Etiket: enflasyon

  • “Asgari ücret enflasyona etki etmeyecek”

    “Asgari ücret enflasyona etki etmeyecek”

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, ‘Türkiye 2023 Zirvesi & Para Sohbetleri’ne katıldı. Kavcıoğlu, enflasyon, asgari ücret, rezervler ve swap anlaşmalarıyla ilgili önemli açıklamalar yaptı. Kavcıoğlu “Enflasyonun baz etkisi dışında da geriye gelecek. Bu ay kısmi olarak gerileme oldu. Aralık-Ocak’ta da baz etkisiyle beraber önemli bir gerileme öngörüyoruz. Gıda fiyatlarının bizim öngörümüz dışında bir durum söz konusu fiyat oynaklıkları alınan tedbirlerle denge politikalarıyla aşağı doğru bir hareket başlayacak. Kur hareketleri dengelendi, finansman maliyetlerinin Temmuz ayından bu yana KOBİ’lerde 25 puan, orta ölçekli ve üzeri firmalarda 15 puanın üzerinde faiz maliyetleri azaldı. Bu nedenlerle gıda fiyatlarında önemli bir düşüş söz konusu” dedi.

    Asgari ücretteki artışın enflasyona etkisi olmayacağını belirten Kavcıoğlu, “Fiyatlara yedirilerek gelen asgari ücretin enflasyon üzerinde çok etkisi olacağını düşünmüyorum. Geçmiş yıllarda bunun örnekleri var; 2016 yılında yüzde 30’un üzerinde asgari ücret zammı verilen yıllarda yüzde 8,5 enflasyon oluştu. Direkt bir ilgili söz konusu değil” ifadelerini kullandı.

     

    “Toplam krediler içerisinde yatırım ve ihracat kredileri yüzde 28 arttı”

    Kavcıoğlu, “Gelişmiş ülke merkez bankaları krediyle ilgili makro ihtiyati tedbirler uyguluyor. Önceden sadece faiz politikasıyla kredi mekanizmasını çalıştırıyorduk, bu kısmen resesyon demek, biz bunu tercih etmedik, Türkiye Ekonomi Modeli, tamamen yatırım, istihdam, üretim ve ihracat bunun sonucunda cari denge ve kalıcı fiyat istikrara ulaşmak. Bu hedefler için makro ihtiyati tedbirleri uygulamak zorundasınız. Bunun sonucu da alıyoruz” diye konuştu.
    Kavcıoğlu, krediler içerisinde yatırım ve ihracat kredilerinin yüzde 28 arttığını açıklayarak, “Kredilerin tamamında Eylül’de KOBİ kredileri 2021 yılının tamamında verilen KOBİ kredilerinin bir buçuk katı. Kredinin artış oranına baktığımızda geçen yıla göre KOBİ’lerde 7 kat artış var. Bu kredinin arzuladığımız yere yatırıma, üretime ve istihdama katkı yapacak şekilde gittiğini görüyoruz” şeklinde konuştu.

    Kavcıoğlu, “Uygulanan politikaların olumlu sonuç vermesiyle beraber 2023 ile beraber Merkez Bankası’nın rezervleri çok daha güçlü olacak” dedi.

    Kur Korumalı Mevduatın Merkez Bankası’na bir yükü olmadığının altını çizen Kavcıoğlu, “Hazine’nin KKM mevduatıyla bizimkinin farkını açıkladım. TL’yi dövize karşı korumak için insanlar hesabındaki TL’yi vade sonunda ister döviz ister TL olacak sistem. Biz Merkez olarak rezervi artırdığımız kalemlerden bir tanesi. Burada rezerv işlemi. Bu anlamda bu olayı alıyoruz. Hazinenin işlemiyle tamamen farklı bir yöntem” diye konuştu.

    “Suudi Arabistan’dan 5 milyar dolar çok yakın zamanda kasalara girer”

    Swap anlaşmalarıyla ilgili konuşan Kavcıoğlu, “Swapları oturttuğumuz yer yerel paralarla ticaret için swap anlaşması yapıyoruz. Çin-Türkiye ticaretinde çok yoğun şekilde kullanılan swap anlaşmamız var. Swap anlaşmalarının ticaret hacmine çok büyük katkısının olacak. Ukrayna- Rusya savaşından sonra yerel paralarla ticaretin gelişmesini teşvik etmek üzere swap anlaşması yapıyoruz. Rezerv artışını düşünerek yaptığımız bir işlem değil. Rezervlere görüntüde etkisi vardır. Çin, Katar, Güney Kore ve BAE ile swap anlaşmamız var. Özellikle Çin ile iş yapan Türk firmaları ve Türkiye ile iş yapan Çin firmalarının çok yoğun şekilde kullandığı bir swap anlaşmamız var. Bunu Güney Kore ile de başlattık. BAE ile ticaret hacmimiz eski dönemlere gidiyor. Ticaret hacmimiz arttıkça swap anlaşmalarının bu hacmine büyük katkısı olacağını söyleyebilirim. Bizimle ticaret hacmi cari açık verdiğimiz ülkelerle daha fazla swap anlaşması yapmamız gereken ülkeler var. Suudi Arabistan’dan 5 milyar dolar çok yakın zamanda kasalara girer diye düşünüyorum” dedi.

