Tepebaşı Belediyesi Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu eserleri, Bursa’da gerçekleştirilen 2. Uluslararası Seramik Bienali’nde sanatseverlerin beğenisini topluyor.
Tepebaşı Belediyesi’nin uluslararası düzeyde gerçekleştirdiği Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu, sanatseverlerin beğenisini toplamaya devam ediyor.
Bugüne kadar 16 kez düzenlenen sempozyumda ortaya çıkan eserlerden 10 tanesi, Bursa’da Türk Seramik Derneği (TSD) tarafından düzenlenen 2. Uluslararası Seramik Bienali’nde yer alıyor. Etkinlikte Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu Sanat Direktörü Prof. Bilgehan Uzuner, sergilenen 10 pişmiş toprak eserin yanı sıra stantlar ile Eskişehir’i ve Başkan Ahmet Ataç’ın Tepebaşı Belediyesi’ndeki sanat çalışmalarını tanıtıyor.
24 Ekim- 24 Kasım 2024 tarihleri arasında düzenlenen etkinlikte yer alan pişmiş toprak eserleri, sanatseverlerin büyük beğenisini topluyor.
Etiket: Eskişehir
-
Pişmiş toprak eserleri Bursa’da beğeni topluyor
-
30 yaşındaki gencin ölümüyle ilgili yakalanan 4 şüpheli adliyeye sevk edildi
Olay, dün sabah saatlerinde Tepebaşı ilçesi Yenibağlar Mahallesi Kartal Tepesi Sokak’ta bulunan bir apartmanın 4’üncü katında meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, aynı evin içinde bulunan Erkan Şalt, O.E., O.A., B.Y. ve H.K. arasında henüz belirlenemeyen bir nedenle tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi sonucunda O.E., evde bulunan pompalı tüfekle Erkan Şalt’a ateş etti.
Silah sesini duyanların ihbarı üzerine olay yerine sevk edilen ekipler, başından silahla vurulan Erkan Şalt’ın olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi. Cinayet zanlısı O.E., olay yerinde polis ekiplerince gözaltına alındı. Olay yerinden kaçan O.A., B.Y. ve H.K. ise polis ekiplerinin çalışmaları sonucunda yakalandı.
Gözaltına alınan şüphelilerden O.E.’nin ilk ifadesinde “Arkadaşım yeni tüfek almış, onu deniyorduk. Arkadaşım denediğinde ateş almadı. Ben elime aldığımda ateş aldı” dediği öğrenildi.
Emniyetteki işlemleri tamamlanan 1’i kadın 4 şüpheli, adliyeye sevk edildi. -
Arkadaşını baltayla öldüren şahıs hakkında 12 yıldan 18 yıla kadar hapis talep edildi
Olay, Haziran 2023’te Tepebaşı İlçesi Mamure Mahallesi Kırım Caddesi’nde yaşandı. Muhittin Bural (64) ile Tolga Ç. (48) arasında evde tartışma çıktı. Kavgaya dönüşen olayda Tolga Ç., arkadaşı Muhittin Bural’ın kafasına baltayla vurdu. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekibi, Muhittin Bural’ın hayatını kaybettiğini belirledi. Polis ekiplerince gözaltına alınan Tolga Ç., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Eskişehir 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 5’inci duruşmasında tutuklu sanık Tolga Ç. hazır bulundu. Duruşmaya, tutuksuz sanık İbarat A. ve taraf avukatları katıldı. Diğer tutuksuz sanık Nevin E. ise duruşmaya katılmadı.“Kendimi ve ailemi korumaktan başka çarem yoktu”
Mahkeme heyeti tarafından söz verilen tutuklu sanık Tolga Ç, “Olay gecesi bize karşı baltayla saldıran birisi vardı. Kendimi ve ailemi korumaktan başka çarem yoktu. Geçen 17 aylık süreçte maddi ve manevi çöküş yaşadım. Her şeyim yarım kaldı” dedi.Haksız tahrik indirimi talep edildi
Cumhuriyet Savcısı tarafından açıklanan mütalaada ise “Olay günü maktul ile Tolga arasında çıkan tartışma nedeniyle sanığın adli emanetteki baltayla maktule saldırdığı ve ölüm nedeninin baltayla aldığı darbe olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle sanığın ‘Kastan öldürme’ suçundan müebbet hapisle, haksız tahrik indirimiyle 12 yıldan 18 yıla kadar cezalandırılması talep edilir” ifadeleri yer aldı.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Tolga Ç.’nin avukatına mütalaaya karşı savunma yapması için zaman verilmesine, Tolga Ç.’nin tutukluluk halinin devamına, tutuksuz sanık İbarat A. hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin devamına karar vererek duruşmayı 8 Kasım’a erteledi. -
Musaözü Göleti’ndeki kuraklık çiftçiyi korkutuyor
Eskişehir’de bulunan Musaözü Göleti’nde yağış azlığından dolayı su seviyesinin azalması çiftçileri tedirgin ederken, kuraklığın boyutu dron ile çekilen görüntülerde net bir şekilde göze çarptı.
