Etiket: enflasyon

  • 2 aylık enflasyon oranları açıklandı

    2 aylık enflasyon oranları açıklandı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), emekli ve memur maaşları başta olmak üzere birçok konuda belirleyici olan şubat ayı enflasyon rakamlarını açıkladı.

    Buna göre enflasyon oranı şubat ayında aylık bazda yüzde 4,53, yıllık bazda ise yüzde 67,57 olarak gerçekleşti. TÜİK’in açıkladığı rakamlara göre 2 aylık enflasyon rakamı ise yüzde 11,53 olarak kayıtlara geçti.

    Bilindiği üzere emekliler ve memurlar her yıl ocak ve temmuz dönemi olmak üzere, 6 aylık dilimler halinde yılda 2 kez zam almakta. Bu doğrultuda iki aylık enflasyon rakamlarının netleşmesiyle birlikte memur, memur emeklileri, SSK ve Bağ-Kur emeklilerin maaş zam oranları da belli oldu. Ocak ayı için yüzde 6,70, şubat ayı için de yüzde 4,53 enflasyon farkı alan memur ve emekliler, iki aylık yüzde 11,53’lük enflasyon farkını da şimdiden almış oldu.

    Nihai emekli zammı 3 Temmuz’da TÜİK’in haziran ayı rakamlarını açıklamasıyla kesinleşecek. 10 bin lira olarak uygulanan en düşük emekli maaşı da Temmuz ayında yeniden değerlendirilecek.

    Ayrıca memur ve memur emeklilerinin aylıklarına toplu sözleşme farkı da yansıtılacak. Buna göre 2024’ün ilk 6 ayında enflasyon oranlarına ek yüzde 15 zam yapılacak.

  • Yıllık enflasyon yüzde 67,07 oldu

    Yıllık enflasyon yüzde 67,07 oldu

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) şubat ayına ilişkin Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) rakamlarını açıkladı.
    Buna göre, TÜFE’deki değişim şubatta bir önceki aya göre yüzde 4,53, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 11,54, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 67,07 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 55,91 olarak gerçekleşti.
    Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 43,44 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 94,78 ile lokanta ve oteller oldu.
    Ana harcama grupları itibarıyla 2024 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre en az artış gösteren ana grup yüzde 0,20 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, 2024 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 12,76 ile eğitim oldu.
    Endekste kapsanan 143 temel başlıktan 2024 yılı Şubat ayı itibarıyla, 12 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 6 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 125 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.

    Özel kapsamlı TÜFE göstergeleri

    İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, şubatta bir önceki aya göre yüzde 4,23, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 70,31 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 60,96 artış olarak gerçekleşti.
    Özel kapsamlı tüketici fiyatları endeksi göstergelerine bakıldığında, şubatta aylık bazda en az yükseliş yüzde 3,57 ile “Enerji, gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE” göstergesinde oldu.
    Yıllık bazda en yüksek artış ise yüzde 72,89 ile yine aynı göstergede kaydedildi.

  • İstanbul’un enflasyonu yüzde 76,58 oldu

    İstanbul’un enflasyonu yüzde 76,58 oldu

    İstanbul’un Şubat ayı enflasyonu belli oldu. 2023 Şubat ayına göre 2024 Şubat ayında yaşanan fiyat değişimlerini gösteren bir önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksinde yüzde 76,58, toptan eşya fiyatları indeksinde ise yüzde 65,06 olarak gerçekleşti.
    Şubat ayında İstanbul’da; perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi bir önceki aya göre yüzde 4,07, toptan fiyat hareketlerini yansıtan toptan eşya fiyatları indeksi ise yüzde 4,64 oranında arttı.
    Şubat 2024’te perakende fiyatlarda bir önceki aya göre; kültür eğitim ve eğlence harcamalarında yüzde 6,73, sağlık ve kişisel bakım harcamalarında yüzde 5,58, gıda harcamalarında yüzde 4,98, konut harcamalarında yüzde 4,65, ev eşyası harcamalarında yüzde 2,54 ve diğer harcamalar grubunda yüzde 0,14 artış, giyim harcamaları grubunda yüzde 1,51 ve ulaştırma ve haberleşme harcamalarında yüzde 0,23 azalış izlendi.
    Şubat 2024’te toptan fiyatlarda bir önceki aya göre; yakacak ve enerji maddeleri grubunda yüzde 13,53, kimyevi maddeler grubunda yüzde 11,26, inşaat malzemeleri grubunda yüzde 7,55, mensucat grubunda yüzde 4,61, gıda maddeleri grubunda yüzde 2,80, işlenmemiş maddeler grubunda yüzde 1,69 ve madenler grubunda yüzde 1,27 artış izlendi.

  • “Enflasyonla mücadelemizi sürdüreceğiz”

    “Enflasyonla mücadelemizi sürdüreceğiz”

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Yüreğir Kültür Merkezi’nde Sivil Toplum Kuruluşları temsilcileri ve kanaat önderleri buluşmasına katıldı.

    “Enflasyonu, fırsatçılığı, dezenformasyonu ve belirsizlikleri azaltmaya devam edeceğiz”

    Burada konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin çok önemli atılımlar gerçekleştirdiğini aktararak, “Türkiye, dünyadaki büyümeden çok daha fazla büyüdü. Çok önemli atılımlar gerçekleştirdi. Cumhuriyetimizin 100 yılı geride kaldı. Yeni bir yüzyıla girdik. Türkiye yüzyılında da gece-gündüz çalışmaya devam ediyoruz ve devam edeceğiz. Yaptığımız yatırımlardan daha fazlasını inşallah gerçekleştireceğiz. Enflasyonu, fırsatçılığı, dezenformasyonu ve belirsizlikleri azaltmaya devam edeceğiz. Bizim siyasetimiz insana hizmet etme siyasetidir. Cumhurbaşkanımız her zaman söylüyor biz bu millete efendilik yapmak için değil, hizmetkar olmak için geldik. İnşallah bu anlayışla devam edeceğiz. Büyük bir ülkemiz, tarihimiz ve mirasımız var. 81 ilimize, her mezhepten insanımıza aynı eşit bir şekilde yaklaşıyoruz. 81 ilimize de eşit bir şekilde hizmet ediyoruz ve etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    “Her şeyin temeli siyasi güven ve istikrardır”

