Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından önceki gün eskort siteleri aracılığıyla gerçekleştirilen ‘fuhşa teşvik, aracılık, zorlama ve yer temini’ suçlarına yönelik başlatılan soruşturma çerçevesinde Eskişehir, Adana ve İstanbul’da operasyonlar düzenlendi. Eskişehir İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından Eskişehir, İstanbul ve Adana’da bazı adreslere düzenlenen eş zamanlı operasyonlarda toplam 12 şüpheli yakalandı. Öte yandan düzenlenen operasyonlarda, suçtan elde edildiği tespit edilen 9 milyon 20 bin 753 TL’ye el konuldu.
Etiket: Eskişehir
-
Eskişehir’de AFAD’dan nefes kesen deprem tatbikatı
Eskişehir’de 21 Ekim’e kadar sürecek olan 4. Uluslararası Afet ve Dirençlilik Kongresi, Eskişehir Teknik Üniversitesi İki Eylül Kampüsü’nde düzenlenen yüz yüze ve çevrimiçi toplantılarla başladı. Açılış konuşmalarının ardından AFAD koordinesinde deprem tatbikatı gerçekleştirildi. Tatbikat senaryosuna göre merkezi Tepebaşı ilçesi olan 5.2 şiddetindeki depremin ardından, Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) ve İl Afet Müdahale Planı doğrultusunda ekiplerin olumsuzluklara müdahale kabiliyeti test edildi. AFAD koordinesinde gerçekleştirilen tatbikatta; yaklaşık 400 personel, 54 sivil toplum kuruluşunun üyeleri, 69 araç, 1 helikopter ve 70 AFAD gönüllüsü yer aldı.
Tatbikat çerçevesinde meydana gelen deprem nedeniyle sirenlerin çalmasının ardından, kampüsteki binalarda bulunan öğrenciler acil durum toplanma alanlarına gitti. İl Afet Müdahale Planı’na göre kampüste belirlenen bölgeye arındırma alanları ve çadırkent kuruldu. Senaryoya göre, yangın çıkan binalarda mahsur kalan afetzedeler, itfaiye ve arama kurtarma ekiplerince tahliye edildi. Enkaz altında kalan afetzedeler ise arama kurtarma ekiplerinin nefes kesen operasyonuyla kurtarıldı.
Tatbikat, İki Eylül Kampüsü’ndeki spor salonunda kurulan Eskişehir Alternatif AFAD Merkezi’nden yönetildi. Vali Erol Ayyıldız ve AFAD Başkanı Yunus Sezer, merkezdeki masa başı uygulamasında AFAD İl Müdürü Recep Bayar’dan bilgi aldı. Bilgilendirmenin ardından merkezden ayrılan Vali Ayyıldız ve AFAD Başkanı Sezer, tatbikat sahasında incelemelerde bulundu.
“Avrupa’nın ve dünyanın örnek sistemlerinden bir tanesi”
Tatbikatla ilgili açıklamada bulunan AFAD Başkanı Yunus Sezer, Türkiye’de arama kurtarma birimlerinin akreditasyon sisteminin büyük gelişme kaydettiğini belirterek, “Tatbikat yılında, Türkiye’de her alanda tatbikatlar yapıyoruz. Bu seneki hedefimiz 70 bin tatbikat yapmak. Şu anda 59 bin 400 tatbikat gerçekleştirdik. 12 Kasım’da da tüm Türkiye’yi, hatta Kıbrıs’ı da içerisine alacak büyük bir şekilde tatbikata hazırlanıyoruz. Bugün burada 5.2’lik bir senaryo gerçekleştiriliyor. Senaryoda; deprem anı, tahliye ve senaryo gereği yıkılan binaların altında kalan vatandaşlarımıza arama kurtarma birimleri tarafından müdahale edildi. Kurtarılanlar, önce toplanma alanlarına, sonrasında ise geçici barınma alanlarında ve kurum misafirhanelerine götürülüyor. Burada 23 tane afet grubu var. Bunların tamamı etkin bir şekilde çalışıyor. Türkiye’de akreditasyon sistemi son 3 yıldır büyük bir gelişme kaydediyor. Akredite ettiğimiz arama kurtarma birimleri, sahada etkin şekilde çalışıyor. Şu anda Türkiye genelinde 63 tane akredite edilen arama kurtarma birliği var. Ayrıca 570 bin gönüllümüz oldu. Avrupa’nın ve dünyanın örnek sistemlerinden bir tanesi. Bu da vatandaşlarımızın bu konulara verdiği ehemmiyetten kaynaklanıyor” diye konuştu.