Tepebaşı ilçesinde bulunan Musaözü Göleti’nde az yağışlı geçen sonbaharın etkileri göze çarpıyor. Geçtiğimiz yıllara göre daha az çekildiği gözlenen göletteki suyun azlığı, yine de tedirgin ediyor. Su seviyesinin azalmasıyla toprakta oluşan çatlaklar ise dikkat çekti. Musaözü Göleti’nin barındırdığı suyun azalması çevredeki çiftçileri endişelendiriyor. Musaözü Göleti’ndeki kuraklık havadan görüntülendi.“Günümüzde yağışlar azaldı, iklimler kaydı”
Bölgede çiftçilik yapan Fehmi Çiftçi, Musaözü Göleti’ndeki suyun azalmasından tedirgin olduğunu dile getirdi. Çiftçi, konuyla alakalı, “Allah’ım inşallah bu sene bol bol yağmur verir de baraj dolar. Başka türlü durum tehlikeli. Daha önceki yıllarda da su seviyesinin düştüğünü biliyorum, bunlardan daha da azaldığı yılları hatırlıyorum. Yani göz seviyesi olarak suyun üst ve alt seviyesine baktığım zaman bugünkü Musaözü Barajı’nın su seviyesinin 6-7 metre düştüğünü ben çok iyi hatırlıyorum, şu anda biraz iyi. Baraj doluydu, sürekli doluydu, yağışlar güzeldi. Maalesef günümüzde yağışlar azaldı, iklimler kaydı. Ekim ayında böyle sıcak havalar bizim çocukluğumuzda olmuyordu. Maalesef tedirgin oluyoruz. Kuraklığa doğru bir gidiş var, dünya genelinde bu böyle. kuraklık kapıda dersek herhalde doğru bir cevap olur. Allah’ın izniyle bol bol yağmur, 3-5 defa diz boyu kar yağar yağar erirse baraj dolar; topraklar doyarsa herkes bir rahat nefes alır, çiftçi de güler” dedi. -
Yerin 65 metre altında lületaşı
Ustaları, Odunpazarı Belediyesi tarafından Ahşap Eserler Galerisinde 5’incisi düzenlenen Ulusal Lületaşı Festivali’nde Beyazaltın Mahallesi’nde bulunan lületaşı ocağına düzenlenen gezide, bu ender taşı, çıkartılmasını ve işlenmesini anlattılar.
Odunpazarı Belediyesi tarafından Ahşap Eserler Galerisinde 5’incisi düzenlenen Ulusal Lületaşı Festivali devam ediyor. Her festivalde olduğu gibi, bu festivalde de Beyazaltın Mahallesi’nde bulunan lületaşı ocağına gezi düzenledi. Geziye fotoğraf dernekleri, toplulukları ve Fotoğraf Bölümü öğrencisi 100 fotoğrafçı da katıldı.Lületaşı ustaları, fotoğrafçılar ve lületaşı meraklıları lületaşı ocağına indi. Madende incelemelerde bulunan katılımcılar, lületaşının nereden ve nasıl çıkarıldığını gördü. Fotoğrafçılar ise bu gezini her anını fotoğraflayarak, geziyi kayıt altına aldı. Fotoğraf bölümü öğrencilerinin, gezi boyunca çektikleri fotoğraflar 2 Kasım’da yani festivalin son günü sergilenecek. Lületaşı ocağını gezen sanatçılar ve ocakta çalışan madenciler gezi, lületaşı ve maden ocağı üzerine konuştu.
