Etiket: engel

  • Engelli sokak müzisyenleri ilgi topladı

    Engelli sokak müzisyenleri ilgi topladı

    Hamamyolu Caddesi üzerinde gitar ve akordiyon çalarak şarkı söyleyen görme engelli sokak müzisyenleri adeta kulakların pasını sildi. Kentteki güzel havayı fırsat bilerek çarşıda gezen ve banklarda soluklanan vatandaşlar müzisyenlere yoğun ilgi gösterdi.

    Bazı vatandaşlar engelli müzisyenlerin önlerinde bulunan kutuya bağış atarak sanatlarına destek olurken, bazıları da o anları cep telefonu kameraları ile kayıt altına aldı.

  • Engelli anne okulun maskotu oldu

    Engelli anne okulun maskotu oldu

    Tokat’ta 6 yıl önce trafik kazası geçiren Boncuk, tek ayağını kaybetti. Engelli köpek Boncuk’u öğretmen Rukiye Sarıer Bumin Anaokulu yetkilileri sahiplenerek sevgiyle büyüttü. Öğrencilerin adeta sevgilisi olan Boncuk’un engeli anne olmasına engel olmadı ve 3 yavru dünyaya getirdi. Anne Boncuk yavruları Venüs, Ares ve Köpük okuldaki öğrencilerin de en eğlenceli arkadaşları oldu. Boncuk ve yavruları çocukların duygusal ve sosyal gelişiminin yanı sıra hayvan sevgisi ile sorumluluk duygularının da gelişimine katkı sağladı. Boncuk ve yavruları, Rukiye Sarıer Bumin Anaokulunun sevimli ve neşeli maskotları olarak, öğrencilere sevgi, sorumluluk ve merhamet duygularını aşılayarak özel bir yer edindi.

    “Engeli anne olmasına engel tanımadı”

    Boncuk ve yavrularının öğrenciler tarafından sevgiyle karşılandığını ve onları büyük bir sevgiyle beslediğini belirten Öğretmen Rukiye Sarıer Bumin Anaokulu Müdürü Fatma Kalpakçı, “Altı yıl önce geçirmiş olduğu bir trafik kazası sonucunda ‘Boncuk’ tek ayağını kaybetti. Altı yıldan beri bizim okulumuzda bakılıyor. Boncuk engelli bir köpek ama öğrencilerimiz tarafından çok seviliyor. Biz onu 6 yıl boyunca sevgimizle büyüttük diyebilirim. O çocukları çok seviyor. Çocuklar da onları çok seviyor. Boncuk engelli bir köpek olmasına rağmen engeli ona engel olmadı ve anne oldu. Şu an üç tane yavrusu var. Ayrıca öğrencilerimizin oyun arkadaşları oldular. Bahçede dışarıda çok güzel vakit geçiriyorlar birlikte. Sorumluluklarını alıyorlar, besliyorlar. En güzeli onlara dokunabiliyorlar. Hayvan sevgisini tadıyorlar. Bence bu okul öncesi eğitimde çok güzel bir duygu. Boncuk, Venüs, Ares ve Köpük okulumuzun en eğlenceli arkadaşları oldular. Onlar bizim maskotlarımız” dedi.

    Öğretmenler de bu sürecin çocukların duygusal ve sosyal gelişimine katkı sağladığını ifade etti. Hülya Arı, yavru köpeklerin öğrenciler için harika bir oyun arkadaşı olduğunu vurgularken, Bilge Nur Karaca da çocukların hayvan sevgisi ve sorumluluk duygularının gelişimine katkı sağladığını belirtti.

    Öğrenciler ise bahçede köpeklerle vakit geçirmenin çok eğlenceli olduğunu söyledi.

  • Engelli çift aşklarının önündeki son engeli de aştı

    Engelli çift aşklarının önündeki son engeli de aştı

    Hatay’ın Dörtyol ilçesinde yaşayan bedensel engelli 29 yaşındaki Hüseyin Adlim, 3 yıl önce Şanlıurfalı bedensel engelli 29 yaşındaki Güllü Zengin ile tanıştı. Ailelerin evlenmelerine izin vermediği çift, yaklaşık 2,5 yıl mücadele etti. Aşkı için memleketi Hatay’ı terk eden Hüseyin Adlim, Güllü Zengin’in yaşadığı Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesine yerleşti. Burada tezgahtarlık da dahil birçok iş yapan Adlim, 3 Aralık 2023 Dünya Engelliler Günü’nde Güllü Zengin ile evlendi. Hayırseverlerin yardımıyla evlenerek bir ev tutan çift, birlikte yaşamaya başladı. Engelli çift, yaklaşık 3 yıl mücadele ederek her güçlüğün üstesinden gelmeyi başardı. Kısa süre içerisinde evdeki eksik eşyalarını tamamlayan çift, tek akülü tekerlekli sandalyeleri olduğu için dışarıya sırayla çıkmak zorunda kalıyordu.

