Etiket: enkaz

  • Binaların yerini araziler aldı

    Binaların yerini araziler aldı

    Kahramanmaraş merkezli asrın felaketinde ağır yaralar alan Hatay’da depremin yaraları sarılıyor. Depremin ardından inşaatına başlanan afet konutları yükselirken, bir yandan da ağır hasarlı binaların yıkımları ve enkaz kaldırma çalışmaları devam ediyor. Hatay Valiliği koordinesinde devam eden enkaz kaldırma çalışmalarında Hatay genelinde yüzde 77 seviyesine, depremin en büyük yıkımı yaptığı Defne ve Antakya ilçelerinde yüzde 80 seviyesine gelindi. Enkaz kaldırma çalışmalarında 693 kamyon, 902 ekskavatör, 3 yükleyici 130 arazöz ve 83 de çeşitli iş makinesi görev alıyor. Ekiplerin gece gündüz ve mesai mefhumu gözetmeksizin yürüttüğü çalışmalar sonrası binaların yerini araziler aldı. Depremzede vatandaşlar, yıllarca yaşamlarını sürdürdükleri memleketlerini, mahallelerini ve sokaklarını tanıyamaz hale geldiler.

    “Mahallemizde şu anda sokaklarımızı tanıyamaz olduk”

    Emek Mahalle Muhtarı Celal Sarı, yıllarca yaşadıkları sokakları tanıyamaz hale geldiklerini belirterek, “Şu anda Emek Mahallesi’ndeyiz. Gördüğünüz gibi arkamızdaki emlak konutları buralarda yıkıldı. Şu anda dediğimiz gibi yüzde 80 civarında yıkımlarımız bitti. Son olarak bizim yıkım firmamız da burayı bitirdikten sonra temelleri düzeltip ondan sonra bırakacak. Evet, mahallemizde şu anda sokaklarımızı tanıyamaz olduk. Zaten sokaklarımızın çoğu da girilemez durumda. Yavaş yavaş zaten hafriyatlar da kalkıyor. Mahallemiz gördüğünüz gibi yukarıdan aşağıya doğru bazı orta ve az hasarlı binalarımız var. Bunlarla yetinmeye çalışıyoruz” dedi.

    “Bir vatandaşım geldi ve ağlayarak gitti çünkü evinin yerinde yerler esiyordu”

    Muhtarlık görevini yürüttüğü Emek Mahallesi’nde kentsel dönüşümün başlayacağına dikkat çeken muhtar Sarı, “İlerleyen zamanda da inşallah, kentsel dönüşüm adı altında yeni evler yapılacak. Yavaş yavaş inşaatlarımız başlayacak. Yeni bir yerleşme olacak inşallah rabbimin izniyle. Tabii ki çok üzgünüz. Çünkü çoğu vatandaşımızın buradan her biri ayrı ayrı illere, ilçelere, köylere, mezralara taşındı. Şu anda da hepsi gelip görüyorlar. Hatta dün yine şahit oldum. Bir vatandaşım geldi ve ağlayarak gitti. Çünkü evinin yerinde yerler esiyordu” ifadelerini kullandı.

    “Yedi yıldır oturduğum binamın yerini seçemiyorum”

    Depremzede Şevket Küçük, 7 yıl boyunca yaşadığı apartmanın yerini tanıyamadığını belirterek, “Burası Emek Mahallesidir. Benim mahallem saray kenti. Saray kenti zaten şu anda komple yok oldu. Tamamen yok oldu. Artı depremde ana fay direkt bizim mahallenin altından geçmiş. Ben kiracıydım ama bizim evimiz tamamen yıkıldı. Biz indikten sonra yıkıldı. Zaten biz inerken kolon kırılmıştı. Bina hafif yattı, kolon kırılmıştı. Biz saniyelerle kurtulduk. Biz indikten sonra bina yıkıldı. Şu an bizim bulunduğumuz saray kent bölgesi yerler bir oldu. Mahallenin yüzde 100 gitti. İnanın zaman zaman mahallemden geçiyorum. Yedi yıldır oturduğum binamın yerini seçemiyorum. İnanın o kadar yani söyleyeyim size. Hatay’ın yüzde 90’ı gitti. Bu benim şahsi görüşüm. Rabbim razı olsun yine devletimiz olsun, AFAD olsun yine elinden geleni yapıyor. Yedi yıldır yani oraya bir yuvamızı kurduk. Ondan sonra oradan o kadar zor şartlar altında çıktık ki inanılmaz yani. Yani şu an bile anlatırken bak gözlerim doldu. Rabbim kimseye göstermesin bunu. Allah bir daha hiçbir kuluna, hiçbir insanoğluna bu vahşeti bir daha yaşatmasın” şeklinde konuştu.

