Etiket: erol özvar

  • Erol Özvar: “Bu ormanlar kolay kolay yetişmiyor”

    Erol Özvar: “Bu ormanlar kolay kolay yetişmiyor”

    Bursa’nın Nilüfer ilçesi Yolçatı Mahallesi’ndeki makilik alanda başlayan, Bursa Uludağ Üniversitesi’nde de birçok ağaçlık alanın küle dönmesine sebep olan yangınla ilgili incelemelerde bulunan Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz’dan son durum ve yapılacak çalışmalar hakkında bilgi aldı.

    Özvar, “Uludağ Üniversitesi kampüsü dışında başlayan yangın, kampüsü sıçramak suretiyle yaklaşık 750 dönüm arazinin yanmasına sebep oldu. Herkesin üstün gayretleri sonucu söndürüldü. Bursa Uludağ Üniversitesi, kampüs büyüklüğü açısından Türkiye genelinde en büyük kampüslerden bir tanesidir. Yangında öğrencilerimiz, öğretim elemanlarımız da önemli görevler üstlenmişler, gayret etmişlerdir. Bursa Uludağ Üniversitemizin kıymetli rektörü ve çalışma arkadaşlarının da üstün gayretleriyle yangından sonra burada çalışmalar yürütülmektedir. Rektörlüğümüz, konuyla ilgili olmak üzere gerek valiliğimizle gerek diğer yetkililerle sürekli iletişim halindedir” dedi.

    Son günlerde maalesef Türkiye’nin muhtelif yerlerinde yangınlarla karşı karşıya kaldığını belirten Özvar, “Vatandaşlarımızın çok dikkatli olması gerekiyor. Bu ormanlar, kolay kolay yetişmiyor. Canlılar da bu ormanlarda, yeşilliklerden istifade ediyor. Biz buradan çağrımızı tekrardan yeniliyoruz. Lütfen ormanlarımıza fevkalade özen gösterelim. Ateş yakma konusunda yetkililerin mutlaka sözlerini ve uyarılarını dinleyelim” diye konuştu.

  • “Spor Dostu Kampüs Lansmanı” OMÜ’de yapıldı

    “Spor Dostu Kampüs Lansmanı” OMÜ’de yapıldı

    YÖK Başkanı Erol Özvar, Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi’ne(OMÜ) gelerek burada “Spor Dostu Kampüs” lansmanını yaptı. Başkan Özvar, ilk olarak bisiklet akabinde ise basketbol ve futbol yarışmalarının startını verdi. Beraberindeki Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Halis Yunus Ersöz ve OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal ile birlikte öğrencilerle futbol maçı yapan Başkan Özvar, gençler başta olmak üzere, kampüslerde yaşayan herkesin spor ve fiziksel aktiviteye özendirilmesi ve düzenli spor yapmanın bir yaşam felsefesi haline getirilmesini hedeflediklerini söyledi.

    “Gençler arasında egzersizin bir yaşam alışkanlığına dönüşmesini hedefliyoruz

    Tanıtım töreninde konuşan YÖK Başkanı Özvar, “Kalkınma planlarında bireylerin spora aktif katılımlarını teşvik etmek, sporu bir yaşam tarzı olarak benimsetebilmek ve okullardan başlayarak örgütlü biçimde kitlelere yayılmasını sağlamak Türk spor politikalarında temel ilke olarak ifade edilmektedir. Küresel salgın ve dijital bağımlılık nedeniyle özellikle son yıllarda gençlerimiz arasında ortaya çıkan fiziksel aktivite yetersizliği önemli bir sorun haline gelmiştir. Yapılan araştırmalar üniversite öğrencilerinin yüzde 83’ünün ‘sedanter yaşam tarzı’ yani fiziksel aktivitenin hiç olmadığı ya da düzensiz olduğu bir yaşam tarzına sahip olduklarını ortaya koymaktadır. Bu nedenle kampüslerimizde öncelikli olarak fiziksel aktivite ve düzenli egzersize katılımı artırmak için gerekli eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları yapılarak, gençlerde spor yapma bilincinin artırılması ve gençler arasında egzersizin bir yaşam alışkanlığına dönüşmesini hedefliyoruz. Bugün ilanını gerçekleştirdiğimiz Spor Dostu Kampüs Projesi ile üniversite öğrencilerinin ders dışı zamanlarının değerlendirilmesi, gençlerimizin beden ve ruh sağlıklarının korunması ve dengeli gelişim süreçlerine destek sağlanması, gençlerimiz başta olmak üzere, kampüslerimizde yaşayan herkesin spor ve fiziksel aktiviteye özendirilmesi ve düzenli spor yapmanın bir yaşam felsefesi haline getirilmesi, kampüslerde bulunan spor tesislerinin ve aktivitelerin geliştirilmesi, spor faaliyetlerinde paydaşlarla iş birliklerinin arttırılması, öğrenci toplulukları ve kulüplerinin yaygınlaştırılarak sportif faaliyetlerinin arttırılması, dezavantajlı ve desteğe ihtiyacı olan öğrencilerin spor faaliyetlerine katılımlarının sağlanması, üniversitelerimizin akademik ve idari personelinin de fiziksel aktivitelerinin desteklenmesi ve spor yapmalarının sağlanması, üniversitelerimizde spor dostu ve sağlıklı kampüslerin oluşturulması ile ilgili farkındalığın artmasına katkı sağlanması hedeflenmektedir” diye konuştu.