    Çiftin talebine İstanbul’dan cevap geldi

    Muhabirlere yaptığı haberin ardından İstanbul’da yaşayan bir grup gönüllü, Hüseyin ve Güllü çiftinin talebine duyarsız kalmadı. Kendi aralarında topladıkları paralarla akülü tekerlekli sandalye alan gönüllüler, Ceylanpınar ilçesine bağlı Turgut Özal Mahallesi Muhtarı Rıdvan Aydın’a gönderdi. Muhtar Aydın ise eşi ve ilçedeki yardımseverlerle birlikte akülü tekerlekli sandalyeyi süsledi. Minibüse yüklenen sandalye, Hüseyin ve Güllü çiftinin yaşadığı eve götürüldü. Akülü tekerlekli sandalyeyi gören çift büyük bir mutluluk yaşadı. Dışarı çıkan çift, ilk defa birlikte gezme imkanı buldu.

    “İkimizin aklı birbirimizde kalıyordu”

    Tekerlekli sandalyeye kavuştuğu için çok mutlu olduğunu söyleyen Hüseyin Adlim, “Başta Elif Bulut olmak üzere bu güzel günü bize yaşattıkları için herkese teşekkür ederiz. Allah hepinizden razı olsun. Eşim evde kalıyordu, ben çıkıyordum. Ben kalıyordum, o çıkıyordu, olmuyordu. İkimizin aklı birbirimizde kalıyordu ve artık aklımız birbirimizde kalmayacak. Bir birbirimizin yanında olacağız. Beraber ve birlikte olacağız” dedi.

    “Allah her iki cihanda da sevindirsin”

    Akülü tekerlekli sandalyesine binerek eşiyle birlikte gezme imkanına kavuşan Güllü Adlim de kendisine tekerlekli sandalyeyi armağan eden Elif Bulut’a teşekkür ederek, “O bizi sevindirdi, Allah da onu her iki cihanda sevindirsin” ifadelerini kullandı.

    “Haberlerde görünce kayıtsız kalamadım”

    İstanbul’dan tedarik ettikleri tekerlekli sandalyeyi Hüseyin ve Güllü çiftine gönderen hayırsever grubun temsilcisi Elif Bulut ise “Haberlerde Güllü ve Hüseyin çiftini görünce kayıtsız kalamadım. Şanlıurfa’daki ekip arkadaşlarımızla irtibata geçtik. Neler yapabiliriz diye düşünürken çok hızlı bir şekilde akili tekerlekli sandalye siparişi verdik. Sandalyemiz şu anda çifte ulaştı” diyerek herkese teşekkür etti.

  • Feribot seferlerine fırtına engeli

    Feribot seferlerine fırtına engeli

    Çanakkale Boğazı ile adalar hattında yolcu ve araç taşımacılığı yapan Gestaş Deniz Ulaşım A.Ş., Kuzey Ege Denizi’ndeki olumsuz hava şartları nedeniyle Gökçeada ve Bozcaada hattında planlanan bazı tarifeli feribot seferlerinin iptal edildiğini duyurdu.

    Buna göre; Kabatepe-Gökçeada hattında Kabatepe’den saat 13.00 ve 19.00, Gökçeada’da saat 11.00, 17.00 ve 22.00 seferleri iptal edilirken, Geyikli-Bozcaada hattında ise, Bozcaada’dan saat 14.00, 18.00, Geyikli’den saat 15.00 ve 19.00 seferleri iptal edildi.

  • Engeli üretmesine mani olmadı

    Engeli üretmesine mani olmadı

    Çocuk yaşlarda İstanbul’da yaşayan Turhan, 8 yaşında babası ile tekne gezisine çıktığında aniden fenalaştı. Çocuk felci teşhisi konulan Adnan Turhan, 19 gün hastanede yoğun bakımda kaldı. Tedavi sonrasında Turhan’ın, sağ kolu ve ayağı felçli olarak kaldı. Hastaneden taburcu olduktan sonra fizik tedaviye başlayan Turhan, bir yıl sonra yürümeye başladı, fakat sağ kulunu kullanamadı. Turhan, İstanbul’da engellilere yönelik açılan özel kurslara katıldı. İki yıl önce Aydın’a taşınan Turhan, Halk Eğitim’in açmış olduğu kurslara katıldı. Sağ elini kullanamayan Turhan, bir yıl ahşap boyama kursuna gittikten sonra filografi kursuna yazıldı.