  • “Enflasyonun boynunu kıracağız”

    “Enflasyonun boynunu kıracağız”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye 2023 Zirvesi ve Para Sohbetleri toplantısına video mesaj gönderdi. Dünyanın son 3 yıldır salgınla başlayan ardından sıcak çatışmalar ve bölgesel gerilimlerle daha da çetrefilleşen sancılı bir süreçten geçtiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son yılların en yüksek rakamlarına ulaşan enerji, gıda ve hammadde fiyatları ile buna bağlı olarak ortaya çıkan enflasyon sorunu, hiçbir ayrım gözetmeden tüm ekonomileri zorluyor.

    Öte yandan faizleri artırarak enflasyonu düşürme üzerine kurulu klasik yöntemlerin şimdiye kadar beklentleri karşılamadığını görüyoruz. Bu tarz politikalarla enflasyonu dizginlemeye çalışan pek çok ekonomi bugün hayat pahalılığı yanında istihdam kayıplarıyla da mücadele ediyor. Türkiye olarak son 20 yılda hayata geçirdiğimiz sağlam altyapıyla birlikte üretimi, istihdamı, ihracatı ve cari fazla yoluyla büyümeyi esas alan ekonomi modelimiz sayesinde hamdolsun bu sıkıntılı dönemi nispeten rahat geçiren ülkelerden biriyiz” dedi.

    “İhracatımız 300 milyar dolar eşiğine doğru yaklaşıyor”

    İhracatın her ay rekor kırarak 300 milyar dolar eşiğine doğru yaklaştığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Organize sanayi bölgelerimiz, fabrikalarımız, imalat tesislerimiz harıl harıl çalışıyor. Yollarımız ve otobanlarımız ülkemizden Avrupa, Asya ve Ortadoğu’ya yük taşıyan tırlar ve kamyonlarla dolu. Salgının en çok vurduğu turizm sektöründe, zararlarımızı telafi etmenin ötesine de geçerek farklı bir ivme yakaladık.

    İşgücüne katılım oranımız artmasına rağmen istihdama ilk kez 31 milyon sınırını aşma başarısı gösterdik. Yerli ve milli elektrikli otomobilimiz olan TOGG’un üretim tesisinin açılışını Cumhuriyetimizin 99. yılında büyük bir gururla gerçekleştirdik. Dünyanın en büyük 5. barajı olan Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santali’nin açılışıyla enerji hamlemizi bir adım öteye taşıdık. Karadeniz’de keşfettiğimiz 540 milyar metreküplük doğal gazı vatandaşlarımızın emrine verme çalışmalarımız aralıksız devam ediyor. Avrupa ve Amerika dahil herkesin gündemini meşgul eden hayat pahalılığı ve enflasyon meselesini de adım adım çözüme kavuşturuyoruz” diye konuştu.

    “Önümüzdeki yılbaşından itibaren enflasyonun boynunu kırmış olacağız”

    Enflasyona ilişkin de konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aldığımız tedbirlerin etkisiyle inşallah önümüzdeki yılbaşından itibaren enflasyonun boynunu kırmış olacağız. Savunma sanayii alanında kısa sürede ulaştığımız seviye ise milletimizin gurur kaynaklarından bir haline geldi. 2002 yılında sadece 248 milyon dolar savunma sanayi ihracatı varken, geçen sene 3 milyar 224 milyon dolar ile rekor kırdık. Bu yıl 4 milyar doların üzerinde bir ihracat rakamı bekliyoruz.

    Silah ve mühimmattan füzelere, insansız hava, kara, deniz araçlarından helikopterlere ve gemilere kadar çok geniş bir yelpazede ihtiyacımız olan sistemleri yerli ve milli olarak tasarlıyor, üretiyor ve geliştiriyoruz. 2023 senesini ekonomi ve enerjide olduğu gibi savunma sanayiinde de pek çok ilkin yaşandığı bir milat yapmakta kararlıyız. Türkiye yüzyılı vizyonumuzu tüm unsurlarıyla hayata geçirene kadar durmayacak, mücadelemizi kesintisiz bir şekilde sürdüreceğiz. Bu kritik süreçte ne terör örgütlerinin ne küresel ayak oyunlarının ne de mandacı ekonomistlerin bizi yolumuzdan alıkoymasına izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

  • Bakan Nebati’den ‘enflasyon’ mesajı

    Bakan Nebati’den ‘enflasyon’ mesajı

    Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ve yurt içi üretici fiyat endeksini (Yİ-ÜFE) değerlendirdi.

    Nebati, kasım ayında enflasyonun hız keserek yüzde 84,39’a, yurt içi üretici fiyat endeksinin ise yıllık bazda yüzde 175,69’dan yüzde 136,02’ye gerilediğini hatırlatarak, “Daha önce de çeşitli mecralarda ifade ettiğimiz üzere, beklenmedik bir küresel gelişme olmadıkça enflasyonda zirveyi geride bırakarak düşüş trendine girmiş bulunuyoruz” dedi.

    Nebati, söz konusu gelişmelerde uluslararası emtia fiyatlarının sakin seyri ile küresel koşullardaki iyileşmelerin etkili olmasının yanı sıra Kur Korumalı Mevduat ve devreye aldıkları önlemlerin Türk lirasında sağladığı istikrarlı duruşun etkili olduğunu söyledi.

