Şampiyonayla ilgili bilgi veren Erzincanlı Milli takım antrenörlerinden Murat Sönmez, “Sivas ilinde 25-29 Ekim tarihlerinde yapılan Büyükler Badminton Türkiye Şampiyonasında Erzincan 5 kategorinin ikisinde 1.ci, ikisinde 2.ci. 3 kategoride de üçüncülüğü alarak en çok madalya kazanan il oldu. Kulüp sıralamasında 286 kulüp içinde Erzincan İl Özel İdaresi Spor Kulübü ve Telekom Spor Kulüpleri aynı puanları almışlardır ve Erzincan’ın iki kulübü birden Türkiye ikincisi olmuşlardır.” dedi.
Etiket: erzincan
-
Bitkisel üretimin 2023 yılında artacak
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılı bitkisel üretim ikinci tahminini açıkladı. Buna göre, üretim miktarlarının, 2023 yılının ikinci tahmininde bir önceki yıla göre tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde (yem bitkileri hariç) yüzde 7,7; sebzelerde yüzde 0,3; meyveler, içecek ve baharat bitkilerinde yüzde 2,2 oranında artacağı tahmin edildi. Buna göre 2023 yılı üretim miktarlarının yaklaşık olarak tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde 75,9 milyon ton; sebzelerde 31,7 milyon ton; meyveler, içecek ve baharat bitkilerinde 27,4 milyon ton olarak gerçekleşeceği tahmin edildi.
Tahıl üretiminin 2023 yılında bir önceki yıla göre artacağı tahmin edildi
Tahıl ürünleri üretim miktarlarının 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 7,4 oranında artarak yaklaşık 41,5 milyon ton olacağı tahmin edildi.
Bir önceki yıla göre, buğday üretiminin yüzde 10,4 oranında artarak 21,8 milyon ton, arpa üretiminin yüzde 5,9 oranında artarak 9 milyon ton, çavdar üretiminin yüzde 6,2 oranında artarak 290 bin ton, yulaf üretiminin yüzde 12,3 oranında artarak 410 bin ton olacağı öngörüldü.
Kuru baklagiller grubunda nohut, kuru fasulye ve kırmızı mercimek üretiminin sırasıyla 575 bin ton, 242 bin ton ve 424 bin ton olacağı tahmin edildi. Yumru bitkilerden patatesin ise bir önceki yıla göre yüzde 7,7 oranında artarak 5,6 milyon ton üretileceği tahmin edildi.
Yağlı tohumlardan soya üretiminin yüzde 11,3 oranında azalarak 137,5 bin ton, ayçiçeği üretiminin ise yüzde 13,8 azalarak yaklaşık 2,2 milyon ton olacağı öngörüldü.
Şeker pancarı üretiminin yüzde 16,9 oranında artarak 22,5 milyon ton olarak gerçekleşeceği tahmin edildi.Sebze üretiminin 2023 yılında bir önceki yıla göre artacağı tahmin edildi
Sebze ürünleri üretim miktarının 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 0,3 artarak yaklaşık 31,7 milyon ton olacağı tahmin edildi.
Sebzeler grubu ürünlerinden domateste yüzde 2,3, kuru soğanda yüzde 10,6, salçalık kapya biberde yüzde 8,3 oranında üretim artışı; karpuzda yüzde 7,6, kavunda yüzde 11,9, hıyarda yüzde 6 oranında üretim azalışı olacağı tahmin edildi.Meyve üretiminin 2023 yılında bir önceki yıla göre artacağı tahmin edildi
Meyveler, içecek ve baharat bitkileri üretim miktarının 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 2,2 oranında artarak yaklaşık 27,4 milyon ton olacağı tahmin edildi.Meyveler grubunda, bir önceki yıla göre elmada yüzde 2,8, zeytinde yüzde 54,6 üretim azalışı beklenirken; şeftali ve nektarin toplamında yüzde 7,7, kirazda yüzde 15,4, vişnede yüzde 18,8 oranında üretim artışı olacağı öngörüldü.
