Etiket: enflasyon

  • Ekim ayı enflasyon beklentisi açıklandı

    Ekim ayı enflasyon beklentisi açıklandı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan enflasyon oranları ekonomi gündemini takip eden vatandaşlarımız tarafından araştırılıyor. Son olarak Tüketici Fiyat Endeksi eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 3,08, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 52,40, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 83,45 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 59,91 olarak gerçekleşti. İşte ekim ayı enflasyon beklentisi ve enflasyon rakamlarının açıklanacağı tarih..

    EKİM AYI ENFLASYON ORANI NE ZAMAN AÇIKLANACAK?

    Türkiye İstatistik Kurumu her ayın başında bir önceki aya ilişkin enflasyon verilerini açıklıyor. Ekim ayı enflasyon rakamlarının 3 Kasım günü saat 10:00’da açıklanacak.

    2022 EYLÜL AYI ENFLASYON VERİLERİ

    TÜİK eylül ayına ilişkin Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) gelişmelerini açıkladı. Buna göre yıllık enflasyon eylülde yüzde 83.45 oldu. Piyasa beklentisi enflasyonun yüzde 84.5 gelmesi yönündeydi. Ağustosta yıllık enflasyon yüzde 80.21 olarak açıklanmıştı.

    Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup yüzde 117.66 ile ulaştırma oldu. Bunu yüzde 93.05’lik artışla gıda ve alkolsüz içecekler takip etti.

    EKİM AYI ENFLASYON BEKLENTİSİ NEDİR?

    2022 yılı Ekim ayı Piyasa Katılımcıları Anketi, reel sektör ve finansal sektör temsilcileri ile profesyonellerden oluşan 42 katılımcı tarafından yanıtlanmış ve sonuçlar katılımcıların yanıtları toplulaştırılarak değerlendirildi.

    Buna göre, Katılımcıların cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 67,73 iken, bu anket döneminde yüzde 67,78 olmuştur. 12 ay sonrası TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 36,74 iken, bu anket döneminde yüzde 37,34 olmuştur. 24 ay sonrası TÜFE beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla yüzde 20,63 ve yüzde 21,17 olarak gerçekleşmiştir.

    2022 yılı Ekim ayı anket döneminde, katılımcıların 12 ay sonrasına ilişkin olasılık tahminleri değerlendirildiğinde, TÜFE’nin ortalama olarak yüzde 12,15 olasılıkla yüzde 28,00 – 34,99 aralığında, yüzde 58,94 olasılıkla yüzde 35,00 – 41,99 aralığında, yüzde 15,86 olasılıkla ise yüzde 42,00 – 48,99 aralığında artış göstereceği öngörülmektedir.

    Aynı anket döneminde nokta tahminler esas alınarak yapılan değerlendirmeye göre ise, katılımcıların yüzde 18,42’sinin beklentilerinin yüzde 28,00 – 34,99 aralığında, yüzde 55,26’sının beklentilerinin yüzde 35,00 – 41,99 aralığında, yüzde 18,42’sinin beklentilerinin yüzde 42,00 – 48,99 aralığında olduğu gözlenmektedir.

    2022 yılı Ekim ayı anket döneminde, katılımcıların 24 ay sonrasına ilişkin olasılık tahminleri değerlendirildiğinde, TÜFE’nin ortalama olarak yüzde 24,64 olasılıkla yüzde 15,00 – 18,99 aralığında, yüzde 26,89 olasılıkla ise yüzde 19,00 – 22,99 aralığında artış göstereceği öngörülmektedir.

    Aynı anket döneminde nokta tahminler esas alınarak yapılan değerlendirmeye göre, 24 ay sonrası TÜFE enflasyonu beklentileri değerlendirildiğinde, katılımcıların yüzde 24,24‘ünün beklentilerinin yüzde 15,00-18,99 aralığında, yüzde 33,33‘ünün beklentilerinin yüzde 19,00-22,99 aralığında olduğu gözlenmektedir.

     

  • Enflasyon için yüzde 24,9 hedefi

    Enflasyon için yüzde 24,9 hedefi

    Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığınca hazırlanan ve gelecek yılı kapsayan 2023 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda, temel ekonomik büyüklükler ve hedefler belirlendi.

