Etiket: erdoğan

  • Erdoğan’dan büyük müjde

    Erdoğan’dan büyük müjde

    Cumhurbaşkanı Erdoğan müjdeli haberi duyurdu

    Bugün Filyos’ta ülkemizin 2 bayramını bir arada kutlamak üzere bir aradayız. Birisi Ramazan Bayramıdır, tebrik ediyorum. Rabbimden milletimizin tamamiyle birlikte buradaki kardeşlerimizin her birini afetsiz, kazasız, belasız, huzurlu, mutlu, güvenli nice bayramlara eriştirmesini diliyorum. İkinci bayramımız, ülkemizin enerji bağımsızlığı yolunda tarihi bir adım olan Karadeniz gazının devreye alınmasıdır. Bu projenin ilk adımını, 2020 Ağustos’unda Filyos’un 175 km açığındaki Sakarya Gaz sahasında, Fatih gemisinin sondajıyla atmıştık. Tuna 1 kuyusunda, 320 milyar metreküplük rezrev olduğu gösterildi. İlave sondajla bu rakam 405 milyar metreküpe yükseldi. Fatih’e Kanuni’nin de katılmasıyla birlikte rezerv miktarı 540 milyar metreküpe çıktı. Yavuz gemimizin de katılmasıyla uluslararası değerlendirme şirketine yaptırdığımız modellemeyle gaz miktarı 652 milyar metreküp olarak tescillendi.

    Ülkemizin yıllık ihtiyacının yüzde 30’unu buradan karışlayacağız 

    Çaycuma-1 kuyusunda da 58 milyar metreküp rezerv keşfi yapıldı. Böylece Karadeniz’de gaz rezervimiz 710 milyar metreküpe ulaştı. Ocak 2021’de kara tesisinin inşasına başladık. Sahadan kuyuya, ilk doğal gaz akışının tesislerini tamamladık. 1 yıl önce Karadeniz altındaki keşfin ilk kaynağını yaptık. Geçtiğimiz yılın Haziran’ında önce sığ sonra derin denizde boru serimi yaptık. Derin deniz kordon hattının etüdlerine, Mart’tan itibaren sistemin testlerine başladık. 10 bin personel, 50 geminin geceli gündüzlü çalışmanın gururu milletimizin tamamına aittir.Dünyanın diğer yerlerinde 6-7 yıl süren keşfedilen gazı, kullanılabilir gazı kullanma süresini 3 yılın altına indirdik. Keşiften 32 ay sonda gazın devreye alınma töreniyle mu bu yolculuğun en mutlu anına geldik. Sakarya sahasından günde 10 milyon metreküp, ilerleyen süreçte 40 milyon metreküp günde gaz çıkaracağız. Tam kapasiteye çıktığımızda ülkemizin yıllık ihtiyacının yüzde 30’unu buradan karışlayacağız. Doğlagazdaki dışa bağımlılığı azaltmakla kalmıyor, Filyos ve Zonguldak bölgesini enerji, teknoloji, lojistik merkezi haline getiriyoruz.

    Milletimizin sevincini kabus gören mankurtları üzüyoruz 

    Milletimize gerçekten büyük gurur yaşatırken bazılarını da üzüyoruz. Siyasi ikballerini insanımızın sıkıntılarına bağlayanları üzüyoruz. Türkiye’nin başarılarından rahatsız olanları üzüyoruz. Ülkemizin kalkınmasını istemeyenleri üzüyoruz. Kandil’deki eli kanlı terör baronlarını, Pensilvanya’daki hainleri üzüyoruz. Senelerce bizi enerji yarışının dışında tutanları üzüyoruz. Her seçim öncesinde gaz buluyorlar diyen karakter fukaralarını üzüyoruz. Milletimizin sevinci, gururu, heyecanı ve zaferleri karşısında kabus gören mankurtları üzüyoruz. Milletimizin sevinci, gururu, heyecanı ve zaferleri karşısında kabus gören mankurtları üzüyoruz. Bir de daha ilk günden itibaren yapamazsınız diyen, hayırlı her işe çamur atan bay bay Kemal ve masa arkadaşlarını üzüyoruz. İnşallah bundan sonra yeni açılışlar yeni eserlerle bu kaybedenler kulübünü üzmeyi sürdüreceğiz. Bunlara en büyük hayal kırıklığını sandıkta vuracağı tokatla 14 Mayıs’ta milletizin tattıracağına inanıyorum. Bu projenin sismik aramasından sondajına kuyularının açılmasından borularının döşenmesine, kara tesisi inşasına gazın sisteme verilmesinden bu yana önceki dönem Enerji Bakanı Berat bey, sonra Fatih Bey sonra TPAO yönetim kurulu başkan ve ekibine şahsım milletim adına teşekkür ediyorum.

    Kılıçdaroğlu’nun sözlerine tepki

    Kendi doğal gazıımızı kullanacak vatandaşlarımızdan da ülkemizin bu değerinin keyfini huzurla güvenle çıkarmalarını istiyorum. Sürecin başından beri çabaları anlatan belgeseli TRT’de izleyebilirsiniz. Kendi doğal gazını ve petrolünüzü kullanmanız elbette önemlidir. İnsanlarımızın aklına şu soru da mutlaka gelecektir. Ülkemizin kendi gazına sahip olması benim günlük hayatıma ne katkı sağlayacak. Bu çok haklı bir sorudur. Size tabi bay bay Kemal vari yalanlarla bir şeyler söyleyecek değilim. Biz 21 yıldır bu ülkede yaptığımız her eseri, hizmeti bu soruya cevap verecek şekilde planladık. Ne diyor ‘300 milyar dolar Londra’da getirdim, getiriyorum’ diyor. Nereye getirdik, ne sıfatın var, ne karşılığında getirdin. Esrar, eroin bunları mı, Londra’daki tüccarlara sattın. Biz ne yaptık, okul yaptık, üniversite, yurtlar, hastaneler açtık. İnşasını gerçekleştirdik. 76 üniversitesi olan ülkede, 208 üniversiteyle 81 vilayetin tamamına üniversiteleri kurduk. Hastane yaptık. Artık hastanesi olmayan il ilçe kalmadı. Terör örgütlerine göz açtırmadık. İnsanlarımızın evinde, iş yerinde emniyet içinde yaşamasını sağladık. Gabar, Cudi, Tendürek’te bütün buralarda mağaraları bu teröristlerin başına başına geçirdik. Yol, köprü, tünel, havalimanı yaptık. Yüksek teknolojiye dayalı sanayimizi, ArGe’siyle, tasarımıyla, yazılımıyla geliştirdik. Teknolojik bağımsızlığımızı kazandırdık. Konut inşa ettik, mahallelerimizi dönüştürdük. Millet bahçeleri yaptık. Şehirlerdeki hayat kalitesini yükselttik.

    Çiftçilerimizin topraklarının verimini artırdık. Filyos deresini bu limanla bütünleştirdik. Burasını artık ülkemizin en önemli bir doğal gaz merkezi haline getirdik. Nükleerinden güneşine rüzgarından hidroelektriğine tüm elektrik potansiyelini harekete geçirdik. 21 yılda yaptığımız her yatırımda insanımızın hayatını kolaylaştırmış olduk. Vatandaşlarımızı hayat pahalılığı ve enflasyon karşısında da asla yalnız bırakmadık. Salgın ve küresel kriz nedeniyle artan enerji fiyatlarının olumsuz etkilerini hafifletmek için doğal gazda yüzde 75 indirim uyguladık. Milletin ödemesi gereken 100 liralık faturanın 75 lirasını biz üstlendik. Karadeniz gazının ilk keşfi yapıldığında milletimize müjdeler olsun demiştik.

    Mutfak ve su için kullanılan Doğalgaz ücretsiz

    Birinci müjdemiz, vatandaşlarımızın evlerindeki mutfaklarında ve sıcak su tüketiminde kullandıkları doğal gazı 1 yıl süreyle ücretsiz veriyoruz. Aylık ortalama 25 metreküpe denk gelen mutfak ve sıcak su üretimi için gereken doğalgaz ücreti faturalardan düşürülecektir. Yaz olduğunu dikkate alırsak pek çok hanenin neredeyse hiç doğal gaz faturası ödemeyeceği anlamına geliyor. Özellikle emeklisinden öğrencisine tüm dar gelirli vatandaşlarımızın bütçesine ücretsiz doğal gaz kullanımının önemli katkı yapacağına inanıyorum. Seçim sonrası döneminde bunun benim vatandaşıma yansıması çok daha farklı olumlu şekilde tecelli edecektir.

