Etiket: esogü

  • ESOGÜ Hastanesi’nde yangın tatbikatı

    ESOGÜ Hastanesi’nde yangın tatbikatı

    Yaklaşık 80 personelin katıldığı tatbikatta, senaryo gereği yangın çıkması ve büyümesi sonucu HAP başkanının talimatı ile Mor Kod verilerek HAP aktive edildi. Servis çalışanları ve acil durum ekipleri tarafından yangına müdahale edildi. Yatan hastalar ile refakatçiler görevliler ve acil yardım ekiplerince tahliye edildi. Yangında odada bilinci kapalı olarak bulunan hastaya ise UMKE ekibi tarafından ilk müdahale yapılarak, tahliyesinin yapılması sağlandı. Toplanma alanı ve triyaj alanında personel, hasta ve refakatçi sayımı yapılmasının ardından yönetime bilgi verildi. Son bölümde ise HAP Başkanı tarafından Yeşil Kod verilerek tatbikat sonlandırıldı.

    HAP tatbikatlarının amacı herhangi bir acil durum ve afet durumu meydana geldiğinde hastane personelinin daha sistemli ve organize davranış ve tutum geliştirmesini sağlamak. Böylece acil durumlar ve afet durumlarından en az yaralı ve maddi hasar ile kurtulmak, afeti hızlı ve doğru yönetmek hedefleniyor.

  • YTB temsilcilerinden ESOGÜ TÖMER’e ziyaret

    YTB temsilcilerinden ESOGÜ TÖMER’e ziyaret

    ESOGÜ TÖMER’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen programda, merkezde Türkçe hazırlık eğitimi alan burslu ögrencilerle bir araya gelen heyet, öğrencilerin talepleri ve yaşadıkları problemler hakkında bilgi aldı.

    ESOGÜ TÖMER Müdürü Doç. Dr. Oktay Berber, müdür yardımcıları Doç. Dr. Tuba Onat Çakıroğlu, Dr. Öğr. Üyesi Aliye Nur Ercan Güven ile öğretim görevlileri Dr. Selin Bayrak, Dr. Alperen Biçer’in de katıldığı ve oldukça verimli geçen toplantı sonunda öğrencilerle hatıra fotoğrafı çekildi.

  • ESOGÜ’de 14 Mart Tıp Bayramı etkinliği düzenlendi

    ESOGÜ’de 14 Mart Tıp Bayramı etkinliği düzenlendi

    Etkinlikte konuşan ESOGÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Atilla Özcan Özdemir, “3 yıldır deprem felaketi ve pandemi nedeniyle yapamadığımız Tıp Bayramı törenini yapmanın mutluluğu içindeyiz. 14 Mart bir direnişin öyküsüdür. Direniş hekimlerin, Tıbbiyelilerin direnişidir, vatanseverliğidir. İstanbul işgali sonrası, Şubat 1919’da İngiliz birliklerinin Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’ye el koymasının ardından, üçüncü sınıf öğrencileri Hikmet Boran ve arkadaşları bir araya gelerek İngiliz işgalini protesto toplantısı planlamıştır. Öğrenciler okulun iki kulesi arasına devasa bir Türk bayrağı asarak diğer öğrencileri 14 Mart 1919 günü büyük salonda toplantıya çağırmış İngiliz askerleri toplantıyı engellemek istese de başaramamıştır. Büyük bir coşku ile hem Tıbbiye’nin açılışının anıldığı hem de işgalin protesto edildiği toplantı İngiliz bahriyelileri tarafından şiddet kullanılarak dağıtılmıştır. Sivas Kongresi’nde 14 Mart 1919 Direnişi’nin konuşmacılarından biri de Hikmet Boran olmuştur. Kurtuluş Savaşı kazanıldıktan ve cumhuriyet ilan edildikten sonra artık Tıbbiyeliler Tıp Bayramı’nı kutlamayı hak etmişlerdir” dedi.

