Etiket: erdoğan

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Ortadoğu mesajı!

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Ortadoğu mesajı!

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın törende yaptığı konuşmada öne çıkanlar şöyle:

    “Her ne kadar darbe dönemlerinin ardından cemiyetin çalışmaları engellenmiş olsa da şartlar düzeldiğinde faaliyetler yeniden hızlanmıştır. Ülkemizin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücünü yetiştirmek üzerine kurulan cemiyetimizin 72i vakfımızın 50. yıl dönümünü geride bıraktık. Ülkemizin en önemli manevi beslenme kaynaklarından olanİmam Hatip okullarının yaşatılmasında cemiyetimizin çok önemli katkıları olmuştur.

    Bir şeyler dertlenmek, onun davasını gütmenin ilk şartıdır. Türk ve İslam dünyasının da böyle bir davası vardır. Bu davayı her fırsatta hatırlatmak hepimizin görevidir. Biz, kendi kavramlarımızı kaybettiğimiz ve yenilerini üretemediğimiz için fikir kuraklığı yaşıyoruz. Son dönemde yabancı sosyal medya platformlarının kullanımın yaygınlaşmasıyla birlikte ahlaki bir erozyon yaşanıldığını görüyoruz. Bunlarla mücadele konusunda en büyük görev, dava sahibi, dert sahibi müesseselerimize düşüyor.

    Eskiden çocuklara ilmihal yani hayatın içinde nasıl davranmamız gerektiğini anlatan kurallar öğretilirdi. Bir kişi sabah nasıl kalkacak, yemeğe nasıl oturacak, nasıl giyinecek, büyüklerine ve küçüklerine nasıl davranacak, velhasıl nasıl yaşayacak bunun çerçevesi zihnine nakşedilirdi.

    1947’deki Filistin’i düşünün. Nasıl sömürdüler. Dünya siyonizmi, Filistin’de yaşananları nasıl bu sınırları belirlediyse, şu an itibarıyla bunu daha da ileri götürmenin gayreti içindeler. Ülkemizdeki darbeleri, bizim çocuklar başardı cümlesiyle kendi yöneticilerine işaret ettikleri gerçek işte budur.

    “Türkiye artık daha hür”

    Çok büyük bedeller ödedik. Ülkemizi 3 çeyrek asırdır içinde bulunduğu bataklıktan çıkarmayı başardık. Türkiye artık demokrasisiyle, güvenliğiyle, ekonomisiyle, savunmasıyla çok daha hürdür, geleceğine çok daha güvenle bakabilmektedir.

    Ortadoğu mesajı

    Biz siyasi, askeri ve ekonomik olarak güçlendikçe ümitlerini bize bağlamış kardeşlerimizin de özgüvenleri arttı. Geçmişe göre çok daha farklı çok daha olumlu bir hava vardır. Karabağ’ın işgalden kurtuluşu bu havayı daha da güçlendirmiştir. Zalim İsrail yönetiminin sürdürdüğü Gazze’deki katliamların, Kudüs’teki mütecaviz eylemlerinin önüne geçeceğimiz günler Allah’ın izniyle yakındır.

    Yakaladığımız bu ivmeyi sürdürebilmek için çocuklarımızı medeniyetimize uygun şekilde yetiştirme meselesini önceliklerimizin başına koymak mecburiyetindeyiz.”

  • Erdoğan BAE Devlet Başkanı Al Nahyan ile görüştü

    Erdoğan BAE Devlet Başkanı Al Nahyan ile görüştü

    Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Şeyh Muhammed Bin Zayed Al Nahyan ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları, bölgede kalıcı ateşkesi sağlama çabaları, Türkiye’nin Filistinlilere insani yardım ulaştırma gayretleri ve barışı sağlamak için atılan adımlar ele alındı.

    ‘Filistin’e desteği artıracak girişimler’ vurgusu

    Erdoğan, bölgede barışın sağlanması için İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği ortak zirvesinde alınan kararların titizlikle uygulanması ve uluslararası toplumun Filistin’e desteğini artıracak girişimlerin birlik ruhuyla devam ettirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

     

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Biden ile görüştü

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Biden ile görüştü

    Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, Gazze’de yaşanan insanlık dramına bir an önce dur denilmesi gerektiğini, ABD’nin İsrail’e yönelik kayıtsız şartsız desteğini çekmesinin ateşkesi hızlı bir şekilde sağlayabileceğini, hem dünya hem ABD kamuoyunun bu talebi son günlerde daha yüksek sesle dile getirdiğini ve bir an önce bölgede kalıcı ateşkesin sağlanmasının ABD’nin tarihi sorumluluğu olduğunu söyledi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in saldırılarının derinleşmesi ve uzamasının bölgesel ve küresel olumsuz sonuçları olabileceğini, Türkiye’nin önerdiği garantörlük mekanizmasının kurulması, verilen sözlerin tutulması ve 1967 sınırları temelinde bağımsız, egemen, toprak bütünlüğüne sahip, başkenti Kudüs olan Filistin Devleti’nin kurulmasının en makul ve kalıcı çözüm olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Biden görüşmesinde F-16 konusu da ele alındı.

  • Erdoğan’dan asgari ücret mesajı: ‘Kayıpları giderecek’

    Erdoğan’dan asgari ücret mesajı: ‘Kayıpları giderecek’

    İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ının açıklamalarından öne çıkan satır başları:

    Türkiye’nin aydınlık yarınları için hükümet olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Dış politikada yoğun bir gündemi geride bıraktık. Cezayir ziyaretimiz oldukça başarılı geçti. Cezayir, Filistin davasının önde gelen savunucuları arasında yer alıyor. Cumhurbaşkanı ile görüşmememizde Gazze’ye güçlü desteğimizi teyit ettik.

    “Türkiye’nin güneyinde terör yapılanmasına izin vermeyeceğiz”

    Geçen hafta yaptığımız grup toplantımızda seçimlere ilişkin hazırlıklarımızı değerlendirirdik. Bir fetret yaşayan muhalefetin belediyeleri gerçek belediyecilikle buluşturacağız. MGK toplantısında pek çok konuyu ele aldık. Terör kaynağında yok etme stratejimizi başarıyla uyguluyoruz. Bundan 40 sene önce milletimizin başına musallat edilen terör belasından Türkiye’yi tamamen kurtarmakta kararlıyız. Buradan Türkiye’yi terör örgütü eliyle sıkıştırmaya çalışanlara sesleniyorum, Türkiye’nin güneyinde ve Suriye’nin kuzeyinde kesinlikle bir yapılanmaya izin vermeyeceğiz. Kimin kiminle iş tuttuğunu iyi biliyoruz. Bir gece ansızın gelerek bu senaryoları yırtıp atmasını iyi biliriz. Barış ve huzur kuyuları kazıyor, herkesin hizmetine sunuyoruz. Ülkemize kuyu kazanları da kendi hesaplarıyla başbaşa bırakıyoruz.