    1 Nisan itibariyle Türkiye’nin siyasi istikrarının pekiştirilmiş olacağını kaydeden Yılmaz, “31 Mart’ta yerel seçimlere giriyoruz. Mayıs ayında verdiğiniz destek için yürekten teşekkür ediyorum. Çok tarihi bir seçim yaşadık. İçeriden, dışarıdan bütün çevreler birleştiler. İdeolojik olarak bir araya gelmeyecek pek çok yapı bir araya geldi ancak aziz milletimiz çok saygı değer asil bir tavır ortaya koydu ve cumhurbaşkanımız çok net bir tavırla güven tazeledi. Türkiye’nin siyasi istikrarı pekiştirilmiş oldu. Her şeyin temeli siyasi güven ve istikrardır. Bir ülkede istikrar yoksa diğer konulardan bahsedemezsiniz. Sıkıntılar yok mu, elbette var ama bunların da üstesinde birer birer geliyoruz. Bir taraftan büyümeye devam ederken bir taraftan da enflasyonla mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
    Enflasyonla mücadelenin Haziran ayından sonra yansıyacağını aktaran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, daha sonra şunları söyledi:
    “Bu yılın ortalarından itibaren politikalarımızın sonuçlarını net bir şekilde göreceksiniz. Ekonomi, sosyal politika ve her boyutuyla güçlü politikalarımızı hayata geçiriyoruz. Merkezi yönetim tabi yetmiyor bir de yerel seçim var. Şimdiden hayırlı olsun. Nasıl ki genel seçimleri demokratik olgunluk içerisinde gerçekleştirdiysek yerel seçimleri de aynı olgunluk ile gerçekleştireceğiz. Adanamız’da da tarihi bir seçim olacak inşallah. Buna yaklaşıyoruz. Adana’ya geldiğim andan itibaren bunu hissediyorum. Adana değişim istiyor. Cumhur ittifakının gerçek belediyecilik anlayışını yansıtan bir başkanımız var. 1 Nisan itibariyle Adana’da yeni bir sayfa açılacak. Adana’nın yıllardır beklemiş sorunlarını birer birer çözme gayreti içerisinde olacağız. Biz eser ve hizmet siyaseti yapan bir partiyiz. Laf üstüne laf değil, taş üstüne taş koyarız. İnşallah Adana öncü bir şehir olacak artık.”
    Öte yandan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Adana’ya son 21 yılda 126 milyar liralık yatırım yapıldığını ve daha birçok projenin yapılacağını anlattı.
    Konuşmanın ardından Dünya Türkmenler Birliği, Cevdet Yılmaz’a hediye takdim etti.

  • Cevdet Yılmaz’dan enflasyon açıklaması

    Cevdet Yılmaz’dan enflasyon açıklaması

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye’de Sanayinin Sigortalanması ve Çözüm Önerileri programına katıldı. Şişli’de bir otelde gerçekleştirilen programa Cevdet Yılmaz’ın yanı sıra, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Osman Çelik ve İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan da katıldı. Burada konuşan Yılmaz, makro düzeyde de büyümede dengelenme, enflasyonu düşürme, ithalata bağımlılığı azaltma ve cari işlemlerde kalıcı bir düşüş sağlama doğrultusunda gerekli politikaları hayata geçirdiklerini söyleyerek, önümüzdeki aylarda enflasyonda aylık bazda kademeli bir şekilde düşüş görüleceğini belirtti. Yılmaz, yıl ortasından itibaren de yıllık bazda düşüşün de belirgin bir şekilde görüleceğini kaydetti.

    “İstanbul Sanayi Odası, kurulduğu günden bu yana Türk sanayisinin en güçlü temsilcilerinden biri olmuştur”

    Sözlerine, geçen yıl yaşanan deprem felaketinde hayatını kaybeden vatandaşları anarak başlayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Sanayici ve iş insanlarımızın her zaman yanında olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın sizlere selamlarını ve başarı dileklerini de iletmek istiyorum. İstanbul Sanayi Odası, kurulduğu günden bu yana Türk sanayisinin en güçlü temsilcilerinden biri olmuştur. Ülkemizin sanayi sektörü üretiminin yaklaşık yüzde 33’ünü gerçekleştiren, katma değer üreten sanayicilerimizle bir arada olmaktan mutluluk duyuyorum. Orta Vadeli Plan, 12. Kalkınma Planı ve ardından 2024 yılı bütçe hazırlıklarımız kapsamında orta ve uzun vadeli yol haritalarımızı sizlerin fikir ve önerilerini alarak hazırlamıştık. Hangi konu olursa olsun ilk yapmamız gereken tarafları, paydaşları belirlemek onlarla birlikte katılımcı bir anlayışla hazırlıklar yapmak, içeriği zenginleştiriyor ve güçleştiriyor. Bugün ise “reel sektörün sigorta araçlarıyla daha etkin şekilde korunması” konusunda farkındalık oluşturmak ve yine varsa sanayicimizin fikir ve önerilerini almak için bir aradayız. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü liderliğinde, politika belgelerimizle ekonomideki belirsizliği azalttık, mayıs ayında siyasi belirsizlikler ortadan kalkmıştı” dedi.