    “Tarihî bir önemi olan 14 Mart Tıbbiyeliler Bayramı yalnızca bir günü temsil etmez”
    Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Beni Türk Hekimlerine emanet ediniz’ diyerek Türk hekimlerine büyük bir sorumluluk yüklediğini ifade eden Özdemir, “Bu sorumluluk gereği; insani ilişkileri üst düzeyde, empati yeteneği olan, merhametli, güncel teknolojileri takip eden, kendini geliştiren, ahlaklı, fedakâr, zaman yönetimini bilen hekimler olmamız ülkemiz için büyük kazanç olacaktır. Tarihî bir önemi olan 14 Mart Tıbbiyeliler Bayramı yalnızca bir günü temsil etmez. Hekimliğin yalnızca hasta görüp tedavi eden bir meslek olma dışında birçok sorumluluğu olan bir meslek grubu olduğunu da gösterir. Son olarak pandemide ve depremde Türk hekimlerinin göstermiş olduğu olağanüstü çaba ve özveri bunun göstergesi olmuştur. Her ne olursa olsun ve her şartta hekimlik, Tıbbiyeli olmak bir ayrıcalıktır ve mesleğin gereğini yerine getirmek bizim için bir şereftir. Son dönemde Prof. Dr. Necat A. Akgün ve Prof. Dr. Metin Ant Atasoy hocalarımızı kaybettik. Kendilerine Allah’tan rahmet diliyor, Üniversitemiz ve Tıp Fakültemize katkılarından dolayı sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Sayın Hocalarım, sağlık çalışanlarımız, öğrencilerimiz hepinizin 14 Mart Tıp Bayramı kutlu olsun” şeklinde konuştu.

    “Tıp Bayramı hiçbir zaman yalnızca mesleki bir kutlama günü olarak kalmamıştır”
    Konuşmasına tüm sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutlayarak başlayan ESOGÜ Rektörü Prof. Dr. Kamil Çolak ise, şöyle konuştu:
    “Bu önemli günü ve hekimlik mesleğinin taşıdığı ağırlığı idrak edebilmek için 14 Mart tarihine bakmakta yarar vardır. Nitekim bu tarih tüm dünyanın kutladığı mesleki bir gün değil bu topraklara özgü, bizim tarihimizle birlikte şekillenen bir gündür. Bilindiği üzere 14 Mart 1827 tarihi ‘Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire’nin, yani batılı anlamdaki ilk tıp mektebimizin açılış tarihidir. Ancak 14 Mart Tıp Bayramı yalnızca bir yıl dönümü değildir. Bu anlamlı gün bizlere, işgal altındaki İstanbul’da istiklal meşalesini yakan Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane öğrencilerinden, işgale inat Türk bayrağını dalgalandıran Doktor Hikmet Boran’lardan yadigârdır. Onlar hekim olarak omuzlarında taşıdıkları insan kurtarma yükümlülüğüne, vatanı kurtarma sorumluğunu da katıp ilk 14 Mart kutlamasını bir direniş destanına dönüştürmüşlerdir. Bu yüzden Tıp Bayramı hiçbir zaman yalnızca mesleki bir kutlama günü olarak kalmamış, sıhhiye çadırlarındaki fedakârlık öykülerinin anlatıldığı Çanakkale’de şehit olan Tıbbiyelilerin, Doktor Tarık Nusret’lerin anıldığı bir gün olmuştur. Bugünün sağlık çalışanları onlardan miras aldıkları fedakârlık, adanmışlık ve vatanperverliği omuzlarında taşımaktadır. Kıymetli sağlık çalışanlarımız, sizler yalnızca savaş zamanlarının değil, insanlığın yaşadığı en zorlu mücadelelerin, pandemilerin ve her şartta cehaletle savaşın da kahramanısınız. İnsanlığın her şeyden el etek çektiği, anne babanın evlada faydasının dokunmadığı günlerde sahnede hep sizler oldunuz. Cüzzamlının yarasına dokunan da sizdiniz, Covid-19 pandemisinde gecesini gündüzüne katan da.”