    “İklim değişikliğini en fazla hisseden ülkelerden biriyiz”

    İklim değişikliğinin olumsuz etkilerine giderek daha fazla maruz kalıyoruz. İklim değişikliğini en fazla hisseden ülkelerden biriyiz. İklim değişikliğinden bahsederken şu noktanın gözden kaçırılmaması gerekiyor. Bu krizin asıl sebebi gelişmiş batılı ülkelerdir. İklim krizi, kontrolsüz büyümenin sonucudur. Tabiatı bir emanet değil de sömürülmesi gereken meta olarak gören zihniyet büyük zarar vermiştir. İklim değişikliğiyle mücadele yeni sömürü düzenine yol açmamalıdır. İlan ettiğimiz net sıfır emisyon hedefinde 2053 yılında ulaşmayı öngörüyoruz. Dubai’de düzenlenen zirvede bu konuları çok açık ifade ettik. Doha ziyaretimiz ise oldukça önemliydi. 2014 yılında kurduğumuz Katar-Türkiye Yüksek Stratejik Komitesi’nin 9. Toplantısını icra ettik. 12 belge imzaladık. Ticaret hacmimizi artıracağız.

    Erdoğan’dan enflasyon mesajı: En zoru geride kaldı 

    Yarın Yunanistan’a, ardından 18 Aralık’ta Macaristan’a ziyaret gerçekleştireceğiz. Ülkemizin uluslararası platformlar ile ikili ilişkilerinde siyasi, diplomatik, ekonomik alanda kat ettiği her mesafe bizi Türkiye Yüzyılı’na bir adım daha yaklaştırmaktadır. Hem içeride hem de küresel düzeyde belirlediğimiz hedeflere doğru yürüyüşümüzü kararlılıkla gerçekleştiriyoruz. İhtiyaç duyduğumuz her durumda yanımızda yer alarak Türkiye Yüzyılı vizyonumuza omuz veren her bir vatandaşımıza şükranlarımızı sunuyorum. İnsanımızı günlük hayatta sıkıntıya sokan meseleleri bire birer çözüme kavuşturuyoruz. En zoru geride kaldı. İnşallah bundan sonra hep birlikte daha iyiye gideceğiz. Enflasyonu yavaş yavaş kontrol altına alıyoruz. Salgın ve küresel krizlerle sarsılan makro finansal istikrarı güçlendirecek adımları kararlılıkla atıyoruz. Yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 5,9 oranında büyüyerek OECD ülkeleri arasında en iyi performansı gösteren ülke olduk. Kaliteli ve sürdürebilir büyüme hedefimizden en küçük sapma yoktur.

    “İşçilerimizin onayını alacak, işverenlerimizide yormayacağız”

    Yılbaşında çalışanlarımızın ücretlerine bir artış yapacağız. Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısı 11 Aralık’ta başlıyor. İşçilerimizin onayını alacak, işverenlerimizi de yormayacak ve istihdama zarar vermeyerek bir asgari ücret seviyesi hedefiyle bu süreç yönetilecek.

    “İsrail, bu zulmün hesabını verecektir”

    Gerektiğinde bedel ödeme pahasına şahit olduğumuz kötülükleri yapabiliyorsak elimizle düzeltmenin, mümkün değilse dilimizle anlatmanın, ona da mani varsa kalbimizle buğz etme gayreti içinde olduk. Son 70 yılına baktığımızda bu yaklaşımın pek çok örneğini görüyoruz. Kore’ye bu hissiyatla gidip kan döktük can verdik. Kıbrıs’ta barış harekatı gerçekleştirdik. Irak, Suriye, Ukrayna’da başı dara düşenlere kapımızı açtık. Karabağ’ın işgaline Türkistan’daki zulme, Keşmir ve Arakan’daki haksızlıklara bu düşünce ile rıza göstermedik. Bugün aynı onurlu duruşu Gazze’ye yönelik barbarlık karşısında Filistin halkının yanında yer alarak sergiliyoruz. İsrail 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana Filistin coğrafyasında uyguladığı her zulmün hesabını verecektir. Bundan kaçış yok. Netanyahu nereye kaçar bilemiyorum? Türkiye kendisi gibi düşünen devletlerle bu meseleyi her platformda dile getirecektir. İsrailli yöneticiler, insanlık mahkemesinde yargılanacak ve cezasını çekecektir. Netanyahu yönetimine bu cesareti veren Batılı ülkeler de aynı akıbeti paylaşacaktır. Şayet ABD ve Avrupa ülkeleri İsrail’e sınırsız siyasi, askeri ve ekonomik destek vermiş olmasa böyle pervasız hareket edemezdi.

     

  • Erdoğan, Merkez Bankası brüt rezervini açıkladı

    Erdoğan, Merkez Bankası brüt rezervini açıkladı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu. Türkiye’nin devleti ve milleti ile Filistinli kardeşlerinin yanında olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bölgemize barış ve huzurun ancak 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız egemen ve coğrafi bütünlüğe sahip bir Filistin devletinin kurulmasıyla mümkün olduğunu hatırlatmak istiyorum. Almanya ile 50 milyar dolar seviyesinde olan ikili ticaretimizi kısa sürede 60 milyar dolara çıkarmak istiyoruz. Cezayir’le bu sene 6 milyar doları bulacak ticaret hacmimizi ise 10 milyar dolar seviyesine taşımayı hedefliyoruz” dedi.

    Önceki gün Maldivler Cumhurbaşkanı’nı bu ülkeden devlet başkanı düzeyinde bir ilki teşkil eden ziyareti vesilesiyle Ankara’da ağırladıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Maldivler’le de turizm, savunma ve ekonomik işbirliklerinin geliştirileceğini aktardı.

    “Oturup konuştuğumuzda özellikle komşularımızla aşılamayacak hiçbir sorunumuz olmadığı inancındayız”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Dış politikada dostlarımızın sayısını arttırma, hasımlarımızın sayısını azaltma stratejimizi başarıyla uyguluyoruz. Buradaki çizgimiz gayet açıktır. Biz diplomasiyi bir tarafın kaybettiği, diğer tarafın ise kazandığı sıfır toplamlı bir oyun olarak görmüyoruz. Diplomasi her iki tarafın da makul bir çizgide buluşarak kazançlı çıktığı, kazan-kazan ilkesinin hayat bulduğu önemli bir imkandır. Ülkeler arasında anlaşmazlıkların, uyuşmazlıkların olması gayet doğaldır. Asıl olan bu ayrılıkları kördüğüme dönüşmeden çözme iradesidir. İşte biz buna sahibiz. Oturup konuştuğumuzda özellikle komşularımızla aşılamayacak hiçbir sorunumuz olmadığı inancındayız” dedi.