  • Enkaz altında saklandı ama polisten kaçamadı

    Enkaz altında saklandı ama polisten kaçamadı

    Bergama İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri, uzun süredir takibe aldığı ve uyuşturucu madde ticareti yaptığı belirlenen Y.A.’nın, bir bölümü çökmüş metruk bir binada uyuşturucu satışı yaptığını belirledi. Zaman kaybetmeden adrese giden ekipler, Y.A.’yı uyuşturucu ticareti yaparken suçüstü yakaladı. Gözaltına alınan şüphelinin üzerinden satışa hazır hale getirilmiş uyuşturucu maddeler ve hassas terazi ele geçirilirken, Y.A.’dan uyuşturucu madde satın almaya gelen 3 kişiye uyuşturucu madde kullanmaktan işlem yapıldı; Y.A. ise polis tarafından gözaltına alınarak emniyete götürüldü.

    Emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edilen Y.A., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • Enkazdan çıkardığı aracıyla boğasını taşıdı

    Enkazdan çıkardığı aracıyla boğasını taşıdı

    Kahramanmaraş merkezli depremlerde binlerce araç hasar görmüştü. Hatay’da yaşayan Ahmet Sungur, enkazdan çıkardığı aracını maddi olumsuzluklardan dolayı yaptıramayınca hasarlı halde kullanmaya başladı. Hayvancılıkla uğraşmaya başlayan Sungur, hasarlı aracıyla boğa taşıyınca trafikte dikkatleri üzerine çekti.

    Depremzede Ahmet Sungur, maddi olumsuzluklardan dolayı aracını yaptıramadığını belirterek, “Enkazdan çıktı, şimdi hayvancılıkla uğraşıyorum. Kendi çabamızla bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Arabayı yaptıramıyoruz, yüksek para istiyorlar. İnsanlar ilginç karşılıyorlar” dedi.

  • Aylar süren yaşam mücadelesini kaybetti

    Aylar süren yaşam mücadelesini kaybetti

    Kahramanmaraş merkezli depremlere Hatay’ın Antakya ilçesinde ailesiyle birlikte yakalanan 34 yaşındaki Tolga Fakıoğlu’nun anne ve babasının enkazdan cansız bedeni çıkarılmıştı. Fakıoğlu’nun kendisi de enkazdan depremin 7. gününde kurtarılmıştı. Fakıoğlu’nun 100 gün süren yoğun bakım servisindeki yaşam mücadelesinin ardından Ankara’da özel bir bakımevinde tedavisine devam edildi. Depremde iki bacağını da kaybeden genç adam, geçtiğimiz cuma günü gece saatlerinde kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti.

    “Artık geleceğin planlarını kuruyorduk”

    Kardeşinin anne ve babasının başucuna defnedildiğini belirten Merih Fakıoğlu, “6 Şubat depreminde ben, eşim ve çocuklarım evimizden sağ salim çıktık. Annem, babam ve kardeşim aynı evde kalıyorlardı. Annemi, babamı kaybettik. Kardeşim enkazdan 7. gün gündüz saatlerinde çıkarıldı. İki bacağı kesildi maalesef. Akabinde 100 güne yakın bir yoğun bakımda kaldı. 100 gün sonunda onu da ben kendi imkanlarımla Ankara’ya aldırdım. Ankara’da sonra özel bir bakımevine yerleştirdik. Yani çok iyi bir şekilde giden bir bakım hizmeti de alıyordu. Tabii vücudu artık belli bir süre sonra çok da direnemedi. İki gün önce de kalbi durdu gece 03.42 sularında. Yani vücudunda çok ciddi sıkıntılar vardı bu 100 gün süresince.