    Buna göre, büyüme için bu yıl gerçekleşme tahmini yüzde 5 olurken, ekonominin Cumhuriyetin 100. yılı olan 2023’te de yüzde 5 büyüyeceği öngörüldü.

    Enflasyonun bu yıl sonunda yüzde 65 olacağı tahmin edilirken, gelecek yıl sonu hedefi yüzde 24 oldu.

    Cari işlemler dengesinin gayrisafi yurt içi hasılaya oranının 2023’te eksi yüzde 2,5 olarak gerçekleşeceği tahmin edildi.

    Programa göre, işsizlik oranının bu yıl sonunda yüzde 10,8 olması beklenirken, gelecek yıl sonu hedefi yüzde 10,4 olarak kayıtlara geçti.

    İhracatın, 2022 sonunda 255 milyar dolar seviyesinde gerçekleşeceği, gelecek yıl ise 265 milyar dolara yükseleceği öngörüldü.

    İthalatın ise bu yıl sonunda 360 milyar dolar olacağı, 2023’te 345 milyar dolara gerileyeceği, böylece dış ticaret açığının gelecek yıl için 80 milyar dolar olarak gerçekleşeceği tahmin edildi.

  • İngiltere’de enflasyon 40 yılın zirvesinde

    İngiltere’de enflasyon 40 yılın zirvesinde

    İngiltere’de de enflasyondan kalıcı sinyaller geldi. Ülkede enflasyon gıda ve alkolsüz içecekler grubu öncülüğünde beklentinin üzerinde artarak hane halkı üzerindeki yaşam maliyeti krizini ağırlaştırdı.

    Temmuz’da 40 yıl sonra çift haneleri gören yıllık tüketici enflasyonu Ağustos’ta tek hanelere indikten sonra Eylül’de yeniden çift hanelere çıktı.

    Ülkede enflasyon Eylül ayında yüzde 10,1 olarak kaydedildi. Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin beklentisi yıllık enflasyonun yüzde 10 olması yönündeydi.

    Eylül’de aylık enflasyon da yüzde 0,5 ile yüzde 0,4’lük beklentinin üzerinde gerçekleşti.

    Ülkede yıllık çekirdek enflasyon Eylül’de yüzde 6,5 oldu. Bu veriye ilişkin beklenti yüzde 6,4 olmuştu.

  • ABD enflasyon verileri açıklandı

    ABD enflasyon verileri açıklandı

    Piyasalar bugün ABD enflasyonunu bekliyordu. Fed’in 2 Kasım’da yapacağı FOMC toplantısında dördüncü kez 75 baz puanlık faiz artışının netleşmesinde belirleyici olacak enflasyon verisi nihayet açıklandı.

    ABD enflasyonu aylık yüzde 0,4 , yıllık yüzde 8,2 oldu. Beklenti aylık yüzde 0,2 artışla yıllık enflasyonun yüzde 8,1 olması yönündeydi.

    ENFLASYON VERİSİ FED’İ NASIL ETKİLER?

    Enflasyon oranı Fed’in yüzde 2 orta vade hedefinin çok üzerinde. Dün açıklanan toplantı tutanaklarında geri kalmanın bedelinin hızlı gitmekten daha ağır olacağına vurgu yapıldı. Ancak faiz artışlarının bir yerden sonra da azaltılması gerektiği noktasında da fikir birliği var.

    Ekonomistler enflasyonda yüzde 8 seviyelerinin korunması ve istihdam sektöründe henüz faiz artışlarına alan olduğunun düşünülmesinin, Fed’e 75 puan için açık kapı bıraktığını dile getirdi. Beklentiler ise, Kasım’daki 75 baz puanlık faiz artışının ardından Aralık’ta da 50 baz puanlık faiz artışı yapılarak yılın tamamlanması yönünde.

    DOLARDA SON DURUM

    Olumlu istihdam verisiyle yükselişe geçen dolar endeksi, enflasyon öncesi 113 üzerinde işlem görüyor. Endeks veri sonrası ……. seviyesinde bulunuyor. Yurt içinde ise dolar/TL kuru yükselişini devam ettiriyor. Dün 18,56’dan kapanıl yapan kur bu sabah 18,58 seviyelerinden güne başlamıştı. Veri öncesi 18,60 sınırına kadar yükselen kur şu sıralar 18,59 TL’den değerleniyor.

    ALTIN FİYATLARI BUGÜN NE KADAR?