“BM tatbikatında ulaştığımız kapasiteyi diğer ülkeler de kendilerine örnek almak istiyorlar”
Türkiye’nin afete müdahale ve afet sonrası iyileştirme açısından dünyaya örnek olduğunun altını çizen AFAD Başkanı Sezer, “Türkiye afete müdahale ve afet sonrasında iyileştirme bakımından dünyada örnek ülkelerden bir tanesi. Geçen hafta uluslararası bir tatbikat yaptık, 40’a yakın ülke katıldı. BM ve Avrupa Birliği Sivil Koruma Mekanizması da dahil, temsilcilerin katıldığı bir tatbikat oldu. Orada ulaştığımız kapasiteyi, diğer ülkeler de kendilerine örnek olarak almak istiyorlar. Dünyada BM manasında en fazla akredite olan ülke, birlik Türkiye oldu. Şu anda 2 tane arama kurtarma birliğimiz akredite durumunda ama bütün birliklerimiz akredite olacak seviyedeler. BM koymuş olduğu sınırdan dolayı en fazla 2 tane birliği kendi içlerine aldıklarından dolayı 2 oldu. 2 tane de sivil toplum kuruluşumuz var. Bu manada en fazla üye ülke durumundayız. Bu dünya standartlarında hem sivil toplum kuruluşlarımızı akredite edip eğitim veriyoruz, hem de kendi birliklerimizi sürekli bu seviyede yetiştiriyoruz. Aynı zamanda da birçok ülkeye de mentorluk yapıyoruz” dedi.
Tatbikatla ilgili açıklamada bulunan Eskişehir Valisi Erol Ayyıldız, “5.2’lik depremde nasıl hareket edilmesi gerektiğini, senaryo etrafında canlandırdılar. Bildiğimiz ve gördüğümüz kadarıyla Eskişehir, bu büyüklükteki bir depremden kendi çabalarıyla atlatabileceğiyle ilgili bir senaryo kurgulandı” ifadelerini kullandı.
-
Rüyasından etkilenip mezar taşını yaptırdı
Eskişehir’in Odunpazarı ilçesinde yaklaşık 7 yıldır çay ocağı işletmeciliği yapan Nafi Demirel, gördüğü rüyanın ardından farklı bir olaya imza attı. Rüyasında kendi mezarını gören Demirel, isminin yazdığı başlığın bakımsız ve tahtadan olmasından etkilendi. Bunun üzerine değişik bir karar alan Demirel, hayattayken mezar taşını yaptırdı. Annesine söyledikten sonra olumsuz tepkiyle karşılaştığını dile getiren Demirel, arkadaşlarından ise genellikle “acelen neydi” sorusunu duyduğunu vurguladı. Öte yandan Demirel’in çay ocağında yer alan mezar taşı, işletmeye gelen müşterilerin de dikkatini çekiyor.
“Kimisi gülüyor, kimi üzülüyor”
Mezar taşını yaptırmaya karar verdiği hikaye hakkında konuşan Nafi Demirel, “Hikayesi biraz ilginç gelecek ama bir gün evimde uyurken, rüyamda kendi mezarımı gördüm. Mezar tahtam çürümüş, ismim belli değildi. Rüya ya bu, ben de kalktım ve mezar taşının tahtasına tekme attım. Ertesi gün de bu mezar taşını yaptırmayı düşündüm ve yaptırdım. Şimdi bunu çay ocağında başköşeye aldım ve gözüm gibi de bakıyorum. Bazı arkadaşlar ‘neden yaptırdın bunu’ diye soruyorlar. Ben de espri mahiyetinde, ‘Mermere zam gelecekmiş, gelmeden yaptırayım da hazır dursun. Arkamdakilere yük olmayayım’ diyorum. Müşteriler de çok ilginç buluyorlar. Ben kötü bir şey olmadığını, ters çevirince tezgah olarak bile kullanılabileceğini söylüyorum. Onlar ‘acelen neydi’ diyorlar. Bazen ben de ‘baktığım zaman ölüm olduğunu hatırlıyorum’ diyorum. Kimisi gülüyor, kimi üzülüyor” dedi.
