Etiket: erzincan

  • Kanalizasyon suyu tarlalara akıyor

    Kanalizasyon suyu tarlalara akıyor

    Kanalizasyondan tarlalara akan suyun sağlık açısından tehlike oluşturduğunu ifade eden Günbağı köyü Muhtarı Cemal Akdağ, “Tıkanıklık sebebiyle kanalizasyondan görüldüğü gibi taşan su tarlalara akıyor. Geçtiğimiz haziran ayında İl Özel İdaresine konuyla ilgili dilekçe verip gerekenin yapılması talebinde bulunduk. Belediyeden bir ekip geldi, kuka salmışlar, tıkanıklığı açamadılar. Daha sonra yine ilgili yerlere dilekçelerle burasının çözüme kavuşması için müracaatlarda bulunduk. Bir sonuç alamadık. Kanalizasyondan akan su tarlalara gidiyor. Yazın mahsulümüzü bu tarlalardan kazanıp satıyoruz. Sağlık açısından tehlike oluşturuyor, hayvanlarımız gidip bu akan sudan su içiyorlar. İl Özel İdaresinden henüz ilgilenen olmadı. Tıkana tıkana en son köyün içerisine kadar gidecek” dedi.

     

  • Erzincan’da, mezrada yangın çıktı

    Erzincan’da, mezrada yangın çıktı

    Tercan ilçesine 50 kilometre mesafede bulunan Oğuzlar Mezrasında Hüseyin Oğuz’a ait evde sobadan sıçrayan kıvılcım yangına neden oldu. Ahşap ve kerpiç evde çıkan yangın kısa sürede büyüyerek bitişikteki diğer ev, kiler ve mereğe sirayet etti. Alevlerin gökyüzüne yükseldiği yangına müdahale için Erzincan, Tercan ve Erzurum’un Çat ilçesinden itfaiye ekipleri sevk edildi. Mezraya jandarma, AFAD ve sağlık ekipleri de yönlendirildi. İtfaiye ekiplerinin uzun uğraşlarına rağmen yangın gecenin ilerleyen saatlerine kadar devam etti. Yangını söndürmeye çalışırken el ve ayaklarından yaralanan Güven Oğuz, ambulansla Tercan Devlet Hastanesinde kaldırıldı.

    Yangın yaklaşık 7 saat sonra büyük ölçüde kontrol altına alınırken soğutma çalışmaları sürdürüldü.
    Tercan Kaymakamı Cafer Kaymakçı yangının meydana geldiği mezrada incelemede bulunarak vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletti.
    Yangından mağdur olan 10 kişilik Oğuz ailesi, Erzincan Valisi Mehmet Makas’ın talimatıyla geçici bir süre konaklamaları için Tercan’daki Öğretmen Evine yerleştirildi.

  • Bursa’dan cenazeye giden midibüs devrildi

    Bursa’dan cenazeye giden midibüs devrildi

    Erzincan – Sivas kara yolu Kızıldağ mevkiinde sabah saat 05.30 sıralarından meydana gelen kazada yakınlarının cenazesi için Bursa’dan yola çıkıp Tunceli’nin Ovacık ilçesine doğru gitmekte olan yolcuları taşıyan midibüs, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi üzerine Kızıldağ mevkiinde yoldan çıkarak devrildi.

    Kazada sürücüyle birlikte midibüste bulunan toplam 21 kişi yaralandı. Yaralılar Erzincan merkez, Refahiye ve İmranlı’dan sevk edilen ambulanslarla hastanelere taşındı.

    Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesine getirilen yaralılardan Haydar Solmaz, “Bursa’dan Ovacık’a gidiyorduk. Cenazemiz vardı. Düz yolda bir anda midibüs devrildi.” dedi.

    Kazayla ilgili tahkikat başlatılırken yaralılardan 3’ünün hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi.

  • Kocası tarafından bıçaklanarak öldürüldü

    Kocası tarafından bıçaklanarak öldürüldü

    Olay, Erzincan merkez Halitpaşa Mahallesi 1259. Sokak’taki bir apartmanda meydana geldi.

    Alınan bilgiye göre, bir süredir aralarında geçimsizlik yaşanan A.Ö. (31) ile eşi Handan Ö. (30) evde tartışmaya başladı. Kavgaya dönüşen olayda A.Ö., eşini önce sırtından olmak üzere toplam 20 yerinden bıçaklayarak evden ayrıldı. Genç kadın kaldırıldığı Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hayatını kaybederken, olayın ardından polis merkezine giden A.Ö. yaşananları anlatarak teslim oldu.

