Etiket: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar

  • “Sürdürülebilir enerji geleceğine sahip olma konusunda kararlıyız”

    “Sürdürülebilir enerji geleceğine sahip olma konusunda kararlıyız”

    Atlantik Konseyi’nin Bölgesel Temiz ve Güvenli Enerji Konferansı; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Romanya Enerji Bakanlığı Danışmanı Adrian Bazavan, Zorlu Enerji CEO’su Sinan Ak, ABD’nin eski Azerbaycan Büyükelçisi Matt Bryza Atlantik Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi A. Mücahid Ören’in katılımıyla gerçekleşti.

    Konferansın ilk günkü programında açıklamalarda bulunan Bakan Bayraktar, Türkiye’nin nötr karbon ekonomisine geçiş sürecinde uygulanacak stratejileri hakkında bilgi verdi. Türkiye’nin enerji talebinin her yıl arttığına dikkat çeken Bayraktar, “Türkiye enerji talebi her yıl artan bir ülke. Son 20 yılda elektrik ve doğalgaz talebimiz 3 katına çıktı. Önümüzdeki dönemde de bu talebin artacağını öngörüyoruz. Kentleşme, elektrikli araçlar, artan nüfus talebi artırıyor. Artan talebi karşılaşmamız gerekiyor. Enerjiyi vatandaşlarımızın güç yetireceği ucuz hale getirmemiz gerekiyor” diye konuştu.

    Türkiye’nin çok boyutlu olarak enerji dönüşüm stratejisini hayata geçirmeye çalıştığını ifade eden Bayraktar, enerjide dışa bağımlılığı da bitirecek odak konular hakkında bilgi verdi. “Karbonsuzlaşma hedeflerimize başarılı şekilde ulaşmamız için politikalarımızı dijital teknolojilerle birlikte daha duyarlı, daha esnek, daha kapsamlı olması gerektiğini düşünüyoruz” diyen Bakan Bayraktar, “Bu süreçte Türkiye olarak beş alana odaklandık. Yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, nükleer enerji, geçiş yakıtı olarak doğalgaz ve enerji dönüşümü için madenler odaklandığımız konular. Bugün Türkiye olarak kurulu kapasitemizin yarısından fazlasını yenilenebilir enerji kaynakları oluşturuyor. Yenilenebilir enerjide Avrupa’da 5’inci dünyada 11’inci sıradayız. 2053’e kadar yenilenebilir enerjiyi ülkemiz açısından gelişme alanı potansiyeli en yüksek alan olarak görüyoruz. Birçok farklı yöntemlerle yenilenebilir enerjiyi destekledik desteklemeye devam edeceğiz. Önümüzdeki 12 yılı kapsayacak oldukça iddialı bir enerji programımız var. 2035 yılına geldiğimizde şuan için 30 bin megawatt olan güneş ve rüzgar kurulu gücümüzü 90 bin megawatt’a çıkarmak istiyoruz’’ şeklinde konuştu.

    “Nükleer enerjiyi enerji portföyümüze katmamız gerekiyor”

    Nükleer enerji alanında yapılan projelerden de bahseden Bakan Bayraktar, “Mersin Akkuyu’da 4 tane nükleer reaktörü aynı anda inşa ediyoruz. Bu şantiye dünyanın en büyük nükleer enerji şantiyesi. Burada ilk reaktörde ilerleme yüzde 90’ı aştı. 2025 yılında buradan karbonsuz ilk elektriği üreteceğiz. 2028’e kadar kalan diğer 3 reaktörü de devreye almayı hedefliyoruz. Bu sayede Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu bu santrallerden karşılayacağız. Yine bu sayede yılda yaklaşık 35 milyon tonluk bir karbon emisyonundan sakınmış olacak. Akkuyu hedeflediğimiz tek proje değil. Türkiye’nin 2050 yılında 20 bin megawatt’lık toplam bir nükleer enerji kapasitesine de ulaşmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

    “2040 yılına kadar Türkiye’nin 46 milyar dolar enerji tasarrufu sağlanmış olacak”

    2017 yılında uygulamaya koyulan birincil ulusal enerji verimliliği eylem planı ile 2017-2023 yılları arasında yaklaşık yüzde 14 primal enerji tüketiminin azaltıldığını belirten Bakan Bayraktar, “Bu eylem planı uygulama döneminde kamu ve özel sektör ile yaklaşık 8,5 milyar dolarlık bir yatırım yapıldı. Bu sayede 70 milyon ton karbon emisyonunu azaltmış olduk. Önümüzdeki dönemde özel sektör ile birlikte yaklaşık 20 milyar dolar yatırım yapmayı hedefliyoruz. Bütün bunlarla beraber enerji yoğunluğumuzu düşüreceğiz. Enerji tüketimimiz yüzde 16 aşağı gelmiş olacak. Bu sayede 100 milyon tonluk karbon emisyonunu azaltmış olacağız. 2040 yılına kadar Türkiye’nin 46 milyar dolar enerji tasarrufu sağlanmış olacak” dedi.

    “Doğalgazda 8 yıl öncesine göre gazlaştırma kapasitemizi 5 kat artırdık”

    Doğalgazın yenilenebilir enerjinin entegrasyonu için önemli bir vazife gördüğünü söyleyen Bayraktar, “Şehirlerimizin daha kaliteli havaya sahip olması içinde doğalgazın önemi var. Türkiye olarak 50 milyar metreküpü aşan tüketimle Avrupa’nın 4’üncü büyük doğalgaz piyasasıyız. Doğalgazda arz güvenliğimizi tesis etmek için çeşitlendirmeyi sağlamak için gazlaştırma kapasitemizi artırdık, 8 yıl öncesine göre gazlaştırma kapasitemizi 5 kat artırdık. Yer altı depolama kapasitelerimizi artırdık. Uluslararası boru hattı projeleri dahil olmak üzere çok önemli yatırımlar yaptık. Bu sayede Türkiye yıllık tükettiği doğalgazın en az yarısını LNG (Sıvılaştırılmış doğalgaz) olarak alabilecek kabiliyete kavuştu” dedi.

