Etiket: enkaz

  • Eşyasını kurtarmak için canını hiçe saydı

    Eşyasını kurtarmak için canını hiçe saydı

    Depremin vurduğu Adıyaman’da canlarını zor kurtaran vatandaşlar bu kez de eşyalarını kurtarmanın telaşına düştü. Binlerce yapının yıkıldığı ve ağır hasar aldığı Adıyaman’da, acil yıkılması gereken binaların yıkımı sürüyor.

    Bir taraftan yıkım sürerken diğer taraftan insanlar hayatlarını hiçe sayarak sağlam kalan eşyalarını kurtarmak için her türlü yolu deniyor. Bahçelievler Mahallesinde acil yıkım kararı bulunan 5. katlı bir binanın yıkımı esnasında bina sakinlerinden bir kişi çeyizlik eşyası olan çamaşır makinesini almak istedi.

    Ekskavatörün ucunda yarısı yıkık olan dairesine çıkan bu kişi, çamaşır makinesini ekskavatörün üzerine yerleştirdi. Kendisi de ekskavatörün üzerine oturan ve şahıs çamaşır makinesini tutarak ekskavatörün üzerinde aşağı indirdi. İzleyenler gördükleri manzara karşısında şaşkına dönerken, ortaya çıkan görüntü ‘pes’ dedirtti.

  • Enkazın ‘kurtarıcı kadınları’

    Enkazın ‘kurtarıcı kadınları’

    Merkez üssü Kahramanmaraş olan depremlerin ardından bölgeye gelen ANDA Arama Kurtarma Derneği Kayseri Şubesi’nin kadın gönüllüleri, arama çalışmalarında hayat kurtarmak için ellerinde matkaplar ve demir makasları ile enkazlarda çalışıyor.

    Enkazda arama kurtarma çalışmalarına katılan Kayseri ANDA gönüllüsü 26 yaşındaki Gülsüm Güvenç, “Bir kadın olarak bütün kadınlar adına burada olduğumu söylemeliyim ve bununla gerçekten gurur duyuyorum yapabildiklerimiz doğrultusunda. Gördük ki sadece cinsiyet değil, tamamen gönülle burada olmak ve gönülle mücadele etmek önemliymiş. Kullanabildiğimiz makineler, yapabildiğimiz şeyler, hepsi bir erkek ne kadar emek verebildiyse kadın olarak biz de aynı emeği verebildik. Bunu görebilen herkese kanıtlamış olduk. Bu konuda gerçekten büyük gurur duyuyorum. Bu nasip olduğu için de çok mutluyum. Hiç görmediğimiz makineleri gördük, tanımadığımız şeyleri tanıdık ve hepsini kullanabilirliğimizi gördük.

    Buradaki çalışmalarda da, Allah yardım ediyor derlerdi, gerçekten ediyormuş. Hiçbir şey hissetmeden, o acı çukuruna düşmeden gözümüzün içine çaresizce bakan ve bizden medet uman insanlar doğrultusunda hiçbir şey hissetmeden emek veriyorsunuz. O insanların çaresizliğini giderebilmek adına kendi öz duygularımızı bir kenara bırakarak mücadele verdik. Tabi ki ağır şeyler gördük ama his anlamında hepsiyle baş etmeyi başardık sonunda. Diğer türlü o acı çukuruna düşersek biz bu mücadeleyi veremezdik” dedi.

    Bir diğer gönüllü Elif Uçar da, “Bir kadın olarak sahada olmak gerçekten gurur verici. Burada olduğum için çok mutluyum. Tüm kadınlar adına da burada olduğumu düşünüyorum. Kadınların gücünü aslında göstermiş olduk. Sahada erkeklerin yaptığı işleri bizlerin de yaptığını gösterdik. Bütün malzemeleri kullanmayı aslında biliyoruz. Yapabiliriz. Kadın isterse yapabilir, bunu sahada göstermiş olduk” ifadelerini kullandı.

    Sahada çalışan gönüllü kadınlardan Arzu Ünlükaya ise, “Acımız tabi ki çok büyük ama hislerimizi ve duygularımızı bir kenara bırakıp insanlara yardımcı olmaya çalışıyoruz elimizden geldiğince. Kadın olarak da bir işe yaradığımızı düşünüyorum. Sadece erkekler değil bizler de bir şeyler yapabiliyoruz. Bir taş kaldırmak bile gurur verici. Biz eğitimini aldık. Herkes alabilir ve herkes yapabilir. Bütün kadınlar elinden geldiğince eğitimini alsın ve sahada görev yapmaya gelsin. Çünkü insanlara yardım etmek güzel bir şey” diye konuştu.