“Taşın üzerindeki sonsuz işaretini de mermerci arkadaşım, öldüğüm zaman tarihle değiştirecek”
Annesi ve arkadaşlarının mezar taşına olan tepkisine de değinen Demirel, “Bir gün annemi aradığımda sohbet ederken kendi mezar taşımı yaptırdığımı söyledim. Şaşırdı, şoke oldu. Bana ‘acelen neydi’ diye sordu. Bana mezar taşını kaldırmamı söyledi ve biraz da kızdı. Taşın üzerindeki sonsuz işaretini de mermerci arkadaşım, öldüğüm zaman tarihle değiştirecek. Arkadaşlarıma da ben öldükten sonra 100 tane kuşbaşılı pide yaptırmalarını ve ayran dağıtmalarını tembih ettim. Sonra da bizim burada kurulan pazardaki lokmacıya lokma dağıtmasını tembih ettim” ifadelerini kullandı.
-
Kahvehanede işlenen cinayete 17 yıl hapis
Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın karar duruşmasında tutuklu sanık Hüseyin Ö. ile tutuksuz sanıklar Soner K., Zahid Enes G. duruşma salonunda hazır bulundu. Farklı suçtan tutuklu olarak önceki duruşmalara katılan sanık Nihat G.’nin tahliye olduğu ve karar duruşmasına katılmadığı öğrenildi. Tutuksuz sanık Behrouz M. ise duruşmaya katılmadı. Maktul yakınları ve taraf avukatları mahkeme salonunda hazır bulundu.
Esas hakkındaki mütalaanın okunmasının ardından son sözleri sorulan sanıklar, pişman olduklarını söyledi.Mahkeme heyeti, sanık Hüseyin Ö. hakkında ‘kasten öldürme’ suçundan haksız tahrik indirimiyle 17 yıl, ‘ruhsatsız silah, bıçak veya mermi bulundurma, satın alma veya taşıma’ suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezasına hükmetti. Sanıklar Soner K. ve Behrouz M. ‘suçluyu kayırma’ suçundan iyi hal indirimiyle 5’er ay hapis cezasına çarptırıldı. Sanık Nihat G. ise ‘suçluyu kayırma’ suçundan indirimsiz 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Sanık Zahid Enes G. ‘suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ suçundan 600 TL adli para cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti, sanıklar Zahid Enes G., Soner K. ve Behrouz M. hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.
NE OLMUŞTU?
Gökmeydan Mahallesi Canay Sokak üzerinde kahvehane işleten Ali Bahri Gürcan(51), iddiaya göre iş yerine gelen Hüseyin Ö. ile tartışmaya başladı. Tartışmanın büyüyüp kavgaya dönüşmesiyle kahvehaneye gelen şahıs, üzerindeki tabancayı Gürcan’a doğru ateşleyerek olay yerinden kaçtı.