Turunçgil meyvelerinden mandalinada yüzde 58,1, portakalda yüzde 71,7, limonda yüzde 75,0 oranında üretim artışı öngörüldü. Sert kabuklu meyvelerden fındıkta yüzde 15, Antep fıstığında yüzde 26,4 oranında üretim azalışı; cevizde ise yüzde 18,8 oranında üretim artışı olacağı tahmin edildi.
Muz üretiminde yüzde 6,4 oranında azalış olacağı öngörüldü. -
3 bin 250 rakımda Türk bayrağı
Erzincan’da kayak antrenörü ve doğa tutkunu Canser Atila, motosikletiyle çıktığı Ergan Dağı’nın zirvesinde Cumhuriyet’in ilan edilişinin 100. yılını kutlamak için Türk bayrağı açarak kayak yaptı. Erzincan’da 12 ay boyunca erimeyen kar birikintisini kendine pist yapan Atila, kayak takımlarını motosikletine yükleyerek 3 bin 250 rakıma çıktı. Gopro kamerasıyla da o anları anbean kaydeden Atila muhteşem manzaraya karşı Türk bayrağı eşliğinde kayak yaparak Cumhuriyet’in 100. yılını kutladı.
Cumhuriyet’in ilan edilişinin 100. yılını kayak yapıp bayrak açarak kutlamak istediğini belirten Canser Atila, “Ergan Dağı Kayak Merkezi’nin zirvesine motosikletle çıkarak Cumhuriyetimizin 100. yılını böyle kayak yaparak kutlamak istedik. İnşallah şanlı bayrağımızın altında nice bayramlar kutlarız” dedi. -
100. yılda 100 fidan dikildi
Erzincan Emniyet Müdürlüğünce organize edilen programla Cumhuriyetin 100. yıl kutlamaları kapsamında, Vali Hamza Aydoğdu, İl Emniyet Müdürü Kenan Kurt’un katılımlarıyla 100. Yıl Hatıra Ormanı için fidan dikimi gerçekleştirildi.
Cumhuriyetin 100. yılında milli birlik ve beraberlikle sahip olduğumuz topraklarda ‘güçlü bir geleceğe’ düşüncesiyle atılmış projenin, her yüz yılda devam etmesi temennisinde olan emniyet mensupları, 100 fidanı toprakla buluşturdu.
Erzincan Emniyet Müdürlüğü Sosyal Hizmetler ve Sağlık Şube Müdürlüğü koordinesinde, Cumhuriyetin 100. yıl anısına 100 adet fidan dikilip, 100. Yıl Hatıra Ormanı için ağaçlandırma çalışmalarının devam edeceği kaydedildi.
-
Erzincan’da hazan mevsimi güzelliği
Erzincan’ın etrafını saran dağlardaki manzara yılın her mevsiminde farklı açılara ve renklere ev sahipliği yapıyor. Türkiye’nin birçok yerinden fotoğraf tutkunu gezginler son günlerde rengarenk tonların hakim olduğu bölgeye adeta akın ediyor.
Barındırdığı yaban hayatı çeşitliliğiyle Türkiye’nin nadir yerlerinden olan Munzur Dağları sarı ve kırmızı ton renklerin yoğunluğuyla eşsiz bir görüntü oluşturarak bugünlerde kartpostallık portreler de sunuyor.
Renk cümbüşüne dönen ve tabloyu andıran dağlardaki ağaçlar, doğaya ayrı bir renk katıyor. Rengarenk ağaçlar, yolda ilerleyen sürücülere güzel manzara izleme keyfi sunuyor.
-
Erzincan’da muhteşem göl manzarası
Dumanlı Tabiat Parkı, Erzincan kent merkezine 70 kilometre uzaklıkta bulunan Refahiye ilçesindeki 8 bin 964 hektarlık alan üzerinde yer alan bölge. 2017 yılında Türkiye’nin 219’uncu tabiat parkı ilan edildi.
