Etiket: et

  • Siirt büryanı lezzeti ile rağbet görüyor

    Siirt büryanı lezzeti ile rağbet görüyor

    Özel yapılan kuyularda ateşte yaklaşık 1 buçuk, 2 saatte pişirilen ve gün ağarmadan satışa sunulan büryan kebabına bayram tatili için gelen misafirler yoğun talep gösteriyor. Büryan ustası Murat Kayaalp, 3 metre derinliğinde ve bir metre genişliğindeki kuyularda kuzu etinin 02.30’da yakılan odun ateşinde 2 saat pişirilmesiyle hazırlandığını söyledi. Kayaalp, “Dördüncü kuşak olarak büryancılık sektörünü devam ettirmekteyiz. Bayramın ve baharın gelişiyle beraber kuzu etlerimiz çıktı. Mevsimdeki iki et çeşidi kullanıyoruz. Bunlardan bir toklu eti diğeri kuzu eti. Kuzu etini sonbaharın gelişiyle birlikte yapmaktayız ve müşterilerimizin de en çok tercih ettiği kuzu etidir. Yaklaşık olarak 33 yıldır bu meslekteyiz. Dördüncü nesil olarak bu işi yürütmekteyiz. Her geçen gün büryan kebabımızı daha iyi yerlere getirebilmek için güzel sunumlar yapabilmek için çalışıyoruz” dedi.

    İstanbul’dan bayram tatili için Siirt’te gelen arkadaşlarını, büryan yemeğe getiren Ahmet Beştaş, Siirt büryanını arkadaşlarına tattırmak için getirdiklerini söyledi. Beştaş, “Dostlarım İstanbul’dan bayram vesilesiyle geldiler. Buraya büryan yemeye geldik. Siirt’te gelip de büryan yemeyen yoktur” şeklinde konuştu.

    Mardin’de oturan ve bayram tatili için kız kardeşine Siirt’te gelen Aynur Arslan, büryanı çok sevdiğini ve her Siirt’te gelişinde yediğini söyledi. Arslan, “Mardin’den kız kardeşime bayrama geldim. Buraya büryan yemeye geldik. Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Siirt büryanı harika vazgeçilmez bir lezzet bence. Her bayram sürekli gelip yiyoruz” diye konuştu.

    Bayram tatili için İstanbul’dan memleketi olan Siirt’e gelen Mesut Erbek ise arkadaşının önerisi ile büryan yediğini söyledi. Erbek,“Bayram tatili için İstanbul’dan geldim aslen Siirtliyim. Arkadaşım büryan yemek için burayı önerdi biz de büryan yemeğe geldik. Büryanı da güzeldi. Teşekkür ederiz emeği geçen herkese. Herkesin eline koluna sağlık” ifadelerinde bulundu.

  • Karaismailoğlu ve Kirişci, Et ve Süt Kurumu açılışına katıldı

    Karaismailoğlu ve Kirişci, Et ve Süt Kurumu açılışına katıldı

    Trabzon’un Akçaabat ilçesinde yapılan ve 45 milyon liralık yatırım projesi olan Et ve Süt Kurumu Trabzon Et Kombinası’nın açılışı gerçekleştirildi. Toplam 18 bin 500 metrekarelik alana kurulan ve günlük 40 büyükbaş, 100 küçükbaş hayvan kesim kapasitesine sahip Trabzon Et ve Süt Kombinası’nın açılışına Ulaştırma ve Altyapı Bakanı, AK Parti Trabzon Milletvekili Adayı Adil Karaismailoğlu, Tarım ve Orman Bakanı, AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Adayı Vahit Kirişci, Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu, Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü Mustafa Kayhan, daire amirleri ve davetliler katıldı.
    Açılışta bir konuşma yapan Bakan Karaismailoğlu, tesisin bölgedeki hayvancılığın ve tarımın gelişmesi için katkı sağlayacağını söyledi.