    Nebati, açıklamasına şöyle devam etti:

    “Önümüzdeki aydan itibaren etkisini gösterecek olan baz etkisiyle de enflasyondaki düşüş eğilimini, bu ay Yİ-ÜFE’de olduğu gibi, daha keskin hissetmeye başlayacağız. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Türkiye Yüzyılı vizyonumuz çerçevesinde uyguladığımız politikalarla, enflasyonla mücadeleyi kararlılıkla sürdürürken, vatandaşlarımızın alım güçlerini de korumaya devam edeceğiz.”

  • Kasım ayı zam şampiyonu tereyağı

    Kasım ayı zam şampiyonu tereyağı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2022 yılı Kasım ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Buna göre, Tüketici fiyat endeksindeki (TÜFE) değişim 2022 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 2,88, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 62,35, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 84,39 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 70,36 olarak gerçekleşti.

    Enflasyon rakamlarıyla birlikte Kasım ayında fiyatı artan ve azalan ürünler belli oldu. Buna göre, fiyatı en çok artan ürün yüzde 17,58 artışla tereyağı oldu. En çok ucuzlayan ürün ise yüzde 5,5’lik gerilemeyle çocuk giyim ürünlerinde oluştu. Fiyatı en çok artan ürünler şu şekilde gerçekleşti: “Tereyağı yüzde 17,58, taze süt yüzde 15,71, peynir yüzde 15,05, alkolsüz içecekler ve konsantre içecekler yüzde 14,02, sebze yüzde 13,26, pirinç yüzde 10,87, patates ve bazı yumru bitkiler yüzde 8,28, kuru sebze yüzde 8,24, makarna çeşitleri yüzde 7,80, taze meyveler yüzde 5,61.”

    En çok ucuzlayan ürünler ise “Çocuk giyim yüzde 5,5, karayolu ile şehirlerarası yolcu taşımacılığı yüzde 2,18, kadın giyim yüzde 2,14, erkek giyim yüzde 1,66, veri işlem ekipmanı yüzde 1,47, elektriksiz mutfak eşyaları ve ev gereçleri yüzde 0,97, şeker yüzde 0,89, yumurta ve yumurta ile ilgili ürünler yüzde 0,20, havayolu ile yolcu taşımacılığı yüzde 0,13, dana eti yüzde 0,16” şeklinde gerçekleşti.

  • Enflasyon rakamları açıklandı

    Enflasyon rakamları açıklandı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ekim ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Buna göre, Tüketici fiyat endeksindeki (TÜFE) değişim 2022 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 3,54, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 57,80, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 85,51 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 65,26 olarak gerçekleşti.

    Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 33,48 ile haberleşme oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 117,15 ile ulaştırma oldu.

    Ana harcama grupları itibarıyla 2022 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre en az artış gösteren ana grup yüzde 0,36 ile eğitim oldu. Buna karşılık, 2022 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 8,34 ile giyim ve ayakkabı oldu.

    2022 yılı Ekim ayında, endekste kapsanan 144 temel başlıktan (Amaca Göre Bireysel Tüketim Sınıflaması-COICOP 5’li Düzey), 13 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 4 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 127 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.

    İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, 2022 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 3,24, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 50,57, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 77,01 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 56,71 olarak gerçekleşti.

    Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık yüzde 157,69, aylık yüzde 7,83 arttı

    2022 yılı Ekim ayında Yİ-ÜFE bir önceki aya göre yüzde 7,83, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 96,74, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 157,69 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 122,93 artış gösterdi.

    Sanayinin dört ana sektöründen imalat endeksi yıllık yüzde 122,97 arttı

    Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 162,06, imalatta yüzde 122,97, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 554,56 ve su temininde yüzde 109,45 artış olarak gerçekleşti.

    Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında yüzde 123,12, dayanıklı tüketim malında yüzde 98,65, dayanıksız tüketim malında yüzde 132,88, enerjide yüzde 417,61 ve sermaye malında yüzde 95,61 artış olarak gerçekleşti.

    Sanayinin dört ana sektöründen imalat endeksi aylık yüzde 3,19 arttı

    Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 3,49, imalatta yüzde 3,19, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 32,55 ve su temininde yüzde 2,80 artış olarak gerçekleşti.

    Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında yüzde 2,38, dayanıklı tüketim malında yüzde 2,29, dayanıksız tüketim malında yüzde 4,30, enerjide yüzde 26,50 ve sermaye malında yüzde 3,10 artış olarak gerçekleşti.

    Yıllık Yİ-ÜFE’ye göre 23 alt sektör daha düşük, 6 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi

    Yıllık en düşük artış; yüzde 67,83 ile diğer ulaşım araçları, yüzde 80,73 ile giyim eşyası, yüzde 82,44 ile temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme yüzde 554,56, ham petrol ve doğal gaz yüzde 252,78, diğer metalik olmayan mineral ürünler yüzde 214,12 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

    Aylık Yİ-ÜFE’ye göre 27 alt sektör daha düşük, 2 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi

    Aylık en düşük artış; yüzde 0,25 ile metal cevherleri, yüzde 0,35 ile ana metaller, yüzde 1,08 ile kimyasallar ve kimyasal ürünler alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme yüzde 32,55, ham petrol ve doğal gaz yüzde 8,03 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

  • Nebati: ”Enflasyondan kalıcı olarak kurtulacağız”

    Nebati: ”Enflasyondan kalıcı olarak kurtulacağız”

    Ticaret Fuarı MÜSİAD EXPO, İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde ziyaretçilere kapılarını açtı. Fuarın açılışına Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Ticaret Bakanı Mehmet Muş ve İstanbul Valisi Ali Yerlikaya katıldı.