    “Engelime rağmen hayata küsmedim”

    Ahşap bir plak üzerine çiviler çakılarak belirli bir model oluşturmaya çalışan Turhan, tek eliyle çivilerle elde edilen desenin içerisini tel sararak tablolar ortaya çıkarıyor. Engeline rağmen hayata küsmeyen Turhan, yaptığı çalışmalarla sergilere de katılıyor. 45 yıldır sağ kolunu kullanamadığını belirten Turhan, “Engelime rağmen hayata küsmedim. Katıldığım kurslarla hem boş zamanımı değerlendirdim, hem de vatandaşlarla iç içe olarak eve kapanmamış oldum. Bütün engelli vatandaşların çeşitli aktivite ve eğitimlere katılarak hayata tutunmalarını öneriyorum” diye konuştu.

    Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünün dört ay önce açmış olduğu filografi kursuna katılan 17 kursiyere eğitim verdiğini belirten usta öğretici Aycan Ak, “17 kursiyer arasında özel bir kursiyerim var. Adnan Turhan, sağ kolu felç olmasına rağmen çok kısa sürede filografi yapmayı öğrendi. Tek elini kullanmasına rağmen güzel çalışmalar ortaya çıkarıyor. Hatta kadın kursiyerlere ahşapların yakımı konusunda yardımcı oluyor” dedi.

  • Yıldırım’da engeller aşılıyor

    Yıldırım’da engeller aşılıyor

    Yıldırım Belediyesi Engelsiz Yaşam Okulu’nda ‘Müzik Akademisi’, ‘El Sanatları’ ve ‘Engelsiz Mutfak’ olmak üzere 3 alanda toplamda 13 branşta eğitimlerine aralıksız devam ediyor. Bu eğitimlerle; özel çocukların ve vatandaşların sosyal, psikolojik, kültürel gelişimleri desteklenirken öğrencilerin iyi olduğu alanlar keşfedilip yetenek sınavlarına hazırlanmalarına destek olunuyor. İlgi alanlarına göre tesiste eğitim alan Yıldırım’ın özel bireyleri; güzel sanatlar lisesine, konservatuvarlara ve üniversitelere yönlendiriliyor.

    Ayrıca belli bir aşamaya gelen ve çalışabilir durumda olan öğrenciler ise destekli istihdam projesi çerçevesinde istihdama kazandırılıyor. Yine merkezde, engelli ve dezavantajlı bireylerin ailelerine de eğitim ve seminerler verilerek ebeveynlerin karşılaştıkları güçlüklerin ortadan kaldırılması amacıyla çalışmalar yürütülüyor. 2019 yılından bu yana 7 bin 879 bireyin eğitim hizmeti aldığı Engelsiz Yaşam Okulu’ndan bu yıl bin 20 özel bireyler yararlanıyor. Engelsiz Yaşam Okulu, mutfak bölümünden mezun olan 9 öğrenci gıda sektöründe istihdam edilirken, müzik bölümünden mezun olan 14 öğrenci güzel sanatlar lisesinde eğitimini sürdürdü ve mezun olan 17 öğrenci güzel sanatlar okulunu bitirdi.

    Toplumun tüm kesimlerine yönelik hizmetler ürettiklerini belirten Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Engelsiz Yaşam Okulumuzla dezavantajlı kardeşlerimize birçok alanda imkân oluşturarak onların toplumla entegrasyonuna katkı sağlıyor ve hayatlarını kolaylaştırıyoruz. Eğitimlerimizle çocuklarımızın ve gençlerimizin kültürel ve sanatsal aktivitelerin içerisinde yer almasını sağlıyoruz. Gençlerimizin bir taraftan donanımlı, milli manevi değerlerini özümsemiş bireyler olarak yetişmesi için çaba sarf ederken, diğer taraftan da onların bu gelişim süreçlerini kültürel sanatsal aktivitelerle desteklemeleri için projeler geliştiriyoruz. Engelsiz Yıldırım olma yolunda üstümüze düşen ne varsa yapmaya devam edeceğiz. Kimsenin kendisini yalnız hissetmediği bir ‘Yıldırım’ inşa etmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.