    Karaismailoğlu, “Bölgemizde çok önemli gelişmeler var. Bizler de 14 Mayıs seçimleri için arazideyiz. Buraların gelişmesi için ne gerekiyorsa yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Sorumluluklarımız daha da arttı” dedi.


    Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak bölgede kıymetli işler yaptıklarını, sadece Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Trabzon’a yaptığı yatırım tutarının 75 milyar TL olduğunu vurgulayan Bakan Karaismailoğlu, Trabzon’da devam eden 24 adet karayolu projesi olduğuna işaret etti. Karaismailoğlu, “Bunun da bugünkü mali değeri 28 milyar TL’dir. Dün Kanuni Bulvarı’nın önemli bir kesimini açtık. Şehrimize biraz daha nefes aldıracaktır. Önümüzdeki aylarda Kanuni Bulvarı’nın Sahil Yolu’na bağlanmasıyla birlikte alternatif yolla şehrimiz daha da rahatlayacaktır. 1 Mayıs günü Güney Çevre Yolu’nun temelini atacağız. 43 kilometre uzunluğunda Akçaabat’a gelmeden Mersin’den başlayıp, Trabzon’u güneyden çepeçevre sararak Arsin’den Sahil Yolu’na bağlantısı olan devasa bir proje. 1 etabı olan 16 kilometrelik kısmının çalışmalarına pazartesi başlıyoruz. Hedefimiz bunu en kısa zamanda bitirip, diğer etaplarına geçmektir” diye konuştu.

    “Son 20 yıldır Türkiye devlet olmanın gerekliliğini yerine getiriyor”

    Salgından sonra Trabzon’un turizminde büyük bir patlama yaşandığına işaret eden Karaismailoğlu, gelişen turizm için planlı politikalar geliştirdiklerini kaydetti. Bunun yanında turizmin önceliği ulaşım ihtiyacını karşılayan Trabzon Havalimanı’nın da standartlarını yükseltmek için dünyanın en özgün, en özel havalimanını yapacaklarını vurgulayan Bakan Karaismailoğlu, “Türkiye gelişiyor, büyüyor. Artık Türkiye yıllar sonra önüne çıkacak problemleri tespit ederek, yatırımlar yapıyor. Birkaç gündür rekorlar açıklıyorum. Osmangazi Köprüsü’nden bayramın ikinci günü 82 bin 352 araç geçtiğini rekor olarak söyledim. Bayramın üçüncü günü Osmangazi Köprüsü’nden 102 bin 700 araç geçti. Devlet aklıyla üretilmiş, uzun soluklu planlamalar ve uzun yıllar fizibilitelerle hazırlanmış çığır açan mega projeler. Bu projelerin olmadığını bir düşünseniz ya? Türkiye sıkışıp kalırdı, kitlenip kalırdı. Osmangazi Köprüsü yapılmadan önce Eskihisar-Topçular arasından geçen günlük araç sayısı sadece 5 bindi. Aradaki fark tam 20 katı. Bu ulaşım yolu yapılmasaydı bu trafiğin yüzde 95’i gerçekleşemeyecekti. Devlet olmak budur. Son 20 yıldır Türkiye devlet olmanın gerekliliğini yerine getiriyor” şeklinde konuştu.

    İstanbul Havalimanı’nın bayramın üçüncü günü bin 550 uçuş ve 245 bin yolcuya ev sahipliği yaptığının altını çizen Karaismailoğlu, Türkiye’nin kısa zamanda doğru zamanda doğru işler yaptığını kaydetti.

    Karaismailoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde istikrar sürecinin kesintisiz devam etmesi gerektiğini vurgulayarak, “Eğer bizim hedefimiz güçlü, büyük Türkiye, muasır medeniyetlerin üzerine çıkmaksa bunun gerekliliğini de Akçaabatlılar, Trabzonlular 14 Mayıs’ta verecektir” ifadelerini kullandı.