    Handan Ö.’nün ölüm haberini alan yakınları hastane önünde sinir krizi geçirdi. Çok sayıda polis olay yerinde güvenlik önlemi aldı.

    Çiftin 6 ve 9 yaşlarında iki çocuğu olduğu ve A.Ö. hakkında 6 ay önce 1 aylık uzaklaştırma kararı verildiği öğrenildi. Olayla ilgili başlatılan inceleme devam ediyor.

  • Munzur Dağları saklı cennete döndü

    Munzur Dağları saklı cennete döndü

    Zirvesinde kar, yaylalarında açan rengarenk çiçekler ve şırıl şırıl akan derelerle dört mevsimin bir arada yaşandığı Munzur Dağları, doğa yürüyüşü (trekking) yapan yerli turistleri, fotoğraf sanatçılarını, doğa tutkunlarını adeta cezbediyor.

    Erzincan’ın Tatlısu köyünden başlayıp belirli bir mesafe araçla ardından patika yolda doğa yürüyüşü yapan Erzincanlı görüntü yönetmeni Muhammed Kösen, fotoğraf sanatçısı Emrah Karakoç ile yerli turistler kilometrelerce yol kat ederek 3 bin 300 rakımlı Munzur Dağlarına çıktı. Bir tarafı Erzincan diğer yüzü Tunceli’ye bakan Munzurlara çıkan vatandaşlar, gördükleri muhteşem doğa karşısında hayranlıklarını gizleyemedi. Gür akan dereleri geçip rengarenk açan çiçekleri koklayan yerli turistler kilometrelerce yürüdükleri yolun yorgunluğunu unuttu.

    Munzur Dağları eteklerinde çadır kurup koyun sürüsü otlatan yaylacılarla çektikleri fotoğraf ve videolarla anı kalıcı kılan ekip, daha sonra yöredeki en büyük buzul göl olan Yeşil Göl’ün etrafında kamp kurarak geri dönüşe geçmeden uzunca mola verdiler.

    Adrenali sevenler için bulunmaz bir doğa, kamp kurmak için muhteşem alan olduğunu kaydeden vatandaşlar, ulaşmanın yorucu ama zorluklara değdiğini belirttiler.

    Öte yandan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’da, geçtiğimiz hafta Munzur Dağları’nın benzersiz güzelliği içerisinde otlayan koyunların İnsansız Hava Araçları (İHA) ile havadan çekilmiş görüntülerini paylaşmıştı.

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sosyal medya hesabından bir yüzü Tunceli’ye diğer yüzü Erzincan’a bakan Munzur Dağları’nda İHA’larla havadan çekilmiş görüntülerden oluşan paylaşımına, “İHA’ların kamerasından Tunceli Munzur’da sıradan bir gün. Şu koyunların dağlarda otlamasına bak. Bu topraklarda artık her mevsim bahar, her mevsim huzur hüküm sürüyor” notunu düşmüştü.

  • Fotoğraf makinesini ilk kez gören kadınlar gülümsetti

    Fotoğraf makinesini ilk kez gören kadınlar gülümsetti

    Bir yüzü Erzincan’a diğer yüzü Tunceli’ye bakan Munzur dağı eteklerindeki Sohmarik yaylası adeta saklı cenneti andırıyor.

    Ulaşım zorluğu nedeniyle pek fazla insanın uğrayamadığı yaylaya belgesel ekibi gitti. Erzincan’ın tanıtımına katkıda bulunmak üzere belgesel çekmek için yaylaya çıkan Muhammet Kösem ve ekibi, fotoğrafçı Elif Öz, yörenin çadırlarda konaklayan kadınlarıyla bir araya geldi. İlk kez fotoğraf makinesiyle tanışıp, çekilen fotoğrafları inceleyip vizörden bakan köy kadınlarının mutluluğu, kendi aralarındaki diyalogları yürekleri ısıttı.

    Öte yandan, yaylada kadınlar besicilik yapıp tulum peyniri üretirken çocuklar ise kuzularla vakit geçirip ailelerine ellerinden geldiği kadarıyla ev işlerinde yardımcı oluyorlar.