    Bir ay konutlardan doğalgaz için ücret almayacağız

    Karadeniz gazının sevincini mutluluğunu coşkusunu 85 milyon doya doya yaşayabilelim diye ikinci müjdemi açıklıyorum. 1 ay boyunca tüm konutların doğal gaz tüketiminden ücret almayacağız. Yani mutfağın ve sıcak suyun yanında ısınma dahil doğal gaz tüketiminin tamamını bir ay süreyle ücretsiz yapıyoruz. Bu müjdenin de hayırlı olmasını diliyorum.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Denizli’de

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Denizli’de

    14 Mayıs tarihinde yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilliği Genel Seçimi çalışmaları çerçevesinde 29 Ekim Bulvarını dolduran binlerce kişilik kalabalığa hitap edecek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Denizli’ye geldi. Hava yoluyla kente ulaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, stadyumdan alana ulaşmak üzere kullandığı güzergah boyunca vatandaşların büyük ilgisiyle karşılandı. Yol boyunca halkı selamlayan Erdoğan, tezahüratlar eşliğinde alana ulaştı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan Şanlıurfa’da

    Cumhurbaşkanı Erdoğan Şanlıurfa’da

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 Mart Caddesinde düzenlenecek temel atma törenine katılacak. Erdoğan’ın burada yapılacak seçimler ve gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulunacak.

    Erdoğan, açıklamasının ardından 897 afet konutu temel atma ve 659 konut, 61 dükkanın anahtar teslimini yapacak.


    Vatandaşlar, açıklamanın yapılacağı alanı doldurdu.

  • “Milletimiz işi ilk turda bitirecek”

    “Milletimiz işi ilk turda bitirecek”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü’nde gerçekleştirilen Kanal D ve CNN Türk ortak yayınında konuştu.

    Kentsel dönüşüm çalışmalarına yönelik açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm Türkiye’nin güvenli hale getirilmesi için nasıl bir yol haritası oluşturulacağına yönelik, ”Günümüzün en önemli başlığı, asrın felaketini yaşadığımız 6 Şubat afetler noktasında bizim için bir milat. Yaralılarımız çok çok fazla, 50 bini aşkın vefatımız var. Çok kararlı adımlar atmamız kesinlikle şart. İktidara gelmeden önce en önemli başlık olarak eğitim ve sağlığı arka arkaya koyduk. Daha güçlü ve daha kararlı adımlar atmamız gerekiyor” dedi.

    Deprem bölgesindeki vatandaşların sağlam konutlara yerleştirmesini gerektiğini söyleyen Erdoğan belediye başkanlığından bu yana hep yatay mimariyi savunduğunu belirtti. Erdoğan, ”Dikey mimarinin karşısında olan bir Cumhurbaşkanı olarak vatandaşlarımız da tezimizi kabullenir duruma geldi. Toplamda 650 bin konut ve köy evi inşa edeceğiz. 319 bin tanesini bir yıl içinde teslim edeceğiz. Bayrama kadar köy evlerini tamamlayıp teslim etme durumuna geleceğiz. Devletimiz böyle büyük bir felaketin ardından bu konutları teslim eder duruma gelme tezini Van’da, Bingöl’de İzmir’de Kütahya’da, Malatya, Elazığ’daki afetlerde ispat etti. Manavgat, Antalya, Muğla’da aynı şekilde Karadeniz’de ispat etti. Biz söz verdiysek bunu yaparız. Deprem bölgesinde evi yıkılan vatandaşlarımız bize inansınlar, her birini sağlam konutlara yerleştireceğiz” değerlendirmesinde bulundu.

    Türkiye Ulusal Risk Kalkanı modelinin devreye aldığını söyleyen Erdoğan, bu modeli önümüzdeki dönemde yeni yol haritası olarak kabul ettiklerini belirtti.

    Erdoğan İstanbul’da 1999 öncesi yapılan binaların risk analizlerinin yapılmaya başlandığını, çalışmaların yoğun bir şekilde çalışılarak bitirileceğini belirtti. Erdoğan ”Deprem, sel, yangın, kuraklık, bütün bunlar afetlerin çeşitleri olarak karşımızda. Buralarda hafif malzemeler kullanmak suretiyle yapılacak konutlar bizi daha güvenli hale getirecektir. Yeni yerleşim alanları tespit edilecek. İstanbul burada ayrı bir önem taşıyor. İstanbul’un 39 ilçesinde tüm risk unsurlarını ele alan bir harita çıkardık. İstanbul’da 220 bin bina depreme karşı riskli. 300 bininin acil dönüşmesi gerekiyor. Benim vatandaşımızın devletine inanması, güvenmesi lazım. Rantsal dönüşüm propagandalarına inanılmamalı” dedi.

    Kanal İstanbul ile birlikte rezerv şehirlerin meydana çıkacağını aktaran Erdoğan bu konuda yanlış anlaşılmaların olduğuna dikkat çekerek, ”Yoğun bir şekilde oralarda konut inşaatları başlayacak. Kentsel dönüşümü kabul eden vatandaşlarımıza biz rezerv şehirlerden yer verip onları oralara çekeceğiz. Avcılar tehdit eden bir zemindir. Avcılar, Beylikdüzü sıkıntılı yerlerdir. Denize yakın bölgeler sıkıntılı bölgeler” diye konuştu.

    AK Parti listelerindeki değişim

    AK Parti listelerinde yapılan değişimi değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 dönem kuralının istisnasız uygulandığını bildirdi. Erdoğan, ”AK Parti’yi kurduğumuz günden bu yana hep yenilik ve gelişmeden yana olduk. Biz sıradan bir parti değiliz. Kongrelerimizde hücre yenilenmesi adı altında değişimlere gittik. Bu yenilenmeyi meclise yansıtmak istedik. En yakın mesai arkadaşlarımda dahi bu adımı attık. Hiç birisi bizi neden yana koydun demiyor. Hepsinin yeni bir görevi var. Bundan sonraki süreçte bu tür görevler olmayacak diye bir şey yok” açıklamasını yaptı.

    Siyasi mücadelenin içinde tecrübenin çok çok önemli bir yeri olduğunu ifade eden Erdoğan, bütün bunlara bakarken her seçim bölgesine, her adaya ilişkin kapsamlı değerlendirmelerin olduğunu kaydetti.

    Listeler belirlenirken bütün demografik yapıyı masaya yatırmak suretiyle seçim ve tespitleri yaptıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, alt komisyon çalışmalarını üst komisyonda değerlendirip nihai karara öyle vardıklarını vurguladı. Erdoğan, “Bizim en üst komisyon başkanlığımda toplanmıştır burada elimine edilerek önümüze gelen tabloyu gözden geçirdik. Bütün bunlara rağmen çok az da olsa bazı hatalarımız bazı illerimizde olmadı değil.” dedi.

    CHP’nin ittifak ortaklarına verdiği sözleri eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz şu anda CHP’nin yaptığı uygulamayı yapamayız. Hepsine Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı sözü verdi. Bizim bol keseden atmak gibi bir anlayışımız yok. Biz devlet nasıl yönetilir bilen bir hareketiz. Bir yardımcı işle bu iş yürütülüyor demek ki. Başbakanlığım döneminde 36 bakanla devraldım. Biz onu 17’ye kadar, 15’e kadar düşürdük. En son 18 olarak 17 bakanla işleri aldık. Orada da ulufe dağıtıyorlar. Bize bu kurumu bakanlık yapsak deniliyor. Koltuk ver ki sana sadık olsun. Daha da ileri gidiyorlar. Cumhurbaşkanım size bağlasak. Zaten hepsi bana bağlı değil mi? Bir taraftan israf diyorlar bir taraftan israf için yeni yollar arıyorlar. Bu ülkeye biz bir daha o karanlık koalisyon dönemlerini, kirli bakanlık pazarlıklarını yaşatmak istemiyoruz. Güneş Motel yerine ya partilerin merkezlerini aldılar ya da yeni yeni yerler ihdas ettiler. Biz böyle bir şeyin içine ülkemizi sokmadı ki sokmayacağız” dedi.

    Finansın en iyi şekilde yönetilmesinin örneklerini verdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bizim kitabımızda israf yok. Finansın en iyi şekilde yönetilmesinin örneklerini biz verdik. Biz bugün deprem felaketinin altından rahatlıkla kalkabiliyorsak finans yönetimini başarıyla yürüttüğümüz için kalkıyoruz. Birilerinin öyle böyle konuşması değil, atılan adımlara bakalım” açıklamasını yaptı.

    Bir ana muhalefet partisi. Yavrucuklarla bir araya geliyor, onlarla pazarlık yapıyor. Bu siyasi ahlakın iflasıdır. Bu tür bir yolla siyasi mücadele verilemez. Şu andaki durumlar kavgalar gürültüler… Temenni ederiz ki 14 Mayıs’ta öyle ya da böyle herkes nasibini alacaktır. Cumhur İttifakı en güzel siyasi ahlak dersini verecektir.

    Göreve geldiklerinde 23 buçuk milyar dolar IMF’ye borç olduğunu belirten Erdoğan, ”IMF temsilcileri ile otellerde CHP yöneticileri konuşuyordu. 2013 yılında borcu sıfırladık IMF’yi gönderdik. Şu anda masa etrafında olanların bir tanesi de Davos’a gelmişti. Orada IMF’nin başındaki zatla bir görüşme yaptık. Bize memurlarınızı gönderebilirsiniz ama memurlarını bize siyaseten akıl vermeye değil, bütçe tahlili yapar bize yön veremez dedik. Türkiye’yi yöneten benim siz değilsiniz, dedim. CHP hep meydanlarda IMF ile ilişkiler tekrar kurulmalı gibi propagandalar yaptı” diye konuştu.