Mermilerin vücuduna isabet etmesi üzerine ağır yaralanan Ali Bahri Gürcan, 112 Acil Servis ekiplerince sevk edildiği Eskişehir Şehir Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. Olayın ardından polis ekiplerinin çalışması sonucu yakalanan cinayet şüphelisi Hüseyin Ö. ve kendisine yardım ettiği iddia edilen Soner K. (35) ile İran uyruklu Behrouz M. (43) emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Mahkeme sonucu Soner K. ile İran uyruklu Behrouz M. adli kontrol şartıyla serbest kalırken, Hüseyin Ö. tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
-
Cinayet şüphelisi baba ve 2 oğlu tutuklandı
Tepebaşı ilçesine bağlı Yeşiltepe Mahallesi’nde ikamet eden Volkan Şener (28) ve Polat Gezgin (21) ile akrabaları olduğu öğrenilen İsmail A. (50) ve oğulları Beytocan A. (20), Baran A. (22) arasında bilinmeyen bir sebeple tartışma çıktı. Tartışmanın büyüyüp kavgaya dönüşmesi üzerine Beytocan A., iddiaya göre olay yerine geldikleri kiralık araçtan aldığı pompalı tüfekle Volkan Şener ve Polat Gezgin’e ateş açtı.
Mermilerin isabet ettiği Volkan Şener, sevk edildiği Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi’nde, Polat Gezgin ise ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. Olayın ardından şüpheliler, geldikleri araçla olay yerinden kaçtı. Polis ekipleri şüphelileri yakalamak için il genelinde geniş çaplı arama çalışması başlattı. Çalışmalara 350 polis, dronlu polis ekipleri, çevik kuvvet ve özel harekat timleri katıldı. Şüpheliler 40 dakikalık kovalamaca sonucunda Zafer Mahallesi’ndeki farklı sokaklarda yakalandı.
Baba ve 2 oğlu tutuklandı
Cinayet şüphelileri Beytocan A., İsmail A. ve Baran A. emniyetteki işlemlerinin ardından sağlık kontrolü için Eskişehir Yunus Emer Devlet Hastanesi’ne getirildi. Şüphelileri sağlık kontrollerinin ardından savcılık sorgusu için adliyeye sevk edildi. Şüpheliler savcılık sorgusunun ardından çıkarıldıkları Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanarak cezaevine gönderildi.
-
Akrabalar arasında kavgada kan aktı: 2 ölü
Tepebaşı ilçesine bağlı Yeşiltepe Mahallesi’nde ikamet eden Volkan Şener (28) ve Polat Gezgin (21) ile akrabaları olduğu öğrenilen İsmail A. (50) ve oğulları Beytocan A. (20), Baran A. (22) arasında bilinmeyen bir sebeple tartışma çıktı. Tartışmanın büyüyüp kavgaya dönüşmesi üzerine Beytocan A., iddiaya göre olay yerine geldikleri kiralık araçtan aldığı pompalı tüfekle Volkan Şener ve Polat Gezgin’e ateş açtı.
Mermilerin isabet ettiği Volkan Şener sevk edildiği Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi’nde, Polat Gezgin ise ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. Olayın ardından şüpheliler, geldikleri araçla olay yerinden kaçtı. Polis ekipleri şüphelileri yakalamak için il genelinde geniş çaplı arama çalışması başlattı. Çalışmalara 350 polis, dronlu polis ekipleri, çevik kuvvet ve özel harekat timleri katıldı. Şüpheliler 40 dakikalık kovalamaca sonucunda Zafer Mahallesi’ndeki farklı sokaklarda yakalandı.
“Cinayet falan işlemedim, onlar benim dayımın oğlu”
Şüpheliler İsmail A., Baran A. ve Beytocan A., sağlık kontrolü için Eskişehir Şehir Hastanesi’ne sevk edilmelerinin ardından ifadeleri alınmak üzere emniyete götürüldü. Şüphelilerden Beytocan A. sağlık kontrolü için getirildiği hastanenin kapısında babasına sitem ederek, çekim yapan gazetecilere, “Cinayet falan işlemedim, onlar benim dayımın oğlu” dedi.
Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
-
58 yıldır günde 20 bardak içiyor
Yüksel, geçtiğimiz günlerde ABD’li bilim insanlarının, 2006-2010 tarihleri arasında 500 bin kişiyi takip ederek yaptıkları çalışmalarda, her gün çay içen kişilerinin ölüm riskinin içmeyenlere göre yüzde 9 ila 13 daha düşük olduğu bilgisini kamuoyuyla paylaştığını hatırlattı. Bu haberi çay dağıttığı esnada gördüğünü anlatan 65 yaşındaki kıraathane işletmecisi İbrahim Yüksel, sağlığını günde 20 bardak çay içmesine bağlı olduğunu çevresine kanıtladığını belirtti. Sağlığını çaya borçlu olduğunu haberden önce birçok kez dile getirdiğini, fakat kanıtlayamadığını ifade eden Yüksel, paylaşılan haberle bu durumu ispatladığını söyledi.
