Etiket: erdoğan

  • Erdoğan: TL yerini bulacak, bunlar gelip geçici

    Erdoğan: TL yerini bulacak, bunlar gelip geçici

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayasofya Camii’nde gerçekleşen Cuma namazının ardından soruları yanıtladı.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta meydana gelen patlamaya ilişkin Lübnan yöneticilerinin vereceği bilgileri önemle takip ettiklerini belirterek, “Her şeyimizle Lübnan’ın yanında olacağız, Beyrut’un yanında olacağız. Lübnan halkının da yanında olacağız.” dedi.

    DÖVİZ KURUNDAKİ ARTIŞ

    Dünyada şu anda ekonomik gelişmeleri gözden geçirecek olursanız; başta ABD olmak üzere, koronavirüs seyrinden sonra çok ciddi dalgalanmaların olduğunu görürsünüz. Dışarıdaki düşmanlar yetiyor, içeride destekleyenler var.

    2002 Kasım’ında göreve geldik. 2002’de, 236 milyar dolar olan milli gelirimiz, 2019 yılında 754 milyar dolara çıktı.

    Türkiye’de 105 milyar dolar rezerv var. Türkiye bir tırmanışta ancak bunu görmek istemeyenler var. Ben size belgelerle konuşuyorum. Bazı sıkıntılarımız var yok değil.

    Yine göreve geldiğimizde IMF borcumuz 23,5 milyar dolardı. Mayıs 2013’te IMF’ye olan borcumuzu sıfırladık.

    ”ZAMANLA YERİNE OTURACAK, BUNLAR GELİP GEÇİCİ”

    Cumhurbaşkanı, Döviz/TL kurundaki artışla ilgili bir soruya şu yanıtı verdi:

    “Yerli yerine oturacağı inancındayım. Bu konulardan rahatsız olmayın. Türkiye’de ekonomi sistem olarak oturmuştur. Sistem bu denli oturduğu için bu bazı zamanda tırmanışlar, bazen inişler olur. Biliyorsunuz şöyle bir kaç ay yılbaşı itibariyle 10 liradan bahsediyorlardı, iş nerelere geldi, şu anda geldiğimiz nokta bu.

    “Koronavirüs meselesi önemli. Beyrut’taki gelişmeler ortada. bunları aşmak suretiyle. Özellikle TL’nin yerli yerine oturacağına inanıyorum. Dövizin de altının da yerini bulacağına inanıyorum. Bunlar geçici, bu dalgalanmalar her zaman olur onu görmemiz lazım.

    “Merkez Bankası’yla, TBB’nin yaptığı toplantılar hepsi bunlara yönelik atılan adımlardır düzelecek.”

    Kimse halkımızı yanıltmaya çalışmasın. Bugün dünden daha güçlüyüz, yarın bugünden daha da güçlü olacağız.

    Türkiye’de 17 yıl önce terörle verilen mücadeleyi bir düşünün. Bugün terörle mücadelede neredeyiz. Bu mücadele öyle ücretsiz yapılmıyor.

    Benim Hazine ve Maliye Bakanım Berat Albayrak ile ilgili yaptıkları karalamaların hepsi yetişemedikleri üzüme koruk deme şeklinde.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan koronavirüs sebebiyle dünya ekonomisinin bir süreçten geçtiğini belirterek iktidara geldiklerinden bu yana milli gelirin yükseldiğini söyledi.

    Erdoğan Türkiye ekonomisini buzdolabı örneği ile anlatırken, “Buzdolabı satışlarına bakıyoruz. 2002’de 1 milyon 88 bindi. 2017 itibariyle 3 milyon 107 bin, 2019’da ise 2 milyon 486 bin adede çıktı” diye konuştu.

    VAKA ARTIŞININ ARDINDAN KISITLAMA GELECEK Mİ?

    Bütün kısıtlamaların hepsi Bilim Kurulu’nun alacağı kararlara bağlı. Vaka sayısını düşürmeye çalışıyor ancak vatandaşın da bize yardımcı olması gerekiyor.