    “Merkez Bankamız finansı yönetebilir durumda, muhtaç değil”

    Göreve ilk başladıklarında 27 buçuk milyar dolar merkez bankası döviz rezervinin olduğunu, Başbakanlığı döneminde rakamı 135 milyar dolara kadar yükselttiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda yine 3 haneli rakamlara döndük. Şu anda Merkez Bankamız finansı yönetebilir durumda, muhtaç değil. Bunlar israf ekonomisinin olmadığı ama verim ekonomisinin hayatta olduğu bir yönetimin icraatıdır. Bizim tezimiz israf ekonomisi değil, verim ekonomisi” dedi.

    “Kişi başı milli geliri 2 bin 600 dolardan 10 bin 600 dolara çıkardık”

    Kişi başı milli geliri 2 bin 600 dolardan 10 bin 600 dolara çıkardıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabinede bulunan her bakanın şu anda çok çok verimli çalışmanın içinde olduğunun altını çizdi. Erdoğan, ”Bizim Ticaret Bakanlığında ihracatı aldığımızda patlamamız var. 240 milyar doların üzerine çıktık. Daha da tırmanıyor” değerlendirmesini yaptı.

    Kamu mali disiplininden taviz vermediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bu şekilde büyüyüp geliştiğini kaydetti.
    Depremde bölgelerde görevlendirdiği bütün bakanların yoğun çalışma içinde olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Hepsi evlerini unuttular. Şimdi de kendilerine ikinci bir talimat her bir arkadaşıma seçim bölgelerinde talimatlar verdim. Oralardan da gümbür gümbür gelecekler.

    Ana Muhalefet Partisi yavrucuklarla bir araya geliyor, onlarla pazarlık yapıyor. Bırakın herkes rüştünü ispat etsin. Bu tür bir yolla siyasi bir mücadele verilemez. Temenni ederiz ki 14 Mayıs’ta herkes öyle ve ya böyle nasibini alacaktır. Cumhur İttifakı bunlara en iyi ahlak dersini verecektir” dedi.

    14 Mayıs seçimlerinde ittifaktaki partilerin ortak liste tercihlerinin kendi takdirleriyle olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Cumhur İttifakı’nın ortakları olarak herkes kendi takdirini kullanmış, kendi logosuyla girecek olan kendi logosuyla, AK Parti ile girecek olan bizim logomuz altında bu seçimlere girmiş olacak. Millet İttifakı ile benzer yanımız yok. HÜDA-PAR bizim logomuzla birlikte giriyor. Mesajlar bakımından diğer, Cumhur İttifakı içindeki partilerle de bu ittifakımızı koruyacağız. Seçimi yaparsın kabinede diğerlerinden yer vermek olabilir. Bütün bunları yaparken parlamentoya girebilmişse parlamentodan seçeceğiniz bir kişi milletvekili olamıyor. Bunlar Parlamentoya da giremeyecekler. Cumhurbaşkanı Yardımcılığı verdiği için parti genel başkanları milletvekili olamayacaklar” ifadelerini kullandı.

    Sahadaki izlenimler

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapılan anket sonuçlarının yanıltıcı olabileceğini belirterek, “Şu anda bizim yaptığımız anketlere deprem sebebi ile güven olmaz ama anketlerimiz dışında açılış törenleri vs. meydanların dilini en iyi bu fakir anlar. Meydanların dili bize yürüyeceksin millet yürüyecek ardından diyor. Bunu Bağcılar’da gördüm, Pendik’te gördüm” açıklamasını yaptı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Seçimler ilk turda biter mi’ sorusuna ise şöyle cevap verdi:

    “Milletimin bu noktada işi zora sokmadan bitireceği inancındayım. Bu kararlılığı Pendik, Bağcılar, deprem bölgesinde gördüm. Milletim işi zora sokmadan bitirecektir diye düşünüyorum.”

    14 Mayıs seçimlerinin önemi

    14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerin Türkiye’nin dünyadaki yerini göstermesi bakımından önemli olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AKPM’den (Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi) bir grup gelmiş. Bugün onları Binali Bey’e havale ettim. Binali Bey dedi ki, bunlar bizimle otelde görüşmek istiyor. Biz CHP değiliz. Bunlarla bu tür görüşmeleri otelde CHP yapabilir. Bizimle görüşmek istiyorlarsa partide görüş. Otelde ne işimiz var bizim? Türkiye ile ilgili Batı’nın hesapları var. Macron’un durumunu görüyorsunuz. Çin seyahatinin perde arkası nedir? Amerika ile olan ilişkileri neler? Bu soru işaretlerinin cevabını bu işi inceleyip görmek lazım. Le pen Macron’un önüne geçmiş. Oradan aldığımız anket sonuçlarını söylüyorum” dedi.

    Türkiye’nin bu seçimle birlikte Batı’ya bir mesaj vereceğini ifade eden Erdoğan, “Bu mesajı çok iyi değerlendirmemiz lazım. Bu ülke terörle mücadele ederken de ekonomi politikalarını belirlerken de Batı ne der diye bakmıyor. Biz şu anda işimize bakıyoruz. Biz savunma sanayinde yüzde 20’den 80’e çıktıysak bu başarının adımıdır. Batı Erdoğan’a karşı olduğunu söylüyor. Erdoğan’a karşı aldıkları bu cephe benim milletime karşı aldıkları cephedir. Benim milletim bu oyunu 14 Mayıs’ta bozacaktır. Türkiye’deki seçimleri sadece Batı yakından takip etmiyor. İslam aleminden görüştüklerim 14 Mayıs ne alemde diye soruyor. Özbekistan Cumhurbaşkanı ile görüşmemiz oldu. Özbekistan’a da bir Togg gönderdik. Çok beğenmiş. Siz bizim yolumuzu açıyorsunuz diyor” diye konuştu

    “Önümüzdeki 7 yılda 1 milyon Togg yollarda olacak”

    Togg için kamu bankalarının bir kampanya yapabileceğini aktaran Erdoğan, önümüzdeki 7 yılda bir milyon Togg’un yollarda olacağını söyledi. Togg’un zırhlısını yapmanın mümkün olup olmayacağını konuşacağım. Zırhlıda en ileri olan şu anda Mercedes. Togg için de benzer adımların atılmaması mümkün değil. Gürcan Bey’e seslenmiş oluyoruz. Bunun çalışmasını mesai arkadaşlarıyla yapacaktır diye düşünüyorum” dedi.

    “Ülkenin 21 yıl boyunca elde ettiği kazanımları yok etmek isteyen bir güruh var”

    14 Mayıs seçimlerinin Türkiye Yüzyılı’na ulaşmak için hayati öneme sahip olduğunu belirten Erdoğan, “Ülkenin 21 yıl boyunca elde ettiği kazanımları yok etmek isteyen bir güruh var. Hiçbir vizyonu, hedefi, vaadi olmayan bu güruhun tek hedefi Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirmemize engel olmak. Önümüzdeki seçimin önemi buradan geliyor. İnanıyorum ki vatandaşlarımız da bu seçimin önemini kavradı” dedi.

    Erdoğan, ”Milli güvenlik noktasında terörist başını bırakacaklarmış, Selo’yu bırakacaklarmış FETÖ’nün içerideki uzantıları, KHK ‘dan suçlu olanlar bırakılacakmış. Biz gelirsek bunları serbest bırakacağız onun için oylar bize. Biz hukuk devleti içinde bu tür vaatlerde bulunamayız. Bu hukuk devletinin ahlaki anlayışına uygun değildir. Ben cumhurbaşkanlığı adaylığımı genel af üzerine bina etmedim. Bay Bay Kemal buralardan ne elde ederim, bunun gayreti içinde. Ülkeyi terör örgütlerine teslim etmenin gayreti içindeler. Şu an listelerine bu tür isimleri de koydular” diye konuştu.

    “Bırak bakan olmayı milletvekili olamaz dedikleri kişiyi listelerinde en uygun yerlere koydular” diyen Erdoğan şunları kaydetti:

    “Diğer birkaç kişi için de böyle ifadeleri var ama şimdi en uygun yerlere yerleştirdiler. Bize ihanet ettilerse şimdi sıra onlarda. Gereken ihaneti yapacaklardır, bizim de onlardan beklediğimiz bir şey olmadığı gibi gitmek isteyene zorla ‘dur’ diyemeyiz. Bunlar dış mihrakların siparişi ile bir araya gelen kuklalar.”