    “Bu dönemde sanayi sektörü yüzde 6,1 oranında büyümeyi başarmıştır”

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz konuşmasının devamında, “Ekonomimizin ve finans alanındaki kazanımlarını artırmaya ve Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla geleceğe güvenle bakmaya kararlıyız. Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı büyüme stratejimizi destekleyici bir sanayi ekosistemine sahibiz. 2003-2022 döneminde Türkiye ekonomisi yıllık ortalama yüzde 5,4 oranında büyürken bu dönemde sanayi sektörü yüzde 6,1 oranında büyümeyi başarmıştır. Böylece, sanayi sektörünün milli gelirden aldığı pay 2002 yılında yüzde 20,1 iken 2022 yılında bu oran yüzde 26,4’e yükselmiştir. Türkiye bugün bölgesinde, dünyada en önemli sanayi ülkelerinden biri olarak ön plana çıkmış durumdadır. Diğer taraftan sanayi sektörü içinde yer alan imalata sanayimiz de küresel rekabet gücünü korumaya devam etmekte olup bu sektörde üretim, istihdam ve ihracat gibi temel göstergelerde artış eğilimi devam etmektedir. Nitekim 2022 itibarıyla imalat sektörünün milli gelir içindeki oranı da yüzde 22,1’e yükselmiştir. Önümüzdeki 5 yıllık dönemde imalat sanayii başta olmak üzere, öncelikli sektörler olmak üzere tüm sektörlerde, yüksek katma değerli üretim yapısına geçişi sağlamayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.

    “Önümüzdeki aylarda enflasyonda aylık bazda düşüşleri kademeli bir şekilde göreceğiz”

    Yılmaz, “12. Kalkınma Planı döneminde yeşil ve dijital dönüşümü odağına alan ve yerel kaynakları azami seviyede kullanan bir üretim yapısıyla ülkemizin en önemli üretim merkezlerinden biri olmasını hedefliyoruz” ifadelerini kullanarak, Bu doğrultuda imalat sanayiinde yatırımı, üretimi, istihdamı ve ihracatı artırmaya yönelik politikalarımızı ortaya koymuş durumdayız. Güçlü ve büyük Türkiye hedefimize İstanbul Sanayi Odası başta olmak üzere tüm sanayicilerimizle yürüyeceğiz. Türkiye’nin sanayicisi; küresel ekonomideki zorluklara rağmen ihracat rekorları kıran, üretim çarklarını hızlandıran bir yapıya sahiptir. Makro düzeyde de büyümede dengelenme, enflasyonu düşürme, ithalata bağımlılığı azaltma ve cari işlemlerde kalıcı bir düşüş sağlama doğrultusunda gerekli politikaları hayata geçiriyoruz. Aylık bazda enflasyonda düşüşler başlamıştı, ocak ayında istisnai bir durum oldu. Ocak ayları genelde yıllık ayarlamaların yapıldığı aylardır. Burada geçici bir yükseliş olduğunu düşünüyoruz. Önümüzdeki aylarda yine enflasyonda aylık bazda düşüşleri kademeli bir şekilde göreceğiz. Yıl ortasından itibaren de yıllık bazda düşüşü belirgin bir şekilde göreceğimizi düşünüyoruz. Bu doğrultuda bir taraftan güncellenmiş para politikalarımızda, diğer taraftan güçlü maliye politikalarımız ve yapısal reformlarla yolumuza devam edeceğiz. Daha istikrarlı bir yapı oluşması, enflasyonun arzu ettiğimiz düzeylere gelmesi sanayimiz için de, sigortacılık sektörümüz için de çok daha uygun bir ortam oluşturacaktır” diye konuştu.

    “Sigortacılıktaki yükseliş, siyasi güven ve istikrar ortamında devam etmektedir”

    Sigortacılık ve istikrar arasındaki ilişkiyi açıklayan Yılmaz, “Aralık ayı içerisinde ülkemizde sigortacılığın 100’üncü yılını kutlayarak sigortacılığın ülkemizde katettiği mesafe ve ekonomimiz açısından önemini vurgulamıştık. Sigortacılık alanındaki yükseliş, siyasi güven ve istikrar ortamında devam etmektedir. Sigorta vesilesiyle risklere karşı önlem alınırken aynı zamanda tasarruf yoluyla ekonomiye ve yatırımlara katkı sağlanmaktadır. Türkiye sigortacılık sektörü bugün ekonomide biriken fonları, para ve sermaye piyasalarına yönlendirerek ülkemizde finansal piyasaların gelişmesine, ekonominin büyümesine ve istihdamın artmasına destek olmaktadır. Sigorta sektörünün; ekonomimize olan katkısının, finans sisteminden aldığı payın çok ötesinde olduğunun farkındayız” cümlelerini kullandı.

    “Sigorta sektörü henüz arzu ettiğimiz yerde değil”

    Reel sektörde sigorta araçlarının yeteri kadar benimsenmediğini gördüklerini söyleyen Yılmaz, “Sigorta sektörü henüz arzu ettiğimiz yerde değil maalesef. 2023 yılında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından sigorta teminatı bulayan sanayi kuruluşlarına yönelik yapılan bir anket çalışmasında; ankete katılan sanayi kuruluşlarının yüzde 51’i son 5 yıl içerisinde hiçbir hasar yaşamamalarına rağmen sigorta poliçelerinin yenilenmediğini ve diğer sigorta şirketlerinden de poliçe yaptıramadıklarını beyan etmişlerdir. 6 Şubat’ta yaşadığımız deprem felaketi sonrasında, büyük yatırımlara sahip bölgedeki sanayicilerimizin sigorta yaptırmamaları ya da yeteri kadar sigorta teminatı almamaları nedeniyle ağır maliyetlere katlandıklarını da görmüş olduk. Burada hem sigorta aracılarının sanayicilerimizi doğru bilgilendirmekte daha proaktif olmaları hem de sanayicilerimizin risk değerlendirme konusunda daha hassas olmaları gerektiğini tavsiye ediyoruz. Sanayi sektöründe sigortacılık anlayışının sadece hasar ve kaybın ortaya çıktığı durumlarda değil, tüm iş süreçlerinde başvurulacak bir güvence mekanizması haline dönüştürülmesi gerektiğine inanıyoruz” şeklinde konuştu.

    “Marmara’daki sanayi tesislerinin afet risk analizlerini tamamlayacağız”

    Yılmaz konuşmasını, “Marmara bölgesindeki sanayi tesisleri başta olmak üzere kritik altyapıların afet risk analizlerini kalkınma ajansları koordinasyonunda tamamlayacağız. Sanayi üretiminde risklerin farkında olmak, maliyetlerin azaltılması, iş sürekliliği ve rekabet avantajı gibi açılardan sanayinin sigortalanması konusunu İstanbul Sanayi Odası ailesinin de sahipleneceğine inanıyorum” ifadeleriyle sonlandırdı.