    BAHÇELİ’DEN AKŞENER’E ‘EVİNE DÖN’ ÇAĞRISI

    Eski bir siyasetçi olarak Muharrem İnce’nin parti kurması doğal haktır. Bahçeli’nin Akşener’e çağrısı ülke genelinde bütünleşmenin gereği, bana göre önemlidir.  Sayın Bahçeli’nin daveti ise doğrusu benim yadırgadığım bir davet değil.”

     

  • MASAK Başkanı görevden alındı

    MASAK Başkanı görevden alındı

    MASAK Başkanı Osman Dereli Cumhurbaşkanı kararı ile görevden alındı

    Hazine ve Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) Başkanı Osman Dereli görevden alındı. Dereli’nin görevden alınmasına ilişkin Cumhurbaşkanı kararı Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan Ayasofya’da

    Cumhurbaşkanı Erdoğan Ayasofya’da

    Kılınacak cuma namazı ile 86 yıl sonra ibadete açılacak Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nde tarihi bir gün yaşanıyor. İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Ayasofya çevresindeki namaz kılma alanlarının dolduğunu, bu nedenle misafir girişlerinin durdurulduğunu duyurdu. Metro İstanbul, Ayasofya Camii’nin açılışı dolayısıyla oluşan yoğunluktan dolayı tarihi yarımadaya yakın olan istasyonlarda hizmet verilmeyeceğini açıkladı. Saat 12:00 sıralarında Cumhurbaşkanı Erdoğan da Ayasofya Camii’ne geldi.

    Kısıklı’daki konutundan ayrılan ve saat 12.00 sularında Ayasofya Meydanı’na gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşların alkışları ve sevgi gösterileriyle karşılandı.

    Namaz kılmak için meydanları dolduranlar, Erdoğan’ın gelişiyle çeşitli sloganlar da attı.

    Erdoğan’a, İletişim Başkanı Fahrettin Altun eşlik etti.

    Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın karşıladığı Cumhurbaşkanı Erdoğan, cuma namazı için Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’ne giriş yaptı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Pınar Gültekin mesajı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Pınar Gültekin mesajı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Pınar Gültekin’i katleden caninin hak ettiği en ağır cezayı alacağından şüphem yoktur. Davanın bizzat takipçisi olacak, bir daha asla yaşamak istemediğimiz kadına şiddetin son bulması için Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak ne gerekiyorsa yapacağız” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Dün bir cani tarafından hunharca katledildiğini öğrendiğimiz Pınar Gültekin’in acısı bizleri kedere boğdu. Kadına karşı işlenen tüm suçları lanetliyorum. Bu canilerin ve işledikleri bu rezil cinayetlerin bizim medeniyetimizde de anlayışımızda da yaşantımızda da tek bir kum tanesi kadar yeri ve bahanesi yoktur, olamaz. Hep birlikte bu şiddete karşı duracak, bunları millet olarak yeneceğiz. Pınar Gültekin’i katleden caninin hak ettiği en ağır cezayı alacağından şüphem yoktur. Davanın bizzat takipçisi olacak, bir daha asla yaşamak istemediğimiz kadına şiddetin son bulması için Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak ne gerekiyorsa yapacağız. Pınar Gültekin’e rahmet, kederli ailesine, arkadaşlarına, sevenlerine sabır diliyorum” ifadelerini kullandı.

  • Erdoğan isterse görevi bırakırım demişti, istifa etti

    Erdoğan isterse görevi bırakırım demişti, istifa etti

    Prof. Dr. Ahmet Yaramış, Türk Tarih Kurumu Başkanlığı görevinden istifa etti.

    Yaramış, 15 Temmuz ile ilgili “Darbe teşebbüsüne karışmış, pişman olmuş, nedamet duyan kişilere de sahip çıkmamız, onları bu toplumun içine dahil etmemiz, kazanmamız gerekiyor” sözleriyle büyük tepki çekmişti.