    Gençler için yapılacak düzenlemelerle ilgili konuşan Erdoğan, Gençlerin Türkiye’yi terk ettiği iddiasının doğruyu yansıtmadığını belirtti. Erdoğan, “Bu seçimden adaylarımızın iki tanesi 18-19 yaşında. Yüzücümüz var 19 yaşında. Galatasaray Üniversitesi’nde başarılı bir öğrenci. 30 yaş altı 25 adayımız mevcut. Projelerimiz hazır. Kamuya işe alımda sınavdaki başarıyı esas alarak bu konuda tereddüttü gideriyoruz. Mülakatların sebebi kurumların ihtiyacına en uygun insan kaynağına erişme gayesidir. Gençlerimizin aldığı ilk bilgisayar, ilk telefondan vergi almayacağız. Yeni evlenen çiftlere 150 bin faizsiz evlilik kredisi vereceğiz. Aile ve gençlik bankası kuracağız. Keşfini yaptığımız doğal gaz ve petrol geliriyle kurulan bu bankayla gençlerimizi her alanda destekleyeceğiz” açıklamasını yaptı.

    Bu uygulamanın gençler için Norveç tarafından halihazırda sürdürüldüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gençlerimiz hayal kursunlar onların hayallerini gerçekleştirecek iktidar iş başında. Biz her şart altında onların yanındayız, destekçileriyiz” şeklinde konuştu.

    Şehir hastaneleri ile ilgili eleştirilere tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bay Bay Kemal bilmez hastanelerimizi yap işlet devret yöntemi ile yapıyoruz. Her büyükşehre şehir hastanesi kuracağız” dedi.

    Aile Koruma Kalkanı programının aileyi güçlendirmeye yönelik yenilikçi çalışmalardan biri olduğuna vurgu yapan Erdoğan, daha kapsamlı, daha etkin şekilde programı genişleteceklerini ifade etti.

    Gençler öncelikli olmak üzere her aileden en az bir kişiye iş imkanı sunulacağını belirten Erdoğan şunları söyledi:

    “Her alanda ailelere maddi katkı vereceğiz. Amacımız aile yapımızı korumak. Ev hanımlarının sigortalılığı konusunda atacağımız adımlar olacak. Ev hanımlarının emeklilik primlerinin bir kısmını devlet olarak biz önleyeceğiz.

    Bu kurumun korunması önceliğimiz, anayasal değişiklik yapacak kadar bu konuya sahip çıkıyoruz. Ailemizi, kadınlarımızı çocuklarımızı korumak için her türlü mücadeleyi vereceğiz. Bizim mücadelemiz sapkın akımlardır, LGBT gibi sapkın akımların ülkemizde varlık göstermesine, milletimize dayatılmasına müsaade etmeyeceğiz. Kemal efendi kadın haklarını savunmaya kendi partisinde tacize, tecavüze uğrayanları savunmakla başlayabilir. Tacizci, tecavüzcü CHP teşkilatından olunca bunların ağzını bıçak açmıyor.”

    Erdoğan, “Belediyelerden atılan vatandaşları göreve getirmeyi ancak biz başarırız. Onlara yapılan zulme hiçbir zaman duyarsız kalmadık, bundan sonra da kalmayacağız. Kimse işten atılmayacak dedi. Böyle bir durum olursa beni bulsun dedi. Bu kadar insanlar işten atıldı. Günlerce gittiler, haftalarca gittiler, belediyelerin önünde işten atıldılar. İşten atılanların bir kısmını işe aldık ama bunlar hiç yeniden belediyelerde işe almadılar. Ardından yerel seçim de geliyor. Bu seçimlerde CHP mağdurlarının da kimsesi biz olacağız” diye konuştu.

    Savunma sanayinde projelerin bitmeyeceğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin hayallerini gerçekleştirecek adımları atmaya devam edeceklerini ifade etti.

    Erdoğan, ”Aracı yaparsınız, gereci yaparsınız ama mühimmatınız yoksa aracı yapmanız hiçbir işe yaramaz. Bunun üretimini yapıp mühimmatı yaparsanız karşı tarafa güç gösterisinde daha rahat bulursunuz. Biz başardıklarımızı, yapamazsınız diyenlere karşı başardık. Altay Tankı önümüzdeki günlerde Savunma Bakanlığımıza teslim edilecek. Bu arada Almanlardan aldığımız Leoparların bakımı ile ilgili Adapazarı’nda Bay Kemal’in eleştirdiği, Katar’a sattılar dediği, böyle bir şey yok. Katar ortak olmuştur. Adapazarı’ndaki fabrika bütün tankları tamir bakımı orada yapıyorlar” ifadelerini kullandı.

    TCG Anadolu Gemisi ile ilgili eleştirilere sert tepki gösteren Erdoğan, ”TCG Anadolu bir tane terbiyesiz çıkmış, kalkıyor TCG Anadolu ile ilgili en ağır hakaretleri yapıyor. Bu teröristlerle iç içe olan tek yıldız takmış. Böyle ahlaksız biri. CHP yapısı içinde. Bütün bunlarla beraber TCG Anadolu’yu ordumuza teslim ettik. Bular bizim dünya standardında çok önemli yere gelmemizi sağladı. Bu gemi ile Bayraktar TB3, SİHA, Kızılelma, Hür-jet uçaklarımız buradan iniş kalkış yapacaklar. Bu bizi denizlerde çok güçlü yapıyor” dedi.

    Yeni bir adım atarak TCG Anadolu’nun bir misli büyüğünü inşa edeceklerini aktaran Erdoğan, ”Bunların yapabildikleri ortaya koyabildikleri eserleri yok. TCG Anadolu ile dünyanın her köşesinde askeri operasyon yürüteceğiz. Akdeniz’e bununla çok daha rahat açılacaksın. Bunun boyu 220 metre filan. Hele hele içerisi gezdiğiniz zaman pırıl pırıl. Bunlar anlardan da anlamazdan da konuşuyor. Sen Erdoğan’ı sevmeyebilirsin, Hulusi Akar’ı sevmeyebilirsin. Kızılelma 32 bin feet’te operasyona hazır. Herhangi bir tehdit buna vızıltı. Ben gurur duyuyorum. Yapanlarla gurur duyuyorum. Özdemir abimizle, oğullarıyla gurur duyuyorum. Türkiye’nin iftihar edecekleri bir eserleri yok. Tutun şöyle köprülerden viyadüklere varıncaya kadar var mı?” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminin uygulamadaki başarısını son 5 yılda güçlenen ekonomik ve siyasal başarılarda gördüklerini söyleyen Erdoğan, sistemin gerektiğinde restore etmeye açık olduğunu ifade etti.

    İlk dönemdeki tecrübelerinin ışığında sistemi daha ileriye götürecek adımlar atmak için tereddüt etmeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, “HDP’yi eskiden beri terör örgütünün parlamentodaki uzantısı olarak gördüğümüzü HDP eşittir PKK olarak gördüğümüzü söyledik. HDP Cumhurbaşkanı adayı çıkarmayarak o masanın ortağı olduğunu ifade etti. CHP ve masa ortakları, HDP’nin ve terör örgütü PKK/YPG’nin bölücülük ve Türkiye düşmanlığı üzerine kurulu gündemine teslim olmuştur. CHP halka kendini kabul ettiremeyince terör örgütünden medet umar hale geldiler. AK Parti’ye göre terörist başına özgürlük olamaz” ifadelerine yer verdi.

    CHP’nin HDP ile mecliste görüşmesi ile ilgili konuşan Erdoğan, “Parlamentoda kapalı kapılar ardında neler söylediler. Bir kadın çıktı garip garip şeyler söyledi. Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kaldıracaklarmış. CHP, HDP’ye Diyanet işleri Başkanlığı’nı kaldıramayız demedi. Dağ kadrosundan bile 7’li masaya, Bay Bay Kemal’a destek açıklaması yapıldı. O sadece partisindeki tacizcileri, tecavüzcüleri korumayı bilir, PKK’yı FETÖ’ye, terör örgütlerine umut verir başka çaresi yok. Bu adamın ne başarısı var. Genel başkanı olduğu partiye tek seçim kazandırmamış. 14 Mayıs’ta vatandaşlarımı bunlara yol vermeyeceğini görüyorum. El ele vereceğiz bu süreci güçlü bir parlamentoyla götüreceğiz. Kesinlikle kapalı kapılar ardında bir pazarlık yapıldı. Çünkü açıkladıkları anda taşlar yere dökülecek. Teröristlere umut verenlere ben inanıyorum ki benim milletim fırsat vermeyecektir” diye konuştu.

    Erdoğan gazeteci olsaydınız bu seçimin manşetini nasıl belirlerdiniz sorusuna “Türkiye Yüzyılı Başlıyor” şeklinde cevap verdi.

  • “Büyük bir adım attık”

    “Büyük bir adım attık”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Tuzla TCG Anadolu Gemisi Teslim Töreni’nde konuştu.

    Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

    ”Mutluyuz, gururluyuz. Ülkemizin en büyük askeri gemimizin kahraman ordumuza hayırlı olmasını diliyorum.”