    “Üniversitelerimizin bu alandaki performansları yıllık olarak ölçülecek”

    Başkan Özvar şunları söyledi:
    “Bugün üniversitelerimizin çoğu, en son teknolojiyle donatılmış modern spor tesislerine sahiptir. Spor Dostu Kampüs Projesi ile öğrencilerimizin ve çalışanlarımızın sağlıklı yaşam biçimlerini sürdürmelerine ve spor yapmalarına destek olmayı hedeflemekteyiz. Yükseköğretim Kurulu olarak; alan uzmanı akademisyenlerimiz, çeşitli üniversitelerimizin sağlık, spor ve kültür daire başkanları ve Üniversite Spor Oyunları Federasyonumuz başta olmak üzere tüm paydaşlarımızla uzun süreden beri yaptığımız istişareler sonunda geliştirdiğimiz Spor Dostu Kampüs Değerlendirme Kriterleri aracılığıyla üniversitelerimizin bu alandaki performansları yıllık olarak ölçülecektir. Gençlik ve Spor Bakanlığımız ile Yükseköğretim Kurulu olarak bu hazırlanan performans kriterleri arasında; üniversitenin spor dostu kampüs yaklaşımı ile ilgili misyon ve vizyona ve buna dayalı bir stratejiye sahip olup olmadığından kampüste sağlıklı yaşam ve spor faaliyetlerine yönelik ulusal ve uluslararası sertifikalara; kampüs sakinlerine yönelik bağımlılıkla mücadele amacıyla koruyucu/önleyici farkındalık çalışmalarının yapılıp yapılmadığına kadar birçok ölçüt yer almaktadır. Ayrıca üniversitelerimizde gerçekleşen ulusal ve uluslararası müsabakalar, bireysel spor faaliyetleri, takım sporları, zihinsel aktiviteler ile tesislerin bakım, güvenlik ve temizliğinin ölçülmesi gibi birçok konu da kriterler arasında yer almaktadır. Üniversitelerimiz tarafından yapılacak başvurular, tarafsız ve alanında uzman panelistler tarafından değerlendirilecek ve değerlendirme sonuçları her yıl 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı haftasında kamuoyumuzla paylaşılacaktır. Ayrıca her yıl düzenli olarak yayımladığımız Üniversite İzleme ve Değerlendirme Raporunda da bu alana yer vermeyi düşünüyoruz. Spor Dostu Kampüs Projesi’ni Gençlik ve Spor Bakanlığı ile birlikte yürüteceğiz. Gençlik ve Spor Bakanlığının üniversitelerimize sağladığı spor altyapısı imkanlarıyla beraber bakanlığın diğer imkanlarından da istifade etmek suretiyle üniversite öğrencilerimizi düzenli spor yapmaya teşvik eden üniversitelerimizi ön plana çıkarmaya ve sıralamada bu üniversitelerimize Yükseköğretim Kurulu ve Bakanlığımız tarafından belirlenen muhtelif bayraklar teslim edilecektir. Her yıl bu sıralama yoluyla üniversitelerimizin spora yapmış olduğu katkı ölçüsünde sıralaması değerlendirilecektir. Projenin üniversitelerimiz, öğrencilerimiz ve personelimiz için hayırlı olmasını diliyor hepinizi saygıyla selamlıyorum” şeklinde konmuştu.

    Ersöz: “Önemli bir projeyi hayata geçirmiş bulunuyoruz”

