Etiket: enflasyon

  • Haziran ayı enflasyonu açıklandı

    Haziran ayı enflasyonu açıklandı

    TÜİK, haziran ayına ait tüketici fiyat endeksini açıkladı. TÜFE’de (2003=100) 2021 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre %1,94, bir önceki yılın Aralık ayına göre %8,45, bir önceki yılın aynı ayına göre %17,53 ve on iki aylık ortalamalara göre %14,55 artış gerçekleşti.

    İşte TÜİK’in haziran ayı enflasyon açıklamasının detayları…

    HAZİRAN AYI ENSFLASYON VERİLERİ

    TÜFE’de (2003=100) 2021 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre %1,94, bir önceki yılın Aralık ayına göre %8,45, bir önceki yılın aynı ayına göre %17,53 ve on iki aylık ortalamalara göre %14,55 artış gerçekleşti.

    Yıllık TÜFE’ye göre 6 ana grup daha düşük, 6 ana grup daha yüksek değişim gösterdi

    Yıllık en düşük artış %2,01 ile alkollü içecekler ve tütün grubunda gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın düşük olduğu diğer ana gruplar sırasıyla, %6,13 ile haberleşme, %7,05 ile giyim ve ayakkabı ve %10,86 ile eğitim oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, %26,29 ile ulaştırma, %25,69 ile ev eşyası ve %19,99 ile gıda ve alkolsüz içecekler oldu.

    Aylık TÜFE’ye göre 5 ana grup daha düşük, 7 ana grup daha yüksek değişim gösterdi

    Aylık düşüş gösteren tek grup %0,01 ile alkollü içecekler ve tütün oldu. Ana harcama grupları itibarıyla 2021 yılı Haziran ayında en az artış gösteren ana gruplar %0,35 ile haberleşme, %0,80 ile sağlık ve %0,88 ile gıda ve alkolsüz içecekler oldu. Buna karşılık, 2021 yılı Haziran ayında artışın yüksek olduğu gruplar ise sırasıyla, %4,50 ile ev eşyası, %4,46 ile eğlence ve kültür ve %3,82 ile lokanta ve oteller oldu.

    Haziran 2021’de, endekste kapsanan 415 maddeden, 55 maddenin ortalama fiyatında düşüş gerçekleşirken, 54 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı. 306 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti.

    Özel kapsamlı TÜFE göstergesi (B) yıllık %18,16, aylık %2,44 arttı

    İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’de 2021 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre %2,44, bir önceki yılın Aralık ayına göre %9,08, bir önceki yılın aynı ayına göre %18,16 ve on iki aylık ortalamalara göre %14,87 artış gerçekleşti.

  • Mayıs ayı enflasyon rakamları açıklandı

    Mayıs ayı enflasyon rakamları açıklandı

    Enflasyon, pandemi tedbirleri kapsamında tam kapanma uygulanan mayıs ayında hız kesti. Tüketici Fiyat Endeksi, mayısta piyasa beklentilerinin altında kalarak yüzde 0,89 oranında arttı. Mayısta en yüksek fiyat artışı yüzde 41,57 ile patateste yaşanırken en çok ucuzlayan ürün yüzde 50,94 ile sivri biber oldu.

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2021 yılı Mayıs ayı Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) verilerini açıkladı. Buna göre, 2021 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 0,89, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 6,39, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16,59 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 14,13 artış gerçekleşti.

    Yıllık TÜFE’ye göre 6 ana grup daha düşük, 6 ana grup daha yüksek değişim gösterdi

    Yıllık en düşük artış yüzde 2,90 ile alkollü içecekler ve tütün grubunda gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın düşük olduğu diğer ana gruplar sırasıyla, yüzde 5,75 ile giyim ve ayakkabı, yüzde 8,07 ile haberleşme ve yüzde 10,05 ile eğlence ve kültür oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, yüzde 28,39 ile ulaştırma, yüzde 21,79 ile ev eşyası ve yüzde 19,30 ile sağlık oldu.

    Aylık TÜFE’ye göre 8 ana grup daha düşük, 4 ana grup daha yüksek değişim gösterdi

    Aylık en yüksek düşüş gösteren grup yüzde 1,32 ile eğlence ve kültür oldu. Ana harcama grupları itibarıyla 2021 yılı Mayıs ayında azalış gösteren diğer ana grup yüzde 0,01 ile alkollü içecekler ve tütün oldu. En az artış gösteren diğer ana gruplar yüzde 0,29 ile gıda ve alkolsüz içecekler ve yüzde 0,30 ile sağlık oldu. Buna karşılık, 2021 yılı Mayıs ayında artışın yüksek olduğu gruplar ise sırasıyla, yüzde 2,56 ile ulaştırma, yüzde 1,76 ile giyim ve ayakkabı ve yüzde 1,62 ile çeşitli mal ve hizmetler oldu.

    Mayıs 2021’de, endekste kapsanan 415 maddeden, 97 maddenin ortalama fiyatında düşüş gerçekleşirken, 59 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı. 259 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti.

    Özel kapsamlı TÜFE göstergesi (B) yıllık yüzde 17,49, aylık yüzde 0,98 arttı

    İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’de 2021 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 0,98, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 6,48, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 17,49 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 14,35 artış gerçekleşti.

  • Merkez Bankası Başkanı’ndan faiz mesajı

    Merkez Bankası Başkanı’ndan faiz mesajı

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Başkanı Şahap Kavcıoğlu “Ekonominin yeniden dengelenmesini sağlayacak ılımlı bir iç talep ve kredi büyümesi sağlanması için sıkı para politikası duruşu gerekiyor” dedi.

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, Nisan Enflasyon Raporu tahmin patikasındaki belirgin düşüşün 3. çeyreğin sonunda, 4. çeyreğin başı gibi olacağının düşünüldüğünü belirterek, “Bu görünüm, bizim dezenflasyon süreci boyunca politika faizini enflasyonun üzerinde tutma kararlılığımızla birlikte yorumlanmalıdır. Piyasalardaki haklı bir gerekçeye dayanmayan erken gevşeme beklentilerinin tümüyle ortadan kalkması gerekiyor.” dedi.