    “Komşumuz Yunanistan’la ihtilaflarımız dün de vardı yarın da olacak, bu ortak paydada buluşamayacağımız anlamına asla gelmez”

    7 Aralık’ta yapmayı planladıkları Yunanistan ziyaretine de yaklaşımlarının bu yönde olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Komşumuz Yunanistan’la ihtilaflarımız dün de vardı, yarın da olacak. Aynı şekilde bu ihtilaflardan çıkar sağlama peşinde koşanlar da olacak. Bu gerçek aynı denizi, aynı iklimi, aynı coğrafyayı paylaşan iki komşu ülke olarak ortak paydada buluşamayacağımız anlamına asla gelmez. Karşılıklı güven esasına dayalı olarak iş birliğimizi geliştirebileceğimiz pek çok başlık vardır. Ziyaretimizde bunlara odaklanma niyetindeyiz. Yunanistan seyahatimizin şimdiden ülkelerimiz arasında yeni bir sayfanın açılmasına vesile olmasını diliyorum” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye İnovasyon Haftası kapsamında iştirak ettikleri inovaLig ödül töreninde Türkiye’nin yenilikçilik ekosisteminin ulaştığı seviyeyi bizzat görme fırsatı bulduklarını belirterek, ”Çeşitli kategorilerde ödül alan şirketlerimizi buradan bir kez daha tebrik ediyorum. Türk özel sektörüyle inanın ne kadar gurur duysak azdır. Muhalefetin ve ülkemizdeki mandacı ekonomistlerin sürekli karamsarlık sevk eden propagandalarına rağmen hamdolsun firmalarımız dünya çapında başarılara imza atıyor. Bilhassa savunma ve bilişim alanında faaliyet gösteren şirketlerimiz inovasyon konusunda diğer firmalarımıza da ilham kaynağı oldu. Devletimizin teşvikleri sayesinde tüm Türkiye safında adeta bir ihracat ve üretim seferberliği yaşanıyor. Küresel ekonomideki zorluklara, bölgemizdeki patlak veren krizlere, 6 Şubat depremlerinin olumsuz etkilerine rağmen yakaladığımız bu ivmeyi çok değerli bulduğumuzu özellikle ifade etmek istiyorum. Bu iklimin güçlenmesi için iş dünyamıza her türlü desteği sağlıyoruz. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve inovasyon odaklı çalışan her girişimcimizin yanındayız” dedi.

    Geçen hafta Merkez Bankasının önemli bir karar aldığını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yatırım taahhütlü avans kredisi programına yıllık 100 milyar Türk lirası limit tahsis edildiğini aktardı. Erdoğan, “Program kapsamında 3 yıl boyunca toplam 300 milyar lira limit ayrılacak. Böylece yatırımcılar çok uygun koşullarda finansmana erişim imkanı elde edecekler. Ayrıca ihracatçılarımız için günlük reeskont kredi limitlerini 10 kat artırarak 3 milyar lira seviyesine çıkardık. Her iki kararın başta ihracatçılarımız olmak üzere özel sektörümüze hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.

    “Merkez Bankası brüt rezervi 134,5 milyar dolara çıktı”

    Merkez Bankası brüt rezervinin Eylül 2014’ten bu yana ilk kez 134,5 milyar dolara çıktığının müjdesini paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sadece bunlarla yetinmiyoruz, Meclise sunduğumuz yeni kanun teklifinde pek çok düzenleme yer alıyor. Yurt dışında şirket kurmuş müteşebbislerimizin buralardan kazandıklarını ülkemize getirmelerini teşvik eden yeni düzenlemeleri devreye alacağız. Bir diğer konu başlığımız deprem bölgemizde fahiş fiyat uygulayanlara yönelik müeyyidelerdir. Açıkçası biz böyle bir meseleyi konuşmaktan bile hicap duyuyoruz. Ama ülkemizde maalesef depremi siyaseten fırsata çevirmek isteyenler olduğu gibi ekonomik kazanca dönüştürmek isteyen tamahkarlar da var. Milletin acısını istismar eden deprem turistleri, son seçimlerde sandıkta derslerini aldılar, milli iradenin şamarını yediler. Ekonomik hayattaki deprem fırsatçılarına da biz göz açtırmıyoruz. Yapı malzemeleri ve yapım işlerinde piyasa gerçekleriyle izah edilmeyecek fahiş fiyatlar söz konusu. Öyle durumlar var ki aynı malzeme, aralarında 60-70 kilometre olan iki şehrimizde yüzde 20, yüzde 30 fiyat farkıyla satılıyor. Tamamen açgözlülükten kaynaklanan bu çarpıklığın, bu vicdansızlığın üzerine gitmekte kararlıyız. Genel afet bölgesi ilan edilen yerlerde 2025 yılı sonuna kadar mevcut cezaların 10 kat daha ağır uygulanmasını sağlayacağız. Fırsatçılarla mücadele ederken deprem konutlarını tamamlamak için bölgede fedakarca çalışan firmalarımıza da her türlü desteği vereceğiz” açıklamasını yaptı.

    Deprem felaketi sonrası oluşan yoğun talebin yapım işlerinde maliyetleri arttırdığının farkında olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bu süreçte şirketlerimize yardımcı olmak adına yapım işlerine ek fiyat farkı ve süre uzatımı verilmesine imkan veriyoruz. Özellikle depremden önce ihale edilen yapım işi sözleşmelerinin zamanında tamamlanmasında sorunlar yaşandığını gördük. Yatırımların planlanan sürede tamamlanması için devlet olarak bu konuda da hem kolaylık gösteriyor hem de yük alıyoruz. Bizim görevimiz, işini düzgün yapana destek olmak, aşırı kar peşinde koşanlara da fırsat vermemektir. Deprem bölgesinde yürütülen inşaat ve ihya çalışmalarına yaklaşımımız bu yöndedir. İnşallah önümüzdeki aydan itibaren yapımı tamamlanan deprem konutlarının hak sahiplerine teslimine başlıyoruz” dedi.

    “5 bin lira ödeme kararımızı çalışan emeklilerimize de teşkil ediyoruz”

    Yıl bitmeden toplam 46 bin deprem konutu ve köy evini hak sahibi depremzedelere teslim etmeyi planladıklarını açıklayan Erdoğan şunları söyledi:

    “24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesiyle İstanbul Kongre Merkezi’nde maarif davamızın öncüleri olan öğretmenlerimizle bir araya geldik. Buradan bir kez daha sorumluluğu ağır olduğu kadar ulvi bir mesleği azimle, gayretle, başarıyla icra eden tüm öğretmenlerimize, eğitim ordumuzun her bir neferine kalpten teşekkür ediyorum. Şehit öğretmen Şenay Aybüke Yalçın’ın hayat hikayesini, mücadelesini ve umutlarını beyaz perdeye aktaran ’Aybüke Öğretmen Oldum Ben’ filmini gençlerimizin mutlaka izlemesini tavsiye ediyorum. Öğretmenler Günü etkinliğimizde emeklilerimizle ilgili son müjdemizi de kamuoyumuzla paylaştık. Emeklilerimizin yükünü hafifletmek amacıyla hayata geçirdiğimiz 5 bin lira ödeme kararımızı çalışan emeklilerimize de teşkil ediyoruz. Meclisimizin de onayını aldıktan sonra çiftçi ve Bağ-Kurlu emeklilerimiz dahil çalışan tüm emeklilerimize tek seferlik ödemelerini yapacağız. Önergemizin Meclisten süratle geçeceğine inanıyorum. Teklifin yasalaşmasını müteakip ilk düzenlemeden faydalanamayan 4 milyon 689 bin emeklimizin hesaplarına 5’er bin liralarını yatıracağız. Böylece 76 milyar lira ilave kaynak kullanarak 15,2 milyon emeklimizin tamamına bir defaya mahsus 5 bin lira ödemiş olacağız. Bu kararımızın emeklilerimize tekrar hayırlı olmasını diliyorum.”