    Bakan Kirişci: “Bu ülke üretmiyor diyenler üreticilere hakaret ve haksızlık etmekten vazgeçsinler”

    Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci ise yaptığı konuşmada, hayvansal üretimde yüzde 72’lik bir artışla büyükbaş hayvan sayısını 17 milyona, son 20 yılda yüzde 76’lik bir artışla küçükbaş hayvan sayısını ise 56,3 milyona getirdiklerini söyledi. Kirişci, “Tarımla ilgili bütün faaliyetlere Cumhurbaşkanımızın riyasetindeki hükümetimiz şu ana kadar tüm Türkiye genelinde 817 milyar liralık destek verdi. 2023 yılı için 55,5 milyar lira.

    Trabzon’umuzu da 20 yılda 17,7 milyar lira tarımsal destek ve yatırımlar gerçekleştirildi. Elbette daha fazlasını Trabzon’umuz hak ediyor. 2002 yılında bitkisel üretim 98 milyon ton iken şuanda bunu 128,6 milyon tona getirdik ki tüm zamanların en yüksek üretimidir. Yani üretimde yüzde 30’un üzerinde bir artış sağladık. Hayvansal üretime gelince yüzde 72’lik bir artışla büyükbaş hayvan sayımızı 17 milyona, küçükbaş hayvan sayısını son 20 yılda yine yüzde 76’lik bir artışla 56,3 milyona getirdik. Bu arılı kovan, su ürünleri yetiştiriciliği bu alanda da yeni aynı şekilde üretimimizi arttırmaya devam ettik. Bu ülke üretmiyor diyenlere artık duysunlar bu ülkenin üreten üreticilerine hakaret etmekten, haksızlık etmekten vazgeçsinler. Otomobil Togg’u görürler, hala bunun bir kağıttan otomobil olduğunu söyleyebilecek kadar ileri giderler. O lüks araçları ile kullandıkları otoyollar, bindikleri hızlı trenler, havayolunu halkın yolu yapan iktidarımızın Türk Hava Yolları ile uçtukları halde bunları inkar edenler onlara söyleyecek bir şey yok. Son manşet Karadeniz gazı ile oldu. Gazın varlığı eğer gerçekse bundan mutlu olacaklarını ama bunun Rus gazı olduğu söylenilecek kadar da artık bu memleketle bağını koparmış olan bir ana ve yavru muhalefet dizini var. Allah bunları ıslah eylesin” dedi.

    “Bölgenin çay ve fındık ile yetinmemesini hayvancılıkta daha fazla üretim yapmasını istiyoruz”

    Trabzon Et ve Süt Kombinası ile birlikte bölgedeki hayvancılığın hayat bulacağını vurgulayan Bakan Kirişci, “Bu tesisin bize şu anda ülkemize yaptıracak olsak bugünkü güncel değeri 240 milyon dolar. Burada kardeşlerimiz çalışacak burada alınan etler kesimler ve daha sonra işleme faaliyetleri yürütülecek. 2 bin 600 ton kıyma, 450 ton kuşbaşı, 200 tondan fazla yine kavurma olmak üzere antrikot ve diğer ürünleri burada üretilip inşallah buradaki Trabzonlu hemşehrilerime başta olmak üzere bölge illerine sevk edilecek. Bunlar durup dururken olmadı. Bu noktaya durup dururken gelinmedi. Bugün hayvansal üretim için verdiğimiz toplam destek 9.7 milyar lira. 20 yılda verdiğimiz destek 187 milyar lira. Bu destekler sayesinde buralara geldi. Et ve süt kurumumuz burada bir regülasyon görevi görecek. Buradaki üreticilerimizin üretimleri konusunda üreticilerimizi teşvik edecek. Üreticilerimiz Allah’ın izniyle bu sözleşmeli besicilik, sözleşmeli süt inekçiliği sayesinde yarın bugünkünden daha düzenli ve öngörülebilir gelirlere kavuşacak. Bu ülkenin her türlü ihtiyaçları yine yerli ve milli olarak üretilmeye devam edecek. Daha fazlası sağlanacak. Bu tesis sayesinde bu bölgede Akçaabat köftemiz başta olmak üzere inanın ve tür ürünlerinde dağıtımı mümkün hale gelecek. Bu tesis Doğu Karadeniz’de değil tüm Karadeniz’de ilk ve tek tesistir. Bunun da bilinmesinde yarar görüyorum. Bu bölgede toplam 550 bin civarında büyükbaş hayvan, 845 bin civarında da küçükbaş hayvan var. Bunları 2002 yılında verilen toplam destek miktarı 1 milyon 275 bin lira idi. Ama bugün 120 milyon 750 bin liraya ulaştı. İnşallah bu tesis ile birlikte daha fazla bu bölgede hayvancılık hayat bulacak. Meraları ile meşhur olan bu coğrafya hayvancılıkta da yine varlığını gösterecek. Biz çay ve fındık ile bu bölgenin yetinmemesini, özellikle hayvancılıkla ilgili konuda daha fazla üretim yapmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