  • İki koyun ve bir kuzu canlı çıkarıldı

    İki koyun ve bir kuzu canlı çıkarıldı

    Kahramanmaraş’ın Nurhak ilçesinde görevlendirilen Muş Valisi İlker Gündüzöz’ün koordinesinde arama kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmaları devam ediyor. İlçenin Barış Mahallesi’nde Muş ekibiyle çalışma yürüten İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü personeli, enkazdan gelen hayvan sesi üzerine iş makineleriyle çalışmaya başladı.

    Ekiplerin açtığı boşluktan iki koyun ve bir kuzu canlı olarak çıkarıldı. Enkazdan çıkarılan kuzuya ekipler tarafından ‘Umut’ adı verildi. Veterinerin kontrolünden sonra hayvanlar sahibine teslim edildi.

     

  • Enkaz yığınlarında nefes arayışı

    Enkaz yığınlarında nefes arayışı

    Hatay’da ‘yardımların dağıtımı, geçici yaşam alanları oluşturulması ve seyyar tuvalet kurulumları görevini üstlenen’ Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin 400’ü aşkın personel ile 150’ye yakın araç ve ekipmanla yürüttüğü çalışmalar aralıksız sürüyor. Bir taraftan yardım dağıtımları ile diğer taraftan enkaz kaldırma çalışmalarına verilen destek devam ederken, itfaiye ekipleri ‘Hataylıların enkaz başındaki umutlu bekleyişlerine’ arama çalışmaları ile destek veriyor.

    Merkez Antakya ilçesinde 27 personel ile iki ekip halinde çalışan Büyükşehir itfaiyesi, AFAD koordinasyonunda belirlenen enkazlarda görev alıyor. Harabeye dönen şehirde ‘yıkılma tehlikesi olan binalarla çevrili’ dar sokaklarda çalışan itfaiye ekipleri, tükenme noktasına gelen umutları yeşertmek için insanüstü gayret gösteriyor.


    Termal görüntüleme cihazları ile moloz yığınları arasında ısı tespit etmeye çalışan ekipler, zaman geçtikçe cansız bedenlere ulaşıyor ve genellikle ailelerin enkaz başındaki umutlu bekleyişi çaresizlikle sona eriyor.

  • Balkondan savrulan cep telefonu, 4 kişiyi kurtardı

    Balkondan savrulan cep telefonu, 4 kişiyi kurtardı

    Kahramanmaraş’ta 6 Şubat tarihinde meydana gelen iki yıkıcı depremin ardından Malatya’da yıkık-ağır hasarlı bina sayısı 5 bin 578 olarak tespit edildi. ‘Asrın felaketi’ olarak nitelenen depremlerden etkilenen Malatya’da, Niyazi Mısri Mahallesi’ndeki Mazıcı Apartmanı çöktü. Çökme anında evin balkonundan dışarı savrulan cep telefonu, hayat kurtardı. Ekin ailesine ulaşmak isteyen akrabaları, aradığı telefonu açan yabancı uyruklu bir kişinin binanın çöktüğünü söylemesi üzerine bölgeye gitti. Aile fertleri, enkaz altında kalan 4 yakınını enkazdan sağ olarak çıkarmayı başardı.

    Eşi, iki kızı ve oğlu Muhammed ile enkaz altında kaldıklarını belirten İlhami Ekin (58), depremde oğlu Muhammed’i (18) kaybettiklerini kaydetti. Ekin ailesinin Battalgazi Devlet Hastanesi’ndeki tedavileri devam ediyor.

    “Bizim telefon aşağıya düşünce başkası alıp konuşmuş”

    Çöken binanın enkazında akrabalarının kendileri ile nasıl iletişime geçtiklerini anlatan İlhami Ekin, “İlk depremde 5 kişilik aile enkaz altında kaldık. Oğlumu kaybettim. Eşim ve diğer çocuklarımla enkazın altından hepimiz kırık dökük çıktık. Allah razı olsun bizi oradan çıkardılar. Bizim telefon aşağıya düşünce başkası alıp konuşmuş. Kayınlar, çocukları önceki depremlerde hasar gören evimizin yıkılacağını düşünmüş ve aramışlardır. Allah’tan da ümit kesilmez, üç kızım ve bir oğlum ile birlikte oturuyorduk. Oğlumu enkaz altında kaybettim. Bizler de yaralı olarak kurtulduk. Benim telefon camdan fırladığı için birileri dışarıdakiler ile konuşmuş ve ‘enkaz altındakilerin hepsi ölmüş’ demiş. Bizimkiler ‘İlhan ben size ulaşamıyorum’ demiş, telefona cevap veren Suriye uyruklu bir komşum ise ‘Ben İlhan değilim, bina komple yıkıldı, kimse sağ kalmadı’ demiş. Bizimkiler de bunu duyduktan sonra koşarak bizi kurtarmaya geldiler ve bir buçuk saatte bizim enkaza ulaştılar. Üstten kazmaya başladılar ve delik açtılar. Daha sonra hepimizi çıkardılar” dedi.

