Etiket: Eskişehir

  • Bir motosiklette 4 kişilik yolculuk

    Bir motosiklette 4 kişilik yolculuk

    Estim Toptancılar Sitesi yakınlarında 4 kişinin bir motosiklette yolculuk yapması dikkati çekti.

    Normal şartlarda en fazla 2 kişinin binebileceği bir motosikletin üzerinde 2’si çocuk 4 kişi yolculuk yaptı. Seyir halindeki bir araçtan çekilen görüntüler tehlikeli yolculuğu gözler önüne serdi.

    Aracın içinden kendilerinin videosunun çekildiğini fark eden motosiklet üzerindeki kadın, tehlikeli yolculuk esnasında el sallamayı da ihmal etmedi.

  • Eskişehir’de yaşlı kadına ‘sokakta hayvan besleme’ tehdidi

    Eskişehir’de yaşlı kadına ‘sokakta hayvan besleme’ tehdidi

    Odunpazarı ilçesine bağlı 75. Yıl Mahallesi’ndeki bir sitede ikamet eden Semahat Gür, yıllardır evinin çevresindeki sokak hayvanlarını besliyor. Yerel hayvan koruma görevlisi de olan Gür, bölgedeki sokak hayvanı nüfusunu kontrol altında tutmak ve zarar verme ihtimalini önlemek için rehabilitasyon, kısırlaştırma ve gerekli durumlarda hayvanların tedavilerini de yaptırıyor.

    Son zamanlarda sokak hayvanlarına ve onları besleyenlere karşı şiddet olaylarının arttığını ifade eden Gür, komşusu Asuman B. ile eşi Ferhat B. tarafından tehdit ve hakarete uğradığını iddia etti. Önceki günlerde Asuman B.’nin; evinin kapısını tekmelediğini, kendisine hakaret ve tehditlerde bulunduğunu söyleyen Gür, emniyete giderek komşularından şikâyetçi oldu. Şikâyet sonrasında komşularına karşı 2 aylık uzaklaştırma kararı aldıran kadın, sürekli olarak psikolojik baskı altında olduklarını söyledi.

    Semahat Gür ile Ferhat B. arasında yaşanan gerginlik ise cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntülerde Ferhat B. isimli şahsın, “Toplamazsanız gece hepsini yakacağım. Barınağa haber verdim. Hepsini kaldırtacaklar” ifadelerini kullandığı görüldü.

    “1 ayda 2 kere saldırıya uğradım”

    20 yıldır sokak hayvanlarına baktığını belirten Semahat Gür, “20 senedir burada sokak hayvanlarına bakıyorum. Tedavi ve kısırlaştırmalarını yapıyorum, her gün besleme yapıyorum. Yavruları da büyütüp sahiplendiriyorum. Belediye ile sürekli temas halindeyiz. Isıracak gibi olanları gönderiyoruz, tedavilerini yaptırıyoruz ve rehabilite ettiriyoruz. Devlet biz gönüllülere besleyebilirsiniz diye görev vermiş. İçişleri Bakanlığı da besleyebilirsiniz yasal hakkınız diye kart verdi. Son zamanlarda bize saldırmalar başladı. 1 ayda 2 kere saldırıya uğradım. Dün bir kadın gelip kapımı tekmeledi. Sonrasında eşi de geldi. Tehdit, küfür ve hakaretlerde bulundu. Biz de emniyete gidip başvuruda bulunduk ve 2 aylık uzaklaştırma kararı aldık” diye konuştu.

    “Bana ‘Buradaki köpeklerin hepsini gece zehirleyeceğim’ dedi”

    “Burada 5 okul var. Her okulun bahçesinde de 10 tane köpek vardır. Çocuklarla gidip gelirler. Bu köpekler sosyalleşti. Bunlar insanlara koşturuyor sevmek için, bazı çocuklar da korkup düşüyor. Anne ve babası da ‘çocuğuma saldırdı’ diyor. Bana ‘Buradaki köpeklerin hepsini gece zehirleyeceğim’ dedi. Ayrıca ‘bu kulübelerin hepsini yakacağım’ da dedi. Biz psikolojik baskıya uğruyoruz. Geçen ay da yan binadan sözlü şiddete maruz kaldık. Bunlar giderek çoğalmaya başladı” dedi.