    “Şu anda 2.6 milyon hanenin doğalgazını artık kendimiz üretiyoruz”

    Doğalgaz arama ve üretim tarafında yapılan faaliyetlerden de bahseden Bakan Bayraktar, “2020 yılında Karadeniz’de Cumhuriyet tarihinin en büyük doğalgaz keşfini yaptık. 2020 pandemi yılında dünyada denizlerdeki en büyük keşfiydi bu. Şuanda 2.6 milyon hanenin doğalgazını artık kendimiz üretiyoruz. Karadeniz’de Sakarya Gaz sahasındaki üretimimizi artırmayı hedefliyoruz. Önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde 10 milyon metreküp günlük üretime ve son dönemde ülkemize getirdiğimiz yüzer üretim platformlarıyla 2026 yılı içerisinde 20 milyon metreküp günlük üretime kavuşmayı hedefliyoruz. Bu sayede Türkiye yıllık 7 buçuk milyar metreküplük üretimi gerçekleştirmiş olacak” ifadelerini kullandı.

    “Sürdürülebilir enerji geleceğine sahip olma konusunda kararlıyız”

    Önümüzdeki dönemde odaklanılacak konulardan bir tanesi de iletim altyapısı olacağını ifade eden Bakan Bayraktar, “Şu anda enerji borsası olarak kurduğumuz EPİAŞ’ın biraz daha farklı alanlarda kapsamını genişletmeyi amaçlıyoruz. Özellikle emisyon ticaretinde karbonu fiyatlayan bir ülke haline gelmeyi de hedefliyoruz. Enerji dönüşümü ve enerji güvenliği çalışmalarının işbirliği içerisinde birlikte sürdürülmesi önem arz etmektedir, başarıya ulaşmak için buna ihtiyacımız var. Türkiye olarak herkes için daha iyi daha temiz daha sürdürülebilir enerji geleceğine sahip olma konusunda kararlıyız” dedi.

  • Enerji Bakanı Bayraktar, Fas’ta Kalkınma Bakanı Benali ile görüştü

    Enerji Bakanı Bayraktar, Fas’ta Kalkınma Bakanı Benali ile görüştü

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar temaslarda bulunmak üzere Fas’a geldi. Bayraktar başkent Rabat’ta Fas Enerji Dönüşümü ve Sürdürülebilir Kalkınma Bakanı Sayın Leila Benali ile baş başa ve heyetler arası görüşmeler gerçekleştirdi. Görüşmelerin ardından Bayraktar ile Benali, enerji ve madenler başlıklarında 2 anlaşmaya imza attı.

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre anlaşmalar, iki ülkenin yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, elektrik, hidrojen, petrol, doğal gaz, madencilik ve kritik mineraller başta olmak üzere enerjinin birçok farklı alanındaki ilişkilerini geliştirmeyi ve ortak projeler hayata geçirmeyi amaçlıyor. Anlaşmalar ile Türkiye ve Fas’ın enerji ilişkilerinin daha da ileriye taşınması ve iki ülkenin enerji sektörlerinin yanı sıra, sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin desteklenmesi hedefleniyor.

    “İş birliğini ileri taşıyoruz”
    İmzalanan anlaşmalar ile ilgili değerlendirmeden bulunan Bakan Bayraktar, iki ülke arasındaki iş birliğini daha ileri taşıyacak bir adım attıklarını belirterek Fas’ın önemli miktarda enerji ithalatı yaptığı ve enerji talebi büyüyen bir ülke olduğunu söyledi.

    Yenilenebilir potansiyeli
    Bayraktar, Türkiye’nin yenilenebilir alanında çok ciddi bir potansiyelinin bulunduğunu ifade ederek “Aynı zamanda Fas’ın da bu alanda hem güneşte hem rüzgarda hem de offshore rüzgarda ciddi potansiyeli var. Dolayısıyla bu ortak potansiyeli birlikte nasıl harekete geçiririz? Bunları konuştuk” dedi.

    “Fas çözüm arıyor”
    Türkiye’nin son yıllarda yaptığı yatırımlarla ciddi bir LNG alabilme kapasitesine sahip olduğunun altını çizen Bayraktar, “Şimdi Fas, bununla alakalı çözümler arıyor ve biz bunlara çözüm olabileceğimizi ifade ettik. Birlikte ortak tedarik anlaşması yapabileceğimizden bahsettik. Dolayısıyla birçok alanda yeşil hidrojen, diğer enerjinin yeni alanlarında ortak geliştirebileceğimiz projeler var” diye konuştu.

    “Teknik komite toplanacak”
    Bayraktar, bu konularla ilgili somut projeler ortaya koymak istediklerini vurgulayarak “Temmuz başında bir araya getireceğimiz bir teknik komiteyle bunları net olarak ortaya çıkaracağız. Kamu şirketlerimiz ve özel sektörümüzle birlikte burada madenler ve diğer alanlarda hangi projeleri geliştirebileceğimizi ortaya koyacağız. İki ülkenin ticari ilişkilerin çok daha ileri noktaya götürecek bir çalışma içerisinde olacağız” dedi.

  • Bakan Bayraktar, maden işçileriyle iftar yaptı

    Bakan Bayraktar, maden işçileriyle iftar yaptı

    Bakan Bayraktar’a, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan, Vali Osman Hacıbektaşoğlu, Zonguldak AK Parti Milletvekilleri Muammer Avcı, Ahmet Çolakoğlu ve Saffet Bozkurt, TTK Genel Müdürü Muharrem Kiraz, sendika yöneticileri ve kurum müdürleri eşlik etti.