  • 2024’ün ilk enflasyon tahmini

    2024’ün ilk enflasyon tahmini

    TCMB’de yeni dönemin ilk enflasyon raporu açıklandı. TCMB’nin yeni başkanı Fatih Karahan, göreve atanmasının ardından ilk kez basının karşısına çıktı. Para politikasında sıkılık düzeyinin süreceği mesajını veren Karahan, enflasyonun mayısta zirve yapması sonrası dezenflasyon dönemine girileceğini belirtti.  Merkez Bankası, 2024 ve 2025 enflasyon tahminlerini yüzde 36 ve yüzde 14 seviyesinde korudu.  Karahan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: “Dezenflasyonu tesis çalışmamıza kararlılıkta devam edeceğiz. Bir önceki rapor döneminden bu yana göstergeler para politikasının doğru yolda ilerlediğini teyit etmekte.

    “ENFLASYON GÖRÜNÜMÜNDE BOZULMAYA İZİN VERMEYECEĞİZ”

    Enflayson, hedefimize uyumlu seviyelere gerileyene kadar gereken parasal sıkılığı korumakta kararlıyız. Enflasyon görünümünde herhangi bir bozulmaya kesinlikle izin vermeyeceğiz. Kalıcı fiyat istikrarına kadar politika duruşunu sürdürecek ve orta vadede ekonomiyi kalıcı fiyat istikrarına ulaştıracağız.

    “ENFLASYONUN ANA EĞİLİMİNDE İYİLEŞME VAR”

    2023 son çeyreğinde enflasyon önceki rapor tahminleriyle tutarlı seyrederek yüzde 64,8 seviyesinde gerçekleşti.  Son çeyrekte parasal sıkılaştırma etkisiyle enflasyonun ana eğilimindeki iyileşmeye bağlı olarak sınırlı oranda artış oldu.

    “TALEPTE DENGELENME SÜRECİ BAŞLADI”

    Sıkılaştırma adımlarımızla talepte dengelenme süreci başladı. Perakende satışların mevcut seviyesi halen dirençli. Son dönemde ithalat eğilimi zayıfladı. 2023’ün ilk yarısında yüzde 8,5 artan altın ithalatı ikinci yarıda 18,6 azaldı.

    Geçen yıl sonu itibarıyla cari açık/GSYH’nin yüzde 4 civarına gerilediğini tahmin ediyoruz. Parasal sıkılaştırma sürecimiz başta altın ve dayanıklı tüketim malları olmak üzere ithalat kanamıyla cari dengeye katkıda bulunmaya başladı. Cari dengede iyileşmenin devamını öngörüyoruz.

    “KONUTTA FİYAT ARTIŞ HIZI YAVAŞLADI”

    Ocakta hizmet fiyatlarında yüksek oranlı artışlar gözlendi. Hizmet enflasyonundaki katılıığın önemli bir nedeni kiralar, gösterge olarak yakından takip edilmekte. Kiralar üzerindeki baskının azalması hizmet fiyatlarında önemli rol oynayacaktır. Konut fiyatlarındaki yüksek artış kiralara gecikmeli ve yüksek bir şekilde yansımakta. Sıkılaştırma sonrasında büyük kentlerde konut kira artış hızı yavaşladı. Konut fiyatlarındaki artışın yavaşlaması hizmet fiyatlarındaki ataletin azalmasına katkıda bulunacak.

    “ENFLASYON ANA EĞİLİMİ ZAYIFLAYACAK”

    Enflasyonun ana eğiliminde hedeflediğimiz patikayla uyumlu, belirgin bir iyileşme görmeyi, para politikasının seyri açısından önemli buluyoruz. Ocak ayındaki yükseliş sonrasında enflasyon ana eğiliminin zayıflayacağını değerlendiriyoruz. Ücret ayarlamalarının talep üzerindeki yansımalarını yakından takip ediyor olacağız.

    KKM’nin azalmasına , TL’nin payının artmasına yönelik uygulamalar devam etmektedir. Zorunlu karşılıklar ile 1 trilyon TL’den fazla likidite sterilize edildi. Önümüzdeki dönemde TL likiditenin ikinci piyasa faizlerine etkisi yakından takip edilecek.

     

    “POLİTİKA FAİZİ SEVİYESİ GEREKTİĞİ MÜDDETÇE SÜRDÜRÜLECEK”

    Politika faizinin mevcut seviyesi gerektiği müddetçe sürdürülecek. Buruda iki koşul var. Aylık enflasyonun ana eğiliminin belirgin düşüş göstermesi. İkincisi enuflasyon beklentilerinin öngörülen tahmin aralığına yakınsamasıdır. Enflasyonda belirlgin bozulma görülürse parasal sıkılık gözden geçirilecektir.

    “KREDİ BÜYÜMESİNDE AŞIRILIKLARA İZİN VERMEYECEĞİZ”

    Ocak ayında TL mevduat faizlerinde sınırlı gerileme gösterdi. Son düzenleme ile öncü veriler TL mevduat faizlerinde yeniden artışa işaret ediyor . Kredi büyümesinde oluşabilecek aşırılıklara izin vermeyeceğiz. Mevduat tarafında ağustos itibarıyla TL mevduata güçlü geçiş gerçekleşmiştir. Ocak ayında TL mevduat payındaki artışın yavaşladığını gözlemledik. Son düzenlemenin artışı destekleyeceğini öngörüyoruz. Parasal sıkılaştırma ve sadeleşme adımları tahvil piyasasına da olumlu yansıdı.

    Piyasa koşullarını yakından takip etmeye ve rezervleri güçlendirmeye devam edeceğiz.

    ENFLASYON TAHMİNİ DEĞİŞMEDİ

    Enflasyonda 2024, ve 2025 tahminleri değişmedi. 2024 enflasyon tahmini yüzde 36, 2025 tahmini yüzde 14 olarak korundu.