Sarıçam ormanları, akarsuları ve gölleri ile her mevsim doğa tutkunlarının ilgisini çeken tabiat parkı, şehirden uzaklaşıp serin havada zaman geçirmek isteyen aileleri ağırlıyor. Bölge, ziyaretçilerine yürüyüş, spor, piknik ile karavan veya çadır kampı imkanı sunuyor.
Dumanlı Tabiat Parkında bulunan göl, fotoğraf sanatçısı, görüntü yönetmeni Mustafa Başgöze tarafından time-lapse tekniğiyle kaydedildi. Gölün 1 günlük her anı çekilen time-lapse tekniğiyle muhteşem görüntü oluşturdu.
-
Erzincan’da sobacılar sezonu açtı
Erzincan’da kış aylarına girilmesiyle beraber ısınma için kullanılan sobalar esnaf tarafından satışa çıkarılmaya başlandı. Kovalı soba, sac soba, odun sobası, döküm kuzine sobası gibi çeşitli modellerdeki sobalar alıcısını bekliyor.
Sobaların fiyatı 4 bin liradan başlarken, 10 bin liraya kadar çıkıyor. Soba satıcıları, kış döneminin yavaş yavaş gelmesiyle beraber özellikle kırsal kesimlerdeki vatandaşların sobalara rağbet gösterdiğini ifade etti. Kent merkezinde neredeyse her evde bulunan doğal gaz nedeniyle sobalara ihtiyaç kalmadığını dile getiren esnaf, soba yakarken baca temizliğine dikkat edilmesi hakkında vatandaşları uyardı.
20 yıldır sobacılık yaptığını belirten Ahmet Sinan Uğurtürk, “Soba satışları önceki yıllara göre çok düştü. Bu düşmenin sebebi özellikle evlerin doğalgazlı oluşudur. Aynı zamanda maliyetlerin yüksek oluşu satışları etkiliyor. Bundan önceki yıllarda biz burada zaman bulamıyorduk. Çok kalabalık ve sipariş verenler oluyordu. Şuanda bitti. Daha çok köylere veya bahçeli bağ evlerine hitap ediyoruz. Fiyatlarımız çeşidine ve kalitesine göre 4 bin lira ile 10 bin lira arasında değişiyor. En çok kuzine sobaya talep oluyor” dedi.
-
Erzincan’ın yüksek kesimleri karla kaplandı
Erzincan’ı kuzeyden ve güneyden saran Munzur ve Keşiş Dağlarına mevsimin ilk karı düştü.
Munzur Dağı’na karın erken yağması, vatandaşlar arasında kışın erken geleceğinin habercisi olarak nitelendirildi.
Karın yağmasıyla birlikte Erzincan’da hava sıcaklığı da hissedilir derecede düştü.
-
Selülit, özgüveni olumsuz etkiliyor
Op.Dr. Arif Eroğlu, “Bölgesel yağ fazlalıklarından kurtulup yeniden şekillendikten sonra deri kalitesi ve sıkılığı için kadınların kendine yatırım yapması ve selülite karşı önlem alınması gerekir. Şimdiye dek sellülit tedavisi için kullanılmış birçok yöntem olmakla birlikte ONDA’nın yağ dokusuna özel mikrodalgaları ile yapılan selülit tedavisi çok başarılı sonuçlar veriyor. ONDA Soğuk Dalga Terapisi, selülite neden olan yağların eritilerek vücuttan atılmasını sağlayan çok etkili bir sıkılaşma ve incelme yöntemi. Tıptaki adı hidrolipodistrofi olan sellülit, derinin alt tabakasındaki yağ dokusunun bağ dokular arasında sıkışması sonucunda derinin üst kısmının portakal kabuğu görüntüsü almasıdır. Selülit, deri altı dokusunda (hipodermis) kan dolaşımının durağanlaşması, metabolizmanın yavaşlaması, fibröz bantların kısalması ve kalınlaşması anlamına gelir. Yağlı dokular büyüdüklerinde fibröz bantlarla çevrili deri altı odacıklarının duvarlarında kabarmalar oluşur. Bu ‘Portakal kabuğu görünümü’ olarak tanımlanır. Vücudun çeşitli bölgelerinde yağın birikmesi sonucu oluşan selülit cildin yüzeyine el yapımı yün yorgan tarzı pürüzlenme gibi yansır ancak bir hastalık değildir. Selülit, vücudun yağlı ve dolaşımı bozulmuş herhangi bir yerinde oluşabilir ancak vücutta özellikle selülit oluşumuna daha yatkın bölgeler şunlardır: Göbek, bel, kalçalar, uyluklar, dizler (özellikle dizlerin üstleri), bacak içleri, kollar” dedi.