    Yaramış tepkilerin ardından yaptığı ikinci açıklamada sözlerinin bağlamından koparıldığını öne sürmüş ve Erdoğan isterse istifa edebileceğini söylemişti. Yaramış ikinci açıklamasında şunları kaydetmişti:

    • Darbecilerle uzlaşılmaz, onlarla sadece her şartta ve her zeminde mücadele edilir. Darbeye karışmış, vatanımıza ve şehitlerimize ihanet etmiş darbecilerin affı söz konusu dahi olamaz. Aksinin düşünülmesi bile muhaldir.
    • Her ne kadar bağlamından koparılmış olsa da basına yansıyan ve kastımı aşan ifadeler kurumumu değil bir akademisyen olarak şahsımı bağlamaktadır.
    • Bu itibarla gayrimeşru her oluşum gibi FETÖ ile de hayatımın her aşamasında mücadele ettiğimin, bundan sonra da edeceğimin bilinmesini isterim. Yanlış anlaşılmaya sebep olan ifadelerim için derin üzüntümü beyan ederim.

  • Cumhurbaşkanlığı sisteminin 2’nci yılı

    Cumhurbaşkanlığı sisteminin 2’nci yılı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Hayatımızın hiçbir döneminde olmadığı gibi şimdi de ‘Biz yaptık öyleyse en doğrusu budur.’ gibi bir inatlaşmaya girmiyoruz. Daha iyisini, daha efdalini, daha güzelini bulduğumuzda her türlü değişime gönlümüz de siyasetimiz de açıktır.” dedi.

    Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Kabinesi 2 Yıllık Değerlendirme Toplantısı’nda, Türkiye’nin etki alanındaki her yerde adalet, hak, hukuk, güvenlik, huzur ve refah gibi insani tüm hasletleri hayata geçirip farkını ortaya koyduğunu vurguladı.

    Kimsenin toprağında, egemenliğinde, hele hele doğal kaynaklarında Türkiye’nin gözünün olmadığını bugüne kadar yapılanlarla ispatladıklarını belirten Erdoğan, şunları söyledi:

    “Karşımızdakiler hangi ahlaksızlığı yaparsa yapsın, biz inancımızın ve tarihimizin bize gösterdiği istikametten şaşmayacağız. Böyle bir duruşta, asla çıkar hesaplarına, kirli pazarlıklara, menfaat için Hakka ve halka sırt dönmeye yer olmayacağı açıktır. Bugüne kadar böyle davrandık, bundan sonra da aynı ilkeli, onurlu, insani ve vicdani duruşumuzu koruyarak mücadelemizi sürdüreceğiz.”

    – “Reform, icraat ve değişim temelli bir anlayışla yolumuza devam edeceğiz”

    Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte ülkenin yönetim yapısında köklü değişikliklere gidildiğini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

    “Tabii bu yönetim sistemi, gerek ve ihtiyaç duyulduğunda her türlü değişikliğin süratle yapılabilmesine imkan sağlayan dinamik bir sistemdir. Hayatımızın hiçbir döneminde olmadığı gibi şimdi de ‘Biz yaptık öyleyse en doğrusu budur.’ gibi bir inatlaşmaya girmiyoruz. Daha iyisini, daha efdalini, daha güzelini bulduğumuzda her türlü değişime gönlümüz de siyasetimiz de açıktır. Nitekim bugüne kadar Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile pek çok yapısal değişikliği hayata geçirdik. Kabinede ve üst düzey bürokraside, ihtiyaç hasıl olduğunda yeni isimlere görev vermekten asla çekinmedik. Bundan sonra da reform, icraat ve değişim temelli bir anlayışla yolumuza devam edeceğiz.”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni sistemi kurarken 35 olan bakanlık sayısını 16’ya indirdiklerini, ayrıca bir de Cumhurbaşkanı Yardımcısı atadıklarını anımsatarak, eskiden Başbakanlığa bağlı olan kurumların önemli bir bölümünü de ilgili bakanlıklarla irtibatlandırdıklarını anımsattı.