    İftarın ardından işletme önünde madencilerle çay içerek sohbet eden Bakan Bayraktar’a maden işçilerinin imzaladığı baret hediye edildi.

  • Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar: “Eskişehir’de çok önemli bir değişim ve dönüşüm heyecanı var”

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar: “Eskişehir’de çok önemli bir değişim ve dönüşüm heyecanı var”

    Eskişehir’deki programlarına Valiliği ziyaret ederek başlayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Eskişehir Sanayi Odası’nda yapılan toplantıda sanayicilerle bir araya geldikten sonra kent merkezinde esnaf ziyareti gerçekleştirdi. Bayraktar, son olarak AK Parti Eskişehir İl Başkanlığı binasında partililerle bir araya geldi. Düzenlenen toplantıda AK Parti Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nebi Hatipoğlu’na destek açıklaması yapan Bakan Bayraktar, Beylikova’daki nadir toprak elementleri madeninin Türkiye’yi dünya klasmanında ilk beşe sokacak faaliyetlerden birisi olduğunu söyledi.

    “Eskişehir’de çok önemli bir değişim ve dönüşüm heyecanı var”
    Nebi Hatipoğlu’na destek sağlamak ve onunla beraber sahada olmak için Eskişehir’de olduklarını ifade eden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Bugün bu ana kadar çok güzel bir program geçirdik. Önce sanayi odasında, ondan sonra da özellikle esnafımızla bir araya geldik ve hakikaten şunu gördük bu ana kadar, inşallah bununla ilgili yanılmayız, Eskişehir’de çok önemli bir değişim ve dönüşüm heyecanı var. Ben bunun bu sefer gerçek olacağına yürekten inanıyorum. İnşallah hepinizin gayretiyle, hepimizin çalışmasıyla bunu gerçeğe dönüştüreceğiz ve Eskişehir’in hak ettiği belediyeciliği, Eskişehir halkının hak ettiği hizmetleri Nebi beyin başkanlığında, ilçe başkanlarımızın da gayretleriyle yerine getireceğiz. Buna yürekten, kalpten inanıyorum. Kendisine ve bütün teşkilatımıza bu anlamda muvaffakiyetler, başarılar diliyorum” dedi.

    “Türkiye için oyun değiştirici etkisi olabilecek kadar ehemmiyetli bir faaliyet olacak”
    Beylikova’daki nadir toprak elementleri madeninin Türkiye’yi dünya klasmanında ilk beşe sokacak faaliyetlerden birisi olduğuna dikkat çeken Bakan Bayraktar, şöyle devam etti:
    “Tabii Eskişehir’e gelmemizin birkaç sebebi var. En önemli sebebi elbette ki ifade ettiğim gibi yerel seçimler için hazırlık çalışmaları. Eskişehir bizim için çok önemli bir şehir, çok müstesna bir şehir. Enerji ve maden açısından merkez şehirlerden bir tanesi. Çok önemli maden kaynaklarımız burada. Çok önemli maden işletmelerimiz burada. Buranın istihdamına büyük katkıda bulunuyor bu işletmeler. Ama onun ötesinde geleceğe dönük olarak da özellikle Beylikova’daki keşfettiğimiz nadir toprak elementleri, o madenin inşallah üretime başlaması önümüzdeki süreçte yapacağımız yatırımlarla hem istihdama çok büyük katkısı olacak hem Eskişehir’e çok büyük katkısı olacak ama inanın Türkiye için oyun değiştirici etkisi olabilecek kadar ehemmiyetli bir faaliyet olacak. Bütün dünyanın gözünü çevirdiği, bütün dünyada herkesin sorduğu bu Beylikova’daki nadir toprak elementleri madeni Türkiye’yi de açıkçası dünya klasmanında ilk beşe sokacak faaliyetlerden, çalışmalardan bir tanesi.”

    AK Parti Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez, AK Parti Eskişehir Milletvekili Ayşen Gürcan, AK Parti Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nebi Hatipoğlu ve AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’a Eskişehir’de gerçekleştirdiği programlarda eşlik etti.

  • Arama çalışmalarına ara verildi, zehirli atığa rastlanmadı

    Arama çalışmalarına ara verildi, zehirli atığa rastlanmadı

    Erzincan’ın İliç ilçesindeki 13 Şubat tarihinde bir maden ocağında meydana gelen toprak kayması sonrası göçük altında kalan 9 işçi için başlatılan arama çalışmaları, arama faaliyeti yapılan noktalarda heyelan riskinin devam etmesi nedeniyle 19 Şubat tarihinde durdurulmuştu. Konu ile alakalı bölgede incelemelerde bulunan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan bugün basın açıklaması yaparak son durum hakkında bilgilendirmede bulundular. Bakan Yerlikaya, konuşmasında “Erzincan maden sahasında güvenli çalışma imkanı sağlanıncaya kadar arama faaliyetlerine ara veriyoruz” dedi.

    İlk olarak konuşma yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Özellikle arama faaliyetleriyle alakalı malumunuz iki gün önce halen devam eden heyelan riski nedeniyle bu süreç durmuştu. Ama bunun yanında heyelan olmuş, toprağın uygun olacak alanlara taşınmasıyla ilgili faaliyetlerimiz şu anda devam ediyor. O alanlar tespit edildi ve eylem riski de göz önünde bulundurularak bu çalışmalar şu anda devam etmektedir. Elbette en önemli önceliğimiz olan, buradaki 9 çalışanın aranmasıyla alakalı faaliyetler devam ederken aileleri sürekli bilgilendirdik. Ailelerimizi teskin etmeye gayret ettik. Hakikaten ailelerin büyük bir çoğunluğu zaten bu bölgede çalışan insanlar. Madeni hepimiz kadar bilen insanlar. Burada yaşayan insanlar. Onlar da konunun ne kadar büyük olduğunu ve ne tür zorluklarla karşı karşıya olduğumuzu gayet iyi biliyorlar. Dolayısıyla onlarla birlikte bu süreci yürütüyoruz. Onların yanında olduğumuzu bir kez daha sizlerin aracılığıyla ifade etmek istiyoruz. Onların yanında olacağımızı, bu konuda devlet olarak bu konunun tüm sorumlu taraflarının bugün ve bundan sonraki süreçte onlarla birlikte olacağımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bunun yanı sıra tabii olayın oluş nedeniyle alakalı soruşturmalarımıza devam ediyor. Hem idari yönden hem teknik yönden bu konunun neden meydana geldiği kök sebepleri nedir? Bunları inşallah çok kısa zamanda tespit edip kamuoyuyla sizler vasıtasıyla paylaşacağız. Bunun yanı sıra adli konudaki süreç devam ediyor. Dolayısıyla bu süreç büyük bir titizlikle, gayretle devam ediyor” dedi.

    İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, maden sahasında güvenli çalışma imkanı sağlanıncaya kadar arama faaliyetlerine ara verdiklerini ifade ederek, “Olayın ilk olduğu andan itibaren devletimiz, hükümetimiz her zaman olduğu gibi çok büyük bir seferberlik ruhuyla buraya geldi. Daha önceki basın buluşmalarımızda da ifade ettiğimiz gibi insan kaynakları açısından yaklaşık 3 bine yakın ve araç gereç iş makinesi açısından da 800’ün üzerinde bir mevcutla burada ilk andan itibaren arama kurtarmaya başladık. Bütün bunları yaparken daha önceki buluşmalarımızda da ifade ettiğimiz gibi bugün sizler aracılığıyla açıklığa kavuşturmak istiyoruz. Bu büyük bir kaza değerli arkadaşlar. Bu yığın liç alanı dediğimiz, toprağın kümelendiği alandan her iki tarafa büyük toprak kayması, yani Sabırlı Deresine akan büyük bir kütleden bahsediyoruz. 8 milyon metreküp son ölçümlerle ve onun aksi istikametinde 2 milyon metreküp mangan sahası, açık ocağa akan bir kütleden bahsediyoruz ve her iki tarafta da aradığımız canlarımız olduğunu söylemiştik. Değerli arkadaşlar, bu yığın liç alanlarının tepedeki stabilitesini devamlı surette anbean kontrol eden jeoradar yani sismik ölçümlerden bahsetmiştik. Her anını takip ediyoruz. Kayıt altına alıyoruz. Bunları bilim insanlar oluşan bir kurulumuz var. Bunlar teknik personel, sahadaki, daha önceki burayı tanıyanlar velhasıl istişaresi ve bilimi bize katkı sunacak herkes de bunu değerlendiriyoruz ve gelinen nokta şu; 3 gün öncesinde biliyorsunuz bunu paylaşmıştık sahadaki sizle buluşmamızda. Mangan sahasındaki alan ara verilmişti. Oradaki arama çalışmalarına güvenlik gerekçesiyle ve 2 günden beri de Sabırlı Vadisinde Sabırlı Deresinin oradaki arama faaliyetlerine yine ara vermiştik. Sebebi ne bunun? Sebebi şu arkadaşlar. Biz her zaman olduğu AFAD olarak AFAD koordinasyonundaki tüm arama kurtarma veya arama faaliyetlerinde önce arama işini yapan arkadaşlarımızın bu süreçte çalışan arkadaşlarımızın güvenliğini önceliyoruz. Bunu yapıyoruz. Yukarıdaki kaymaya vesile olan yerdeki hiçbir şekilde durmadığı, devamlı surette aktif ve bir önceki günden, bir önceki zamandan daha aktif hale gelmesiyle ilgili olan bir rapor ve nihayetinde buradaki çalışmaları, arama çalışmalarını inkıtaya uğradı ve dün bütün bakanlarımız bir araya gelip bilim insanlarını, teknik mühendislerimizi tekrar dinleyip nihai raporu aldığımız zaman şununla karşı karşıya kaldık. Bunu sizlerle paylaşmamız lazım. Her iki tarafta yani, Sabırlı ve manganın açık ocağındaki arama faaliyetlerine ara veriyoruz. Tekrar ediyorum. Ara veriyoruz. Ne zamana kadar? Yukarıdaki yılın iç alanındaki aktifasyon durup stabil, aşağıda güvenli çalışmaya vesile oluncaya kadar biz arama çalışmalarına ara veriyoruz” diye konuştu.

    “Tehlike oluşturacak bir zehirli atığa rastlanmadı”