  • Hafriyat kamyonları metrelerce kuyruk oluşturdu

    Hafriyat kamyonları metrelerce kuyruk oluşturdu

    Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremlerin ardından şehirde bulunan binaların büyük bir kısmı yıkıldı.

    Yıkılan binalarda enkaz kaldırma çalışmaları gerçekleştiriliyor. Hafriyat kamyonları yükledikleri enkazı şehre yakın bir noktaya taşımak için gün içerisinde defalarca sefer düzenliyor.

    Kamyonların enkazı boşalttıkları alana giderken oluşturduğu metrelerce kuyruk, drone ile havadan görüntülendi.

    Devlet Su İşleri’nde görevli hafriyat kamyonu şoförü Mustafa İsmik, “Depremin 2’nci gününde gece geldim. O günden beri çalışıyoruz. Türkiye’nin yedide biri yıkıma uğradı. Enkaz bugünlük tepe oldu. Yarın için bir yer ayarladılar. Günde 6 veya 7 kere gidip geliyoruz.” şeklinde konuştu.

     

  • Yıkılan anaokulunun enkazına balonlar bağlandı

    Yıkılan anaokulunun enkazına balonlar bağlandı

    Kahramanmaraş,’ta 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremlerden 11 il etkilendi.

    Depremlerde en çok hasarı alan illerin başında ise Hatay yer alıyor. Hatay’daki bir anaokulu da depremde yerle bir oldu.

    O anaokulundan geriye çocukların hikaye kitapları, çizdiği resimler kaldı.

    Bazı vatandaşlar, o anaokulunun enkazına depremde hayatını kaybeden çocukların anısına balonlar bağladı.

  • Ağzında tütünle enkazdan çıkmıştı, o anları anlattı

    Ağzında tütünle enkazdan çıkmıştı, o anları anlattı

    Merkez üssü Kahramanmaraş merkezli olan ve depremden etkilenen illerden biri olan Adıyaman’da 56 saat sonra ağzında sardığı tütünle çıkarılan Soner Tuğtekin, oğluyla beraber kızı ve damadının yaşadığı Ağrı’ya gelerek enkaz altında yaşadıklarını anlattı. Eşini ve kızını enkaz altında kaybettiğini söyleyen Tuğtekin, zifiri karanlıkta etrafın gündüz gibi aydınlandığını ve bu sayede yaptığı hamlelerle oğluyla beraber hayatta kaldıklarını dile getirdi.

    “Enkaz altında heryeri gündüz gibi görmeye başladım”

    Enkazdan çıkarıldığı görüntülerle gündem olan Soner Tuğtekin, “Depreme evimde yakalandım. 19 yaşında kızım, 59 yaşında eşim, 26 yaşında oğlum ve ben vardım. Televizyon izlerken oğlum geldi ve deprem oluyor dedi. Ben herkesi yanıma topladım. Daha sonra sallantıyla berber eşimin ve kızımın omzuna tavanın çöktüğünü gördüm. Oğluma dedim ki burası ağlama yeri değil. Burada metanetli olacağız. Kızım sol eşim de sağ tarafımda. Eşimi yanıma çekmek istedim ama eli kanepenin arasına sıkıştığı için yanıma çekemedim. Her yer karardı. Aradan yarım saat geçtikten sonra ben her yeri gündüz gibi görmeye başladım. Kızıma bakıyorum başından gelen nur ışık içeriyi aydınlatıyor. Sağ tarafıma baktım eşim de aynı şekilde. Oğluma dedim ki koltuğun arasında şişede su var onu bana ver. Bana dedi ki baba sen nasıl görüyorsun. Kendi kendime dedim ki oğlumun kafasına beton düştü de kör mü oldu nasıl göremiyor. Daha sonra suyu yanıma aldım. Bir müddet bekledik ama sesimizi duyan, bizi kurtaran yoktu. En sonunda oğlumla helalleştik” dedi.