    Enflasyonun 2026 yılını tek haneli seviyelere gerileyerek yüzde 9 ile tamamlaması, orta vadede ise yüzde 5 hedefinde istikrar kazanması öngörülüyor.

    “İÇ TALEPTE DENGELENME SÜRECEK”

    Sıkı para politikası ve maliye politikasının eşgüdümünün katkısıyla iç talepteki dengelenme devam edecek.

    “MAYIS SONRASINDA DEZENFLASYON DÖNEMİNE GİRECEĞİZ”

    Enflasyonun tepe noktasını göreceği mayıs sonuna kadar ocak ayında olduğu gibi bazı geçici etkiler görülecek. Mayıs sonrasında yıllık manşet enflasyonda dezenflasyon dönemine gireceğiz.

    Sıkılık düzeyi ve elemizdeki araçlar TL mevduata geçişin bu şekilde devamını sağlayacaktır.”

    “ŞU ANDA EK BİR FAİZ ARTIŞI GEREKMİYOR”

    Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Karahan, şahin duruş gösterip göstermeyeceğine yönelik soruyu şöyle yanıtladı: “Birinci hedefimiz fiyat istikrarı. Bu yıl enflasyonu istediğimiz seviyeye düşürüp 2025’teki dezenflasyonun yolunu yapmak istiyoruz. Bunun için gereken adımları atacağız. Değerlendirmelerimiz, sıkılaştırmanın çalıştığını gösteriyor. Ek bir faiz artışı gerektiğini şu anda değerlendirmiyoruz. Ama görünümün bozulması halinde kararlarımızı gözden geçiririz.”

    “ZORUNLU KARŞILIKLARDA İNDİRİM PLANI YOK”

    Karahan, “Dövizden dönüşümlü KKM için yatırımcılar ve bankalar açısından yeni bir adım olabilir mi?” sorusuna “Zorunlu karşılıklarda bir indirim planımız yok. Son düzenlemelerin etkilerini göreceğiz.” yanıtı verdi.

    Karahan, enflasyonun mayıs ayında yüzde 73’le zirve yapmasını beklediklerini söyledi.

    “ENFLASYONDA BİR NUMARALI RİSK ASGARİ ÜCRET ARTIŞI”

    Enflasyonda bir numaralı riskin asgari ücret artışı olduğunu belirten Karahan, “Artış tahmin aralığımızın üst bandına yakın ama enflasyon patikamızı raydan çıkaracak bir gelişme değil.” diye konuştu.

    “FAİZ İNDİRİMİNİ KONUŞMAK İÇİN ERKEN”

    TCMB Başkanı Karahan, faiz artışı döngüsünü sonlandırdıklarını ilan ettiklerini belirterek, “Fakat indirimi konuşmak için fazlasıyla erken.” dedi.

    “KREDİ KARTINDA DÜZENLEME YAPILMALI”

    Kredi kartı harcamalarına ilişkin konuşan Karahan, “Harcamalarda aralıkta yükseliş oldu. Geçici mi net değil. Düzenleme yapılması gerektiğini düşünüyoruz.” diye konuştu.

  • “Enflasyon ile mücadelemiz devam edecektir”

    “Enflasyon ile mücadelemiz devam edecektir”

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, açıklanan yıl sonu enflasyonuna ilişkin değerlendirmede bulundu. Yılmaz, TÜFE’deki değişimin 2023 Aralık ayında yüzde 2,93, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 64,77 olarak gerçekleştiğini belirtti. Yılmaz, enflasyonla mücadelenin kararlılıkla devam etmesi sayesinde Orta Vadeli Program’daki yıl sonu öngörüsü altında kalmayı başardıklarına dikkat çekti. Enflasyonla mücadelede uygulanan para ve maliye politikaları sayesinde aylık bazda enflasyondaki düşüşün temmuz ayından bu yana devam ettiğinin görüldüğüne dikkat çeken Yılmaz, “TÜFE’deki değişim temmuz ayında yüzde 9,49 seviyesinden, aralık ayında yüzde 2,93 seviyesine gerilemiş, çekirdek enflasyonun takibinde kullanılan C endeksinde temmuz ayındaki artış yüzde 9,61’den aralık ayında yüzde 2,31 seviyesine düşmüştür. 2022 yılı için açıklanan aylık enflasyon oranlarının ortalaması yaklaşık yüzde 4,26 düzeyindeyken, son dört ayda açıklanan aylık enflasyon oranları ortalaması yaklaşık yüzde 3,60 düzeyindedir. Yurt içi üretici enflasyonu, 2023 Aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 1,14, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 44,22 olarak gerçekleşmiştir. Yıllık bazda yurt içi üretici enflasyonu TÜFE’nin oldukça altında yatay bir seyir izlemektedir. 2024 yılı ortalarında yıllık bazda belirgin düşüş beklediğimiz enflasyon ile tüm araçları kullanarak kararlı mücadelemiz devam edecektir” ifadelerini kullandı.

  • 2023 enflasyon rakamları açıklandı

    2023 enflasyon rakamları açıklandı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılı Aralık ayı enflasyon verilerini açıkladı. Buna göre, tüketici fiyat endeksindeki (TÜFE) değişim 2023 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 2,93, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 64,77, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 64,77 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 53,86 olarak gerçekleşti.

    Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 40,39 ile konut oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 93,24 ile lokanta ve oteller oldu.

    Ana harcama grupları itibarıyla 2023 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre en az artış gösteren ana grup yüzde -1,33 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, 2023 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 5,30 ile eğlence ve kültür oldu.

    Özel kapsamlı TÜFE göstergesi (B) yıllık yüzde 68,02, aylık yüzde 2,39 oldu

    İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, 2023 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 2,39, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 68,02, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 68,02 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 58,58 olarak gerçekleşti.

    Yİ-ÜFE yıllık yüzde 44,22, aylık yüzde 1,14 arttı

    Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) Aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 1,14, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 44,22, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 44,22 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 49,93 artış gösterdi.

    Sanayinin dört ana sektöründen imalat endeksi yıllık yüzde 53,68 arttı

    Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 65,59 artış, imalatta yüzde 53,68 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 29,69 azalış, ve su temininde yüzde 66,97 artış olarak gerçekleşti.

    Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında yüzde 47,72 artış, dayanıklı tüketim malında yüzde 60,07 artış, dayanıksız tüketim malında yüzde 64,37 artış, enerjide yüzde 1,69 azalış ve sermaye malında yüzde 65,07 artış olarak gerçekleşti.

    Sanayinin dört ana sektöründen imalat endeksi aylık yüzde 2,00 arttı

    Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 2,00 artış, imalatta yüzde 2,00 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 11,40 azalış ve su temininde yüzde 7,34 artış olarak gerçekleşti.

    Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında yüzde 2,54 artış, dayanıklı tüketim malında yüzde 2,50 artış, dayanıksız tüketim malında yüzde 2,23 artış, enerjide yüzde 6,63 azalış ve sermaye malında yüzde 2,27 artış olarak gerçekleşti.

    Yıllık Yİ-ÜFE’ye göre 7 alt sektör daha düşük, 22 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi

    Yıllık azalış gösteren tek alt sektör yüzde 29,69 ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme oldu. Buna karşılık diğer madencilik ve taş ocakçılığı ürünleri yüzde 84,96, basım ve kayıt hizmetleri yüzde 70,67, motorlu kara taşıtları, römork ve yarı römork yüzde 70,34 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

    Aylık Yİ-ÜFE’ye göre 8 alt sektör daha düşük, 21 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi

    Aylık en yüksek azalış; yüzde 11,40 ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme, yüzde 3,63 ile kok ve rafine petrol ürünleri, yüzde 2,27 ile ham petrol ve doğal gaz alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları yüzde 7,35, su ve suyun arıtılması ve dağıtılması yüzde 7,34, giyim eşyası yüzde 4,30 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

  • “2024’te öncelikli hedef enflasyonu düşürmek”

    “2024’te öncelikli hedef enflasyonu düşürmek”

    ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, ATO Meclis Başkanı Mustafa Deryal’in yönettiği Ankara Ticaret Odası’nın aralık ayı meclis toplantısında 2023 yılını değerlendirerek, 2024 yılına ilişkin öngörü ve beklentilerini paylaştı. Küresel ekonominin pandemiden bu yana normal seyrine dönmediğini kaydeden Baran, “Pandeminin ardından küresel ekonomi tam toparlayacakken Rusya-Ukrayna savaşı başladı, tedarik zincirleri bozuldu. Ekonomideki dengeleri etkileyen birçok olay yaşandı. Sıkılaştırılan para politikalarının küresel ekonomideki yavaşlatıcı etkisi hissedildi. Yaşam maliyeti krizi, gelişmiş ülkelerde bile büyük bir probleme dönüşürken, gelişmekte olan ekonomiler artan hayat pahalılığının yanı sıra, borçlanma maliyetlerinin artışı ve yabancı sermayenin çıkışı ile de baş etmek zorunda kaldı. İklim krizi tüm dünyada giderek daha fazla zarara neden olurken, tarihin en sıcak yılını yaşadık” dedi.

    “Hevesle başladığımız yıl, 6 Şubat’ta meydana gelen depremle hepimizin yüreğini paramparça etti”

    2023 yılının Cumhuriyet’in 100’ncü yılı olması nedeniyle Türkiye açısından önemli bir yıl olduğunu belirten Baran, 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketinin yılın genelinde etkilerinin hissedildiğini ifade ederek, “Hevesle başladığımız yıl, 6 Şubat’ta meydana gelen depremle hepimizin yüreğini paramparça etti. Yüzyılın felaketini yaşadık. 11 ilimizde yıkıma yol açan deprem, ekonomimizi de ağır bir şekilde etkiledi. Bu yıl genel seçimlerin ardından gerçekleştirilen para ve maliye politikası değişiklikleri, Türkiye ekonomisinde yılın ikinci yarısına damga vurdu. Merkez Bankası, para politikasını sıkılaştırırken faizleri yükseltti. Ekonomi yönetiminin adımları piyasalara güven vermeye, yabancı yatırımlar da artmaya başladı. Türkiye, OECD üyesi ülkeler arasında öne çıkarak 12 çeyrektir devam eden büyüme performansını sürdürdü. Cumhuriyetimizin ilk yüzyılını coğrafyamızda yaşanan tüm olumsuz tabloya ve yüzyılın deprem felaketine rağmen ‘Türkiye bölgesinde her zaman bir güven adası olarak varlığını sürdürmeye devam edecektir’ mesajı vererek tamamlıyoruz” dedi.

    “2024’te öncelikli hedef enflasyonu düşürmek”

    Dünyanın zorlu bir süreç yaşadığını ve gelişmiş ülkelerin dahi enflasyonla mücadele süreci yürüttüğünü kaydeden Baran, “Ülkemizde de politikalar bunu sağlama yönünde uygulamaya konuyor. 2024 yılının en temel hedefi de enflasyonu düşürmek olacak. Bu hedef için ortaya konan politikalar yavaşlama riski ortaya çıkarsa da, bu riskleri daha iyi sonuçlara ulaşmak için geçici zorluk olarak görüp, hazırlığımızı doğru yapmamız gerekiyor. Ülkemize güveniyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyılında ticarette, sporda, bilimde, kültürde, tarımda, sanayide ve diğer tüm alanlarda yepyeni başarılar yakalayacağımıza inanıyoruz. Başkent’in iş dünyası olarak dünyanın dört bir yanına ‘Made in Türkiye’ damgalı ürünlerimizin yer almasını hedefliyoruz” dedi.

    “100’üncü yılda görev üstlenmiş olmanın gururunu yaşıyoruz”

    Baran, Ankara Ticaret Odası’nın yaptığı çalışmalar ve 2024 yılı programı hakkında da bilgi verdi. ATO Meslek Komiteleri ve Meclis üyeliği seçimlerinin üzerinden bir yılı aşkın zaman geçtiğini ifade eden ATO Başkanı Baran, “O günden bu yana kardeşlik hukuku içinde sektörlerimizin, üyelerimizin işini, ticaretini, ihracatını geliştirip ilerletmesi için çalışıyoruz. Cumhuriyetimiz ile yaşıt Ankara Ticaret Odamızın 100’ncü yılında görev üstlenmiş olmanın gururunu birlikte yaşıyoruz” dedi.