    “Hala ‘sağlıkta şiddet’ gibi bir sorunun var olması kabul edilemez”
    Rektör Çolak, “Sizler ettiğiniz Hekimlik Andı ile yaşamınızı insanlığın hizmetine adamış iken tüm insanlığa düşen de icra ettiğiniz mesleğe saygı duymak, tüm sağlık çalışanlarımızın hak ettikleri şartlarda, güvenle çalışmasını sağlayacak yapıları inşa etmektir. Türk hekimi atalarından miras aldığı özveri ve ilimperverliği layıkıyla taşıyarak, ‘Beni Türk hekimlerine emanet ediniz’ diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün güvenini boşa çıkarmayarak tüm dünyaya adını başarı ve onurla duyurmuştur. Buna rağmen hala ‘sağlıkta şiddet’ gibi bir sorunun var olması kabul edilemez. Diliyorum ki 14 Mart Tıp Bayramı bunun idrakine ve sağlık çalışanlarımızın yaşadığı tüm sorunların ivedilikle çözülmesi yönünde atılacak mühim adımlara vesile olsun. Başta üniversitemiz Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi mensubu hekimlerimiz ve tüm sağlık çalışanlarımız olmak üzere, ülkemizin dört bir yanında bu mesleği büyük bir özveriyle yerine getiren değerli hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyor, tüm sağlık çalışanlarımızın her türlü sözlü ve fiili şiddetten uzak, güvenli ve huzurlu çalışma ortamlarında mesleklerini başarıyla icra etmelerini diliyorum” ifadelerini kullandı.
    Açılış konuşmalarının ardından ESOGÜ Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şirin Şengel’in ‘Sanat ve Tıp’ başlıklı konferansı gerçekleşti. Sonrasında ESOGÜ Tıp Fakültesi emekli öğretim üyelerine plaket takdim edildi. 14 Mart Tıp Bayramı etkinliği ESOGÜ Tıp Fakültesi öğrencilerinin sunduğu konser ile sona erdi.
    Etkinliğe ESOGÜ Rektörü Prof. Dr. Kamil Çolak, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emine Gümüşsoy, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Atilla Özcan Özdemir, Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şirin Şengel, ESOGÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Haluk Hüseyin Gürsoy ile yöneticiler, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

  • ESOGÜ 2024 kurumlar arası ayak tenisi turnuvası başladı

    ESOGÜ 2024 kurumlar arası ayak tenisi turnuvası başladı

    ESOGÜ, Anadolu Üniversitesi, Eskişehir Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Tepebaşı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Tepebaşı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü II, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve Odunpazarı Belediyesi takımlarının katıldığı turnuva, 26 Ocak 2024 Cuma günü şampiyonluk kupasının sahibini bulması ile tamamlanacak.

  • Büyük Önder Atatürk ESOGÜ’de anıldı

    Büyük Önder Atatürk ESOGÜ’de anıldı

    Anma programı üniversite akademik ve idari personeli ile öğrencilerin katılımlarıyla, Rektör Prof. Dr. Kamil Çolak tarafından ESOGÜ Atatürk ve Gençlik Anıtı’na çelenk konulması, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı.

    Anıttaki törenin ardından ESOGÜ Kongre ve Kültür Merkezi’nde, ESOGÜ Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi (ATAM) ile ESOGÜ Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanlığı tarafından hazırlanan protokol katılımlı anma programına geçildi. Program ESOGÜ Yönetimi’nin yanı sıra Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, Muharip Hava Kuvveti ve Hava Füze Savunma Komutanı Hv. Org. İsmail Güneykaya, Hava Savunma Komutanı Hava Pilot Tümgeneral Ali Özmen, Hava Kontrol Grup Komutanı Hava Tuğgenral Hakan Cirit, BHHM ve Müş. Kuv. Hv. (JFAC) K. Havav. Pilot. Tuğgeneral. Ahmet Seyfi Selçuk, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mehmet Özel, Anadolu Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Ali Resül Usul, Eskişehir İl Jandarma Komutanı Tuğg. Erhan Demir, Eskişehir İl Emniyet Müdürü Yaman Ağırlar ve protokolün katılımlarıyla gerçekleşti.

