Etiket: enflasyon

  • İstanbul’da Temmuz enflasyonu belli oldu

    İstanbul’da Temmuz enflasyonu belli oldu

    İstanbul’un Temmuz ayı enflasyonu belli oldu. 2024 Temmuz ayında İstanbul’da; perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi bir önceki aya göre yüzde 4,21, toptan fiyat hareketlerini yansıtan Toptan Eşya Fiyatları indeksi ise yüzde 1,04 oranında arttı.

    2023 Temmuz ayına göre 2024 Temmuz ayında yaşanan fiyat değişimlerini gösteren bir önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksinde yüzde 72,80, Toptan Eşya Fiyatları İndeksinde ise yüzde 55,12 olarak gerçekleşti.

    Temmuz 2024’te perakende fiyatlarda bir önceki aya göre; ulaştırma ve haberleşme harcamalarında yüzde 10,76, kültür eğitim ve eğlence harcamaları grubunda yüzde 6,72, sağlık ve kişisel bakım harcamaları grubunda yüzde 6,60, gıda harcamaları grubunda yüzde 4,44, konut harcamalarında yüzde 4,23, diğer harcamalar grubunda yüzde 2,78, ev eşyası harcamalarında yüzde 1,52 artış; giyim harcamaları grubunda yüzde 2,04 azalış izlendi.

    Temmuz 2024’te Toptan fiyatlarda bir önceki aya göre; inşaat malzemeleri grubunda yüzde 7,48, mensucat grubunda yüzde 5,02, yakacak ve enerji maddeleri grubunda yüzde 2,90, gıda maddeleri grubunda yüzde 1,88, kimyevi maddeler grubunda yüzde 0,90 artış; madenler grubunda yüzde 1,94 ve işlenmemiş maddeler grubunda yüzde 4,62 azalış izlendi.

  • Yoksulluk 62 bin lirayı aştı

    Yoksulluk 62 bin lirayı aştı

    Türk-İş, açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasının temmuz ayı sonuçlarını açıkladı.

    Araştırmaya göre nisan ayında 4 kişilik ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarını ifade eden ‘açlık sınırı’ 19 bin 234 liraya yükseldi.

    Böylece açlık sınırı, asgari ücretin 2 bin 232 lira üzerinde gerçekleşti.

    Gıda ile giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarına denk gelen ‘yoksulluk sınırı’ ise 62 bin 653 liraya yükseldi.

    Araştırmaya göre bekar bir çalışanın yaşama maliyeti 24 bin 902 liraya yükseldi.

    MUTFAK ENFLASYONUNDA ARTIŞ

    Ankara’da yaşayan dört kişilik ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde yüzde 1,35 arttı. Son 12 ay itibarıyla değişim oranı yüzde 64,99 olarak hesaplandı. Mutfak enflasyonundaki yıllık değişim ise yüzde 81,16 oldu.

     

    NTV

  • “Cari açık sorun olmaktan çıkıyor”

    “Cari açık sorun olmaktan çıkıyor”

    Bakan Şimşek, yıllık cari açığın mayısta 25,2 milyar dolarla 2022 yılı Haziran ayından sonraki en düşük seviyesine gerilediğini açıkladı. Bakan Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “İstikrar, güven ve dayanıklılık artıyor, cari açık önemli bir sorun olmaktan çıkıyor. Dış borcun milli gelire oranı düşüyor ve rezerv birikimi hızlanıyor. Yıllık cari açık mayısta 25,2 milyar dolarla 2022 yılı Haziran ayından sonraki en düşük seviyesine geriledi. Cari açıktaki düşüşün yanı sıra olumlu dış finansman görünümü devam ediyor. Yılın ilk beş ayında portföy girişi 19,1 milyar dolara ulaştı. Bankacılık ve reel sektörün uzun dönem dış borç çevirme oranları geçen sene ocak-mayıs dönemindeki yüzde 97 ve yüzde 73 seviyesinden bu yılın aynı döneminde sırasıyla yüzde 160 ve yüzde 123’e yükseldi. Cari açığın milli gelire oranının ikinci çeyrekte yüzde 2,5’in altına gerilemesini bekliyoruz. Yapısal reformlarla ekonomik dönüşümü gerçekleştirerek sürdürülebilir cari açığa ulaşacağız. Böylece ülkemizin dış finansman ihtiyacını kalıcı olarak düşüreceğiz” ifadelerine yer verdi.

