Etiket: erdoğan

  • Erdoğan’dan Fransız mallarına boykot çağrısı

    Erdoğan’dan Fransız mallarına boykot çağrısı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Nasıl Fransa’da Türk markalı mal satın alınmayın diyorsa, buradan milletime sesleniyorum, sakın Fransız mallarını satın almayın.” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde Mevlid-i Nebi Haftası Açılış Programı’na katıldı.

    Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar:

    “Salgın dalgalar halinde yayılmaya devam ediyor. Aldığımız tedbirler ve sağlık çalışanlarımızın fedakarlığı sayesinde bu sağlık krizini hafif geçiriyoruz. Rehavete kapılmıyor, tedbiri asla elden bırakmıyoruz. Dengeli ve önü arkası iyi hesaplanmış adımlarla süreci yürütüyoruz. Gereken müdahaleleri yapmaktan çekinmiyoruz.”

    “HASTA SAYILARI ÜRKÜTÜCÜ BOYUTLARA ULAŞTI”

    “İlgili bakanlarımız meseleyi takip ediyor. Biz de şahsen anbean durumu izliyor gerekli talimatları veriyoruz. Tüm dünyada hasta sayılarının ürkütücü boyutlara ulaştığı şu günlerde milletimden tedbirlere dikkat etmelerini istiyorum. 83 milyonun her ferdine görev düşüyor. Bir süre daha sabredecek sonra feraha ereceğiz.”

    “REJİM VE TERÖRİSTLERİN SALDIRILARINDA 1 MİLYON KARDEŞİMİZ HAYATINI KAYBETTİ”

    Bu dönemde hüznümüzü artıran tek şey Koronavirüsten hayatını kaybedenler değildir. Müslümanların içinde bulunduğu ahvaldir. Suriye’de rejimin ve teröristlerin saldırıları nedeniyle 1 milyon kardeşimiz hayatını kaybetti. 12 milyon kardeşimiz evlerini terk etmek zorunda kaldı. İslam beldelerinden göğe ezan sesleri değil anaların feryatları bombalarla enkaza çevrilen camilerin dumanları yükseliyor. Sırf Müslüman oldukları için öldürülen evlerinden yurtlarından kovulan kardeşlerimiz var.

    FRANSA ÜRÜNLERİNE BOYKOT ÇAĞRISI

    Fransa’da Almanya’da yaşananlar tüm dünyanın gözleri önünde oluyor. fakat Batı özellikle Hristiyan dünyasına Musevilere sesleniyorum. Bizim dinimizde Hristiyan olmak suç değil, Hristiyanlara ve Musevilere sahip çıkıyoruz. Fransa’da Müslümanlara zulüm varsa oraya da sahip çıkalım diye dünya liderlerine sesleniyorum. Avrupa ülkelerinde İslam düşmanlığının veba gibi yayoldığını görüyoruz.

    Fransa’da nasıl Türk markalı ürünler almayın deniliyorsa ben de buradan Fransız mallarını almayın diyorum.

    CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN MERKEL’E SESLENDİ

    Şansölye Merkel’e de sesleniyorum; hani sizde din özgürlüğü vardı, hani sizde din veya dinini yaşayanlara karşı devletinizin güvencesi vardı? Peki bir sabah namazında nasıl oluyor da 100’ü aşkın polis camiye saldırıyor? Bunların tam tersini siz bugüne kadar Türkiye’den duydunuz mu? Hayır. Niye, çünkü bizde gerçek din özgürlüğü var.

    “İSLAM DÜŞMANLIĞI AVRUPA’DA POLİTİKA HALİNE GELDİ”

    İslam ve Müslüman düşmanlığı, kimi Avrupa ülkelerinde bizzat devlet başkanı seviyesinde desteklenen politika haline gelmiştir. Siz gerçek manada faşistsiniz, siz gerçek manada Nazi’nin adeta zincir halkalarısınız. Son günlerde yaşanan hadiseleri, devlet başkanı düzeyinde sergilenen hadsizlikleri, sabah namazı vaktinde camilerimize yapılan polis baskınlarını sıradan vakalar olarak görmüyoruz.