    Sardığı tütünleri bulduğu çakmakla yakıp içtiğini ancak bir süre sonra çakmağın bitmesiyle beraber alternatif bir çözüm bulduğunu söyleyen Tuğtekin, avizeden çıkardığı kabloyu pillerle temas ettirip çıkan sıcaklıkla bir süre daha tütün içmeye devam ettiğini vurgulayarak, “Tütün torbam vardı onu sardım. Oğlum dedi ki baba sen nasıl sarıyorsun bunu. Oğluma gördüğümü söyledim. Ben sardım içtim ama oksijen bitince çakmak yanmamaya başladı. Ben de kumandayı alıp kırdım. Kumandanın içindeki pili çıkardım. Avizede bir kablo vardı onu istedim oğlumdan ama oğlum görmüyordu. Ben aldım pillerle temas ettirip ısı çıkardım ve tütünü öyle yaktım” dedi.

    Tuğtekin, “Enkaz altında suyum vardı, tansiyon haplarım yanıma gelmişti nasıl geldi bilmiyorum. Bir kapak suyla haplarımı içip bir kapak suyu oğluma veriyordum. 2 gün öyle idare ettik. Salon tarafından giriş yaptılar. Oğlumun ismini seslendiler seni alacağız dediler. Ben ayağımla tavana vurdum. Eşim ve kızım çıkana kadar kaldırımda yattım. Onları hiç bırakmadım. Ben eşimle 35 yıllık bir hayat yaşadım. Kendine söz vermiştim, ben seninle ölüme gelirim demiştim. Ölüme gittim. Onların cennette olduklarını biliyorum. Nur ışıklarını gördüm” şeklinde konuştu.

    Sahip olduğu tek şeyin bir evi olduğunu ama onunda meydana gelen depremde yerle bir olduğunu söyleyen Soner Tuğtekin, kızını okutmak için çektiği kredi borcunun ödenmesi için çağrıda bulunarak, “Benim kredi borcum var. Çocuğumun okulu için harcadım. Kredi borcumun silinmesini istiyorum. Benim tek varlığım oğlum kaldı, onu güzel bir işe yerleştirmelerini istiyorum. Biz bu vatanın bu bayrağın çocuklarıyız. Vatanımız terk etmeyiz hiçbir zaman. Benim sadece bir evim vardı on da yerle bir oldu. Ben eşimle kızımı kaybettim. Dünyam bitti” dedi.

  • 2 gün telefonunu kapattı,3.gün kurtarıldı

    2 gün telefonunu kapattı,3.gün kurtarıldı

    Düzce Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü ekipleri, Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde arama kurtarma faaliyetlerinde bulundu. 9 gün boyunca bölgede çalışmalar gerçekleştiren ekipler onlarca canının enkaz altından kurtarılmasını sağlamasının ardından Düzce’ye döndü. Düzce İtfaiyesinin Elbistan’da onlarca cana dokunduğunu belirten İtfaiye Amiri Mehmet Caner Polat, Elbistan’ın Yeşilyurt mahallesinde bulunan 7 katlı bir binanın enkazından kurtardıkları 33 yaşındaki Mahmut Sami Şahin’i, deprem bilinci sebebi ile kurtarmalarını unutamadıklarını belirtti.

    “Kardeşine mesaj atmış”

    Enkazda herhangi bir çalışma yapmadıklarını, fakat bir kişinin ağabeyinden bir mesaj geldiğini söylemesinin ardından kişinin canlı olabileceğini düşünerek enkaz başında çalışmalara başladıklarını belirten Düzce Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü amiri Mehmet Caner Polat, “Çok ibretlik bir mesele. Afeti yaşayanlar o anki korku ile ya da afet hazırlıklarındaki kişiler bu hikâyeden faydalanabilirler. Mahmut kardeşimizi İsviçre’den gelen arama kurtarma ekipleri ve Kayseri Jandarma personelleri ile birlikte yaklaşık 25 saatlik çalışma ile bulunduğu yerden kurtardık. İğne ile toprak kazar gibi çalıştık. O kardeşimizin ayağı sıkışmıştı. Bulunduğu yer çok kötü bir noktaydı. Üzerinde onlarca blok vardı. İlk gün telefonunu kapatıyor. Kendisi ‘İlk gün bana kimse ulaşamaz” diyor. İkinci gün de telefonu kapalı. Yakınları telefon ile arıyorlar kendisine ulaşamıyorlar. Ailesi de tedirgin oluyor bir şey olduğunu düşünüyor. Ama kardeşimizin bilinci ‘Nasıl olsa ilk iki gün kimse kimseye ulaşamayacak. Kimse beni buradan alamaz. İletişim kopukluğu olmasın. Şarjım bitmesin’ düşüncesi ile üçüncü gün telefonunu açıyor ve kardeşine mesaj atıyor. Durumunun iyi olduğunu, enkaz altında olduğunu belirterek ekiplere bilgiyi verilmesini istiyor.