    Üst üste beş işlem günü düşüş eğiliminde hareket eden altının ons fiyatı, sabahın ilk saatlerinde 1670 dolardan işlem görürken, veri öncesi 1684 liraya kadar yükseldi. Altının gram fiyatı ise yükselişle başlamasının ardından 998 – 1005 lira aralığında hareket ediyordu. Veri sonrası altının gram fiyatı 1001 liradan değerleniyor.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan enflasyon mesajı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan enflasyon mesajı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Açık konuşmak gerekirse birileri son 8-9 yıldır Türkiye’yi yönetilebilir olmaktan çıkarmak için kumpastan darbeye her yolu denediler. Bu sinsi saldırıların son mermisi de ekonomimize sıkıldı ama hesap edilmeyen bir durum ortaya çıktı. Bize kurulan tuzaklara karşı verdiğimiz mücadele bizi daha güçlü kıldı.” dedi.

    Erdoğan, Dolmabahçe Ofisi’nde düzenlenen Katılım Finans Strateji Belgesi Tanıtım Toplantısı’nda davetlilere hitap etti.

    Katılım Finans Strateji Belgesi’nin tüm ilgili kesimler için hayırlara vesile olmasını temenni eden Erdoğan, “Strateji belgesinin hazırlanmasında emeği geçen Finans Ofisimiz başta olmak üzere herkesi tebrik ediyorum. Türkiye’nin her alanda olduğu gibi ekonomide de hedeflerini küresel ligin en üst sıralarına çıkarmak için böyle bir süreçte bu tür çalışmaların çok daha anlamlı olduğuna inanıyorum.” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgının ve savaşın tetiklediği enerji ve emtia fiyatlarındaki artışın derinleştirdiği küresel ekonomik krizin, gelişmiş ülkeler başta olmak üzere tüm ekonomileri derinden etkilediği bir dönemden geçildiğini söyledi.

    Küresel krizlerin ardının kesilmediği son yıllarda Türkiye’nin uzunca bir süredir yaşadığı siyasi ve ekonomik badirelerden elde ettiği tecrübeyle kendini diğer ülkelerden ayrıştırdığını belirten Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

    “Açık konuşmak gerekirse birileri son 8-9 yıldır Türkiye’yi yönetilebilir olmaktan çıkarmak için kumpastan darbeye her yolu denediler. Bu sinsi saldırıların son mermisi de ekonomimize sıkıldı ama hesap edilmeyen bir durum ortaya çıktı. Bize kurulan tuzaklara karşı verdiğimiz mücadele bizi daha güçlü kıldı. Buna mukabil dünyadaki beklenmedik krizler bize bu tuzakları kuranların tüm zaaflarını ve zayıflıklarını açığa çıkardı. Küresel gelişmelerin etkisiyle bir süredir etkisini hissettiğimiz enflasyon meselesinin de üstesinden gelerek, inşallah ‘Türkiye yüzyılı’nı hep birlikte inşa edeceğiz. Tabii bu arada küresel ekonomik kriz, sürekli yeni sorunlara da yol açarak dünyayı kasıp kavurmayı sürdürüyor. Yaşanan sorunların en çok etkilediği alanların başında ise finans kesimi geliyor. Esasen finans sisteminin bunun ötesinde sıkıntıları, çarpıklıklar, çıkmazları da vardır. Daha açık bir ifadeyle temel görevi tasarrufları doğru yatırımlara yönlendirerek ekonomik büyümenin lokomotifi olması gereken finansal sistem, artık bu görevini yerine getiremiyor. Geldiğimiz noktada finans sisteminin üretimi ve ticareti beslediği bir ekonomik düzenin yerini adeta tüm diğer sektörlerin finans sektörünü beslediği sağlıksız ve sürdürülemez bir yapı almıştır.”