    İşte böbreklerde yetmezlik, akciğerlerde sorunlar vardı. Dün itibarıyla kendisini defnettik. Planlı 8 aydır yani hastane ortamında. Son birkaç aydır da özel bir bakımevinde. Yine tabii ki doktor, hemşire, hizmet alacağı bir yerdeydi kendisi, 8 ay boyunca da çabaladı. Artık dediğim gibi geleceğini kuruyorduk. Protezler yapılacak, işine başlayacaksın şeklinde. Maalesef olmadı. Kalp krizi geçirdi ve hayata veda etti yani” dedi.

  • İkinci Dünya Savaşı’ndan kalma enkazlar

    İkinci Dünya Savaşı’ndan kalma enkazlar

    Ocean Exploration Trust (Okyanus Araştırmaları Vakfı) sualtı araştırmaları ekibi, ABD’nin en büyük koruma alanlarından Hawaii açıklarındaki Papahanaumokuakea Ulusal Denizcilik Anıtı’nda inceleme yaptı. Keşif gemisi Nautilus ile yola çıkan ekip, 5 gün süren sualtı araştırması çerçevesinde İkinci Dünya Savaşı’ndaki Midway Muharebesi sırasında batan ABD donanmasına ait USS Yorktown, Japon İmparatorluk Donanması’na ait Akagi ve Kaga uçak gemilerinin enkazını görüntüledi.

    Araştırma çerçevesinde enkazı 25 yıl önce tespit edilen Yorktown uçak gemisi ilk kez ayrıntılı olarak görüntülenmiş oldu. Japonların ele geçirilmesini önlemek için batırdığı Akagi ve Kaga gemileri de detaylı olarak incelendi. 2019’da konumu tespit edilen Akagi, 1942’de batmasının bu yana ilk kez görüntülendi.

    Ocean Exploration Trust vakfından bilim adamı Daniel Wagner düzenlendiği basın toplantısında, “Bu araştırma yalnızca tarihi ve bu özel yerlere ilişkin bilgimizi yeniden yazmakla kalmıyor, aynı zamanda disiplinler arası iş birliğinin sınırlarını da zorluyor” dedi.

    Okyanusun derinliklerinde 43 saatten fazla sürede enkazların etrafını sistemli bir şekilde dolaşarak birçok detayı ayrıntılı şekilde gün ışığına çıkardıklarını söyleyen Wagner, “Birçok uçaksavar silahı yukarıya dönüktü. Bu da gemilerin son anlarına ilişkin ipuçları veriyor” ifadesini kullandı.
    Papahanaumokuakea Ulusal Deniz Anıtı, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor.

  • Enkazdan doğan ‘Aşk’

    Enkazdan doğan ‘Aşk’

    Kocaeli’de ikamet eden Bülent Şentürk, merkez üssü Gölcük olan 17 Ağustos 1999 depreminde enkaz altında kaldı. Yaklaşık 5 saat yıkıntıların arasında yaşam mücadelesi veren Şentürk, depremde kardeşi başta olmak üzere birçok yakınını kaybetti. AKUT Arama Kurtarma Derneği ekipleri tarafından enkazdan çıkarılan Şentürk, felaketin olumsuz etkilerinden uzun süre kurtulamadı. Tüm acılarına rağmen pes etmeyerek yaşama sıkıca tutunan Şentürk, 2009 yılında düzenlenen 17 Ağustos anma programında AKUT Arama Kurtarma Derneği’nin standını gördü. Kendisini kurtaran ekip ile birlikte omuz omuza görev yapmayı isteyen Şentürk, AKUT gönüllüsü oldu.
    AKUT’a katılan Bülent Şentürk’ün yolu kendisi gibi enkazdan altında kalan Elif ile kesişti. 2012 yılında dünyaevine giren çift, afetzedelere yardım eli uzatmak için birlikte görev yapıyor. Düzenli olarak eğitimlere katılan ve Kocaeli Üniversitesi Arslanbey Kampüsü enkaz alanında AKUT ile birlikte tatbikatlar yapan çift, birbirlerinden güç alıyor. Çiftin 8 yaşındaki oğulları Ali de eğitimler sırasında anne ve babasını bir an olsun yalnız bırakmıyor.