    Bakan Nebati, “Tahıl koridoru küresel gıda fiyatları üzerindeki tam baskıları hafifletmişken geçtiğimiz günlerde yaşanan gelişmeler üzerine anlaşmanın askıya alınması yeni fiyat artışı risklerini de beraberinde getiriyor. Bunu da aşacağız inşallah” dedi.

    ”Son 22 ayda aylık ihracat rekorları kırdık”

    Türkiye Ekonomi Modeli’yle yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı büyüme politikasını başarıyla uygulamaya devam ettiklerini dile getiren Bakan Nebati, “2022 yılı Ağustos ayı itibarıyla toplam istihdamımızı Cumhuriyet tarihimizdeki en yüksek seviyesi olan 31 milyon kişiye yükselttik. Ticaret ortaklarımızdan gelen güçlü talep ve küresel tedarik zincirindeki aksaklıklara rağmen bunu avantaja çevirebilmemiz sayesinde ülkemiz, son 22 ayda aylık ihracat rekorları kırmıştır. 2022 yılı Eylül ayında yıllık ihracatımız 252,6 milyar dolarla tarihi yüksek seviyelere ulaşmıştır. Turizme yönelik tahminlerimizi de yukarı yönlü revize ediyoruz. 2022 yılında yaklaşık 50 milyon ziyaretçiyi ülkemizde 44 milyar dolar turizm geliri elde etmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

    ”Türkiye Ekonomi Modeli ile amaçladığımız hedeflere gün be gün ulaşıyoruz”

    2022 Ağustos ayı itibariyle yıllık cari açığın 40,9 milyar dolar olduğunu belirten Bakan Nebati, “Tersinden baktığımızda enerji ve altın hariç değerlendirildiğinde ise cari işlemler dengesi yıllık 41,2 milyar dolar fazla vermektedir. Enerjinin bizi ne kadar etkilediğini çok iyi görebiliyoruz. Bu yıl 100 milyar doların üzerine giden bir enerji ithalatı var. Dış ticaret açığımız büyüyor. Cari açık dengemiz büyüdü. Normalleştiğini düşündüğünüzde cari işlemler açığı sadece ve sadece geçen yıl ki fiyatlarla olmuş olsa dahi sıfırlanıyor. Türkiye Ekonomi Modeli ile amaçladığımız hedeflere gün be gün ulaşıyoruz. Dünya normalleştiğinde etkilerinin hızlı ve hissedilir olacağını göreceğiz. İlerleyen dönemde, ihracat ve turizm gelirlerimizdeki artışın sürmesiyle birlikte Karadeniz Doğalgazı’nın da devreye alınması, elimizi önemli oranda güçlendirecektir” ifadelerini kullandı.

    ”Enflasyondan kalıcı olarak kurtulacağız”

    Bakan Nebati, “Olumsuz küresel gelişmelere ek olarak döviz kurunda yaşanan gelişmeler ve enflasyon beklentilerinin kötüleşmesi, ülkemizde enflasyonun yüksek seviyelere çıkmasında etkili olmuştur. Yüksek enflasyonun sebep olduğu sorunların tümünün farkındayız. Enflasyonla mücadelemizi tek haneli rakamlara düşürene kadar mücadelemiz devam edecek, bunda kesin kararlıyız. İlgili tüm kurumlarla yoğun koordinasyonumuzu sürdürüyor, enflasyonda kalıcı düşüşü sağlamak için adımlar atmaya devam ediyoruz. Bu çerçevede, finansal istikrarı güçlendirmeye yönelik attığımız adımlar başta olmak üzere aldığımız kapsayıcı tedbirler sayesinde, küresel fiyatlarla yaşanacak normalleşme ve beklentilerdeki iyileşmenin de olumlu katkısıyla ülkemizdeki enflasyon belasından kalıcı olarak kurtulacağız” diye konuştu.

    “İş dünyasının finansmana erişimini desteklemek, yatırım ve ihracat olanaklarını geliştirmek amacıyla son dönemde selektif kredi politikamızla Hazine Destekli KGF paketlerini uygulamaya aldık” diyen Bakan Nebati, “Reel sektörümüzün finansman ihtiyacını karşılayan bankacılık sektörümüzün toplam kredi hacmi yılbaşına göre yüzde 41 artarak 6,9 trilyon liraya ulaşmıştır” dedi.

    “Olmazcılar” yerli otomobili yapamazsın dediler, yaptık”

    Yerli otomobil TOGG hakkında da açıklamalarda bulunan Bakan Nebati, “Hayallerimizi 61 yıl boyunca erteleyenler hep aynı insanlar olmuşlardır. İş gerçekleşmeye başladığı andan sonra da ilk kullanıcıları da emin olun hep onlardır. Bu ‘olmazcılar’ Marmaray’a da karşıydılar. Ülkenin yararına ne varsa, lütfen arşivlere baksınlar. Tamamına karşılar. Şimdi yine aynı şeyi yapıyorlar, temel atıldığında fabrika nerde dediler, fabrika ortaya çıkmaya başladı, üretim bandı nerede dediler, seri üretim nerede dediler, araç nerede dediler, araç burada dediğinizde yerlilik oranı ne kadar dediler. Önce sen yerli olmayı öğren, aracın içindeki yerliliği görürsün. Yerli otomobil yapamazsınız diyenlere sesleniyorum yerli otomobilimiz de olacak, uçağımızda, trenimizde füzemizde, bombamızda olacak. Her şey yerli olacak. Bundan sonra güzellikleri paylaşacağımız dönem geliyor” diye konuştu.