    Şahap Kavcıoğlu, TCMB’nin iletişim stratejisinin bir parçası olarak yürütülen ve video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen yatırımcı toplantıları kapsamında bir sunum yaptı.

    Sunumunda, 2021’in ilk çeyreğindeki büyüme ve büyümenin bileşenlerinin, Nisan Enflasyon Raporu’ndaki görünümle uyumlu gerçekleştiğine işaret eden Kavcıoğlu, iktisadi faaliyetin güçlü ve trendinin üzerindeki seyrini sürdürdüğünü kaydetti.

    Kavcıoğlu, halihazırda ihracattaki güçlü artış eğilimi, altın ithalatındaki belirgin gerileme ve bireysel kredilerdeki yavaşlamanın dış dengede beklenen iyileşmeyi desteklemesini beklediklerini aktararak, “Son dönemde aşılamaya dair olumlu gelişmeler, turizm başta olmak üzere salgından olumsuz etkilenen sektörlerde iktisadi faaliyetin normale dönmesine ve cari dengedeki süregelen iyileşmeye önemli ölçüde katkıda bulunacaktır.” ifadesini kullandı.

    Ekonominin yeniden dengelenmesini sağlayacak ılımlı bir iç talep ve kredi büyümesinin sağlanması için, sıkı para politikası duruşunun gerektiğini vurgulayan Kavcıoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

    “Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve 2023 yılında orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar politika faizini, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, gerçekleşmiş ve beklenen enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edeceğiz. Nisan Enflasyon Raporu tahmin patikasındaki belirgin düşüşün 3. çeyreğin sonunda, 4. çeyreğin başı gibi olacağı düşünülüyor. Bu görünüm, bizim dezenflasyon süreci boyunca politika faizini enflasyonun üzerinde tutma kararlılığımızla birlikte yorumlanmalıdır. Para ve Kur Politikası Metnini 2021 yılında uygulayacağımız politikalar ve iletişim stratejisi açısından bir yol haritası olarak görüyoruz. Yılın ilk iki çeyreğinde olduğu gibi bundan sonra söz konusu yol haritasına sıkı sıkıya bağlı kalacağız. Önümüzdeki dönemde para ve kur politikaları, bu metinde belirtilen esaslara göre uygulanacaktır.”

    “ERKEN GEVŞEME BEKLENTİLERİ TÜMÜYLE ORTADAN KALKMALI”

    Şahap Kavcıoğlu, sadeleştirilmiş operasyonel para politikası çerçevesini koruyacaklarını belirterek, bu çerçevenin, aktarım mekanizmasını güçlendirdiğine ve para politikası duruşu iletişiminin daha sade ve net şekilde kurulmasına imkan verdiğine inandıklarını bildirdi.

    Bu bağlamda, bir hafta vadeli repo faiz oranının temel politika aracı olmaya devam edeceğini vurgulayan Kavcıoğlu, “Kararlarımızı veri odaklı bir yaklaşım içinde, enflasyon başta olmak üzere tüm makroekonomik veri akışını göz önünde bulundurarak, şeffaf ve öngörülebilir bir şekilde almaya devam edeceğiz. Piyasalardaki haklı bir gerekçeye dayanmayan erken gevşeme beklentilerinin tümüyle ortadan kalkması gerekiyor. Merkez Bankası kanunla kendisine verilmiş fiyat istikrarı amacına bağlıdır.” ifadelerini kullandı.

  • Nisan ayı enflasyon rakamları açıklandı

    Nisan ayı enflasyon rakamları açıklandı

    TÜİK, nisan ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Tüketici fiyat endeksi nisan ayında yıllık yüzde 17,14, aylık yüzde 1,68 arttı. Enflasyon bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 5,45, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 17,14 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 13,70 artış gerçekleşti.

    İşte TÜİK nisan ayı enflasyon açıklamasının detayları…

    NİSAN AYI ENSFLASYON VERİLERİ

    Yıllık en düşük artış yüzde 3,60 ile alkollü içecekler ve tütün grubunda gerçekleşti

    Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın düşük olduğu diğer ana gruplar sırasıyla, yüzde9,05 ile haberleşme, yüzde 10,21 ile eğitim ve yüzde 11,03 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, yüzde 29,31 ile ulaştırma, yüzde 22,27 ile ev eşyası ve yüzde 19,20 ile sağlık oldu.

    Aylık en yüksek düşüş gösteren grup yüzde 0,28 ile haberleşme oldu

    Ana harcama grupları itibarıyla 2021 yılı Nisan ayında azalış gösteren diğer ana grup yüzde 0,03 ile ev eşyası oldu. En az artış gösteren diğer ana gruplar yüzde 0,56 ile sağlık ve yüzde 0,73 ile alkollü içecekler ve tütün oldu. Buna karşılık, 2021 yılı Nisan ayında artışın yüksek olduğu gruplar ise sırasıyla,yüzde 7,57 ile giyim ve ayakkabı, yüzde 2,13 ile gıda ve alkolsüz içecekler ve yüzde 2,09 ile eğitim oldu.

    Nisan 2021’de, endekste kapsanan 415 maddeden, 92 maddenin ortalama fiyatında düşüş gerçekleşirken, 42 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı. 281 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti.

    Özel kapsamlı TÜFE göstergesi (B) yıllık yüzde 18,11, aylık  yüzde 1,65 arttı

    İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’de 2021 yılı Nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 1,65, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 5,44, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18,11 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 13,82 artış gerçekleşti.

  • Yılın ilk enflasyon rakamları açıklandı

    Yılın ilk enflasyon rakamları açıklandı

    Yeni yılın ilk ayında enflasyon beklentilerin hafif üzerinde artarak yüzde 1,68 olarak gerçekleşti. Böylece yıllık enflasyon yüzde 14,97 ile son 17 ayın en yüksek seviyesine ulaşmış oldu. Ocak ayında zam şampiyonu yüzde 26.77 ile mandalina oldu. Karnabahar fiyatları yüzde 45.79 azaldı.