    “Kayıplarımız oldu”

    17 Ağustos 1999 depremini Gölcük’te yaşadığını anlatan Bülent Şentürk, “Gölcük depreminde AKUT ekipleri tarafından enkazdan çıkarıldım. Kardeşimi kaybettim. Ailemde büyük yaralar vardı. Amcamı, yengemi kaybettim. Kayıplarımız oldu. Beni çıkardılar. Tabii kötü bir süreç yaşadım. Bu kötü süreci atlattım ve normal hayatıma döndüm” dedi.

    “Bana el uzatan ekipten taraf olmak istedim”

    Bülent Şentürk, 2009 yılında AKUT’ta gönüllü olarak görev yapmaya karar verdiğini belirterek, “2009’da düzenlenen 17 Ağustos programında AKUT standını gördüm. Tabii ki beni kurtaran insanlar vardı, ekip vardı. Bana el uzatan ekipten taraf olmak istedim. İnsanlara yardım ederim, el uzatırım diye düşündüm ve ekibe katıldım” diye konuştu.

    “Eşimde enkaz altında kaldı, aynı acıyı yaşadık”

    Eşi ile AKUT çatısı altında tanıştığını ifade eden Şentürk, “Ekibe katıldıktan sonra 2011 yılında eşim derneğe üye oldu. Bir süre birlikte olduk ve sonra evlenme kararı aldık. Evlendik. Hala da eşimle birlikte depremlerde, afetlerde beraber AKUT adı altında gönüllü görev yapıyoruz. Eşimde enkaz altında kaldı, aynı acıyı yaşadık. Başkalarının da bu acıyı yaşamaması için, onlara el uzatmak için burada görev yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
    6 ve 7 Şubat tarihlerinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından AKUT olarak hemen afet bölgesine intikal ettiklerini kaydeden Bülent Şentürk, “Kahramanmaraş depremini öğrendiğimiz ilk andan itibaren hazırlıklarımızı yaptık. Sabah 07.00’de dernekten hareket ettik. 16.00’da İskenderun Devlet Hastanesindeydik. Orada çalışmalara başladık. 1 hafta gece gündüz oradaki arkadaşlarımıza yardım ettik” şeklinde konuştu.

    “İkimizin dernek dışında ikinci bir ortak noktası vardı”

    Uzun zamandır AKUT gönüllüsü olarak görev yaptığını söyleyen Elif Şentürk ise “1999 depremini yaşadım. Uzun bir süre enkaz altında kaldım. Yaşadığımız üzüntüden dolayı ‘Ne yapabilirim?’ diye düşünürken AKUT’a gönüllü olmaya karar verdim. AKUT derneğine başladıktan 1 yıl sonra Bülent ile tanıştım. O da benim gibi enkazdan çıkmıştı. İkimizin dernek dışında ikinci bir ortak noktası vardı. Bir süre sonra evlenmeye karar verdik ve dernekte birlikte çalışıyoruz” dedi.

    “Eşime güvendiğim için enkaza rahatlıkla giriyorum”