    “BU YOLUN SONU FELAKETTİR”

    6 milyon insanı Avrupa’da yaşayan bir ülkenin cumhurbaşkanı olarak muhataplarımıza şu ikazı yapmakta fayda görüyorum; Müslümanları düşmanlaştırarak elde edebileceğiniz hiçbir kazanım yoktur. Çapsızlığınızı perdelemek amacıyla girdiğiniz bu yolun sonu felakettir. ırkçılık ve İslam düşmanlığı, görevi, konumu, makamı ne olursa olsun insanın akli ve vicdani melekelerini yok eden bir psikozdur.
  • “Macron’un zihinsel tedaviye ihtiyacı var”

    “Macron’un zihinsel tedaviye ihtiyacı var”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kadir Has Stadyumu’nda AK Parti Kayseri 7. Olağan İl Kongresi’ne katıldı.

    Erdoğan, “Bu sabah Aliyev’le görüştük. Şu anda Azerbaycanlı kardeşlerimiz işgal altındaki topraklara doğru yürüyorlar. Geri almaya başladılar” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları;

    • Suriye’nin Irak tarafı sınırında bir terör devleti kurma kayreti var. Türkiye buna asla izin vermeyecektir.
    • Bugüne kadar söylediğimiz her şeyi yaptığımızın da unutulmamasını istiyorum…
    • Doğu Akdeniz’de hakkın, hukukun yanında yer alınması gerekiyor. O zamana dek kendi kararlarımızı hayata geçiririz.
    • Bu Macron denilen zatın İslam ile Müslümanlar ile derdi ne? Macron’un zihinsel noktada bir tedaviye ihtiyaç var.
    • Almanya’da camiye yapılan baskının adı düpedüz İslam düşmanlığıdır. Avrupa’daki her İslam düşmanlığının aynı zamanda Türk düşmanlığı olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız.
    • Avrupa, Müslümanlara karşı açtığı cepheyle kendi sonunu hazırlıyor. Bir an önce kurtulmazlarsa bu hastalık tüm Avrupa’yı içten çökertecek.
    • Minsk üçlüsü bugüne kadar ne yaptı? Sadece Ermenilere silah gönderip barış tesis edeceğinizi söylüyorsunuz.. İnanıyorum ki Azeri kardeşlerimiz bu mücadeleden galip çıkacak. Çatışmalar dursun açıklaması riyakarlığın dik alasıdır.
    • İki devlet bir millet olduğumuz Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarını özgürleştirme mücadelesine her türlü desteği vermeyi sürdüreceğiz.
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Ruhani ile görüştü

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Ruhani ile görüştü

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Türkiye-İran ilişkilerini geliştirecek ve terörle mücadelede iş birliğini güçlendirecek hususların ele alındığı Erdoğan-Ruhani görüşmesinde, Azerbaycan-Ermenistan meselesi ve Suriye başta olmak üzere bölgesel konular değerlendirildi.

    İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Türkiye-İran ilişkilerini geliştirecek ve terörle mücadelede iş birliğini güçlendirecek hususların ele alındığı görüşmede, Azerbaycan-Ermenistan meselesi ve Suriye başta olmak üzere bölgesel konular değerlendirildi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede, İran’la yakın iş birliği ve dayanışma içinde olmayı ortak çıkarların ötesinde komşuluk hukukunun gereği olarak gördüklerini belirtti.

    Azerbaycan topraklarındaki işgali ve saldırıları ile kriz başlatan Ermenistan’ın sivil halka karşı yaptığı saldırıların savaş suçu olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu meselede haklı ile haksızı, işgal edilen ile işgalciyi ayırt eden bir noktada durmanın mühim olduğunu ifade etti.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’nin birliğini ve bütünlüğünü tehdit eden PKK/YPG terör örgütüne karşı ortak hareket etmenin ve İdlib’de ateşkesin korunmasının, istikrarın sağlanmasına yönelik ortak çabaların müspet sonuçlar doğurması için gerekli olduğunu dile getirdi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yeni müjdeler geliyor

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yeni müjdeler geliyor

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu.

    Koronavirüs önlemleri nedeniyle verilen 7 aylık aranın ardından ilk kez kürsüye çıkan Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

    “TBMM’de yeni dönemde bizi çok önemli gündem bekliyor. Yeni düzenlemelerle ilgili kapsamlı çalışmalar yapıldı. Yeni çalışmaları titizlikle takip ediyoruz. Meclis’in çalışma safhalarında hepinizden aktif katılım bekliyoruz. Milletvekillerimiz yasama görevi yanında milletimizle yürütme arasında en güçlü bağlardan biri olmayı sürdürüyor.