    “Mazot ve gübre destekleri bu yıl ödenecek”

    Çiftçilere müjde veren Bakan Nebati, “Bugün de çiftçilerimizin girdi maliyetlerini düşünmeden üretim yapabilmeleri için hububatta mazot ve gübre desteklerini 2023 yerine bu yıl ödeyeceğimizi Resmi Gazete vasıtasıyla duyurmuş olduk. Bu destek çiftçilerimizin Ziraat Bankası banka kartlarına yüklenecek, mazot ve gübre alımında kullanılabilecek. Finansman yükü Bakanlığımızca karşılanacak olan bu uygulamanın çiftçilerimize ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ederim” dedi.

    “Esnaf ve sanatkarlarımıza desteklerimiz devam ediyor”

    Esnaf ve sanatkarlara da değinen Bakan Nebati, “Yakın dönemde Cumhurbaşkanımızın müjdesini verdiği üzere bir kredi destek paketiyle esnaf ve sanatkarlarımızın yanında olmaya devam ediyoruz. Toplam 100 milyar lira tutarındaki bu kredi imkanını 60 ay vade ve yüzde 7,5 gibi düşük bir maliyetle esnaf ve sanatkarlarımızın hizmetine sunuyoruz. Benzer şekilde çiftçilerimizin de her zaman yanında yer alıyoruz. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla tarımsal üreticilerimizin daha uygun koşullarda finansman imkanına kavuşması için Hazine faiz destekli kredi kullandırıyoruz. Tarımsal kredilerin yaklaşık yüzde 86’sı bu kredilerden oluşuyor ve faiz yükünün yaklaşık yüzde 70’ini karşılıyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Almanya’da enflasyon 71 yılın zirvesinde

    Almanya’da enflasyon 71 yılın zirvesinde

    Almanya’da eylülde yüzde 10 olan yıllık enflasyon, enerji ve gıda fiyatlarındaki son yükselişle ekimde yüzde 10,4’e çıkarak 1951’den bu yana görülen en yüksek seviyeye ulaştı.

    Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis), fiyat artışlarına ilişkin ekim ayı öncü verilerini açıkladı.

    Buna göre, eylülde yüzde 10 olan yıllık enflasyon, ekimde 10,4’e çıkarak Aralık 1951’den bu yana en yüksek orana ulaştı. Enflasyon, Aralık 1951’de yüzde 10,5 olarak kayıtlara geçmişti.

    Enflasyona ilişkin beklenti, ekimde yüzde 10,1’e yükselmesi yönündeydi. Ülkede enflasyon, aylık bazda ise yüzde 0,9 yükseldi.

    Enerji fiyatlarının yıllık bazda yüzde 43 artması dikkati çekerken, yıllık artış gıda fiyatlarında yüzde 20,3 ile ortalamanın üzerinde gerçekleşti. Hizmetlerde artış yüzde 4 oldu.

    AB uyumlu TÜFE de ekimde aylık bazda yüzde 1,1 ve yıllık bazda yüzde 11,6 yükseldi.

    Destatis açıklamasında, rekor enflasyonun, Rusya-Ukrayna savaşı ve artan enerji fiyatlarından kaynaklandığı belirtilerek, “Özellikle enerji fiyatları, Ukrayna’da savaşın başlamasından bu yana önemli ölçüde arttı ve yüksek enflasyon oranı üzerinde önemli bir etkisi oldu.” denildi.

    Açıklamada, artan maliyetler ve tedarik zincirindeki sıkıntılar nedeniyle belirli bir döngü içinde gerçekleşen fiyat artışlarının da enflasyondaki artışta etkili olduğu belirtilerek, ısınma konusundaki vergi indiriminin ise muhtemelen enflasyonda aşağı yönlü etkili olduğu bildirildi.

  • Hizmet üretici fiyat endeksi arttı

    Hizmet üretici fiyat endeksi arttı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Eylül ayı Hizmet Üretici Fiyat Endeksi verisini açıkladı. Buna göre, hizmet üretici fiyat endeksi (H-ÜFE) Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 2,55, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 72,26, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 107,01 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 78,34 artış gösterdi.

    Ulaştırma ve depolama hizmetleri yıllık yüzde 140,57 arttı

    Bir önceki yılın aynı ayına göre, ulaştırma ve depolama hizmetlerinde yüzde 140,57, konaklama ve yiyecek hizmetlerinde yüzde 95,83, bilgi ve iletişim hizmetlerinde yüzde 64,65, gayrimenkul hizmetlerinde yüzde 88,65, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde yüzde 79,98, idari ve destek hizmetlerde yüzde 95,28 artış gerçekleşti.