    Ocak ayında yıllık enflasyon yüzde 14,97 olarak gerçekleşti.

    Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ocakta aylık bazda yüzde 1,68, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yüzde 2,66 artış gösterdi.

    Verilere göre, ocak ayı itibarıyla 12 aylık ortalamalar dikkate alındığında, tüketici fiyatları yüzde 12,53, yurt içi üretici fiyatları yüzde 13,64 arttı.

    Yıllık en düşük artış %1,35 ile alkollü içecekler ve tütün grubunda gerçekleşti.

    Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın düşük olduğu diğer ana gruplar sırasıyla, %2,12 ile giyim ve ayakkabı, %6,13 ile eğitim ve %6,32 ile haberleşme oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, %24,53 ile çeşitli mal ve hizmetler, %23,25 ile ev eşyası ve %21,43 ile ulaştırma oldu.

    Aylık en yüksek düşüş gösteren grup %4,37 ile giyim ve ayakkabı oldu

    Ana harcama grupları itibarıyla 2021 yılı Ocak ayında azalış gösteren diğer ana grup %0,03 ile eğitim oldu. En az artış gösteren gruplar ise, %0,31 ile haberleşme, %0,67 ile alkollü içecekler ve tütün ve %1,12 ile ulaştırma oldu. Buna karşılık, ana harcama grupları itibarıyla 2021 yılı Ocak ayında artışın yüksek olduğu gruplar ise sırasıyla, %4,25 ile sağlık, %3,02 ile konut ve %2,90 ile ev eşyası oldu.

    Ocak 2021’de, endekste kapsanan 415 maddeden, 92 maddenin ortalama fiyatında düşüş gerçekleşirken, 30 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı. 293 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti.

    Özel kapsamlı TÜFE göstergesi (B) yıllık %16,00, aylık %1,64 arttı

    İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’de 2021 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre %1,64, bir önceki yılın Aralık ayına göre %1,64, bir önceki yılın aynı ayına göre %16,00 ve on iki aylık ortalamalara göre %12,26 artış gerçekleşti.

    Ocakta zam şampiyonları mandalina ve köprü-otoyol ücreti oldu

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, geçen ay mandalinadaki fiyat artışını yüzde 25,5 otoban geçiş ücreti, yüzde 21,29 ile salatalık izledi.

    Ocakta fiyatı en çok artış gösteren diğer ürünler arasında yüzde 21,03 ile köprü geçiş ücreti, yüzde 18,85 ile çarliston biber, yüzde 14,6 ile yoğurt ve patlıcan yer aldı.

    Geçen ay en fazla fiyat düşüşü ise yüzde 45,79 ile karnabaharda gerçekleşti. Bunu yüzde 21,17 ile domates, yüzde 17,6 ile ıspanak, yüzde 12,2 ile bot (çocuk için), yüzde 11,72 ile kabak izledi.

     

  • Merkez Bankası’ndan hükümete enflasyon mektubu

    Merkez Bankası’ndan hükümete enflasyon mektubu

    2020 yılı enflasyon hedefinin tutturulamaması nedeniyle ‘hesap verme yükümlülüğü’ ile hükümete açık mektup gönderdi. Mektupta Kovid-19’un enflasyon üzerindeki etkilerinden bahsedilirken, gündemde olan hukuk ve ekonomideki reform adımlarına ilişkin değerlendirme yapıldı.

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 2020’de enflasyon hedefinin tutturulamaması üzerine kanunda belirtilen hesap verme sorumluluğu bağlamında hükümete açık mektup gönderdi. Mektupta, gıda enflasyonun olumsuz etkilerinden bahsedildi.

    Mektupta, “2019 yılının Temmuz ayında başlayan faiz indirimleri 2020 yılının ilk yarısında Covid-19 salgınının olumsuz etkilerini sınırlamaya yönelik olarak devam etmiş ve ilaveten kapsamlı genişleyici likidite adımları atılmıştır. Para politikası faiz indirimleri ve bankacılık sektörüne sağlanan hedefli likidite imkânlarına ek olarak, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun Mayıs ayı başından itibaren geçerli olmak üzere bankaları temel olarak kredi kullandırmaya ve menkul kıymet almaya yönlendiren Aktif Rasyosu düzenlemesi de genişletici makro politika duruşunu belirginleştirmiştir. Yıllık kredi büyümesi ikinci çeyrekten itibaren ivmelenmiş ve 2017 yılındaki Kredi Garanti Fonu kaynaklı hızlı kredi genişlemesinin de ötesinde bir genişlemeye neden olmuştur . Bu güçlü kredi genişlemesi firma kredilerinde olduğu kadar konut ve ihtiyaç kredileri başta olmak üzere bireysel kredilerde belirgin gerçekleşmiştir. Krediler ve parasal büyüklüklerde para politikası ve finansal politikalarla kısa sürede sağlanan hızlı genişleme, iktisadi faaliyetteki hızlı toparlanmayı desteklemekle birlikte cari işlemler dengesini, dış finansman imkânlarını ve enflasyon görünümünü olumsuz etkilemiştir. Mal ihracatındaki iyileşmeye karşın, başta turizm olmak üzere hizmet gelirlerindeki düşüş ve ithalattaki canlanmayla birlikte cari işlemler açığı hızla artmıştır. Küresel belirsizliklere ek olarak yurt içinde enflasyon beklentilerinin bozulması dolarizasyon eğiliminin güç kazanmasına yol açmıştır. Bu dönemde yurt içi yerleşiklerin döviz ve altın talebi artmış; altın ithalatının tarihsel ortalamalarının oldukça üzerine çıkması dış dengeyi olumsuz etkilemiştir.

    Dolarizasyon dış finansman ihtiyacını artırdı

    Makrofinansal risklerin artması ve bekleyişlerin bozulmasıyla portföy ve swap piyasalarından yüksek hacimli yabancı sermaye çıkışları gözlenmiştir. Eş anlı olarak yurt içinde mevduat dolarizasyonunun kuvvetlenmesi ve reel kesimin yabancı para yükümlülüklerini azaltma eğiliminin hızlanması da dış finansman ihtiyacını önemli ölçüde artırmıştır. Böylelikle, yurt içi talep kaynaklı hızlı büyümenin yol açtığı dış dengesizlikler, ülke risk primlerini yükseltmiş, döviz kurları ve rezervler üzerinde baskı oluşturmuştur” denildi.