    Bazı bakanlıkları isimleriyle aynen muhafaza edip, işlevlerini ve bağlı kurumlarını değiştirirken bazı bakanlıkları da birleştirdiklerini anlatan Erdoğan, şu bilgileri verdi:

    “Yeni yönetim mimarimizin tepesinde Cumhurbaşkanı vardır. Doğrudan Cumhurbaşkanına karşı sorumlu olan bakanlıklar, başkanlıklar, kurumlar, politika kurulları, ofisler ve diğer birimler bulunuyor. Bunların hepsi de aynı hedefe yönelik olarak birbirleriyle ahenk içinde çalışan yapılar şeklinde sistemde yer alıyor. Kabinemizi kurduktan sonra, ilk 100 günlük eylem planımızı 3 Ağustos 2018’de, ikinci 100 günlük eylem planımızı ise 13 Aralık 2018’de milletimizle paylaştık. Cumhurbaşkanı olarak, devleti temsil etmenin yanında, milletin doğrudan yetki verdiği ve dolayısıyla hesap sorma hakkına sahip olduğu yürütmenin sorumlusuyuz. Yasama ve yargı organlarıyla da uyumlu bir şekilde yürüttüğümüz bu görevimizde, ikinci yılımızı tamamladık.”

    – “Türkiye, her liderin görüşüne başvurduğu, iş birliğini aradığı bir ülke haline geldi”

    Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile devletin düzenleme yapma fonksiyonunda en ufak bir aksamanın yaşanmadığını, Cumhurbaşkanlığı, bakanlıklar ve bağlı kurumların 2018’de 154 bin 507 olan toplam kayıtlı birim sayısının, birleştirmeler ve ilgalarla 2020’de 152 bin 217’ye gerilediğini söyledi.

    Mahalli idareler seçimleri ve salgın gibi Türkiye açısından iki önemli hadiseye rağmen, yürütmenin çalışmalarında herhangi bir aksamaya meydan vermediklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

    “Son iki yılda Cumhurbaşkanı olarak kendi imzamızla çıkardığımız 64 kararname ve 2 bin 755 karar ile milletimize kesintisiz hizmet sunduk. 9 Temmuz 2018’den bugüne kadar, Ankara ve İstanbul’daki çalışmalarımız dışında, yurt içinde 78 ilimize 114 seyahat gerçekleştirerek, milletimizle kucaklaştık. Aynı şekilde 2018’de 16 ülkeye, 2019’da 14 ülkeye, 2020’de ise 10 ülkeye toplam 47 farklı ziyaret yaparak, uluslararası alanda ülkemizin hak ve menfaatlerinin takipçisi olduk. Ülkemize gelen 98 devlet ve hükümet başkanını misafir ettiğimiz bu dönemde, mevkidaşlarımızla 366 telefon görüşmesi yaparak gündemimizdeki konuları ele aldık. Bölgesel ve küresel hemen tüm sorunların çözümünde Türkiye, her liderin görüşüne başvurduğu, iş birliğini aradığı bir ülke haline gelmiştir.”

    – “Dijital Türkiye’deki kurum sayısını yüzde 44 artışla 664’e ulaştırdık”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde dijitalleşmenin öneminin bir kez daha öne çıktığını, dijital Türkiye çalışmalarında alınan başarılı mesafe sayesinde kamu hizmetlerinin derli toplu ve hızlı şekilde verilebilmesini sağladıklarını vurguladı.

    Dijital Türkiye çalışmaları kapsamında 27 bin olan kamu hizmeti sayısını sadeleştirerek 8 bin 97’ye, vatandaştan istenen belge sayısını ise 42 binden 833’e düşürdüklerine dikkati çeken Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:

    “Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi’ne geçişin ardından vatandaştan talep edilen belge sayısını yüzde 95 azalttık. Resmi yazışma işlem süreleri, gelende ortalama yüzde 71, gidende yüzde 32 azalma gösterdi. Dijital Türkiye’deki kurum sayısını yüzde 44 artışla 664’e, e-devlet şifresi olan vatandaş sayısını yüzde 27 artışla 48 milyon 584 bin kişiye ulaştırdık. Bu platforma toplam giriş sayısında, geçtiğimiz yılın toplamı olan 1,2 milyar seviyesine, bu yılın ilk 6 ayında yaklaşmış bulunuyoruz. Tüm bu çalışmalar neticesinde Birleşmiş Milletler e-Devlet Çevrimiçi Hizmet Endeksi’nde ülkemiz, 193 ülke arasında 22’nci sıraya yükseldi.”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2018 ve 2019’da yatırımlarda toplam 2,3 trilyon lira tutarına ulaştıklarını bildirerek, bunun 309,5 milyar lirasının kamu, 2 trilyon lirasının özel sektör yatırımı olduğunu dile getirdi.