    “Bunların kadın hakları ile ilgili bir dertleri olsaydı bölücü alçakların katlettiği kadınlarımızın hatıralarına sahip çıkarlardı”

    “25 Kasım tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kadına yönelik şiddete karşı uluslararası mücadele günüydü” diyen Erdoğan, ”Bu anlamlı gün münasebetiyle düzenlenen programda kadına yönelik şiddetle mücadele 2024 yılı faaliyet planının detaylarını açıkladık. Toplam 66 alt hedef ve 218 faaliyet başlığının yer aldığı plan kadına yönelik şiddet konusundaki irademizin en somut ifadesidir. İstanbul Sözleşmesi’nden ülkemizin çekilmesine dair marjinal çevreler tarafından yürütülen kampanyaların hiçbir temeli yoktur. Şiddet meselesini bu sözleşme ile irtibatlandıranların amacının kadına yönelik şiddet olmadığını çok iyi biliyoruz. Çünkü bunlar gerçekten kadına şiddetten rahatsız olsalardı bölücü terör örgütünün kuyruğuna takılmazlardı. Bunların kadın hakları ile ilgili bir dertleri olsaydı bölücü alçakların katlettiği kadınlarımızın hatıralarına sahip çıkarlardı. Bugüne kadar ne bölücü örgütün dağa zorla kaçırdığı 13-14 yaşındaki kız çocukları için iki kelam ettiler ne de evlatlarına kavuşma mücadelesi veren Diyarbakır annelerine destek oldular. Bölücü örgüte sempati ile bakanlarla opera dinlemeyi, kahvaltı yapmayı, seçim ittifakı kurmayı maharet saydılar. Şimdi de el etek öptükleri için onur duyduklarını ifade ediyorlar. Varsın onlar yollarına bu şekilde devam etsin. Biz şehit analarıyla, Diyarbakır anneleriyle, gerektiğinde canı pahasına darbecilere meydan okuyan yiğit kadınlarımızla, elleri nasırlı emekli kadıncılarımızla, vatanı için canını ortaya koyan kadın polislerimiz ve askerlerimizle, elleri öpülesi saygıdeğer öğretmenlerimizle yol arkadaşlığı yapmayı sürdüreceğiz” diye konuştu.

    birinin istifade etmesi için gayret ediyoruz. İnşallah bundan sonra da devletin kaynaklarını milletin emrine vermeyi sürdüreceğiz. Burada özet olarak ifade ettiğim tüm bu çalışmalar, projeler, eserler, destekler bizim millete hizmet sevdamızı gösterme yanında muhalefet ile aramızdaki derin vizyon farkını da ortaya koymaktadır. Bizim gündemimizde sadece ülkeye, millete, insanlığa hizmet var. Muhalefetin gündeminde ise bolca ayak oyunu var. Kimin kimi hançerlediği muamması var. Her gün bir yenisi patlak veren skandallar var. Bizim gündemimizin en başında Türkiye Yüzyılı’nın inşası varken onların gündeminde bölücü örgütün emrinde olanlarla Mecliste nümayiş yapmak var. Bizim gündemimizde deprem bölgesinin süratle ayağa kaldırılması, depremzedelerimizin bir an önce yeni yuvalarına kavuşturulması varken, onların gündeminde yalnızca siyasi geleceklerini kurtarmak var” açıklamasını yaptı.

    gayeleri kendi ikballeri. Dün de Kandil’e ve Pensilvanya’ya şirin gözükme peşindeydiler, bugün de ülke düşmanlarıyla iş tutuyorlar. Dün de etnik köken ve mezhep üzerinden siyaset yapıyorlardı, bugün de milleti bölmeye çalışıyorlar. Yani figüranlar dışında hiçbir şey değişmedi. Sahne önündekiler yenilendi, fakat sahne gerisindeki akıl daneleri aynı kaldı. Haklarını yemeyelim, bir hususta az da olsa kendilerini geliştirdiler, öğrendik ki Kabine üyelerimize özenip kendilerince güya bazı atamalar yapmışlar. Tabii bunların ortada fol yok yumurta yokken gelin-güvey olma sevdasını biz 14-28 Mayıs seçimlerinden çok iyi hatırlıyoruz. O zaman da erken gaza gelip daha sonra kendilerini komik duruma düşürmüşlerdi. Ama buna rağmen biz kabinemizi takip etmek üzere kolpa da olsa içlerinden birilerini görevlendirmelerini olumlu karşıladık. Çünkü bu vesileyle belki bizden bir şey kaparlar, böyle düşündük. Bakan arkadaşlarımızdan belki ülkeye ve millete nasıl aşkla hizmet edileceğini öğrenirler diye düşündük. Bize bakarak belki milletin gönlüne nasıl girileceğini, dürüst ve temiz siyasetin nasıl yapılacağını anlarlar. Şayet hızımıza yetişebilirlerse bizden öğrenecekleri çok şey var. Ne biz ne de kabine üyelerimiz bunları talim etmekten asla gocunmayız. Yeter ki onlar her işleri gibi bunu da tavsamasınlar, boşlamasınlar, daha yolun başındayken su kaynatmasınlar. Elbette bunu söylerken atalarımızın ’Bakmakla usta olsaydı kediler kasap olurdu’ sözündeki hikmeti de göz ardı etmiyoruz. CHP ve şürekasına bizi, kabinemizi, partimizi ve ittifakımızı izlemeye devam etmeleri tavsiyesinde bulunuyorum. Bizdeki muhalefetten ne köy olur ne de kasaba. Herkesin ufku denizi kadardır demişler. Bunların da ufku ancak buna yetiyor. Biz bunlara bakarak asla rehavete kapılmayacağız. 4 ay sonra yapılacak 31 Mart seçimleriyle ilgili hazırlıklarımızı kendi önceliklerimiz ve programımıza göre yürüteceğiz. Rakiplerimizin karşımızdakiler değil, asıl onları kontrol edenler olduğunu asla aklımızdan çıkarmayacağız” dedi.