  • “Enflasyonda en zoru geride kaldı”

    “Enflasyonda en zoru geride kaldı”

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısında açıklamalarda bulunuyor.

    Bakan Şimşek’in açıklamalarından öne çıkanlar:

    Programın en önemli hedeflerinden birisi sürdürülebilir büyümedir. Bugün net ihracat katkısının pozitife döndüğü, iç talep makul düzeyde devam etti. İyi bir büyüme patikasıyla karşı karşıyayız. Önemli hedeflerden diğer sürdürülebilir cari açık. Cari açığı endişe kaynağı olmaktan çıkartacağız. Kalıcı olabilmesi için yapısal dönüşüme ihtiyaç var. Diğer bir konu mali disiplinin yeniden tesis edilmesi. Deprem hariç açığın milli gelire oranı sadece yüzde 1,6. Depremin gerektirdiği harcamaları bir kenara bırakırsanız mali disiplinde bir sorun yok. Açığın kendisi bir itki yaratıyor.

    Enflasyonla mücadele açığı aşağı çektiğimiz takdirde Merkez Bankası’nın elini güçlendirmiş olacağız. Kur riskini azalttık, borçlanmanın vadesini artırıyoruz. Uluslararası rezervlerde tarihi bir düzeltmeyle karşı karşıyayız. Bankalarla swapı neredeyse kapattık Swap hariç net rezerv eksi 61 milyar dolardan artı 18 milyar doların üzerine çıkmış durumda. Net rezervlerdeki düzelme 80 milyar dolar civarına ulaştı. Daha önce bu türden iyileşmeyi 11 yılda sağlamışız, bu iyileşme bir yılda sağlandı. KKM 60 milyar doların altına indi. Temmuzda KKM’den çıkış çok daha hızlanacak. Türkiye’nin istikrar ve reform programı ile birlikte risk priminde dramatik bir düşüş yaşanmıştır.

    Son 1 yılda risk priminde daralma 450 puan civarında, benzer ülkelere göre risk priminde muazzam iyileşme var. Dış kaynağa erişimde sorun ortadan kalktı. Türkiye’nin makul maliyetlerle dış kaynağa erişiminde sorun, önemli ölçüde ortadan kalktı. Rezervlerdeki artışın büyük bir kısmı vatandaşlarımızın ve şirketlerimizin programa olan güveni nedeniyle dövizden TL’ye geçişle açıklanır, üçte ikisinden fazlası bu. Enflasyonda en zoru geride kaldı. Tutarlılığı olan güçlü bir program uyguluyoruz.  Para politikası geciklemi bir şekilde dezenflasonu şekillendiriyor. Para politikasının inşası zaman alıyor. Enflasyon gelecek ay yüzde 60 civarına inecek. Yıl sonunda enflasyonda yüzde 42’ye kadar toleransımız var. Kamuda harcama disiplinini önemsiyoruz, bütün harcamaları gözden geçiriyoruz. Bazı programları, birimleri kapatacağız. Çalışanlarımızı vergide adaleti sağlamak için Gelir İdaresi’nde görevlendireceğiz. Kayıt dışılık ile mücadeleye başladık, eylem planı olmayacak, fiiliyatta bu olacak. Amacımız vergilendirilmemiş bir alan bırakmamak, vergide adalet ve etkinliği sağlamak. Yük hiçbir şekilde dar gelirlilere yüklenmeyecek.

  • Haziran’ın zam şampiyonu belli oldu

    Haziran’ın zam şampiyonu belli oldu

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Haziran ayına ilişkin enflasyon rakamlarını açıkladı. Buna göre, TÜFE’deki değişim 2024 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 1,64, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 24,73, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 71,60 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 65,07 olarak gerçekleşti.