    Ulaştırma ve depolama hizmetleri aylık yüzde 2,34 arttı

    Bir önceki aya göre, ulaştırma ve depolama hizmetlerinde yüzde 2,34 artış, konaklama ve yiyecek hizmetlerinde yüzde 1,14 artış, bilgi ve iletişim hizmetlerinde yüzde 4,33 artış, gayrimenkul hizmetlerinde yüzde 2,85 azalış, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde yüzde 7,42 artış, idari ve destek hizmetlerde yüzde 1,09 artış gerçekleşti.

    Yıllık H-ÜFE’ye göre 18 alt sektör daha düşük, 9 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi

    H-ÜFE sektörlerinden telekomünikasyon hizmetleri yüzde 39,48, hukuk ve muhasebe hizmetleri yüzde 43,46, sinema filmi, video ve televizyon programı yapımcılık hizmetleri, ses kaydı ve müzik yayımlama yüzde 57,09 ile endekslerin en az arttığı alt sektörler oldu. Buna karşılık posta ve kurye hizmetleri yüzde 177,31, hava yolu taşımacılığı hizmetleri yüzde 163,88, su yolu taşımacılığı hizmetleri yüzde 141,01 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

    Aylık H-ÜFE’ye göre 14 alt sektör daha düşük, 13 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi

    H-ÜFE sektörlerinden konaklama hizmetleri yüzde 8,23, seyahat acentesi, tur operatörü, diğer rezervasyon hizmetleri ve ilgili hizmetler yüzde 6,41, hava yolu taşımacılığı hizmetleri yüzde 5,56 ile endekslerin en fazla azalış gösterdiği alt sektörler oldu. Buna karşılık programcılık ve yayıncılık hizmetleri yüzde 70,46, reklamcılık ve piyasa araştırması hizmetleri yüzde 20,31, sinema filmi, video ve televizyon programı yapımcılık hizmetleri, ses kaydı ve müzik yayımlama yüzde 8,47 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

  • TCMB Başkanı’ndan enflasyon açıklaması

    TCMB Başkanı’ndan enflasyon açıklaması

    TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu, “Enflasyon Raporu 2022-IV” bilgilendirme toplantısında yaptığı sunumun ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.

    Kavcıoğlu, enflasyonun dünyadaki gelişmeleri baz alarak değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Enflasyon noktasında kendimizi çok başarılı sayamayız. Ama enflasyonun şu an üretilmesi noktasında aldığımız kararlar ve uyguladığımız programlar bizi başarılı kılacak. Halkımızın sıkıntılarını kısa sürede çok daha olumlu şekilde hissedecekleri oranlara getirmeye çalışıyoruz. Bunun farkındayız. Özellikle gelir noktasında, enflasyon da varsa orada sorun vardır. Enflasyonun olduğu yerde başarıyı konuşmak da doğru değil. Böyle bir yaklaşımımız söz konusu değil. Ama başarılı olmak için vatandaşımızın bu sıkıntılarını çok yakından takip ediyoruz. En kısa sürede de bunu çözerek vatandaşımızın daha müreffeh hissetmesini sağlayarak tedbirleri alıyoruz. Biz başarılı olacağımıza inanıyoruz. Çok kısa sürede inşallah başarı alacağız” diye konuştu.

    “Hazinenin artık 20 yıllık borçlanmaya çıkması gerektiğini düşünüyorum”

    Sistemik riskin ve herhangi bir riskin söz konusu olmadığını söyleyen Kavcıoğlu, “Sistemik risk sektörde herhangi bir riskin tüm sektörü etkileyecek bir olumsuzluk oluşturuyorsa sistemik risk oluşur teknik olarak. Dolayısıyla şu an bankacılık sektörüne baktığınız zaman çok güçlü. Bankacılık sektöründe ya da herhangi bir sektörde sistemik risk oluşturma şansı sıfır. Endişeler olabilir. Biz Türkiye’nin 100 yılını planlarken Türkiye’nin 10 yıllık senedini, 5 yıl tahvilini almaktan kimse tereddüt etmesin. Hazinenin artık 20 yıllık borçlanmaya çıkması gerektiğini düşünüyorum. Dolayısıyla Türkiye artık uyguladığı ekonomik modelle sadece bugün değil, gelecekteki tereddütleri de ortadan kaldırmak üzere. Niye? Uyguladığımız faiz politikası, uyguladığımız yatırım, istihdam, üretim politikası bugün dünyada konuşulan ve ‘Sıkıntıları nasıl çözeriz?’ noktasında uygulanan en doğru politikalardan biri. Uyguladığımız politikada bir tereddüt yaşanmasını doğru bulmuyorum. Böyle bir şey de şu an bizim uyguladığımız tedbirlerde söz konusu değil. Buna inandığımızda bu anlamda bir tereddüt yaşamaya gerek yoktur. Artık Türkiye’nin potansiyeline baktığımız zaman üretim artırmak dünyanın geri kalanı için de önemli. Hem içeride hem dışarıda üretmenizi bekleyen böyle geniş bir pazarınız varken, bunu yapmaktan başka çareniz yoktur. Bunu yapmanın en önemli noktalarından biri de finansmana erişimi kolaylaştırmak, maliyetleri düşürmek ve üretimi artırmaktır. Türkiye artık doğru yolda ve çok doğru politikalar uygulayarak önünü görmektedir. Türkiye önündeki yüz yılı planlıyor. Herkes inansın. Türkiye bu yolda çok net bir şekilde yürüyor. Tereddütsüz bir şekilde uyguluyoruz” dedi.