    Önümüzdeki dönemlerde atacağımız adımlarda Meclisimizin güçlü desteğini bekliyoruz. Milletimizin beklentilerine cevap verecek düzenlemeleri titiz bir çalışmanın ardından hayata geçirmeye kararlıyız. Cumhur İttifakı olarak ortaya koyacağımız dayanışma ile yeni yasama yılını en verimli şekilde değerlendireceğiz.

    Meclis’in tatil olduğu ağustos ve eylülde hükümet olarak çalışmalarmızı devam ettirdik. Kriz bölgeleriyle ilgili hususlarda tüm taraflarla sık sık görüşerek diplomasi kanallarını etkin şekilde kullandı. Suriye’de sınırlarımızın güvenliği konusunda geri adım atmayacağımızı her görüşmede açıkça dile getirdik.

    “HAK ETTİKLERİ CEVABI SAHADA VERECEĞİZ”

    Doğu Akdeniz’de ülkemizin haklarını gözetmeyen hiçbir planın olmayacağını duruşumuzla gösterdik. Oruç Reis gemimiz bakım çalışmalarının ardından yeniden Akdeniz’deki görevine döndü. AB ve NATO platformlarında yürütülen görüşmelerdeki sözlerini tutmayan Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi’ne hak ettikleri cevapları sahada vermeyi sürdüreceğiz.

    YENİ REZERV AÇIKLANACAK

    Yeni müjdeler geliyor. İnşallah Fatih sondaj gemimize giderek hem çalışmaları bizzat yerinde görecek hem de yeni rezerv miktarını açıklayacağız.

    TTB’YE ‘ÇOKLU BARO’ MODELİ

    Çözülmesi gereken bir mesele de meslek kuruluşlarının sürdürülemez yapısıdır. TTB başta olmak üzere, terör örgütünden birisini getirip başına koyuyorlar. Ne zamandan beri terörle içiçe olanlar TTB gibi önemli bir kuruluşun başına geçebiliyor. Bunun adı demokratik bir yaklaşım değildir. Bunun adı terör örgütlerinin STK’lara el koymasıdır. Biz bunlara hastalarımızı nasıl teslim edeceğiz. Nasıl bunlardan şifa arayacağız. Teröristten bu beklenir mi? Görevlerine mahkeme kararıyla son verilebileceği hükmü vardır. TTB açıkça anayasaya aykırı faaliyet içerisindedir. Çoklu baro sistemi gibi bir çalışmayı bu yönde de yapmak durumundayız. Bu kuruluşlar amaçlarından sapmıştır.

    Milletin değerlerine savaş açmak görev alanının dışında bildiriler yayınlamak meslek kuruluşlarının görevi olamaz. Bunlarla ilgili çalışmalar yapılmalı. Cumhur İttifakı bu adımları süratle atmalı. Tek tek her meslek kuruluşuyla ilgili düzenleme için Meclisimiz harekete geçmelidir. Mümkünse diğer partilerin de desteğini alarak. Değil ise Cumhur İttifakı ile. Meclis ilk işlerinden biri bu konu olmalıdır. Türk ve Türkiye ismini hak etmeyen meslek kuruluşlarından bu imtiyazları derhal almalıyız. TTB’nin başınad Türk ifadesi bunlara yakışmıyor. Onlar zaten nefret ediyorlar, biz ellerinden bunu bir an önce almalıyız.

    DAĞLIK KARABAĞ’DAKİ ÇATIŞMALAR

    Azerbaycan ile ilgili ana muhalefetten ciddi bir ses çıktığını duydunuz mu? Görüşme talebinde bulunduklarında Azerbaycan olumsuz yanıt veriyor. Ermeni yönetimlerinin yanında yer alırsanız bu millet size hoşgeldin demez. Azerbaycan işgal altındaki topraklarını istiyor, versenize topraklarını. Eğer dünyada insan hakları demokrasi varsa size de 30 yıldır bu işte görevliyseniz yapmanız gerken toprakları vermek.