“Ocaklardan çıkan lületaşlarını inceleme fırsatı bulduk”
Lületaşı Festivali’ne katılan sanatçılarından Nurdan Unus, gezi sayesinde ocaklardan çıkan lületaşlarını inceleme fırsatı bulduklarını söyledi. Çok heyecanlı olduğunu belirten Unus, “Buradan çıkan lületaşları ile kura sonucu bize materyaller dağıtılacak ve yarışmamız başlayacak. Çok heyecanlıyız. Bakalım bugün bizi neler bekliyor” dedi.“Dünyada bilinen lületaşının büyük rezervi burada”
Lületaşı emekçilerinden Şenol Kara, maden ocağı ile ilgili bilgi verdi. Büyük bir maden ocağı olduğunu belirten Kara, “Gezmeye kalksanız 2 saat sürüyor” diye konuştu. Lületaşı maden ocağının 65 metre yeril altında olduğunu belirten Kara, “Burası Beyazaltın Mahallesi’nde bir lületaşı ocağı. Dünyada bilinen lületaşının büyük rezervinin burada oluştuğunu biliyoruz. En kaliteli lületaşının da buradan çıktığını biliyoruz. Lületaşı çok farklı şeylerde kullanılıyor. Ancak genel olarak teşbih, pipo, ağızlık, kolye, küpe yapımında kullanılıyor. Lületaşının çok özelliği var. Lületaşı emici bir maden. Yüzde 90 emici özelliği var.Bu özelliğinden dolayı da tütün ürünlerinde kullanılıyor. Lületaşını oksijen kaynağı kesmiyor. Ateşe dayanıklı oluyor. Suya attığımız zaman, tekrar yumuşuyor. Sabuna benzeyen bir madde. Lületaşını işlemesi de çok kolay. Örneğin oltu taşını işlemesi çok zordur. Lületaşı öyle değil, usta bıçağı dediğimiz bıçaklarla işlemesi çok kolay. Ateşe koyduğunuz zaman kor haline gelir, ancak taşa bir şey olmaz. Daha sonra suya attığınız da lületaşı aynı halini alır” dedi.
“65 metre yerin altında çalışmak kolay değil”
Madenciliğin zor bir iş olduğunu vurgulayan Kara, şöyle devam etti:
“Başka galerilerde var, ama 12 seneden beri biz buradayız. Benim babam, amcam usta. Hem köyümüzde hem de merkezde atölyemiz var. Biz burada ham maddeyi temin ediyoruz. Onlar da orada lületaşı pipo işlemesi yapıyorlar. Şuanda bizim çalıştığımız kuyu, yaklaşık 30 yıllık. Daha önce bu kuyuyu açıyorlar, maden yok sanıp bırakıyorlar. Sonra bizim yaptığımız aramalarda maden olduğu ortaya çıktı. Şuanda biz de jeneratör var. Eskiden kürek sistemiyle çalışıyorlarmış.Karpit tozu ile yanan karpit lambası ile birlikte kürekle çalışılıyormuş. Şimdi öyle değil. Yukarıda bir jeneratörümüz var. Aşağıda elektrikli hiltimiz var. Eskiye göre insan gücü çok kullanılmıyor. Buradan çıkan toprağı önceden insanlar makaralarla çekiyormuş, şimdi vinç sistemi var. İnsan gücüyle bir şey kalmadı, her şey teknolojiye döndü. İleriye doğru daha iyi şeyler olacak. Burası 65 metre derinlikte ileri ağızlık 80 metre. 80 metreden sonra sağa ve sola ağızlığımız var. Kömür ocakları gibi, galeri şeklinde sokuluyoruz. Toplam yaklaşık 400 metre. 2-3 kuyu birbirine aşağıdan delik. Fay hatları ile de aşağıdan gidimi var.”
“Ustalık bunu gerektiriyor!”