    “Hedefimiz tam bağımsız savunma sanayii”

    TCG Anadolu dünyanın ilk SİHA gemisidir. Milli uçak gemimizi üretme yolunda büyük bir adım attık. Hedefimiz tam bağımsız savunma sanayii. Bize terörle mücadele için istediğimiz bir İHA’yı bile vermediler.

    Başka yerden temin ettiğimiz İHA’yı da uzun süre etkin şekilde kullanabilmemize fırsat tanımadılar. SİHA’lar, Kızılelma ve Hürjet iniş-kalkış yapabilecek.  Bu gemiyi Türkiye Yüzyılı’nda bölgesinde lider ve dünyada söz sahibi ülke konumumuzu perçinleyecek bir sembol olarak görüyoruz. Gemimiz gerektiğinde dünyanın her köşesinde askeri ve insani operasyon yürütebilmemize imkan sağlayacak özelliklere sahiptir. Hizmete aldığımız TCG Anadolu, en büyük ve en ağır helikopterlerle İnsansız Hava Araçları’nın (İHA) iniş kalkış yapabileceği, kendi alanında dünyanın ilk savaş gemisidir.

    “Gemide tam teşekküllü hastane ve amelyathane yer alıyor”

    TCG Anadolu sayesinde dünyada ilklerden olan oyun değiştiren teknolojilere, sistemlere ve çözümlere öncülük eden bir ülke haline geleceğiz. Doğal afet yardım görevleri ve insani operasyonlar çerçevesinde de kullanabileceğimiz bu gemide, tam teşekküllü hastane ve ameliyathane yer alıyor. Yaklaşık 36 ayda eş zamanlı olarak 3 geminin özel tersanede inşa edilerek Deniz Kuvvetlerimize tesliminin hedeflenmesi, dünyada örneği olmayan bir projedir.

    Fırkateynlerimizin üzerlerine yerleştirilecek olan silah ve sensör sistemlerinin tümü, yerli ve milli imkanlarla geliştirilmiştir.  İhale süreci devam eden projelerle birlikte savunma sanayii bütçemizi 75 milyar dolara yükseltiyoruz. Bu genişleme firma sayısından ihracata her alanda yeni atılımları beraberinde getirecektir. Ülkemizde 62 olan savunma sanayii projesi sayısı 750’yi, 56 olan savunma sanayii firması sayısı 2 bin 700’ü buldu. Türkiye’nin kendi gemisini tasarlayan, geliştiren, inşa ve idame eden 10 ülkeden biri olması, kuru bir slogan değil, gurur duyulacak bir başarıdır. Geldiğimiz seviye elbette önemlidir ama hala ülkemize karşı sergilenen gizli, açık ambargoları aşmak için yapmamız gereken pek çok iş vardır.”

  • “42 bin 500 sağlık personeli alıyoruz”

    “42 bin 500 sağlık personeli alıyoruz”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Etlik Şehir Hastanesi personeli ile iftar programında bir araya geldi. Erdoğan, yaptığı konuşmada, “Tüm sağlık çalışanlarımıza, ülkemize ve aziz milletimize sundukları hizmetler dolayısıyla teşekkür ediyorum. Son yıllarda milletimizin mücadele azmi ile ülkemizin direnme kapasitesini test eden pek çok sınamadan geçtik. Milyonlarca insanın hayatına mal olan korona virüs salgınından dünya ile birlikte biz de olumsuz etkilendik. Sağlık ordumuzun cansiperane gayretleri ev vakitlice aldığımız tedbirler sayesinde salgın döneminde hiçbir vatandaşımızı çaresiz bırakmadık” dedi.
    Korona virüs süreside hastane kapısından geri çevrilen, ilaç bulamadığı için vefat eden, sağlık hizmetlerine ulaşamayan, istediği halde aşı imkanına erişemeyen insan olmadığını ifade eden Erdoğan, ekonomik bakımdan bizden çok daha zengin ülkelerde özellikle rastlanan vahim görüntülerin hiç birinin Türkiye’de yaşanmadığını hatırlattı. İnsanlığın son asırda karşılaştığı en büyük sağlık krizi denilen bu salgını organizasyon kabiliyeti ile yönetmeyi başardıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin salgının sonrasında başlayan Rusya- Ukrayna savaşının sonuçlarıyla mücadele etmek zorunda kaldığını kaydetti.

    “Dengeli ve uzlaştırıcı bir politika izleyerek savaş kıvılcımının ülkemize sıçramasına müsaade etmedik”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dengeli ve uzlaştırıcı bir politika izleyerek savaş kıvılcımının ülkemize sıçramasına müsaade etmedik. Attığımız ilave adımlarla sayısız insanın hayatını kurtardık. 3 ay gibi bir sürede İstanbul Murat Dilmener Hastanesi’ni ev Pakize Öz Hastanesi’ni Avrupa ve Asya yakalarında olmak üzere gerçekleştirdik. Burada her türlü donanım var. Ameliyathaneler var, bu şekilde halkımızın hizmetine sunduk. Hemen yanı başımızda akan kanın durması için çalışmalarımızı Rusya- Ukrayna arasında sürdürüyoruz. Tam önümüzü görmeye, kendimizi toparlama başlamışken bu sefer 6 Şubat sabahı tarihimizin en kara günlerinden birisini yaşadık” açıklamasını yaptı.

    Kahramanmaraş merkezli depremlerin 14 milyon insanın yaşadığı 11 ilde ciddi yıkıma ve can kaybına yol açtığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda aramızda o can kayıplarını yaşayan kardeşlerimiz var, doktor arkadaşlarımız var, hemşirelerimiz var. Bütün bunlara rağmen onlar durmadan, usanmadan yine bu mücadeleyi devam ettirdiler, devam ettiriyorlar ve eşi ölmüş, çocukları ölmüş bu halde olmalarına rağmen onlar işte tababet yemininin gereğini yapmak suretiyle yola yine devam ediyorlar. Hayatını kaybeden 50 bin üzerindeki kardeşimiz içinde 505 sağlık personelimiz bulunuyor. Rabbimden hepsine rahmet ve mağfiret niyaz ediyorum. İftar soframızda asrın felaketine bizzat şahitlik etmiş, bu kardeşlerime Rabbimden sabırlar diliyorum. Yaşadığımız afetin yol açtığı yıkımın büyüklüğünü onlar da çok iyi biliyor. Depremzedelerimizle birlikte orada görevli kamu personelimiz de devletimizin gösterdiği olağanüstü çabanın farkındadır” dedi.

    “Sağlık ordumuz bu süreçte yine en ön safta yer aldı”

    Türkiye’nin asrın felaketiyle mücadelede son derece başarılı bir imtihan vermekte olduğuna vurgu yapan Erdoğan şunları kaydetti:
    “Bunu sadece biz söylemiyoruz, ülkemize destek ziyareti yapan yabancı misafirlerimiz de bu gerçeği ikrar ediyor. Arama kurtarmadan yaralılarımızın tedavisine, barınmadan gıda ve yiyecek teminine kadar tüm mağdurlarımızın yanında olduk, olacağız. Sağlık ordumuz bu süreçte yine en ön safta yer aldı. Deprem anından itibaren 212 UMKE, 112 acil sağlık aracımız 14 hava ambulansımız, bin 426 ambulansımız yanında 16 bine yakın UMKE ve 112 acil sağlık personelimiz de insanlarımızın yanındaydı. Yıkıntıların altından çıkartılan yaralılarımızdan 2 bin 580’i hava yolu 49 bine yakınını karayoluyla 327’sini deniz yoluyla diğer şehirlerle sevk ettik. Halen 7 bin 731 depremzedemiz yatarak bin 8 kardeşimiz de yoğun bakımda tedavi görüyor. Kendilerine acil şifalar diliyorum. Şehir hastanelerimizin faydalarını deprem sürecinde bir kez daha gördük. Salgın günlerinde büyük bir ihtiyacı karşılayan şehir hastanelerimiz depremde yaralanan kardeşlerimizin tedavisinde de kritik rol oynadılar. Toplamda 30 bin 197 yataklı 21 şehir hastanemiz şu an vatandaşlarımıza en üst standartlarda sağlık hizmeti veriyor. Kimi çevrelerin mesnetsiz saldırılarına rağmen bu devasa sağlık yatırımlarını ülkemize kazandırmaktan gurur duyuyoruz.”
    Deprem illerimizde başvuran 7 buçuk milyon afetzede vatandaşa kesintisiz sağlık hizmeti sunduklarını aktaran Erdoğan, bölgedeki sağlık kadrosunu 32 bin 851 ilave personel görevlendirerek tahkim ettiklerini söyledi. Yaralılara hali hazırda 122 bin 316 sağlık personelinin depremzedelere hizmet verdiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgedeki 124 kamu hastanesinin 13’ünün ağır hasarlı olduğunu bunlardan birinin de tamamen yıkıldığını belirtti.