  • CHP’li Sarıbal: Yerin üstü ‘altın’dan daha değerli

    CHP’li Sarıbal: Yerin üstü ‘altın’dan daha değerli

    Sarıbal, CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker ile birlikte TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, daha önce incelemelerde bulundukları maden sahasındaki siyanür havuzlarının bölgedeki doğal yaşamı, ekosistemi ve insan yaşamını tehdit ettiğini kamuoyu ile paylaştıklarını aktardı.

    Son yaşanan siyanür sızıntısını daha önce dile getirdikleri endişeleri haklı çıkardığını ifade Sarıbal, “İliç’te siyanürle altın çıkarma meselesi politik bir meseledir. İktidarın madenciliğe bakış açısıdır. Yabancı ortaklı şirketlerin yaptığı madencilik faaliyetleri, ilgili ülkelerin kalkınmasına katkısı yok. Çünkü karın büyük bölümü şirkete gidiyor. Ama zehir, hastalık, yoksulluk madenin işlendiği ülkeye kalıyor” dedi.

    Erzincan’ın deprem bölgesinde bulunduğuna da dikkati çeken Sarıbal, olası bir depremde, oluşturulan siyanür havuzlarının bütün bölge için ciddi bir tehlike oluşturduğunu vurguladı. Mevcut durumda bile bölgedeki küçük canlıların öldüğü, göç yolu olarak bölgeyi kullanan kuşların artık gelmediğini ifade eden Sarıbal, şunları söyledi:

    İnsanlık meselesi

    “Şunu bir türlü öğretemedik; Ölüler altın takmaz. Yerin üstü altından değerlidir. Önemli olan o toprağın üstünü görmek, onu olumlu, verimli yaşam çıkarabilmek. İliç’teki siyanürle altın çıkaran maden işletmesinin derhal durdurulmasını istiyoruz. Bu sadece Erzincan’ın meselesi değildir. Sivas, Tunceli, Malatya, Elazığ’ın, Adıyaman’ın, Munzur’un, Fırat’ın, Mezopotamya’nın yani insanlığın meselesi. Onun için herkesin bu konuda duyarlı olması gerekir.”

    İstanbul Milletvekili Ali Şeker ise, çevre felaketine neden olan şirketin, 25 yılda doldurmayı hedeflediği atık havuzu 2-3 yılda doldurduğu için kapasite arttırmak istediğini anlattı. “Kapasite arttırmaya gittikleri yer deprem bölgesi. Ovacık fayına 11 kilometre, Kuzey Anadolu fayına da 70-80 kilometre mesafede. Dolguyla yükselttikleri için depremde daha büyük bir tehlikeye açık ve her an patlayacak duruma geliyor” diyen Şeker, şunları kaydetti:

    Dünyanın vazgeçtiği yöntem ülkemizde 20 yerde sürüyor

    “Siyanürle altın üretimi artık dünyada vazgeçilen bir yöntem. 2000 yılında Romanya’nın Baia Mare bölgesinde yaşanan felaketten sonra Avrupa ülkeleri bu yöntemin terk edilmesi gerektiğini ifade ediyorlar. Ama Türkiye’de 20’ye yakın yerde bu siyanürle altın ayrıştırmaya devam ediliyor. Bir gramı bile çok büyük bir zehir iken, bütün dünyanın terk ettiği bu yöntemi bizim terk etmemiz gerekiyor. TBMM’de konunun araştırılması için HDP tarafından önerge verildi ama AK Parti ve MHP milletvekilleri tarafından ret edildi. Bütün bölgeyi tahdit eden, doğal yaşamı, gıda krizinin yaşandığı dönemde tarımı tehdit eden bu işletmenin faaliyetleri durdurulmalı. Küresel iklim değişikliği nedeniyle her an her yerde sel felaketi ihtimali varken, böylesi bir riski görmek mümkün değil. Geçici bir durdurma var ama yeterli değil. Bölge güvence altına alınmadan hiçbir işleme izin verilmemeli.”

  • Yolcu otobüsü devrildi: Ölü ve yaralılar var

    Yolcu otobüsü devrildi: Ölü ve yaralılar var

    Kaza, gece saatlerinde Erzurum – Erzincan kara yolu Altınbaşak mevkisinde meydana geldi. Alınan bilgiye göre, Iğdır’dan Ankara’ya giden Mehmet Emin Hatun idaresindeki yolcu otobüsü, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi üzerine yol kenarındaki ağaçlara çarparak şarampole uçtu.