  • Engelli annesiyle sokağa atılmaktan korkuyor

    Engelli annesiyle sokağa atılmaktan korkuyor

    Eşinden boşanan yüzde 70 işitme engelli Leyla Sönmez (38), 9 yaşındaki oğlu Ali Necmettin Akgün ile birlikte 1,5 sene önce ailesinin de desteğiyle merkez Yüreğir ilçesine bağlı Afetevleri Mahallesi’nde bulunan B.T.’ye ait evi, yıllık 10 bin lira karşılığında kiraladı.

    Kirayı ödeyemedi, çıkartılacak

    Ancak bu sürede Leyla Sönmez’in anne ve babası hayatını kaybedince genç kadına ve oğluna kimse destek olmadı. Geçen Haziran ayında ise Leyla Sönmez’in kira kontratı bitti ve B.T., kendisinin eve geçeceğini söyleyerek kadın ile oğlunun evden çıkmasını istedi.

    İcra yolladı

    Engelli maaşıyla geçinen aile, ev bulamayınca evden çıkamadı. Ev sahibi, genç kadına icra yolladı. İddiaya göre şahıs, kadın ve oğlunu evden çıkmaları için tehdit etti.
    “Annem bir tek engelli maaşı alıyor”

    Annesinin işitme engelli olduğu için çalışamadığını, engelli maaşıyla geçindiklerini anlatan Ali Necmettin Akgün, “Ev sahibi kirayı ödeyemediğimiz için evden çıkarıyor. İcra yolladı bize. 2 gün sonra bizi evden çıkaracak, sokakta kalacağız. Gidecek yerimiz de yok, paramız da yok. Bu durumda evin aylığını da ödeyemiyoruz. Bir tek annem engelli maaşı alıyor” dedi.

    “Yaşım küçük diye bir şey yapamıyorum”

    Dervişler İlkokulu’nda 4. sınıfa gittiğini ancak okulu bırakmak istediğini söyleyen Ali Necmettin, daha sonra şunları söyledi:

    “Çalışmak istiyorum ama çalışamıyorum. Hem okuyorum hem de çocuğum. Yaşım da küçük diye bir şey yapamıyorum. Annemin akrabaları da yardım etmiyor. Ev sahibi gelip bizi korkutuyor. Keşke ben de büyük olsaydım, anneme yardımcı olurdum. Büyüyünce de avukat olup annemi korumak, ona bakmak istiyorum. Annem işitme engelli, kendisini ifade edemiyor.”

    “Eve ben geçeceğim”

    Ev sahibi B.T. ise kiracının borçlu olduğunu, kendisi geçeceği için evden çıkmalarını istediğini, tehdit iddialarının ise asılsız olduğunu söyledi.

  • Engellerini kedi sevgisiyle aştı

    Engellerini kedi sevgisiyle aştı

    Kozan’da yaşayan Hülya Aktaş Erdoğan ve kızı Durdu Hüda Erdoğan (36) kızının engellerini aşması ile büyük mutluluk yaşıyor. Anne Hülya Erdoğan, kızının doğum sırasında beyinde oluşan problem nedeniyle sağ tarafının felç olduğunu ve zihinsel engelli kaldığını anlattı. Hülya Erdoğan, kızının Kızılay gönüllüsü olduğunu kedileri çok sevdiğini her gün 25 kediye elleri ile yemek hazırlarken her kedisine ayrı ayrı isimler vererek hepsi ile birebir ilgileniyor.

    Hüda Aktaş kedileri çok sevdiğini ifade ederek, “Onları çok seviyorum. Çok kedim var. Onlarla oyun oynuyorum. Benim ipimle oynarlar. Her gün yemek mama veriyorum. Her gün sabah kucağıma çıkar beni severler. Hepsinin ayrı ismi var” dedi.

    Anne Hülya Erdoğan ise “5 yıldır kedilere bakıyoruz. Anne, kız Kızılay gönüllüsüyüz. Ben Kızılay Kozan Kadın Kolları Başkanıyım. Aynı zamanda, kızım burada kedilerle çok mutlu oluyor. 5 kediye birlikte bakıyoruz. 20 kedimiz var. İlk 12 kedimiz vardı. Sağ taraf felçti kedilere ip sararak onlara bakarak kısmen iyileşti. Kızıma çok iyi geliyorlar. Onlarla birlikte oynuyor beraber hareket ediyorlar” diye konuştu.

  • Engelli vatandaşın hayalini gerçekleştirdiler

    Engelli vatandaşın hayalini gerçekleştirdiler

    Bahşılı İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından engelli İsa Kaygusuz’un (37) asker üniforması giyme hayali gerçekleştirildi. Bir günlüğüne temsili asker olan Kaygusuz, ekip aracıyla dolaşarak uygulama noktalarındaki denetimlere katıldı.

