Etiket: erdoğan

  • Erdoğan : “İsrail terör örgütü gibi saldırıyor”

    Erdoğan : “İsrail terör örgütü gibi saldırıyor”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler 79. Genel Kurulu’na katılmak üzere ABD’ye gidişi öncesi Atatürk Havalimanı’nda basın açıklaması yaptı. Birleşmiş Milletler 79. Genel Kurulu Genel Görüşmelerinde temas edeceği konulara ilişkin konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Birleşmiş Milletler üyesi tüm ülkelerin temsil edildiği Genel Kurul Genel Görüşmelerine bu yıl 130’dan fazla ülkenin devlet ve hükümet başkanı düzeyinde iştirak etmesi bekleniyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde yoğun bir toplantı ve görüşme trafiğimiz olacak. Bu yıl Genel Kurulun en dikkat çekici etkinliği, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin ev sahipliğinde tertiplenecek Geleceğin Zirvesidir. 23 Eylül günü gerçekleştirilecek zirvede çok taraflı sisteme yönelik meydan okumalar karşısında ortak çözümler üretilmesi hedefleniyor. Zirve hitabımda, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve Uluslararası Finans Mimarisi başta olmak üzere küresel yönetişim mekanizmasının reform ihtiyacına yine dikkat çekeceğim. Daha kapsayıcı, adil ve etkili bir yapılanmaya duyulan gerekliliğin altını çizeceğiz. Türkiye’nin bu yöndeki çabalara dair katkı ve desteğini beyan edeceğim” ifadelerini kullandı.

    “Gazze’deki soykırıma ve İsrail’in saldırgan politikalarına karşı atılabilecek ortak adımlara temas edeceğiz”

    Bu yılki Genel Kurul görüşmelerinin ise ‘Hiç kimseyi geride bırakmamak’ teması altında yapıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Görüşmelerin ilk gününde 24 Eylül Salı günü Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna hitap edeceğim. İnşallah burada bölgemizin ve insanlığın gündeminde yer alan hususlarla ilgili kanaatlerimizi paylaşacağız. Özellikle Gazze’deki soykırıma ve İsrail’in saldırgan politikalarına karşı atılabilecek ortak adımlara temas edeceğiz. Yaklaşan kış mevsimi Gazzeli kardeşlerimizin yaşadığı zorlukları daha da ağırlaştıracaktır. Açlık, susuzluk, temel gıda ve tıbbi malzeme eksikliği sahadaki durumu giderek kötüleştiriyor. İsrail hükümeti bir nevi Nazi imha kamplarına çevirdiği Gazze’deki 2 milyonu aşkın insanı ya bombalarla ya da açlık ve susuzlukla katlediyor” diye konuştu.

    “Netanyahu ve şebekesi radikal Siyonist ideolojilerini hayata geçirmek için her türlü provokasyona, her türlü tahrike başvurmaktadır”

    İsrail’in savaşı bölgeye yaymaya çalıştığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savaşın sona ermesi, kalıcı ateşkesin tesisi ve insani yardımların engelsiz akışı için hepimize, tüm dünyaya, özellikle Birleşmiş Milletlere önemli görevler düşüyor. Ziyaretimizde bunları bir kez daha muhataplarımıza hatırlatacağız. Biliyorsunuz, ilk günden beri İsrail’in hedefinin sadece Gazze olmadığını söylemiştim. Lübnan’a yönelik son günlerde yapılan saldırılar, İsrail yönetiminin savaşı bölgeye yayma planlarına dair endişelerimizi haklı çıkardı. Netanyahu ve şebekesi radikal Siyonist ideolojilerini hayata geçirmek için her türlü provokasyona, her türlü tahrike başvurmaktadır. İlk kıblemiz Mescid-i Aksa’ya yönelik artan saldırılar ve tacizde aynı kirli senaryonun birer parçasıdır. Türkiye olarak bu konudaki hassasiyetimizin hangi seviyede olduğunu daha önce defalarca ifade ettik. Bugün de aynı yerdeyiz. Bölgemizin büyük bir felakete sürüklenmemesi için İsrail üzerindeki baskıların daha da artırılması gerekiyor” dedi.

    “Hükümet temsilcileriyle görüşmelerimi sürdüreceğim”

    Yaptığı açıklamada Türkevi’nde görüşmelerin olacağını da belirten Erdoğan, “Genel Kurul marjında Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin yanı sıra çok sayıda ülkeden mevkidaşlarımla Türk Evi’nde görüşmelerim olacak ve bütün bunlarla beraber bu ikili görüşmeler yanında yine bizlerden randevu talebinde bulunan devlet başkanlarıyla, hükümet temsilcileriyle görüşmelerimi sürdüreceğim. Ziyaretimizde Amerika’da yaşayan vatandaşlarımızla da bir araya geleceğiz. Düşünce kuruluşu temsilcileri ve Amerikan iş dünyasının seçkin üyeleriyle de temaslarımız olacak. Ziyaretimizin ve bu çerçevede yapacağımız görüşmelerin ülkemiz milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum” diye konuştu.

    “Uluslararası toplum İsrail’in bu canice eylemlerini seyretmeyi bırakmalı ve caydırıcı adımları atmalıdır”

    Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in Lübnan’a saldırısı sonrası Türkiye’deki siber güvenlikle ilgili bir soru üzerine “İsrail bir kez daha maalesef devlet gibi değil, bir terör örgütü gibi saldırılar düzenliyor. Özellikle bu dijital saldırıları şu anda devreye almış olması bunun çok açık net ifadesidir. İsrail bu saldırıyla sivil hassasiyetlerinin bulunmadığını, kendi bu nefret edici emellerine ulaşmak için de her yolu deneyebileceğini açık ve net ortaya koymuştur. Bu saldırının başka bir anlamı da bizim tüm ikazlarımıza rağmen bazı Batılı ülkelerin de desteklerini yanına alarak İsrail’in çatışmaları Lübnan ve bölge geneline maalesef yayılmaktadır. Özellikle değerli dostum Mikati’yle yaptığım görüşmede kendisinden de şu anda çok çok ciddi sıkıntılar içerisinde olduklarını ifade etti ve bu konuda da bizler neler yapabileceğimizi veya neler yapabiliriz bunları kendisiyle konuştum. Gerçekten şu anda bölge açıklanamayacak derecede büyük bir krizle karşı karşıya. Tabii birçok şeyler söyleniyor. İşte şu an itibarıyla Lübnan özellikle bu İsrail’e karşı ne yapabilir? Tabii Mikati’nin şeyi bize ne gibi destekleriniz olabilir? Ne gibi yardımlarınız olabilir? Biz sizlerden bunu bekliyoruz ve Birleşmiş Milletlere gelme noktasında da bu sene herhalde gelemeyeceğim ifadesini kullandı. Tabii Batılı ülkeler başta olmak üzere uluslararası toplum İsrail’in bu canice eylemlerini seyretmeyi bırakmalı ve caydırıcı adımları atmalıdır. Dünya barışını koruma misyonuna sahip bütün ülkelerin İsrail’i durduracak çözümleri ortaya koymasının vakti geldi ve geçiyor. İnsanlığın kaybedecek bir günü dahi kalmamıştır. Diğer taraftan Lübnan’da düzenlenen saldırı milli teknolojilerin sadece Savunma Sanayi alanında değil, çok daha geniş bir çerçevede ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştur ve biz de tabii bu gelişmeler karşısında çok daha farklı tedbirler almak suretiyle şu anda bütün imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız” dedi.

    “Beşar Esad ile görüşme irademizi de ortaya koyduk, biz şimdi karşı taraftan cevap bekliyoruz”

    Suriye ile ilgili temas konusundaki bir soru üzerine ise, “Özellikle Türkevi inşallah çok farklı görüşmelere çok farklı ilişkilere vesile olacaktır. Bunun için Türkevi’nde değişik ülkelerin liderleriyle yapacağım görüşmeler İnşallah bunların adımlarını attığımız bir merkez haline dönüşecek. Suriye’deki gerilimin artık sona ermesi gerektiğini, oradaki istikrarsızlığın başta terör örgütleri olmak üzere tabii İsrail’in bir devlet terörü estirdiğini çok açık, net ortaya koyacağız. Bu artık sıradan bir basit terör değil, devlet terörü. Bunu bugüne kadar çok kez tekrar ettik, söyledik. Ama bazıları hala özellikle Batılı ülkeler bunu anlamamakta ısrar ediyor. Biz de söylemekte ısrar edeceğiz ve bunu özellikle de İnşallah Birleşmiş Milletlerdeki konuşmamda ifade edeceğim. Bu gerginliğin sona ermesi, Suriye topraklarının tamamında huzur ve istikrarın sağlanması için Türkiye ve Suriye’nin birlikte atabileceği adımlar Şam yönetimini, muhaliflerin bir süredir Suriye’de çatışmasızlığın sağladığını görüyoruz. Bu durum kalıcı çözüm için etkin bir kapı aralamak adına elverişli bir ortam sağlıyor. Suriye dışında milyonlarca insan vatanlarına dönmek için bekliyor. Biz bu konuda çağrımızı yaptık ve Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi için Beşar Esad ile görüşme irademizi de ortaya koyduk. Biz şimdi karşı taraftan cevap bekliyoruz. Biz buna hazırız. Halkı Müslüman iki ülke olarak artık bu birlikteliği, bu beraberliği bir an önce gerçekleştirelim istiyoruz. İki ülke ilişkilerinde yeni bir dönemde böylesi bir görüşme neticesinde inşallah başlar diye inanıyorum” diye konuştu.

