hedefe ulaşacaklarına dikkati çeken Sarıgül, şöyle konuştu:

    “Tamamen fide dikimine yoğunlaştık. Genelde Türkiye’de olmayan, yetiştirilmesi ve bakımı çok zor olan ürünleri yetiştiriyoruz. Burada ayrıca insanlara, yetiştirilmesiyle ilgili eğitimlerde veriyoruz. MARKA desteğiyle yürüttüğümüz proje ile de burada tamamen tıbbi bitkilerle üretim amaçlı çay yapacağız bu yıl. Ağırlığımızı bu yıl fide üretimine verdik. Tarım ve Orman Bakanlığından aldığımız fide satış belgesiyle halkın isteği üzerine fide dağıtımına yönelik çalışmalar da yapacağız. Haziran, temmuz ve ağustos aylarında bahçedeki bitki türlerinden aldığımız doğal ve ilaç kullanılmayan çok kıymetli tohumları, yine hiçbir katkı maddesi kullanmadan kendi tohumumuzdan kendi üretimimizi yapıyoruz artık. İlk kuruluş aşamasında bunları dışarıdan temin ediyorduk. Artık dışarıya bağımlı değiliz, kendi tohumumuzdan kendi fidemizi üretiyoruz.”

    Şeker otu dahil üretilmesi en zor bitkilerden fide üretiliyor

    Bahçede birbirinden değerli çok sayıda tıbbi bitkinin bulunduğunu, ancak son dönemde şeker hastalığına iyi geldiği belirtilen şeker otu (stevia) üzerine de çalışma yürüttüklerini anlatan Sarıgül, şu ifadeleri kullandı:

    “Şeker otu çok önemli bir bitki. Sağlık açısından meşrubatlarda ve çeşitli gıda ürünlerinde tatlandırıcı olarak kullanılan bir üründür bu. Özellikle tohumunun yetiştirilmesi çok zor bir bitkidir. Biz bu yıl ilk defa denemesini yaptık ve yüzde 90’a yakın bir başarı elde ettik. Güzel ürünler elde ettik. Bunun dışında Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen kutsal reyhan da yetiştirilmesi çok zor olan bir türdür. Ayrıca Alman, Kore, İsviçre gibi çeşitli tıbbi nanelerin de yetiştiriciliğini yapıyoruz. Bunlarda da yüzde 90’a yakın başarı elde ettik.”

    AR-GE bölümünde Balıkesir Üniversitesinden Prof. Dr. Gülendam Tümen’in bahçe için özel tasarladığı cihazı tanıtan Ziraat Mühendisi Alihan Sevinç de cihazın, daha düşük sıcaklıkta vakumlama yaparak buharıyla bitkinin özünü alabildiğini, soğutma sistemiyle de bitkinin özünü yağlı bir şekilde damıttığını söyledi.

    Sevinç, “Türkiye’de tek. Balıkesir Üniversitesinden Prof. Dr. Gülendam Tümen’in kendi tasarımı vakumlu sistemdir. Daha düşük sıcaklıkta çalışarak su buharını daha çabuk vakumluyor.” dedi.

  • Endemik bitki türlerinden tıbbi alanda faydalanılacak

    Endemik bitki türlerinden tıbbi alanda faydalanılacak

    Bartın Üniversitesi, TÜBİTAK tarafından desteklenen projesiyle Batı Karadeniz Bölgesi başta olmak üzere ülkemizde yayılış gösteren endemik bitki türlerinden tıbbi katma değer üretmeyi hedefliyor.

    Bartın Üniversitesi Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dursun Kısa’nın TÜBİTAK “1002-Hızlı Destek Programı” kapsamında sunduğu proje desteklenmeye uygun görüldü.

    Bu kapsamda, “Çeşitli Endemik Bitkilerin Tıbbi Öneme Sahip Enzimler Üzerine İnhibitör Etkilerinin ve Fenolik İçeriklerinin Araştırılması” adlı proje ile Batı Karadeniz Bölgesi başta olmak üzere ülkede yayılış gösteren endemik bitki türleri tıp bilimine kazandırılması amaçlanıyor.

    “Tıbbi önemi bilinmeyen endemik bitki türleri araştırılacak”

    Proje hakkında bilgiler veren Doç. Dr. Kısa, “Proje kapsamında Batı Karadeniz Bölgesinde yayılış gösteren Türkiye florasındaki, henüz tıbbi önemi bilinmeyen endemik bitkilerin tıbbi değeri olan enzimler üzerine ne tür bir etkiye sahip oldukları ortaya çıkarılarak, bu alandaki eksikliklerin giderilmesine katkı sağlanacaktır” dedi.

    “Tıbbi açıdan önemli bitkilerin sonraki aşamalarda metabolit izolasyonu yapılacak”

    Doç. Dr. Kısa, daha sonra gerçekleştirilecek çalışmalarla tıbbi öneme sahip bitkilerin metabolit izolasyonlarının yapılacağının da altını çizerek, “Çalışmanın sonunda tıbbi önem arz etmeleri durumunda, yok olma tehlikesi altındaki bu bitkilerin metabolit izolasyonuna yönelik çalışmalar için kültüre alınması ve korumaya yönelik çalışmaların başlatılacak olması da projenin hedefleri arasındadır. Çalışılacak bitkilerin inhibitör özellik sergilemeleri durumunda, söz konusu metabolitlerin izolasyonu, molekül(lerin)ün enzimler üzerine etkisinin ileriki çalışmalar için kaynak oluşturacak ve yüksek inhibisyon gösteren bitki ekstrelerinin farmakognozik önemini ortaya çıkarılacaktır” diye konuştu.

    Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun ise üniversite olarak, bölgeden başlayarak ülkenin öncelikleri doğrultusunda çalışmalar yapmaya özen gösterdiklerini aktararak, “Bartın Üniversitesi’nin tüm bileşenleri çalışmalarında bölgemizin potansiyeline odaklanarak, ülkemizin kalkınma hamlesine destek olmaya gayret gösteriyor. Bu noktada başta Filyos Vadisi Projesi özelinde ‘Akıllı Lojistik ve Bütünleşik Bölge Uygulamaları’ ihtisaslaşma alanımız olmak üzere birçok noktada bilimsel çalışmalarımıza devam ediyor, geleceğimize değer katıyoruz. Başta Batı Karadeniz Bölgesi’nde yer alan Türkiye florasındaki endemik bitki türlerinden tıbbi katma değer üretilmesinin hedeflendiği bu projemizin de başarıya ulaşacağına yürekten inanıyorum. Bu doğrultuda projede emeği geçen tüm öğretim elemanlarımızı ve paydaşlarımızı tebrik ediyorum. Ayrıca bizlerden desteklerini esirgemeyen ve hep daha iyisi için yüreklendiren YÖK Başkanımız Prof. Dr. Yekta Saraç hocamıza ve YÖK üyelerimize, proje üretme konusunda bizleri teşvik eden TÜBİTAK Başkanımız Prof. Dr. Hasan Mandal’a da teşekkürü bir borç bilirim” ifadelerini kullandı.

    Projede, Doç. Dr. Kısa ile birlikte Bartın Üniversitesi Bartın Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Zafer Kaya, Fen Fakültesi Biyoteknoloji Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Parham Taslimi ve Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nden Öğr. Gör. Dr. Nusret Genç yer alıyor.