    Salgın dönemi dahil 180 günlük icraat programlarında planladıkları 2 bin 384 ana eylemin yüzde 93’ünü tamamladıklarını aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Geçtiğimiz yıl temmuz ayında 2019-2023 dönemini kapsayan, ülkemizin kalkınma hedeflerini daha da ileriye taşıyacak temel politika belgemiz olan 11’inci Kalkınma Planımızı açıkladık. Dünya Bankası İş Yapma Kolaylığı Endeksi’nde ülkemiz, geçtiğimiz iki yılda 60’ıncı sıradan 33’ncü sıraya yükseldi. Yüksek teknoloji üreten milli firmalarımıza finansman desteği sağlamak amacıyla ‘Risk Sermayesi Fonu’ oluşturduk. Yatırımı desteklemek için kurduğumuz Lojistik Merkezleri ve bağlantı hatları yanında, kombine yük taşımacılığı mevzuatının oluşturulmasında büyük ilerleme sağladık. ‘Yatırım Ortamı Performans Kriterleri’ni oluştururken, Küresel Yenilik Endeksi’nde ülkemizi daha üst sıralara hızlıca taşıyacak yol haritasını da hazırladık. Doğrudan Cumhurbaşkanlığımıza bağlı kurumlarımız tarafından tamamlanan eserleri de milletimizin hizmetine sunduk.”

  • Yerli otomobil TOGG’un fabrika temeli Bursa’da atıldı

    Yerli otomobil TOGG’un fabrika temeli Bursa’da atıldı

    Yerli otomobil TOGG’un üretileceği fabrikanın temeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı törenle Bursa Gemlik’te atılıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan alana helikopterle geldi. Erdoğan tesisin kurulacağı alanı havadan da inceledi.

    TOGG tesisi 1.2 milyon metrekarelik alan üzerine kuruluyor. İnşaatın 18 ayda tamamlanması ve 2021 yılı içerisinde hat montajlarına başlanılması hedefleniyor. TOGG tesislerinde 2023 yılına kadar kademeli olarak 4 bin 300 kişinin istihdam edilmesi planlanıyor. TOGG tesisi, TOGG’un ‘Mobilite Ekosistemi’ kurulması hedefinin en önemli ayaklarından birisi olacak. Tesiste, 2022 yılı sonunda seri üretim ilk aracını banttan indirmesinin ardından 2030 yılına kadar, fikri ve sınai mülkiyet hakları tamamen kendisine ait 5 farklı modelden toplam 1 milyon adet aracı dünya otomotiv piyasası ile buluşturacak.

    TOGG tesisine özel olarak hafta içerisinde bir de kampanya başlatıldı ve tüm Türkiye bu heyecana ortak edildi. Bu tarihi ana iz bırakmak isteyenler için ‘yeniliktebendevarim.com’ internet sitesi üzerinden isimlerini yazma, görsel oluşturma ve paylaşma imkanı yaratıldı. Şu ana kadar yüz binlerce kişi ismini bu tarihi ana ortak olmak için kaydetti. Bu site üzerinden kaydolanların isimleri bir kapsül aracılığıyla bu tesisin temelinde olacak. Kampanya 18 Temmuz Cumartesi 21.30’a kadar devam edecek. Erdoğan, tören alanına gelmeden önce köpek ve tay eğitim merkezlerini ziyaret etti.

    CUMHURBAŞKANI AÇILIŞ TÖRENİNDE KONUŞTU

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Türkiye’nin Otomobili sadece ülkemizde değil dünyanın birçok yerinde ses getirdi.”