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, ekiplerinin sürekli olarak numuneler alarak ölçümler yaptığını ifade ederek şu ana kadar havada, suda, toprakta herhangi bir tehlike oluşturacak bir zehirli atığa rastlanmadığının altını çizdi. Bakan Özhaseki konuşmasında, “Olayın olduğu andan itibaren çevreden sorumlu bakan yardımcısı arkadaşımız onun riyasetinde Çevre Genel Müdürümüz, Çevre Yönetimi Genel Müdürümüz, ÇED Genel Müdürümüz, on kadar bizimle devamlı çalışan bu konuda akademisyen, bilim adamlarımız uzman arkadaşlarımızla birlikte ve elimizde bulunan son derece donanımlı aletlerimizle, mobil cihazlarımızla bu bölgeye intikal ettik. O günden itibaren olayları yakinen birebir de takip ediyoruz. Tabii bizim bakanlığımızı ilgilendiren tarafıyla bu bölgede arkadaşlarımız geldikten sonra ilk yaptıkları iş bu heyelan alanında uçan, biriken toprağın nehirle buluşmasını kesmek gerekiyordu. O anlamda menfez kapaklarını kapattılar. Sabırlı Deresi neticesinde. Sonra bu toprağın güvenli bir yere nakli için gerekli aramaları yaptılar. Çalışmaları yaptılar. Sızdırmazlıkla ilgili çalışmalarını zaten devam ettiriyorlar ve bu tespitleri de arkadaşlarımız aralıksız olarak sürdürdüler. Bir taraftan da belki en önemlisi kamuoyunun merak ettiği konu bu toprağın herhangi bir şekilde insan sağlığına, çevreye zarar var mı? Havada, suda, toprakta, tehlikeli atıklar oluştu mu? Gibi bir soruya cevap bulabilmek amacıyla da arkadaşlarımız her gün dokuz noktadan burada numune alıyorlar. Sonra bunu gereken mobil cihazımızla gerekse üç ayrı dışarıdaki yetkin laboratuvarlarda incelettiriyorlar. Şu ana kadar çok şükür tehlike oluşturacak bir zehirli atığa rastlanmadı. Bundan sonra da bu titizliği biz devam ettireceğiz. Sonuna kadar sürdüreceğiz. Herhangi bir tehlike oluşmaması için elimizden ne geliyorsa onu yapacağız. Zaten bu toprağın taşınması aşamasında taşıyabileceğimiz yerlerin tespiti dahil olmak üzere üzerimize ne düşüyorsa onları da yapacağız. Çok şükür burada bir tehlikenin oluşmaması bizim için son derece önemliydi. Bundan sonra da inşallah olmaz diye ümit ediyorum ben ama bu hiçbir zaman bizim yapacağımız çalışmalara mani değil. Burada biz bu çalışmaları titizlikle sürdüreceğiz. Yine her gün topraktan numune alacağız. Havadaki ölçümleri yapacağız. Ayrıca yer altındaki suların nehre ulaşma konusundaki tehdidini de göz önünde bulundurarak ne yapılması icap ediyor bilim adamlarımızın tavsiyeleriyle, uzmanlarımızın bu konudaki görüşleriyle istişareyle bakanlıklar arasındaki bu koordinasyonla üzerimize düşeni de yapmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, DSİ’nin çalışmalarının devam ettiğini belirterek, “İlk andan itibaren Devlet Su İşlerimizin yöneticileri ve mühendisleri burada bir acil eylem planı oluşturdular. Bu acil eylem planına istinaden önce yüzey sularının baraja akmamasıyla alakalı sedde yapılmaya başlandı. Şu anda 8 metreye ulaştı. 11 metreye kadar ulaştıracağız. Bunun önünde ve arkasında birikme ihtimali olan suları da atık havuzuna aktarmak üzere bir pompaj sistemi de kurulmuş vaziyette. İkinci olarak bunun daha da önünde gelecek olan yağışları da depolama amacıyla yaklaşık şu an için planlamalar 30 metre yüksekliğinde adeta küçük bir baraj inşa edilecek. Bunun dışında da bu maden sahasının bir üst tarafında gelecek olan temiz suların yani yağmur suları olabilir ya da normal akış olabilir. Bunların da alana girmemesi için bir bypas sistemi şu anda planlanıyor. Arkadaşlar da bununla ilgili çalışmalara başladılar. Maden sahasının üst tarafında, orada da adeta küçük bir baraj inşa edeceğiz. Gelen suları burada tutup daha sonra da alanın dışından büyük borularla alana hiçbir şekilde değmeyecek şekilde bypass sistemiyle normal diğer tarafa adeta farklı bir akış olarak, suyun akışını yönlendirmiş olacağız. Şu an itibariyle herhangi bir şekilde yüzey sularından normal baraja ya da herhangi bir yere akan bir su söz konusu herhangi bir tehlikede arz edecek bir durum yok. Arkadaşlarımız şu anda çalışmalara devam ediyorlar. En kısa zamanda bunlarla ilgili işler de bitirilmiş olacak” şeklinde konuştu.

    Son olarak konuşma yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan da, konuşmasında şunları kaydetti; “Çalışmayı Sosyal Güvenlik Bakanlığımız olarak gerçekleştirdiğimiz faaliyetler hakkında kısa bilgiler sunacağım. Bildiğiniz gibi bütün iş yerlerinde ve üretim çağlarında bizim için en önemli konulardan bir tanesi, çalışanlarımızın güvenliği ve sağlığıdır. Bu konuda önlemleri alıyoruz ve taviz veremediğimiz bir konudur bizim için. Çalışanlarımızın sağlığı güvenliği noktasında. Daha önce de ifade ettim. Teftiş Kurulu Başkanlığımız ve başmüfettişlerimiz eşliğinde şu an incelemelerimiz, araştırmalarımız devam ediyor. Bu çerçevede olayın gerçekleşmesinde ortaya çıkan kök nedenlerin bulunması noktasında da müfettişlerimiz çalışmalarını sürdürüyor. Şunu da ifade etmek isterim. Tabii olayla ilgili idari ve hukuki süreç devam ediyor. Ancak müfettişlerimizin hazırlayacağı raporlar belli bir zamanı alacaktır. Ama en son noktada burada ihmali ve kusuru olan kim varsa hukuk önünde gerekli hesabı vereceğini de ifade etmek isterim.”

  • Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar Irak’ta

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar Irak’ta

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Irak-Türkiye 19. Karma Ekonomik Komisyon Toplantısı’na katılmak üzere Irak’ın başkenti Bağdat’a geldi. Bakan Bayraktar, Irak Petrol Bakanı Hayyan Abdulgani ile bir araya geldi. Görüşmede, Irak-Türkiye 19. Karma Ekonomik Komisyon (KEK) Toplantısı gündeminde ele alınacak enerji, ticaret, müteahhitlik, gümrük, ulaştırma gibi birçok alandaki iş birliği konuları değerlendirildi.