    Projenin tanıtımında konuşan Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Halis Yunus Ersöz, “Sporun kitleselleşmesi, sporun tabana yayılması anlamında, belki de bizim ülkemizde üniversite gençliğinin sporla teması bağlamında önemli bir projeyi hayata geçirmiş bulunuyoruz. Elit sporcu yetiştirme başka bir politika, sporun küreselleşmesi başka bir politikadır. Bu yaptığımız proje ile sporun kitleselleşmesini hep beraber sağlamış olacağız. Üniversite okuyan ve zamanın büyük bir kesimini istemediğimiz ortamlarda geçiren gençlerimizi sporu yaşamlarının bir parçası haline getirmeyi inşallah bu projeyle sağlamışı olacağız. Bakanlık olarak bu yıl hareketlilik yılı ilan ettik. Hem fiziksel hem akademik hem de kültürel hareketlilik yılı ilan ettik. Üniversite öğrencilerimiz, en yaygın hizmeti verdiğimiz, yurt hizmetleri sunduğumuz üniversite öğrencilerimize ilişkin hem geziler, kamp programları, sportif aktiviteler, hem de fiziksel aktiviteyi nasıl yaygınlaştırırız diye hep beraber çalışıyoruz. Bu anlamda Spor Dostu Kampüs projesiyle üniversitelerimizin sıralanıyor olması önemlidir. Eminim ki öğrencilerimiz idarecilerimizden daha hızlı bir şekilde projemizin yanında duracaklardır. Hep beraber projeyi geliştireceklerdir. Bugüne kadar YÖK ile yaptığımız genç ofisler etkin bir şekilde çalışıyor. Gönüllük dersini bu sene 160 bin kişi aldı. Bizim bakanlığımızın 3 binin üzerinde spor tesisi var. Ülkenin fizik kapasitesi ve insan kaynağı yeterli. Önemli olan bu insan kaynağını ve fiziki kapasiteyi birlikte değerlendirelim” ifadelerini kullandı.

    Konuşmaların ardından, Üniversite Sporları Federasyonu tarafından düzenlenen müsabakalar sonucu başarı ile dönen sporculara protokol üyeleri tarafından ödülleri verildi. Lansman fotoğraf çeklimi ile son buldu.

  • YÖK’ten üniversite açıklaması

    YÖK’ten üniversite açıklaması

    YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, İzmir Ege Üniversitesinde düzenlenen 256. Üniversitelerarası Kurul Toplantısı’na katıldı. 6 Şubat’ta 11 ili etkileyen depremin ardından üniversitelerin durumu hakkında bilgi veren Özvar, “Bu zorlu zamanlarda depremzedelere, üniversitelerimize ve öğrencilerimize destek olmak için Yükseköğretim Kurulu olarak bir dizi idari tedbir aldık. 2022-2023 eğitim ve öğretim yılı bahar döneminin, bazı uygulamalı programlar hariç olmak üzere uzaktan öğretim yoluyla eğitimlerin başlaması yönünde bir karar aldık.

    Yine daha önce ifade ettiğim üzere, alınan kararı nisan ayı başı itibarıyla yeniden gözden geçirerek şartların elverişli hale gelmesi durumunda uzaktan eğitimin yanında yüzyüze eğitim imkanının da sunulduğu harmanlanmış (hibrit) öğretim seçeneğini değerlendireceğiz. Yükseköğretim Kurulu olarak birinci önceliğimiz, yükseköğretim sistemimizin afet sonrası hızlı bir şekilde normalleştirilmesidir” diye konuştu.

  • YÖK Başkanı Özvar’dan KPSS açıklaması

    YÖK Başkanı Özvar’dan KPSS açıklaması

    YÖK Başkanı Erol Özvar, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Kürek Takımı ile Eymir Gölü’ndeki kayıkhanede bir araya geldi.

    Takım antrenörü Baha Er ile Eymir Gölü’nde kürek çeken Özvar, daha sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. KPSS ile alakalı ön incelemenin neticelendiğini belirten Özvar, “KPPS ile alakalı Yüksek Öğretim Kuruluna hukuki mevzuattan neşet eden bir ön inceleme yetkisi verilmiş vaziyette. Ön incelemeyi başlattık ve neticelendirdik. Bugün genel kurulda bu KPSS inceleme raporu değerlendirilecek ve neticesi hakkında gerekli işlemler tesis edilecek. Sonuçlandığını ifade etmem mümkün şu anda. Genel kuruldan ön inceleme raporunu geçirmiş olacağız bugün. Ön incelemeyi genel kurulda değerlendireceğiz. İncelemeyi yapan hukukçuların görüşleri dahilinde genel kurulda gerekli tedbirleri alacak ve işlemler yürüyecek. ÖSYM, gerçekten Türkiye’de uzun yıllardan beri gerek üniversite sınavlarını, gerek devlet sınavlarını en iyi şekilde yapmaya çalışıyor.

    Elbette sınavlarla alakalı tartışmalar olabilir ama bu tartışmalar kurumların müesses haline zarar vermemesi lazım. Bu fevkalade çok önemli. Üniversiteler hakkında eleştiri yapmak, değerlendirmeler yapmak mümkün ama bu gibi eleştirilerde üniversitelerin itibarına zarar getirecek, onun ulusal ve uluslararası düzeyde kredibiletisine zarar verecek yaklaşımlardan da kaçmak gerekiyor. İnsanların hataları, kusurları olabilir ama kurumları korumak hepimizin üstüne düşen bir görevdir. Kurumlar içerisinde hatalar yapılırsa gerekli işlemler yapılır” diye konuştu.