    Konuşmaların ardından Büyükşehir Belediye Başkanı Zorluoğlu ve Akçaabat Belediye Başkanı Ekim tarafından Bakanlar Kirişci ve Karaismailoğlu’na hediye verildi. Kurdele kesiminin ardından Bakanlar, Et ve Süt Kurumu Trabzon Et Kombinası’nda incelemelerde bulundu.

  • Tavuk eti yüklü tır yan yattı

    Tavuk eti yüklü tır yan yattı

    Alınan bilgilere göre kaza, öğle saatlerinde Adilcevaz-Erciş karayolu üzerinde meydana geldi.

    Adilcevaz’dan Erciş istikametine gitmekte olan Halil Batmış yönetimindeki  tır, yolun kaygan olması nedeniyle kontrolden çıkarak yan yattı.

    Sürücünün hafif yaralandığı kazada jandarma ekipleri güvenlik önlemi aldı.

  • Et spekülatörlerine BUYSAD’dan tepki

    Et spekülatörlerine BUYSAD’dan tepki

    Ramazan öncesi kırmızı et fiyatlarındaki artışa Bursa Yemek Sanayicileri Derneği (BUYSAD) Başkanı Coşkun Dönmez’den tepki geldi. Dönmez, her yıl Ramazan ayında spekülatörler tarafından aynı filmin sahnelendiğini söyledi. Perakende noktalarında dana kıymanın kilosunun 250 liraya, kuşbaşı etin kilosunun da 300 liraya yükseldiğini belirten Dönmez, söz konusu artışların maliyet kaynaklı olmadığını ifade etti.

    Fiyat artışlarının herhangi bir maliyet artışına dayanmadan özellikle Ramazan ayı öncesinde yapılmasını fırsatçılık olarak nitelendiren Başkan Dönmez, spekülatörlere karşı önlem alınmasını istedi. Dönmez, fiyatlar karşısında hayvan ve kırmızı et ithalatının başlatılmasını, ayrıca Et ve Süt Kurumu’nun Ramazan ayı boyunca et fiyatlarını sabitleme kararı almasını yerinde bulduğunu ifade etti. Ramazan ayı bahane edilerek fırsatçılık yapanlara hoşgörüyle yaklaşmalarının mümkün olmadığını anlatan Dönmez, “Endüstriyel yemek sektörü olarak zaten tarımsal gıda fiyatlarındaki artıştan en çök etkilenen sektörüz. Kırmızı et de bizim en önemli hammaddemiz. Durup dururken fırsatçıların fiyatları yükseltmesiyle bizim de maliyetlerimiz değişiyor. Müşterilerimize karşı sorumluluklarımız var. Ama bu artışları biz de fiyatlara yansıtmak zorunda kalıyoruz” dedi.