    “Enflasyonun indirilmesi noktasında biz talebi kısıtlayıcı tedbirler yerine üretimi artırıcı kararlar almayı ana politika olarak seçtik”

    Kavcıoğlu, para politikası kararlarında faiz indirimi yapılıp yapılmayacağına Para Politikası Kurulu metinlerinde yer verdiklerini ifade ederek, “Onun dışında faizle ilgili bir öngörüde bulunmayız. Ne ifade ettiysek o. Bir öncesinde söylediklerimiz kendi içerisinde tutarlı. Önümüzdeki dönemde aldığımız bu kararlarımıza paralel bir indirimden bahsettik. Ondan sonraki dönemde piyasa belirler. Bu önemlidir. Hatırlarsanız geçen sene de belirli bir süre indirdik, belirli bir süre durdurduk. Dolayısıyla piyasa şartları, çalışma arkadaşlarımızın araştırmaları ve ekibimizin kararları ışığında almamız gereken kararları alıyoruz. Enflasyonun indirilmesi noktasında biz talebi kısıtlayıcı tedbirler yerine üretimi artırıcı kararlar almayı ana politika olarak seçtik. Dolayısıyla faiz indirimlerimizi bu noktada görmek gerekiyor. Bütün para politikası kararlarımız da bu minvalde şekilleniyor” ifadelerini kullandı.

    “Üretimi destekleyen politikalar doğrultusunda bankacılık sektörü üzerine düşeni yapıyor”

    Yılbaşından bu yana yüksek seviyede kredi artışı olduğuna dikkati çeken Kavcıoğlu, “Son dönemde kredi artışlarına baktığımız zaman kredi faizlerinin de bizim politikamızla uygun şekilde yani üretimi destekleyen katkılarını göz ardı etmememiz lazım. Bu uyguladığımız kararı bugün Türkiye’de bankacılık sektörünün kredilere uyguladığı faiz kararı 17-18 civarında. Bu da çok önemli bir noktaya gittiğimiz gösteriyor. Dolayısıyla üretimi destekleyen politikalar doğrultusunda bankacılık sektörü üzerine düşeni yapıyor” diye konuştu.

    “Türkiye’nin Rusya yaptırımları konusunda uyguladığı çok net bir politika var, biz de kurumlar olarak bu ışıkta üzerimize düşeni yapıyoruz”

    Türkiye’nin Rusya’ya yaptırımda sergilediği tutumda TCMB’nin kararlarını anlatan Kavcıoğlu, “Rusya yaptırımları ile ilgili gerekli üzerimize düşen noktalarda gerekli koşullara uyuyoruz. Orada bir sıkıntı yok. Çeşitli görüşmeler oluyor. Bu görüşmeler ultimatom, ihtar, tehdit şeklinde olmuyor. Türkiye güçlü ve bağımsız bir ülke. Türkiye’nin bu konuda uyguladığı çok net bir politika var. Biz de kurumlar olarak o politika ışığında üzerimize düşeni yapıyoruz. Bu noktada bir sıkıntı yok. Çeşitli görüşmeler dönem dönem oluyor” dedi.

    “TCMB’nin altın rezervleri önemli derecede artıyor”

    TCMB’nin rezervler konusunda çokça eleştirildiğini ifade eden Kavcıoğlu, “Yılbaşından bu yana baktığımızda dünyada merkez bankalarının rezervleri 1 trilyon doların üzerinde bir düşüş kaydetmiş. TCMB’nin rezervleri bu süre içinde artmış. Bunda altının da payı var. Altındaki bizim artışımız çok aman aman bir rakam değil ama biz hem yastık altındaki altının (bozdurulmasına) teşvik edilmesi hem diğer altınların ekonomiye kazandırılması noktasında Merkez Bankası olarak teşvik edici önemli kararlar aldık. Bunun etkisiyle TCMB’nin altın rezervleri önemli derecede artıyor. Bunu bir şeylere bağlamanın da anlamı yok” değerlendirmesini yaptı.

  • Merkez Bankası enflasyon tahminini yükseltti

    Merkez Bankası enflasyon tahminini yükseltti

    TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu, yılın son enflasyon raporunu açıkladı. Merkez Bankası yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 65,2’ye yükseltti. Önceki raporda tahmin yüzde 60,4 düzeyindeydi.

    2023 TAHMİNİ YÜZDE 22,3

    Merkez Bankası 2023 sonu tahminini yüzde 19,2’den yüzde 22,3’e çıkardı. 2024 tahmini ise yüzde 8,8 olarak belirlendi.

    Kavcıoğlu, Merkez’in enflasyon tahminlerini gösteren grafiğin sonbaharda yüzde 85 civarında zirve yapabileceğini gösterdiğini söyledi.

    Kavcıoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar:

    Yurt içi iktisadi faaliyet, yaşanan büyük arz şoklarına rağmen, sürdürülebilir bir yapıda ve kesintisiz bir şekilde devam ediyor.

    Yılın ikinci yarısına ilişkin göstergeler ihracatın yüksek seviyelerini koruduğuna ve yatırım eğiliminin güçlü kalmayı sürdürdüğüne işaret ediyor.