    Bize Suriye’den mücahitleri oraya gönderdiniz diyorlar. Bizim böyle bir derdimiz yok. Biz Azeri kardeşlerimize her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Suriyeli mücahitlerin kendi topraklarında işi var, oraya gitmezler.”

    “IŞIKLAR YANIYOR” PAYLAŞIMI

    Toplantı sonrası gazetecilere açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, soru üzerine AYM Üyesi Engin Yıldırım’ın “Işıklar yanıyor” paylaşımına değindi.

    Erdoğan, “Burada özellikle bireysel bir tweet olarak değerlendirmek doğru olmaz. Çalışıyoruz, ışıklarımız yanıyor ifadesiyle bir bütünü ifade eden kollektif yapıyı ifade eden bir yaklaşım söz konusu. Talihsiz bir paylaşımdı keşke yapmasaydı. Kaldı ki bir üyenin üzerine böyle bir şey düşmezdi. AYM üyesinin böyle bir sürecin içerisinde farklı bir şekilde yer alması adete siyasete soyunması… Çok arzu ediyorsan siyasete girersin bunu ve daha ötesini da söyleyebilirsin” diye konuştu.

    ERKEN SEÇİM TARTIŞMALARI

    CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun açıklamasıyla yeniden gündeme gelen erken seçim tartışmaları için ise Erdoğan, “Vakti saati bellidir, Haziran 2023” ifadelerini kullandı.

     

  • Kapalı Maraş 46 yıl sonra açılıyor

    Kapalı Maraş 46 yıl sonra açılıyor

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC Başbakanı Ersin Tatar’ı Beştepe’de kabul etti. Görüşme sonrası düzenlenen basın toplantısında konuşan Ersin Tatar, kapalı Maraş’ın sahil kısmının perşembe günü açılacağını söyledi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ersin Tatar’ı kabul etti.

    Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki kabule, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay da katıldı.

    Görüşmenin ardından iki lider, Türkiye’den KKTC’ye içme ve kullanma suyu taşıyan hattın deniz geçiş sisteminde yaşanan arızanın giderilmesi dolayısıyla düzenlenen törene video konferans yöntemiyle katıldı.

    Ersin Tatar burada yaptığı konuşmada, kapalı Maraş ile ilgili bir müjde vererek, “Halkımız perşembe sabahından itibaren sahile gidebilecek. Maraş meselesini milli bir dava olarak görüyoruz. Herkesi bu milli davaya sahip çıkmaya davet ediyorum.” dedi.

    BİR ÇOK YERİ RAHATSIZ EDECEK

    “Maraş’ın KKTC toprağı olduğu tartışmasız bir gerçek” diyen Erdoğan, Maraş’ın açılmasının bir çok yeri rahatsız edeceğini söyledi. Cumhurbaşkanı şöyle devam etti:

    “Ama bugüne kadar hep Kıbrıs’taki Türkler sabretti biz sabrettik ama bu sabrın karşılığını alamadık. Adadaki Kıbrıs Türkleri’nin 5 asırlık varlığını kaldırmaya yönelik bir dönemde bu gelişmenin olması anlamlıdır. Çözümsüzlüğün bedeli hep Kıbrıs türküne ödetilmek istenmiştir. Maraş da bu çözümsüzlüğün bir parçasıdır. Kıbrıs’ın geleceğini artık hayaller yerine somut gerçekler üzerine inşa etme kararı aldık. Tasarruf Türk makamlarına aittir. Perşembe sabahından itibaren kapalı bölgeye girebilecek olmasından memnuniyet duyuyoruz. Bu KKTC ekonomisini şaha kaldıracak bir fırsattır. Mülkiyet hakkına saygı gösterilip Maraş’ın tümü açılmalı. KKTC büyüdükçe, zenginleştikçe, güçlendikçe kendisine uygulanan ambargo zincirleri de birer birer kırılmaya başlayacaktır. Maraş’ın açılması kararının KKTC halkına hayırlı olmasını diliyorum.”

    AKDENİZ’İN GÖZDE MEKANIYDI

    Kıbrıs’taki Maraş bölgesi, Akdeniz’in gözde turizm mekanlarından biri, Hollywood yıldızlarının uğrak yeriydi. 1974’teki Kıbrıs Barış Harekatı’ndan sonra yerleşime kapatıldı. Askeri bölge ilan edildi.