    En çok şehirler arası karayolu taşımacılığı pahalandı

    Haziran ayı enflasyon rakamlarının açıklanmasıyla söz konusu ayda fiyatı en çok artan ve azalan ürünler belli oldu. Fiyatı en çok artan ürün yüzde 12,71 ile karayolu ile şehirler arası yolcu taşımacılığı olarak gerçekleşti. İkinci sırada şebeke suyu yüzde 12,69 ile yer alırken, taze meyveler yüzde 8,47, oteller, pansiyonlar ve diğerleri yüzde 6,67, demiryolu ile şehir içi yolcu taşımacılığı yüzde 6,15, ekmek yüzde 5,94, peynir yüzde 5,15, alkolsüz içecekler ve konsantre içecekler yüzde 4,83, şekerlemeler, çikolatalar ve kakao ürünleri yüzde 4,39, okul öncesi eğitim ve ilköğretim yüzde 4,39 pahalılaştı.

    En fazla patates ucuzladı

    En çok ucuzlayan ürünler ise su şekilde gerçekleşti: “Patates ve bazı yumru bitkiler yüzde 8,03, yumurta ve yumurta ile ilgili ürünler yüzde 6,57, kümes hayvanları eti yüzde 3,89, kişisel ulaştırma araçlarının yakıt ve yağları yüzde 2,32, dana eti yüzde 2,29, kuzu eti yüzde 2,05, erkek ayakkabısı yüzde 1,73, kadın giyim yüzde 1,17, tereyağı yüzde 0,26, kahve 0,43.”

  • Memur ve emeklilerin zam oranları belli oldu

    Memur ve emeklilerin zam oranları belli oldu

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Haziran ayı enflasyon oranını açıklamasıyla memur ve emeklilerin aylıklarında belirleyici olan 6 aylık enflasyon oranları belli oldu. Buna göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), haziranda aylık bazda yüzde 1,64, yıllık yüzde 71,60 arttı. Açıklanan rakamlarla birlikte memur ve memur emeklilerinin 2024 yılının ikinci 6 ayında alacağı zamlı maaşlar ile SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin aylıklarındaki artış oranları da netleşti.

    TÜİK’in açıkladığı rakamlara göre Haziran’da enflasyon aylık bazda yüzde 1,64, yıllık bazda ise 71,60 olarak gerçekleşti. 2024 yılının ilk 6 ayının enflasyon oranları ise 24,73 oldu. Bu çerçevede SSK ve Bağ-Kur emeklileri 6 aylık dönem için yüzde 24,73 oranında zam almaya hak kazandı. Bu çerçevede Kök maaşı 10 bin lira olan emekliler 12 bin 473 lira, kök maaşı 15 bin olan emekliler 18 bin 709 lira, kök maaşı 20 bin olan emekliler 24 bin 946, kök maaşı 25 bin olan emekliler ise 31 bin 182 lira zam alacak.

    Yılın ikinci yarısı için toplu sözleşmeden yüzde 10 oranında zam alacak memur ve memur emeklileri ise, toplu sözleşme zammına ek olarak 2024’ün ilk 6 aylık enflasyon farkı kadar zam alacak. Bu durumda Enflasyon farkından doğan yüzde 8,46 ve toplu sözleşmeden doğan yüzde 10 olmak üzere toplamda yüzde 19,31 oranında zam almaya hak kazandı. Buna göre en düşük memur maaşı enflasyon farkıyla birlikte 39 bin 205 liraya yükseldi. En düşük memur emekli aylığı ise liradan 17 bin 586 liraya yükseldi. Zamlı maaşlar ise 15 Temmuz’da hesaplara yatacak.

  • Haziran ayı enflasyon rakamları açıklandı

    Haziran ayı enflasyon rakamları açıklandı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Haziran ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Buna göre, TÜFE’deki değişim 2024 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 1,64, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 24,73, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 71,60 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 65,07 olarak gerçekleşti.

    Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 47,84 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 107,11 ile eğitim oldu.

    Ana harcama grupları itibarıyla 2024 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre en çok azalan ana grup yüzde 0,58 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, 2024 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 3,79 ile konut oldu.