    “ÜÇÜNCÜ ÇEYREKTE SINIRLI YAVAŞLAMA İŞARETİ”

    2023 yılına ilişkin büyüme tahminleri önceki rapor dönemine göre küresel ölçekte önemli ölçüde aşağı yöne güncellenmiştir.

    Temmuz başından bu yana öncü göstergeler, zayıflayan dış talebin etkisiyle üçüncü çeyrekte büyümede sınırlı bir yavaşlamaya işaret ediyor.

    “CARİ DENGEDE İYİLEŞME DEVAM ETTİ”

    Yapısal dönüşümün cari denge üzerindeki yansımalarını izlemeye davam ediyoruz. Cari dengedeki iyileşme ikinci çeyrekte de devam etti.

    Enerji maliyetlerinin küresel çapta olağanüstü seviyede yükseldiği bu sürecin sonunda enerji fiyatlarının normalleşme eğilimine girmesiyle birlikte ülkemizin büyürken cari fazla verdiği bir dış dengeye kavuşacak.

    “İHRACAT ÜZERİNDEKİ AŞAĞI YÖNLÜ RİSKLER ARTTI”

    İhracat üzerindeki aşağı yönlü riskler bir önceki rapor dönemine göre arttı.

    Ağustos ayı itibarıyla, yatırım ve ihracat kredilerinin toplam ticari krediler içerisindeki payı yüzde 28’i aşarak son 20 yılın en yüksek seviyesine ulaştı.

    Yılın üçüncü çeyreğine ilişkin öncü göstergeler, talep koşullarında önceki çeyreğe göre daha ılımlı bir seyre işaret ediyor. Yatırım eğilimleri gücünü koruyor.

    Sanayi üretiminde, yakaladığımız ivmenin ve istihdamdaki artışın sürdürülmesi için finansal koşulların, özellikle finansman maliyeti kanalıyla destekleyii olması gerektiğini düşünüyoruz.

    Uyguladığımız makroihtiyati tedbirlerin etkinliği sayesinde kredi kompozisyonunda hedefli kredi politikamızla uyumlu değişiklikler gözledik.

    “TÜKETİCİ KREDİLERİNİN TİCARİYE ORANI AZALDI”

    Kredi faizlerine yönelik devreye alınan makroihtiyati düzenlemeler sonrasında parasal aktarımın desteklendiğini ve TL ticari kredi faizlerinin 10 puan civarına gerilediğini görüyoruz.

    Tüketici kredilerinin ticari kredilere olan oranı azalırken, yatırım ve ihracat kredilerinin ticari krediler içerisindeki ağırlığı önemli ölçüde arttı.

    Liralaşma stratejimiz çerçevesinde bankacılık sektörünün pasif kompozisyonunda da TL’nin payının artmasını önemsiyoruz.

    “FAİZ ARTIŞIYLA KARŞILIK VERMEK ETKİLİ OLMAZ”

    Merkez Bankası olarak ekonomi politikalarının kontrol alanının dışında kalan söz konusu arz kaynaklı maliyet baskılarına faiz artırımlarıyla karşılık vermenin etkili olmayacağını değerlendiriyoruz.

    Enflasyonun düşmesini üretimi destekleyerek ve üretim gücümüzü artırarak sağlayabiliriz.

    Önümüzdeki dönemde TL payının daha da artacağını öngörüyoruz. Dolayısıyla bu kanaldan döviz kurlarındaki istikrara katkı sağlayarak enflasyonu besleyen önemli bir unsuru da kontrol altına almış oluyoruz.

    Enflasyonun daha hızlı gerilemesi için beklentilerin ve kur istikrarının dezenflasyon süreciyle uyumlu olmaları gerekiyor.

    “SAĞLIKSIZ FİYAT OLUŞUMUNA İZİN VERMEYECEĞİZ”

    Firmalarımızın fiyatlama davranışlarında bozulma yaşanmasına ve sağlıksız fiyat oluşumlarına izin vermeyeceğiz. Bunun sonucunda, beklentilerin ve kur istikrarının enflasyondaki düşüşü desteklemesini sağlayacağız.

    Enflasyonu bir süreliğine değil, kalıcı olarak ve tamamen düşürecek bir programı sabır ve kararlılıkla uyguluyoruz.

    Yaptığımız uygulamalarla tahvil ve ticari kredi faizleri önemli oranda geriledi. Kredi gelişmeleri hedefli kredi politikalarımızla uyumlu seyretti.

    “KURDAKİ İSTİKRARLA KKM SONUÇLANACAK”

    Kur Korumalı Mevduat sistemu başarılı, Merkez Bankası’ndan çıkan önemli bir kaynak yok. Yıl sonu bilançomuzda net şekilde tüm kalemleri göreceksiniz. Gizlenmiş, saklanmış bir durum yok. Kurdaki istikrarla KKM’nin bir şekilde sonuçlanacağı noktaya gideceğiz.

    Sadece politika faizi değil diğer tüm faizler de politika faizine yakınsayarak son 5 yılın en düşük seviyesine geldi. Kurun istikrara kavuştuğu enflasyonun faizlerin düştüğü noktada zaten KKM’den kendiliğinden çıkış söz konusu olacak.

    Faizle ilgili bir öngörüde bulunmamız doğru değil. Daha sonraki kararları gelişmeleri piyasa belirler.