    “Biden ile henüz planladığımız bir ikili görüşmemiz yok”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Biden’la ikili bir görüşme gerçekleştirilip gerçekleştirilmeyeceğine dair bir soru üzerine ise, “Tabii Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna katılmak için ajandamız dolu dolu gidiyoruz. Orada sadece Biden değil, birçok dünya lideri olacak. Tabii şu an itibarıyla Biden’la bir görüşme var mı yok mu henüz bu kesinleşmiş değil. Ana gündemimiz Birleşmiş Milletlerin Genel Kurulu ve oradaki temaslar. Fakat tabii Biden veya daha başka sürpriz görüşmeler nerede nasıl olur? Bunların hepsini oradaki gelişmelerle ele alacağız. Gerek Türkevi’nde gerek Birleşmiş Milletler binasında yoğun bir görüşme trafiğimiz olacak. Katılacağımız toplantılar planlanmış durumda. Bu trafik içerisinde Sayın Biden ile henüz planladığımız bir ikili görüşmemiz yok. Ancak çeşitli vesilelerle bir araya gelebiliriz, geleceğiz. Biz Birleşmiş Milletlerde görüşeceğimiz tüm liderlerle başta Gazze olmak üzere Filistin topraklarında akan kanı durdurmayı ele alacağız. Filistin ile birlikte tüm çatışma bölgelerinde yaşananları ve ne yapılması gerektiğini değerlendireceğiz. Çünkü insanlar, çocuk, kadın, yaşlı ölüyor. Artık rakam 45 binin üzerine çıktı. Bu yenilir yutulur bir gelişme değil. İnşallah Türkiye olarak bugüne kadar bu mücadeleyi nasıl vermişsek, özellikle dünya siyonizminin şu anda Ortadoğu’da estirdiği bu ne yazık ki ölüm fırtınasına karşı Türkiye olarak biz yine neler yapabiliriz, bunun gayreti içerisinde olacağız. Bunun çalışmalarını şahsım, arkadaşlarım, tüm bakanlarımızla birlikte ele alacağız ve elimizden ne geliyorsa bunu yapacağız” ifadelerini kullandı.

  • Erdoğan TFF heyetini kabul etti

    Erdoğan TFF heyetini kabul etti

    Temmuz ayında gerçekleşen TFF Genel Kurulu’nda Başkan olarak seçilen İbrahim Ethem Hacıosmanoğlu ve yönetimini tebrik ederek konuşmasına başlayan Erdoğan, “Türkiye, genç ve dinamik nüfusuyla, rekabetçi ruhuyla köklerinden gelen kodlarında yer alan sportif anlayışla birçok spor dalında çok önemli başarılara imza atmış, çok büyük sporcular yetiştirmiş bir spor ülkesidir. Bu gerçekten hareketle biz de ülkemizde icra edilen bütün spor dallarını hükümetlerimiz dönemlerinde her zaman destekledik” ifadelerini kullandı.

    İnşa ettikleri tesisler, modern eğitim anlayışı ve sağladıkları ayni ile nakdi desteklerle tüm sporculara manevi anlamda cesaretlendirerek onlara ‘başarabilirim’ duygusunu aşıladıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

    “Kadın, erkek, olimpik, paralimpik farkı gözetmeksizin ülkemizi en iyi şekilde temsil eden tüm sporcularımızın yanında olmayı sürdüreceğiz. Türkiye’nin uluslararası alanda yıldızının parlaması için hiçbir fedakarlıktan çekinmedik, bundan sonra da çekinmeyeceğiz. Yüzlerce farklı branşta sporla ilgilenen, spora düşkün bir milletiz. Ancak futbolun milletimizin gönlünde çok müstesna bir yeri bulunuyor. Ülkemizde futbol, milyonlarca vatandaşımız tarafından amatör düzeyde de olsa ya oynanıyor veya ilgiyle takip ediliyor. Yaş, cinsiyet, sosyal statü, siyasi görüş fark etmeksizin futbolu, insanımızı buluşturan, geniş bir ortak payda, kaynaştırıcı bir güç olarak görüyoruz.

    Bu yüzden Türkiye Futbol Federasyonumuzun, futbolun başka pek az dalda bulunan bu gücünü milletimizin lehine artırmasını bekliyoruz. Esasen bu beklenti milletimizin tamamında mevcuttur. Milletimiz bizden gerginliği kısır çatışmaları değil kardeşliği dostluğu adil yönetim anlayışını ve her anlamda kaliteli futbolu teşvik etmemiz bekliyor. Milletimiz kısacası futbolda olumlu iklimin tesis edilmesini bekliyor. Elbette bunu beklerken rekabet kalitesinin seyir zevkinin marka değerinin ve başarılarının arttığını da görmek istiyor. Bu haklı beklentilere cevap vermek başta sorumluluk sahibi siz kardeşlerim olmak üzere hepimizin görevidir. Burada şunu özellikle vurgulamak isterim. Kulüplerimizin finansal yapıların düzeltilmesi müsabakaların adil bir şekilde yönetilmesi yöneticilerimizin ve medyamızın mesuliyetlerinin farkında olması, sporcuların sahadan fair play ruhuyla mücadele etmesi, genç futbolculara daha çok şans tanınması gibi başlıklarda daha hassas hareket ettiğimizde inanıyorum ki Türk futbolu tarihinin en parlak dönemini yaşayacaktır. Hiç şüphesiz asıl yük sizlerin omuzlarındadır. Kimsenin etkisi altında kalmadan vereceğiniz doğru kararlar inşallah Türk futbolunun önünü açacaktır.”

    “Türk futbolunu diğer ülkelere örnek niteliğe kavuşturacak olan sizlersiniz”

    2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda maruz kalınan türlü ayak oyunlarına rağmen elde edilen önemli başarı ile Türk futbolcusunun ne denli kabiliyetli olduğunu tüm dünyaya gösterdiğini bildiren Erdoğan, “Bu sene uluslararası yarışmalarda nelerle karşılaştığımızı sizlerde bizzat gördünüz. 2024 Avrupa Şampiyonası’nda maruz kaldığımız türlü ayak oyunlarına rağmen elde ettiğimiz önemli başarı Türk futbolcusunun ne denli kabiliyetli olduğunu olduğunu tüm dünyaya göstermiştir. Az evvel dile getirdiğim hususların uygulanması halinde bu başarıların yenilerini ekleyeceğimizden asla şüphe duymuyorum. Federasyonumuzun futbola husumetin ve holiganlığın girmemesi konusunda azami hassasiyet göstermesini bekliyorum. Şunu lütfen unutmayınız Türk futbolunu diğer ülkelere örnek niteliğe kavuşturacak olan sizlersiniz. Görüyoruz ki hem kulüplerimizin hem de futbol severlerin size yönelik büyük teveccühü söz konusu. Bu teveccühün beraberinde ağır bir mesuliyet getirdiğini sizlerde çok iyi biliyorsunuz. Her birinizin çalışmalarla bu güvene layık olacağına inanıyorum. Rabbim yar ve yardımız olsun diliyorum. Bu vesileyle Türk futbolunun gelişmesine ve bugünlere gelmesine katkı yapan tüm yöneticilerimizin sahalarda ter döken tüm sporcuları şükranla anıyorum. Görevinizde tekrar başarılar diliyorum” şeklinde konuştu.

    Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu da söz alarak şu ifadeleri kullandı:

    “Biz sizin yolunuzdan yürüyoruz. Sizin bizim çocuklara her alanda bağımsız bir ülke bırakmak için verdiğiniz mücadelenin birebir şahidiyim. O konuda bütün Türk milletinin önce bunu çok iyi değerlendirmesi lazım. Futbolun barışa kardeşliğe önce ulusumuz içerisinde sonra da uluslar arasında hizmet etmesini sağlamak futbolu her alanda ilgi duyulan toplumu geliştiren, harekete geçiren en önemli unsuru olduğu tüm dünyada var. Biz sizin gibi bir liderimiz olduğu için şanslıyız spor açısından.”

    Kabulün sonunda TFF Başkanı Hacıosmanoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a A Milli Futbol Takımı kaptanı Hakan Çalhanoğlu’nun 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda giydiği ve tüm takım tarafından imzalanmış birer A Milli Takım forması takdim etti.

    Kabulde, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Hamza Yerlikaya, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı ve AK Parti Ordu Milletvekili Mahmut Özer, NATO Parlamenter Asamblesi Başkan Vekili ve AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Muharrem Kasapoğlu ile TBMM İdare Amiri ve AK Parti İzmir Milletvekili Alpay Özalan da hazır bulundu.

  • Erdoğan: Sosyal medya operasyon aygıtına dönüştü

    Erdoğan: Sosyal medya operasyon aygıtına dönüştü

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde “1. Dönem Hakim ve Savcı Yardımcıları Eğitimi Açılış Töreni”nde konuştu.

    “ÇOCUKLARIN NAAŞI ÜZERİNDEN SİYASİ HESAP GÖRÜLMESİNE MÜSAADE ETMEMELİYİZ”

    Diyarbakır’da katledilen Narin Güran (8) cinayetine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Masum çocukların naaşı üzerinden milletin inanç değerleriyle, aile kurumuyla, dini müesseselerle siyasi ve ideolojik hesap görülmesine müsaade etmemeliyiz.” dedi.

    Erdoğan, “Bölücü terör örgütünün katlettiği çocuklara sesini çıkarmayanların bugün yaptığı riyakarlıktır.” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan sosyal medya uyarısı da geldi. Erdoğan, “Hiçbir kuralın, değerin, ahlaki sınırın olmadığı sosyal medya mecraları giderek büyük bir operasyon aygıtına dönüşmeye başladı.” ifadesini kullandı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

    “Adalet Akademimizi yeniledik güçlendirdik. Yargı sistemimizin bel kemiğimi oluşturan hakim ve savcılarımızın en iyi şekilde yetişmeleri noktasında hiçbir fedakarlıktan kaçınmadık.

    “HAKİM-SAVCI SAYIMIZ 25 BİNE YAKLAŞTI”

    Bugün ülkemizde hukuk eğitimi veren önemli sayı ve çeşitlilikte kurumlarımız var. Hakim ve savcı sayısı 3 kat arttı. Son 22 yılda avukat noter hukuk eğitimi görmüş personel hakim sayılarında artış sağladık. Hakim-savcı sayımız bugün 25 bine yaklaştı. Mesleki bilgi beceri fakülte eğitimini aşan bir çabayı gerektirir. Değerler ile bilgi arasında bağ kurmayı sağlayan köprü ise tecrübedir. Hakim ve savcı yardımcılığı mekanizması ile bilgiyle tecrübeyi harmanlamayı amaçlıyoruz. Yardımcılıkta süreyi 3 yıla çıkardık. Akademideki eğitim süresini 7 aydan 10 aya yükselttik.

    “YARGIDA NİCELİK VE NİTELİK ARTIYOR”

    Yargıda nicelik ve nitelik artıyor. Adalete dair her başlıkta kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz. İnsanın olduğu her yerde çatışma ve çelişkiler de kaçınılmazdır. Arzu edilmese dahi suç işlenir. Hukuk devleti bu çatışmalara hızlı cevaplar vermeyi gerektirir. Adil işleyen yargı sistemi bunun kurumsal çerçevesidir. Tarafsız işleyen yargı bu sistemin varlığı ekonomik kalkınmanın da güvencesidir. Adliyenin kapsını adaletin kapısı haline getirmek sürekli çalışmayı toplumu takip etmeyi gerektirir.