    “Çok teknik bir çalışma gerekiyordu”

    Haberi alır almaz enkaz başına gittiklerini ve çok teknik bir çalışma ile 25 saatin sonunda Şahin’i çıkardıklarını dile getiren Polat, “Bilgi bize ulaşmasının ardından birçok binadan canlı çıkartmaya çalışırken, hemen bu binaya gittik. Çalışmalara başladık. Çok teknik bir çalışma gerektiriyordu. O teknik çalışmada 25 saat boyunca enkazın içinden hiç çıkmadık diyebilirim. Üşüdük demediler, yorulduk demediler. Üşüdüğümüzü hissettiğimizde enkaz altındaki kardeşlerimizi canlarımızı düşündük. Dedik ki ‘Biz burada üşüyemeyiz. Böyle bir hakkımız yok.’ Çünkü onlar enkaz altında hareketsiz, aç ve susuzlar bu süreçte onlar üşümezken biz nasıl üşüyebiliriz dedik devam ettik. Enkaz altında kendisi ile sohbet etmeye başladığımızda Avcı olduğunu öğrendik. Durumu gayet iyiydi. Ayağı sıkışıktı, çok teknik bir çalışma gerekiyordu. İnce ince çalıştık. Kendisine ulaşıp alınabilecek duruma gelebilinceye kadar 6 saat geçmişti. Doğalgaz sayacı ayağını sıkıştırmıştı. Çok fazla dolgu malzemesi vardı. Onu oradan ya ayağını keseceksiniz ya da çok titiz bir çalışma ile saatlerce mücadele vereceksiniz. Bölge kötü karar sizin kararınız. Cerrahlar geldi ‘Bizden bir şey talep ediyor musunuz?’ diye sordu. Biz buradan ‘Asla sizden bir şey beklemiyoruz’ dedik ve sapa sağlam çıkardık. O kardeşimiz ile hastanede de görüştük. Doku ölümleri var, tedavi ediliyor. En kısa sürede yürür kendisi. Düzce’ye geleceğini söyledi” şeklinde konuştu.

    “Şuurlu hareket etmiş kardeşimiz”

    Mahmut Sami Şahin’i 102 saatin sonunda enkazdan çıkardıkları için mutlu olduklarını dile getiren Polat, “Buradan toplumun öğrenmesi gereken şey. Şuurlu hareket etmiş kardeşimiz. Canhıraş orada uğraşmamış. Kendisini salmamış, moral motivasyonunu yüksek tutmuş. Telefonunu iradeli kullanmış, sağı solu arayarak şarjını bitirmemiş. Gittiğimizde de çok metanetliydi. Ona ulaşabildiğimiz andan itibaren bizlerle sohbet etti. Normal yaşamdaymışız gibi sohbet yaşantısı başladı. Enkaz altında bir arkadaşımız malzeme istemek için dışarı çıktığında ne oldu hani sohbeti yarıda bıraktınız dedi. Telefonunu şarj ettik. Ona orada doktor kontrolünde ihtiyaçlarını karşıladık. Çok sıkıntılı bir çalışma olmasına rağmen biz Mahmut kardeşimiz ile mutluyduk. Onun kurtarılması sonrasında da çok mutluyuz” dedi.

  • Hataysporlu futbolcu Christian Atsu hayatını kaybetti

    Hataysporlu futbolcu Christian Atsu hayatını kaybetti

    Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hataysporlu futbolcu Christian Atsu, Hatay’da enkaz altında kalmış, arama kurtarma çalışmaları devam etmişti. Atsu ile ilgili kötü haber geldi. 12 gün sonra enkazdan çıkarılan Atsu, hayatını kaybetti. Hatayspor’un sosyal medya hesabından konuyla ilgili yapılan açıklamada, “Göçük altında kalarak hayatını kaybeden futbolcumuz Christian Atsu’nun cenazesi memleketi Gana’ya gönderilmek üzere yola çıkmıştır. Seni unutmayacağız Atsu. Mekanın cennet olsun güzel insan. Üzüntümüzün tarifi yok. Huzur içinde uyu” denildi.