    Endekste kapsanan 143 temel başlıktan (Amaca Göre Bireysel Tüketim Sınıflaması-COICOP 5’li Düzey) 2024 yılı Haziran ayı itibarıyla, 35 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 5 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 103 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.

    Özel kapsamlı TÜFE göstergesi (B) yıllık yüzde 70,40, aylık yüzde 1,90 oldu

    İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, 2024 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 1,90, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 25,39, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 70,40 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 68,25 olarak gerçekleşti.

    Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık yüzde 50,09 arttı, aylık yüzde 1,38 arttı

    Yİ-ÜFE 2024 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 1,38 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 19,49 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 50,09 artış ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 47,97 artış gösterdi.

    Yİ-ÜFE imalat ürünlerinde yıllık yüzde 52,80 arttı

    Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 72,33 artış, imalatta yüzde 52,80 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 10,78 artış ve su temininde yüzde 78,43 artış olarak gerçekleşti.

    Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara mallarında yüzde 46,89 artış, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 63,36 artış, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 64,13 artış, enerjide yüzde 30,41 artış ve sermaye mallarında yüzde 53,68 artış olarak gerçekleşti.

    Yİ-ÜFE imalat ürünlerinde aylık yüzde 1,18 arttı

    Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 2,67 artış, imalatta yüzde 1,18 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 2,72 artış ve su temininde yüzde 4,20 artış olarak gerçekleşti.

    Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara mallarında yüzde 0,71 artış, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 1,57 artış, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 1,95 artış, enerjide yüzde 2,22 artış ve sermaye mallarında yüzde 1,53 artış olarak gerçekleşti.

  • “Gerileyen cari açık, dış finansman ihtiyacını azaltacak”

    “Gerileyen cari açık, dış finansman ihtiyacını azaltacak”

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, mayıs ayı dış ticaret dengesi verilerinin açıklanmasının ardından sosyal medya hesabından değerlendirmede bulundu.

    Mayıs ayında yıllık ihracatın 260 milyar dolar ile tarihi zirvesine ulaştığını ifade eden Şimşek, “İthalat son bir yılda 29 milyar dolar azaldı. Yıllık dış ticaret açığı 35 milyar dolar iyileşerek 87 milyar dolara geriledi. Turizmde de güçlü seyir devam ediyor. Mayısta yabancı ziyaretçi sayısı yıllık yüzde 14 arttı. Yıllık cari açığın mayısta bir önceki aya göre 6 milyar dolar iyileşerek yaklaşık 26 milyar dolar seviyesine gerilemesini bekliyoruz. İkinci çeyrek itibarıyla cari açığın milli gelire oranının yüzde 2,5’in oldukça altında gerçekleşmesini öngörüyoruz. Gerileyen cari açık, dış finansman ihtiyacını azaltacak, daha kalıcı rezerv birikimi sağlayacak, dış borcun milli gelire oranını düşürecek, finansal istikrarı daha da güçlendirecek, kredi notu artışlarının devamına zemin hazırlayacak ve hedeflerimize ulaşmamızda önemli rol oynayacaktır” açıklamasında bulundu.

  • “Enflasyonda düşüş bekliyoruz”

    “Enflasyonda düşüş bekliyoruz”

    BTSO Haziran Ayı Meclis Toplantısı Oda Hizmet Binasında gerçekleştirildi. BTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İsmail Kuş, 6 Haziran’da 135. yaşını kutladıkları Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın kökleri Osmanlı’dan Kurtuluş Savaşı’na, Cumhuriyetin ilanından günümüze kadar uzanan dev bir çınar olduğunu söyledi. İsmail Kuş, BTSO’nun tarih boyunca kentin büyümesinde ve Türkiye’nin kalkınmasında hep öncü ve lider bir kuruluş olduğunu da vurguladı. Küresel ticarette ve ülke ekonomisinde önemli bir değişim dönüşüm süreci yaşandığını hatırlatan İsmail Kuş, bir taraftan bu dönüşümü gerçekleştirirken, diğer yandan da ülke olarak yüksek enflasyon ve mevcut faiz oranlarının sosyal yaşamda ve ticaret hayatındaki olumsuz etkilerini azaltmak için mücadele verdiklerini söyledi.