    Kazada 1 kişi olay yerinde öldü, 33 kişi yaralandı. Bölgeye çok sayıda ambulansın yanı sıra itfaiye, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) görevlileri ile polis ve jandarma ekipleri sevk edildi. Bölgeye ulaşan ekipler, yaralıları Erzincan’daki hastanelere kaldırdı.

    VALİDEN AÇIKLAMA

    Erzincan Valisi Mehmet Makas da olay yerine gelerek bilgi aldı. Makas, incelemeleri sonrasında gazetecilere yaptığı açıklamada, özel bir firmaya ait otobüste sürücü ve 2 görevlinin yanı sıra 33 yolcunun bulunduğunu belirterek, “Yolcu otobüsünün sürücü hatası nedeniyle şarampole düşüp devrilmesi sonucu 1 kişi öldü, 8’i ağır 33 kişi yaralandı.” ifadesini kullandı.

    Makas, kazanın ardından bölgeye 11 ambulansın yanı sıra çok sayıda sağlık AFAD, itfaiye, polis ve jandarma ekibinin sevk edildiğini anlatarak, “Ekiplerimizin çalışmaları sonucu yaralılarımızın tamamının ilimizdeki hastanelere sevk işlemi sağlandı. Yaralılarımıza acil şifalar ve geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. İnşallah başka can kaybı olmaz.” diye konuştu.

  • 7 kişi keneden hastanelik oldu! Belirtileri Covid’e benziyor

    7 kişi keneden hastanelik oldu! Belirtileri Covid’e benziyor

    Erzincan’da havaların ısınmasıyla birlikte kenelerden insanlara geçen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakaları görülmeye başlandı. Kentte 7 kişi kene ısırması sonucu hastanede tedavi altına alındı. Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Mikrobiyoloji Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Faruk Karakeçili, pandemi sürecinde büyük kentlerden ve şehir merkezlerinden kırsal alana bir göç, bir geçiş olması nedeniyle kene vakalarında artış beklediklerini söyledi.

    Erzincan’da yaz mevsimi ile birlikte kene ısırması ile ortaya çıkan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakalarında artış yaşanıyor. Uzmanlar, pandemi döneminde insanların daha çok bağ, bahçe ve doğaya yönelmesi nedeniyle vaka sayılarının yükselmesinden endişe ediyor.

    SEMPTOMLARI COVİD-19’A BENZİYOR

    Bir diğer endişe veren durum ise Covid-19 ile KKKA hastalığının benzer semptomlar göstermesi. Uzmanlar; ateş, halsizlik, eklem ağrıları gibi bulguları olan kişilerin araziye çıkıp çıkmadığının yanı sıra çiftçilik yapıp yapmadığını sorguluyor. Erzincan’da Mayıs ayı itibariyle vaka sayılarında artış yaşanırken, 7 kişi hastanede tedavi altına alındı.

    Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Mikrobiyoloji Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Faruk Karakeçili, “Biz Erzincan ili olarak her yıl 30-40 arası hasta takip ederken geçen yıl pandemi döneminde insanların kırsala çekilmesi ile birlikte 100’ün üzerinde hasta takip etmiştik. Bu açıdan vatandaşlarımıza dikkatli olmaları yönünde çağrıda bulunmak istiyorum. Bugüne kadar 7 vaka hastanemize yatırılarak tedavi edildi ve şu anda da yatan 3 hastamız var.” dedi.

    KKKA VAKALARI ARTABİLİR

    Kene vakaları artabilir uyarısında bulunan Doç. Dr. Faruk Karakeçili, “Malumunuz bütün dünya, ülkemiz ve ilimiz yaklaşık 1,5 yıldır bir pandemi ile uğraşıyor. Ama bu covid pandemisinin dışında bizim bir diğer sorunumuz var. Özellikle yaz aylarında, bu mevsimlerde başlayan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi. Hepimizin bildiği gibi keneler ile bulaşan bir hastalık ile de uğraşıyoruz. KKKA her yıl bölgemizde de görüyoruz özellikle Nisan-Mayıs aylarından itibaren vakalar görmeye başlıyoruz. Bu yıl da ilk vakalarımızı görmeye başladık. 7 hasta yatırdık şu ana kadar. Ama havaların ısınması ve böyle güneşli geçmesiyle birlikte daha da artacaktır. Bu açıdan da dikkat çekmek istiyoruz. Vatandaşlarımızı keneye karşı özellikle önlemler konusunda dikkatli olmaya davet ediyoruz.” diye konuştu.