Selülitin kesin nedeninin bilinmediğini ifade eden Op.Dr. Eroğlu, “Cilt yüzeyinin altında yer alan dermis tabakasındaki fibröz bantların kısalmasıyla başlar. Yaşın ilerlemesiyle birlikte kan ve lenfatik dolaşımın yavaşlamasıyla cilt altındaki odacıklardaki yağ tabakasının şişmesi ve karnıbahar gibi topaklanması sonucu ortaya çıkan selülit kadınlara özel bir fizyolojik problem kabul edilir. Sellülit erkeklerde çok nadir görülür. Kadınlarda hipodermisdeki yağ hücreleri ve bağ dokusu zamanla değişir. Yağ hücreleri kilo alımıyla şişerek deri tabakasına doğru çıkıntı yaparsa bu portakal kabuğu gibi bir görünüm verir. Selülit, aşırı yağ olan kadınlarda daha sık görülse de ince ve formda insanlarda da görülebilir. Selülitin orta yaştan sonra oluşması daha olasıdır, ancak genetik faktörler ve yaşam koşullarına bağlı olarak gençlerde de oluşabilir. Üç tip selülit vardır: Yumuşak: En sık görülen tiptir. Aşırı yumuşak ve jelleşmiş gibidir. Selülitli bölgedeki doku çok gevşektir, hareket ettikçe oynar. Kalça ve üst bacaklarda yaygın olarak oluşmaya meyillidir. Ağrı yoktur. Sert: Tedaviye en zor cevap veren selülit tipidir. Deri sert ve sıkıdır. Oluşan sellülit derinin hassasiyetini arttırdığında selülitli bölgeye dokunmak veya nodüllere basmak bile çok acı verir. Selülit problemi ilerledikçe selülitli bölgede gitgide belirginleşen soğukluk hissi olur. Sert selülite ‘Sporcu Selüliti’ de denir. Genellikle güçlü ve sıkı bir bağ dokusu yapısı olan genç ve orta yaştaki yaşta ki kadınlarda rastlanır. Ödemli: En yaygın olarak görülen selülit tipidir. İyileşmesi de en kolay selülit tipidir. Genellikle üst bacak gibi lenfatik dolaşımın yavaşladığı vücut orta hattında oluşur. Hem yumuşak hem de sert selülitin özelliklerine sahiptir” diye konuştu.