  • YÖK Başkanı’ndan baraj puanı açıklaması

    YÖK Başkanı’ndan baraj puanı açıklaması

    YÖK Başkanı Erol Özvar, YKS’de baraj puan uygulanmasını kaldırılmasına dair açıklamalarda bulundu. Özvar, YÖK Başkanı, “Temel amacımız daha fazla adayın tercih yapabilmesidir dedi.

    YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, üniversite sınavında baraj puan uygulamasının kaldırılmasıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

    “Temel amacımız daha fazla adayın tercih yapabilmesidir” diyen Özvar, “Barajın kaldırılması sınavsız üniversite demek değil. Kalitenin düşeceğini söylemek de makul bir eleştiri değil” diye konuştu.

    “PUAN ÜSTÜNLÜĞÜNE DAYANAN BİR DÜZENLEME”

    Özvar, “Bu puan üstünlüğüne dayanan bir düzenleme. Dolayısıyla en yüksek puanı alabilen öğrenciler ancak prograalara yerleşebilecek. Puanları tutmayanların kayıt yaptırma hakkı olmayacak. Tartışmayı bu çerçevede görmek lazım. Daha fazla öğrencinin aslında kontenjanlara ulaşılabilir olması lazım. Bu açıdan sistem aslında daha dinamik bir sürece girmiş oluyor” sözlerini kullandı.

    Yapılan yeni düzenlemenin sınav öncesi uygun bir zamanda yapıldığını da belirten Özvar, “Kılavuz yayınlanmadan önce açıkladık. Bundan daha makul bir şey olamaz” dedi.

    TYT’de sınav süresinin 30 dakika uzatılması hakkında da konuşan Özvar, “Öğrencilerde çok ciddi bir motivasyon artışı var” ifadelerini kullandı.

  • YÖK Başkanı Bursa’da akademisyenlerle buluştu

    YÖK Başkanı Bursa’da akademisyenlerle buluştu

    Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ), Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ı ağırladı. Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz’u ziyaret eden Prof. Dr. Özvar, üniversitede görev yapan dekan, müdür, senatör ve koordinatörlerle de bir araya geldi. Üniversitelerin ülkedeki en önemli güçlerden olduğunu söyleyen Özvar, siyasi anlamda diplomasinin tıkandığı yerde, üniversitelerin ve üniversite hocalarının ülkenin uluslararası politikalarına çok önemli destek olacağına inandığını belirtti.

    Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) ve Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) koordinasyonunda düzenlenen ‘Bursa İş Dünyası Buluşması’na katılan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, daha sonra Uludağ Üniversitesi’ndeki akademisyenlerle buluştu. Bursa Uludağ Üniversitesi’nin üniversite-sanayi iş birliği noktasında önemli potansiyelinin bulunduğunu söyleyen Özvar, “Bu potansiyeli biliyoruz. O sebeple de Bursa’ya geldik. Burada belki yeni modeller uygulamaya sokmak gerekebilir. Danışmanlıkların ötesine geçen bir sistemi uygulamaya alabiliriz. YÖK olarak bu konuda radikal tedbirler alacağımızı bilmenizi istiyorum. Bu konuyu sonuna kadar zorlayacağız. Akademisyenlerimizin de bu konuda takipçi olmalarını istirham ediyorum” dedi.

    ‘ÜNİVERSİTE MEZUNLARI HAKKINDA İSTİHDAM ENDEKSİ OLUŞTURULACAK’

    Üniversitelerle alakalı, hayalini kurduğu hususlardan birinin de mezun istihdamının yakından takip edilmesi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Özvar, “Üniversite veya genel anlamda eğitim-istihdam ilişkisinin, şahsen benim YÖK Başkanlığı dönemimde gündemimde olacağını buradan ifade etmek istiyorum. Üniversitelerimizle alakalı bir istihdam endeksi olacak. Ben hocalarımızın ve üniversitelerimizin mezunlarını mutlaka takip etmeleri gerektiğine inanıyorum. Bunun için de gerek mezunlar ofisinin, gerek burada kullanılan yazılım yöntemlerinin çok dikkatli bir şekilde tetkik edilerek gözden geçirilmesini, hatta geriye doğru takibinin bir an önce başlaması gerektiğini düşünüyorum. Çok küçük değişiklikler, üniversitelerin mezunlarını takip etmesine vesile olacaktır” diye konuştu.