    “2020 yılında güçlü kredi ivmesine bağlı talep yönlü etkiler doğrudan ve dolaylı kanallarla enflasyon üzerinde belirleyici olmuştur” denilen mektupta “Talep koşullarının güçlü seyrettiği gruplarda enflasyon baskıları artarken, kredi genişlemesiyle ekonomide sağlanan hızlı toparlanmanın rezervler, risk primi, dolarizasyon ve enflasyon beklentileri arasında oluşturduğu olumsuz döngü döviz kuru kanalıyla da enflasyondaki yükselişte önemli rol oynamıştır. Yılın ikinci yarısında küresel ekonomideki toparlanmayla birlikte uluslararası petrol, endüstriyel metal ve tarımsal emtia fiyatlarındaki güçlü artış eğilimi de enerji, temel mal ve gıda grupları üzerinden enflasyon üzerinde etkili olmuştur. Enflasyonun ana eğilimine ve fiyatlama davranışlarına ilişkin göstergeler, çekirdek enflasyonun halen yüksek seyrettiğine ve fiyat artışlarının genele yayıldığına işaret etmektedir.

    Enflasyondaki yükselişte gıda fiyatları da önemli bir rol oynamıştır. 2020 yılı başında yüzde 16,08 olan işlenmiş gıda enflasyonu yıl içinde dalgalı bir seyir izleyerek yılı yüzde 15,52 ile bitirmiştir. İşlenmemiş gıda enflasyonu ise daha olumsuz bir görünüm sergilemiştir. Ocak ayında yüzde 2,22 olan işlenmemiş gıda enflasyonu yılı yüzde 26,34 gibi yüksek bir oranda tamamlamıştır. Turizmdeki zayıf seyre karşın birikimli döviz kuru etkileri ve uluslararası tarımsal emtia fiyatlarındaki yükseliş gıda fiyatlarındaki artışta etkili olmuştur. Hizmet enflasyonu yıl içinde yüzde 11-12 civarında katılık sergilemiştir. Salgına bağlı olarak getirilen hareket kısıtlamaları konaklama ve yiyecek hizmetleri, eğlence ve kültür, ulaştırma ve eğitim hizmetleri başta olmak üzere birçok sektörde faaliyeti zayıflatmıştır. Talep koşulları bazı hizmet gruplarında enflasyonu aşağı yönlü etkilese de, kısıtlamalara bağlı olarak birim maliyetlerdeki artış enflasyondaki düşüşü sınırlamıştır.

    Yıl içinde bazı sektörlere yönelik vergi indirimleri de enflasyon baskılarını kısmen hafifletmiştir. Bu dönemde bakım ve onarım ile sağlık hizmetleri gibi döviz kuruna duyarlı kalemlerde belirgin fiyat artışları gözlenmiştir. Yılın son iki ayında hizmet enflasyonundaki artışta gıda fiyatlarındaki görünüm ve birikimli döviz kuru etkileri öne çıkmıştır. Öte yandan, sektörel ayrışmaların belirginleştiği 2020 yılında enflasyonu sınırlayan gelişmeler de yaşanmıştır.

    Enerji ile alkollü içecek ve tütün grupları tüketici enflasyonunu önemli ölçüde aşağı çekmiştir. Alkollü içecek ve tütün grubundaki olumlu seyirde baz etkileri rol oynamıştır. Petrol fiyatları salgının etkilerinin belirginleşmesiyle Nisan ayında belirgin bir düşüş sergilemiş, küresel çapta kademeli normalleşme adımları sonrasında artış eğilimine girmiş ancak salgın öncesi seviyelerinin altında seyretmiştir. ABD doları cinsinden petrol fiyatları 2020 yılında bir önceki yıla göre yüzde 34 gerilemiştir. Böylece, Türk lirasındaki değer kaybına karşın enerji grubu enflasyonu yüzde 5,64 oranında gerçekleşmiş ve tüketici enflasyonuna sınırlı bir katkı yapmıştır. Salgının etkileriyle talep koşullarının zayıf seyrettiği giyim, konaklama, eğitim, eğlence ve kültür, ulaştırma hizmetleri gibi kalemlerde enflasyon nispeten düşük kalmıştır. İç talep koşulları, döviz kuru başta olmak üzere birikimli maliyet etkileri, uluslararası gıda ve diğer emtia fiyatlarındaki yükseliş, bazı sektörlerde belirginleşen arz kısıtları ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümünü olumsuz etkilemeye devam etmektedir” ifadeleri kullanıldı.

    Para politikası ve riskler

    “Enflasyon hedeflemesi rejiminde merkez bankaları, para politikası aktarımının süresini dikkate alarak, orta vadeli bir perspektifle gelecekteki enflasyonu kontrol etmeye çalışmaktadır” denilen raporda “Para politikası kararlarının toplam talep ve enflasyon üzerindeki etkileri gecikmeli olarak görüldüğünden, politika duruşunun enflasyon tahminlerine yönelik oluşturulması daha etkin bir uygulamadır. Bu çerçevede, Enflasyon Raporlarında paylaşılan tahminler aynı zamanda bir “tahmin hedefi” ve enflasyon beklentilerine referans oluşturmak suretiyle ara hedeftir. Bir diğer ifadeyle, orta vadeli enflasyon hedefine yakınsarken beklentileri daha etkin şekilde yönetebilmek için, enflasyonun gelecek dönemdeki seyri konusunda iktisadi birimler için referans olacak değer kısa vadede enflasyon tahminleri, orta vadede ise enflasyon hedefidir. Enflasyonda mevcut seviyeler, yukarı yönlü riskler ile birlikte değerlendirildiğinde, yüzde 5 hedefinin oldukça uzağında olunduğu açıktır. Ocak Enflasyon Raporunda sunduğumuz tahminler yüzde 5 enflasyon hedefine 2023 yılında ulaşabileceğimizi göstermektedir. Bu nedenle, para politikasındaki sıkı ve ihtiyatlı duruşun, yüzde 5 hedefine ulaşılması beklenen 2023 yılına kadar, uzun bir süre kararlılıkla sürdürülmesi gerekmektedir.