    “Çarpıtılmış bir fotoğraf üzerinden hastane inşası çalışmalarımıza iftira atanları milletimizin vicdanına havale ediyoruz”

    Sağlam hastanelerde hizmete devam ederken 22’si halen aktif olan 34 sahra hastanesi kurduklarını söyleyen Erdoğan, “Şimdi de inşallah Kocaeli’nde yeni bir şehir hastanemizi açıyoruz. Orası burası kadar büyük olmasa da Kocaeli gibi önemli bir yerde vatandaşlarımızın hizmetine girecek. Yeni hastane binalarının yapımına süratle başladık Çarpıtılmış bir fotoğraf üzerinden hastane inşası çalışmalarımıza iftira atanları milletimizin vicdanına havale ediyoruz. Elbette millete hizmet etmek, eser kazandırmak, taş üstüne taş koymak bir nasip meseledir. Kimi insan iş yapar, kimisi de sadece laf ve dedikodu yapar. Deprem bölgesinde 22’si halen aktif olan 34 sahra hastanesi kurduk. Yeni hastane binalarımızın yapımına da süratle başladık. Bizim yalanlarla, bühtanlarla, aslı astarı olmayan iftiralarla boşa geçirecek vaktimiz yok. İstismar peşinde koşanlar bugüne kadar hep kaybetmiştir, inşallah yine kaybedeceklerdir. Biz nasıl salgında rekor sürelerde hastanelerimizi devreye aldıysak şimdi de söz verdiğimiz tüm projeleri zamanında bitirip hizmete açacağız” dedi.

    “Milletimizin imdadına koşan sağlık çalışanlarımızı asla ihmal edemeyiz”

    “Salgında, depremde, afette, hastalıkta milletimizin imdadına koşan sağlık çalışanlarımızı asla ihmal edemeyiz” diyen Erdoğan, “Sizlerin görevlerinizi hakkıyla yapabilmeniz adına hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyoruz. Son 20 yılda hastanelerimizin en modern cihazla yenilenmesinden, mali ve özlük haklarınızın iyileştirilmesine kadar pek çok adım attık. Sizlerin şartlarını iyileştirerek aynı zamanda vatandaşlarımızın da daha kaliteli sağlık hizmeti alabilmelerini temin ettik. Son düzenlemelerle sabit ek ödemeleri artık merkezi yönetim bütçesinden karşılıyoruz. Sağlık personelimize sabit ödeme ile birlikte taban ödeme tanımladık. Teşvik ek ödemesi de mahsuplaşma olmadan ayrıca ödenmeye başladı. Sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik düzenlemeleri hayata geçirdik. Ayrıca ek gösterge düzenlemesiyle farklı hizmet sınıflarında yer alan sağlık personeline 600 puanlık artış sağladık. Filen hastanelerde görev yapan son sınıf öğrencilerine asgari ücret seviyesinde ödeme yapıyoruz. Uzmanlık öğrencilerinin nöbet sayıları, nöbet ertesi izinleri ile ilgili çalışma şartlarını iyileştirdik. Sözleşmeli statüdeki personelimize kadro verdik. Gerektiğinde şartları zorlamak pahasına sağlık çalışanlarımızın taleplerini karşıladık, sıkıntılarına çözüm ürettik” ifadelerini kullandı.

    “Türkiye genelinde 42 bin 500 sağlık personeli alıyoruz”

    Bir müjdeyi paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önceki hafta bir müjdemizi yeni katılımlarla sağlık ordumuzu daha da güçlendiriyoruz. Türkiye genelinde 42 bin 500 sağlık personeli alıyoruz. Bunlardan 2 bin 832 sürekli işçi ile 9 bin 59 sözleşmeli sağlık personelinin atamasını deprem bölgesindeki illere yapacağız. Felaketin yaralarının en kısa sürede sarılması için gereken her türlü çabayı sergileyeceğiz. Seçim sürecinin çalışmalarımızı sekteye uğratmasına kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Depremzedelerimizin bizden çok büyük beklentileri olduğunu biliyoruz. Özellikle yıkıntıların hemen yanında yeşeren bu umutları boşa çıkarmayacağız. Aziz milletimizin hem kendi hem evlatlarının aydınlık geleceği için sandıkta en doğru kararı vereceğine inanıyorum” açıklamasını yaptı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Reisi ile görüştü

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Reisi ile görüştü

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, görüşmede, Türkiye-İran ilişkileri ve İsrail’in Mescid-i Aksa’ya saldırıları dahil bölgesel gelişmeler ele alındı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede, İsrail’in Mescid-i Aksa başta olmak üzere Filistin’de artan insanlık dışı saldırılarına karşı İslam dünyasının birlik içinde olmasının önemine işaret etti.

    Yeni bir şiddet sarmalının önüne geçilmesi için sağduyunun hakim kılınması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, tüm tarafları aklıselime yönlendirecek girişimlerde bulunulmasının fayda sağlayacağını dile getirdi.

    İslam İşbirliği Teşkilatı ve Birleşmiş Milletler başta olmak üzere, uluslararası platformlarda kutsal mekanların statüsünü korumak için gayretleri müştereken sürdürme çağrısı yapan Erdoğan, bu birliği Avrupa’nın çeşitli kentlerinde, özellikle de Türk büyükelçilikleri önünde, son dönemde gerçekleşen Kur’an-ı Kerim’in mushafının yakılması eylemleri karşısında da sergilemelerinin ayrıca önemli olduğunu ifade etti.

  • Erdoğan, milletvekilleri ile iftar programında buluştu

    Erdoğan, milletvekilleri ile iftar programında buluştu

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, milletvekilleri ile iftar programında buluştu. Burada milletvekillerine hitap eden Erdoğan, “Bir anda evleri, yuvaları, iş yerleri yıkılan depremzedelerimize Allah’ın izni ile bir yıl içinde yapacağımız 319 bin konut ve köy evi ile şehirlerimizi ayağa kaldırma sözümüzü tekrar veriyoruz. Evi kullanılamaz hale gelen vatandaşlarımız, kalıcı konutlarımız kendilerine teslim edilene kadar bize emanettir, bizim emanetimizdir. İsteyen kendi şehrindeki geçici barınma merkezlerinde, isteyen 81 vilayetimizdeki kamu misafirhanelerinde, yurtlarda, kiralanan evlerde hayatını sürdürebilir” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İftar soframızı bizlerle paylaşan milletvekillerimize, Meclisimizin 27. Döneminde ülkemize ve milletimize yaptığınız hizmetleriniz için şahsım ve milletim adına ayrı ayrı hürmetlerimi sunuyorum. Ülkemizde milletvekilliği, hem meclis çalışmaları, hem seçilen şehrin sorumluluğu hem genel seçim hengamesi altında ağır bir vazifedir. Millete hizmet etmenin, ülkenin geleceğinin biçimlendirilmesine katkı sunmanın manevi hazzı bu görevi farklı bir konuma taşıyor. Bu meclis milli iradenin tecelligahı,

    Cumhuriyetimizin kuruluşu ve 15 Temmuz destanının ayrılmaz bir parçasıdır” diye konuştu.

    Haziran 2018’den bu yana yasama, denetim ve bütçe faaliyetlerini yürüten dönem meclisinin 14 Mayıs seçimleriyle tarihteki seçkin yerini almaya hazırlandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu dönemin bir diğer özelliğinin de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk meclisi olması olduğunu söyledi. Yasamanın temsilcisi meclis ile yürütmenin temsilcisi cumhurbaşkanının uyumla bir arada çalıştığı bir dönemi geride bıraktıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sistem ilk döneminde Covid-19 salgını, küresel savaşlar ve ülke içinde bunların sınanmaları ile sınandı. Üstelik bir de 6 Şubat depreminin şehirlerimizi yıkan, canımızı yıkan sonuçlarıyla karşı karşıya kaldık. Adıyaman Milletvekilimiz Yakup Taş kardeşimiz tüm ailesiyle birlikte hayatını kaybettiler. Bu depremlerde yakınlarını kaybeden pek çok milletvekilimiz olduğunu biliyorum. Kendilerine başsağlığı diliyorum” açıklamasını yaptı.