    “Seçim takvimimiz sorunsuz bir şekilde işliyor”

    Gençlere hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gençler; unutmayın, bakın bugün bir başlık atıyorum, yeniden İstanbul. Her zaman söylediğim gibi bizim kuklalarla ve kuklacılarla işimiz yok. Biz, kuklacıyı da parmağında oynatan üst akılla mücadele ediyoruz. Şimdiye kadar bu konuda en ufak bir zafiyet göstermedik. Başkaları ne yaparsa yapsın biz ev ödevlerimizi en düzgün, en titiz şekilde yapmaya çalıştık. Emanetini taşıdığımız aziz milletimize karşı sorumluluklarımızın hakkını vermeye gayret ettik. 31 Mart Mahalli İdare Seçimleri öncesinde de aynı şekilde yolumuza devam ediyoruz. Seçim takvimimiz sorunsuz bir şekilde işliyor. Cumhur İttifakı olarak en güçlü şekilde inşallah yolumuza devam edeceğiz. Belediye başkan adaylıkları için başvurular sona erdi, meclis üyelikleri için başvuruları almayı sürdürüyoruz. Elektronik ortamda illerimizin temayül yoklamalarını yaptık. Bunu da partimize yakışır bir olgunlukla tam bir kardeşlik iklimi içerisinde, adeta bir demokrasi şöleni havasında gerçekleştirdik. Cumhur İttifakı’ndaki ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi’yle görüşmelerimiz karşılıklı anlayış temelinde ilerliyor. 15 Temmuz gecesi meydanlarda kurduğumuz ve bugüne kadar çeşitli fitne girişimlerine rağmen güçlendirerek devam ettirdiğimiz Cumhur İttifakı’nın inşallah 31 Mart seçimlerinden de alnının akıyla çıkacağına inanıyorum. Sizlerden sahadaki çalışmalarınızı her zaman bu hassasiyette icra etmenizi beklediğimizi tekrar ifade etmek istiyorum. Önceki gün Pençe Kilit Harekat bölgesinde bölücü alçakların saldırıları sonucunda şehit olan kahraman askerlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına sabrı cemil niyaz ediyorum. Yaralı askerlerimize Rabbimden acil şifalar diliyorum. Son terörist de imha edilene veya teslim olana kadar terör örgütleriyle mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” açıklamasını yaptı.

  • Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Reisi ile görüştü!

    Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Reisi ile görüştü!

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, görüşmede, İsrail’in Gazze’ye yönelik hukuksuz saldırıları, Filistinlilere yönelik insani yardım faaliyetleri ve bölgede kalıcı ateşkese ulaşmak için atılabilecek adımlar ele alındı.

    Bölgede kalıcı barış vurgusu 

    Başkan Erdoğan görüşmede, Türkiye ve İran başta olmak üzere İslam dünyasının Filistin topraklarındaki İsrail vahşeti karşısında ortak tutum sergilemesinin önemini ifade etti. Erdoğan, İran ve Türkiye’nin geçici ateşkesin kalıcı hale getirilmesi ve kalıcı barışa ulaşılması için birlik içinde çalışmaya devam edeceklerini belirtti.

    Görüşmede liderler, Türkiye’de düzenlenecek Türkiye-İran Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin hazırlıkları ve gündemi ile ilgili de görüş alışverişinde bulundu.

  • Erdoğan, Riyad’da liderlerle aile fotoğrafında

    Erdoğan, Riyad’da liderlerle aile fotoğrafında

    Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad, liderler düzeyinde İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği’nin ortaklaşa düzenlediği 8. Olağanüstü İslam Zirvesi’ne ev sahipliği yapıyor. Zirvede Türkiye’yi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan temsil ediyor. Erdoğan ve diğer liderler zirve alanında Suudi Arabistan Veliaht Prensi Selman tarafından karşılandı. Liderler, karşılama törenin ardından zirve öncesinde aile fotoğrafı çektirdi. Fotoğraf çekiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sağında Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, solunda ise İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi yer aldı.

    İslam İşbirliği Teşkilatı üye ülkelerin liderlerinin yanı sıra Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın da katıldığı zirvede İsrail’in, Gazze başta olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarına ve Filistin halkına yönelik saldırılarını ele alınacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşma yapması beklenen zirvede İslam aleminin temsilcilerinin, yaşanan gelişmeler karşısında atılacak somut adımlar hakkında fikir teatisinde bulunacak.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan enflasyon mesajı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan enflasyon mesajı

    Ford Otosan tarafından dijital olarak tasarlanan Yeniköy Fabrikası hizmete açtı. Fabrikanın açılış törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Ford Otosan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Koç, Ford Pro Avrupa Başkanı Hans Schep ve protokol katıldı.

    “Amacımız, ülkemizi elektrikli araç ve batarya üretiminde dünyanın önde gelen oyuncularından biri haline getirmektir”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada, “Tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de elektrikli araçlara olan ilgi giderek artıyor. Dünyada bu yıl, 7 milyonu Çin, 3 milyonu Avrupa ve 2 milyonu Amerika’da olmak üzere toplamda 14 milyon adet elektrikli araç satışı bekleniyor. Mevcut firmaların ve yeni aktörlerin piyasaya girişiyle bu alandaki rekabetin giderek kızışacağı anlaşılıyor. Türkiye olarak bizde TOGG’un yollara çıkışının tetiklediği ilgiyle, hızlı gelişen elektrikli araç piyasasına sahip olma yolunda ilerliyoruz. Amacımız, ülkemizi elektrikli araç ve batarya üretiminde dünyanın önde gelen oyuncularından biri haline getirmektir” diye konuştu.

    Avrupa’nın batarya üretim üssü konumuna gelmekte kararlıyız”

    Elektrikli araç bataryasında, 70 gigawatt saatlik bir üretim kapasitesine şimdiden ulaşmış bir ülke olarak, en geç 2030 yılında Avrupa’nın batarya üretim üssü konumuna gelmekte kararlı olduklarını söyleyen Erdoğan, “Bu çerçevede, elektrikli araç üretiminde Ford Otosan grubunun yaptığı hamleleri takdirle takip ediyoruz. Ford Otosan’ın geçtiğimiz yılın nisan ayında banttan indirdiği Türkiye’nin ilk elektrikli ticari aracı e-transit ile attığı adımın devamının geleceğine inanıyorum. Tıpkı içten yanmalı ticari araçlarda olduğu gibi, elektrikli ticari araç üretimi ve satışında da Ford Otosan’ın ülkemizin amiral gemisi olmayı sürdüreceğinden şüphe duymuyorum. Ford’un elektrikli araç ve batarya yatırım programını yakından takip etmeyi, ihtiyaç duyulan her noktada sizlere destek vermeyi sürdüreceğiz. Otomotiv sektöründeki yeni gelişmelere kendini adapte edemeyen firmaların, kökleri ne kadar derine uzanırsa uzansın bir süre sonra ayakta kalmaya zorlanacakları açıktır. Geleceğin yenilikçi teknolojilerine yaptığı yatırımlarla Ford, önümüzdeki asırda da sektördeki liderliğini devam ettirme azmiyle yoluna devam ettiğini ispatlıyor” şeklinde konuştu.