    Orta vadeli yüzde 5 hedefine varmak amacıyla, enflasyon hedeflemesi rejimi tüm unsurlarıyla uygulanacaktır. Bu süreçte, enflasyonun öngörülen tahmin patikası çerçevesindeki gelişimi sürekli ve yakından izlenecektir. Yüzde 5 hedefine varıncaya kadar gerçekleşen ve beklenen enflasyon oranı patikası ile para politikası faiz oranı patikası arasındaki düzey güçlü bir dezenflasyonist denge gözetilerek oluşturulacak ve bu denge sürekli korunacaktır.

    Mevcut verilerin yanı sıra elde edilecek her türlü yeni verinin enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarında orta vadeli hedef patikasından sapma riskine işaret etmesi durumunda ilave sıkılaştırma önden ve kararlılıkla yapılacaktır. Bu kapsamda, enflasyonun ana eğilimi ve fiyatlama davranışlarına ilişkin göstergeler, yayılım endeksleri, talep ve maliyet unsurları ve enflasyon beklentilerinin tahmin ufku içerisinde hedefleriyle uyumu yakından izlenecektir. Para politikasındaki bu sıkı duruş, hedef ufku içerisinde ülke risk priminin düşmesine, Türk lirası tasarrufların özendirilmesine, ters para ikamesinin başlamasına, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesine ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesine katkı yapacaktır. Bu durum, bir yandan makroekonomik ve finansal istikrarı olumlu etkilenirken, diğer yandan para politikasının sıkılık düzeyinin bu koşullar altında uyarlanmasına da imkân sağlayacaktır” şeklinde belirtildi.

    Hukuk ve ekonomi alanında atılacak reform adımları dezenflasyonist sürece önemli bir destek sağlayacak

    Merkez Bankası’nın hükümete gönderdiği mektupta hukuk ve ekonomi alanındaki reformaların enflasyon sürecine etkisinin nasıl olacağı değerlendirilerek “Orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşmada güçlü politika koordinasyonu dâhilinde para ve maliye politikası arasındaki eş güdümün güçlendirilmesiyle sağlanacak mali konsolidasyon enflasyon hedeflerine varılmasında çok önemli bir girdi sağlayacaktır. Bu çerçevede mali disiplinin kararlılıkla sürdürülmesi kritik bir öncelik olarak önemini korumaktadır. Mali duruşun yanı sıra yönetilen/yönlendirilen fiyat ve vergi ayarlamaları, gelirler politikası ve kamu borçlanma stratejisinin de para politikası hedefleriyle uyumlu bir şekilde belirlenmesi, enflasyonla mücadelemizi destekleyecektir.

    Ayrıca hukuk ve ekonomi alanında atılacak reform adımları beklenti kanalıyla dezenflasyonist sürece önemli bir destek sağlayacaktır. Enflasyondaki katılık ve oynaklıkları azaltacak yapısal adımlara devam edilmesi, fiyat istikrarına ve dolayısıyla toplumsal refaha olumlu katkıda bulunacaktır.

    Bu kapsamda TCMB, yapısal unsurları analiz etmeye, politika önerileri geliştirmeye ve enflasyonla mücadelenin önemi konusunda ilgili paydaşlar ve kamuoyu nezdinde farkındalık oluşturmaya yönelik çalışmalarına devam edecektir. Diğer taraftan, para politikasının kurgulanması ve uygulanmasında, şeffaflık, öngörülebilirlik ve hesap verebilirliğin artırılması ve geliştirilmesi suretiyle para politikasına olan güvenin iyileştirilmesi yönünde de adımlar atılacaktır.

    Sonuç olarak, fiyat istikrarının sağlanması hedefi doğrultusunda Merkez Bankası elindeki tüm araçları tam, zamanlı, etkili, güçlü ve kararlı bir şekilde uygulamaya devam edecektir. Diğer yandan, enflasyon hedeflemesi rejiminde toplumun bütün katmanlarının fiyat istikrarı hedefine odaklanması, buna inanması, karar alıcıların ve politika üretenlerin bu yönde adımları kararlı bir şekilde atmaları esastır. Bu çerçevede, enflasyonla mücadele sürecini tüm tarafların da sahiplendiği bir sürece dönüştürmek üzere açık, samimi ve etkili bir iş birliği ve iletişim politikası yürütülecektir” ifadeleri kullanıldı.

  • Merkez Bankası enflasyon beklentisini değiştirmedi

    Merkez Bankası enflasyon beklentisini değiştirmedi

    Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal, 2021 yılının ilk Enflasyon Raporu’nu açıkladı. Bir önceki raporda yüzde 9,4 olarak öngörülen 2021 yıl sonu enflasyon beklentisinde bir değişikliğe gidilmedi. Ağbal, sunumunda piyasaların merakla beklediği faiz ve para politikasına ilişkin mesajında ise sıkı duruşun devam edeceğini paylaştı. “Faiz indirimlerine dönük bir gündemin konuşulmasının henüz çok erken olduğunu değerlendiriyoruz. Tüm faktörler belli noktaya gelene kadar sıkı para politikası devam edecek” şeklinde konuştu.

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın ilk enflasyon raporu sunumunda sıkılaşma ve fiyat istikrarı mesajlarına devam ederken, banka ekim raporundaki tahminlerini korudu.

    Ağbal’ın sunumundan satır başları şöyle:

    “2020 yılının son çeyreğinde salgın tedbirleri küresel büyümedeki toparlanma eğilimini yavaşlattı.

    2021 yılında küresel enflasyon üzerindeki risklerin ağırlıklı olarak yukarı yönlü olduğu değerlendirilmektedir.

    2020 4. çeyrekte iktisadi faaliyet güçlü seyir izledi. Toparlanma sektörlerin geneline yaygınlaştı. Turizmde ise toparlanma sınırlı kaldı.