  • Olaya müdahale eden polis merdivenlerden düştü

    Olaya müdahale eden polis merdivenlerden düştü

    Edinilen bilgilere göre, Tepabaşı’na bağlı Hoşnudiye Mahallesi Vural Sokak’ta yaşanan silahlı kavga olayına ihbar üzerine polis ekipleri sevk edildi.

    Alkollü bir eğlence mekanında M.Ç., F.P., Ü.A. ve N.Ç. isimli şahısların karıştığı silahlı kavgaya müdahale eden bir polis, şüpheliler ile yaşanan arbede sonucu merdivenlerden aşağı düştü.

    Yaralanan F.Y. isimli polis, olay yerine gelen 112 Acil Servis ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından tedavi edilmek üzere Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı.

    Olayla ilgili 4 şahıs gözaltına alındı. Şüphelilerden F.P., emniyetteki işlemlerinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken diğer sanıklar serbet bırakıldı.

  • Eskişehirspor Kulübü Başkanı Mehmet Şimşek: “Stadın yarısı Bursaspor diğer yarısı ise Eskişehirspor taraftarı ile dolsun”

    Eskişehirspor Kulübü Başkanı Mehmet Şimşek: “Stadın yarısı Bursaspor diğer yarısı ise Eskişehirspor taraftarı ile dolsun”

    Bursasporlu taraftarların sosyal medya üzerinden Eskişehirspor’un yeni formaları hakkında çok güzel dileklerde bulunduklarını belirten Eskişehirspor Başkanı Mehmet Şimşek, sonrasında ise Bursasporlu yöneticilerin durumu fark etmeleri ile kendilerine ulaştıklarını ve bir hazırlık maçı yapmak istediklerini dile getirdi. Karşılıklı anlaşma sonucu bu ay sonu Eskişehirspor ile Bursaspor’un hazırlık maçı yapacaklarını ifade eden Başkan Şimşek; “Bu maç, Süper Lig’de taraftar bulamayan maçlara nispet olsun diye her iki takım tribünleri dolduracak ve şehir takımlarının gücünü göstereceğiz” şeklinde konuştu.

    “Stadın yarısı Bursaspor diğer yarısı ise Eskişehirspor taraftarı ile dolsun”
    Eskiden tribünleri yarı yarıya olduğunu ve koltukları doldurabilen takımların doldurduğunu aktaran Şimşek, “Bursasporlu tarafların tribünleri dolduracağını düşünüyoruz. Kale arkası ve deplasman tribünlerini onlar için açacağız. Eğer talebin çok dâhilinde ise daha fazla yerimiz var. İstiyoruz ki stadın yarısı Bursaspor diğer yarısı ise Eskişehirspor taraftarı ile dolsun. Hatta yan yana bile seyredebilirler” dedi.

  • Çay içerken üzerine cam düştü

    Çay içerken üzerine cam düştü

    Odunpazarı ilçesi Arifiye Mahallesi’nde sokakta bulunan bir işletmenin önünde işletme çalışanlarıyla sohbet eden İ.S. isimli vatandaşın üzerine 4’üncü kattan cam düştü. İddiaya göre cam, yakınlarında bulunan inşattaki çalışmaların sebep olduğu titreşim ve bir kuşun çarpması sonucu talihsiz adamın üzerine düştü. Talihsiz olay sebebi ile yere yığılan İ.S., çağırılan 112 Acil Sağlık ekipleri tarafından Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. İşletme çalışanları, başında bekledikleri arkadaşlarının durumunun iyi olduğunu belirtti.