    Anma programı İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Bozkurt’un konuşmacı olduğu “Atatürk’ün Dış Politika Anlayışı” konulu konferansın ardından, ESOGÜ Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanlığı tarafından ESOGÜ Kongre ve Kültür Merkezi’nde açılan bir gün süreli “Atatürk ve Cumhuriyet Afişleri” sergisinin topluca gezilmesi ile sona erdi.
    (SK-AS-Y)

  • Obezite cerrahisi sonrası diyete dikkat

    Obezite cerrahisi sonrası diyete dikkat

    Nur Ateş Şahinkaya yaptığı açıklamada, “Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) obeziteyi sağlığı bozacak şekilde vücutta aşırı yağ birikimi olarak tanımlamaktadır. Dünyayı saran bir salgın olan obezite ile mücadeleye olabildiğince erken başlamanın bu mücadelenin başarısına katkı vereceğini biliyoruz. Obezite ile mücadelede diyet tedavisi, egzersiz tedavisi, yaşam tarzı değişikliği tedavisi, farmakolojik tedavi kullanılsa da son dönemde artan obezite vakalarında obezite cerrahisi veya bariatrik cerrahi olarak da bilinen cerrahi tedavi de oldukça tercih edilir duruma gelmiştir. Sağlık otoritelerinin belirlediği kriterleri sağlayan hastaların ilgili hekim tarafından detaylı değerlendirilmesi ile uygulanan ve obezite ile mücadelede önemli bir yöntem olan obezite cerrahisi sonrasında, diyet yapılması gerekmektedir. Diyet polikliniğine gelen çoğu hasta uygulayacağımız diyet protokolünden bahsedince şaşırmaktadır. Birçok hastamızın beklentisi cerrahi sonrasında iştahlarının olmaması, canlarının tekrar tatlı, hamur işi vb. yiyecekleri istememesi ve diyet yapmadan zayıflayıp istedikleri bedene kavuşmaktır. Ancak obezite cerrahisi sonrasında belli bir disiplin içerisinde uygulanması gereken bir diyet protokolü mevcuttur. Bu diyet protokolünün öncelikli iki hedefi; cerrahi travma sonrası doku iyileşmesi ve yağsız doku (kas) kaybının minimum düzeyde olmasının sağlanması ile yeterli enerji ve besin öğesi gereksinimlerinin karşılanması için besinlerin; erken doygunluk sağlayacak, reflü ve dumping sendromunu minimum düzeyde tutacak, ağırlık kaybı sağlayacak, kaybedilen ağırlığın geri kazanımını engelleyecek özellikte seçilmesidir. Bedenin yağsız dokusu yani kas dokusunun korunması için Amerikan Endokrin Topluluğu, Bariatrik Cerrahi Hastalarında Postoperatif Beslenme ve Endokrin Yönetimi Kılavuzu; postoperatif uzun dönemde yağsız vücut kütlesini koruyabilmek için obezite cerrahisinin hangi yöntemle yapıldığı fark etmeksizin tüm hastaların diyetlerinin günde 60 ila 120 gram protein içermesini önermektedir” ifadelerini kullandı.

    “Obezite cerrahisi sonrası en kolay şey kilo vermektir zor olansa verilmiş olan kiloyu sağlıklı bir şekilde vererek bir ömür boyu koruyabilmektir”

    Uzman Diyetisyen Nur Ateş Şahinkaya, obezite cerrahisi sonrasında diyet yapmanın sağlığı korumakta çok önemli olduğunu söyledi.