    Erdoğan, dünyada finans sisteminin beslediği borçluluk gelir ve servet adaletsizliklerinin hızla arttığını dile getirerek, “Buna karşılık aynı sistemin yol açtığı sorunlar ülkelerin ekonomik büyüme oranlarını ve sosyal refah seviyelerini olumsuz yönde etkiliyor. 2021 yılında 303 trilyon dolar seviyesine ulaşan küresel borçluluk oranı, küresel milli gelirin 3,5 katına yükselmiştir. Ülkelerin ve piyasaların 2008 küresel finans krizinden gerekli dersleri almadıklarını, aynı yanlış yolda yürümeyi sürdürdüklerini görüyoruz. Küresel borçluluk seviyesi, finans krizden bu yana geçen 20 yılda maalesef hep artarak devam etmiştir. Bu çarpık durum finansın üretim ve yatırımlardan ayrıştırarak dünyadaki sosyal refaha katkısının giderek azalmasına yol açmaktadır. Artık bu gerçek, salgın döneminde ve sonrasında Dünya Bankası, OECD ve hatta IMF gibi uluslararası kuruluşlarca da açıkça dile getirilmektedir.” diye konuştu.

  • Eylül’de en çok üniversite eğitimi pahalandı

    Eylül’de en çok üniversite eğitimi pahalandı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Eylül ayı enflasyon verilerini açıkladı. Buna göre, tüketici fiyat endeksindeki (TÜFE) değişim 2022 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 3,08, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 52,40, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 83,45 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 59,91 olarak gerçekleşti.

    Eylül ayında üniversite eğitim giderlerindeki artışı yüzde 20,78 ile şehir gazı ve doğal gaz, yüzde 20 ile elektrik, yüzde 14,82 ile reçel, marmelat ve bal izledi. Fiyatı en çok artış gösteren diğer ürünler arasında yüzde 14,71 konserve edilmiş veya işlenmiş sebze ve sebze içerikli ürünler, yüzde 11,96 ile yumurta ve yumurta ile ilgili ürünler, yüzde 11,35 ile hava yolu taşımacılığı, yüzde 10,89 ile ulaştırma sigortası, yüzde 6,98 ile katı yakıtlar ve yüzde 6,96 ile su (şebeke suyu) yer aldı.

    Geçen ay en çok ucuzlayan ise yüzde 18,21 ile patates ve bazı yumru bitkiler oldu. Bunu yüzde 15,09 ile taze balık ve deniz ürünleri, yüzde 2,46 ile mücevheratlar, saat ve kol saatleri, yüzde 2,44 ile dana eti, yüzde 2,32 ile margarin ve yüzde 2,14 ile kara yolu ile şehirlerarası yolcu taşımacılığı takip etti.

    Eylülde fiyatı en çok azalış gösteren diğer ürünler yüzde 1,34 ile kişisel ulaştırma araçlarının yakıt ve yağları, yüzde 1,03 ile likit hidrokarbonlar, yüzde 0,44 ile peynir ve yüzde 0,11 ile kuzu, koyun, keçi eti olarak gerçekleşti.

  • Yumurta fiyatları yüzde 400 zamlandı

    Yumurta fiyatları yüzde 400 zamlandı

    Gıda fiyatlarındaki artıştan yumurta da etkilendi. Yem, enerji, ambalaj ve nakliye maliyetlerindeki artış yumurta fiyatlarına da yansıdı. 1 ay önce 2 liraya satılan organik yumurtanın tanesi 4-5 liraya yükseldi. Esnaf yumurta fiyatlarının haftalık olarak arttığını ifade ediyor. Vatandaşlar ise aldığı yumurta adedini düşürmeye başladı. Marketlerde 30’lu yumurtalara alternatif olarak daha küçük paketlerde yumurta satılmaya başlandı.

    Son açıklanan veriyle birlikte İstanbul’da enflasyon 107.42 ile ikiye katlanırken yumurta fiyatları da yüzde 400 zamlandı. Geçen yıl temmuz ayında 61 kuruş olan yumurta fiyatı ekim ayı itibarıyla 2,53 kuruş oldu.

    BİR YIL ÖNCE 18 TL’YDİ

    Üst üste gelen zamlardan sonra 30’lu yumurta kolisinin fiyatı artık 76 lira. Ağustos ayında fiyatı 58 liraydı, iki ayda yüzde 30 zamlandı. Aynı yumurtanın kolisi Temmuz 2021’de 18 TL idi.

    YÜZDE 400 ZAM

    Geçen yıl temmuz ayında tanesi 60 kuruşa satılan yumurtanın fiyatı 13 Ağustos 2022 tarihinde 2 TL’ye dayanmıştı. Ekim itibarıyla 2,53 kuruş oldu.