    “Diğer sınamalar gibi deprem felaketinin de altında kalmadık, Allah’ın izniyle kalmayacağız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehirleri kısa sürede ayağa kaldırarak insanların geleceklerine umutla bakmalarını temin edeceklerini kaydetti. Sistemin sağladığı hızlı karar alma sayesinde ülkenin krizlerden çıkmayı başardığını dile getiren Erdoğan, “İnşallah deprem felaketinin üstesinden de aynı şekilde geleceğiz. Coğrafyamızdaki bin yıllık varlığımızın ve hükümranlığımızın her aşaması ayrı bir sınanma ile geçmiştir. Cumhuriyetimizin de ilk asrını geride bıraktık. Cumhuriyetimizin bu asrı da kendi içinde epeyce inişli çıkışlı geçti. Tek partili dönemde çok partili siyasi hayata geçişimiz, ardından başlayan darbeler, muhtıralar silsilesi, demokrasi ve kalkınma hamleleri, ekonomik sıkıntılar terör saldırıları yaşadık” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar 2023 hedeflerinin ışığında ilerlediklerini belirterek, “Türkiye’nin bugün geldiği yer, geride bırakmakta olduğumuz ilk asrının zirvesi, bundan sonra hedeflediğimiz Türkiye Yüzyılı’nın ilk adımıdır. Bugüne kadar 2023 hedeflerimizin ışığında ilerledik. Bundan sonra Türkiye Yüzyılı’na doğru yürüyeceğiz. Esasen son yıllarda ardı ardına maruz kaldığımız sıkıntılar olmasaydı bugün hedeflerimize çok daha yakın olabilirdik. Buna rağmen gelişmiş ülkeler başta olmak üzere büyük ekonomilerin dahi altından kalkmakta zorlandığı dalgalanmaları biz avantaja çevirebiliyoruz. Salgında bunu yaptık, kriz ve çatışmalarda bunu yaptık, ekonomimize kurulan tuzakları kendi modelimizle aşarken yine bununla yaptık. Depremin yıkımının altından bu şekilde kalkacağız” değerlendirmesini yaptı.

    Geçtiğimiz 20 yılda kurulan güçlü demokrasi ve kalkınma altyapısının verdiği imkanları kullanarak kayıpların hızla telafi edileceği bir dinamizm yakaladıklarını söyleyen Erdoğan şunları kaydetti:

    “Hiçbir engelin bu yükselişin önüne geçmesine, bizi geriye savurmasına izin vermeyeceğiz. Önümüzdeki dönemde ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına çıkarma hedefimize Allah’ın izni ile daha emin adımlarla ilerleyeceğiz. Bu süreçte elde ettiğimiz tecrübeler önümüzdeki dönemde sistemi daha ileri taşımak, daha etkin çalışır hale getirmek için yapacağımız restorasyonlar da bize rehber olacaktır.

    Cumhurbaşkanı ve milletvekilleriyle milletin temsilcilerinin dimdik durduğu, emin adımlarla yürüdüğü bir dünyada hiçbir tuzağı Türkiye’yi yolundan çevirmeyeceğini, önümüzü kesemeyeceğini açık ve net bunu tüm dünyaya gösterdik. Cumhuriyetimizin ilk asrını tamamladığımız 2023‘ü Türkiye Yüzyılı’nın başlangıcı kılma kararlığımızın gerisinde beraberce yürüttüğümüz çalışmalar vardır. 14 Mayıs’tan sonra sizlerle ve aranıza yeni katılacak arkadaşlarımızla aynı kararlılıkla yolumuza devam edeceğimize inanıyorum.”

  • “Erdoğan verdiği sözü tutu”

    “Erdoğan verdiği sözü tutu”

    Yıllardır uluslararası alanda tarafsız tutumları ile bilinen İskandinav ülkeleri Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasıyla son veren ve NATO’ya katılma kararı aldı. İsveç ile Finlandiya’dan başvurular üst üste gelirken Türkiye’den iki ülkeye veto geldi. Ankara, Stockholm ve Helsinki arasında imzalanan anlaşmanın müzakereleri devam ederken, İsveç’in başkentinde Ocak 2023’te arka arkaya skandallar patladı.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kuklasının Stockholm belediye binası önünde asılmasını, Türkiye Büyükelçiliği önünde Kuran’ı Kerim yakılması izledi. Bu gelişme sonrası Türkiye müzakereleri dondurdu ve terör örgütü YPG/PKK’ya yardım eden İsveç’in üyeliğine onay vermeyeceğini dünyayla paylaştı. Finlandiya’ya yeşil ışık Mart ayında yakıldı.
    NATO Rus sınırı iki katına çıktı

    Rusya ile Avrupa’da en uzun sınıra sahip olan ülkenin ittifaka katılması ile birlikte NATO’nun Rusya ile bağlantılı sınırının uzunluğu iki katına çıkmış olacak.

    İsveç’in kırmızı ışıkta takılması üzerine, İskandinav ülkeleri muhtemel Rus tehdidine karşı koymak için yeni bir askeri blok kuruyor. Norveç, Finlandiya, İsveç ve Danimarka’nın hava kuvvetleri komutanları, birleşik bir İskandinav hava savunması oluşturmak için niyet mektubu imzaladı.

  • Erdoğan, Seçim sloganını açıkladı

    Erdoğan, Seçim sloganını açıkladı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle; 

    Deprem bölgelerinin yeniden inşası 

    “Milletimiz müsterih olsun, 20 yılda 1 milyon 180 bin güvenli konutu ve 3,3 milyon kentsel dönüşüm projesini yapan kadrolar iş başında. Deprem bölgesinde de yeni konutların temellerini attık, atmaya devam ediyoruz.

    27 bin 949 konutun inşasına başlamış durumdayız, hatta köy evlerinden bazıları bitme aşamasına geldi, yaza kadar bunları da bitireceğiz.

    “Asker sahaya geç indi” iddiası 

    Yaşadığımız bu felaketin ağırlığı altında bunalan insanlarımızı tabii devletine karşı tahrik etmeye çalışan bir muhalefetle karşı karşıyayız. Daha bugün bile hala benim askerime, benim Mehmet’ime, jandarmama, polisime, ‘Yoklar burada.’ diyorlar. Ya elinizde dilinize dursun. Şu anda askerimiz, polisimiz, jandarmamız, güvenlik korucularımız hepsi oradalar, işte buyurun. Hepsi oradalar. Bu askere böyle ihanet olur mu?

    Bu ihaneti bir teröristler bugüne kadar askerime, Mehmet’ime, jandarmama yaptılar, bir de bu muhalefet yapıyor. Zaten bu konudaki muhalefetin içindeki bazı ağızları biliyoruz. Onlar zaman zaman bakıyorsun halleri tutuyor, geliyorlar askerimize saldırıyorlar. Ne derseniz deyin benim halkım askerine, Mehmet’ine sahip, Mehmet’iyle kucaklaşıyor, sarmaş dolaş oluyor.”

    Şunu çok açık, net söylüyorum, ‘Ey muhalefet size, askerime, Mehmet’ime, jandarmama, polisime, güvenlik görevlilerime hakaret etmekle ekmek çıkmaz, avucunuzu yalarsınız. Biz asrın felaketinin üstesinden asrın dayanışmasıyla gelirken, muhalefeti yalanları, iftiraları, hezeyanlarıyla baş başa bırakıyoruz.

    Kentsel Dönüşüm

    Yol haritasını düşünüp düşünmemek şeklinde demeyeyim de imarla ilgili zaten yasal düzenlemelerimiz var. Ama bunu, bu olaylardan sonra mesela en son bu alanlarda söz sahibi olan 120-130 mühendis, mimar, jeofizikçi ve jeoloji mühendisi hocalarımızla İstanbul’da genişçe bir toplantı yaptık. İkincisini de Gaziantep’te Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanım kendileriyle yaptı. Bütün bunlardan sonra da yeni bir adımı, yeni bir düzenlemeyi yapmak mukadderdir diye düşünüyorum.

    Bunun için de Allah lütfeder, görevi bize tekrar terettüp ederse bu hocalarımızla şu anda beraber çalışıyoruz. Ama yeni dönemde kendileriyle bunu da teferruatlı bir şekilde ele alıp yasal düzenlemeleri de yapmak suretiyle bir adım atabiliriz.

    Bu adımı atmak suretiyle de, ‘Bu evde filanca oturuyor. Ne olacak bunun hali?’ diye düşünmeden bunun kararını yasa yoluyla vermemiz lazım. Yok imar affıydı, yok şuydu, yok buydu filan falan artık düşünemeyiz. Çünkü düşünmeye kalırsak şu andaki depremde yaşadıklarımızla karşı karşıya kalıyoruz.

    Altılı Masa

    HDP’ye verilecek her taviz, PKK’ya, yani Kandil’e verilmiş demektir.

    Yedinci ortak var demiştim, yedinci ortak şu anda tam manasıyla ana muhalefetin başının ziyaretiyle ortaya çıkmış oldu. Aslında bu masanın başını ilk andan beri CHP ve HDP çekiyor, diğerleri yancısı.

    PKK’lılar bu garabet masanın kendilerine umut verdiğini söylüyor. FETÖ’cüler, alacakaranlık kuşağı masası sayesinde ülkeye döneceklerinin hesabını yapıyor.

    Terörü kaynağında kurutmaya devam edeceğiz. Siyasetteki uzantılarına milletimiz gereken dersi verecek.

    6284 Sayılı yasa tartışması 

    Bu bir kumar. Bu oyuna gelmemek gerekir. Bu konuda kimin ne dediğine bakmıyoruz. Aile kurumunun korunması bizim önceliğimizdir. Bu konuyu bugüne kadar anayasa değişikliği dahil en açık şekilde biz savunduk. Özgürlük adıyla LGBT gibi sapkın hayat tarzlarının toplumumuza empoze edilmesine rıza gösteremeyiz. İnsanlığın ortak değerlerine zıt, sapkın akımlarla sonuna kadar mücadele edeceğiz. Toplumun temeli olan aileyi korumak tüm insanlığın görevidir.