    “Irak, iş insanlarımızın en çok yatırım yaptığı ülkelerden biri konumunda”
    Görüşmenin ardından Bakan Bayraktar, Irak-Türkiye KEK toplantısı marjında Bağdat’ta Türk şirketleri ile bir araya geldi. Bakan Bayraktar yaptığı açıklamada, “Irak, iş insanlarımızın en çok yatırım yaptığı ülkelerden biri konumunda. Önümüzdeki süreçte de birçok alanda karşılıklı olarak yeni yatırımların gerçekleşmesini arzu ediyoruz. Türkiye olarak iş birliğimizi daha da güçlendirecek her türlü adımı atmaya hazırız” dedi.

    Bakan Bayraktar, Irak Dışişleri Bakanı Hüseyin ile bir araya geldi
    Bakan Bayraktar daha sonra Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin ile bir araya geldi. Bakan Bayraktar görüşmeye ilişkin yaptığı açıklamada, “İki ülke arasındaki ilişkilerin tüm yönleri ile daha da geliştirilmesini ve bunun önündeki engellerin kaldırılması için yapılması gerekenleri ele aldık” dedi.
    Bakan Bayraktar’ın ziyareti kapsamında Irak Başbakanı Muhammed Şiya Sudani ile de bir araya gelmesi bekleniyor.

  • Bin 500 madenci kura ile belirlendi

    Bin 500 madenci kura ile belirlendi

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 Nisan günü Karadeniz gazının devreye alındığı törende verdiği 2 bin maden işçisi alınacağı müjdesinin ardından bin 500 işçi alımı için kura çekim töreni gerçekleştirildi. Zonguldak’ta Site Spor Salonu’nda gerçekleştirilen kura çekimine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile protokol üyeleri ve vatandaşlar katıldı.

    Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı’nın okunduğu törende konuşan Bakan Işıkhan, “Türkiye Taşkömürü Kurumu bünyesinde istihdam edilecek kişilerin belirleneceği bu özel günde sizlerle bir arada bulunmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyuyorum. Bugün inşallah kurumumuz İş-Kur aracılığıyla başvurularını aldığımız Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız himayelerinde noter huzurunda yapılacak elektronik kura çekilişiyle Zonguldak’ta bin 500 vatandaşımızı daha iş ve aş sahibi yapacağız. Bartın’da 400, Karabük’te yüz kardeşimizi Türkiye Taşkömürü Kurumu bünyesinde istihdam edeceğiz inşallah. Özellikle Zonguldak şehrimizde ve kömürün hikayesi çok eski tarihlere dayanmakla birlikte ülkemizin ekonomik, kültürel ve toplumsal gelişiminde her zaman önemli bir yere sahip olmuştu. Taşkömürü aynı zamanda çeşitlendirilmiş enerji kaynaklarının bağımlılığımızı azaltma konusunda oldukça önemli. Sizler çok daha iyi biliyorsunuz ki madencilik bir özveri ve çaba gerektiren nadir mesleklerden bir tanesi. Maden selametle girilen, geçmiş olsun diyerek çıkılan bir ekmek kapısıdır. Madencilerimiz ellerindeki kömür karasıyla ülkemizin, milletimizin, evlatlarının ve evlatlarımızın geleceğini aydınlatan fedakar emekçilerimizdir. Bu anlamda bizim için hem kutsal hem değerli bir alanı temsil etmektedir” dedi.

    “TTK 9 bin personeliyle enerji sektöründe kritik bir rol oynamaktadır”

    1848 yılından bu yana TTK’da kömür üretimi yapıldığına dikkat çeken Bakan Işıkhan, “1848 yılından beri ülkemizin kömür madenciliği sektöründe öncülük eden Türkiye Taşkömürü Kurumu da 9 bin personeliyle bu alın terine ev sahipliği yaparak, enerji sektöründe kritik bir rol oynamaktadır. Kurumun ülkemizin enerji ihtiyaçlarını karşılama ve istihdam noktasındaki değerli katkılarını takdirle izliyor, her geçen gün daha da büyüyerek Türkiye’nin yüz akı kurumlarımız arasında yer almaya devam edeceğine de yürekten inanıyorum. Tabii tüm bunların ötesinde iş sağlığı ve güvenliği konusu madencilik mesleği söz konusu olduğunda bizim için ayrı bir önem taşımaktadır. Bizim de öncelikli insani olarak, sonra da çalışma alanının olması nedeniyle iş sağlığı güvenliği için ayrı bir yere sahiptir. Maden işçilerimizin güvenliği ve refahı bizim için her şeyden daha önemlidir. Bu konuda bugüne kadar çok önemli konuları hayata geçirdik” ifadelerine yer verdi.

    “Yer altında çalışan madencilerin emeklilik yaşını 50’ye düşürdük”

    Yer altı maden ocaklarındaki çalışma şartlarının iyileştirildiğini ifade eden Bakan Işıkhan, şöyle dedi:

    “Madende çalışanlara asgari ücretin en az iki kat olarak uygulanmasını sağladık. Yer altında çalışan maden işçilerinin emeklilik yaşını 50’ye düşürdük. Maden kazalarında hayatını kaybedenlerin SGK borçlarının silinmesini, hak sahiplerine koşulsuz ölüm aylığı bağlanmasını ve yakınlarına kamuda istihdam hakkı sağladık. Yer altı madenlerinde personel takip sistemi, sığınma odaları ve oksijenli kurtarıcıların kullanılmasını zorunlu kıldık. Böyle hayati konularda tüm düzenlemeleri tereddütsüz hayata geçirerek madencilerimizin yanında olduğumuzu hep gösterdik. Enerji Bakanlığımıza da Türkiye Taşkömürü Kurumu’na da aynı şekilde iş sağlığı ve güvenliği noktasında sürekli kendilerini yenilemesi noktasında da teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum. Gerekli İŞKUR vasıtasıyla gerekse doğrudan gerçekleştirdiğimiz işbirliği ve koordinasyon ile Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun çalışmalarına olan desteğimizi sürdürmeye devam edeceğiz.”