    “TOPLUMDAN YÜKSELEN TALEPLERE, BEKLENTİLERE, SERZENİŞLERE GÖRE YENİ ADIMLAR ATACAĞIZ”

    Toplumdan yükselen taleplere, beklentilere, serzenişlere göre yeni adımlar atacak, kendimize yeni hedefler belirleyerek yola devam edeceğiz.

    “GÜÇLÜNÜN HAKLI OLDUĞU DEĞİL, HAKLININ GÜÇLÜ OLDUĞU BİR SİSTEM İNŞA ETTİK”

    1960’dan beri bu ülkede yargı siyasete istikamet çizmenin vesayetin bir vasıtası olarak kullanıldı. Yassıada mahkemelerinin 12 Eylül mahkemelerinin verdiği kararların utancı yıllarca adalet sistemimizin peşini bırakmadı. Adliye, adaletin kapısı olacak dedik. Güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir sistem inşa ettik. Önünüze gelen her olayda dosyada bir insan hayatına dokunacağınızı hatırda tutmalısınız.

    “TOPLUMDA CEZASIZLIK ALGISINA HİZMET EDEN BAZI KÖTÜ ÖRNEKLERLE KARŞILAŞABİLİYORUZ”

    Toplumda cezasızlık algısına hizmet eden bazı kötü örneklerle karşılaşabiliyoruz. Bunların oranını en aza indirmek için üzerimize ne düşüyorsa yapmanın gayretindeyiz. Suç işleyenin, milletin malına, mülküne, namusuna ve canına kast edenlerin yeri, sokaklar değil, son raddeye kadar cezasını çekeceği hapishanelerdir. Burada bir sıkıntı veya eksik var gidermek boynumuzun borcudur. Devletimizi, vesayet aparatlarından ve FETÖ artıklarından ne kadar temizlemiş olursak olalım dikkati ve ihtiyatı elden bırakmadan mücadeleyi sürdüreceğiz. İlamların üzerinde, mahkemelerimizin Türk milleti adına karar verdiği yazıyorsa, davalarda toplumsal hassasiyetlerin gözetilmesi gayet tabiidir. Toplum vicdanını teskin etmeyen kararlar, sosyal barış ve huzurun inşasına da katkı sunamazlar.

    SOSYAL MEDYA UYARISI: İNFAZ MANGALARI HER GÜN HEDEF TAHTASINA KONACAK OLAY BULUYOR

    Hiçbir kuralın, değerin, ahlaki sınırın olmadığı sosyal medya mecraları giderek büyük bir operasyon aygıtına dönüşmeye başladı. Etkileşim odaklı yeni medya düzenin en büyük kurbanı adaletin temel ilkeleri oluyor. Sanal alemde karşılıklı mevzilenmiş infaz mangaları her gün hedef tahtasına konacak bir şahıs olay ve kurum mutlaka buluyor. Pek çok hukuksuzluğa imza atılıyor.

    “YAYINLAR YAPARKEN YÜRÜYEN SORUŞTURMANIN SELAMETİNİ KORUMAK HERKESİN MESULİYETİDİR”

    Toplumun merakını gideren yayınlar yaparken, yürüyen soruşturmanın selametini de korumak, gözetmek herkesin mesuliyetidir. İnsanlık olarak toplum olarak nereye gidiyoruz? Bu soruyu çok sık sorduğumuz bu günlerde daha soğukkanlı olmalıyız.

    “ADALETİN REYTİNG KURBANI EDİLMESİNE GÖZ YUMMAMALIYIZ”

    Masum çocukların naaşı üzerinden milletin inanç değerleriyle, aile kurumuyla, dini müesseselerle siyasi ve ideolojik hesap görülmesine müsaade etmemeliyiz. Adaletin reyting ve etkileşim avcılığına kurban edilmesine göz yummamalıyız. Başta medyamız olmak üzere, tüm sorumluluk sahipleri azami hassasiyet göstermeli.”

     

     

    NTV

  • Erdoğan: “Narin cinayetini bizzat takip edeceğim”

    Erdoğan: “Narin cinayetini bizzat takip edeceğim”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yaklaşık 3 buçuk saat süren kabine toplantısının ardından ‘Millete Sesleniş’ konuşmasını gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, son kabine toplantısı sonrasında gerçekleştirdiği programları hatırlatarak, ”Ahlat’ta gerçekleştirdiğimiz son kabine toplantımızdan bugüne ‘aşk ile koşan yorulmaz’ düsturuyla ülkemiz ve milletimiz için aşkla çalışıyoruz. Ağustos ayına damga vuran şanlı zaferlerimizi her sene olduğu gibi yine büyük bir coşkuyla andık. 26 Ağustos’ta Anadolu’nun kapılarını milletimize açan Malazgirt Zaferimizin 953’üncü seneidevriyesini nasıl gururla idrak ettiysek, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda da bu topraklardaki varlığımızı tescilleyen Büyük Zafer’in 102’nci yıldönümünü aynı heyecanla kutladık” diye konuştu.

    “İHA ve SİHA teknolojilerinde dünyanın ilk 3-4 ülkesinden birisiyiz”

    Harp okullarının mezuniyet törenlerine iştirak ederek, genç teğmenlerin ve ailelerinin mezuniyet sevincini paylaştıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu sene, harp okullarımızdan 103’ü misafir olmak üzere bin 613 öğrencimiz mezun oldu. Okul birincilerimizin tamamının kadın teğmenler olması ayrıca anlamlıydı. Vatanına, milletine, milli iradeye ve milletin inanç değerlerine yürekten bağlı gençlerimizi Türkiye Yüzyılı’nın mimarları olarak görüyoruz. İyi yetişmiş, disiplinli, vatanperver gençlerimizle daima iftihar ediyoruz. Milletimizin gözbebeği ve peygamber ocağı olan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gücüne güç katan her adımın yanındayız. Son 22 yılda ‘güçlü Türkiye, güçlü ordu’ şiarıyla her alanda çok önemli atılımlar gerçekleştirdik. Mesela, savunma sanayiinde yüzde 80 oranında dışa bağımlı bir ülkeyi her türlü silah ve mühimmatını kendi imkanlarıyla üretir hale getirdik. İHA ve SİHA teknolojilerinde dünyanın ilk 3-4 ülkesinden birisiyiz. Uçak, helikopter, tank, füze, roket, bomba, silah, gemi, denizaltı ve daha pek çok başlıkta 22 yıl öncesine göre çok farklı bir seviyedeyiz” dedi.

    “Türkiye’ye en büyük zararı istismarcı siyaset anlayışı vermiştir”

    Kara Harp Okullarının mezuniyet töreninde yaşananlarla ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ordunun disiplinine, insicamına ve itibarına gölge düşürecek her türlü girişimin de karşısında olduklarını, demokratik denetim mekanizmaları çerçevesinde gerekli tahkikatı büyük bir hassasiyetle ve çok boyutlu bir şekilde yürüttüklerini aktardı. Erdoğan, “Kahraman ordumuzun yıpratılmasına da, ordumuz üzerinden siyasi hesap görülmesine de hiçbir surette müsaade etmeyiz. Aynı hassasiyet Cumhuriyetimizin banisi, İstiklal Harbimizin başkomutanı Gazi Mustafa Kemal için de geçerlidir. İşte dün, aslına ve Gazi’nin hatırasına uygun olarak restore ettiğimiz Savarona yatını ziyaret ettik. Burada şu hususun altını öncelikle çizmek isterim: Türkiye’ye en büyük zararı istismarcı siyaset anlayışı vermiştir. Ekonomimize onulmaz yaralar açan, ülkemizi on yıllar boyunca ikinci sınıf demokrasiye mahkûm eden işte bu fırsatçı zihniyettir. Zamanla aktörler değişse de, bu siyaset tarzı maalesef kötü bir muhalefet geleneği olarak varlığını halen sürdürmektedir. Son günlerde bunun tekrar ayyuka çıktığına şahitlik ediyoruz. Muhalefet, yine istismar siyasetine sarılarak, 14-28 Mayıs ve 31 Mart seçimlerindeki ‘şaibeli sicilini’ aklamaya çalışıyor. Bizim burada söylemeye hicap edeceğimiz hakaretleri üç-beş oy uğruna sineye çekenler, şimdi çıkmışlar yüzleri kızarmadan ahkam kesiyorlar. Sınır ötesi ve okyanus ötesindekilerle ittifak yapıp iktidar hayali kuranlar; bugün Gazi Mustafa Kemal üzerinden millete ayar vermeye kalkıyor. Türk Silahlı Kuvvetlerine ‘kimyasal silah kullandı’ iftirası atanlara kol kanat gerenlerin bugün söyledikleri hiçbir sözün kıymeti yoktur. Milletimiz, bunların samimiyetsizliğinin gayet farkındadır. Biz de bu oyuna gelmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

    “Ülkemize ve demokrasimize hiçbir hayrı dokunmayan bu ‘kışkırtıcı dile’ kesinlikle prim vermeyeceğiz” diyen Erdoğan, ”Bu vesileyle dün Tunceli’nin Ovacık içesinde zırhlı aracın devrilmesi sonucu şehit olan jandarmalarımız ile bugün Irak’ın kuzeyinde Gara bölgesinde şehit düşen üsteğmenimize Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Şehitlerimizin acılı ailelerine, silah arkadaşlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum. Kazada yaralanan jandarmamıza da acil şifalar temenni ediyorum” dedi.

    “Turizmde 2024 hedeflerimize ulaşacağımıza inanıyorum”

    1 Eylül’de hizmete açılan Riksos Tersane İstanbul Oteli’nin İstanbul’un turizmine ve tanıtımına önemli katkılar yapacağına inandığını söyleyen Erdoğan, “Geçen sene İstanbul’umuzu 17 milyon 370 bin turist ziyaret etti. Ülke olarak dünyanın her köşesinden 56 milyon 700 bin kişiyi misafir ettik. Bu sene hedefimiz 60 milyon turist, 60 milyar dolarlık turizm geliridir. Yılın ilk 7 ayında 35 milyon turisti ülkemizde ağırladık. Bölgemizdeki sıcak çatışmalara rağmen turizm sezonumuz iyi geçiyor. Turizmde 2024 hedeflerimize ulaşacağımıza inanıyorum” açıklamasını yaptı.