    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hükümeti, Kapalı Maraş bölgesini yeniden yerleşime açmak için geçen yıl envanter çalışması başlattı.

    DÜNYANIN İLK 7 YILDIZLI OTELİ

    Maraş, 1963-1974 yılları arasında en hareketli günlerini yaşadı. Maraş’taki otellerin 12 binden fazla yatak kapasitesi bulunuyordu. Dünyanın ilk 7 yıldızlı oteli de bu bölgedeydi. 3 buçuk kilometre uzunluğunda altın rengi kumsalıyla, dünyaca ünlü yıldızların tatil için ilk tercihiydi.

    Şimdilerde hayalet şehre dönen Maraş’ın caddelerindeki dükkanlar dünyanın en lüks markalarına ev sahipliği yapıyordu. Lüks otomobil markalarından en pahalı mücevhercilere kadar her şeyin satıldığı bu mağazalar, o günlerin ihtişamından izleri hala taşıyor.

    Kapalı Maraş bölgesinde konut ve iş yerlerinden oluşan 8 bin 400 bina bulunuyor. Bölgede 21 banka şubesi, 99 eğlence mekanı da vardı. Tüm bu yapılar 5,5 kilometrekarelik alanda yer alıyordu.

  • Macron’un “İslam Krizde” açıklamasına tepki!

    Macron’un “İslam Krizde” açıklamasına tepki!

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe’de, Camiler ve Din Görevlileri Haftası Programı’nda konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar:

    ‘Toplumun belli bir kesimi Diyanet İşleri Başkanlığımızın görev alanının sadece cami ile sınırlı olduğunu düşüyor.”

    “Koronavirüs kurallarına uymamak kul hakkı yemektir. Diyanet camiamızın toplumu bilinçlendirme konusunda çabalarının aynı şekilde devam ettirmesini talep ediyorum. Diyanet personelimiz virüse karşı yürüttüğümüz mücadelede fedakarca görev yaptı.”

    “Ayasofya’yı asli kimliğine döndürmenin mutluluğunu yaşadık. Ayasofya kararı ile Türkiye iradesine vurulan bir prangadan kurtulmuştur.”

    “Türkiye din ve özgürlükler konusunda aşarı sergilerken batının bunun tam tersini yaptığını görüyoruz. Müslüman kadınlar başörtülerinden dolayı sözlü ve fiziki tacize uğruyor. Sırf müslüman olduğu için işten atılan kişilerin haberlerini alıyoruz. DEAŞ benzeri ideolojik bir fanatizmin Avrupa toplumlarını günden güne zehirlediğini görüyoruz.”

    “En vahimi müslümanların mukaddes değerlerine yönelik saldırıların fikir özgürlüğü olarak görülmesi. Batı’da ırkçılık ve yabancı düşmanlığı bizzat devletler tarafından yapılıyor.”

    MACRON’A TEPKİ

    Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un ”islam krizde” açıklaması tam anlamıyla saldırıdır. Daha bir hafta önce münasebetlerimiz geliştirelim derken nasıl da unuttu. Bizim ağzımızdan museviliğin yapılandırılmasına yönelik bir açıklama duydunuz mu, sen kimsin de İslam yapılandırılmasına yönelik konuşabiliyorsun. Macron’un özellikle cahili olduğu meselelerde konuşurken dikkatli olması gerekiyor. Bunu kendisine defalarca söyledim.

    IRKÇILIK TEPKİSİ

    “Bugün birçok Batı ülkesinde, ırkçılık ve İslam düşmanlığı bizzat devlet tarafından himaye edilmektedir.”

    “Irkçılık ve İslam düşmanlığıyla yüzleşmek yerine hedef saptıranlar, en büyük kötülüğü kendi toplumlarına yapmaktadır.”

    “Müslümanlara saldırmak Avrupalı siyasetçilerin başarısızlıklarını perdelemek için kullandıkları en önemli araçlardan biri haline gelmiştir.”

    “Macron’un Müslümanların yoğunlukta olduğu bir şehirde yaptığı ‘İslam krizde’ açıklaması, saygısızlıktan öte açık bir provokasyondur.”

    “(Macron) Kendisinden artık sömürge valisi gibi davranmak yerine, sorumlu bir devlet adamı gibi hareket etmesini bekliyoruz.”