    ‘ARTIK CENTİLMENLİK VE ADALETE DAYALI REKABET KURALLARI GEÇERLİ’

    Rektörlerin mezun endeksi çalışmaları konusunda vereceği bilgilerin her anlamda aydınlatıcı olacağına işaret eden Prof. Dr. Özvar, “Rektör hocalarımız dönemlere göre mezun endeksleri tutsa, istihdam oranlarını açıklasa, bunu program program duyursa, emin olun o bölümlere dair sınava girecek öğrenciler nezdinde çok olumlu katkısı olur. Yüksek puanlarla alınan program sayısı arttıkça, araştırma üniversitelerinin kapasitesi de artar. Bunun için devlet üniversitesi yöneticilerinin liselerde çalışma yapması lazım. Artık centilmenlik ve adalete dayalı rekabet kuralları geçerlidir. Bu konuda ne kadar yüksek puanlı öğrenciyi biz üniversitelerimize çekersek, o üniversitenin araştırma üniversitesi kapasitesi de artar. Bu bakımdan fakülte ve bölüm düzeyinde planlama gerekiyor. Bölüm kendi öğrencisini seçebilecek şekilde bir tanıtım faaliyeti içerisinde olmalıdır. Üniversitelerimizin itibarını ve marka değerini yükseltmek hepimizin üzerine düşen sorumluluktur” dedi.

    ‘NOBEL ÖDÜLLÜ BİLİM İNSANLARI YER ALMALI’

    Uluslararasılaşma konusunu daha farklı bir alana taşımak istediklerini vurgulayan Prof. Dr. Erol Özvar, Erasmus ve benzeri programların sadece öğrenci ve akademisyen değişimleriyle sınırlı kalmasını istemediklerinin altını çizerek, şunları söyledi:

    “Artık üniversitelerimizin uluslararasılaşma konusunu, başta kendi üniversitelerini sonra ülkedeki diğer yükseköğretim kurumlarının uluslararası saygınlığını arttırması olarak algılamak gerektiğini düşünüyoruz. Bu tabi ki bugünden yarına olacak bir iş değil. Ancak gayretlere şimdiden başlamak gerekiyor. Üniversitelerimizin çıktılarının ve eğitim-öğretim kalitesinin uluslararası alanda duyurulmasıyla olacaktır. Ayrıca uzun vadeli, kendi alanında kıymetli çalışmalar yapmış, Avrupa, Amerika veya Pasifik’te çalışan hocaların, muhtelif destek programlarıyla üniversitelerimize getirilerek; 6 ay, 1 yıl veya çok beğenilirse birkaç sene burada kalacak şekilde gerekli girişimlere mutlaka başlanılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konu, araştırma üniversitelerinden isteyeceğimiz, önümüzdeki senenin başındaki en önemli şartlardan bir tanesi olacaktır. Her üniversitenin uluslararası bir fellowship (dostluk) programı olması gerekiyor. Bu çok kritik bir konudur. Zaten bize destek olması için uluslararası öğretim elemanı istihdam ediyoruz. Bundan bahsetmiyorum. Kendi alanı üzerinde gerçek anlamda dünya çapında çalışmalar yapan hocalarımızın buraya getirilmesi gerektiğinden bahsediyorum. Bu çok kıymetli bir durum olacak. O hocalarımız buraya geldikleri takdirde, içerisinde bulundukları üniversitelere rengini veren, oradaki iklime çok şey katan bir süreç haline geliyor. Bunu denediğimiz üniversiteler var. Çok olumlu sonuçlar alıyoruz. Uluslararası Danışma Kurulları oluşturulmalı ve burada mümkünse Nobel Ödüllü öğretim elemanlarının bulundurulması gerekiyor. İstanbul’da bu şekilde kurduğumuz gruplar var. Bunlar üniversitelerimize çok büyük katkılar sağlıyor.”

    ‘BİLİM DİPLOMASİSİ KONUSU ARTIK GÜNDEME GETİRİLMELİ’

    Üniversitelerin ülkedeki en önemli güçlerinden birisi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Erol Özvar, siyasi anlamda diplomasinin tıkandığı yerde, üniversitelerin ve üniversite hocalarının ülkenin uluslararası politikalarına çok önemli destek olacağına inandığını ifade etti. Bu anlamda üniversitelerin bilim diplomasisi konusunu gündeme almak zorunda olduğunu kaydeden Özvar, “Bu konu, uluslararasılaşma bakımından da en önemli konularımızın başında geliyor. Eminim ki aranızda veya diğer fakültelerimizde çok kıymetli, uluslararası düzeyde gerçekten yakından takip edilen hocalarımız vardır. O hocalarımız kanalıyla biz de gerek ülkemize, gerekse de ülkemizin dış politikasına fevkalade önemli çalışmalar üretebileceğimize inanıyorum ve bu konunun da gündemde tutulmasına ihtiyaç olduğunu düşünüyorum” dedi.

  • YÖK Başkanı’ndan üniversitelerde yüz yüze eğitim açıklaması

    YÖK Başkanı’ndan üniversitelerde yüz yüze eğitim açıklaması

    Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, “Üniversitelerimizin tüm bileşenlerinin aşı olmasını bekliyoruz. Eğer aşı konusunda hassasiyet gösterirlerse, öğrencilerimiz aşılarını olurlarsa, maske, mesafe ve temizlik kurallarına dikkat ederlerse bizler üniversitelerde yüz yüze eğitim öğretimi çok daha rahat çok daha sağlıklı bir şekilde yürütebiliriz” dedi.