    2 AYLIK FARK 72 TL

    Dört bir kişilik aile her gün bir yumurta yese ayda 303 lira 60 kuruş tutuyor. Bu oran 2 ay öncesinde 231 lira 60 kuruş idi. Aradaki fark 72 TL.

    SADECE ÇOCUKLARINA YEDİRMEK İÇİN ALIYORLAR

    Yumurta fiyatlarındaki artışla ilgili konuşan Süphan Paşa, “Beyaz yumurtalar 2,5 lira, organik yumurtalar 4 liradan satılıyor. 1 ay önce beyaz yumurtalar 1,5 lira organik yumurtalar 2 liraydı. Fiyatlar haftalık olarak değişiyor. Beyaz yumurtalar ise bir sene önce 30 liraydı şimdi 65 lirayı aştı. Vatandaşlar yumurtadaki fiyat artışından şikayetçi, zamları biz yapıyormuşuz gibi tepki gösteriyor” diye konuştu.

    Fiyatların yüksekliğinden yakınan Hasan Usta isimli vatandaş ise “Yumurta fiyatları her hafta değişmeye başladı. Sürekli yumurta alıyoruz. Normalde eskiden bir koli yumurta alıyorduk, 15 liraydı” dedi.

    Vatandaşlar artık kendilerine değil, çocuklarına yedirebilmek için yumurta aldıklarını ifade etti.

  • TÜİK, Eylül ayı enflasyonunu açıkladı

    TÜİK, Eylül ayı enflasyonunu açıkladı

    Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık yüzde 83,45, aylık yüzde 3,08 oldu.

    TÜFE’deki değişim 2022 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 3,08, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 52,40, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 83,45 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 59,91 olarak gerçekleşti.

    TÜFE yıllık değişim oranları

    Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 30,76 ile haberleşme oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 117,66 ile ulaştırma oldu.

    TÜFE ana harcama gruplarına göre yıllık değişim oranları

    Ana harcama grupları itibarıyla 2022 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre en az artış gösteren ana grup yüzde 0,04 ile alkollü içecekler ve tütün oldu. Buna karşılık, 2022 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 9,99 ile konut oldu.

    2022 yılı Eylül ayında, endekste kapsanan 144 temel başlıktan, 18 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 2 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 124 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.

    Özel kapsamlı TÜFE göstergesi yıllık yüzde 74,63, aylık yüzde 2,74 oldu

    İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, 2022 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 2,74, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 45,84, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 74,63 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 51,92 olarak gerçekleşti.

    ENAG’A GÖRE YILLIK ENFLASYON YÜZDE 186

    Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) 12 aylık enflasyonu yüzde 186,27 olarak açıkladı. ENAG’a göre enflasyon eylülde yüzde 5,30 arttı.

    Bağımsız akademisyenlerin oluşturduğu ENAG’ın geçen ayki verilerine göre, Tüketici Fiyat Fiyat Endeksi (E-TÜFE) aylık bazda yüzde 5,86, yıllık bazdaysa yüzde 181 artmıştı.

    Eylül verilerine göreyse enflasyon aylık bazda yüzde 5,30, yıllık olaraksa yüzde 186,27 arttı. Yıl başından bu yana gerçekleşen enflasyonsa yüzde 101 olarak hesaplandı.

    MERKEZ BANKASI’NIN YIL SONU ENFLASYON TAHMİNİ

    Merkez Bankası tarafından yapılan Piyasa Katılımcıları Anketi’ne göre ise yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 67,73 olarak güncellendi. Merkez Bankası’nın ekonomistlerle yaptığı Piyasa Katılımcıları Anketi de 6 aylık enflasyonun, dolayısıyla zam oranının ipucunu verdi. Ankette katılımcıların cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 70,60 iken, bu anket döneminde yüzde 67,73 oldu. Bu tahmine göre 2022’nin ikinci yarısındaki enflasyon yüzde 17,82 olarak gerçekleşecek. SSK ve Bağ-Kur emeklileri bu durumda Ocak’ta yüzde 17,82 zam alırken, memurlar ve memur emeklilerinin yüzde 8’lik artışı enflasyon farkıyla yüzde 18,92’ye ulaşacak.

    4 KURUMUN EYLÜL AYI ENFLASYON TAHMİNİ

    Tüketici fiyatları son olarak aylık yüzde 1,46 artışla yıllık yüzde 80,21 seviyesine ulaşmıştı. Yurt içi üretici fiyatlarında ise aylık yüzde 2,41, yıllık yüzde 143,75 artış yaşanmıştı.