45 yıldır lületaşı madenciliği yapan Süleyman Özsak, madenden çıkan lületaşları ile ilgili bilgi verdi. Yazları çiftçilik yapan Özsak, kış aylarında ise lületaşı madeninde çalışıyor. Özsak, taşın yapısının takip edilmesi gerektiğini söyledi. Özsak, konuşmasına şu sözlerle devam etti:
“Dikey olarak ineriz. Damarı bulduğumuz zaman da sağa sola gideriz. Duvarlara baktığınızda, yukarıya kadar harici duvar. Doğal sütunlar. Burada ağaç falan yok. Diğer madencilik sistemlerinde hafriyat derler, ağaç dikerler. Biz zeminin sağlamlığına bakarız. Kazarken de zeminin sağlam olup olmadığını biliriz. Ustalık bunu gerektiriyor. Az ileriye gittiğiniz de fay kırıkları var, onları takip ederiz, örneğin. Damar, aşağı atar, yukarı çeker. O damarı takip etmek gerek.”“13 senedir bu ocakta çalışıyoruz”
Maden ocağında hilti ile toprağı kazan Süleyman Kara, 2000 yılından beri madencilik yaptığını anlattı. Daha aranacak çok yer olduğunu vurgulayan Kara, “Şu anda yeni bir damar arıyoruz. Çok geniş kazmayacaksın. Geniş kazdığında altına direk koymazsan tehlike olur, ağaç kasa koyman gerekir. El arabası ile yürünebilecek bir alan olması bize yetiyor” ifadelerini kullandı. -
Sonic patlama uyarısı
Eskişehir Valiliğince 31 Ekim Perşembe günü 1. Ana Jet Üs Komutanlığı tarafından belirli saatler arasında yapılacak ses üstü uçuşlardan dolayı sonic patlama sesi duyulabileceği duyuruldu.
Eskişehir Valiliğince, 1. Ana Jet Üs Komutanlığı tarafından 31 Ekim Perşembe günü 09.00-12.30, 14.00-17.00 saatleri arasında ses üstü uçuşu icra edileceği ve buna bağlı olarak sonic patlama sesi duyulabileceği duyuruldu. -
Eskişehir’de 297 dilenciden sadece 4’ü yardıma muhtaç
Eskişehir Valiliğinin kentte dilencilik yapan şahıslara yönelik uygulamaları devam ediyor. Vali Hüseyin Aksoy, yetişkin dilencilere yönelik yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Vali Aksoy, 1 yılda 2 bin 641 uygulama gerçekleştirilip 297 dilenciye işlem yapıldığını aktardı. Aksoy, işlem yapılan dilencilerin yüzde 20’sinin farklı illerden kente geldiğine değinirken, dilencilikten elde edilen 62 bin 129 liraya ise el konulduğunu bildirdi.
Çalışmalar sonucunda Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünün incelemeleri ve 160 hane ziyareti sonucunda sadece 4 kişiye bir defaya mahsus destek verildiğini aktaran Vali Hüseyin Aksoy, dilencilerin maddi durumlarının genel manada iyi olduğu bilgisinin altını çizdi.“Dilencilikle elde edilen 62 bin 129 liraya el konulmuştur”
Son 1 yıl içerisinde yapılan çalışmalarla ilgili bilgi paylaşan Vali Aksoy, “Toplam itibariyle baktığımızda 2 bin 641 uygulama gerçekleştirilmiştir. Vatandaşlarımızın da dilencilikle mücadele konusunda bizlere destek olmalarını talep etmiştik. 112 Acil Çağrı Merkezi’ne de 226 ihbar gelmiştir. İhbarda bulunan bütün vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bu çalışmayı yaparken bunu başarma noktasında vatandaşlarımızın desteği bizler için oldukça kıymetli. Bu anlamda destek olan katkı sağlayan bütün vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Son 1 yıl içerisinde yapmış olduğumuz çalışmalarda toplam 297 dilenciye işlem yaptık. Bu dilenen kişilerin yaklaşık yüzde 65’i kadın, yüzde 35’inin erkek olduğunu görüyoruz. Yaş aralığına da baktığımızda 18-25 arası yaklaşık yüzde olarak 30, 26-40 yaş arası yüzde 25, 41-60 yaş arası yüzde 30 ve 61 yaş üstü de yüzde 15 gibi bir oranla karşımızda duruyor. Bu dilenen kişilere yönelik olarak özellikle yaptığımız işlem sayısına baktığımızda da 247 kişiye idari para cezası uygulamışız. İdari para cezalarını uyguladığımız kişilere baktığımızda 148 kişinin ayrıca gelirine el koymuşuz. Uygulamaya başladığımız tarihten itibaren bugüne kadar dilencilikle elde edilen 62 bin 129 liraya el konulmuştur” şeklinde konuştu.“4 kişiye ekonomik yönden 1 defaya mahsus destek verilmesi yönünde bir karar alındı”