    “Yeni Vergi Paketi işletmelerimizin yükünü ağırlaştırmamalı”

    Uygulanan para ve maliye politikalarının yanı sıra yatırım ortamını iyileştirecek ve işletmeleri destekleyecek adımların kritik önem taşıdığını ifade eden İsmail Kuş, “Toplumun her kesimini derinden etkileyen ve sürdürülebilir büyümenin önünde ciddi engeller oluşturan yüksek enflasyon ve yüksek faizin oluşturduğu tahribatı azaltmanın yolu etkin ve akılcı politikalardır. Bugüne kadar atılan kararlı adımlar, özellikle yılın ikinci yarısından itibaren enflasyonda düşüş beklentimizi artırmıştır. Faiz indirimi için gerekli şartların da oluşmasıyla işletme sermayesi ve yeni yatırımların da yolu açılacaktır. Kaynakların etkin ve verimli kullanılması, tasarrufların üretime, yatırıma ve ihracata yönlendirilmesi, sağlıklı bir büyüme ve kalkınma yolunda en önemli hamleler olacaktır.” ifadelerini kullandı.

    “İşletmelerimiz ekonominin can damarıdır”

    Yeni vergi paketinin adil ve sürdürülebilir olmasının kritik önemine işaret eden İsmail Kuş, şöyle devam etti: “Yeni vergi düzenlemeleri zaten büyük zorluklarla mücadele eden işletmelerimizin yükünü daha da ağırlaştırmamalıdır. İşletmelerimiz, ekonomimizin can damarıdır ve onların ayakta kalması, ülkemizin ekonomik istikrarı için hayati önem taşımaktadır. Bu nedenle, yeni vergi politikalarında, üretimin, istihdamın ve ihracatın aktörleri olan reel sektörümüzün rekabet gücünün ve sürdürülebilirliğinin de gözetilerek uygulanması en önemli beklentimizdir. Ayrıca kayıt dışı ekonomi ile mücadele etmek de önceliklerimiz arasında yer almalıdır. Kayıt dışı çalışanların ve işletmelerin kayıt altına alınmasını sağlayacak adımlar, hem vergi adaletini hem de ekonomik şeffaflığı artıracaktır. Hepimiz için sabır ve fedakârlık gerektiren bu dönemin en az hasarla atlatılmasını ve ülkemizin arzu ettiğimiz refah seviyesine hızla yükselmesini temenni ediyorum.”

    “135 yıllık mirası ileriye taşımayı sürdüreceğiz”

    BTSO Meclis Başkanı Ali Uğur, 6 Haziran 1889 tarihinde Osman Fevzi Efendi ve arkadaşlarının Koza Han’da attığı ilk adımın Bursa’nın ekonomi tarihinin yönünün değiştiği anlardan biri olduğunu belirterek, “Tarihte bazı anlar vardır. Bugün Odamız 55 bini aşkın üyesiyle Türkiye’nin en önemli sivil toplum kuruluşlarımızdan birisi haline geldi. Bu mirası daha da ileriye taşımak adına var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Yakaladığımız sinerji, sergilediğimiz birlik ve beraberlikle Odamızda hizmet bayrağını çok daha ileri taşımaya, bölgesinde güçlü, dünyada söz sahibi bir Bursa için hedeflerimiz doğrultusunda azimle çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.

  • “Tek haneye girmesi zaman alacak”

    “Tek haneye girmesi zaman alacak”

    Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED), Ankara’da bir otelde Küresel Yatırım Günleri etkinliği ve resepsiyon düzenledi. Resepsiyona Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve YASED Yönetim Kurulu Başkanı Engin Aksoy da katıldı. Resepsiyonda konuşan Bakan Şimşek, “Tabii az önce değerli başkanımızın da ifade ettiği gibi yatırım kararlarında seçenek bol. Buraya mahkum değilsiniz. Ancak burayı cazip kılan bazı faktörler var. Türkiye ekonomisi büyük bir ekonomi. İhmal edemeyeceğimiz kadar küresel ölçekte büyük bir ekonomi. Birçok göstergede Avrupa Birliği’nin yaklaşık 15-17 üyesi büyüklüğünde bir ekonomiden bahsediyorsunuz. Dolayısıyla nüfus açısından, tarım katma değeri ve gayri safi milli hasılanın satın alma gücü açısından vb. Dolayısıyla bu büyük bir ekonomi. Bu nedenle burayı tabii ki ihmal edemezsiniz. Buraya mutlaka yatırımı düşünmemiz gerektiğine inanıyoruz. Ama daha değerli bir sebep var. O da şudur; büyük bir ekonomi olabilirsin ama durgun olabilirsin. Son 20 yılda Türkiye ekonomisi reel olarak yüzden 300’e çıkmıştır. Bize benzer gelişmekte olan olan ülkelerde 217’ye çıkmıştır. Dolayısıyla gördüğünüz gibi sadece büyük bir ekonomi değil, aynı zamanda büyüyen ve göreceli olarak güçlü performans gösteren bir ekonomi. Bu nedenle de burada olmanız lazım. Buradaki işinizi büyütmeniz lazım diye düşünüyoruz” diye konuştu.

    Türkiye’nin orta ve uzun vadede büyüdüğünü dile getiren Şimşek, “Birkaç faktör var. En önemli faktör büyümeyi aşağıya çeken fermantasyon denilen, yani ticarette aşırı korumacılıktı. Çin ile ABD rekabetinin getirdiği yeni trendler. Şimdi o aşağı çekiyor küresel ekonominin gücünü. Çünkü ticaretteki büyüme, küresel ticaretteki büyüme küresel altına kadar düşmüş durumda. Eskiden iki katı. İkinci faktör yüksek kamu borcu. Peki büyümeyi yukarı çekecek faktörler nelerdir diye sorarsanız. Yapay zekaya ilişkin çok büyük beklentiler var verimliliği arttırır diye. Bir de yapısal reformlar. Ama esas olan yapısal reformlar” diye konuştu.
    Beşeri sermayenin güçlenmesi ve yatırım ortamının iyileştirmesiyle ilgili reformların gündemlerinde olduğunu söyleyen Şimşek, amaçlarının aynı zamanda Türkiye’de hukuk devletini güçlendirmek olduğunu ifade etti. Şu anda Türkiye’de siyasi bir istikrarın olduğunu belirten Şimşek, geçen seçimden sonra Türkiye’nin önünde dört yıl seçimsiz bir dönemin olduğunun altını çizdi. Küresel ekonomiye entegre bir şekilde özellikle Avrupa Birliği, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Orta Asya ile yakın coğrafya ve dost olduklarını vurgulayan Şimşek, “Bu dostluğu ticaret ve yatırım üzerinden pekiştirmek istiyoruz. Biz bu reform gündemini şu anda uyguladığımız tarzda devam ettirirsek küresel normlara göre iki yıl içerisinde milli geliri ilave 4 puan, dört yıl içerisinde ise 8 puanlık bir idare çıktı artışına sahibiz” ifadelerini kullandı.
    Türkiye’deki nüfusun yaşlandığını ifade eden Şimşek, “Doğurganlık oranlarına bakarsanız 15-20 yıllık iyi bir fırsat penceresi var. Fena değil yatırım açısından. Bakın kişi başı milli gelirde bizimle benzer ülkeler arasında ust-orta gelir grubundayız biliyorsunuz. Kadınlar arasında eğitim muazzam bir şekilde yatırım yaptığımız için artıyor. Eğitimli üniversite mezunlarının iş gücüne katılım oranı yüzde 70. Ama kadınların toplam iş gücüne katılım oranı yüzde 37. Bu da şu demektir. Muazzam bir potansiyel demektir. Yani sadece çalışma çağındaki nüfus değil, bir de bizim henüz harekete arzuladığımız düzeyde geçiremediğimiz muazzam bir kaynağımız var” dedi.