    “Fransız Devlet Başkanı olarak ‘İslam’ın yapılandırılması’ndan bahsetmesi hadsizliktir, edepsizliktir.”

  • Erdoğan’dan Trump’a geçmiş olsun mesajı

    Erdoğan’dan Trump’a geçmiş olsun mesajı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Covid-19 testi pozitif çıkan ABD Başkanı Trump’a geçmiş olsun mesajı gönderdi.

    Erdoğan mesajında, “Covid-19 testi pozitif çıkan ABD Başkanı Donald Trump ile First Lady Melania Trump’a geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, karantina sürecini sıkıntısız şekilde atlatıp bir an önce sağlıklarına kavuşmalarını temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.

  • Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Saraçoğlu: Ziraat planlamasına sahip ülke oyun kurucu olacak

    Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Saraçoğlu: Ziraat planlamasına sahip ülke oyun kurucu olacak

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, “Dünyanın yaşamakta olduğu pandemi döneminde değişen dünya düzeninde yükselen değer olan ziraat, bir ülke nezdinde ne kadar ürün çeşitliliği ve sürdürülebilirliği açısından zenginse o kadar etkisi kıtaları etkileyecek kadar kuvvetli olacaktır ve dolayısıyla pandeminin atlatılmasında böylesi bir ziraat planlamasına sahip bir ülkeyi her alanda güçlü, söz sahibi ve oyun kurucu kılacaktır” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM’nin 75’inci Genel Kurulu etkinlikleri kapsamında düzenlenen Biyolojik Çeşitlilik Zirvesi’nde yaptığı konuşmada Covid-19 salgınının biyolojik çeşitliliği korumanın önemini de gösterdiğini belirtirken, Türkiye’de biyolojik çeşitliliği geliştirmek amacıyla yapılan çalışmalara dikkat çekmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dile getirdiği ‘Ata Tohumu’ projesi, 11’inci kalkınma planına alınmış ve 2017 yılında Emine Erdoğan’ın himayelerinde, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu’nun liderliğinde başlatılmıştı.

    İbrahim Saraçoğlu, konu ile ilgili açıklamasında, ziraat planlamasındaki sürdürülebilirliğin önemini vurgulayarak “Sürdürülebilir ziraat ancak biyolojik çeşitlilik ve genetik kaynaklarının korunması ile mümkündür. Biyolojik çeşitlilik tanımında akla ilk bitkisel kaynaklar gelmekle beraber aslında koyun, keçi gibi küçükbaş, boğa, manda, inek gibi büyükbaş hayvanlar, topraktaki mikroorganizmalar ve ekmek mayaları da dikkate alınmalıdır. Osmanlı’nın ziraat imparatorluğu olması, sağlam ekonomik ve askeri gücü, kırsaldaki ziraat planlamasındaki etkinliği, kontrolü ve sürdürülebilirliğindeki istikrara dayanmaktadır” dedi.

    Projeye Osmanlı’nın ziraat politikasını temel alan sürdürülebilir doğal çiftliklerin bu amaçla dahil edildiğini belirten Saraçoğlu, “Tarihteki kurulan Türk devletlerinin isimlerine bakıldığında biyolojik çeşitlilik gücünün dünyaya en kuvvetli anlatımlarındaki örnekler arasında Türk devletlerinin isimlerine ‘Akkoyunlu’, ‘Karakeçili’ verilmesidir. Bu isimlerle bilinen Türk devletleri Anadolu topraklarında yaşam sürdürmüşlerdir. Anadolu coğrafyası gerek toprak üstündeki biyolojik çeşitlilik açısından gerekse de tarih boyunca yaşayan farklı kültürdeki ve inanıştaki toplumlara ev sahipliği yapması sebebiyle toprak altındaki zenginliğiyle dünya tarihinde her zaman odak noktası olmuştur” görüşünü ifade etti.