Op. Dr. Arif Eroğlu, sellüliti önlemek için en önemli yöntemlerden birinin spor yapmak olduğunu söyledi. Op.Dr. Eroğlu, “Kan ve lenf dolaşımını hızlandırmak için özel egzersizler çok önemlidir. Her gün ideal olarak 45 dakika egzersiz yapılmalıdır (Tempolu yürüyüşe çıkılabilir, evde dans edilebilir, yüzülebilir veya bisiklete binilebilir). 45 dakika boyunca ara vermeden bol terlemek amacıyla yoğun kardio antrenmanı yapılması son derece sağlıklıdır. Selülit giderici egzersizler, selülitli görünümünü azaltmak için çok etkilidir. İp atlamak, uzanarak bacakları aşağı yukarı indirip kaldırmak, yan yatarak bacakları yukarı aşağı hareket ettirmek, dizleri karına çekip bırakmak selülitte etkili jimnastik hareketlerinden bazılarıdır. Selülit tedavisinde basit şekeri ve rafine edilmiş karbonhidrat kaynaklarını hayattan çıkarmak gerekir. Cüce buğdaydan yapılan hamur işi gıdalar ve kompleks karbonhidratlar tüketilmelidir. Doğru bir protein kaynağı veya sağlıklı yağlar kullanılmalıdır. Bu sayede sindirim yavaşlayacağından ve kana şeker yavaş yavaş geçeceğinden insülin salgısı az ve düzenli bir formda olur. Etkili bir şekilde yağ yakmak için beslenme programına biraz yeşil çay (xanthine) eklemek doğrudur. Günde birkaç kere yeşil çay tüketmenin catechin – polyphenolleri içermesinden dolayı metabolizma hızlandırıcı etkisi kanıtlanmıştır. Lenfatik dolaşımın düzenlenmesi için günde 1.5-2 litre su tüketilmelidir. Üzüm çekirdeği ektresi, üzüm kabuğu gibi proanthocyanidinlerden zengin gıdalar kolajen yıkımını önler, yeni bağ dokusu oluşumunu destekler, hücre zarlarını tamir eder. Bioflavonlardan zengin gıdaların başlıcaları soya, soğan, yeşil fasulye, lahana çeşitleri, elma, turunçgiller ve suları, kuru eriktir. C vitamini güçlü bir kolajen yapımı tetikleyicisi ve antioksidandır. C vitamininden zengin turunçgiller, kivi, çilek, brokoli, karnabahar, yeşil biber gibi sebze ve meyveler kolajen yapımını hızlandırır ve metabolizmayı oksidan hasarından koruyarak yeniden daha genç bir bağ dokusu oluşumu için çok önemli bir rol oynar. Jelatin özellikle şu 3 aminoasit açısından çok zengin bir içeriğe sahiptir; proline, hidroksiprolin, glisin. Hidrolize edilmiş jelatin içerisindeki oligipeptidler kolajen sentezi arttırır. B 12 vitamini açısından da önemli olan kemik suyu ve kelle paça çorbası en az haftada 1 içilmelidir. Soya fitoöstrojenler içerir. Östrojeninin görevini taklit eden fitoöstrojenler östrojenin hücre reseptörlerine bağlanır ve kolajenin yıkılmasını engeller. Soya, östrojeni taklit ederek hücreyi östrojen hasarlarından korur ve östrojenin kolajen liflerini yıkmasını engeller. Omega-3 damarları güçlendirerek kan dolaşımını ve kan akışını kolaylaştırır. Somon ve sardalya omega-3 açısından çok zengindir. Soğan ve sarımsak doğal antibiyotik ve antiseptik özellik taşır, kan basıncının düşmesine sebep olarak dolaşımın ve kan akışının rahatlamasını sağlar. Zencefil, aspirin gibi etki göstererek kan damarlarında plak oluşumunu engeller, kanı inceltici etkisinden dolayı dolaşımı da rahatlatır. Zencefilin anti- enflamatuar etkisi de kuvvetlidir. Japonya’da nükleer bombalanma sonrası halkı kanserden korumak için uygulanmıştır. Zerdeçal, Hint mutfağında