    Her hasta için kişisel diyet planlaması yapılması gerektiğini dile getiren Şahinkaya, “Protein gereksinimini tamamlayacak şekilde planlanan hastaya özel diyet, her bir aşaması hastadan hastaya değişiklik gösterecek şekilde 5 basamaktan oluşmaktadır. Bu basamakları 1’inci evre-Açık Sıvı Diyet, 2’nci evre-Tam Sıvı Diyet, 3’üncü Evre-Püre Diyeti, 4’üncü evre-Yumuşak Diyet, 5’inci evre-Devam Programı (Normal Katı Diyet) olarak sınıflamaktayız. Her bir basamağın uygulanma süresi yaklaşık iki hafta olarak düşünülse de hangi hastanın hangi basamakta ne kadar süre kalması gerektiği, bir üst basamağa geçişi veya herhangi bir beklenmedik durumla karşılaşılınca (kusma, ishal, mide bulantısı vs.) gereksiyorsa bir alt basamağa geri dönme aşamaları da obezite cerrahisi sonrası diyet tedavisinin mutlaka diyetisyen tarafından kontrol altında olmasını zorunlu kılar. Obezite cerrahisi sonrası ilk ay, 3’üncü ay, 6’ncı ay ve 1 yıllık süreç oldukça kıymetli bir süreçtir. Özellikle bu süreci bariatrik cerrahi alnında çalışan bir diyetisyen desteğiyle geçirmeniz, cerrahi sonrası gelişebilecek kusma, bulantı, kan şekeri dengesizlikleri, reflü vb. gastrointestinal sistem problemlerinin önlenmesine, kas kütlenizin korunmasına ve saç dökülmesi, tırnakların kırılması gibi vitamin-mineral eksikliklerinin sebep olabileceği diğer komplikasyonların en aza indirilmesine yardımcı olur. Obezite cerrahisi sonrası en kolay şey kilo vermektir, zor olansa verilmiş olan kiloyu sağlıklı bir şekilde vererek bir ömür boyu koruyabilmektir. Tekrar kilo almanın önüne geçmek için de yılda bir diyetisyeninizi ziyaret etmenizi tavsiye edebilirim” dedi.

  • İşbirliği imkanları ele alındı

    İşbirliği imkanları ele alındı

    Ziyarette, Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamil Çolak, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kürşat Bora Çarman, Prof. Dr. Ramazan Erdağ ve Prof. Dr. Hakan Demiral, Dr. Bildirici’ye yeni görevinde başarılar dileyerek üstün başarılar temennisinde bulundular. Eskişehir İl Sağlık Müdürü’nün makamında gerçekleşen bu önemli ziyarette, sağlık sektöründeki işbirliği ve gelişmeler hakkında görüşmeler yapıldı. Yapılan görüşmelerde, Eskişehir’deki sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmak ve halk sağlığına daha etkin bir şekilde hizmet etmek amacıyla işbirliği imkanları ele alındı.

    Rektör Prof. Dr. Kamil Çolak, ziyaretin sonunda yaptığı açıklamada, “Dr. Öğr. Üyesi Yaşar Bildirici’ye yeni görevinde başarılar diliyoruz. Sağlık sektöründe yaptığı çalışmalarla bilinen deneyimli bir isim olarak, Eskişehir halkının sağlık hizmetlerinden en iyi şekilde yararlanmasını temin etmek için çalışacağından şüphemiz yok. Biz de üniversite olarak her zaman sağlık alanında yapılan çalışmalara destek olmaya hazırız” dedi.

    Dr. Öğr. Üyesi Yaşar Bildirici ise, Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamil Çolak, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kürşat Bora Çarman, Prof. Dr. Ramazan Erdağ ve Prof. Dr. Hakan Demiral, Dr. Bildirici’ye bu nazik ziyaretleri için teşekkür ederek memnuniyetini dile getirdi. Eskişehir İl Sağlık Müdürlüğü ve Osmangazi Üniversitesi, gelecekteki projelerde bir araya gelerek halk sağlığını daha üst seviyelere taşımak için birlikte çalışma kararı aldılar.