“Çay insan ömrünü uzatır, kalbi iyi çalıştırır”
Konuyla ilgili konuşan İbrahim Yüksel, iyi çayın sağlıklı olduğunu ifade etti. Sürekli çevresine çayın faydalarını anlattığını belirten Yüksel, “Ben bunu sürekli söylüyorum. Çay insan ömrünü uzatır, kalbi iyi çalıştırır. Ama bana inanmayan, hatta bana karşı fikir belirtenler vardı. Ben sabah iki üç bardak çay içiyorum kendime geliyorum. En az günde 20 bardak çay içiyorum. Her zaman söylerim çay insanı dinç tutuyor” diye konuştu.
“Kaliteli çay seçimi önemlidir”
Tecrübeli tiryaki İbrahim Yüksel, kaliteli çay seçiminin önemine değinerek, “Çay yok mideyi ağrıtıyormuş, yok başı ağrıtıyormuş onlar bence hikâye. İyi çay içersen bu sorunlar olmaz. Ben yıllardır içiyorum, bu sorunlardan hiçbiri olmadı. Ben çayın faydalarını çok kez anlattım, ama beni ciddiye almadılar. Şimdi de bu araştırma haberini gördük, herkes bana hak vermeye başladı. Özellikle sallama çaylar bu söylenen rahatsızlıklara neden olabilir, ben gerçek çayı her zaman tavsiye ederim.”
-
Okul müdürüne taciz iddiasından 149 yıl hapis istendi
Eskişehir’in Alpu ilçesinde Alpu Ortaokulu ve Alpu Ertuğrulgazi İmam Hatip Ortaokulu’nda müdürlük görevini yürüten Mustafa K. hakkında, kız öğrencileri sözlü ve elle taciz ettiğine yönelik iddialar üzerine Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Şubat ayında soruşturma başlatılmıştı. 10 ayrı kız öğrenciye yönelik tacizde bulunduğu iddia edilen şüpheli Mustafa K. şikâyetler üzerine gözaltına alınmıştı. Okul müdürü Mustafa K. çıkarıldığı Beylikova Sulh Ceza Mahkemesince ‘çocuğa karşı cinsel taciz’ ve ‘cinsel istismar’ suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
69 yıldan 149 yıla kadar hapsi istendi
Okul müdürü Mustafa K. hakkındaki soruşturmanın tamamlanmasının ardından Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame Eskişehir 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede, şüpheli Mustafa K.’nin 11 çocuk mağdura karşı ayrı ayrı işlediği iddia olunan ‘çocuğun cinsel istismarı, çocuğa karşı cinsel taciz ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma’ suçlarından 69 yıldan 149 yıla kadar hapsi istendi. İddianamede, ‘çocuğun cinsel istismarı ve çocuğa karşı cinsel taciz’ suçunun; vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişi tarafından işlenmesi nedeniyle verilecek cezanın yarı oranında artırılması talep edildi. Ayrıca ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçunun cinsel amaçla işlenmesi nedeniyle verilecek cezanın yarı oranında, çocuğa karşı ve kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi nedeniyle 1 kat artırılması talep edildi.
Tutuklu yargılanan okul müdürü Mustafa K., Eskişehir 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıktı. İkinci celsesi görülen davanın duruşmasında tutuklu sanık Mustafa K. mahkeme salonunda hazır bulundu. Duruşmaya çocuk mağdurların aileleri ile taraf avukatları katıldı.
Mahkemedeki savunmasında suçlamaları reddeden sanık Mustafa K. suçsuz olduğunu iddia ederek tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti sanığın tutukluluk halinin devamına hükmederek dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. -
Arı uçağa 1 saat rötar yaptırdı
Eskişehir Hasan Polatkan Havalimanından Belçika’nın başkenti Brüksel’e gidecek uçağında arı paniği yaşandı.