    “Hayvan sayısını arttırmalıyız”

    BUYSAD Başkanı Coşkun Dönmez, son 15 yılda zaman zaman ithalat yapılarak fiyat artışlarının baskılamaya çalışıldığını ancak sorunun kökten çözümünün gerektiğini ifade etti. Dönmez, “Türkiye’deki tarımsal üretim maalesef çok istikrarsız seyrediyor. Hayvancılığın geliştirilmesi, hayvan sayısının artırılması gerekiyor. Bunun için hayvan yetiştiricilerinin ciddi şekilde desteklenmesi lazım. Arz-talep dengesinin olmadığı bir yerde, geçici çözümler işe yaramıyor” diye konuştu.

  • 15 bin lira değerinde et çaldı

    15 bin lira değerinde et çaldı

    Arnavutköy İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, 4 Mart günü lisenin yemek yapılan mutfağından yaklaşık 15 bin lira değerinde et çalınması ile ilgili inceleme başlattı. Okul ve çevresinde bulunan güvenlik kamera görüntülerini inceleyen ekipler, zanlının kimliğini belirledi. Okulun eski çalışanı olduğu öğrenilen U.K. isimli şüpheli, 7 Mart günü gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen zanlı, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Zanlının hırsızlık anları güvenlik kamerasına yansıdı.

  • Et ve Süt Kurumu yüzde 48’lik zammın gerekçesini açıkladı

    Et ve Süt Kurumu yüzde 48’lik zammın gerekçesini açıkladı

    Et ve Süt Kurumu, et fiyatlarında yüzde 48’lik bir zam kararı aldı. Bunun üzerine 1 kg kıymanın kilosu 56 liradan 83 liraya, 1 kg kuşbaşının fiyatı da 62,50 liradan 92 liraya çıktı.

    Piyasadaki fiyatları da yukarı çekmesi beklenen zam ise tepkilere sebep oldu. Tepkilerin ardından Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü Osman Uzun’dan, konuya ilişkin açıklama geldi.

    Uzun, kırmızı ete yüzde 48 zam yapılmasıyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, piyasanın yüzde 66 daha ucuza et sattıkları için uzun kuyruklar oluştuğunu bu zammın kaçınılmaz hale geldiğini söyledi.

    “FİYATLAR ÇOK DÜŞÜKTÜ, KUYRUKLAR OLUŞUYORDU”

    Dünya gazetesi yazarı Ali Ekber Yıldırım’a konuşan Uzun, yapılan zamla ilgili “Bizim fiyatlar çok düşüktü, piyasanın yüzde 66 daha altında bir fiyatımız vardı. Bu nedenle çok uzun kuyruklar oluşuyordu. Bu nedenle biz fiyatı arttırdık ama yine de piyasaya göre yüzde 15 daha düşük bir fiyat var. Karkas etin fiyatı 80 lira olmuş bizim 56 liradan kıyma satmamız zaten mümkün değildi” dedi.

    Uzun, “Alım fiyatında da bir artış yapmamız gerekiyor. Bunun için çalışmalar yaptık. Hem sayın bakanımıza sunduk hem de Fiyat İstikrar Komitesi‘ne sunduk. Oradan çıkan karara göre alım fiyatında da artış olacak. Biz de zaten ihtiyacımız olan eti piyasadan kesilmiş et olarak alıyoruz. Bu konuda dijital – elektronik bir ihale açıyoruz. Kilosunu 78 -79 liradan et alıyoruz” ifadesini kullandı.

  • Bursa Yıldırım’da 600 çocuğa bayramlık

    Bursa Yıldırım’da 600 çocuğa bayramlık

    İmardan kentsel dönüşüme, yol çalışmalarından yeşil alanlara, spor tesislerinden kültür merkezlerine kadar Yıldırım’ı geleceğe taşıyacak projeleri bir bir hayata geçiren Yıldırım Belediyesi, sosyal belediyecilik çalışmalarını da aralıksız sürdürüyor.