    “Kuşun çarptığını, camın aşağıya indiğini gördüm”

    Görgü şahidi olan işletme çalışanı Selçuk Demirci, sosyal medyada dolaşan iddialardan rahatsız olduklarını belirterek olayı anlattı. Yaralı İ.S.’nin camdan atladığına dair ortaya atılan iddiaların asılsız olduğunu belirten Demirci şöyle konuştu;

    “Olay, dün 16.30-17.00 sıralarında meydana geldi. Burada bir inşaat çalışması var ve 4’üncü kattan bu titremişimi hissediyoruz. Çayımızı, kahvemizi içtikten sonra arkadaşımızla vedalaştıktan sonra ben müşterimle ilgilenmek için salona geçtiğimde bir ses duydum. Kafamı kaldırdığımda kuşun çarptığını, camın aşağıya indiğini gördüm. Arkadaşıma kaç demeye fırsatım olmadı, kilitlendim. Arkadaşımın üzerine cam düştü. Düşer düşmez biz ilk müdahaleleri yapamaya başladık. 112 ile irtibata geçtik. Kendisi Osmangazi Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ne götürüldü. Hayati tehlikesinin olmadığını ve tedavisinin devam ettiğini öğrendik. Cam patlaklarında dolayı kısmi kesikler mevcut, kürek kemiğinde doktorun söylediğine göre kırıklar var.”

    “Önlemeleri almaya çalışıyoruz”

    Yakınlarında bulunan bina inşaatından kaynaklı titreşimin camın yerinden oynamasına sebep olabileceğini iddia eden Selçuk Demirci, “Biz de göründüğü gibi camcıları çağırıp önlemeleri almaya çalışıyoruz. Gerekli bütün camlar kontrol ediliyor. Bu inşaat çalışmasının kimse önüne geçemez. Burası tarihi bir bina, eski bir yapı, üzerine titreşim bir de kuşun çarpması bu kazayı beraberinde getirdi” diye konuştu.

  • Boşanma aşamasındaki kocası tarafından bıçaklandı

    Boşanma aşamasındaki kocası tarafından bıçaklandı

    Anne ve babasıyla yaşayan bir çocuk annesi Duygu H. (32), boşanma davası açtığı eşi C.H. (40) ile Akarbaşı Mahallesi’nde karşılaştı. Ardından kendi evlerine giden çift arasında yeniden tartışma başladı. Zorla eşini eve götürdüğü iddia edilen C.H., yanındaki bıçakla Duygu H.’yi bacağından bıçakla yaraladı.

    Yaralı kadın bağrışları sonrasında komşular durumu polis ekiplerine ve 112 Acil Sağlık ekiplerine ihbarda bulundu. Olay yerine gelen 112 Acil Servis ekipleri yaralı kadını Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırdı. Duygu H., buradaki müdahalenin ardından taburcu edildi. Polis ekiplerince gözaltına alınan C.H., emniyetteki işlemlerinin ardından savcılık talimatıyla serbest bırakıldı.

    “Bir an evvel boşanmak istiyorum”

    Yaşanan olay sonrasında anne ve babasının yaşadığı eve gelen Duygu H., baston ile yürümeye çalışıyor. 13 Yıllık eşi ile yaşanan olayı anlatan Duygu H., farklı zamanlarda eşi ile sorunlar yaşadığını söyledi. Son dönemde boşanma kararı aldığını ve ailesinin yanına sığındığını belirten Duygu H., şöyle konuştu:

    “Daha öncesinde de ayrılmak istedim, ama ailemle tehdit ettiği için ayrılamadım. Hep aileme bir şey yapar diye korktum. Olay günü ise benimle konuşmak istedi. ‘Sosyal medyada aileme hakaret etme’ dedim. ‘Mahkemede görüşürüz’ dedim. Cebinde bıçağı vardı. Beni çekiştirerek zorla eve çıkardı. Kaçmaya çalışsam da kaçamadım. Evde arbede yaşandı, sonra onun üzerine polis geldi. Öldürmeye kast etti. Elindeki bıçağı ittirdim, bıçak bacağıma geldi. Sırtımdan ve başımdan darbelerim var. Bir an evvel boşanmak istiyorum. Hukukun daha hızlı ilerlemesini, para cezalarının kaldırılmasını istiyorum.”

  • Eskişehir’de çayır tırtılı istilası

    Eskişehir’de çayır tırtılı istilası

    Şube Başkanı Levent Özbunar; ayçiçek ekiminde Türkiye’de 12’nci sırada yer alan Eskişehir’de, zararın en az şekilde atlatılmasıyla ilgili önemli uyarılarda bulundu.