  • Havacılık ve Uzay Tıbbı Kongresi başladı

    Havacılık ve Uzay Tıbbı Kongresi başladı

    Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Uçak Mühendisliği Bölümü ile ESOGÜ Havacılık ve Uzay Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi iş birliğinde düzenlenen “Havacılık ve Uzay Tıbbı Kongresi 2023”, ESOGÜ Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen açılış oturumu ile başladı. Açılış oturumuna ESOGÜ Rektörü Prof. Dr. Kamil Çolak, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kurucu Rektörü, 22. ve 23. Dönem Milletvekili Prof. Dr. Cevdet Erdöl, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemalettin Aydın, Eskişehir Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Özcan, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Özcan Başoğlu, protokol, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

    Kongre Başkanları Prof. Dr. Hasan Fehmi Töre ve Prof. Dr. Melih Cemal Kuşhan’ın selamlama konuşmalarının ardından kürsüye gelen ESOGÜ Rektörü Prof. Dr. Kamil Çolak, eski ve köklü bir havacılık tarihine sahip olan Eskişehir’in savunma sanayiinde büyük atılımlar yaptığını ve ülkemizin en büyük sektör şirketlerine sahip bir şehir haline geldiğini kaydetti. Eskişehir’in bu yapılanmayı ESOGÜ’nün de kurucuları arasında yer aldığı Eskişehir Havacılık Kümelenmesi ile perçinlediğini belirten Prof. Dr. Çolak, bu kümelenme silsilesinin daha sonra ülkemizin pek çok büyük şehri tarafından örnek alınarak devam ettirildiğini ve ülkemize büyük kazançlar sağladığını ifade etti.

    Eskişehir’in en önemli eksiği ve ülkemizin de en önemli ihtiyaçlarından biri olarak düşündükleri Uçak Mühendisliği Bölümü’nün ESOGÜ’de 2019 yılında kurulduğunu, 2021 yılında öğrenci alımına başladığını dile getiren Prof. Dr. Çolak, ESOGÜ’nün Eskişehir mezunu ilk uçak mühendislerini 2025-2026 eğitim-öğretim yılında ülkemize kazandırmayı hedeflediğini söyledi. Yakın dönemde ESOGÜ HUZTAM’ın da üniversiteleri bünyesinde faaliyet göstermeye başladığını ve merkezin faaliyetlerinden birinin de Havacılık ve Uzay Tıbbı Kongresi 2023 olduğunu belirten Prof. Dr. Çolak, ev sahipliğini yapmaktan gurur duydukları kongrenin hayırlara vesile olmasını diledi ve tüm katılımcılara teşekkür etti.

    Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemalettin Aydın, uzay mühendisliği ile sağlığın bir arada olduğu kongre oturumlarında çıkacak sonuçların kendilerine rehber olacağını belirtirken, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl ise kongrenin düzenlenmesine emeği geçen herkese teşekkür etti ve başarılı bir kongre geçirilmesini diledi. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Özcan Başoğlu, ülkemiz sivil havacılık sağlığı camiası ve havacıların kongre aracılığı ile görüş alışverişinde bulunacağını belirterek, kongreye katılmaktan memnuniyet duyduğunu ifade etti. Kongre açılış oturumu Havacılık Tıbbı Derneği Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Çetingüç’ün “Türk Havacılığında İz Bırakmış Efsane Şövalye Havacılar” başlıklı sunumu ile sona erdi.

    Yapay zeka, havacılık sağlık mevzuatına ilişkin konular ve uygulamalardaki algoritma temalarının görüşüleceği kongre; uçuş tabipleri, hava trafik kontrolörleri, pilotlar, havayolu işletmelerinin yöneticileri, akademisyenler, uçak mühendisleri ve uzayla ilgilenen öğrencilerin katılımları ile 22 Ekim tarihine kadar devam edecek.