    Bin 39 toplantıda bin 969 karar alındı

    Baran, Ankara Ticaret Odası’nın 2023 yılındaki çalışmalarını rakamlarla meclis üyelerine aktardı. Baran, “Ankara Ticaret Odası’nda 68 meslek grubuna kayıtlı 2 bin 205 ana faaliyet alanına ilişkin sorunların tespit edilmesi ve çözüm önerilerinin geliştirilmesi için Meslek Komitelerimiz yoğun çalışma yürüttü. 1 Ocak ile 1 Aralık tarihleri arasında gerçekleşen bin 39 komite toplantısında sektörlerle ilgili toplam bin 969 karar alındı. Bu kararlar yönetim kurulumuz tarafından değerlendirilerek, gereken tüm çalışmalar gerçekleştirildi. Ortak akıl, görüş ve güç birliği sağlamak amacıyla oluşturulan 14 özel ihtisas komisyonumuz, 15 Temmuz’dan bu yana 63 komisyon toplantısı gerçekleştirerek 126 karar aldı” diye konuştu.

    ATO Başkanı Baran, 2024 yılı hedeflerini ise şu şekilde sıraladı:
    “2024 yılında da hem meslek komitelerimizin hem komisyonlarımızın çalışmalarını takip edip, çözüm için ilgili kurum ve kuruluşlarla temas kurmayı sürdüreceğiz. Üyelerimizin faaliyet gösterdiği sektörlerin gelişmesine ve mevcut sorunlarının çözülmesine yönelik çalışmalar yapmaya, ulusal ve uluslararası alanda rekabet güçlerinin artırılması için sektörel stratejiler geliştirmeye devam edeceğiz. Üyelerimizin iş birliği, bilgi aktarımı ve yeni pazar arayışlarında başarılı olabilmeleri için yurt içi ve yurt dışı fuar ve organizasyonların takibini gerçekleştireceğiz. Kayıt dışı, kamu alımlarında yerli malı, yüksek katma değerli üretim gibi ülke ekonomisini ilgilendiren konularda çalışmalar yapmayı sürdüreceğiz. Girişimciliğin gelişmesi, özellikle genç ve kadın girişimci sayımızın artmasına yönelik çalışmalara devam edeceğiz. Ödedikleri gelir ve kurumlar vergisi, kazandırdıkları döviz, sağladıkları istihdam ve kaydettikleri büyüme ile hem Ankara’nın hem de ülkemizin ekonomisine katkıda bulunan üyelerimizi onurlandırmak amacıyla başlattığımız ‘Ankara’nın En’leri ödül törenini 2024 yılında da gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Ticari uyuşmazlıkların mahkemeye gidilmeden çözülmesini sağlamak amacıyla hizmete aldığımız Arabuluculuk ve Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Merkezi ile üyelerimize hizmet vermeyi sürdüreceğiz. ATO İDEA şirketimizin bünyesinde oluşturduğumuz Mesleki Yeterlilik Merkezi ile ‘ulusal yeterlilik’ ve ‘ulusal meslek standardı’ çalışmalarını sürdüreceğiz. Hükümet, bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, meslek kuruluşları, üniversiteler ve diğer paydaşlarla iş birliği çalışmalarına devam edeceğiz. Dünya Odalar Yarışması’nda birinci seçilerek başarıları uluslararası arenada kanıtlanmış olan ‘ATONET Üye Hizmet Platformu’nu geliştirme ve iyileştirme çalışmalarına devam edeceğiz. Odamız bünyesinde kurduğumuz ‘Dış Ticaret İstihbarat Merkezi’ ve ‘İhracat Destek Ofisi’ ile üyelerimize yeni pazarlara açılmaları konusunda her türlü desteği vermeye devam ederek, şehrimizdeki ihracatçı firma sayısını artıracağız. Ankara’dan yurtdışına başlatılan direkt uçuşların arttırılmasına yönelik çalışmalara devam edeceğiz.

    Üyelerimizi elektronik ticaret ile elektronik ihracata yönlendirerek gelişmelerine, ilerlemelerine katkıda bulunmayı sürdüreceğiz. Karşılıklı ticareti geliştirmek, ihracat yapan üyelerimizin iş hacmini artırmak ve yeni pazarlar bulmak amacıyla Büyükelçilikler ile yaptığımız iş birliği çalışmalarına devam edeceğiz. Ülkemizin ekonomik kalkınmasına önemli katkı sağlayan daha önce iki kez düzenlediğimiz ‘Uluslararası Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi’nin yenilerini gerçekleştireceğiz. Marka bilincini geliştirmek, Ankara’dan ulusal ve uluslararası markalar çıkmasını sağlamak amacıyla gerçekleştirdiğimiz ‘Uluslararası Ankara Marka Buluşmaları’nın yenilerini hayata geçireceğiz. ‘Health Ankara’ markası ile Ankara’nın sağlık turizmi potansiyeli, yüksek standartlı hastaneleri ve jeotermal kapasitesini tanıtmak amacıyla gerçekleştirdiğimiz faaliyetlere devam edeceğiz. Ankara’nın tarihi ve turizm potansiyeline dikkat çekmek ve turizm gelirini artırmak amacıyla geçen dönem başlattığımız çalışmalara devam edeceğiz. İklim değişikliğinin ekonomiye etkilerini ve üyelerimize yansımalarını takip etmeye ve konuyla ilgili farkındalık oluşturmaya yönelik çalışmaları sürdüreceğiz. Üyelerimizin sürdürülebilir kalkınma ve yeşil dönüşüm uygulamalarını desteklemek amacıyla odamız bünyesinde kurulan ‘Uluslararası Yeşil Ekonomi ve İklim Değişikliği Çalışmaları Ofisi’ ile küresel gelişmeleri takip ederek, çeşitli faaliyetler gerçekleştireceğiz. Mesleki eğitim bu dönemde de gündemimizde yer alacak. İş dünyamızın ihtiyaç duyduğu alanlarda nitelikli işgücü yetiştirilmesine yönelik çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Üniversite öğrencileri ve üyelerimize yönelik olarak her yıl gerçekleştirdiğimiz ‘Uygulamalı Dış Ticaret Eğitimleri’ne devam edeceğiz. Gordion Antik Kenti ve Aslanhane Camii’nin UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girme sürecinde gerçekleştirdiğimiz farkındalık çalışmalarını Ankara’nın diğer kültür varlıklarının tanıtılması için de sürdürüp, bu yolla şehrimizin turizmine katkı sağlamaya devam edeceğiz.”