    Kış dönemini toprak altında geçiren kelebeğin bir türü olan çayır tırtılının ilk olarak 1972’de ortaya çıktığını son olarak 2012’de görüldüğünü anlatan Özbunar, “Nisan ve mayıs aylarında yer üstüne çıkıp, yabancı otlar dâhil yeşil bitkileri yemekte, larva dönemine denk gelen hangi tarımsal ürün varsa, ona zarar vermektedir. Popülasyonun artması; ortamın sıcaklığına, iklim koşullarına ve çoğalmasını baskılayan yararlı böceklerin az olmasına bağlıdır. İlave olarak, çiftçilerin o dönemde yeterli ilaçlamayı yapmaması da etkili olabilmektedir. Girdi maliyetlerinin hızla arttığı son dönemde; iklim değişikliğinin de olumsuz etkilerini yaşayan çiftçimizin çayır tırtılı istilası ile karşı karşıya kalması, önümüzdeki sürecin zorluklar içinde geçeceğinin göstergesidir. İstila karşısında erken tespit ve müdahale önemlidir. Üreticilerin özellikle; ayçiçeği ve mısır tarlalarını sık sık kontrol etmesi ve zararlının yumurtalarını gördüklerinde, zaman kaybetmeden uygun ilaçlamanın yapılması önemlidir.” dedi.
    Çayır tırtılı zararlısıyla mücadelede kullanılan tarım ilaçlarının arı ölümlerine yol açabileceğini belirten Selma Güder i, Gizem Avar Menge ve Burçin Yurdaışık, hava karardıktan sonra ilaçlama yapılmasını önemle vurguladılar. İlaç seçiminde; uygun etken maddeli ilaçların kullanımında, çiftçiler ile paylaşımda bulundular.

    Odunpazarı Ziraat Odası Başkanı Naci Erdemli ve Alpu Ziraat Odası Başkanı Murat Tepe ile de görüşüp, gerek bölgeleri, gerekse Türkiye genelinde tırtıl istilasına maruz kalan yerler hakkında bilgi alış-verişi yaptılar.

    Şube Başkanı Levent Özbunar; “Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Tarım İl ve İlçe Müdürlüklerinde görev yapan Ziraat Mühendisleri, Zirai İlaç Bayisi olan Ziraat Mühendisleri ile TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi olarak üreticilerimizin her zaman yanında olup, gerekli mesleki bilgi desteğini vermeye hazırız. Meslek için mesleğimizin konuşulduğu her yerde olmaya devam edeceğimizi tekrar hatırlatıyor, şahsım ve Şube Yönetim Kurulu üyelerim adına, şehrimizde ve ülkemiz genelinde tarlaları zarar gören tüm üreticilerimize geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum.” diye belirtti.

     

     

  • Türkiye’nin öğrenci dostu şehirleri belli oldu

    Türkiye’nin öğrenci dostu şehirleri belli oldu

    Prof. Dr. Engin Karadağ ve Prof. Dr. Cemil Yücel tarafından kurulan Üniversite Araştırmaları Laboratuvarı, araştırmayı lisans düzeyindeki öğrencilerden geri bildirimler toplayarak Türk Yükseköğretim Sisteminin gelişimine katkı sağlamayı amaçlıyor. Üniversite öğrencilerinin deneyimlerini ve memnuniyetlerini anlama şehirlerin daha öğrenci merkezli olma yolunda bir yol gösterici olması açısından önem taşıyor. Araştırmada elde edilen bulgular, öğrencilerimizin daha bilinçli üniversite tercihleri yapmaları ve şehir yöneticilerimizin duyarlılıklarını artırmak amacıyla kamuoyuyla paylaşılıyor.