    Kredi genişlemesinin etkisiyle salgın döneminde parasal genişleme de gerçekleşti. Net kredi kullanımının tarihsel ortalamalarının üzerinde hızla artması, altın ithalatı ve turizm gelirlerinin gerilemesi cari işlemler açığının artmasına neden oldu.

    Yurtiçi yerleşiklerin mevduat dolarizasyonu artış göstermiştir.

    Döviz kurunun birikimli maliyet etkileri, emtia fiyatlarındaki yükseliş ve enflasyon beklentileri fiyatlama davranışlarını olumsuz etkilemeye devam etmektedir.

    Enflasyondaki yükselişte temel mal ve gıda grubu etkili oldu.

    Salgın koşulları dolayısıyla talepte yavaşlama görülen gruplarda enflasyon düşük seyretti.

    Çekirdek göstergelerin yıllık enflasyonu da yüksek seyretmektedir. İşlenmiş gıdada da belirgin şekilde riskler artmaktadır.

    Üretici enflasyonu artış eğilimini korumaktadır. Üretici fiyatları tüketici fiyatları üzerinde yukarı yönlü baskı uygulamaya devam etmektedir.

    Hızlı kredi genişlemesinin etkisiyle talep koşulları 2020 ikinci yarısında güçlü seyretmiş ve çıktı açığı enflasyonist etkiler göstermiştir.

    Toplam talep koşulları enflasyonist seviyelerde seyretmektedir.

    Döviz kurundan enflasyona gelen etki 2020 ikinci yarısında oldukça güçlü olmuştur. Döviz kurunda son aylarda yaşanan düşüş bu etkinin azalacağına işaret etmektedir.

    Uluslararası emtia fiyatlarındaki artış eğilimi girdi kanallarıyla enflasyon üzerinde yukarı yönlü bir baskı oluşturmaktadır.

    Bazı sektörlerdeki arz sıkıntısı da enflasyon görünümünde risk oluşturmaktadır.

    Ham petrol beklentisi yukarı yönlü güncellendi ve 2021 için 54,4 dolar olarak belirlendi.

    2021 için gıda enflasyonu tahmini 1 puan yukarı revizyonla yüzde 11,5 oldu.

    Bütçe açı hedefi para politikasını destekleyecektir.

    Enflasyonun 2021 sonunda yüzde 9,4 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz.

    Enflasyonun mevcut seviyesi ve riskler dikkate alınınca yüzde 5 hedefinden uzağız.

    Para politikasındaki sıkı ve ihtiyatlı duruşumuz enflasyonda yüzde 5 hedefine kadar uzun bir süre kararlılıkla sürdürülecektir.

    Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarında orta vadeli hedef patikasından sapma riskine işaret etmesi durumunda önden ilave sıkılaştırma kararlılıkla yapılacaktır.

    Fiyat istikrarı için sabırlı ve kararlı bir mücadele sürdüreceğiz. Tüm paydaşlarla etkili bir işbirliği ve iletişim sürdüreceğiz. Bu kapsamda TÜSİAD, TOBB, TESK ve MÜSİAD’ın fiyat istikrarı çağrısı çok önemli, kendilerine teşekkür ediyorum.

    Faiz indirimlerine dönük bir gündemin konuşulmasının henüz çok erken olduğunu değerlendiriyoruz.

    Uluslararası emtia fiyatları dolayısıyla o kanaldan gelen etkilerin kalıcı olduğunu düşünürsek gerekli reaksiyonu veririz. Ancak burada sıkı para politikası ve yapısal reformlarla müdahale söz konusu olacak.

    Gıda enflasyonu 2021 enflasyon gerçekleşmesi üzerinde önemli bir risk oluşturmaya devam ediyor.

    Enflasyonla mücadelede sahiplenme konusu son derece önemli, bu konuda tüm toplum katmanları, ekonomideki tüm aktörlerin bu sürece inanması ön koşul, karar alıcıların da hedefe giderken kararlı olmaları gerekiyor.

    Enflasyon hedeflemesine dair bir para politikası seti uyguluyoruz. Mevcut politika setiyle yüzde 5’lik enflasyon hedefine ancak 2023’te ulaşabiliyoruz.”

  • Merkez Bankası son anketi paylaştı

    Merkez Bankası son anketi paylaştı

    Merkez Bankası Beklenti Anketi’nde cari yıl sonu tüketici enflasyonu beklentisi yüzde 11,15 oldu. 12 ay sonrası TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 10,84 iken, bu anket döneminde yüzde 10,53 oldu. Cari yıl sonu için ABD Doları beklentisi ise 8,09 TL olarak açıklandı.

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2021 yılı Ocak ayı Beklenti Anketi İstatistiklerini paylaştı.

    Buna göre, Yıllık Enflasyon Beklentileri Cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi bu anket döneminde yüzde 11,15 oldu. 12 ay sonrası TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 10,84 iken, bu anket döneminde yüzde 10,53 olmuştur. 24 ay sonrası TÜFE beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla yüzde 9,24 ve yüzde 9,14 olarak gerçekleşti.

    2021 yılı Ocak ayı anket döneminde, katılımcıların 12 ay sonrasına ilişkin ihtimal tahminleri değerlendirildiğinde, TÜFE’nin ortalama olarak yüzde 21,41 ihtimalle yüzde 9,00 – 9,99 aralığında, yüzde 40,53 ihtimalle yüzde 10,00-10,99 aralığında, yüzde 22,82 ihtimalle ise yüzde 11,00-11,99 aralığında artış göstereceği öngörüldü.

    12 AY SONRASI ENFLASYON BEKLENTİLERİ

    2021 yılı Ocak ayı anket döneminde, katılımcıların 24 ay sonrasına ilişkin ihtimal tahminleri değerlendirildiğinde, TÜFE’nin ortalama olarak yüzde 26,11 ihtimalle yüzde 8,00 – 8,99 aralığında, yüzde 41,79 ihtimalle yüzde 9,00 – 9,99 aralığında, yüzde 16,10 ihtimalle ise yüzde 10,00-10,99 aralığında artış göstereceği öngörüldü.