    Saraçoğlu, 2019 yılı Eylül ayında ‘Yerel Çeşitlerin Kayıt Altına Alınması, Çoğaltılması ve Pazarlanması’na dair yönetmelikte dünyada ilk defa tohum analizlerinde kemotip ve genotip analizlerinin zorunluluğunun yer aldığını, akabinde Osmanlı’nın ziraat politikası günümüz şartlarına modifiye edilerek 11’inci Kalkınma Planı’na ‘sürdürülebilir doğa çiftlikleri’ ismi ile ilklere adım atıldığını söyledi. Covid-19 salgının atlatılmasında ziraat planlamasının önemine işaret eden Saraçoğlu, “Dünyanın yaşamakta olduğu pandemi döneminde değişen dünya düzeninde yükselen değer olan ziraat, bir ülke nezdinde ne kadar ürün çeşitliliği ve sürdürülebilirliği açısından zenginse o kadar etkisi kıtaları etkileyecek kadar kuvvetli olacaktır ve dolayısıyla pandeminin atlatılmasında böylesi bir ziraat planlamasına sahip bir ülkeyi her alanda güçlü, söz sahibi ve oyun kurucu kılacaktır” mesajını verdi.

  • “Bir kadının dahi şiddete uğramasına tahammülümüz yok”

    “Bir kadının dahi şiddete uğramasına tahammülümüz yok”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kadına yönelik şiddete karşı mücadelemizi çok yönlü, bütüncül bir yaklaşım ve sıfır tolerans ilkesiyle yürütüyoruz. Ülkemizdeki tek bir kadının dahi şiddete uğramasına, hakkının, hukukunun, onurunun çiğnenmesine asla tahammülümüz yoktur” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) ‘4’üncü Kadın Konferansı’ 25’inci yıl dönümü yüksek düzeyli etkinliğine video mesajla katıldı. Erdoğan mesajında, Pekin Deklarasyonu’nun kabulünden 25 yıl sonra dahi kadın ve kız çocuklarının hakları için bir kilometre taşı olmaya devam ettiğini belirtti. Erdoğan, deklarasyonun yerel, bölgesel ve küresel düzeyde gözden geçirme sürecine büyük önem atfettiklerini belirterek, “Ancak gözden geçirme süreçleri kaydedilen ilerlemenin 1995’te taahhüt edilenin gerisinde kaldığını gösteriyor. Bugünden başlayarak daha fazlasının yapılması gerektiği açıktır. Türkiye olarak son yıllarda kadının sosyal hayattaki rolünün güçlendirilebilmesi için tarihi nitelikte adımlar attık. Güçlü kadın, güçlü aile, güçlü toplum ilkesinden hareketle kadın ve kız çocuklarının eğitimiyle kadınların iş gücüne katılımını teşvik ettik. Böylece kadın iş gücünü 3 milyon 926 bin kişi artırarak, 10 milyon 686 bine, kadın istihdamını 2 milyon 802 bin kişi artırarak 8 milyon 924 bine çıkardık. Yine bu dönemde kadınların iş gücüne katılma oranı 6,5 puan artarak yüzde 34,4’e yükseldi. Göreve geldiğimizde 6 yaş ve yukarı nüfus içinde kadın okuryazarlık oranı yüzde 79,9 iken bu oran 2019 yılında yüzde 95,3’e ulaştı” dedi.

    ‘TEK BİR KADININ DAHİ ŞİDDETE UĞRAMASINA TAHAMMÜLÜMÜZ YOK’

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadına yönelik şiddete karşı mücadeleyi çok yönlü, bütüncül bir yaklaşım ve sıfır tolerans ilkesiyle yürüttüklerini kaydederek, “Ülkemizdeki tek bir kadının dahi şiddete uğramasına, hakkının, hukukunun, onurunun çiğnenmesine asla tahammülümüz yoktur. Sayın Volkan Bozkır’ın Genel Kurul’un bu yılki çalışmaları ile ilgili belirlediği öncelikler arasında kadınların hayat standartları ve haklarının güçlendirilmesi, hayatın tüm alanlarına eşit katılımlarının sağlanması ve toplumdaki statülerinin yükseltilmesinin de bulunmasını takdirle karşılıyoruz. Sayın Bozkır’a bu anlamlı çalışmasında gereken her türlü desteği vermeyi sürdüreceğiz” diye konuştu.