    “Meclisin bu vazifesini yerine getirebilmesi için elimizden geleni yapacağız”

    Eylül ayının ilk mesai günü adli yıl açılış törenini gerçekleştirdiklerini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Yeni yasama yılıyla birlikte inşallah yeni ve sivil anayasa meselesine biraz daha ağırlık vereceğiz. Türk demokrasisinin darbelerle ve darbeci zihniyetle hesaplaşmasını tamamlayabilmesi için sivil anayasa ihtiyaçtan öte bir zorunluluktur. Şunu çok net söylemek durumundayım: 15 Temmuz milli irade destanına imza atan bir milletin darbecilerin yaptığı anayasaya mecbur bırakılmasını doğru da, adil de bulmuyoruz. Son yılların temsil zemini en geniş Meclisi olan 28’inci dönemin yeni ve sivil anayasa yapması millete karşı ödevidir. Meclisin bu vazifesini yerine getirebilmesi için elimizden geleni yapacağız.”

    4 Eylül tarihinde Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi’yi ve heyetini resmi ziyaret kapsamında Külliye’de karşıladıklarını hatırlatan Erdoğan, ”Şubat ayındaki tarihi ziyaretimizin ardından Sayın Sisi’nin iadeyi ziyaretiyle Türkiye-Mısır ilişkilerini çok daha ileriye taşıdık. Farklı alanlarda imzaladığımız 17 mutabakat zaptıyla bu önemli ziyaret taçlanmış oldu. Mısır’la Gazze, Doğu Akdeniz ve Kuzey Afrika başta olmak üzere bölgesel konularda yakın diyalog halindeyiz. Gazze’de ateşkesin tesisi ve yardımların engelsiz girişi için yürüttükleri arabuluculuk çalışmalarında Mısır makamlarına destek veriyoruz. İsrail’in yayılmacı politikalarına hız verdiği bir dönemde tüm bölge ülkeleri olarak ‘dayanışma hattını’ tahkim etmemiz gerekiyor. 12’nci ayına giren Gazze’deki soykırım karşısında İslam aleminin daha kararlı bir duruş sergilemesi için çabalarımızı hızlandırdık. Şu gerçeği artık çok net biçimde görebiliyoruz: İsrail hükümeti, işgal ve istila politikasını ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’yı da içine alacak şekilde genişletme arayışındadır. Harem-i Şerif’e yönelik siyonistlerin tacizleri ve baskınları artmaktadır. Bunların hepsini yakından takip ediyoruz. Daha önce de söyledim, bugün tekrar vurgulamak istiyorum: Kudüs bizim için arzın üstünde bir sancak, görkemli bir çınardır. Merhum Nuri Pakdil’in ifadesiyle yüreğimizin yarısı Mekke’dir, geri kalanı da Medine’dir, üstünde de bir tül gibi Kudüs vardır. Bunun için her fırsatta ‘Kudüs kırmızı çizgimizdir’ diyoruz. Görevi Kudüs davasına sahip çıkmak olan İslam İşbirliği Teşkilatı’nın günden güne pervasızlaşan bu saldırılara bigane kalması düşünülemez. Teşkilatın daha fazla vakit kaybetmeden liderler seviyesinde toplanması ve İslam dünyasının kararlı tutumunu ortaya koyması aciliyet arz ediyor. Bununla ilgili temaslarımızı yoğunlaştırarak sürdüreceğiz” dedi.

    6 Eylül Cuma günü 5’inci Uluslararası Eğitimde Teknoloji, AR-GE ve Kalite Zirvesi’nde eğitim camiasıyla bir araya geldiklerini belirten Erdoğan, ”Eğitimde teknolojik imkanları en yaygın kullanan ülkeler arasındayız. Teknolojiyi üreten, geliştiren, ondan en üst düzeyde faydalanan ama teknolojinin esiri olmayan TEKNOFEST gençliğinin yetişmesi için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Bugün ilk ders zili çalan 2024-2025 eğitim-öğretim yılının öğrencilerimize, öğretmenlerimize, velilerimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Tüm öğretmenlerimize hizmetleri, emekleri ve engin sabırları için en kalbi şükranlarımı sunuyor, görevlerinde başarılar temenni ediyorum. İlk defa okula başlamanın heyecanını yaşayan evlatlarımızın her birinin tek tek gözlerinden öpüyor; Rabbim hepsine zihin açıklığı versin diyorum” dedi.

    “Narin kızımızın canını alanlardan bunun hesabını adalet önünde mutlaka soracağız”

    Narin cinayetinin takipçisi olacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Diyarbakır Bağlar’dan gelen acı haber sebebiyle buruk karşıladık, buruk geçirdik. Narin yavrumuzun hunharca katledilmesi, hepimizin yüreğine kor bir ateş düşürdü. Narin kızımızın canını alanlardan bunun hesabını adalet önünde mutlaka soracağız. Masum bir yavruyu öldüren canilerin en ağır cezaya çarptırılması için konunun bizzat takipçisi olacağım. Burada şunun da bilinmesini isterim: Sadece Narin evladımızın değil; tüm çocuklarımızın gözlerindeki ışıltıyı söndüren ister bölücü teröristler olsun, ister zehir tacirleri ve çeteler olsun, ister yanındaki-yöresindeki vicdan fukaraları ahlaksızlar olsun, bütün canilerle mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. Bugünkü ilk dersin ‘Çanakkale’den Gazze’ye Bağımsızlık Ruhu ve Vatan Sevgisi’ olması, şüphesiz çok önemli mesajlar içeriyordu. Millî Mücadele’de dönemin emperyalist güçlerine karşı direniş destanını yazmış bir millet olarak Filistinli kardeşlerimizin yanındayız. Bugün Gazze’de, Ramallah’ta verilen mücadelenin ne manaya geldiğini en iyi biz anlarız” diye konuştu.

    “Ayşenur Ezgi kızımızın kanının yerde kalmaması için her türlü hukuki adımı atacağız”

    Protesto eylemi sırasında İsrail güvenlik güçleri tarafından kalleşçe öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi’yi rahmetle yad ettiğini, ailesine ve arkadaşlarına başsağlığı dilediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Ayşenur Ezgi kızımızın kanının yerde kalmaması için her türlü hukuki adımı atacağız. Kadın, çocuk, yaşlı, sivil demeden 41 bin insanı katleden soykırımcı İsrail yönetimi, işlediği suçların hesabını önünde sonunda verecektir. Cumartesi günü Kocaeli ve Gölcük’teydik. 21’inci İmam Hatipliler Kurultayı’nda ÖNDER mensupları ve imam-hatip camiasıyla buluşmanın bahtiyarlığını yaşadık. Heyecanlarıyla, sevdalarıyla, özgüvenli duruşlarıyla bizleri farklı alemlere taşıyan imam hatipli kardeşlerime tekrar teşekkür ediyorum. Kocaeli’nin ardından Gölcük’e geçtik. Aralarında 300 yataklı Gölcük Necati Çelik Devlet Hastanesi yeni binasının, TOKİ’nin inşa ettiği bin 528 konut ile toplam büyüklüğü 657 bin metrekare olan 3 millet bahçemizin Kocaeli’nin 50 yıllık hayalini gerçeğe dönüştüren Teleferik’in de olduğu toplam değeri 20 milyar lirayı bulan 149 kalem yatırımı hizmete açtı. Açılışını yaptığımız tüm eser, hizmet ve projelerin Kocaeli’ne, Gölcüklü vatandaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum. Bakanlıklarımızı, ilgili bakan arkadaşlarımızı, kurumlarımızı, Kocaeli Büyükşehir ve ilçe belediyelerimizi buradan tekrar tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.

    “Önceliğimiz vatandaşımızın dertlerine derman olmak, sorunlarına çözüm üretmektir”

    Erdoğan muhalefete tepki göstererek, ”Muhalefetin kendi bünyesinde süren ‘meydan muharebesini’ perdelemek amacıyla ortaya attığı tuzak gündemlerin peşine takılmıyoruz. Önceliğimiz vatandaşımızın dertlerine derman olmak, sorunlarına çözüm üretmektir. Tüm kabine toplantılarımızın değişmez gündemi ekonomidir. Hayat pahalılığının vatandaşlarımızın hayatında sebep olduğu sıkıntıları ortadan kaldırmak için yoğun çaba içindeyiz. Popülist vaatlerin havada uçuştuğu 31 Mart sürecinde seçim ekonomisi uygulamadık. Daha fazla oy almak için milletimize uzun yıllar bedel ödetecek hiçbir adım atmadık. Ekonomi programımıza bağlı kalmaya itina gösterdik. Bunun olumlu etkilerini de hamdolsun görmeye başladık. Enflasyonda kalıcı ve belirgin bir düşüş sürecine girdik. Enflasyonda haziranda başlayan düşüş, ağustosta da devam etti. Son üç ayda yıllık enflasyon 23,5 puan geriledi. İşsizlik oranı hedeflerimizin ötesinde iyileşti. Depremin etkilerine rağmen kamu maliyesini hızla toparladık. Cari açığı hızla düşürdük, dış dengede iyileşme sağladık ve ekonominin kırılganlığını önemli ölçüde azalttık. Son 1 yılda brüt rezervlerde 50 milyar dolar, sıvap hariç net rezervlerde ise 80 milyar dolardan fazla artış sağladık. 150 milyar dolara ulaşan rezervlerimiz, dış şoklara karşı dayanıklılığımızı güçlendiriyor. Son bir yılda risk primimiz 700 baz puandan 270 baz puana geriledi ve dış finansman maliyetleri düştü. 2024 yılında kredi notu üç kuruluş tarafından artırılan tek ülke Türkiye oldu. Konut piyasasını da yakından takip ediyoruz. Depremin konut stokunda oluşturduğu kayıpları telafi etmek için yeni sosyal konut projeleri geliştiriyoruz” diye konuştu.