    Türk Yükseköğretim Sisteminin gelişimine katkı sağlamak amaçlanıyor

    Konuyla ilgili açıklamada, “ÜniAr, üniversite ve yükseköğretim üzerine araştırmalar yapan bağımsız bir araştırma laboratuvarı olup, Türk Yükseköğretim Sisteminin gelişimine katkı sağlamayı amaçlamaktadır. İki temel hedefimiz, öğrenci deneyimini zenginleştirmek ve üniversiteleri daha öğrenci merkezli üniversite olma yolunda bir yol gösterici olmak ve stratejik planlarına ve hizmet kalitesi duyarlılığını artırmak için yönetimlere veri sağlamaktır ÜniAr araştırmalarında herhangi bir kurum ya da kişiden finansal destek almamaktadır” denildi.

    Üniversite şehri olmak sadece üniversite yönetimlerine bırakılmamalıdır

    Araştırma sonuçları açıklamanın önsözünde, Prof. Dr. Engin Karadağ Prof. Dr. Cemil Yücel, ilki 2017 yılında gerçekleştirilen ve şehir yöneticilerinin olmasa da -bir kısım ilgili şehir yöneticilerimiz hariç- üniversite tercihi yapan gençlerin yoğun ilgilisi gören “Öğrenci Dostu Üniversite Şehirleri [ÖDÜŞ]” araştırmasına 2020 yılında COVID-19 nedeniyle ara vermek zorunda kalındığı belirtildi. İki yıl aradan sonra araştırmanın 2022 yılında tekrarlamanın mutluluğunu ve yorgunluğunu yaşadıklarını belirten Prof. Dr. Karadağ ve Prof. Dr. Yücel, “ Öğrenci Dostu Üniversite Şehirleri sıralaması Türkiye’de Yükseköğretim alanında şimdiye kadar yapılmış en büyük ve yaygın araştırması olan Türkiye Üniversite Öğrenci Memnuniyeti Araştırması’nın [TÜMA] bir parçasıdır.

    Araştırma verilerini 81 ildeki 126 devlet ve 73 vakıf olmak üzere 196 üniversitede öğrenim gören 47 bin 682 öğrenciden elde ettik. Sonuçlar; ülkemizde öğrenciler öğrenim gördükleri sadece 31 şehirden memnuniyet hissetmektedir. Buna karşın 44 şehir öğrenci memnuniyeti konusunda bir duyarlılığa sahip olmayıp öğrencilerin bu şehirden ve halkından ciddi anlamda memnuniyetsizliği söz konusudur. Türkiye’nin üniversite öğrenci başkentleri Eskişehir, Ankara ve Antalya’dır. Bize göre üniversite şehri olmak sadece üniversite yönetimlerine bırakılmamalıdır. Belediye başkanları, valiler ve şehirlerin kurumsal paydaşları konuya ilişkin stratejiler belirlemelidir. Şehir, şehrin yaşantısı ve kültürü üniversitenin başarısında ve üniversitenin üniversite olarak adlandırılmasında vazgeçilmez bir unsurdur. Araştırmamızın üniversitelerin, aday öğrencilerin, velilerin ve politika yapıcıların veri ihtiyacını gidermeye katkıda bulunacağını ümit ediyoruz. Araştırma için herhangi bir kurum ya da kişiden finansal destek alınmamıştır” diye belirttiler.

    Veriler 47 bin 682 öğrenciden edinildi

    Üniversite öğrenciliğinin herkesin hayatının önemli bir dönemi olduğu anlatılan araştırma sonuçlarında, “Sadece iyi bir üniversitede okumak kişinin bu yılları ne derecede verimli geçtiğini tek başına belirlemekte yeterli olamamaktadır. Üniversite yıllarında yetişkinliğe ve profesyonel hayata atılırken nasıl bir çevre ve şehirde bulunulduğunun da değeri çok yüksektir. Türkiye’de üniversite şehirlerinin öğrencilerin beklentilerine ne düzeyde cevap verebildiği üzerine araştırmalara rastlanmamaktadır. Üniversite öğrencileri okuduğu şehirden ve halkından ne kadar memnundur? Elinizdeki çalışma bu soruya cevap aramakta ve üniversite şehirlerini öğrencilerin memnuniyet derecesine göre sıralamaktadır. Şehirden memnuniyet; ulaşım imkânları, şehirde kendini güvende hissetme, eğlence, spor, esnafla ilişkiler, öğrencilere karşı halkın tutumu, gezi, sosyal, sanatsal ve kültürel etkinlikler ve sağlık sorunlarının çözümü gibi konularda üniversite öğrencilerin okudukları şehre ilişkin memnuniyetlerini ölçmektedir.