    Küresel ekonominin son 2-3 yıldır çok ciddi zorluklarla, ardı ardına gelen, son asrın en büyük krizleriyle mücadele ettiğini hatırlatan Erdoğan, “Tüm dünyayı derinden sarsan Covid-19 salgınının etkilerinden henüz tam manasıyla kurtulmadan Rusya-Ukrayna savaşı patlak verdi. Tedarik zincirinden yaşanan kırılmalara, savaşla birlikte bir de enerji ve gıda fiyatlarıyla ilgili sıkıntılar eklendi. Buna bağlı olarak, pek çok ülkede enflasyon rakamları son 60-70 yılın yüksek seviyelere ulaştı. Elbette bu olumsuzluklardan, dünyadaki diğer tüm ülkeler gibi bizde etkilendik ve etkileniyoruz. Tüm bunlara ilave olarak, 14 milyon insanımızı etkileyen asrın felaketi depremlerde 50 binin üzerinde insanımızı kaybettik, şehirlerimizde ciddi yıkım yaşadık. Depremle yıkılan şehirlerimizi ayağa kaldırmak için 100 milyar doların üzerinde ilave finansman ihtiyacımız ortaya çıktı. Buna rağmen, Türkiye Yüzyılı vizyonu altında belirlediğimiz hedeflerimizden vazgeçmedik. Programlarımızı, yatırımlarımızı, projelerimizi rafa kaldırmadık” ifadelerini kullandı.

    “Küresel gündemi meşgul eden krizlerin hemen hepsi ülkemizin içinde yer aldığı bölgede meydana geliyor”

    Küresel gündemi meşgul eden krizlerin hemen hepsinin ülkemizin içinde yer aldığı bölgede geldiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rusya-Ukrayna arasındaki savaştan, Suriye’deki istikrarsızlığa, Gazze’de yaşanan insani trajediye kadar tüm krizlerin ilk muhatapları arasında bizde yer alıyoruz. En büyük başarımız, şimdiye kadar ülkemizi sıcak çatışmaların tarafı yapmamak ve istikrarsızlık ateşinin ülkemize sirayet etmesine izin vermemek olmuştur. Tam tersine, uyguladığımız dengeli, ilkeli ve soğuk kanlı politikalarla Türkiye’yi krizlerin çözümünde anahtar konumuna getirdik. Tüm krizlerde hep adaleti savunduk, barışı savunduk, insan hak ve hürriyetini savunduk. Nerede olursa olsun, akan kanı durdurmak için elimizdeki tüm imkanları seferber ettik. Mazluma sahip çıkarken, inancına, kökenine asla bakmayıp, zalimin karşısında dimdik durmayı görev biliyoruz. İnşallah bundan sonra da aynı onurlu duruşu devam ettireceğiz. Dış politikalarla bu adımları atarken, ekonomiyi asla geri plana atmadık. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütme stratejimizden taviz vermeden, güncel ihtiyaçları karşılayacak politikalar geliştirip uyguladık, uyguluyoruz. Türk ekonomisinin küresel fırtınalardan en asgari düzeyde etkilenmesini sağlamak amacıyla, iş dünyamıza mümkün olan en geniş yelpazede destek olmaya özel önem verdik. Yaşanan sıkıntıların, insanımızın refah seviyesinde gerilemeye yol açmaması için ücretliler ve emekliler başta olmak üzere, düşük gelirli kesimlerin hep yanında yer aldık. Yine bu dönemde, başarıyla gerçekleştirdiğimiz 14 ve 28 Mayıs seçimleri, bir diğer dönüm noktasını teşkil etmiştir. Milletimize yakışır büyük bir olgunlukla, yüzde 90’ı bulan rekor katılımla, adeta bir milli irade şölenine çevirdiğimiz bu tarihi seçimler, Türk demokrasinin gücünü ortaya koymuştur. Milletimiz nezdinde güven tazelediğimiz seçimlerin ardından, hiç vakit kaybetmeden hükümetimizi kurduk, kadrolarımızı kurduk ve Türkiye Yüzyılının inşası için yola revan olduk. Öncelikli meselemiz olan ekonomiye dair yol haritamızı kısa süre içinde öncelikle milletimizle paylaştık. Orta vadeli programın ardından geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığı Yılık Programını ve 12. Kalkınma Planımızı kamuoyumuz, iş dünyamızın, milletimizin takdirine sunduk. Tüm paydaşlarımızla, istişare halinde hazırladığımız plan ve programları iş dünyamızla iş birliği içinde hayata geçireceğiz” dedi.

    Önümüzdeki 5 yıl boyunca ekonomide rehberlik edecek kalkınma planında yüzde 5 oranında istikrarlı büyüme hedeflediklerini ifade eden Erdoğan, “Amacımız, 2028 yılında 1,6 trilyon dolar toplam ve 17 bin 554 dolar kişi başına milli gelire ulaşmaktır. Yılda ortalama yüzde 3 istihdam artışı sağlayarak, dönem sonunda işsizliği yüzde 7,5 düzeyine indirmeyi öngörüyoruz. Özellikle, mal ihracatını 375 milyar dolara yükseltmeyi, turizm gelirlerinde de 100 milyar dolar seviyelerine ulaşmayı planlıyoruz. Böylece, ülkemizin kronik sorunlarının başında gelen cari işlemler açığını 0’ya yakın bir seviyeye düşürmüş olacağız. Enflasyonu kalıcı olarak tek haneli rakamlara indirmek, 2028 yıl sonunda ise yüzde 4,7’ye geriletmek en önemli hedeflerimizdir. Ayrıca bu süreçte doğrudan yatırımları ülkemize çekmek için yatırım, ticaret ve finansman alanında hukuki süreçleri kolaylaştıracağız. Temel vergi kanunlarında yatırımcı dostu sade, anlaşılır ve adil bir vergi sistemi oluşturmaya yönelik düzenlemeler yapacağız. Türkiye uluslararası yatırımlar ve yatırımcılar için güvenli liman olma vasfını güçlendirecek ve sürdürecektir. Daha pek çok detayı olan bu hedeflerin hiçbiri afaki değildir. Türkiye’nin son 10 yıldır maruz kaldığı siyasi dayatmalar, terör saldırıları, sokak olayları, darbeler, sosyal ve ekonomik tuzak teşebbüsleri, 2023 hedeflerimize ulaşmamızı elbette bir parça geciktirmiştir. Ama unutmayınız ki, ayakta kalarak geride bıraktığınız her fırtına aynı zamanda size eşsiz tecrübeler de kazandırır. Ülke olarak, biz artık bu tecrübeye sahibiz. Küresel ve bölgesel her gelişmenin bize maliyetini, önümüze çıkardığı fırsatları artık çok daha erkenden görebiliyoruz. Dolayısıyla ona göre hazırlığımızı yapıyor ve sonuçları yönetebiliyoruz. Yatırımcılarımıza potansiyelimizin en iddiaları kesimlerini oluşturan kadınlarımıza, gençlerimize ve girişimcilerimize verdiğimiz destekleri hep bu doğrultuda tasarlıyor ve hayata geçiriyoruz. Türkiye Yüzyılının vizyonunu 2053 ufkunda şekillendirmeyi sürdürürken, milletimizden aldığımız desteğin hakkını vermek için gece gündüz çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