    Özellikle salgın döneminde hayata geçirdiği projelerle binlerce gıda kolisi, ekmek, sıcak yemek ve hijyen paketini ihtiyaç sahipleriyle buluşturan, evlerinden çıkamayan yaşlılara adreslerinde sağlık hizmeti veren Yıldırım Belediyesi, Kurban Bayramı öncesi de yüzleri güldürdü.

    Yıldırım Belediyesi, ihtiyaç sahibi 600 çocuğa bayramlık hediye etti. Baştan aşağı giydirilen çocuklar ve aileleri Yıldırım Belediyesi’ne ve Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’a teşekkür etti. ‘Bayramda her sofrada et olsun’ diyerek önemli bir projeyi daha hayata geçiren Yıldırım Belediyesi, bayram öncesi ihtiyaç sahibi bin aileye et dağıtımı gerçekleştirdi. Arife günü sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlayan ekipler, kapı kapı gezerek bin aileye et kolilerini teslim etti.

    600 çocuğa bayramlık, bin aileye et

    Bayramların, toplumsal dayanışma ve yardımlaşma ruhunu güçlendiren özel günler olduğunu vurgulayan Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Belediye olarak önceliğimiz daima insan olmuştur. Herkesin mutlu ve huzurlu olduğu, kimsenin kendisini yalnız hissetmediği bir Yıldırım için çalışıyoruz. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ diyen bir medeniyetin temsilcileri olduğumuzu unutmadan, ilçemizdeki her bir hemşehrimize dokunacak işler yapmaya gayret ediyoruz. Bayram öncesi de hemşehrilerimize dokunacak onları mutlu edecek işler yapmaya özen gösterdik. Bayramlar çocuklarla güzeldir. Hangi çocuk bayram öncesi bayramlık beklemez ki? Biz de bu bayram 600 çocuğumuza bayramlık hediye ettik. Yine ailelerimize et dağıtım gerçekleştirdik. Kurban Bayramı’nda, her vatandaşımız kurban kesemiyor. Elbette hemşehrilerimiz yardımlaşma ve dayanışma konusunda çok duyarlı. Ancak Yıldırım Belediyesi olarak toplumsal dayanışma ruhuna öncülük edelim istedik. Bayramda her sofrada et olsun diyerek bin aileye et dağıtımı gerçekleştirdik. Ben bu vesileyle tüm hemşehrilerimin bayramını kutluyor, Kurban Bayramı’nın tüm insanlığa, İslam Alemi’ne ve milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.

  • Bayramda eti taze tüketmeyin uyarısı

    Bayramda eti taze tüketmeyin uyarısı

    Bursa Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tayar, kurbanın kesildikten sonra etinin mutlaka dinlendirilmesi gerektiğini belirterek, “Taze tüketilmeyecek tek gıda ettir. Bayram sabahı sakatatlar hemen yenebilir. Ancak eti hemen kavurursanız et değil, kas yemiş olursunuz. Eti dondururken porsiyonlu olarak dondurun. Eti çözündürüp tekrar dondurmak, buzdolabına bir el bombası koymak gibi olur” dedi.

    Bursa Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Gıda Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tayar, kurban etlerinin yenmeden önce nasıl işlemlerden geçirileceği konusunda açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Tayar, etin bir gün dinlendirildikten sonra tüketilmesi gerektiğini söyledi. Hayvanın kesildikten sonra etinin poşetlere konmaması gerektiğini belirten Prof. Dr. Tayar, “Kurban kesim yerlerinde hayvan kesilir kesilmez o daha et halindeyken, daha hayvan seğirirken, yaşam faaliyetleri kısmen devam ederken biz hayvanı poşetlere koyup arabanın bagajında eve götürmeye çalışıyoruz, işte birinci tehlike burada başlıyor. Çünkü kesimden sonra hayvanın mutlaka dinlendirilmesi, etin olgunlaştırılması gerekiyor” dedi.