    Jandarma personeliyle birlikte karakola geçen Kaygısız, bir süre burada misafir edildi. İlçe Jandarma Komutanı Teğmen Ayşe Yırtıcı’nın elinden aldı.

    Kaygusuz, bir gün askerlik yapmanın mutluluğunu yaşadı.

  • Prof. Dr. Kenan Tamer: “Şiddet, yetenekli gençlerin futbol hakemi olmasında engel”

    Prof. Dr. Kenan Tamer: “Şiddet, yetenekli gençlerin futbol hakemi olmasında engel”

    FIFA kokartlı hakem Halil Umut Meler’in, MKE Ankaragücü Başkanı Faruk Koca’nın yumruklu saldırısına uğramasının Türk futboluna olumsuz etkilerinin olacağını belirten İstanbul Aydın Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kenan Tamer, şiddetin hakem olmak isteyen gençler üzerinde olumsuz bir etkisi olduğunu söyledi. Tamer, “Sporda şiddet yangını bu defa stadyumun tam ortasına düştü. Olay çok büyük. Hakem yetiştirmede uzun yıllardır problemimiz var. Yetenekli gençlerin futbol hakemi olmasında bu şiddet olayı bir engel olarak görülebilir” diye konuştu.

    “Türk futboluna olumsuz etkileri olacaktır”
    Şiddeti kabul etmenin mümkün olmadığını belirten Prof. Dr. Kenan Tamer, “Sporda her ne sebeple olursa olsun şiddet olaylarını maalesef görüyoruz. Ancak bunun Türk futboluna olumsuz etkileri olacaktır. Özellikle hakem yetiştirmede uzun yıllardır problemimiz var. Antrenör yetiştirmede de aynı şeklide. Sadece hakemlere karşı değil antrenörlere, sporculara uygulanan şiddet olayları da var. Seyircinin uyguladığı şiddet, taraftarlarının sözlü şiddeti tüm bunlar Türk futbolunu olumsuz etkiliyor” ifadelerini kullandı.

    “Hakem olmak isteyen gençlere kötü örnek oldu”
    Sporda şiddetin, sporla ilgilenmek isteyen gençler üzerinde kötü örnekler oluşturduğunu kaydeden Tamer, “Gençler futbol hakemi olmak istedikleri zaman bu olumsuz görüntülerden sonra bir kez daha düşüneceklerdir. Dolayısıyla yetenekli gençlerin futbol hakemi olmasında bu şiddet olayı bir engel olarak görülebilir. Bu şiddet ilk değil, umarım son olur” şeklinde konuştu.

    “Cezalar toplumla paylaşılmadığı sürece şiddet devam edecektir”
    Şiddet uygulayan ve sebep olanlara verilen cezaların caydırıcılığı olması adına kamu ile paylaşılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Tamer, “Tüm olumsuzluklara rağmen Türk futbolu yaşayacaktır. Ancak şu anda ligler geçici süreliğine durduruldu. Yakında bir çözüm önerisi gelecektir. Önemli olan şiddet uygulayanların ve de sebep olanların hak ettikleri cezayı almalarıdır. Bu alınan cezanın da kamuya duyurulması önemlidir. Bu duyuru yapılmadığı sürece cesaret alacaklar ve şiddet devam edecektir” açıklamasını yaptı.
    Futbol ve diğer spor federasyonlarının şiddetin yaşanmaması için üzerlerine düşeni yapması gerektiğini aktaran Prof. Dr. Kenan Tamer, “Öncelikle olay olduğu zaman çözüm ertelenmemeli. Anında gereken neyse yapılmalı, kanun ve kurallar çerçevesinde önlemler alınmalı. Eğer olaylar ertelenirse büyüyor. Küçük bir olay dahi o an çözülmeli” ifadelerinde bulundu.

    “Futbolda şiddetin hoş görülmesi gibi bir algı var”
    Spor dalları arasında şiddetin en çok futbolla anılmasını da yorumlayan Prof. Dr. Tamer, “Futbolda her ne pahasına olurda olsun kazanma zihniyeti var maalesef. Sporun amaçlarından biri de hak edeni tebrik edebilmektir. Maalesef bu özellik biz de gelişmedi diye düşünüyorum. Bunun için çok ciddi eğitim gerekli. Şiddet hoş görüldüğü sürece devam edecektir. Maalesef futbolda şiddetin hoş görülmesi gibi bir algı var. Yaptırım için kanunların uygulanması lazım. Böylece şiddetin biraz da olsa önüne geçilebilir” diyerek sözlerini tamamladı.