    Ali Koç: “Bu yolculuğumuzun kilometre taşlarında hep yanımızda oldunuz”

    Açılışta konuşan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Ford Otosan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Y. Koç, “Cumhuriyetimizin 2. asrına girerken geleceğin fabrikası olarak adlandırdığımız Yeniköy Fabrikamızı yaklaşık 4 kat büyüterek ve daha da modernleştirerek hizmete alıyoruz. Bu mutluluğun ilk adımı 16 Mart 2021 tarihinde atıldı. Pandeminin zirve zamanıydı, herkes nasıl ayakta kalabileceğini düşünüyordu. Tüm dünyada tedirginlik hakimdi, bırakın yeni yatırımları, herkes nasıl ayakta duracağını düşünüyordu. Ancak böylesine belirsiz dönemde, gelecek vizyonu diye isimlendirerek, 2 milyar avroluk stratejik yatırımızı açıkladık. Bu rakam Türk otomotive sektöründeki en büyük yatırımdır. Etkisi en az 10 yıl sürecek iddialı vizyon projesidir. O gün Avrupa’nın ticari araç lideri ve Türkiye’nin ihracat şampiyonu olarak otomotiv sanayinin elektrifikasyon dönüşüne de liderlik edeceğiz demiştik. Bu doğruluda elektrikli ve bağlantılı ticari araç projeleri uygulamak için hızla harekete geçtik. İşte şimdi buradayız. Fabrikamız Avrupa’nın önde gelen elektrikli ticari araç üretici konumumuzu güçlendirecektir. Ancak yarın için hayallerimiz için hayallerimiz bunun çok daha ötesindedir. Doğrudan oluşturacağı çok büyük değerler var. İstihdam, ihracat, vergiler ama bunun yanı sıra bizi heyecanlandıran en önemli husus tedarik ekosistemimizi geliştirecek olması. Dolayısıyla Türkiye’nin otomotiv yan sanayine, ekosisteme hizmet edecek. Cumhurbaşkanım, sizlerin gelecek vizyonumuza olan inancımız sayesinde bu yatırımları gerçekleştirebiliyoruz. Bu yolculuğumuzun kilometre taşlarında hep yanımızda oldunuz. Bize inandınız, teşvik ettiniz. Bu stratejik yatırımları ülkemize çekebilmemiz devletimizin sağladığı destekler, kolaylıklar cömert teşviklerle mümkün olabildi. Alında biz devlet ve özel sektör omuz omuza verdiği zaman sanayi alanında neler başarabileceklerini gösterdik” dedi.

    Açılışın ardından 2024 yılında hattan inecek tamamen elektrikli E-Transit Custom tanıtıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çeşitli hediyeler takdim edilirken, Erdoğan fabrikayı gezdi.

  • Erdoğan:’İsrail devlet aklını yitirdi’

    Erdoğan:’İsrail devlet aklını yitirdi’

    İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan satır başları:

    Cumhuriyetimizin 100. yaşına ulaşmasının sevincini yaşadığımız bu günlerde tüm vatandaşlarımızın Cumhuriyet bayramını bir kez daha tebrik ediyorum. Türkiye’nin gelişmesi güçlenmesi için samimiyetle çalışan herkese ülkem adına teşekkür ediyorum. 100. yıl heyecanımızı paylaşan dost yabancı ülkelere teşekkürlerimi sunuyorum.

    “Hiçbir ülkenin toprağında gözümüz yok”

    Cumhuriyeti hep birlikte büyük bir gururla kutladık. Boğaz’daki geçitte ülkemizin savunma sanayi alanında ulaştığı seviyeyi yeniden görme fırsat bulduk. Donanmamamızın amiral gemisi TCG Anadolu’nun öncülüğünde, 100 savaş gemimizi tarafından yapılan geçit töreni bizi duygulandırdı. Bize bu gururu yaşatanları tekrar kutluyorum. Geçit törenimizin çok önemli stratejik mesajlar da içeriyordu. Cumhuriyetimizin 100. yılında bazı gerçekleri bir kez daha hatırlattık. Bölgemizin içinden geçtiği dönemde bu mesajların doğru şekilde okunacağına inanıyorum. Bizim hiçbir ülkenin toprak bütünlüğünde gözümüz yok. Biz sadece vatanımızı korumaya çalışıyoruz. Türkiye hayatta kalabilmek için başta savunma sanayi olmak üzere her alanda kendini geliştirmek zorundadır. Mevcut vatan topraklarını bile bize çok göreceklerini gayet iyi biliyoruz. Kimseye husumet beslemeden ordumuzu güçlendirmeye devam edeceğiz.

    “Cumhuriyetimizi halkımızla omuz omuza kutladık”

    Birkaç ana başlıkta özetin özeti mahiyetinde ifade ettiğimiz rakamlar kimin cumhuriyete sahip çıktığını, kimin de istismar ettiğini açıkça göstermiştir. 100. yıl etkinliklerinin milli bayram kutlamaları açısından bir referans olacağına inanıyorum. Cumhuriyeti salonlara, balolara hapsedenlere cumhuriyeti tapulu mülkü gibi görenlere bu tarihi günü nasıl idrak edilmesi gerektiğini gösterdik. Günlerdir kutlamlarla ilgili yanlış bilgi yayanlara cevabımızı en güzel şekilde verdik. Cumhuriyetimizi halkımızla omuz omuza kutladık. Tüm vatandaşlarıma teşekkür ediyorum. Pazar günkü tablo Gazi’nin de muradını yansıtmıştır.

    “Cumhuriyet kutlamasına bile nefret söylemi bulaştıran bu güruha asla boyun eğmeyeceğiz”

    Rahmetli Menderes’ten Özal’a kadar hayatı zindan edenler bunlardır. Cumhuriyeti koruma adına her 10 yılda bir milli iradeye kast edenler bunlardır. Anadolu insanını ‘makarnacı yobaz, göbeğini kaşıyan adam’ diyerek aşağılayanlar bunlardır. Kadınlar sadece okuma hakkını değil kamu da çalışma ve seçilme hakkını gasp edenler yine bunlardır. Cumhuriyet mitingleri altında darbe çığırtkanlığı yapanlar bunlardır. Bu faşist zihniyetin mensuplarıdır. Milli iradeyle barışmak istemeyen bu çevreler içlerindeki nefreti kusmaya devam ediyor. Biz bunların kim olduklarını gayet iyi biliyoruz. Cumhuriyet kutlamasına bile nefret söylemi bulaştıran bu güruha asla boyun eğmeyeceğiz. Demokrasiden asla sapmadık. Hizmet ve eser siyasetini dünya görüşümüzün merkezine yerleştirdik. Milleti kutuplaştıranlar değil toplumu kucaklaştıranlardan olduk. Kimseyi dışlamadan herkesi aynı kader etrafında topladık.