    Aynı şekilde şiddet meselesi başta olmak üzere kadınlarımızın hakkına, hukukuna, onuruna yönelik hiçbir müdahaleye de izin vermeyiz. Ancak görülüyor ki gökkuşağı masası için milletimizin değerleri hiçbir anlam ifade etmiyor. Terör örgütleri gibi sapkın akımların da önünü açma, aile kurumunu delik deşik etme niyetindeler. Milletim ne bu sapkın akımlara ne de bu akımlara göz yumanlara ne de aile yapımızı parçalamaya çalışanlara inanıyorum fırsat vermeyecektir. LGBT adıyla ya da başka isimlerle bu gökkuşağı masasının kurulmasına müsaade etmeyeceğiz.

    Kadına yönelik şiddetle mücadelede en kararlı adımları biz attık. Eğitimden siyasete, ekonomiden sanata, spordan ticarete kadar kadınlarımızı hayatın her alanında destekledik, yanlarında olduk. Kadınlarımız son yıllarda tüm bu alanlarda gösterdikleri başarılarla bizim gururumuz oldu. Bundan sonraki süreçte yakalanan bu ivmeyle daha da güçlenerek bu yola devam edecekler.

    Kadınların haklarında bizim verdiğimizi CHP kendi iktidarları döneminde kadınlarımıza vermemiştir.

    Akkuyu santrali 

    Enerji, hidroelektrik, bunun yanında tamamıyla kömür santralleri, şu andaki Akkuyu enerji santrali bunlar bizim için olmazsa olmaz yatırımlar. Burada bizim dört tane nükleer enerji santrali var. 27 Nisan’da bir tanesinin açılışını yapıyoruz. Ardından diğer üçünün de açılışını yapacağız. Bunlarla ciddi manada bir enerji depolayacağız. Bunun ardından da üç tane daha planlıyoruz. Bu üç taneyi de inşallah önümüzdeki beş senede halletmemiz gerekiyor. Türkiye enerjide bir sıkıntıya girmesin, bunu yapmaya mecburuz.

    Akkuyu’yu şu anda başarılı bir şekilde sürdürüyoruz. 27 Nisan’da belki sayın Putin de gelecek veya birlikte bir online sistemle bağlanacağız ve Akkuyu’nun inşallah ilk adımını atacağız.

    “Göç konusunda daha hassas davranacağız” 

    Krizler ve savaşlarla anılan bir dünyayı tecrübe ediyoruz. Biz bu ortamda güçlü, bağımsız bir Türkiye inşa edebildik ve bunu sürdürmeye ihtiyacımız var. Savaş bu topraklara gelmesin diye mücadele verdik, vermeye devam edeceğiz. Şunu açıklayabilirim; ülkemizi savaşa sokmayacağız, aile kurumunu güçlü tutacağız, ağırlıklı Suriye’den olmak üzere göç konusunda daha hassas davranacağız ve göçmenleri de birilerine yedirmeyeceğiz.

    Bizim son iki yıllık çabamız olmamış olsaydı Batı kulübü Türkiye’yi Rusya’ya karşı savaş ortamına çekerdi. Biz burada olduğumuz müddetçe buna müsaade etmeyeceğiz. Anlatacağımız bir diğer unsur kesinlikle Rusya-Ukrayna arasındaki bu süreci ciddi, kararlı bir arabuluculukla inşallah nihayete erdirmektir.

    Milletvekili aday listesi 

    MYK ile MKYK üyelerimizden oluşan 14 komisyon aday adaylarını yüz yüze görüşmeyle değerlendirmeye tabi tutuyor. Bu sürecin ardından da başkanlığını bizzat yapacağım üst komisyonda aday listemize son şeklini vereceğiz. Her dönemde olduğu gibi bu dönemde de milletvekili listelerimizde birtakım yenilenmeler muhakkak olacaktır. Bakan arkadaşlarımız da kabinede sahip oldukları birikimi ve enerjiyi milletvekili olarak Meclis çatısı altında değerlendirecektir. Her bir bakan arkadaşımız en iyi hizmet edeceği yerden aday olacaktır. AK Parti ben partisi değil, biz partisidir. Biz bu bayrak yarışını aday olsa da olmasa da bütün arkadaşlarımızla farklı görevlerde sürdüreceğiz. Bu konuyla ilgili önümüzdeki hafta içinde bunları bir neticeye bağlayacağız

    Kamuoyu araştırmaları 

    Ben alana bakarım. Hele hele 11 ilimizdeki depremin olduğu dönemde gelen kamuoyu araştırmalarının sağlık, sıhhat durumunu asla kabullenmek mümkün değil.

    CHP’nin bazı anket firmalarını toplayıp kendilerine özel sonuç sipariş ettiğini, bunun için de milyonları özellikle belli rakamlarla bir yerlere çekme gayreti içerisinde olduklarını biliyoruz. Tabii her seçim sürecinde içeriden ve dışarıdan algı operasyonu girişimlerine biz alışkınız. Yine benzer yollara tevessül ediyorlar. Tezviratlarla, yalan dolanlarla kazanç elde etme hesabı yapıyorlar. Ama bu millet feraset sahibidir. Yanlış hesapları bozmakta da mahirdir. Onlar sosyal medya oyunlarıyla masa başında hazırladıkları anket tablolarıyla kendilerini oyalayadursunlar. Milletimiz kimi sandığa gömeceğini, kimi oradan çıkartacağını gayet iyi biliyor.

    AK Parti’nin seçim sloganı 

    “Durmak yok, yola devam” sloganı vardır. O sloganı “Doğru adımlarla yola devam” ile yeniliyor Türkiye yüzylılına devam ediyoruz

    Şimdi sıra asıl büyük hamlemizi yapmaya geldi. Tabii bunun ilk şartı 14 Mayıs seçimlerinde cumhurbaşkanlığı ve Mecliste çoğunluğu kazanmaktır. Çünkü karşımızda ülkenin yirmi yılını çöpe atmaya niyetli bir yapı var. Bizim amacımız 14 Mayıs’ın hemen ertesinde deprem yaralarının sarılması ve Türkiye Yüzyılı’nın inşası hedefiyle yeni bir atılım başlatmaktır. İşte şurada eserleri görüyorsunuz. Bir taraftan Rize Artvin Havalimanı, öbür taraftan Togg, öbür taraftan 1915 Çanakkale Köprüsü. Ya bunların hayalinden geçmez bu. Ama biz bütün bunları yapa yapa geliyoruz. İşte bir taraftan Gaziantep’te Gaziray. Ya çıkmış bir tanesi, bu masanın içinde olanlardan, Sivas’a diyor hızlı tren ne gerek? Sivaslı bu adam. Çamlıca, oraya diyor ’60 bin kişiyi dolduracaklarmış.’ diyor. ‘Doldurun da görelim.’ diyor. Ya sen buraya uğramadın ki. Bir uğra da bak.

    ABD ve Avrupa’daki banka iflasları

    Benim tezim her zaman düşük faizdir. Avrupa devamlı yüksek faizlerle bu yolda devam etmek istedi ama bunların bu yüksek faiz teorisi tutmadı. Şu anda da bunun bedelini ağır bir şekilde ödüyorlar. Artan küresel enflasyon baskıları karşısında uygulamaya konan sıkı para politikalarının küresel ekonomik aktiviteyi baskılayarak tüm dünyayı resesyona sürükleyebilme riski var. Bu riski daha önceden gündeme taşımıştık ve bu konuda herkesin çok dikkatli olması gerektiğini de defaatle ifade etmiştik. Bütün bu uyarılarımıza rağmen bunun gerçeğe dönüştüğünü üzüntüyle görüyoruz.

    Resesyon riski bu denli belirgin hale gelmişken bir de sıkılaşan para politikası, borçlanma maliyetlerini artırıyor, tahvil faaliyetlerini de düşürüyor. Bu nedenle bankaların zarar etmesi ve artan risk algısı nedeniyle mudilerin mevduatlarını çekmeleri sonucunda Amerika’da 3 banka biliyorsunuz iflas etti.

    Amerika’da başlayan ve daha sonra Avrupa’ya da sirayet eden bu gelişmeler, küresel finansal istikrarı tehdit ediyor. Hamdolsun ülkemizdeki bankacılık sektörü sağlam temellere ve göstergelere sahiptir. Ayrıca etkin gözetim ve denetim altyapısı sayesinde bankacılık sektörümüz güçlü görünümünü şu anda da koruyor. Eski Türkiye döneminde yaşanan banka batışları ve kurtarma operasyonları artık mazide kaldı. Bankacılık sektörümüz, uluslararası kriterlere uyumu ve yüksek standartları ile dünyaya şu anda örnek olacak bir konumdadır. Bunu da açıkça söylemekte fayda var.”