İddialara göre, uçakta yolcu alımı tamamlanıp kalkış hazırlıklarına başlandığı sırada pilot kokpitin içinde bir arı olduğunu fark etti. Alınan bilgiye göre yolcular terminale geri alınırken, kokpitin içinde yapılan temizlik sebebiyle uçak 1 saat gecikmeli havalandı.
-
Eskişehir-İstanbul arasında hızlı tren seferi
Hızlı tren seferleri 10 Eylül’den tarihinden itibaren 44’ten 56’ya çıkarılacak. Eskişehir- İstanbul arasına da ilk defa sefer konulacak. Sabah saat 06.00’da Eskişehir’den İstanbul’a, akşam saat 20.40’ta İstanbul’dan Eskişehir’e hızlı tren seferleri olacak.
Vatandaş memnun
Tren seferlerinin başlayacak olmasından İstanbul’a bilet bulmakta zorlanan Eskişehirliler memnuniyetlerini dile getirdi. Hem maddi açıdan hem de zamandan tasarruf etmek için ulaşım aracı olarak hızlı treni kullanan vatandaşlar, seferlerin sıklaşmasıyla birlikte daha kolay yolculuk edebileceklerini belirtti.
Eskişehir’den, İstanbul’a sık sık Fenerbahçe maçı için gittiğini söyleyen Sadri Akın Çaprak, yeni seferle birlikte daha rahat yolculuk yapabileceğini ifade etti. Vatandaş için iyi olduğunu vurgulayan Çaprak, “Ben Fenerbahçeliyim. Maç günleri işten çıkar çıkmaz Kadıköy’e gitmek istiyorum. Gidiş bulup dönüş bulamadığımda sıkıntı oluyor. Seferler arttırılmadan önce en az iki hafta öncesinden yer ayırttırıyorduk. Bu kararla birlikte bu sorun kalkabilir” diye konuştu.
“Seferlerin arttırılması biz emekliler için iyi olur”
Özel aracıyla seyahat ettiğinde daha fazla masraf yaptığını belirten Etem Özbayır, hızlı tren kullanmanın tasarruflu olduğunu belirtti. Yurtdışından oğlu geldiğinde İstanbul’dan gelmekte zorlandığını söyleyen Özbayır, “Memnun oluruz, bizim için ne kadar hızlı olursa o kadar iyi. Seferlerin arttırılması biz emekliler için iyi olur. Ben aracımla gelsem 2 bin lira yakar. Yurtdışından oğlum geldi, İstanbul’a gezmeye gideceklerdi gidiş bileti buldu ama dönüş bulamadı mecburen uçakla dönmek zorunda kaldı” dedi.
“Hem öğrenci için hem de vatandaş için güzel bir karar”
Hızlı tren dışında ulaşım aracı kullandığında masraflı olduğunu dile getiren öğrenci Ahmet Faruk Kurt, hem Eskişehir’de yaşayan öğrenciler için hem de vatandaş için doğru bir karar olduğunu söyledi. Bilet bulamadığı için “Business” klastan almak zorunda kaldığını belirten Kurt, “İstanbul değil en basit Konya’ya bile bilet bulmakta zorlanıyorum. Öğrenci olduğum halde “Business’ta” gitmek zorunda kalıyorum. Bu da beni ekonomik olarak zorluyor. Hem öğrenci için hem de vatandaş için güzel bir karar” diye konuştu.
Hızlı tren ile yolculuk etmenin zaman tasarrufu açısından da iyi olduğunu ve 2 buçuk saatte İstanbul’a gidildiğini vurgulayan Fatih Akın ise, “Otobüsle veya şahsi araçla yolculuk etmektense hızlı tren daha avantajlı. İki buçuk saatte İstanbul’da oluyorsun. İstanbul’daki evimde tren istasyonuna çok yakın. Benim içinde güzel bir karar. Bu karar yoğunluğu azaltır” dedi.