Pamuk isimli köpeğinin hikayesini anlatan Muharrem Başkurt, “Bundan bir ay öncesi arabayla doğa yürüyüşünün oraya çıkmıştım, inerken sağda bir köpek gördüm. Sonra bir sakatlık olduğunu gördüm, ilerden geri döndüm.
Vicdanım el vermedi, yine bakayım dedim ne olur ne olmaz diye. Sonra ismini verdiğim Pamuk’u aldım eve getirdim. Pamuğun arka ayağı sakat olduğu için tuvalete çıkamıyordu, bende onun yerine bir bebek gibi bezlemeyi düşündüm. Zaten evde bakıyoruz köpeğimize.
Her gün bezledikten sonra ne yapabilirim diye düşünmeye başladım. Pamuğun yürümesi için elimden geleni yapmaya çalıştım. Sonra internetten biraz araştırdım, bu kalorifer peteklerine giden borulardan bir yürüteç yapmayı düşündüm. Sonra tasarladım, ölçülerini aldım ve bir deneme yaptık.
Baktım ki oluyor, dedim ne mutlu bana ki hayvanı arka ayaklarına kavuşturdum gibi hissettim. Tabi onun yürümesini görmek benim için de çok ayrı bir duyguydu. Bahçemde pamuk dışında yaklaşık 8 tane daha köpek var. Dışarıda kalan hayvanlara da bakıyorum, hayvansever bir insanım. Herkese öneririm, hayvan çok ayrı bir şey. Hele ki pamuk benim için çok ayrı. O artık benim evladım gibi oldu, ölene kadar benim yanımda olur. Dışarıda kalan hayvanları da unutmayalım. Bu kış gününde yemek, su verelim” dedi.