    Eşine çok güvendiğini vurgulayan Şentürk, “Eşim olduğu için ona çok güveniyorum. Güvendiğim için rahat giriyorum enkaza. Bazen de birbirimizi koruma içgüdüsü ile biraz bazı şeyler zorlaşabiliyor. O zaman bazen uzaklaşıyoruz” diye konuştu.
    Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremler sebebiyle büyük acılar yaşandığına dikkat çeken Elif Şentürk, “Yaşananlar kötüydü. 6 Şubat’ta yaşadığımız çok büyük bir depremdi. Daha çok taze. Kötü duygular yaşandı. Keşke yaşanmasaydı. Umarım tekrar yaşanmaz. Ben gitmedim ancak eşim oradaydı. Çok fazla merak ettim. Sadece eşimi değil, oraya giden tüm kurtarma görevlilerini, enkaz altında kalanları, herkesi çok merak ettim. Bende çok zor haber alabildim. Ara ara konuşabiliyorduk. Çok endişe vericiydi. Bir şekilde iletişim sağladık ama bizim arkadaşlarımız için çok tedirgin olduk” cümlelerini kullandı.
    AKUT olarak düzenli olarak eğitim faaliyetlerine ve toplantılara katıldıklarını, 8 yaşındaki oğulları Ali’nin de kendileriyle birlikte olduğunu kaydeden Şentürk, “Sürekli bizim yanımızda. Eğitimlere gidiyoruz, toplantılara birlikte gidiyoruz. Yabancılık hissetmiyor. Buradaki herkesi çok seviyor. Bir insanın hayatına dokunmasını, gönüllü olmasını bende çok isterim” sözlerine ekledi.

    “İkisi farklı enkazlardan AKUT tarafından kurtarıldı”

    AKUT Kocaeli Birim Başkanı Abdurrahman Eke ise Şentürk çifti ile yıllar önce tanıştığını belirterek, “Bülent ile Elif’in AKUT Kocaeli ekibine girişlerini dün gibi hatırlıyorum. İkisi farklı enkazlardan AKUT tarafından kurtarıldı. Birbirinden habersiz iki kişi, ikisi de enkazdan çıktıktan sonra canlı hayatına dokunabilmek için AKUT’a üye oldular. Hayatlarını birleştirerek hala bu yolda canlı kurtarmak için eğitimlerine, operasyonlarına devam etmektedirler” dedi.

    “Biz AKUT olarak yıllardır bunun için mücadele veriyoruz”

    Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerin acısının hala taze olduğunun altını çizen Abdurrahman Eke, sözlerini şöyle noktaladı:
    “Ailem İskenderun’da çadırda yaşıyor. Bir Hataylı olarak açıkçası Kahramanmaraş merkezli deprem beni çok üzdü. 17 Ağustos’un da yıldönümü. 24 yıl önce Hatay depremine kadar yaşadığımız en büyük acıyı yaşadık bu topraklarda. AKUT olarak Kocaeli ekibimiz yoktu. Birkaç ekibimiz vardı. İstanbul ekibi burada çalışan en büyük ekibimizdi. 200 canlı hayatına dokunduk. Kahramanmaraş merkezli Hatay depremine gittiğimizde genel olarak baktığımızda kurtarılan insanların sadece yüzde 3’ünü biz kurtarmışız. Biz dediğimiz sadece AKUT değil, diğer arama kurtarma ekiplerini de üst üste, yan yana koyun. Toplam kurtarılan canlı sayısının yüzde 3’ü. Bakın ne kadar küçük bir rakam değil mi? Yüzde 97’isini vatandaşlar kurtarıyor. Burada şuurlu olmak, öncesinde önlem almak o kadar çok önemli ki. Biz AKUT olarak yıllardır bunun için mücadele veriyoruz.”

  • Enkazların yerini boş araziler aldı

    Enkazların yerini boş araziler aldı

    Yüzyılın felaketi olarak adlandırılan Kahramanmaraş depremi Gaziantep’te büyük bir yıkıma yol açtı. Ülke genelinde 50 bini aşkın vatandaşın hayatını kaybettiği depremde binlerce bina yıkıldı.

    Deprem, Gaziantep’in de içinde olduğu 11 ili ağır şekilde etkiledi. Şehir merkezinde gerçekleşen yıkım faciaya yol açarken yüzlerce insan ise hayatını kaybetti. Depremin ardından yürütülen çalışmalar ile yüzlerce insana mezar olan binaların enkaz yığınları kaldırılınca yerini boş araziler aldı.

    Depremin 6. ayında Gaziantep genelinde yıkılan binalarda enkaz kaldırma işlemleri tamamlanırken, hasarlı binaların yıkım çalışmaları ise aralıksız devam ediyor.