    YÖK Başkanı Özvar, 2021-2022 akademik yılında üniversitelerde yüz yüze eğitimin başlatılmasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Özvar, üniversite kayıtlarının tamamlanmasının ardından boş kontenjanlar için iki kez daha ek yerleştirme yapılacağını anımsatarak “İlk yerleştirme işlemleri neticesinde herhangi bir programa yerleşemeyen gençlerimizin de asla morallerini bozmamalarını, ek yerleştirmeler konusunda dikkatlice çalışmalarını, aileleriyle, yakınlarıyla istişareler yapmak suretiyle tercihlerini yapmalarını vurgulamak isterim. Merkezi yerleştirmede kendisine bir yer bulamayan öğrencilerimiz de inşallah bu ek yerleştirmelerde başvurularını tamamlayacaklar ve böylelikle yükseköğretim hayatında gelecekleri için program tercih etme şansı yakalayacaklar” dedi.

    ‘ÖRGÜN EĞİTİMDE ASIL OLAN YÜZ YÜZE EĞİTİMDİR’

    Özvar, üniversitelerde 1,5 yıldır öğrencilerin uzaktan eğitim yoluyla derslerine devam ettiklerini, bu sürecin kolay olmayan bir süreç olduğunu söyledi. Üniversitelerin bu süreci başarılı yönettiğini belirten Özvar, “Öğrencilerimiz de sabırla derslerine devam ettiler. Uzaktan eğitim, yükseköğretimin bir parçasıdır, kendisi değil. Uzaktan eğitimin yükseköğretimde yüz yüze eğitimin yerini alması veya onu ikame etmesi beklenemez. Örgün eğitimde asıl olan yüz yüze eğitimdir. YÖK olarak bütün üniversitelerimizde yüz yüze eğitimin esas olduğunu, kural olduğunu düşünüyoruz. Ama tabii şartlar bazen örgün eğitimde olduğu gibi yüz yüze eğitimin yapılmasına imkan vermeyebilir. Nitekim geçtiğimiz 1,5 yıl boyunca Covid-19 salgını nedeniyle eğitimi bütünüyle uzaktan öğretim usulüyle yapmaya çalıştık ve başardık. Şimdi 2021-2022 akademik yılında bütün üniversitelerimizde aldığımız karara göre eğitim ve öğretim yüz yüze yapılacaktır. Biz artık eğitim ve öğretimin üniversitelerde yüz yüze, yani öğrencilerimizin arkadaşlarıyla beraber, öğretim üyeleriyle beraber, kampüsün içerisinde, fakültelerde bütün sosyal alanlarda yapılmasını arzu ediyoruz. Bu fevkalade önemli bir konu. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de Covid-19 salgın süreci devam ediyor. Bu gerçek; ancak bu gerçekle yükseköğretimde eğitim ve öğretimin devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.

    ‘ÖĞRENCİLERİMİZİ HEYECANLA ÜNİVERSİTELERİMİZE BEKLİYORUZ’

    Özvar, üniversitelerde salgın sürecinde sağlıklı kampüs uygulamaları konusunda YÖK, Türk Standartları Enstitüsü ve Sağlık Bakanlığı ile birlikte geçen yıl hazırlanan rehberin güncellenerek yeni duruma uyarladıklarını söyledi. YÖK’ün çerçeve kararlarını içeren iki rehberin, uygulamalarda üniversite yönetimlerine yol gösterici mahiyette olduğuna değinen Özvar, şunları kaydetti:

    “Üniversitelerimizin kampüs ve derslik binalarında maske ve mesafe kurallarına uyulması, tıbbi danışmanlık verilebilmesi, dersliklerin mümkün mertebe havalandırılması, ders saatlerinin sınırlı tutulması, blok derslerin yapılmaması, mutlaka ara vererek dersliklerin havalandırılmasının sağlanması basit gibi görünen ancak salgının yayılmasını azaltmada büyük önem taşıyan önlemlerdir. Havalandırma koşulları iyi olmayan amfi ve dersliklerle laboratuvarlarda maksimum kişi sayısı ve kapasitenin aşılmaması, öğrencilerin gruplara bölünmesi de yine önemli uygulamalardır. Rehberde, Covid-19 tedbirlerinin yanı sıra eğitim öğretim süreçlerine ilişkin detaylar da yer alıyor. Üniversitelerimizde artık eğitim öğretim yüz yüze yapılacak. Üniversitelerde derslerin bir kısmını uzaktan eğitim usulleriyle yapabilmeleri için gerekli mevzuat çalışmalarını da tamamladık ve üniversitelerimizle paylaştık. Üniversitelerimizde, derslerin yüzde 40’ı veya herhangi bir dersin yüzde 40’ı uzaktan eğitim yoluyla yapılabilecek. Yani bu şekilde üniversitelerimizde yüz yüze eğitim devam ederken bir taraftan da öğrencilerimiz dersin bir kısmını uzaktan eğitim usulleriyle alabilecekler. Böylece üniversitelerimizde harmanlanmış (hibrid) eğitim usulleri ile eğitim öğretim faaliyetleri yürütülebilecek. Harmanlanmış eğitim, yüz yüze eğitimin yanı sıra bir dersin veya derslerin bir kısmının internet yoluyla yapılması. Uzaktan eğitim her zaman online olmayabilir, derslere ait notlar, konuşmalar gibi materyallerin bir kısmı sisteme önceden yüklenebilir. Dolayısıyla öğrenciler, diledikleri zaman canlı dersler olmadan bu derslere ve notlara ulaşabilirler. Üniversitelerimiz uzaktan eğitim usulünü iyi bildikleri için derslerin bir kısmını yüz yüze verirken senkron dediğimiz aynı anda online olarak da bu dersleri öğrencilerine ulaştırabilirler. Üniversitelerimiz, asenkron yani derslerin video kayıtlarının alınıp öğrenciler tarafından izlenmesinin önünü açan uygulamalar yapabilirler. Böylece yüz yüze eğitimin yanı sıra online, senkron ve asenkron gibi uzaktan eğitim yöntemleri ile öğretimin daha zengin şekilde yürütülmesine imkan sağlanacak. Covid-19 süreci içinde üniversitelerimiz, bu öğretim yöntemlerinden diledikleri şekilde istifade edebileceklerdir. Dolayısıyla 1,5 yıl öncesinde üniversitelerimizde nasıl yüz yüze eğitim yapıyorsak bu sene de eğitim öğretim bu şekilde başlatılacaktır. Öğrencilerimizi heyecanla üniversitelerimize bekliyoruz.”

    ‘AŞI’ ÇAĞRISI

    Özvar, üniversitenin çok büyük bir ekosistem olduğunu belirterek, “Bu ekosistemde, öğretim elemanlarımız, idari personelimiz, öğrencilerimiz, üniversite-sanayi iş birliği çerçevesinde yakın temasta olan firmalar, tedarikçi kurumlar gibi pek çok paydaş bulunur. Bu ekosistemin her bir parçasından hepimiz birbirimize sorumluyuz. Üniversitelerimizdeki öğretim elemanlarımıza, idari personelimize ve öğrencilerimize aşı konusunda seslenmek istiyorum; üniversitelerimizin tüm bileşenlerinin aşı olmasını bekliyoruz. Eğer aşı konusunda hassasiyet gösterirlerse, öğrencilerimiz aşılarını olurlarsa, maske, mesafe ve temizlik kurallarına dikkat ederlerse bizler üniversitelerde yüz yüze eğitim öğretimi çok daha rahat çok daha sağlıklı bir şekilde yürütebiliriz” ifadesini kullandı.

    ‘COVİD-19 VERİLERİ, HES KODU ÜZERİNDEN TAKİP EDİLECEK’

    Özvar, öğrencilerin, öğretim elemanlarının ve idari personelle ilgili Covid-19 verilerinin HES kodu üzerinden takip edileceğini belirterek, “Bildiğiniz gibi kampüslere, yerleşkelere kimlik ibraz etmek suretiyle girilebilir. Üniversitelerimiz de bu konuda HES kodu çalışmalarını Sağlık Bakanlığı ile birlikte yürütmektedir. Bu konuda çok gelişmiş bir iletişim alt yapımız bulunuyor. YÖK’ün koordinasyonunda üniversitelerimiz, Sağlık Bakanlığı ile şu anda protokol yapmış durumdalar. Üniversitelerimiz, Covid-19 ile ilgili anlık dijital verileri güncellenmiş bir şekilde Sağlık Bakanlığından alabilecekler. Böylece üniversiteler, kendi öğretim elemanları, idari personel ve öğrencileriyle alakalı Covid-19 risk, enfekte ya da karantina gibi durumlara ait dijital bilgileri Sağlık Bakanlığından takip edebilecekler. Böylelikle üniversitelerimiz, kendi öğrenci ve öğretim elemanı nüfusu ile ilgili salgının seyrini yakından izleyebilecekler. Bu fevkalade önemli bir düzenlemedir. Bu dijital verilerle bizler aslında Covid-19’u üniversite ölçeğinde, kampüs ölçeğinde takip etme imkanına sahip oluyoruz. Aslında Covid-19 ile alakalı dijital yönetim usulünü üniversitelere getirmiş oluyoruz. Bu sistemle üniversitelerimiz, salgın şartlarında çok daha etkin bir yönetime kavuşmuş olacaklar” dedi.