    Çalışma, Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırmasının [TÜMA-2022] bir parçası olup, araştırmada verileri 2022 yılında 81 ildeki 126 devlet ve 73 vakıf olmak üzere 199 üniversitede öğrenim gören 47 bin 682 öğrenciden toplanmıştır. Araştırmada veriler 10’lu Likert şeklinde 10 maddeden oluşan Şehir Memnuniyet Ölçeği (=.94) ile toplanmıştır. Ölçekten alınabilecek en düşük puan 10 en yüksek ise 100’dür. Araştırmada şehirler 6 düzeyde seviyelendirilmiştir. Seviyeler (i ) A+, (ii ) A, (iii ) B, (iv ) C, (v ) D ve (vi ) FF olarak adlandırılmıştır. Türkiye’de sadece 31 şehirden öğrenciler memnuniyet hissetmektedir. Memnuniyetin düşük olduğu 44 şehir ise öğrenci memnuniyeti konusunda bir duyarlılığa sahip olma konusunda, öğrencilerden oldukça tepki görmektedir. Bununla birlikte memnuniyet ve memnuniyetsizlik arasında kalan Türkiye’nin 7 şehri öğrenci şehri olabilme potansiyeli olmasına rağmen öğrenci memnuniyetini tam olarak sağlayamamaktadır. Türkiye’nin üniversite öğrenci başkentleri Eskişehir, Ankara ve Antalya’dır.” diye anlatıldı.

    “En yüksek ve ciddi memnuniyetsizliğin yaşandığı şehirler”

    Hazırlanan Tablo 2’de şehirlerin öğrencilerin memnuniyet düzeylerine göre sıralaması verildiği ifade edilen açıklamada, öğrencilerin öğrenim gördükleri şehir ve halkından memnuniyetleri üniversitelerin politikalarının başarıya ulaşabilmesi için öncelikli şartlardan olduğunu anlatıldı. Açıklamanın devamında şöyle denildi;

    “Verilerin toplandığı 81 ilden 44’ünde üniversite öğrencilerin şehirden ve halkından ciddi anlamda memnuniyetsizliği söz konusudur. Bu şehirler üniversite öğrencilerinin önemli bir döneminde olumsuz iz bırakmaktadırlar. Bu memnuniyetsizliklerin ayrıntılarının araştırılması ise bu araştırmanın çerçevesi içinde değildir. Ancak şehirlerin ileri gelenlerine tavsiyemiz konuyu ciddiye almalarıdır.

    En yüksek ve ciddi memnuniyetsizliğin yaşandığı şehirler sırasıyla Ağrı, Bitlis, Uşak, Kars, Iğdır, Yozgat, Şırnak, Bayburt, Muş, Kilis, Bingöl ve Hakkâri’dir. Bu Şehirler gereken duyarlığa sahip değildir. Üniversite öğrencilerin en yüksek memnuniyet duyduğu şehirler sırasıyla Eskişehir, Ankara, Antalya, Çanakkale, Muğla, İstanbul, Aydın, Edirne ve Tekirdağ’dır. Bütün şehirlerin puanlarından elde edilen ortalamaya göre şehirlerin üniversite öğrencilerini memnun etme ortalaması 64 olup seviyesi D’dir. Üniversite şehri olmak sadece üniversite yönetimlerine bırakılmamalıdır. Belediye başkanları, valiler ve şehirlerin kurumsal paydaşları konuya ilişkin stratejiler belirlemelidir. Şehir, şehrin yaşantısı ve kültürü üniversitenin başarısında ve üniversitenin üniversite olarak adlandırılmasında vazgeçilmez bir unsurdur.”