  • Gizemli nesne uzay enkazı çıktı

    Gizemli nesne uzay enkazı çıktı

    Yaklaşık 2,5 metre yüksekliğinde ve kısmen altın renkli dokuma bir malzemeden yapılmış olan silindir, Temmuz ayının başlarında Perth’in yaklaşık 250 kilometre kuzeyindeki Green Head yakınlarında bulundu.

    Keşif, düşen bir uçağın parçası olabileceği teorilerine yol açtı.

    Ancak uzay ajansı, bir soruşturmanın ardından bunun büyük olasılıkla bir kutup uydu fırlatma aracının kullanılmış parçası olduğu sonucuna vardığını söyledi.

    PSLV, Hindistan Uzay Araştırma Kuruluşu tarafından işletilen orta kaldırmalı bir fırlatma aracı.

    Organizasyon son aylarda aktif hale geldi ve en son uydu lansmanı Pazar günü başarıyla tamamlandı.

  • Enkazdan çıkarılan demirler yeniden kazandırılıyor

    Enkazdan çıkarılan demirler yeniden kazandırılıyor

    Deprem bölgesinde enkazlardan çıkarılan demirler, Hatay’da bulunan demir çelik fabrikalarında işlenerek yeniden ekonomiye kazandırılıyor. Kahramanmaraş merkezli depremler 11 ilde birçok binanın hasar almasına neden olmuştu. Deprem bölgesinde hasarlı binaların yıkımı ekiplerin çalışmalarıyla aralıksız devam ediyor. Enkazdan çıkarılan demirler Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan demir çelik fabrikalarında işlenerek yeniden ekonomiye kazandırılıyor. Yoğunluk nedeniyle fabrika önlerinde demir yüklü tırlar sırada bekliyor.

    “Fabrikalarda çok fazla yoğunluk var”
    Kahramanmaraş’tan dönüşüm için demir getirdiğini dile getiren Mahmut Karabudak, “Kahramanmaraş’tan geldik. Depremden dolayı yıkılan inşaatlardan sökülen demirler bunlar. Fabrikalarda çok fazla yoğunluk var. Bizde ekiplerin enkazlardan çıkardıkları demirleri fabrikaya getiriyoruz” dedi. Yıkılan binalardan çıkarılan demirleri getirdiklerini dile getiren Aykut Gölge, “Hatay’dan geliyorum. Yıkılan binalardan demir getiriyoruz. Fabrikaya getiriyoruz buradan dönüştürülerek yeniden çıkıyor. Fabrikaların önünde bekliyoruz. Yoğunluk var ben dün akşam geldim” şeklinde konuştu.

  • Enkaz kentte Afrika sıcağında zorlu yıkım

    Enkaz kentte Afrika sıcağında zorlu yıkım

    Kahramanmaraş merkezli depremlerde en büyük hasarı alan Hatay’da ekipler, hasarlı binaların yıkımını ve enkaz kaldırma çalışmalarını sürdürüyor. Antakya ilçesinde ekipleri en çok zorlayan ise Afrika sıcakları oluyor. Hava sıcaklığının 40 dereceyi geçtiği kentte iş makinesi operatörleri, litrelerce su içerek ve klima ile direnmeye çalışıyorlar.

    “Bir an önce Hatay’ı ayağa kaldırmak için uğraşıyoruz”

    İş makinesi operatörü Mehmet Kartal, Sivas’tan Antakya’ya geldiğini belirterek “Depremden sonra Sivas’tan geldim. Havalar çok sıcak. Şu an hava 40 dereceden fazla ama makinenin üstünde 45’i de geçiyor. Zor olsa da mecburuz. Ortalama 8-10 litre su içiyorum. Tam tempo çalışmaya devam ediyoruz. Bir an önce Hatay’ı ayağa kaldırmak için uğraşıyoruz” dedi.


    İş makinesi operatörü Asım Kartal ise çalışmaların toz içerisinde sıcakla birlikte zorlu olduğunu ifade ederek, “Şu anda hava çok sıcak. Sıcaktan dolayı terliyoruz. Çalışmalar toz içerisinde devam ediyor. Makinenin kliması var onunla dayanmaya çalışıyorum” şeklinde konuştu