    Bloomberg HT Araştırma Birimi’nin Eylül ayı enflasyon beklenti anketi sonuçlarına göre enflasyonun aylık yüzde 3,6, yıllık yüzde 84,5 olarak gerçekleşmesi bekleniyordu.

    AA Finans Enflasyon Beklenti Anketi’ne katılan ekonomistler, eylül ayında Tüketici Fiyat Endeksi’nin (TÜFE) yüzde 3,53 artmasını bekliyor. Ayrıca ekonomistlerin yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 72,35’den yüzde 73,88’e yükseldi.

    ForeksHaber’in 16 ekonomist ile düzenlediği ankete göre, TÜFE’de Eylül ayı ortalama tahmin yüzde 3,59 artış olurken, yıllık veride ise medyan tahmin yüzde 84,63, ortalama yüzde 84,42 artışa işaret etti.

    Reuters’ın 11 katılımcıyla düzenlediği ankette, eylül için yıllık enflasyon tahminleri yüzde 83,5 ile 85,35 arasında yer alıyor. Ankette, aylık enflasyonunsa yüzde 3,75 seviyesinde olması bekleniyor.

    EN DÜŞÜK MEMUR VE EMEKLİ MAAŞI NE KADAR OLACAK?

    AA Finans’ın Enflasyon Beklenti Anketi’ne göre, SSK, Bağ-Kur emeklisi Ocak zammı yüzde 22,14, memur ve memur emeklisi için Ocak 2023 zam oranı ise yüzde 23,14 olarak hesaplandı.

    Bu oranlara göre yeni maaşlar da belli oldu. Tahmin edilen zam oranına göre en düşük memur maaşının 9 bin 109 liradan 11 bin 217 liraya çıkması bekleniyor. 6 bin 77 lira alan memur emeklisinin ise maaşının 7 bin 483 lira olacağı hesaplandı.

    En düşük aylık 2000’den önce emekli olan SSK’lılarda 4 bin 687 liradan 5 bin 725 liraya çıkacak. 2000’den sonra emekli olan SSK’lılarda maaşlar 2 bin 906 liradan 3 bin 550 liraya yükselecek. En düşük aylık Bağ-Kur tarım emeklilerinde 3 bin 335 liradan 4 bin 74 liraya, Bağ-Kur esnaf emeklilerinde ise 4 bin 197 liradan 5 bin 126 liraya çıkacak.

    EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI 4 BİN 500 LİRAYA YÜKSELEBİLİR

    Kesin zam oranı Ocak ayında belli olacak. Ayrıca ek iyileştirme de yapılabilecek. Bu artışlardan biri emeklilerin taban aylığında bekleniyor. Temmuz’da 3 bin 500 liraya çıkarılan taban aylık ödemesinin Ocak’ta bir kez daha artırılması gündemde. Bu konudaki karar da Aralık ayında ya da en geç Ocak ayı başında verilecek. Ayrıca memurların ve emeklilerin zam oranının ek iyileştirmeyle yükseltilmesi beklentileri de bulunuyor. Ocak zammı ile en düşük emekli maaşı için 4 bin ila 4 bin 500 lira arasındaki rakamlar konuşuluyor.

  • İstanbul’un eylül enflasyonu belli oldu

    İstanbul’un eylül enflasyonu belli oldu

    İstanbul Ticaret Odası (İTO) Eylül 2022 Fiyat İndeksleri açıkladı. Buna göre, Eylül ayında İstanbul’da; perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi bir önceki aya göre yüzde 6,06, toptan fiyat hareketlerini yansıtan Toptan Eşya Fiyatları indeksi ise yüzde 2,94 oranında arttı.

    2021 Eylül ayına göre 2022 Eylül ayında yaşanan fiyat değişimlerini gösteren bir önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı İstanbul Ticaret Odası’nın 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksinde yüzde 107,42, Toptan Eşya Fiyatları İndeksinde ise yüzde 98,17 olarak gerçekleşti.