    Bakandan Filistin çağrısı

    Bakan Vedat Işıkhan, Filistin’de yaşananlara dikkat çekerek sözlerini şöyle tamamladı:

    “Özellikle hepimizi derinden sarsan önemli bir gündem. Kanayan yaramız Filistin’de şehit edilen kardeşlerimize de Allah’tan rahmet diliyorum. Gazze’deki kardeşlerimize yönelik maalesef katliam derecesine varan saldırılar söz konusu. Savaşın bile bir hukuku var. Savaşın yanında küçük bir kara parçasına sıkıştırılan Gazzelilerin elektriğini, suyunu, yemeğini kesmenin ne hukukta ne de vicdanda yeri bulunmamaktadır. Bu yüzden de tüm dünyayı insanlığa ve vicdana davet etmek istiyorum. Bu çatışmaların da bir an evvel son bulmasını Cenab-ı Allah’tan diliyorum.”

    “Elektrikte her yıl ortalama yüzde 4,7’lik talep artışı yaşanıyor”

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ise, “Bugün burada Türkiye Taşkömürü Kurumu’na 2 bin yeni işçi alımı kura merasimi vesilesi ile sizlerle bir arada olmaktan duyduğum memnuniyeti ifade ederek sözlerime başlamak istiyorum. Nüfusu artan, ekonomisi büyüyen, üretimi ve ihracatı yıldan yıla artan Türkiye, aynı zamanda enerji talebi sürekli yükselen bir ülke. Son 20 yılda ülkemizde elektrik ve doğalgaz ihtiyacı üç kat arttı. Yalnızca elektrikte her yıl ortalama yüzde 4,7’lik bir talep artışı yaşanıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı olarak temel görevimiz, büyük ve güçlü Türkiye’nin artan bu enerji talebini karşılamak ve bu enerjiyi kesintisiz, kaliteli ve ucuz bir şekilde vatandaşlarımıza sunmaktır. Elbette bu hedefi gerçekleştirirken enerji ithalatını azaltmayı da hedefliyoruz. Bunun için en öncelikli konumuz, yerli kaynakların tüketimi karşılama oranını yükseltmek. Bu anlamda Zonguldak, ülkemizin enerjisine enerji katan çok müstesna bir şehir. Taşkömürü başta olmak üzere zengin maden yataklarına sahip olan bu kadim şehrimiz, Türkiye Yüzyılı’nın dev keşfi Karadeniz gazının karaya çıktığı Filyos Doğalgaz İşleme Tesisi’ne de ev sahipliği yapmaktadır. Bu özellikleri ile adeta ülkemizin enerji ve tabi kaynaklar alanındaki üssü konumuna gelmiştir. Zonguldak, bu konumu ile milli enerji ve maden politikası kapsamında belirlediğimiz hedeflere ulaşmamıza her zaman olduğu gibi katkı yapmaya devam edecektir. Hepinizin malumu olduğu üzere Karadeniz’de Sakarya Gaz Sahası’nda keşfettiğimiz yerli gazımızı üretmeye başladık. Geçtiğimiz nisan ayında karaya çıkardığımız gazı, BOTAŞ hattına bağladık. Şu an için sisteme verdiğimiz günlük 4 milyon metreküplük gazla yaklaşık 1,5 milyon hanenin günlük ihtiyacını karşılayabiliyoruz. İlk aşamada bu üretim günlük 10 milyon metreküpe, birkaç yılda ise 40 milyon metreküpe çıkacak. Böylece doğalgazda dışa bağımlılığımızı yaklaşık yüzde 30 oranında azaltmış olacağız. Bunun cari açığın azaltılması noktasında da büyük katkısı olacak. Elbette hem Karadeniz’de hem de Akdeniz’de, ayrıca kara alanlarımızda yeni keşifler ve inşallah yeni müjdeler için gece gündüz çalışmaya devam ediyoruz” dedi.

    “2022’de yaklaşık 39 milyon ton kömür ithal ettik”

    Yerli ve milli kaynakların üretimiyle cari açığı gidermenin önemine dikkat çeken Bakan Bayraktar, şöyle devam etti:

    “Doğal gaz gibi cari açığımızı artıran diğer bir enerji kalemi de maalesef kömür ithalatı. 2022’de yaklaşık 39 milyon ton kömür ithal ettik. Bunun ekonomik karşılığı ise yaklaşık 10 milyar dolar. Bu açığı gidermenin yolu da yerli üretimden geçiyor. 2022 yılında kömür üretimimiz 105 milyon tonu aştı. Ancak bu yeterli değil. Toplam kömür rezervimizin yaklaşık 21 milyar ton olduğunu hesap ediyoruz. Dolayısıyla bu kaynağın ekonomiye kazandırılması için daha fazla çaba göstermemiz, daha fazla üretim yapmamız gerekiyor. Ülkemizde madenciliğin GSYH’deki payı 2002 yılında binde 6 iken, 2022 yılında bu oran yüzde 1,4’e yükseldi. Yani yaklaşık 2,5 kat artış oldu. Ancak hedefimiz bu oranı yüzde 5’e çıkarabilmek ve inşallah orta-uzun vadede Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda ülkemizi madende net ihracatçı yapmaktır. İnşallah sizlerin desteği ve gayretleri ile yer altındaki bu kaynaklarımızı yer üstüne çıkararak ekonomimize hep birlikte kazandıracağız.”