bolca kullanılan hint safranı (zerdeçal) antioksidan yönünden kayda değer zenginliktedir. Muz kas kasılmasını dengelediği için sporculara ve diyet yapanlara önerilir. İçerisinde bulunan potasyumla kan basıncını dengeler ve dolaşıma yardımcı olur. Çinko bakımından oldukça zengin olan muz, cilt hücrelerin yenilenmesinde görev alır. Muz, kan akışını da oldukça hızlandırır. Sellülitlerden kurtulmak için en etkili meyvelerden biridir. Lahana sellülit konusunda en etkili sebzelerden biridir. Vücudun toksinlerden temizlenmesine yardımcı olur. Harika bir antiseptik özelliği bulunur. Selülitin azalmasındaki ve ödem atmadaki etkileri hemen fark edilir. Yumurta beyazı, lesitin maddesi yönünden çok zengindir. Lesitin, hücrelere giren ve çıkan besinlerin düzenlenmesine yardımcı olur. Selülit tedavisinde bu madde çok önemlidir ve mutlaka tüketilmesi gerekir. Keten tohumu, alfa linolenik asidin anti enlamasyon özelliğinden dolayı selülit tedavisi sırasında tüketilmelidir. Koyu renkli sebze ve meyveler, antioksidan olarak C,E vitaminleri ve beta karoten, minerallerden çinko, manganezyum, selenyum, bakır en bilinen antioksidanlar arasındadır. Bu vitamin ve minareller en çok koyu meyve ve sebzelerde bulunur. Ananas, bulundurduğu bromelain enzimi sayesinde ödemleri azaltır. Selülitten kurtulmak için yeşil çay, kiraz çöpü ve mısır püskülü çayı yararlıdır. Ayrıca her gün en az 1,5 -2 litre su içilmelidir. Soda, ıhlamur, ada çayı, sebze suları, ayran tüketilebilir. Turşu suyu, şalgam, sirke gibi probiyotiklerden zengin içecekler fazla tuzlu olmamak şartıyla tüketilmelidir. Gazlı içecekler, katkılı kutulanmış meyve suları ve alkolden uzak durulmalıdır” açıklamalarında bulundu.
-
Dünya Yokuş Aşağı Kaykay Şampiyonası Erzincan Ergan Dağı’nda yapılacak
Bu yıl şampiyona, iki farklı yarış formatı ve heyecan dolu yeni bir eleme sistemi ile dikkat çekiyor. Race Marketing & Management (RMM) ile Dünya Yerçekimi Sporları Federasyonu (WGSF), yarışmanın formatını geliştirmek maksadıyla çığır açacak bir adım atıyor.
Yarışın en büyük yeniliklerinden biri olan eleme formatı, kaykaycıların yeteneklerini en iyi şekilde sergileme fırsatı sunacak. İlk çeyrekte yarışa başlayan tüm kaykaycılar, yeteneklerini göstererek ikinci çeyreğe yükselme hakkı kazanacak. İkinci çeyrekte ise en iyi 10 kaykaycı, üçüncü çeyrekte tek turlu bir çatışma için yarışacaklar.
Ayrıca, ilk çeyrekte kalan kaykaycılar, grup içindeki konumlarını iyileştirmek için ikinci bir tur yapma seçeneğine sahip olacaklar. Bu yeni format, kaykaycıların yeteneklerini en iyi şekilde sergileyebilmeleri için adil bir platform sunmayı amaçlıyor.
Etkinlik, 13 Ekim Cuma günü yarışçı kayıtları ve teknik inceleme ile başlayacak. Yarışmacılar, Ergan Dağı’ndaki 10 dönüşlü 3,2 km’lik parkurda kayma fırsatını bu günün sabahında bulacaklar. İlk sıralama turu, 14 Ekim Cumartesi sabahı gerçekleşecek, sıralama turlarının ardından eleme turları, yarı finaller ve 1.yarışın finali gerçekleşecek. Program, 15 Ekim Pazar günü tekrarlanacak ve kazananlar ödüllendirilecek.
Bu heyecan dolu etkinlik, dünya yokuş aşağı kaykayın en yetenekli isimlerinin bir araya geldiği ve izleyicilere unutulmaz anlar yaşatacağı bir hafta sonu olacak.