    “GEÇEN YIL 100’ÜN ÜZERİNDE VAKA VARDI”

    Pandemi döneminde vatandaşların şehir merkezlerinden kırsal alanlara yönelmesi sebebiyle KKKA vakalarında artış olabileceğini vurgulayan Doç. Dr. Faruk Karakeçili, “Bir diğer önemli nokta ise, bakın her yıl biz Erzincan ilinde 30, 40 bazen de 50’ye yaklaşan vakar görüyoruz. Ama geçen yıl pandemi döneminde ilk kez 100’ün üzerinde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastası takip ettik. Biz bunu bir dergide çalışma olarak da yayınladık. Sebeplerini düşündüğümüz zaman, tartıştığımız zaman da ilk aklımıza gelen insanların pandemi döneminde şehir merkezlerinden, metropollerden daha çok kırsal bölgelere yöneldi. Bu da kene temasını arttırdı diye düşündük. Şu anda da sokağa çıkma yasağı, kısıtlamalar beraberinde insanları kırsal bölgeye köylerine itiyor. Şehir dışından, yurt dışından da gelen vatandaşlar oluyor. Çoğunlukla yaz aylarında şehir merkezlerinden kırsal bölgeye giden birçok vatandaş var. Kene vakalarını artık görmeye başladık. Kene hastalığı yani Kırım Kongo Kanamalı Ateşi kırsal bölge hastalığı olduğu için vatandaşlarımızı keneye karşı dikkatli olmaya çağırıyorum.” ifadelerine yer verdi.

  • Düşen buz sarkıtı kombi borusun yerinden çıkardı! Öğretmen ve polis eşi can verdi

    Düşen buz sarkıtı kombi borusun yerinden çıkardı! Öğretmen ve polis eşi can verdi

    Erzincan’da dün evlerinde kombi borusunun çıkması sonucu karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu yaşamını yitiren polis memuru Mehmet Ufuk Çabuk (41) ve öğretmen eşi Özlem Akgül Çabuk (43), emniyet müdürlüğü bahçesinde düzenlenen törenin ardından memleketlerine uğurlandı. Törende polis memuru Mehmet Ufuk Çabuk’un annesi Fatma Çabuk’un oğlunun tabutunun üzerine kapanarak, “Bize hep şaka yapardın, bu şakayı niye yaptın, bu şaka olmadı oğlum” diyerek ağıtlar yakması yürekleri dağladı.

    Olay, Osmanlı Mahallesi’nde dün öğle saatlerinde meydana geldi. Polis memuru Mehmet Ufuk Çabuk ile edebiyat öğretmeni eşi Özlem Akgül Çabuk’tan haber alamayan yakınları durumu polise bildirdi. Polis ekipleri nezaretinde eve girildi. Mutfakta çiftin cansız bedenleri bulundu. Evde yapılan incelemede çatıda oluşan buz sarkıtının düşmesi sonucu doğal gaz kombisi borusunun yerinden çıktığı görüldü.

    Çiftin cenazeleri Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırıldı. Yapılan otopsinin ardından bu sabah saatlerinde Erzincan Emniyet Müdürlüğü bahçesinde yapılan törene çiftin yakınlarının yanı sıra Erzincan Emniyet Müdürü Bülent Şensoy, Milli Eğitim Müdürü Aziz Gün ve mesai arkadaşları katıldı. Çiftin tabutlarına sarılan yakınları uzun süre gözyaşı döktü. Polis memuru Mehmet Ufuk Çabuk’un annesi Fatma Çabuk, oğlunun fotoğrafını öperek; “Bize hap şaka yapardın, bu şakayı niye yaptın, bu şaka olmadı oğlum” diyerek gözyaşı döktü.

     

    Saygı duruşunda bulunulması ve dua edilmesinin ardından, ailelerin isteği üzerine polis memuru Mehmet Ufuk Çabuk’un cenazesi Ankara’ya, eşi Özlem Akgül Çabuk’un cenazesi defnedilmek üzere kara yolu ile İstanbul’a gönderildi.