Dilencilikle ilgili tespit ettikleri kişilerin Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nce incelendiğini aktaran Vali Aksoy, sözlerine şöyle devam etti:
“Sosyal inceleme yapıldıktan sonra gerçekten ekonomik ihtiyaçları olup olmadığına bakıyoruz. Özellikle 160 hane ziyareti gerçekleşti. Bu hanelerin içerisinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na da bunları iletiyoruz ve vakfa, ‘yardıma muhtaç olabilir mi’ diye bakmaları için gönderdiğimiz 42 kişiyle ilgili kriterlere uygun olmadığını gördük. Bu ne demek? Demek ki gelir düzeyi oldukça iyi ancak dilenmeyi meslek haline getiren kişilerin var olduğunu görüyoruz. Bu çerçevede, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğümüz 160 hane ziyareti gerçekleştirdi. Sadece geçici olarak 4 kişiye ekonomik yönden 1 defaya mahsus destek verilmesi yönünde bir karar alındı. Özellikle dilenen kişilere baktığımızda bunların bir kısmının il dışından geldiğini görüyoruz. Bu anlamda il dışından gelen kişilere de baktığımızda onların da sayılarının yaklaşık yüzde 20 civarında olduğunu ifade edebiliriz.”“96 kişinin sağlık taraması yapıldı”
Dilencilikle mücadele konusuna hassasiyetle yaklaştıklarını belirten Vali Aksoy, “Bugüne kadar yürüttüğümüz çalışmalarda önemli mesafeler aldık. Eskişehir’de dilenciliği tamamen ortadan kaldırmak adına kararlı bir tutum içerisindeyiz. Bu çalışmalarımızda özellikle emniyet, güvenlik birimlerimiz, jandarma birimlerimiz, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğümüzün birimleri, büyükşehir ve ilçe belediyelerimizin zabıtaları aktif olarak görev yapmışlar. Ben görev yapan tüm arkadaşlara çok teşekkür ediyorum. Basınımızın bu konuda duyarlılığı oldukça önemli. Bu duyarlılığı daha da yaygınlaştırarak dilenciliğin bir meslek halinde olmamasını oldukça önemsiyoruz. Özellikle dilenen kişilerin sağlık taramalarını da biz İl Sağlık Müdürlüğümüze yaptırıyoruz. Bu çerçevede, 96 kişinin sağlık taraması yapılmış ve çeşitli sağlık hizmetlerinin verilmesi konusunda ilgili birimlerimizce çalışmalar ortaya konmuştur. Ben özellikle vatandaşlarımızdan dilenen kişilere yardım yapmamalarını istiyor ve istirham ediyorum. Gerçekten ihtiyacı olanlara biz Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarımız aracılığıyla gereken desteği veriyoruz. ‘Benim etrafımda tanıdığım veya bildiğim yardım yapacak kimse yok ancak yardım yapmak istiyorum’ diyen vatandaşlarımız varsa da bu yardım yapacakları miktarları Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfımıza yatırmaları durumunda biz onları gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştıracağız. Bu bir topyekûn mücadeleyi gerektiriyor. Bu anlamda bu çalışmalarımıza katkı sağlayan bütün kişi ve kurumlara teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı. -
Araçlara yapılan bakım 150 bin liralık masrafın önüne geçebiliyor
Eskişehir’de otomobil motoru tamiri yapan Onur Gülşen, ortalama 3 bin 500 liraya mal olan kışlık bakımların yapılmaması durumunda 100-150 bin lira arasında tamir masraflarının oluşabileceğine değindi. Kış aylarının gelmesi ile araçlardaki bakımlar önem arz ediyor. Başta antifriz kontrolü ve kışlık lastiklerin kullanılmaya başlanması gibi konularda bakımları zamanında yaptıran sürücüler daha iyi ve güvenli bir şekilde trafikte seyrediyor.
Yaklaşık 3 bin 500 liraya mal olan bakımlar yapılmadığı takdirde ise araçta büyük hasarlar meydana gelebiliyor. Aracın genellikle yürüyen aksamı ve motorunda meydana gelen arızalar ise 100-150 bin liraya tamir ediliyor. Motor ustaları bakımı aksatan sürücüleri ağır hasarlar konusunda uyardı.