  • 17 yaşındaki çocuğun üzerine kolon devrildi

    17 yaşındaki çocuğun üzerine kolon devrildi

    Sütlüce Mahallesi Eğitimciler Caddesi üzerinde bulunan bir binanın yıkım çalışmaları esnasında göçük meydana geldi. Babasıyla birlikte çalışan 17 yaşındaki U.B.’nin üzerine kolon devrildi. Yardımı koşan baba ve diğer işçiler, yaralıyı kendi imkânlarıyla binanın dışına çıkardı.

    İhbar üzerine olay yerine itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi. Sağlık ekiplerinin olay yerinde ilk müdahaleyi yapmasının ardından, yaralı U.B. Eskişehir Şehir Hastanesi’ne sevk edildi. U.B.’nin bacağından yaralandığı ve hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi.

    Polis ekipleri olayla ilgili soruşturma başlattı.

  • Kanola ekimi ilk deneme yüz güldürdü

    Kanola ekimi ilk deneme yüz güldürdü

    Türkiye’de ilk kez Trakya bölgesinde ekim alanı bulan kanola bitkisi, İç Anadolu Bölgesi’nde de yaygınlaşmaya başladı. Biyodizel ve bitkisel yağ başta olmak üzere pek çok farklı ürünün yapımında kullanılabilen kanola, Eskişehir’deki çiftçinin de yeni umudu oldu. Kentte birçok çiftçi tarafından münavebe bitkisi olarak tercih edilen ve geçen ekim ayında tohumları toprakla buluşturulan kanolanın ilk hasadı başladı. Bakımının kolay olması da üreticinin tercihinde etkili olan kanola, çiftçinin yeni umudu oldu. Tepebaşı ilçesine bağlı Beyazaltın Mahallesi’nde 200 dekar ekim yapan Mehmet Ali Kanar, beklenenin yaklaşık 100 kilogram üzerinde verim aldıklarını kaydetti.

    “Tam bir münavebe bitkisi”

    Toprağa farklı ürünler ekilmesi ve münavebe açısından kanolanın çiftçi için iyi bir tercih olduğunu aktaran üretici Mehmet Ali Kanar, “Kanola bitkisinin biçimine ilk kez Polatlı bölgesinde 5 sene önce başladım. Devamlı gittiğim için verimlerin çok iyi olduğunu gördüm. Tam bir münavebe bitkisi olduğunu gördüm. Kendi bölgemizde eksem diye düşündüm ancak cesaret edemedim. Geçen sene yüksek gitti. Fiyatlardan dolayı bayağı ekim yaptım. Yaklaşık 200 dekar ektik. Ekim ayında ektik ve ilk önce çıkım suyu verdik. 3’er saat de çimlendirme suyu yaptık. Baharda da normal buğday sulaması yapar gibi suyunu verdik. Verimler bu yıl umduğumuz gibi. Normal şartlarda biz 350-400 kilogram alsak ‘iyi’ diye düşünüyorduk. Demek ki iyi bakmışız. Aynı buğdaya yaptığımız gibi gübreleme yaptık. Burada yaklaşık 500 kilo civarında verim var. Ekecek olan üreticilere de tavsiye ediyorum. Bize şu an tam paranın lazım olduğu an. Tam bir münavebe bitkisi. 80 kuruş da desteği var” diye konuştu.

    “Artık bütün ürünlerde ekonomimiz çok önemli”

    Su kullanımı ve maliyet yönünden kanola bitkisinin çiftçiye faydası olduğunu söyleyen Tepebaşı Ziraat Odası Başkanı Süleyman Buluşan, “Son yıllarda üreticimizin mısıra yüklenmesi, kaldı ki mısırdaki en büyük sorunun yer altı suları olması. Bu nedenle toprakta değişiklik yapılması, aynı ürünü ekmeme böyle bir şeyin doğması bizim için çok güzel. Burada su çok önemli. Hem verim açısından hem suyun kullanımı açısından hem de değişik bir ürün olması ilçemize ayrı bir güzellik katacağını düşünüyorum. Artık bütün ürünlerde bizim ekonomimiz çok önemli. Tarımdaki girdilerin çok olması, bizi bu şekilde getiriye itiyor. O nedenle böyle arayışlara devam edeceğiz” dedi.