  • Memur maaşları yüzde 50 artacak

    Memur maaşları yüzde 50 artacak

    Bakan Işıkhan ve Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, bakanlıklarının 2024 yılı bütçesi ve 2022 yılı kesin hesabının görüşüldüğü TBMM Genel Kurulu’nda milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

    Bakan Işıkhan, burada yaptığı konuşmada, ücretlilere ilişkin, “21 yıllık AK Parti iktidarımızda en önemli önceliklerimizden biri çalışanlarımızı enflasyona ezdirmemektir. Asgari ücret tarafından baktığımız zaman 2002 yılında 184 lira olan net asgari ücreti 2023 yılında 11 bin 402 liraya çıkararak enflasyondan arındırılmış bir şekilde reel olarak üç katına yükseltmiş olduk. Bakınız, bırakın enflasyona ezdirmemeyi, enflasyonun çok üzerinde reel olarak üç katına çıkardık. Bu bizim iktidarımız döneminde oldu” dedi.

    “Ülkemizin büyümesinden çalışanlarımız da pay alıyor”

    Işıkhan, 2022 yılında tüm ücret gelirlerinin asgari ücrete kadar olan kısmından gelir ve damga vergilerini kaldırdıklarını hatırlatarak, “Bu uygulama gelir dağılımı ve vergi adaleti bakımından da oldukça önemli bir adımdır. Biz sadece asgari ücreti belirlerken enflasyona bakmıyoruz. Bunun kanıtı da rakamlardır. Biz ülkeyi büyüterek, toplam refahı artırarak toplumun tüm kesimlerini bundan faydalandırmak gayreti içinde bulunduk. Rakamlarla söylemek gerekirse 2002 yılında kişi başına düşen gayri safi yurt içi hasılamız 3 bin 608 dolarken 2022 yılında 10 bin 659 dolar olmuştur. Yani yaklaşık 3 kat artmıştır. Dolayısıyla her iki rakamdan da görüleceği üzere biz çalışanlarımıza ülkemizin büyüme oranıyla neredeyse bire bir aynı düzeyde ücret artışı yansıttık. Bu ülkemizin büyümesinden çalışanlarımızın da pay aldığı anlamına gelmektedir” diye konuştu.

    “Ne çalışanlarımızı ne memurlarımızı ne de emeklilerimizi hiçbir zaman enflasyona ezdirmedik ve ezdirmeyeceğiz”

    Asgari Ücret Komisyonu’nun, çalışmalarına 11 Aralık tarihinde başladığını anımsatan Bakan Işıkhan, “Yıl bitmeden de komisyon çalışmalarımız tamamlanacaktır. Tüm paydaşlarımızla diyalog ve istişare halinde açık yüreklilikle süreci yönetiyoruz çünkü biz emeğin kutsallığına inanıyoruz. Bizler emeğin aldığı ücreti artırmanın yolunun büyümenin ve istihdamın artmasından geçtiğini çok iyi biliyoruz. Hep diyoruz ve her zaman da diyeceğiz: Ne çalışanlarımızı ne memurlarımızı ne de emeklilerimizi hiçbir zaman enflasyona ezdirmedik ve ezdirmeyeceğiz. Ezdirmediğimiz gibi büyümeden pay vermeye de devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    “2024 Ocak ayında memur maaşlarının yüzde 50 civarında artacağı tahmin edilmektedir”

    Memurların ve memur emeklilerinin aylıkları hakkında yöneltilen sorulara yanıt veren Bakan Işıkhan, “Kamu görevlileri hakem kurulu kararı uyarınca memurlar için 2024 yılı için yüzde 15 artı yüzde 10, 2025 yılı için yüzde 6 artı yüzde 5 maaş artışı yapılması ve enflasyon farkı verilmesi kararlaştırılmıştır. Son 5 aylık TÜİK verilerine göre TÜFE, yüzde 33,66 olarak gerçekleşmiştir. Enflasyon farkı ile birlikte 2024 Ocak ayında memur maaşlarının yüzde 50 civarında artacağı tahmin edilmektedir. 2002 yılında 392 olan en düşük memur maaşı 2023 yılında 22 bin liraya çıkarılarak nominal olarak 56 kat, reel olarak da yüzde 266 oranında artış sağlanmıştır” değerlendirmesini yaptı.

    Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ise gündemde vakıflara bakanlığı tarafından yüklü miktarda yardım yapıldığı haberlerin yer aldığını belirterek, “Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nda yayınlanan 2022 yılı Genel Faaliyet Raporu’nda Bakanlığımızca dernek, vakıf, birlik, kurum, kuruluş, ve benzeri teşekküllere yapılan yardımlarla ilgili bir konu gündeme geldi. Birden bire Kültür ve Turizm Bakanlığı vakıflara çok yoğun bir yardım yapılıyormuş gibi gösterildi. Bu rakam bu sene 547 milyon 641 bin liradır. Ancak bu rakamın nereye dağıldığı merak ediliyor. Bunun yüzde 98’ine kısmı Yunus Emre Vakfı’na yapılmakta. Yunus Emre Enstitüsü zaten bize bağlı olan bir kuruluşumuz. Bu da vakıf olarak geçtiği için herhalde burada bir yanlış anlaşılma oldu” dedi.

    Konuşmaların ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile bağlı kurumların 2024 yılı bütçeleri kabul edildi.