“Motor tamiri 100-150 bin lira bakımlar ise 3 bin 500 lira”
Eskişehir küçük sanayi bölgesinde araç motor tamiri yapan Onur Gülşen bakımlar hakkında, “Kış öncesindeki bakımda araçlarda öncelikle antifriz kontrolü yaptırılmalı, derecelerine bakılmalı. Kışlık lastikleri önemli, onları değiştirmek lazım. Ayrıca normal periyodik bakımlar, genel kontroller yapılmalı.Bir araçta antifriz olmazsa bir motor bloğunu patlatmaya kadar yolu var. Bu da büyük maddi hasarlara yol açabilir. Şu anda bir motor tamiri 100-150 bin liradan aşağı değil. Bu bakımlar bir araç için ortalama 3 bin 500 lira civarında. Bu masraftan kaçmak 100-150 bin lira gibi daha büyük masraflara neden olabilir. Ayrıca kışlık lastikleri takmak frenlerin daha iyi tutmasını sağlıyor. Diğer türlü, yazlık lastikler daha sert olduğu için buzun üzerinde kayıyormuş gibi gidebiliyor” dedi.
-
Anaokullu öğrenciler Cumhuriyet’in 101’inci yılında 101 metrelik Türk bayrağı açtı
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, Lamia Dayanç Anaokulu’nda düzenlenen etkinliklerle büyük bir coşku ve gururla kutlandı. Gerçekleştirilen tören İstiklal Marşı’nın seslendirilmesiyle başladı. Ardından öğrenciler, öğretmenler ve veliler Cumhuriyet’in 101’inci yılı dolayısıyla hazırlanan 101 metrelik Türk bayrağını açtı. Programın devamında, bando takımı ve efelerin eşliğinde okulun bulunduğu mahallede kalabalık bir kortej yürüyüşü düzenlendi.
Öğrenciler cadde ve sokaklarda marşlar okudu
Yürüyüş sırasında Cumhuriyet’in 101’inci yılı anısına hazırlanan 101 metre uzunluğundaki Türk bayrağı, öğrencilerin giydiği ay yıldızlı bayraklı pelerinler ve Cumhuriyet dönemi kostümleri vatandaşların ilgi odağı oldu. Ellerinde Türk bayraklarıyla bando ve Cumhuriyet marşları eşliğinde sokak ve caddelerde yürüyen minik öğrenciler, mahalle sakinleri ve esnaf tarafından yoğun bir ilgiyle karşılandı. Kortej bitiminde okul bahçesinde öğrencilerin gösterileri seyredilirken, hep bir ağızdan Cumhuriyet şarkıları okundu. -
Cumhuriyet Bayramı’nı ata binerek kutladılar
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları yurt genelinde devam ediyor. Eskişehir’de bir araya gelen atçılık kulübü üyeleri, üzerlerine Türk Bayrağı tişörtü giyerek ara bindi. Tepebaşı İlçesi Aşağısöğütönü Mahallesi’nde ata binerek hem Cumhuriyetin 101’inci yılını kutlayan hem de vatandaşlara atçılığı aşılamayı hedefleyen grup, görenlerin beğenisini topladı.
“Cumhuriyetimizi at sırtında kurduk”
At sırtında savaşarak kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin 101’inci yıldönümünü ata binerek kutladıklarını belirten Mahfuz Yılmaz, “Burada olan 8 tane atlı arkadaşlarımızla beraber Cumhuriyetimizin 101’inci yılında atlı bir yürüyüş yapıyoruz. Bir farkındalık oluşturmak istedik. Atçılık atalarımızdan bize kalan bir spor. Cumhuriyetimizi at sırtında kurduk. Daha önceki şanlı ordumuz bu yurdu, bu güzelim yurdu bizlere miras bırakırken at üstünde bu savaşları kazandılar. Biz de at üstünde bir farkındalık oluşturmak için hem ata sporumuza olan atçılığı insanlara aşılayabilmek için atlı bir yürüyüş yaptık” dedi.
“At üstünde özgürlüğü hissediyorum”
Atçılık kulübünün en küçük üyelerinden olan ve küçük yaştan beri ata binen 10 yaşındaki Asya Sarı, şu ifadeleri kullandı:
“Cumhuriyetin 101’inci yılında böyle bir etkinlik yapılması çok güzel. At üstünde özgürlüğü hissediyorum. Atlı olmak güzel. Bana huzur veriyor. Bugün çok güzel bir gün. Atlarla böyle gezmekte çok güzel bir duygu.”