    Eylül 2022’de Perakende fiyatlarda bir önceki aya göre; Diğer harcamalarında yüzde 53,23, Kültür Eğitim ve Eğlence Harcamalarında yüzde 9,66, Ev Eşyası Harcamalarında yüzde 9,54, Giyim Harcamalarında yüzde 8,63, Sağlık ve Kişisel Bakım Harcamalarında yüzde 8,37, Konut Harcamalarında yüzde 6,43, Gıda Harcamalarında yüzde 3,64 artış, Ulaştırma ve Haberleşme Harcamalar grubunda yüzde 0,78 azalış izlendi.

    Eylül 2022’de Toptan fiyatlarda bir önceki aya göre; Yakacak ve Enerji Maddeleri Grubunda yüzde 8,42, İnşaat Malzemeleri Grubunda yüzde 5,39, Kimyevi Maddeler Grubunda yüzde 3,58, Mensucat Grubunda yüzde 3,22, Gıda Maddeleri Grubunda yüzde 2,32, İşlenmemiş Maddeler Grubunda yüzde 2 artış, Madenler Grubunda yüzde 1,98, azalış izlendi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’da enflasyon mesajı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’da enflasyon mesajı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dolmabahçe Ofisi’nde düzenlenen Ekonomik Dönüşüm ve Yeni Paradigmalar Zirvesi’nde katılımcılara hitap etti.

    Dünyanın salgın ve savaş sonrası dönemin getirdiği yeni döneme uyum sağlamaya çalıştığını vurgulayan Erdoğan, “Türkiye olarak biz bu sınamaları oldukça uzun bir süredir yaşadığımız için diğer ülkelerin önünden gittiğimizi söyleyebiliriz. Özellikle iktisat politikaları konusunda ilk dile getirdiğimizde ve uyguladığımızda pek çok çevrenin akıntıya karşı kürek çekme derecesinde garipsediği yaklaşımları vardı. Bun karşılık yaşanan her küresel kriz bizim yaklaşımımızın ne kadar doğru, geliştirdiğimiz yöntemlerin ne kadar gerçekçi, uygulamalarımızın ne kadar sağlıklı olduğunu teyit etmiştir. Bizim yaptığımız Amerika’yı yeniden keşfetmek veya gökten zembille yeni bir şey indirmek değildir.

    Bizim yaptığımız iş dünyada ve bölgemizde yaşanan gelişmeleri, ülkemizin bu tablo içindeki yerini, imkanlarımızı ve zorluklarımızı en doğru şekilde analiz ederek kendimize yeni bir yol çizmek olmuştur. Açıkça itiraf etmek isterim ki ülkemize karşı haksız, hukuksuz, adaletsiz şekilde uygulanan siyasi ve ekonomik yaptırımlar bizi bu yolu aramaya mecbur bırakmıştır. Uzunca bir süre küresel ekonomik istemin kuralları çerçevesinde yürüttüğümüz ekonomi politikamızı bu tuzaklardan kendimizi kurtarabilmek için ayrıştırdık. Bunu yaparken asla küresel ve mali gerçeklerden, iktisat teorilerinin önümüze serdiği muhteşem birikimden, asırlık zengin tecrübelerden kopmamdık. Hepsinden en süt düzey istifade ederek kendi özgün ekonomi modelimizi oluşturduk. Yaptığımız pek çok açıklamada bu yaklaşımın teorik altyapısını ve başarılı örneklerini paylaştık. Hepsinden önemlisi salgınla başlayıp savaş ile gelişen küresel ekonomik kriz karşısında sergilediğimiz dayanıklılık ve gösterdiğimiz atılımlarla doğru bir yolda ilerlediğimiz ispatladık. Biz ne yaptığımızı biliyorduk, niçin yaptığımızı biliyorduk, nereye varacağımızı biliyorduk. Geçen her yılın ve yaşanan her yeni durumun bizi haklı çıkartmış olmasından kendi adımıza memnuniyet duyuyoruz. Ama küresel sıkıntılardan etkilenenler adına da, bunları kendilerine yeterince anlatamadığımız için üzülüyoruz” ifadelerini kullandı.