    “Türkiye, enflasyonu düşürerek büyüyecek”

    Geçen yıl uygulamaya başladıkları Orta Vadeli Programı 2025-2027 dönemini kapsayacak şekilde daha da güçlendirdiklerini aktaran Erdoğan, ”Açıklanan program ekonomiyi yatırım, üretim, istihdam ve ihracat temelinde büyütmeyi hedefliyor. Aynı zamanda verimlilik artışlarıyla potansiyel büyümemizi artıracağız. Para, maliye ve gelirler politikalarını uyum içinde yürüterek, tek haneli enflasyona mutlaka ulaşacağız. Bunu daha önce nasıl yaptıysak, inşallah yine başaracağız. Yeşil ve dijital dönüşümü hızlandırarak, cari işlemler dengesinde kalıcı bir iyileşme sağlayacağız. İş ve yatırım ortamını iyileştirme çalışmalarımıza devam edecek, ekonomideki kayıtdışılığı azaltacak adımlar atacağız. Tüm bu kazanımlar, ülkemizi tarihimizde ilk defa orta-üst gelir grubundan üst gelir grubuna çıkaracaktır. Şunu çok net ifade etmek isterim: Türkiye, enflasyonu düşürerek büyüyecek. Enflasyon düştükçe yatırım ortamı iyileşecek, öngörülebilirlik artacak, rekabet güçlenecek ve istikrarlı yüksek büyüme olacak. Bu süreç beraberinde kalıcı refah artışını getirecek. Geçen yıl yüzde 5,1 büyüdük ve milli gelirimiz ilk kez 1 trilyon doları aştı” ifadelerini kullandı.

    Bu yılın ikinci çeyreğinde milli gelirin 1,2 trilyon doları geçtiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Dezenflasyon süreciyle uyumlu ve sağlıklı bir büyüme yolundayız. Dış ticaret ortaklarımızdaki toparlanma ve enflasyondaki düşüşle birlikte çok hızlı bir canlanma bekliyoruz. Bu yılı yüzde 3,5’luk bir büyümeyle kapatmayı ve 2025-2027 döneminde büyümede kademeli bir artış görmeyi öngörüyoruz. Sanayideki üretim çeşitliliğimiz, hızlı uyum kabiliyetimiz ve nitelikli insan kaynağımız en büyük avantajlarımızdır. Aktif sanayi politikalarıyla reel sektörümüzün gerekli sıçramayı yapmasını temin edeceğiz. Ayrıca sanayi sektörünün yer ve lojistik ihtiyaçlarını karşılayacağız. Bakınız Türkiye’yi tanıyanlar şu gerçeği çok iyi biliyor: Biz, gücünü genç, dinamik ve kaliteli insan kaynağından alan bir ülkeyiz. Büyümenin istihdam oluşturması işte bu yüzden çok çok önemlidir. 2023’te depremin etkilerine rağmen 880 bin yeni istihdam sağlandı. İşgücüne katılım ve istihdam oranları 2005’ten beri en yüksek seviyelerini gördü. 2024’te bu yükseliş devam etti. İkinci çeyrekte istihdamı 32,7 milyon kişiye ve işgücüne katılım oranını yüzde 54,4’e çıkartarak rekor kırdık. İşsizlik oranı ise yüzde 8,8 olarak gerçekleşti. Son bir yılda 1 milyon 105 bin ilave istihdam imkanı oluşturduk. Orta Vadeli Program’da hedefimiz, işsizliği tek hanelerde tutarak 2,3 milyon yeni istihdam sağlamaktır. Bu doğrultuda değişen çalışma biçimlerine uygun düzenlemeler yapacak, mesleki eğitimi güçlendirecek ve işgücünün verimliliğini artıracağız. Gençlerin ve kadınların işgücü piyasasına katılımını destekleyerek, ekonomideki rollerini öne çıkartacağız” şeklinde konuştu.

    İhracatta çok iyi bir ritim yakaladıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, zayıf küresel ticarete ve depremin etkilerine rağmen 2023’te ihracatın 256 milyar dolarla rekor kırdığını belirtti. İhracattaki güçlü performansı 2024’te de sürdürdüklerini belirten Erdoğan, ”Yıllık ihracat ağustosta 262 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ağustos ayı ihracatımız geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,4 artışla 22,1 milyar dolar oldu. 2024 ağustos ayında, ihracatın ithalatı karşılama oranındaki 10,5 puanlık yükseliş, dış ticaretimizdeki başka bir güzel gelişmeydi. Dış ticaret açığımız 2024 yılı ilk 8 ayında yüzde 33,6 oranında azaldı. Dış ticaretimizdeki dengelenmenin güçlenerek devam ettiğini görüyoruz. Dış ticaretteki iyileşme ve artan turizm gelirleriyle, geçen sene mayısta 57 milyar dolar olan cari açık, bu haziranda 25 milyar doların altına indi. Cari açığın milli gelire oranını geçen seneye göre ciddi ölçüde azaltacağız. Milli gelire oranla 2024 sonunda yüzde 1,7; Orta Vadeli Program dönemi sonunda ise yüzde 1,3’lük bir cari açık bekliyoruz. Yüksek katma değerli üretim ve yenilenebilir enerji yatırımlarıyla, cari açıkta kalıcı iyileşmeyi sağlayacağız. Vergide adalet ve etkinlik ilkelerini gözetirken, kayıtdışı ekonomiyle mücadeleden taviz vermeyeceğiz. Milletimizin, kurumlarımızın ve iş dünyamızın desteği ve sahiplenmesiyle inşallah tüm bu hedeflere ulaşacağımıza inanıyoruz. Türkiye ekonomisi, bu süreçten daha da güçlenerek çıkacak; çok farklı bir lige yükselecektir. Vatandaşlarımdan, daha kendi meselelerini bile çözemeyen kifayetsizlere kulak asmamalarını özellikle rica ediyorum. Ben, milletimin irfanına her zaman güvendim, güveniyorum. Sorun varsa, aşacak olan biziz. Dert varsa, derman bulacak olan biziz. Zorlukların üstesinden gelecek olan yine biziz. Yeter ki inancımızı, dayanışmamızı, umudumuzu koruyalım. Allah’ın izniyle gerisi sadece zaman ve biraz sabır meselesidir” dedi.

    “81 ilimiz ve 266 ilçemizdeki yurtlarımızla öğrencilerinizin hizmetindeyiz”

    Son 22 yılda ciddi yatırımlar yaptıkları alanların başında gençlik ve sporun geldiğini ifade eden Erdoğan, toplam spor tesisi sayısını bin 575’den 4 bin 421’e çıkardıklarını açıkladı. Erdoğan, ”Türkiye’nin dört bir köşesini kapalı spor salonlarıyla, halı sahalarla, basketbol-voleybol sahalarıyla, yüzme havuzlarıyla donattık. 2002 yılında toplam lisanslı sporcu sayımız 278 bin kişiyken, bugün 16 milyona yükseldi. 2002 yılında bütün spor dallarında aldığımız madalya sayısı bin 481 adetti; 2023 yılı sonu itibarıyla 8 bin 449 rakamına ulaştık. Öğrenci yurtları, muhalefetin en çok kışkırttığı konulardan biriydi. Bu alanda dünyada eşi benzeri olmayan bir sistem inşa ettik. 81 ilimiz ve 266 ilçemizdeki yurtlarımızla öğrencilerinizin hizmetindeyiz. Bakınız 2002 yılında 182 bin yatak kapasitesine sahip 190 yükseköğretim yurdu vardı. Bugün 857 yurdumuzda toplam 989 bin yatak kapasitesine sahibiz. Bu yıl ilk yerleştirmede yüzde 86 oranında öğrencimiz yurtlarımıza yerleşti. Toplam 356 bin geçerli başvurudan 306 bin öğrencimizin yerleştirmesi ilk aşamada gerçekleşti. Yerleştirme sürecimiz devam ediyor” ifadelerini kullandı.

    “Olimpiyat oyunlarında ülkemiz adına yarışan, ter döken, elinden gelenin en iyisini yapan tüm sporcularımıza teşekkür ediyor, madalya kazanan sporcularımızı ayrıca kutluyorum”

    Hiçbir öğrencinin mağdur edilmeyecek şekilde talep eden her öğrenciye barınma imkanı sunacaklarını belirten Erdoğan, ”Sporda, bilimde, sanatta, siyasette, iş dünyasında gençlerimizin hak ettiği yerlere gelmesi için hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyoruz. Bilhassa engelli gençlerimizin hayallerini gerçekleştirebilmesi, hayatın her alanında engelsiz yer alabilmeleri için yoğun gayret sarf ediyoruz. Paris 2024 Paralimpik Oyunları attığımız adımların karşılığını görme bakımından önemli bir referans teşkil etti. Engelli sporcularımız gerçekten tarihi bir başarıya daha imza attılar. Kazandıkları 6’sı altın, 10’u gümüş, 12’si bronz toplam 28 madalyayla sporcularımız milletimize büyük bir gurur yaşattılar. Buradan kendilerini canı gönülden tebrik ediyorum. Paris Olimpiyatları’ndan toplam 36 madalyayla döndük. Olimpiyat oyunlarında ülkemiz adına yarışan, ter döken, elinden gelenin en iyisini yapan tüm sporcularımıza teşekkür ediyor, madalya kazanan sporcularımızı ayrıca kutluyorum. Çok daha iyi yerlere geleceğimizden şüphe duymuyoruz. 2028 Los Angeles Olimpiyatları’na sadece madalya kazanmak için değil, rekorlar kırmak ve yeni branşlarda ülkemizi gururlandırmak için gideceğiz. Bugün, İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşunun 102’nci yıldönümünü kutlayan İzmirli vatandaşlarıma tebriklerimi iletiyorum. İstiklal Harbimizin tüm kahramanlarını tekrar şükranla yad ediyorum” dedi.

  • Mavi Vatan’ımıza sahip çıkma noktasında geri adım atmayacağız

    Mavi Vatan’ımıza sahip çıkma noktasında geri adım atmayacağız

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nın açılışını “rezalet” olarak tanımladı, oyunların açılışına neden gitmediğini de anlattı.

    Erdoğan, İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz’ın kendisini hedef alan açıklamalarına da çok sert sözlerle tepki gösterdi.

    İsrailli bakan için “klavye soytarısı” diyen Cumhurbaşkanı, “Hadsiz mesajları bizi korkutmaz, ürkütmez, sindirmez inandığımız yolda yürümekten bizi asla vazgeçirmez. Korkuyu yanımıza hiç yaklaştırmadık. Bugün de aynı yerdeyiz dimdik ayaktayız.” ifadelerini kullandı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

    “Ne kadar sancılı olursa olsun her meseleyi kendi arasında konuşan müzakere eden bir hareketiz. 31 Mart seçimleri sonrasında da aynısını yapıyoruz. Milletin sandıkta verdiği mesajlara kulaklarımızı tıkamıyor iç bünyemizde gerekli adımları atıyoruz. Bakılmadık hiçbir nokta bırakmadan bu süreci titizlikle yürütüyoruz.