  • ESOGÜ’de Cumhuriyet Sohbetleri başladı

    ESOGÜ’de Cumhuriyet Sohbetleri başladı

    Etkinlik açılışında konuşan ESOGÜ ATAM Müdürü Doç. Dr. Volkan Marttin, Cumhuriyet yönetiminde halkın bilinçli olması gerektiğini bu nedenle Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlarken Cumhuriyete sahip çıkacak nesillere ihtiyaç olduğunu kaydetti. Mustafa Kemal Atatürk’ün egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait oluşunu, gerçekleştirdiği büyük milli mücadelede ortaya koyduğunu belirten Doç. Dr. Marttin, asırlar süren bir yönetim değişirken Atatürk’ün çok sevdiği milletine en layık olan yönetim biçiminin yani Cumhuriyetin geçerli olmasını istediğini söyledi.

    Doç. Dr. Marttin, Atatürk’ün padişahlığı devam ettirmek ya da tek kişi yönetimi kurmak yerine herkesin başta hak ve özgürlükler olmak üzere daha bilinçli olduğu bir yönetimi istediğini ve ömrü boyunca da “Benim en büyük eserim Türkiye Cumhuriyeti’dir” dediğini ifade etti. Cumhuriyet Sohbetleri aracılığı ile daha geniş kitlelere ulaşabilecek ilginç konuları ele almaya çalıştıklarını dile getiren Doç. Dr. Marttin, konferansın konuşmacısı Prof. Dr. Cenk Demirkıran’a ve tüm katılımcılara teşekkür etti.

    Açılış konuşmasının ardından Prof. Dr. Cenk Demirkıran’ın “Cumhuriyet Aydınlanması ve Türk Belgesel Sineması” konulu konferansına geçildi.

  • Hastanede personeliydi, doktor olacak

    Hastanede personeliydi, doktor olacak

    Eskişehir’de yaşayan Semanur Çetinkaya, 2019 yılında sağlık meslek lisesinden mezun olarak kadro alımında kura ile Osmangazi Üniversitesi’nde işe başlamıştı. Yaklaşık 3 yıldır ESOGÜ’de görev yapmakta olan Çetinkaya, işten çıktıktan sonra kalan vaktini ders çalışmaya ayırarak sınavda başarılı bir sonuç elde etti. Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazanan Çetinkaya, hem Eskişehir’in hem de Osmangazi Üniversitesi’nin gurur kaynağı oldu.

    “İş çıkışlarından itibaren gece yarılarına kadar ders çalıştım”

    Geçtiğimiz sene Ankara’da fizik tedavi bölümünü kazandığını, ancak daha da hırs yaparak bu başarıyı elde ettiğini belirten Semanur Çetinkaya, “Ben 2019’da sağlık meslek lisesinden mezun oldum ve o sene kadro alımında kurayla çıktım, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde işe başladım. Yaklaşık olarak 3 yıl 2 aydır burada çalışıyorum. Geçen sene Ankara’da fizik tedavi bölümünü kazanmıştım. Ancak bu sene daha fazla hırs yaptım. Zaten hayalimde doktor olmak vardı. Burada 08.00-16.00 saatlerinde çalışıyorum. İş çıkışlarından itibaren gece yarılarına kadar ders çalıştım. O şekilde tıp fakültesini kazandım. Her gün düzenli çalışmaya dikkat ettim. Sadece matematikten özel ders almıştım. O da kısa bir süreliğine oldu. Bunun dışında kendim üstüne ekleyerek ilerledim. Kırıkkale Tıp Fakültesini kazandım” dedi.

    “Çocuk doktoru olmak istiyorum”

    Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nden ayrılacağı için üzgün olduğunu dile getiren Çetinkaya, “Burada çalışan doktor ve hemşirelerimizin bana çok yardımı oldu. Onlara teşekkür ediyorum. Hastanemiz için de başhekime, başhekim yardımcılarına ve diğer personel arkadaşlara ayrıca teşekkür ediyorum. Bunu duyan herkes şaşırdı. ‘Nasıl kazandın’ gibi tepkiler aldım. Güzel bir duygu, şu an mutluyum. Ben hastanede çocuk servisinde çalışmaktayım. Zaten çocuk doktorlarına özeniyordum. Bu yüzden çocuk doktoru olmak istiyorum” şeklinde konuştu.