    “Cumhuriyetin İkinci asrını Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracağız”

    Cumhur ile cumhuriyet arasına çekilen tel örgüleri kaldırmak için gece gündüz demeden çalıştık, mücadele verdik. Yapmak isteyip de yapamadıklarımız şüphesiz olmuştur. Elini vicdanına koyan herkesin kabul edeceği gerçek şudur. Türkiye Cumhuriyeti 100. yılını kutlarken, daha önce hiç olmadığı kadar güçlüdür, itibarlıdır. Bu hayali gerçeğe dönüştürmenin haklı gururunu yaşıyoruz. Geldiğimiz konumu asla yeterli bulmuyoruz. İkinci asrı Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracağız. Daha fazla güvenlik, demokrasi, kalkınma için 85 milyonu omuz vermeye davet ediyorum. Biz kahraman ecdadın torunuyuz. Bize yakışan birliktir beraberliktir. El ele gönül gönüle vererek, Türkiye Yüzyılını büyümenin, barışın yüzyıllı yapacağımıza inanıyorum.

    “İsrail İnsanlık suçu işliyor”

    100. yaşımızı Gazze’de ve Filistin’de kardeşlerimizin katliama uğradığı bir dönemde karşıladık. 7 Ekim’den bu yana Gazzeli kardeşlerimiz vahşete maruz bırakılıyor. ABD ve Avrupa’nın koşulsuz desteğini alan İsrail insanlık suçu işliyor. Gazzelli kardeşlerimize hediyemiz olan dostluk hastanesi, İsrail güçleri tarafından hedef alandı. İsrail barbarlığının en son kurbanı oldu. Kanser hastaları ilaca erişim imkanını yitirdi. Savaşta hastanelere dokunulmaz. Ülkenin sağlık altyapısı çökertilmez. Devlet ile örgüt arasındaki fark budur. Devletler, savaş hukukuna uymak zorundadır. İsrail saldırıları sonucu 8 bin 500 Filistinli şehit edildi. 21 binden fazla kardeşimiz yaralandı. BM’ye göre binden fazla cenaze yıkıntıların altında. Gazze’deki binaların çok önemli bir kısmı yıkıldı. Elektiriği, suyu, gıdası kesilen Gazzeliler kıyıma uğruyor. İnsan haklarının beşiği olma iddiasındaki aktörler bu kıyıma destek veriyor.

    “Türkiye olarak sorumluluk almaya hazırız”

    İsrail’in biran önce durdurulması gerektiğine inanıyoruz. Gazze’de yaşanan savaş suçlarının faillerinin hukuk hesap vermesi için görüşmelerimiz devam ediyor. Büyük Filistin mitingi ile Gazzeli kardeşlerimizin yanında olduğunu gösterdik. Dünyanın birçok yerinde yakından takip edildi. Pazar günü Londra’dan Paris’e dünyanın farklı köşelerinde vicdan ve ahlak sahibi insanlar, Gazzeli mazlumlar için sokağa döküldü. İsrail ile dayanışma adına Filistin bayrağını bile yasaklayan batılı ülkelerden yükselen bu tepkileri çok önemli buluyoruz. 25. gününü geride bırakan bu katliamın önüne geçilmesi en öncelikli meselemizdir. Ateşkesin sağlanması ve kalıcı barışa giden yolun açılması gerekiyor. İlgili tüm tarafların iştirakleri ile düzenlenecek, Filistin-İsrail Uluslararası Barış Konferansı’nın bunun için en uygun platform olacağı kanaatindeyiz. Böyle bir adım atılması halinde Türkiye olarak sorumluluk almaya hazırız.

    Eylül ayı başında OVP’yi kamuoyuyla paylaşacağız. 2024 yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı geçen hafta yayınlandı. 12. Kalkınma Planı’nı meclisimizin takdirine sunduk. Meclis görüşmeleri tamamlandıktan sonra yürürlüğüne koyacağız. Planın en önemli özelliği, 2053 vizyonumuza ışık tutmasıdır. Birileri parti içi kavgalarla, pazarlıklarla günlerini geçirirken, biz 30 yıl sonrasını düşünüyoruz. Türkiye ekonomisi için 2053 hedefimiz 7,7 trilyon dolar milli gelir düzeyine ulaşmaktır. Türkiye bu kapasiteye fazlasıyla sahip. En kritik husus günlük sorunlarda boğulmamaktır. Meydanlarda vatandaşlarımıza verdiğimiz sözleri tutmaya devam ediyoruz. Bilgisayar, telefon ve internet sözümüzü geçen hafta yerine getirdik. Gençlerimizi kendisini en donanımlı yetiştirmek için hiçbir masraftan kaçmıyoruz.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 yılı kredi burs ücretlerini açıkladı 

    Eylül ayı başında OVP’yi kamuoyuyla paylaşacağız. 2024 yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı geçen hafta yayınlandı. 12. Kalkınma Planı’nı meclisimizin takdirine sunduk. Meclis görüşmeleri tamamlandıktan sonra yürürlüğüne koyacağız. Planın en önemli özelliği, 2053 vizyonumuza ışık tutmasıdır. Birileri parti içi kavgalarla, pazarlıklarla günlerini geçirirken, biz 30 yıl sonrasını düşünüyoruz. Türkiye ekonomisi için 2053 hedefimiz 7,7 trilyon dolar milli gelir düzeyine ulaşmaktır. Türkiye bu kapasiteye fazlasıyla sahip. En kritik husus günlük sorunlarda boğulmamaktır. Meydanlarda vatandaşlarımıza verdiğimiz sözleri tutmaya devam ediyoruz. Bilgisayar, telefon ve internet sözümüzü geçen hafta yerine getirdik. Gençlerimizi kendisini en donanımlı yetiştirmek için hiçbir masraftan kaçmıyoruz. Tek bir öğrencimizi açıkta bırakmamak için yurtlarımızın kapasitesini artırdık. Gençlik ve Spor bakanlığımızdan kredi ve burs alan öğrencimize önümüzdeki yıl ödeyeceğimiz rakamları açıklıyorum. 2024 yılı kredi burs ücretlerini 1250 liradan 200 TL’ye yüksek lisans için 2500 liradan 4000 liraya doktora öğrencileri için 3750 liradan 6000 liraya çıkarıyoruz.

  • Okullar Birgün süreyle tatil edildi

    Okullar Birgün süreyle tatil edildi

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

    Cumhuriyet Bayramımızı Cumhuriyetimizin 100. yılına yaraşır bir coşkuyla kutladık. Bu coşkuyu paylaşan milletime teşekkür ediyorum. Bu vesileyle, 30 Ekim Pazartesi okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerimizin 1 günlüğüne tatil edilmesi kararı aldığımızı bildirmek isterim.