    ‘TAZE TÜKETİLMEYECEK TEK GIDA ETTİR’

    Etin dinlendirilmesindeki öneminden bahseden Prof. Dr. Tayar, “Diğer bütün gıdaları, ekmek, süt, yumurta gibi aklınıza gelen tüm gıdaları taze tüketmenizi öneririz, ancak eti taze tüketmeyin. Taze tüketilmeyecek tek gıda ettir. Etin mutlaka biraz bayatlaması gerekir. Çünkü hayvan olduğu zaman o ölüm sertliği denilen o yapı çözülsün, et sindirilebilirlik özelliği kazansın, et daha lezzetli olsun diye etin olgunlaşmasını isteriz. Mutlaka serin, güneş ışığı almayan, rüzgar esintisi olmayan bir yerde o gövdeleri bekletmekte yarar var ve aşil tendonu denilen yerden asarak etin liflerinin çözülmesini sağlamaya çalışalım. Bunu yapmazsak daha sonraki süreçlerde etin kalitesi düşük olacak, bu etten yeterince faydalanamayacağız. Hayvan kesilir kesilmez eti parçalamaktan uzak durmak, mümkünse bir gün dinlendirdikten sonra işlemlere geçmekte yarar var. Bir diğer kural da hayvan kesildiği zaman kanının akıtılmasını beklememiz gerekiyor. Çünkü gövdede kalan kan da etin daha çabuk bozulmasına ve insan sağlığına zararlı hale gelmesine neden olabilir. O yüzden eti serin yerde dinlendirmek ve üzerini tülbentle örtmekte fayda var” diye konuştu.

    ‘BUZLU ETİ ÇÖZÜNDÜRÜP TEKRAR DONDURMAK EL BOMBASI GİBİ’

    Pandemi nedeniyle birçok ürünün yıkandığına vurgu yapan Prof. Dr. Tayar, “Et yıkanmaz, eğer kesim sırasında üzerinde kir varsa bunun bıçakla kesilerek uzaklaştırılması gerekir. Eti ıslatmak demek mikroorganizmalar için ortamı uygun hale getirmek demektir. Etin üst tarafındaki mikrobu yıkadığım zaman etin her yerine yayıyorum demektir. Eti kemiklerinde ayırıp öyle dondurmak yararlı çünkü kemikleri kullanmayacağım, boş yere kemiği dondurmak için enerji harcamamam gerekiyor. Eti eksi 18 dereceye koydum 1 yıl dayanır diye bir şey söyleyemem çünkü eti keserken yaptığım işlemler sırasında etin yüzeyine bulaştırdığım bakteriler etin raf ömrünü olumsuz yönde etkileyen faktördür. Eti dondururken porsiyonlu olarak dondurun. Eti çözündürüp tekrar dondurmak buzdolabına bir el bombası koymak gibi. Eti kullanacağını zaman da eti buzluktan alıp buzdolabında çözündürdükten sonra tüketmeye başlayın. O eti alıp mutfakta bırakıp akşama kadar çözünür derseniz, o ette yine bakteri sayısı artacaktır” diye konuştu.

    ‘BAYRAM SABAHI ET DEĞİL SAKATAT YİYİN’

    Kurban Bayramı sabahlarının ayrı bir coşkusu olduğunu belirten Prof. Dr. Tayar, sözlerine şöyle devam etti:

    “O yüzden hayvana ait sakatatlar kahvaltı sofrasına çok yakışır. Ama buraya kavurmalık da bir et koyalım derseniz bayram sabahı o etin sakız gibi olduğunu, çiğnenemediğini ve lif lif dişlerimizin arasına girdiğini görürüz. O yüzden kurban sabahı sakatatı sofranıza alın ama illaki benim evim Kurban Bayramı’nda et koksun diyorsanız da bayramdan 1 gün önce kasaptan alacağınız 100- 150 gram kuşbaşı etle evinizdeki o et kokusunu sağlayabilirsiniz. Ama kurban etini sabah yediğinizde kasları hala seğirir, siz et yemiyorsunuz kas yiyorsunuz: Onun sindirim sisteminize hiçbir faydası yoktur. Onun proteininden yararlanamazsınız, benim Kurban Bayramı tavsiyem sakatat yenmesidir.”