    Aynı anket döneminde nokta tahminler esas alınarak yapılan değerlendirmeye göre ise, katılımcıların yüzde 18,18’inin beklentilerinin yüzde 9,00 – 9,99 aralığında, yüzde 49,09’unun beklentilerinin yüzde 10,00 – 10,99 aralığında, yüzde 20,00’sinin beklentilerinin ise yüzde 11,00 -11,99 aralığında olduğu gözlendi.

    24 AY SONRASI ENFLASYON BEKLENTİLERİ

    2021 yılı Ocak ayı anket döneminde, katılımcıların 24 ay sonrasına ilişkin ihtimal tahminleri değerlendirildiğinde, TÜFE’nin ortalama olarak yüzde 26,11 ihtimalle yüzde 8,00-8,99 aralığında, yüzde 41,79 ihtimalle yüzde 9,00-9,99 aralığında, yüzde 16,10 ihtimalle ise yüzde 10,00-10,99 aralığında artış göstereceği öngörüldü.

    Aynı anket döneminde nokta tahminler esas alınarak yapılan değerlendirmeye göre, 24 ay sonrası TÜFE enflasyonu beklentileri değerlendirildiğinde, katılımcıların yüzde 21,15’inin beklentilerinin yüzde 8,00-8,99 aralığında, yüzde 51,92’sinin beklentilerinin yüzde 9,00-9,99 aralığında, yüzde 15,38’inin beklentilerinin ise yüzde 10,00-10,99 aralığında olduğu gözlendi.

    FAİZ BEKLENTİLERİ

    BİST Repo ve Ters-Repo Pazarı’nda oluşan cari ay sonu gecelik faiz oranı beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 16,09 iken, bu anket döneminde yüzde 17,09 olarak gerçekleşti. TCMB Ağırlıklı Ortalama Fonlama Maliyeti cari ay sonu beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 16,07 iken bu anket döneminde yüzde 17,00 oldu.

    TCMB bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı cari ay sonu beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla yüzde 16,18 ve yüzde 17,00 olarak gerçekleşti.

    Vadesine beş yıl ya da beş yıla yakın süre kalan DİBS’lerin 12 ay sonrası ikincil piyasa yıllık bileşik faiz oranı beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 12,87 iken, bu anket döneminde yüzde 12,59’a düştü. Vadesine on yıl ya da on yıla yakın süre kalan DİBS’lerin 12 ay sonrası ikincil piyasa yıllık bileşik faiz oranı beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla yüzde 12,49 ve yüzde 12,30 olarak gerçekleşti.

    DÖVİZ KURU BEKLENTİLERİ

    Cari yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi bu anket döneminde 8,09 TL olmuştur. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise bir önceki anket döneminde 8,37 TL iken, bu anket döneminde 8,16 TL olarak gerçekleşti.

    GSYH Büyüme Beklentileri GSYH 2021 yılı büyüme beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 3,8 iken bu anket döneminde yüzde 3,9 olarak gerçekleşti. GSYH 2022 yılı büyüme beklentisi ise bu anket döneminde yüzde 4,3 olarak gerçekleşti.

  • Enflasyonda mayıstan itibaren kademeli düşüş bekleniyor

    Enflasyonda mayıstan itibaren kademeli düşüş bekleniyor

    Ekonomistler, aralıkta beklentilerin üzerinde gelen enflasyonda bu yılın mayıs ayından itibaren kademeli düşüşün başlayabileceğini, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın 28 Ocak’ta açıklayacağı yılın ilk Enflasyon Raporu’nun ve kurun seyrinin bundan sonra atılacak adımlar açısından önemli olduğunu belirtiyor.

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), Aralık 2020’de aylık bazda yüzde 1,25 artış gösterdi. Tüketici fiyatlarında yıllık enflasyon da yüzde 14,60 ile Yeni Ekonomi Programı’nda öngörülen yüzde 10,5’lik hedefin üstünde gerçekleşti.

    AA Finans Enflasyon Beklenti Anketi’ne katılan ekonomistlerin aralık ayı enflasyon beklentilerinin ortalaması yüzde 1,02 olmuştu. Bu ortalamaya göre 2020 yılı enflasyonunun yüzde 14,34’e çıkacağı öngörülmüştü.

    Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, enflasyonda yüzde 1,25 ile endeks tarihinin ikinci en yüksek aralık ayı artışının gerçekleştiğini söyledi.

    Bürümcekçi, enflasyonun 2019’a göre yükselmesinde ana etkenin gıda fiyatlarının olmadığına işaret ederek, “Ulaştırma, konut ve ev eşyası gruplarında belirgin artışlar yükselişi getirdi. Giyim fiyatlarının mevsimsel eğiliminden daha fazla gerilemesi ise yükselişi sınırladı. Mobilya, ev içi tekstil, ev aletleri, araç satın alımı, görsel-işitsel sistemler, kişisel bakım ürünleri gibi kura ve iç talebe hassas birçok grupta da yüksek fiyat artışları gözlendi.” diye konuştu.

    Gıda enflasyonunu, hem işlenmemiş hem de işlenmiş gıda grubunun aşağı çektiğini aktaran Bürümcekçi, şunları kaydetti:

    “TÜİK’in hesaplamasına göre geçen yıl aralıkta işlenmemiş aylık yüzde 3,96 artan gıda fiyatları, bu yıl yüzde 3,4 yükseldi. Dolayısıyla işlenmemiş gıda yıllık enflasyonu yüzde 27 seviyesinden yüzde 26,3’e inerken, işlenmiş gıda fiyatları yıllık artışı ise yüzde 15,5’e geriledi. Bu nedenle, gıda fiyatlarının yıllık artış hızı yüzde 20,6’ya inerken, Enflasyon Raporu gıda fiyatı varsayımının çok üzerinde kaldı. Endeks tarihindeki ortalama yıllık artışı yüzde 10 civarında olan gıda fiyatlarının 2021’deki seyri, Merkez Bankası’nın yüzde 10,5 olarak belirlediği gıda fiyat varsayımı altında yüzde 9,4 olarak öngördüğü yılsonu enflasyon tahmininden sapma konusunda yine önemli belirleyicilerden biri olacaktır.”