    “Kendi kaynağımızı ‘Çıkarmayın, üretmeyin’ demek ülkemizin enerjide dışa bağımlı olmasını istemekle eşdeğerdir”

    Dünyadaki çeşitli ülkelerin kömür üretimine değinen Bakan Alparslan Bayraktar şöyle devam etti:

    “Türkiye 2022 yılında elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 35’ini kömür santrallerinden karşıladı. Aynı yıl küresel elektrik üretiminde kömürün payı yüzde 36,, Avrupa Birliği’nde ise yüzde 17 oldu. Bu oran, Almanya’da yüzde 33, Polonya’da yüzde 72, Çin’de ise yüzde 63 düzeyinde. Yani öyle söylendiği gibi dünya kömürden vazgeçmiyor. Hatta kapalı olan kömür santrallerini de tekrar kullanıma açıyor. Hal böyleyken bizim kendi kaynağımızı toprak altında bırakmamızı istemek,, “çıkarmayın, üretmeyin” demek ülkemizin enerjide dışa bağımlı olmasını istemekle eşdeğerdir. Biz, kim ne derse desin bu zenginliğimizi ekonomiye kazandırmaya, bu yolla ülkemizin büyümesine ve cari açığın azaltılmasına katkı sunmaya devam edeceğiz. Madenlerimiz, yerli kaynak olmalarının yanında istihdam açısından da ülkemizin vazgeçilmez zenginliğidir. Madenlerimizde yaklaşık 150 bin insanımız çalışıyor. Yeni maden sahalarını üretime açarak 10 binlerce yeni istihdam sağlamayı hedeflediğimizi de belirtmek isterim. Bu vesile ile devlet olarak ilgili tüm kurumlarımızla, bu yatırımların ve yatırım için gerekli istihdamın artmasına yönelik, tüm teşvik ve destek mekanizmalarını hayata geçirmeye devam edeceğiz. Bugün de burada madencilik sektörümüzdeki istihdamın artırılmasına yönelik önemli bir törende birlikteyiz. Sayın Cumhurbaşkanımız geçtiğimiz nisan ayında Türkiye Taşkömürü Kurumu’na 2 bin maden işçisi alınacağı müjdesini kamuoyu ile paylaşmıştı. Bizler de bu kapsamda çalışmalarımıza başladık ve nihayet bugün hem Sayın Cumhurbaşkanımızın sizlere verdiği sözü yerine getirecek olmamızın hem de bölgemize böylesine büyük bir istihdam sağlamanın verdiği mutluluk ile karşınızdayız. Birazdan toplamda 2.000 maden işçimizin alımına ilişkin ilk kura çekimini gerçekleştireceğiz. İlk etapta Zonguldak’tan bin 500 madencimizi daha TTK ailesine katmış olacağız. Önümüzdeki hafta ise Bartın için 400, Karabük Yenice ilçesi için ise 100 madencimizin daha kura çekimini bu iki şehrimizde sonuçlandıracağız. Ekmeğini taştan çıkarmak ifadesinin en somut, en müşahhas örneği olan meslek belki de madenciliktir. Alın teri ile rızkını helal yoldan kazanan madencilerimizin haklarını korumak, onların en güvenli şartlarda çalışmalarını sağlamak da bizim en büyük görevlerimizden bir tanesidir. Son yıllarda bu kapsamda yaptığımız çalışmalar da madenci kardeşlerimizin emeğine duyduğumuz saygının bir göstergesidir. Bu anlamda yaptığımız bazı düzenlemeleri de bu vesile ile hatırlatmak isterim; Madenci kardeşlerimizin maaşlarını asgari ücretin en az iki katı olacak şekilde düzenledik. Haftada 45 saat olan çalışma süresini 37,5 saat ile sınırladık. İşletmelere istihdam ettikleri personel için sigorta poliçesi yaptırma zorunluğu getirdik. Madenlerdeki iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini katı kurallara bağladık. Ani ve habersiz denetimlerimizi artırdık. Bu kapsamda bu yıl şu ana kadar 7 bin 24 denetim gerçekleştirdik. Yıl sonuna kadar bu sayıyı 8 bine çıkarmış olacağız. Bizim enerji güvenliğimizi riske atmak gibi bir lüksümüz olamaz. Yerli kaynaklarımızı en verimli şekilde değerlendirmek zorundayız. Amacımız, yarının Türkiye’sinin bugünden çok daha güçlü, çok daha müreffeh bir ülke olmasıdır. Bu amaca ulaşmak için de var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Elbette ülkemizin kalkınması ve hepimizin geleceği için bunları yaparken, insanı ve çevreyi hiçbir zaman göz ardı etmeyeceğiz. Önce insan, sonra çevre ve sonra maden anlayışı ile insanı önceleyen, çevreyle uyumlu ve güvenli madencilik, bizim için olmazsa olmaz hususlardan biri olmaya da devam edecek. 6 şubat depremleri bizlere gösterdi ki madencilik sektörü özel bir teşekkürü hak ediyor. Deprem felaketleri sonrası canını ortaya koyarak, kahramanca insanımızın yardımına koşan madencilerimize de bu vesile ile huzurlarınızda şükranlarımı sunuyorum. Bir can daha kurtarabilmek için gece gündüz enkaz başında çalışan madencilerimizin başarısını ülkemiz ve tüm dünya takip etti. Biz de bakanlık olarak, madencilerimizin bu tecrübesini afet koordinasyonu kapsamında kurumsal bir yapı haline getirmek için çalışmalara başladık. Allah bizlere bir daha böyle acılar ve felaketler yaşatmasın. Bir araya geldiğimiz bu önemli kura çekimi vesilesi ile bundan bir yıl önce, 14 Ekim 2022’de Amasra’da elim bir maden kazasında hayatını kaybeden 42 madencimiz başta olmak üzere tüm maden şehitlerimizi de rahmetle anmak istiyorum. Sözlerime son verirken başta Sayın Cumhurbaşkanımıza, Türkiye Yüzyılı’nı madenin de yüzyılı kılacak hedef ve vizyonu için şükranlarımı sunuyorum. Yine burada bizlerle birlikte olan sayın bakanımıza, süreçte emeği geçen kıymetli vekillerimize, belediye başkanımıza teşekkür ediyorum. Kura sonuçlarının herkese hayırlı olmasını diliyorum.”

    Konuşmaların ardından elektronik kura çekimi gerçekleştirildi.