    “Ülkemizin büyümesinden, güçlenmesinden, öz güveninin artmasından rahatsızlık duyanlar, hemen yoğun bir karalama kampanyası başlattı.”

    “Yıllardır içeriden ve dışarıdan sabotajlara maruz kalmış bir hayalin gerçeğe dönüşmesi karşısında milyonlarca yürek yeniden heyecana kapıldı”

    “Milletimizin her ferdi, ülkemizin gücünü ve üretim kapasitesini temsil eden bu projeyi sahiplendi.”

  • FETÖ’den tutuklanan hakimden Kılıçdaroğlu’na ‘Man Adası’ cezası

    FETÖ’den tutuklanan hakimden Kılıçdaroğlu’na ‘Man Adası’ cezası

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu Man Adası’na ilişkin yaptığı açıklamalar nedeniyle tazminata mahkûm eden mahkemenin hâkimi Ülkü Ergin’in FETÖ’den tutuklandığı ancak göreve geri döndüğü öğrenildi.

    Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, yargıda kritik birçok noktada halen FETÖ’cü yargıç ve savcıların olduğunu söyleyerek, “Bunları bilerek temizlemiyorlar çünkü biliyorki ne isterlerse yaptıracaklar” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın akrabaları Man Adası’na usulsüz bir şekilde para transfer ettiğine dair açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu hakkında açılan tazminat davasında geçen günlerde karar verildi. İstanbul 5. Hukuk Mahkemesi, Kılıçdaroğlu’nun 197 bin TL tazminat ödemesine hükmetti.

    Bu kararı veren hâkim Ülkü Ergin’in ise 2016 yılında FETÖ soruşturması kapsamında tutuklandığı öğrenildi. Cumhuriyet’e konuşan avukat Celal Çelik, “Normalde dosyalar UYAP üzerinden dağıtılıyor. Bu dağıtıma müdahale edildiğini biliyorduk. Ancak bu dosyada böyle bir durum olmadı. Hâkimler bu davada bilerek görevlendirildi” dedi.

    Bu yapılanın “şark kurnazlığı” olduğunu söyleyen Çelik, “Normal şartlarda FETÖ’den tutuklanan biri mesleğe geri dönüp böyle bir dosyaya bakamaz. Meslekten ihraç edilen ve mesleğe geri dönen bir kişi objektif olamaz” diye konuştu. Yargı içerisinde kritik birçok noktada halen FETÖ’cü yargıç ve savcıların olduğunu ileri süren Çelik, “FETÖ’cüler bilerek temizlenmiyor. Ne isterlerse yapacakları birileri var. Yargı içerisindeki bu kişiler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatları ne isterlerse onu yapıyorlar” ifadelerini kullandı.

    ‘FETÖ TAKTİĞİ’

    Avukat Celal Ülgen ise yapılanın bir FETÖ taktiği olduğunu söyleyerek “FETÖ yargısı sürecinde sanık ve şüphelilerin baskı altında gizli tanık yapıldığını hepimiz bilmekteyiz. Gene bu süreçte Ergenekon davası yargıçlarından Haşıloğlu’nun Çerkezköy’deki bir hukuksal açmazı nedeniyle baskı altında tutulduğu da bilinmektedir. Bugün ne yazık ki aynı taktikleri iktidar yargısından görmekteyiz” dedi.

    Birçok yargıcın önce FETÖ soruşturmasına tabi tutulması sonra da bu yargıçlara operasyonel görevler verilmesinin belleklerden silinmediğini anımsatan Ülgen, “Yargının bu denli taraflı olduğu bir süreçte kendi inancındaki yargıçları kullanmak yerine FETÖ soruşturmasına tabi yargıçların kullanılmasının nedeni nasıl açıklanacak? Daha sonra bu sakıncalı ve netameli işler açığa çıkınca ‘Ne yapalım bunlar da şucuymuş bucuymuş’ diyebilmek için mi? Sanmıyorum ama bu da bir neden olabilir. Yeni bir aldatıldık savunması yapılabilir. Bana göre temel neden bu değil. Bu tür yargıçların direnme gücü olmadığı için yüzde 100 emin olarak operasyonel işlemler yaptırılmaktadır. Yargı tehdidi altındaki bir yargıçtan daha iyi kim yapabilir bu işleri” dedi.