    “Kamu fiyat artışlarının ocak enflasyonuna etkisi yaklaşık 0,2 puan olacak”

    Haluk Bürümcekçi, manşet enflasyonda yüzde 15 civarı seyrin nisan ayına kadar devam edeceği öngörüsünde bulunarak, bundan sonrasının ise kura bağlı olduğunu vurguladı.

    Kısa vadede petrol ve emtia fiyatlarının yükselmesinin olumsuz yansımalarının görülebileceğini aktaran Bürümcekçi, sigara fiyatlarına uygulanan nispi ÖTV’nin azaltılması ve maktu verginin sabit bırakılmasının, bu kanaldan gelecek yukarı yönlü baskıyı bertaraf ettiğini söyledi.

    Bürümcekçi, elektrik, doğalgaz, köprü ve otoyol geçişi gibi kamunun belirlediği diğer fiyat artışlarının ocak enflasyonuna etkisinin yaklaşık 0,2 puan düzeyinde olacağını belirterek, TL’de yeniden belirgin bir değer kaybı görülmemesi durumunda enflasyonun 2021’in ilk dört ayında yüzde 15 civarında seyretmesi, sonrasında ise kademeli düşüşle yılı yüzde 11-12 aralığında bitirmesinin beklenebileceğini kaydetti.

    TCMB’nin, sıkılaşmanın yeterli olmasını umduğunu, dolarizasyon ve Enflasyon Raporu’nun bir sonraki adım beklentileri için kritik faktörler olacağını vurgulayan Bürümcekçi, şunları ifade etti:

    “TCMB’nin beklentilerin üst sınırında artış yapması ve enflasyonun önümüzdeki dönemde yüzde 15 civarını fazla aşmayacağı beklentisi ile politika faizini bir süre bu seviyede tutması, ağır basan beklenti olarak karşımıza çıkıyor. Bu bağlamda, 28 Ocak 2021’de yayınlanacak Enflasyon Raporu’nda yer alacak tahminler bir sonraki adıma ilişkin netleşme sağlayacaktır. Öte yandan, karar sonrası gerçekleşen enflasyona göre hesaplanan politika reel faizi yüzde 2,1 ve beklenen enflasyona göre hesaplanan reel faizi yüzde 5,6 seviyesinde bulunuyor. Dolayısıyla benzer gelişmekte olan ülkeler için son durumda yüzde 0,5 civarı olan ortalama reel faizin belirgin üzerine çıkmamız, yabancı yatırımcı girişi açısından gerekli olan şartları sağladığımızı yansıtıyor. Nitekim, son haftalarda portföy ve swap girişlerinin süreklilik kazandığını izlemekteyiz. Bu nedenle, hanehalkı dolarizasyonunun tersine dönüp dönmeyeceği ilerleyen dönemde alınacak kararlar açısından en kritik faktörlerden biri olacak.”

    “Harcama grupları arasında en yüksek artış ev eşyası grubunda”

    VakıfBank Ekonomik Araştırma Birimi tarafından hazırlanan raporda da aralık ayında kurda geçmiş aylarda yaşanan artışın gecikmeli etkilerinin yavaşlayarak da olsa görülmeye devam ettiği bildirildi.

    Harcama grupları arasında en yüksek artış gösteren grubun ev eşyası olduğuna işaret edilen raporda, şu değerlendirmelere yer verildi:

    “Ev eşyası grubunda fiyatlar aylık bazda yüzde 3,46 arttı ve grubun enflasyona katkısı 0,27 puan oldu. Aralıkta en yüksek artış gösteren ikinci grup ise yüzde 2,64 artan ulaştırma grubu oldu. Petrol fiyatlarındaki artışın etkisiyle ulaştırma grubu enflasyonu 0,43 puan artış yönlü etkiledi. Taze meyve sebze fiyatlarındaki yükselişin etkisiyle fiyatların bir önceki aya göre yüzde 2,53 arttığı gıda ve alkolsüz içecekler grubu ise sepet içindeki ağırlığı nedeniyle 0,60 puanla aralıkta enflasyonu en yüksek artış yönlü etkileyen grup oldu. Sonuç olarak, enflasyondaki yükselişte kurlarda geçtiğimiz aylarda yaşanan sert yükselişlerin gecikmeli etkileri ve yurt içi üretici fiyatları endeksindeki (Yİ-ÜFE) yükseliş etkili oldu. Çekirdek enflasyondaki yükselişin sürmesi ve Yİ-ÜFE ile manşet enflasyon arasındaki farkın açılması, enflasyonda önümüzdeki dönemde yukarı yönlü baskının devam edeceğini gösteriyor. Enflasyonda yılın ilk dört ayında yükseliş devam ettikten sonra, mayıs ayından itibaren kademeli bir düşüş başlayabilir.”

  • Bakan Elvan’dan enflasyon açıklaması

    Bakan Elvan’dan enflasyon açıklaması

    Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, “Para politikasına, yapısal boyutta atılan adımlarla destek vereceğiz. 2021, makroekonomik istikrara odaklanan bir reform yılı olacak. Enflasyonla mücadelede bütüncül bir yaklaşımla kararlı bir duruş sergileyeceğiz.” dedi

    Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Twitter hesabından TÜİK’in açıkladığı aralık ayı ve yıllık enflasyon rakamlarını değerlendirdi.

    Elvan, “Enflasyonla mücadelede bütüncül bir yaklaşımla kararlı bir duruş sergileyeceğiz. Para politikasına, yapısal boyutta atılan adımlarla destek vereceğiz. 2021 yılı, makroekonomik istikrara odaklanan bir reform yılı olacaktır. Para politikasının enflasyona odaklı şekillendiği bu dönemde pandemi koşullarının getirebileceği ilave destek ihtiyacı, seçici ve hedefli kamu maliyesi politikaları üzerinden sağlanacaktır.Mali disiplini kaliteli ve istikrarlı bir yapıya kavuşturacak tedbirleri de alacağız.” dedi.