    “BUNLARA ARADIKLARI FIRSATI VERMEDİK VERMEYECEĞİZ”

    Her şeyin farkındayız. Selden kütük kapma telaşında olanları da çok iyi görüyoruz. Bunlara aradıkları fırsatı vermedik vermeyeceğiz. Ne fitne kazanına odun taşıyanların oyununa geleceğiz ne de hiçbir şey olmamış gibi yolumuza devam edeceğiz. Partimiz bünyesinde bayrak değişimini gerçekleştiriyoruz. Görevden affını talep eden bazı arkadaşlarımızın yerine yenilerini görevlendirdik. Siyasetin dalgalı denizinde gel-gitler olabilir bunların tamamı geçicidir, aslolan milletle gönül bağını muhafaza etmektir. Biz PKK’nın Suriye uzantılarıyla mücadele derken CHP’li milletvekilleri ellerinde çantalarıyla ülke ülke dolaşıyor onları aklamaya çalışıyordu. ‘Türk askerinin Libya’da ne işi var?’ korosonun assolisti dönemin CHP Genel Başkanı’ydı. Somali tezkeresine hayır dediler.

    MAVİ VATAN TARTIŞMASI

    Türkiye’nin çıkarlarını savunmak yerine masal diyerek ülkemizi yayılmacılıkla itham ederek birilerine göz kırpıyorlar. Bunun adı sorumsuzluktur şuursuzluıktır. Türkiye aleyhine bu tezleri dillendirmek ne zamanda beri CHP’nin görevi oldu? CHP’nin Türkiye ile ve Türkiye’nin çıkarlarıyla alıp veremediği nedir? Sadece milli meselelerde yerli ve milli bir duruş bekliyoruz. Eğer katkı sunmayı beceremiyorlarsa bari bu tarz talihsiz açıklamalarla ülkemize zarar vermesin. Gölge etmesin yeter biz onlardan başka ihsan istemiyoruz. ‘Mavi Vatan’ımıza sahip çıkma noktasında en küçük bir geri adım atmayacağız. Bunu böyle bilsinler. Türkiye’nin ve Kıbrıs Türkleri’nin hakkını sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz.

    İSRAİL’İN GAZZE’YE YÖNELİK SALDIRILARI

    Savaşın bile bir hukuku vardır. Hitler’i gölgede bırakacak bir barbarlığa imza attılar. Gazze bugün dünyanın en büyük imha kampına dönüşmüştür. Eli kanlı katiller Temsilciler Meclisi’nde ağırlanıyor, alkışlanıyor. Ben de Müslümanım insanım diyen birisinin böyle bir tabloya rıza göstermesi mümkün mü? BM Güvenlik Konseyi bugün sorumluluk almayacaksa ne zaman alacak? Bu gidiş gidiş değildir.

    “NETANYAHU YÖNETİMİ ALTINDA İSRAİL’İN GİTTİĞİ YOL YOL DEĞİLDİR”

    Netanyahu yönetimi altında İsrail’in gittiği yol yol değildir. Bu ikiyüzlülüğün sonu korkarım ki çok kötü bitecektir. Bugün gözünü Lübnan’a dikenlerin yarın pis ellerini başka yerlere uzatmayacağının garantisini mi verebilir? Hamas ateşkese evet dediği halde kan döken taraf İsrail’dir. İsrail devleti gelinen noktada artık tüm insanlık için tüm dünya için tehdittir. Daha geç olmadan bu soykırım insanlığın ittifakı ile artık derhal durdurulmalıdır. Biz Netanyahu denilen caninin ne yapmaya çalıştığını farkındayız. Gazze’deki ateşi tüm bölgeye yayma girişimlerini arkasındaki asıl niyeti çok iyi biliyoruz. Ne söylüyorsak bölgemizde kanın durması için söylüyoruz.

    “KLAVYE SOYTARILARININ HADSİZ MESAJLARI BİZİ KORKUTMAZ ÜRKÜTMEZ”

    Klavye soytarılarının hadsiz mesajları bizi korkutmaz, ürkütmez, sindirmez inandığımız yolda yürümekten bizi asla vazgeçirmez.

    “KORKUYU YANIMIZA HİÇ YAKLAŞTIRMADIK”

    Korkuyu yanımıza hiç yaklaştırmadık. Bugün de aynı yerdeyiz dimdik ayaktayız. İsrailli yetkilerin küstah açıklamaları karşısında son iki gündür milletimizin fertlerinin sergilediği dik duruşu çok kıymetli bulduğunu vurgulamak istiyorum. Türkiye olarak bundan 500 yıl önce engizisyondan kaçan Musevilere kucak açtıysak Hitler’in toplama kamplarında kaçan Yahudilere kol kanat gerdiysek bugün de mazlumların yanındayız.

    “PARİS’TEKİ OLİMPİYAT AÇILIŞINDA SERGİLENEN GÖRÜNTÜ AHLAKSIZLIKTIR”

    Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nın açılışında sahnelenen ahlaksızlık, karşı karşıya olduğumuz tehdidin boyutlarını bir kez daha gözler önüne serdi. Macron beni davet etti. Ben de gelebileceğimi söyledim. 13 yaşındaki torunum ‘Dede gitme.’ dedi, niye dedim; ‘Orada LGBT gösterisi yapacaklar.’ dedi, o görüntüleri gösterdi tamam kızım gitmeyeceğim dedim. İnsanları birleştirmesi gereken spor etkinliği maalesef insanlığa değerlere düşmanlıkla açıldı.

    “İLK FIRSATTA PAPA’YI ARACAĞIM”

    Bizim inancımızda insan yaradılmışların en şereflisidir. Paris’te yapılmak istenen eşrefi mahlukat olan insanı hayvanlardan dahi aşağıya çekme projesidir. Paris’teki rezil sahne, sadece Katolik alemini sadece Hristiyan dünyasını değil, en az onlar kadar bizi de rencide etti. İlk fırsatta Sayın Papa’yı da bununla ilgili arayacağım.

    “CİNSİYETSİZLEŞTİRMEK DEMEK İNSAN SOYUNU BOZMAK DEMEKTİR”

    Karşımızda sadece bir yönelim yok doğrudan çocuklarımızı hedef alan faşizan bir dayatma var. Aileye insan nesline yönelik çok boyutlu acımasız bir savaş yürütülmektedir. Fransa, Fransız sporcuların içerisinde başörtülü olanlar varsa onların müsabakalara katılmasını engellemiştir. Bu nasıl bir mantık? Cinsiyetsizleştirmek demek insan soyunu bozmak demektir. Bugün dünden daha dikkatliyiz. Sapkın akımlarla ve bunları insanlığın başına bela eden küresel güçlerle mücadelemizi sürdüreceğiz. Cinsiyetsizleştirme projelerini ülkemizde hamiliğini bölücü örgütün siyasi uzantılarının ve CHP’li belediyelerin üstlenmesi ibret vericidir. Paris’te sahnelenen rezaletin hepimiz için bir toparlanma vesilesi olacağına inanıyorum.

    SAHİPSİZ HAYVANLARA YÖNELİK KANUN

    Sahipsiz hayvanlar kanunu teklifini Meclis Genel Kurulu’nda kabul eden tüm milletvekillerimizi tebrik ediyorum. Başıboş köpek meselesini hükümet yerel yönetimler ve hayvanseverler ele ele vermek suretiyle kısa sürede hal yoluna koyacağız.”

     

    NTV

  • Erdoğan’dan iki devletli çözüm vurgusu

    Erdoğan’dan iki devletli çözüm vurgusu

    Kıbrıs Barış Harekatı’nın üzerinden 50 yıl geçti. Harekatın 50’nci yılı, KKTC’de törenlerle kutlanıyor.

    Devlet erkanı da adadaki, kutlamalara katılıyor.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu sabah saatlerinde adaya geldi.

    Lefkoşa’daki Atatürk Anıtı’na çelenk sunan Erdoğan, Anıt Özel Defteri’ni imzaladı.

    Erdoğan, “Kıbrıs Türk halkı, zaferle taçlandırdığı bağımsızlık mücadelesini Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle kararlı bir şekilde sürdürmekte, geleceğe umut ve güvenle bakmaktadır.” ifadelerini kullandı.

    CHP lideri Özgür Özel, MHP lideri Devlet Bahçeli, bakanlar ve çok sayıda vekil daha sonra Lefkoşa Fazıl Küçük Bulvarı’ndaki 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı Kutlama Töreni’ne geçti.

    CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN, 20 TEMMUZ BARIŞ VE ÖZGÜRLÜK BAYRAMI DOLAYISIYLA DÜZENLENEN TÖRENDE YAPTIĞI KONUŞMADA, "ADADAKİ GERÇEKLERİ GÖRMEZDEN GELEREK HİÇBİR YERE VARILMAZ. KIBRIS'TA FEDERAL BİR ÇÖZÜMÜN MÜMKÜN OLMADIĞINA İNANIYORUZ. BİZ MÜZAKEREYE, KIBRIS'TA KALICI BARIŞI VE ÇÖZÜMÜ SAĞLAMAYA HAZIRIZ. ÇÖZÜM YOLUNDA UZATILAN HİÇBİR ELİ HAVADA DA BIRAKMAYIZ. KIBRIS TÜRK TARAFI, RUM TARAFIYLA HER ALANDA EŞİT OLARAK MÜZAKERE MASASINA OTURMALI" DEDİ. (İHA/LEFKOŞA-İHA)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı dolayısıyla düzenlenen törende yaptığı konuşmada, "Adadaki gerçekleri görmezden gelerek hiçbir yere varılmaz. Kıbrıs'ta federal bir çözümün mümkün olmadığına inanıyoruz. Biz müzakereye, Kıbrıs'ta kalıcı barışı ve çözümü sağlamaya hazırız. Çözüm yolunda uzatılan hiçbir eli havada da bırakmayız. Kıbrıs Türk tarafı, Rum tarafıyla her alanda eşit olarak müzakere masasına oturmalı" dedi.

    CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: MÜZAKEREYE VE ÇÖZÜME HAZIRIZ

    Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma gerçekleştirdi.

    Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

    “Kıbrıs Barış Harekatı’nın mimarları olan Bülent Ecevit’i, Necmettin Erbakan’ı, Alparslan Türkeş ile devlet ve siyaset adamlarımızı rahmetle anıyorum. Kıbrıs Türklerinin özgürlük mücadelesinin önderlerine, Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş’a Allah’tan rahmet diliyorum. Kuzey Kıbrıs’ın hürriyeti için ‘Allah Allah’ nidalarıyla omuz omuza çarpışan mehmetçikleri ve mücahitleri de burada bir kez daha yad ediyorum. 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramımızı tebrik ediyorum.

    Bugün yarım asır önce olduğu gibi yine tek yüreğiz, tek bileğiz. Anavatan Türkiye ve KKTC olarak sırt sırtayız. İktidar, muhalefet ayrımı olmadan bugün burada olmamız Türk milletinin Kıbrıs davasına verdiği önemin göstergesidir.

    Kuzey Kıbrıs bizim gözbebeğimizdir.

    CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN, 20 TEMMUZ BARIŞ VE ÖZGÜRLÜK BAYRAMI DOLAYISIYLA DÜZENLENEN TÖRENDE YAPTIĞI KONUŞMADA, "ADADAKİ GERÇEKLERİ GÖRMEZDEN GELEREK HİÇBİR YERE VARILMAZ. KIBRIS'TA FEDERAL BİR ÇÖZÜMÜN MÜMKÜN OLMADIĞINA İNANIYORUZ. BİZ MÜZAKEREYE, KIBRIS'TA KALICI BARIŞI VE ÇÖZÜMÜ SAĞLAMAYA HAZIRIZ. ÇÖZÜM YOLUNDA UZATILAN HİÇBİR ELİ HAVADA DA BIRAKMAYIZ. KIBRIS TÜRK TARAFI, RUM TARAFIYLA HER ALANDA EŞİT OLARAK MÜZAKERE MASASINA OTURMALI" DEDİ. (İHA/LEFKOŞA-İHA)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı dolayısıyla düzenlenen törende yaptığı konuşmada, "Adadaki gerçekleri görmezden gelerek hiçbir yere varılmaz. Kıbrıs'ta federal bir çözümün mümkün olmadığına inanıyoruz. Biz müzakereye, Kıbrıs'ta kalıcı barışı ve çözümü sağlamaya hazırız. Çözüm yolunda uzatılan hiçbir eli havada da bırakmayız. Kıbrıs Türk tarafı, Rum tarafıyla her alanda eşit olarak müzakere masasına oturmalı" dedi.

    “TARİHİ GERÇEKLERİ HAYKIRMAK İÇİN BURADAYIZ”

    Bugün burada sadece kahramanca bir mücadeleyi anmak için değil, aynı zamanda tarihi gerçekleri bir kez daha haykırmak için de bulunuyoruz. Kıbrıs Barış Harekatı’nın neden yapıldığını daima akılda tutmak zorundayız. 1963, 1974 yılları Kıbrıs Türkleri için adanın yüzde 3’lük bir kısmına hapsedildikleri, zulümle dolu bir dönem demekti. Kıbrıs Türk halkı hem kurucusu ve ortağı olduğu devletten dışlanıyor hem de eli kanlı EOKA’nın saldırılarına maruz kalıyordu. BM Barış Gücü bile cinnet furyasını durduramadı. 1974 yılına gelindiğinde Kıbrıs Türk’ünün varlığına kasteden insanlık dışı saldırılar zirveye ulaşmıştı.

    Tam 50 yıl önce bugün, kahraman mehmetçik, Kıbrıs Türkünün istiklaline vurulmak istenen hançeri sökmek üzere tarihi bir adım attı. 20 Temmuz 1974… Anavatan ve garantör ülke olarak tarihin omuzlarımıza yüklediği sorumlulukla harekete geçtiğimiz tarihtir… İnsan olmak, vicdan sahibi olmak bize ne sorumluluk yüklüyorsa, Türkiye olarak bu sorumluluğun gereğini yerine getirdik.

    “KIBRIS TÜRKLERİNİN YALNIZ BIRAKILMAYACAĞINI GÖSTERDİK”

    “Rumların ateşe verdiği ekin tarlalarına, gül bahçesine girer gibi paraşütle indirme yapan mehmetçiğimiz, denizci leventlerimiz cesaretlerini bir kez daha tarihe kazımıştır. Kıbrıs Barış Harekatı, Kıbrıs Türkünü özgürlük ve refaha kavuşturmuştur. Kıbrıs Türklerinin yalnız bırakılmayacağını gösterdik.

    YUNANİSTAN SAVUNMA BAKANI AKLA ZİYAN AÇIKLAMALAR YAPTI”

    Adanın güneyinde maalesef kendilerini Kıbrıs adasının tek hakimi olarak gören şımarık bir zihniyet var. Rum lider, EOKA teröristlerini anma törenlerine katılıyor. Kıbrıs Türk’ü kardeşlerimiz güneye geçtiğinde saldırıya uğruyor, güneydeki camiler kundaklanıyor. İşte geçenlerde maalesef, Yunanistan Savunma Bakanı yine akla ziyan açıklamalar yaptı. Sayın Miçotakis’le bir araya geldik ve kendilerine, ‘Ayın 20’sinde biz Kuzey Kıbrıs’tayız, duydum ki sen de güneydesin, heralde bize sataşma yapmazsın…’ Böyle bir şey düşünmediğini söyledi.

    “FEDERAL ÇÖZÜM MÜMKÜN DEĞİL”

    Bölgede devam eden çatışmalar karşısında tüm adanın güvenliğini tehdit etme riski olan son derece sorumsuz adımlar atılıyor. Aynı suda iki kez yıkanılmaz. Adadaki gerçekleri görmezden gelerek hiçbir yere varılmaz. Kıbrıs’ta federal bir çözümün mümkün olmadığına inanıyoruz. Müzakerelere yıllar önce İsviçre’de bıraktığımız yerden devam edelim demenin kimseye faydası yoktur. Kıbrıs’ta kalıcı barışı sağlamaya hazırız. Çözüm yolunda uzatılan hiçbir eli havada da bırakmayız. Adanın garantör ülkelerinin liderlerinin her iki devleti de beraberce ziyaret edecekleri günleri göreceğimizi ümit ediyorum.”

    “İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM VİZYONU ÇOK KIYMETLİ”

    Cumhurbaşkanı Tatar’ın 2021’de Cenevre’de ortaya koyduğu iki devletli çözüm vizyonu, çok kıymetlidir. Kıbrıs Türk tarafı, Rum tarafıyla her alanda eşit olarak müzakere masasına oturmalıdır. O yüzden çözüm istiyorsanız, ‘Kıbrıs Türk’ünün haklarını tescil edin’ diyoruz.

    “AMBARGONUN KALDIRILMASI İÇİN ÇABALARIMIZ ARTACAK”

    Kıbrıs Türkünü baskı altına alarak hedeflerine ulaşacaklarını zannedenler yanılgı içindedir. Ne biz oldu bittilere izin veririz, ne de Kıbrıs Türk halkı tehditlere boyun eğer. Kıbrıs Türklerinin yok sayılması mümkün değildir. KKTC’nin tanınması ve iki devletli çözümün hayata geçmesi için gayretlerimizi sürdürüyoruz. İzolasyonun kırılması ve ambargonun kaldırılması için çabalarımız daha da artacak.

    ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ İÇİN MÜJDE

    Temmuz ayı itibarıyla artık KKTC vatandaşı öğrencilerin, katkı payı ve öğrenim ücreti bakımından Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı öğrencilerle aynı esaslara tabii olmasını kararlaştırdık. Aldığımız bu kararın Türk üniversitelerinde eğitim görmek isteyen Kıbrıs Türk’ü öğrencilerimize hayırlı olmasını diliyorum.

    TATAR: KIBRIS, TÜRK DÜNYASININ AYRILMAZ PARÇASI
    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, KKTC’nin başkenti Lefkoşa’da düzenlenen 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı geçit töreninde konuştu.

    Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın, Azerbaycan’ın Şuşa şehrinde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Gayriresmi Zirvesi’ndeki konuşmasına atıfta bulunan Tatar, Kıbrıs’ta egemen eşit ve eşit uluslararası statü temelindeki yeni siyasete güçlü destek vermesinden dolayı Fidan’a teşekkür etti.

    Tatar, “TDT Zirvesi’nde de ifade edildiği gibi Kıbrıs Türk halkı, Türk dünyasının ayrılmaz bir parçasıdır.” diyerek KKTC’nin Türk devletleriyle her alanda ilişki kurmaya hazır devlet yapısına sahip olduğunu dile getirdi.

    TDT’nin 21. yüzyılda tüm siyasi dengeleri derinden etkileyebilme potansiyeline sahip olduğunu kaydeden Tatar, “Türk Devletleri Teşkilatı’nın sınırları, Doğu Akdeniz’e kadar genişletilerek en güneyindeki Türk devleti olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin katılımlarıyla daha da güçlü hale gelmiştir.” ifadesini kullandı.

    ADADA GÖVDE GÖSTERİSİ
    Törenlerde Türk Silahlı Kuvvetleri de gövde gösterisi yapacak.

    Türk donanmasının en büyük savaş gemisi TCG Anadolu, 50 gemi eşliğinde Girne’de denizde geçit töreni düzenleyecek.

    Türk Yıldızları gösteri uçaklarının yanı sıra 4 F-16 savaş uçağı ve 2 Akıncı TİHA, Lefkoşa’daki resmi geçit töreninde uçacak.

     

    NTV

  • Erdoğan: “Özbekistan ile hedef 5 milyar dolar ticaret”

    Erdoğan: “Özbekistan ile hedef 5 milyar dolar ticaret”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmi ziyarette bulunan Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ile Beştepe’de ortak basın toplantı gerçekleştirdi.