    ‘REHBERE GÖRE HAREKET EDİLECEK’

    Özvar, kampüslerde pozitif vaka halinde yapılması gerekenlere ilişkin ise, “Sağlık Bakanlığı, sosyal alanlarda, kapalı alanlarda bir vaka ortaya çıktığında hangi tedbirlerin alınacağını bizlerle paylaşmaktadır. Bu durumda Sağlık Bakanlığının yayımladığı rehbere göre hareket edilecek. Bunun somut adımlarını üniversitelerimiz eğitim öğretim dönemi başlamadan hemen önce bütün öğrencileri ile paylaşacaklar. Bütün pozitif vaka durumları karşısında nelerin yapılacağı masada şu anda bulunmaktadır” ifadesini kullandı.

  • Üniversitelerde yüz yüze eğitim başlayacak

    Üniversitelerde yüz yüze eğitim başlayacak

    Üniversitelerde yeni eğitim-öğretim yılıyla birlikte yüz yüze eğitim başlayacak.

    Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Ankara’da Hacettepe Üniversitesi’nde, “Yükseköğretim Kurulunun geleceğe dair yeni vizyonunu” açıkladı.

    Kampüslerin tüm ülkede kapanmanın yaşandığı günler hariç açık kaldığını, uygulamalı eğitimlerin bir kısmı ile Ar-Ge çalışmalarının üniversitelerde devam ettiğini aktaran Özvar, hibrit yani karma eğitim modeliyle, çevrim içi uygulamalarla birlikte tedbirler alınarak yüz yüze uygulamalı eğitimlerin de sağlık programları başta olmak üzere çeşitli programlarda yapılabildiğini dile getirdi.

    Yine de küresel salgının eğitim ve öğretim süreçlerinde hasarlar oluşturduğunun bir gerçek olduğunu kaydeden Özvar, şöyle devam etti:

    “Bu yıl, yani 2021-2022 eğitim ve öğretim yılında salgının gelişme seyri ve ilgili kurum ve kuruluşların uyarıları da dikkate alınarak üniversitelerde örgün eğitim yüz yüze başlayacaktır. Bununla birlikte yükseköğretim kurumlarımızla koordinasyonun sağlanabilmesi için salgının seyrine göre harmanlanmış eğitim modeli de örgün programlarda halen olduğu gibi kullanılmaya devam edebilecektir. Özellikle uygulamalı eğitimlerin gerekli tüm tedbirler alınarak yüz yüze yapılmasının sağlanması program kazanımlarının elde edilmesi açısından oldukça önem arz etmektedir. Teorik derslerin ise salgının seyrine göre yüz yüze veya belirli bir oranda uzaktan öğretimle verilebileceğini hatırlatmakta yarar görmekteyim.”

    KAMPÜS VE YERLEŞKELERDEKİ COVİD-19 ÖNLEMLERİ

    Erol Özvar, yüz yüze eğitime hazırlanırken akademik ve idari personel ile öğrencilerin aşılanmalarının tamamlanmasının teşvik edilmesinin, ayrıca sosyal ve ortak kullanım alanlarında alınması gereken tedbirlere riayet edilmesinin son derece önemli olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

    “Kampüs ve yerleşkelerde maske ve mesafe kurallarına uyulması, yurtlarda mümkünse aşılı kişilerle aşısız kişilerin ayrı yerlerde kalmasının sağlanması, aşısız bireylerin PCR takiplerinin yapılması, belirti gösterenler için izolasyon odalarının bulundurulması ve hem yurt hem de yerleşkelerde tıbbi danışmanlık verilebilmesi, dersliklerin mümkün mertebe havalandırılması, ders saatlerinin sınırlı tutulması blok derslerin yapılmaması, mutlaka ara vererek dersliklerin havalandırılmasının sağlanması basit gibi görünen ancak salgının yayılmasını azaltmada büyük önem taşıyan önlemlerdir. Havalandırma koşulları iyi olmayan amfi ve dersliklerle laboratuvarlarda maksimum kişi sayısı ve kapasitenin aşılmaması, öğrencilerin gruplara bölünmesi de yine önemli uygulamalardır.”

    “GENELGELERLE NETLİĞE KAVUŞACAK”

    Kampüslerin geçen senelerde olduğu gibi yine açık olduğunu, kütüphane ve diğer imkanlardan üniversite yönetimlerinin belirleyeceği usullerle öğrencilerin istifade etmeye devam edeceğini aktaran Özvar, “Salgınla mücadele ve mahallinde yükseköğretimi bağlayacak kararlar ilgili bakanlıkların bugüne kadar aldığı kararlar ile kısmen açıklığa kavuşmuştur ve ilgili diğer hususlar da birkaç gün içinde yayınlanmasını beklediğimiz genelgelerle netliğe kavuşacaktır” dedi.