    ‘KADIN DOSTU POLİTİKALAR UYGULADIK’

    “Öte yandan Covid-19 salgını kadın haklarının aradan geçen 25 yıla rağmen halen ne kadar kırılgan olduğunu göstermiştir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Kadınlar salgından en olumsuz etkilenen toplum kesimlerinin başında yer almıştır. Birçok ülkede kadına yönelik şiddet eylemlerinin tırmandığına, ekonomik ve sosyal olarak kadınların omuzlarındaki yükün daha da ağırlaştığına şahitlik ettik. Türkiye olarak bu süreçte ev içi şiddetin artma ihtimalini dikkate alarak yeni kadın konuk evleri açtık. Böylece müessif hadiseler karşısında mağdurları koruma kapasitemizi daha da güçlendirdik. Ayrıca istihdam önlemleri ve kadın dostu politikalar uyguladık. Sosyal destek hakkı ve özel olarak geliştirilen mobil uygulama ile şiddet ve istismar vakalarının ilgili birimlere anında bildirilmesini sağladık. Kadınların bu zorlu süreçten daha güçlü çıkmasını temin etmek hepimizin sorumluluğudur. Bu yılki gözden geçirmenin 2030 sürdürülebilir kalkınma gündemi kapsamında yapılmasını bu açıdan anlamlı buluyoruz.”

  • Erdoğan’dan Bahçeli’nin AYM çıkışına destek

    Erdoğan’dan Bahçeli’nin AYM çıkışına destek

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Parlamento, Anayasa Mahkemesiyle (AYM) ilgili yeni bir yapılanmaya giderse, yeni bir adım atarsa seve seve ben de buna katılırım.” dedi.

    Erdoğan, yeni yasama yılının açılış oturumunun ardından Meclis’te gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı.

    İdam cezası tartışmalarına ilişkin soru üzerine Erdoğan, “Benim yaklaşımımı herhalde biliyorsunuz. Meclisten idamla ilgili karar çıktığında, bana gelmeyecek mi bu, bana geldiğinde ben bunu onaylarım. Meclis idamla ilgili olumlu bir karar verdiğinde onama makamı olarak ben bunu onaylarım.” cevabını verdi.

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, AYM’nin tüm unsurlarıyla yeniden masaya yatırılmasına ilişkin açıklaması hatırlatılarak, “Yüksek yargıyla ilgili sizin böyle bir düşünceniz var mı?” sorusunu Erdoğan, “Bu da yine parlamento çalışmasıdır. Parlamento, AYM’yle ilgili yeni bir yapılanmaya giderse, yeni bir adım atarsa seve seve ben de buna katılırım.” şeklinde yanıtladı.

    Yeni yasama yılı açılışında HDP’nin, Genel Kurul salonunda bulunmamasına ilişkin soru üzerine Erdoğan, “Varlığıyla yokluğu arasında zaten herhangi bir fark yok. Çünkü onların her zaman yeri ya dağdır ya sokaklardır.” dedi.

    Erdoğan, AYM’nin, CHP’nin, 5 binden fazla avukatın bulunduğu illerde 2 bin avukatla yeni baro kurulabilmesini düzenleyen kanunun iptal istemini reddetmesine ilişkin sorusuya ise “Tamam işte reddetti.” yanıtını verdi.

    Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın, uluslararası topluma Türkiye’nin, “Azerbaycan-Ermenistan çatışmasına müdahil olmaması çağrısı”nın hatırlatılması üzerine Erdoğan, “Biz ne yapacağımızı Paşinyan’a soracak değiliz. Biz bunun kararını kendimiz verdik. Bugünkü Meclis konuşmamda da zaten bunları dinlediniz.” ifadelerini kullandı.

    Kovid-19 vaka sayısına yönelik tartışma olduğu dile getirilerek, “Tablonun güvenilirliği tartışılıyor. Siz bu tartışmaya ne söylemek istersiniz?” sorusunu yanıtlarken de Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Bilim Kurulu dediniz. Buyrun Bilim Kurulu. Bilim Kurulu kimlerden oluşuyor? Bilim insanlarından. Bilim insanları da bununla ilgili her türlü düşüncelerini, çalışmalarını, araştırmalarını yapıyorlar ve Sağlık Bakanımızın başkanlığında yürütüp adımları atıyor. Ama tabii üzüntümüz var. Sayının buralara kadar çıkmaması en büyük beklentimizdi. Bir ara 14’e kadar düştü. ‘TAMAM’, (temizlik, maske, mesafe) buna bir uysak her şey değişecek.Temenni ederim ki uyarız, böylece bir an önce de koronavirüs belasından ülkemizi kurtarırız.