    ERGİN TUTUKLANMIŞTI

    Ergin tutuklanmıştı Darbe girişiminin ardından 20 Temmuz 2016 tarihinde, HSYK tarafından açığa alındıktan sonra Yunanistan’a kaçmaya çalışan 8 kişilik hâkimsavcı ekibinden olan Ülkü Ergin, çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklanmıştı.

    Edirne Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi’ne konulan Ergin’in , Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Birinci Dairesi’nin 18 Ekim 2016 tarihli 1880 sayılı adli yargı kararnamesi ile Enez Hâkimliği’nden İstanbul Anadolu Hâkimliği’ne atandığı ortaya çıkmıştı. Ergin’in göreve nasıl döndüğü ise gizliliğini koruyor.

    (Cumhuriyet)

  • Erdoğan’dan kıdem tazminatı mesajı

    Erdoğan’dan kıdem tazminatı mesajı

    İçinde kıdem tazminatı düzenlemesi, part-time çalışma gibi başlıkları barındıran istihdam paketi hakkında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan devreye girdi. AK Parti Merkez Yürütme Kurulu Toplantısı’nda (MYK) Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk istihdam paketiyle ilgili bilgi verirken, düzenlemenin biran önce yasalaştırılması konusunda yardım istedi. MYK’da kıdem tazminatı düzenlemesi, part-time çalışma gibi konularda tam uzlaşma sağlanamadığı yolunda görüşler dile getirildi. Böyle bir sürecin, TBMM’deki diğer çalışmaları etkileyeceğine ilişkin yorumlar yapıldı.

    EKİMDEN SONRA

    Bunun üzerine Erdoğan, “Ne kadar acele?” diye sordu. Bu konuda tam bir görüş birliği oluşmadığı için düzenlemenin bu bölümlerinin yeni yasama dönemine kalması benimsendi. Erdoğan, bu başlıklarda tarafların görüşü alınarak, bir kez daha uzlaşma aranması konusunda öneride bulundu. Paketin, acil olan ve uzlaşma sorunu olmayan bölümleri, TBMM’ye sevk edilirken, diğer başlıkların ekimden sonra gündeme getirilmesi benimsendi.

    İŞKOLU SORUNU

    Bu arada, bazı işkollarında yetkileri düşme tehlikesinde olan sendikalar için tanınan ek sürenin bu kez verilmemesi de kararlaştırıldı. Toplantıda gündeme gelen bu konuda, her yıl yapılan bir yıllık süre uzatımının bu kez yapılmaması planlandı. Bu durum, küçük bir çok sendikanın işyerlerinde yetkilerini kaybetmesi anlamına geliyor.

    MADDELER NELER İÇERİYOR

    Yeni yasama dönemine kalan pakette, kıdem tazminatı fonu düzenlemesinin yanı sıra, part-time çalışmaya ilişkin de düzenleme bulunuyor. Part-time çalışmanın bazı sektörde uygulanmasının önü açılıyor. Ayrıca part-time çalışanlara sigorta yapılmasını sağlayacak bazı düzenlemelerin de pakette olacağı belirtiliyor. Düzenleme ile 25 yaş altı ve 50 yaş üstü kişiler için şart aranmaksızın, ‘belirli süreli iş sözleşmesi’ yapılabilecek. İşverenler bu kişileri daha kolay istihdam edebilecek. İşe iade gibi haklar ortadan kalkacak. Bu iş sözleşmelerinin süresi, en fazla iki yıl uzatılabilecek. İki yılı aşan sözleşmeler belirsiz süreli sözleşme haline gelecek. Bu da işverenin sık sık eleman değiştirmesi anlamına gelebilecek. 50 yaş üstünde olan, emeklilik için prim şartını tamamlamış kişiler de benzer iş sözleşmesiyle bu koşullarda çalıştırılacak.