    “Enflasyonun tek haneye girmesi biraz zaman alacak”

    Güçlü bir dezenflasyonun eşiğinde olduklarını ifade eden Şimşek, ”Enflasyonun tek haneye girmesi biraz zaman alacak. Bu aydan itibaren çok keskin bir şekilde enflasyon düşmeye başlar. Patikamız bu. Gördüğünüz gibi dezenflasyon dönemine girdik. Geçiş dönemi bitti. Bütçede ciddi tedbirler aldık. Piyasa öngörülerine göre çok daha az bir açıkla geçen seneyi kapattık. Deprem harici yüzde 1.6’lık bir açıktan bahsediyoruz. Son derece makul ama şu anda gündem yoğun. Biz kamuda tasarruf, disiplin, verimlilik ve vergide adalet gibi hususlar üzerinden bütçe açığını gelecek sene yüzde 3’ün altına, kamu borcunu da düşük bir düzeyde tutma konusunda kararlıyız” dedi.
    Cari açığın milli gelire oranının yüzde 2.5’un altına düşeceğini kaydeden Şimşek, bu durumun kalıcı hale getirilmesinin şart olduğunu vurguladı. Yatırımcılara sanayide dönüşümü birlikte yapacaklarını söyleyen Şimşek, bu dönüşümü yenilebilir enerjiyi öncülendirerek yapacaklarını dile getirdi.

    “Yatırım, üretim, istihdam, icat ve ihracat odaklı kalkınma yolculuğumuza hız kesmeden devam ediyoruz”

    Resepsiyonda konuklara seslenen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ise, küresel yatırım trendlerinin değerlendirileceği Küresel Yatırım Günleri ve Ankara resepsiyonunun Türkiye’nin küresel rekabetçiliğinin artırılmasına ve sürdürülebilir ekonomik kalkınmaya katkı sunacağına inandığını söyledi. Bakan Kacır, “Dünyanın küresel daralmalardan, krizlerden geçtiği bugünlerde yatırım, üretim, istihdam, keşif ve ihracat odaklı kalkınma yolculuğumuza hız kesmeden devam ediyoruz. Güçlü Ar-Ge, inovasyon ve üretim altyapıları, nitelikli insan kaynağıyla güçlü ve müreffeh Türkiye’yi inşa ediyoruz. Geçtiğimiz yılı yüzde 4,5 gibi tahminlerin üzerinde bir büyüme ile tamamladık. Bu yılın ilk çeyreğinde ise Türkiye yüzde 5,7 ile OECD ülkeleri arasında lider, G20 ülkeleri içinde ikinci oldu. Ekonomimiz 15 çeyrektir kesintisiz büyüyor. İstihdam, 32,6 milyon kişi ile Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en yüksek düzeyine ulaştı” dedi.

    Son 12 aylık ihracatın 260 milyar doları, mayıs ayı ihracatının ise 24 milyar doları aşarak Cumhuriyet tarihinin en yüksek aylık ve yıllıklandırılmış ihracat rekorunu kırdıklarının altını çizen Kacır, bu başarılarda katkısı olan sanayicileri, ihracatçıları, yatırımcıları ve tüm emekçileri kutladı. Milli Teknoloji Hamlesi hedefleri doğrultusunda Türkiye’yi yüksek teknolojili ve katma değerli üretimin adresi hâline getirdiklerini vurgulayan Kacır, sanayide ikiz dönüşümü adım adım gerçekleştirdiklerini belirtti. Organize sanayi bölgelerinin (OSB) Yeşil OSB’lere dönüşümünü hızlandırmak amacıyla Dünya Bankası destekli ‘Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Projesi’ni hayata geçirdiklerini hatırlatan Kacır, “Yine Dünya Bankası iş birliğinde hayata geçirdiğimiz ve yeşil dönüşüm alanında şimdiye kadar gerçekleştirdiğimiz en kapsamlı ve en yüksek bütçeli programımız Türkiye Yeşil Sanayi Projesi’ni geçtiğimiz aylarda uygulamaya aldık. Başta KOBİ’lerimiz olmak üzere firmalarımızın dijital dönüşümüne yönelik desteklerimizi güçlendirmek amacıyla 8,2 milyar avro bütçeli ‘Dijital Avrupa Programı’na katıldık” diye konuştu.