    Mirziyoyev ile birlikte 2018 yılında Türkiye-Özbekistan Yüksek Düzeyli Stratejik İş Birliği Konseyi’ni kurduklarını, 2022 senesinde de ilişkileri kapsamlı stratejik ortaklık seviyesine yükselttiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün de Yüksek Düzeyli Stratejik İş Birliği Konsey’imizin 3’üncü toplantısını hamdolsun başarıyla gerçekleştirdik. Görüşmelerimizde, ortaklığımızı daha da derinleşecek adımları istişare ederek buna dair istikametimizi belirledik” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mirziyoyev ile yaptıkları görüşmede ticaret, tarım, ulaştırma, enerji, kültür, eğitim ve savunma sanayi gibi başlıklarda atabilecek somut adımları ele aldıklarını belirterek, “Konsey toplantısı vesilesiyle birçok anlaşmaya da imza attık. Bu anlaşmalar, iki ülke arasındaki iş birliğini çeşitlendirmemize imkan sağlarken ahdi zemini de kuvvetlendirecektir. Özbekistan’daki Türk yatırımlarının her geçen gün artmasından memnuniyet duyuyoruz. İş insanlarımızı Özbekistan’daki yatırımlarını arttırmaları ve ortaklığımızı pekiştirecek bağlar kurmalarını yönünde teşvik etmeyi sürdüreceğiz” değerlendirmesini yaptı.

    Türkiye-Özbekistan Hükümetler Arası Karma Ekonomi Komisyonu 7’nci dönem toplantısının sonunda imzalanan 107 maddelik eylem planını hızlı hayata geçirmek için gereken adımları atmaya başladıklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dün gerçekleştirilen iş forumu da buna katkı sağlayacaktır. Atacağımız bu adımlarla birlikte 5 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefimize en kısa sürede ulaşacağımıza inanıyorum. 37 milyona yaklaşan genç ve dinamik nüfusuyla Orta Asya’nın kalbinde yer alan Özbekistan’ın bölgesel ve küresel değeri her geçen gün artmaktadır. Özbekistan’la birlikte ata yurdumuz Orta Asya’daki diğer kardeşlerimizi bir araya getiren Türk Devletleri Teşkilatı kapsamında yürüttüğümüz çalışmalar ise çok çok kıymetlidir” dedi.

    2019’da Özbekistan’ın katılımıyla daha da güçlenen aile birliğinin esasen Türkiye’nin, Türk devletlerinin tek bir çatı altında toplanması hedefiyle on yıllardır sürdürdüğü çabaların önemli bir meyvesi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özbekistan’ın teşkilat bünyesinde üstlendiği son derece yapıcı rol için Sayın Mirziyoyev’e sizlerin huzurunda teşekkür etmek istiyorum” dedi.

    “Filistin meselesine Özbekistan’la aynı zaviyeden bakıyoruz”

    Filistin meselesine karşı Özbekistan ile aynı tutum içinde olunduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İkili iş birliğimizin yanı sıra dünyanın içinden geçmekte olduğu bu zorlu süreçte bölgesel ve uluslararası meseleleri değerlendirdik. İsrail’in Gazze’ye yönelik 8 aydır sürdürdüğü insanlık dışı saldırılar istişarelerimizin ana gündem maddelerinden birisini oluşturdu. Filistin meselesine Özbekistan’la aynı zaviyeden bakıyoruz. Gazze’de mazlumlara yapılan zulmün durdurulması yönündeki çağrımızı yineliyoruz. Şevket kardeşime bağımsız Filistin devletine ve iki devletli çözüme verdiği destek dolayısıyla teşekkürlerimi iletiyorum” açıklamasını yaptı.

    Savaşın bitmesi ve Gazzelilere ihtiyaç duydukları insani yardımların ulaştırılması için ellerinden gelen tüm gayreti gösterdiklerine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uluslararası Adalet Divanı başta olmak üzere tüm hukuki süreçlere dair girişimlerimiz sürüyor. İsrail’e katliamlarında cephane ve silah desteği veren ülkeler de artık bu suça ortak olmaktan vazgeçmelidir. Vicdan ve sorumluluk sahibi tüm kesimleri bir kez de ateşkesin ivedilikle tesisi noktasında ellerini taşın altına koymaya davet ediyorum” dedi.

    Özbekistan’ı cazibe merkezine dönüştürdü

    Mirziyoyev’in, vizyoner liderliğiyle Özbekistan bölgesini cazibe merkezine dönüştürdüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeni Özbekistan 3’üncü Rönesans Projesiyle ülkesine farklı bir ufuk çizdi. Enerjiden tarıma kadar geniş bir alanda uyguladığı ekonomik reformlarla Özbekistan’ı gıpta edilecek noktalara taşıdı. Özbekistan’ı kısa sürede parmakla gösterilen bir güç haline getiren Şevket kardeşimi canı gönülden tebrik ediyorum. Türkiye olarak bu sürece destek olmaktan sayın Mirziyoyev’e bu gayretlerinde omuz vermekten ayrıca iftihar ediyoruz. Burada şunu da ifade etmek arzusundayım, biz nasıl samimiyetle Özbekistan’ı destekliyorsak Özbek kardeşlerimiz de zor günlerimizde bizim yanımızda oluyorlar” dedi.

    Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev ve Özbekistanlıların 6 şubat Depremlerinde Türkiye’ye verdiği destek için teşekkürlerin ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan,” Sayın Cumhurbaşkanı’nın ve Özbek halkının 6 Şubat depremleri sonrasında ülkemizde sergilediği dayanışmayı hep şükranla hatırlıyoruz. Depremin hemen ardından Özbek makamları, bölgeye arama kurtarma ve sağlık ekibi sevk etti. 700 tona yakın yardım malzemesi gönderdi. Özbekistan’ın Hatay’da yaptırmakta olduğu 306 afet konutu ezeli ve ebedi kardeşliğimizin bir sembolüdür. Depremzedelerimiz adına Şevket kardeşimizin şahsında Özbekistan devletine ve halkına teşekkür ediyorum. Bu vesileyle ülkemizde düzenlenen 4’üncü Uluslararası En İyi Keskin Nişancı Timi yarışmasında birinci olan Özbek takımını kutluyorum. Yarışmada 5 kez rekor kıran Özbek keskin nişancıların başarısından biz de gurur duyduk” diye konuştu.

    Mirziyoyev’in, Türkiye’nin yakın bir dostu olduğunu göreve geldiği günden bu yana attığı kararlı adımlarla ortaya koyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:

    “Kendisine Türkiye-Özbekistan kardeşliğine yaptığı eşsiz katkılardan ötürü inşallah bugün devlet nişanımızı tevcih edeceğiz. Bu önemli ve bizim için çok büyük anlamı olan ziyaretin iş birliğimizi daha da güçlendireceğine inanıyorum. Konsey toplantımızın ülkelerimiz, bölgemiz ve tüm Türk dünyası için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Aziz kardeşim Mirziyoyev’e ve heyetine ziyaretleri için bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Buradan tüm Özbek kardeşlerimi selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Yaşasın Türkiye-Özbekistan kardeşliği diyorum.”

    Mirziyoyev ise yaptığı konuşmada Türkiye’nin son dönemlerde bütün dünyada büyük nüfuza sahip bir devlet olduğunu belirterek, “Ülkenin siyasi iktisadi askeri kudreti ve potansiyelinin artırılması konusunda büyük çalışmalar yapılıyor. Biz Türk halkının elde ettiği başarılara sadece sevinmiyor büyük gurur duyuyoruz. Yaptığımız tüm çalışmalarımız ahenklidir. Kimse Özbekistan’ın kalkınacağına inanmamıştı, kardeşim(Erdoğan) inanmıştı. Ata yurdunuza dönük sonsuz teveccühünüzün yıldan yıla arttığına tanık oldum. İşbirliğimizin yeni ve daha sağlam köprülerini kuruyoruz. İlişkilerimizi kağıtlarla değil, icraatlarımızla yükseltiyoruz. Tercihli ticaret anlaşmasındaki ürünler listesinin güçlendirilmedi, yeni kalkınma alanları belirlenmesi, özel sanayi bölgeleri kurulması gibi iyi niyetlerimiz var. Gazze şeridinde 8 aydan beri kanlı vakalar devam ediyor. 40 bine yakın sivil nüfus yaşamını yitirdi. Bu uluslararası toplumun, özellikle batının bu faciaya yaklaşımı bizi derinden endişelendiriyor. Demokrasi ve insan hakları himayesini yapan batılı devletler bu vahşete göz yumuyor. Gazze’de İstikrarlı ve kalıcı barışa ulaşmak için elbette bağımsız ve özgür Filistin Devleti kurulması şart” dedi.

  • Erdoğan: “Reisi ve heyetinden bir an önce iyi haberler almayı umuyorum”

    Erdoğan: “Reisi ve heyetinden bir an önce iyi haberler almayı umuyorum”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin geçirdiği helikopter kazasıyla ilgili sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İran Cumhurbaşkanı, kardeşim Sayın İbrahim Reisi ve heyetinin bir helikopter kazası geçirmiş olması bizleri derinden üzmüştür. Türkiye Cumhuriyeti olarak İran makamlarıyla tam irtibat ve koordinasyon halinde hadiseyi yakından takip ettiğimizi ve gereken her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Komşumuz, dost ve kardeş İran halkına ve hükümetine milletim adına geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, Sayın Reisi ve heyetinden bir an önce iyi haberler almayı umuyorum” dedi.

  • “Slovakya Başbakanı suikast girişimini şiddetle kınıyorum”

    “Slovakya Başbakanı suikast girişimini şiddetle kınıyorum”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Slovakya Başbakanı Robert Fico’ya yönelik gerçekleştirilen menfur suikast girişimini şiddetle kınıyor, saldırıda yaralanan Sayın Fico’ya acil şifalar diliyorum. Slovakya halkına ve hükümetine, ülkem ve milletim adına geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” ifadelerine yer verdi.

  • Erdoğan, Togg’un yeni modeli T10F’i inceledi

    Erdoğan, Togg’un yeni modeli T10F’i inceledi

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı TOBB 80. Genel Kurulu sonrası Togg’un yeni modeli T10F’i inceledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da eşlik etti. TOBB Başkanı Hisacıklıoğlu, sosyal medya hesabından o anlara ait fotoğrafları paylaştı.

    Hisarcıklıoğlu, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

    “Küresel teknoloji markamız Togg’un yeni modeli T10F’i Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte inceledik. Gururlandık. Yeni modelimiz T10F, Türkiye’de ilk defa TOBB 80. Genel Kurulumuzda sergilendi.

    Büyük ilgi gördü

    Büyük ilgi gördü Planımız, yeni modelimiz T10F’i 2025 yılı içerisinde önce Türkiye’de, sonra Avrupa pazarında kullanıcılarla buluşturmak. Bir kez daha ifade etmek isterim ki; verdiğimiz sözü yerine getirmek adına çıktığımız bu yolda bize güvenen, yalnız bırakmayan herkese teşekkür ederim. Bu başarı milletimizin başarısıdır.“