  • “15 Temmuz tarihi bir kırılma noktasıdır”

    “15 Temmuz tarihi bir kırılma noktasıdır”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü programı kapsamında önce Beştepe’deki anıta çiçek bıraktı. Ardından Meclis’teki anma törenine katılan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada “15 Temmuz tarihi bir kırılma noktasıdır” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki 15 Temmuz Anıtı’na çelenk bıraktı.

    Bazı şehit yakını ve gazilerle birlikte Külliye’den abideye yürüyen Erdoğan’a, kısa süre önce Cumhurbaşkanı Başdanışmanlığı görevine atanan 15 Temmuz gazisi eski Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanı Turgut Aslan da eşlik etti.

    Cumhurbaşkanı ardından şehitler için dua etti.

    Sonrasında TBMM’deki 15 Temmuz Şehitlerini anma törenine katılan Erdoğan, burada bir konuşma yaptı.

    “Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. 15 Temmuz’da ülkemize saldıran hainleri TBMM’yi hedef alması rastgele bir tercih değil. Bu Meclis masa başında değil savaş meydanında kurulmuş bir Meclis’tir. Sadece düşmanla değil ihanetle mücadele ederek zafere yürümüş bir Meclis’tir. bu Meclis Polatlı’dan top sesi gelirken de tepesine bomba yağarken de millete hizmet etmeyi sürdürmüş bir Meclis’tir. Böyle bir Meclis mensubu olmaktan şeref duyuyorum.

    Milletin seçtiği Cumhurbaşkanı olarak bu Meclis’te yemin ederek görev yapmaktan şeref duyuyorum. 15 Temmuz tarihi bir kırılma noktasıdır. 15 Temmuz sıradan bir darbe girişimi değildi. Malazgirt’te ne olmuşsa 15 Temmuz’da o olmuştur. İstanbul’un fethinde ne olmuşsa 15 Temmuz’da o olmuştur. İstiklal savaşında ne olmuşsa 15 Temmuz’da o olmuştur. 15 Temmuz, bu topraklarda yaşadığımız, asırlar boyunca verdiğimiz varlık yokluk mücadeleleri zincirinin en son halkasıdır. Her kim 15 Temmuz’u küçümsemeye, önemsizleştirmeye, itibarsızlaştırmaya, karikatürleştirmeye çalışıyorsa bilin ki amacı, işte bu derin tarihi anlamı gölgelemek, gözlerden kaçırmaktır.

    Eğer güçleri yetseydi, bu Meclisi taş üstünde taş bırakmayacak şekilde yıkmaktan çekinmeyeceklerinden emin olunuz. Eğer güçleri yetseydi ülkenin Cumhurbaşkanı ve Başbakanı başta olmak üzere, seçilmiş tüm yöneticilerini katletmekten çekinmeyeceklerinden emin olunuz. Örgütün sinsi yapısı sebebiyle tespitlerimizi somutlaştırmakta ve etkili tedbir almakta zorlanıyorduk.

    Hep birlikte ‘önce Türkiye’ dediğimiz sürece, bu Meclis’in çatısı altındaki görüş ayrılıklarının, tartışmaların, müzakerelerin hepsi de makbulümüzdür, hatta zenginlik kaynağımızdır.

    Bazen tek bir kahraman koskoca bir milletin kaderini değiştirir. 15 Temmuz’da ülkemizin dört bir yanında milyonlarca kahraman ortaya çıkmış ve kendileriyle birlikte tüm milletin geleceğine damga vurmuştur.

    15 Temmuz’da deşifre olan FETÖ hücrelerinin hızla tasfiyesiyle Türkiye her alanda yepyeni ufuklara kavuşmuş, yepyeni hamleler içine girmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri uzun yıllardır icrası için bir türlü harekete geçiremediğimiz operasyonlarını ardı ardına yapmaya başlamıştır. Bürokrasiden, iş dünyasına kadar her yerde insanlarımız öz güvenle yönlerini geleceğe çevirmişlerdir.”