    Konuşmasında Türkiye Ekonomi Modeli’ni anlatan Erdoğan “Türkiye 600 yıllık dev bir imparatorluktan yeni bir cumhuriyete geçerken en çok ekonomi politikalarını oluşturmakta zorlanmıştır. Bir asırdır yaşadığımız sorunların ya sebebi ya sonucu hep ekonomiye bağlanmıştır. Hükümete geldiğimizde ülkemizin asırlık demokrasi ve altyapı eksiklerini gidermek için bir kalkınma programı başlattık. Eğitimden sağlığa, güvenlikte adalete, ulaştırmadan enerjiye her alanda ülkemizi baştan sonra adeta yeniden inşa eden adımları attık. Milletimiz bizim bu gayretimizi gördüğü için girdiğimiz her seçimde daha yüksek oy oranı ile bizi destekledi. Demokraside ve kalkınmada temel altyapı ihtiyaçlarını giderdikçe önümüze yeni bir tablo çıktı. Türkiye’nin potansiyeli ve imkanları ile siyasi ve ekonomik olarak dünyada durduğumuz yerine orantılı olmadığını gördük. Bunun için önce 2023 hedeflerimizi açıkladı. Bu program daha çok kalkınma ve özellikle de makro ekonomi alanı ile ilgili hedeflerimizi içeriyordu. Ancak sadece bu adım bile bir anda ülkemize yönelik hiçbir rasyonel gerekçesi, somut temeli, küresel gelişmelerle ilgisi olmayan bir dizi senaryonun önümüze konmasına yol açtı. Bizi siyasi istikrarsızlığa, sosyal kaosa, terör bataklığına, bölgesel krizlerin için sürüklemek gibi niyetlerle kurgulanan senaryoların tek amacı Türkiye’yi demokrasi ve kalkınma rayından çıkartmaktı. Hamdolsun milletimizin desteği ile bu oyunların her birini ayrı ayrı bozduk” şeklinde konuştu.

    Türkiye’ye yönelik senaryoların son hamlesinin “ekonomik yıkım” üzerine kurulduğunu belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Dünyada herhangi bir savaş çatışma olmadığı halde açıkça ekonomisi mahvedilme tehdidi ile karşı karşıya kalan sanıyorum tek ülke biziz. Yine dünyada uluslararası toplumun resmen terör örgütü olarak kabul ettiği yapıların isim değişikliği hileleri ile kendisine karşı alenen desteklendiği tek ülke biziz. Daha bölgemizdeki insani kriziler tüm yükünü kayda değer destek almada taşıyor oluşumuzu bunun yol açtığı siyasi ekonomik ve sosyal bedelleri saymıyorum. Böyle bir dönemde ülkemiz ekonomisini faiz, kur, enflasyon kıskacına alıp yerle yeksan etme girişimlerine karşı kendi ekonomi programımızı oluşturduk. Önce aldığımız tedbirler ve oluşturduğumuz teknik mekanizmalarla ülkemize kurulan tuzakları boşa çıkardık. Ardından ekonomi programımızın odağını yeniden belirledik. Artık bir kalıp haline getirdiğimiz yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla büyüme modeli üzerinden Türkiye’de bir ekonomi modelini oluşturduk. Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere tüm dünyada büyüme oranlarının gerilediği, hatta resesyonun konuşulduğu dönemde ülkemizin rekor büyüme oranları ile yola devam etmesinin gerisinde bir hikaye vardır. Elbette bu süreçte aldığımız yaralar da var. Döviz kuru operasyonlarının yol atçığı sıkıntıları alternatif yöntemlere çözüme kavuşturduk. Dünyadaki gelenekse üretim ve tedarik kanallarında yaşanan bozulmalara karşı güçlü altyapımızla, genç ve zengin insan kaynağımızla, esnek iş yapma modellerimizle öne çıktık. Enflasyon oranımızın nispeten yüksek seviyelere çıkması bazılarını şaşırtıyor olabilir. Halbuki biz aynı enflasyonu onları daha da şaşırtacak hızla düşürebilme kabiliyetine de sahip bir ülkeyiz. Bunu geçmişte yaşadık ondan sonra da düşürdük. İstihdamımızı tarihimizin en yüksek seviyesine çıkartırken, aynı zamanda enflasyonun yola açtığı refah kayıplarını telafi edecek her türlü tedbiri de alıyoruz. Sanayi üretimindeki istikrarlı artış, turizmde artan canlanma, ihracattaki yükseliş gibi pek çok veri hedeflerimize ilerlediğimiz gösteriyor. 2011 yılında ilan ettiğimiz ülkemizi dünyanın en büyük on ekonomisi arasına çıkram sözünü yerine getirmeye adım adım yaklaşıyoruz”