    ‘HAYVANIN DOĞRU YAŞINA KULAK KÜPESİNDEN ULAŞILABİLİR’

    Kurbanlık seçme konusunda bilgiler veren Uludağ Üniversitesi Zootekni Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Üstüner, “Kurbanı öncelikle erkek tercih etmeliyiz. Hayvanın canlılık durumu, gözyaşı akıntısının olmaması, burun akıntısının olmaması gerekli. Sığırlar meraklı hayvanlardır, eğer hayvan pazarındaysanız hayvanın sizi merak etmesi, koklaması lazım. Bu en basit olarak canlılık sağlıklı olduğunun göstergesidir. ‘Kapak atmak’ yani diş değiştirmek denilen hayvanın dişini atması olayı öngörülmüştür. Bu yaş olarak sığırlarda 1,5- 2 yaşına yakın anlamına gelir. Burada güncelleme yapılması lazım, bunun diyanetle istişare edilmesi lazım. Ben bir bilim insanı olarak şunu söyleyebilirim. Eskiden yerli ırklar varken evet o yaşlarda dişini atıyor ve olgunluğunu o zaman tamamlamış oluyor. Ama günümüzde holştayn, simental, hereford gibi kültür ırklarında o yaşları beklediğinizde 1,5- 2 ton hayvanlar oluyor. Tarım Bakanlığı’nın uygulamasından küpe numarasıyla hayvanın hangi ilden geldiğini, yaşını, doğum tarihini, cinsiyetini, ırkını görebiliyorsunuz. Bu anlamda dişini atma, kapak atma olayı biraz görecelidir, 6 ay sapma yapar. Her hayvanda istediğimiz yaşta diş değişir diye bir kural yoktur, bu sapar. Bunun dişi kapak atmamış bunu kurban edemeyiz dediğiniz hayvan aslında yaşını doldurmuştur veya tam tersi daha ileri yaşta bile düşmeyebilir. Bu biyolojik bir şeydir. Ancak bakanlığın uygulamasında, ilgili küpe numarasını girdiğinizde o hayvanın yaşını, cinsini kolaylıkla öğrenebiliyorsunuz. Belli olan bir doğum tarihini dişle, boynuzla belirlemeniz imkansızdır. Dolayısıyla bu uygulamayı kullanabilirsiniz” dedi.

  • Kurban etinde bu hatayı yapmayın

    Kurban etinde bu hatayı yapmayın

    Kurban Bayramı’na sayılı günler kala doğru et tüketimi konusunda önemli bilgiler veren Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Hakan Demirci, “Pişirilme işlemi sonrası buzdolabına konulan etlerin çıkarılıp yeniden dondurulması en büyük sorunlardan biri. Etin uzun süre oda sıcaklığında tutulması bakteriyel enfeksiyonlar açısından risk taşıyor” dedi.

    Kurban Bayramı’na çok kısa bir süre kaldı, bayramla ilgili hazırlıklar da başladı. Kurban Bayramı’nın yaz aylarına denk gelmesi nedeniyle sağlık açısından birtakım önlemlerin alınması gerektiğini hatırlatan VM Medical Park Pendik Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Hakan Demirci, önemli uyarılarda bulundu. Yoğun miktarda ve gün boyu her öğünde et ve et ürünleri tüketilmesinin sağlık açısından oldukça zararlı olduğunu belirten Doç. Dr. Hakan Demirci, “Özellikle kalp ve damar, diyabet, mide ve sindirim sistemi hastalığı olan ve kötü kolesterole sahip kişilerde et tüketiminin sınırlandırılması gerekir. Çay, kahve, kuruyemiş, tatlı, gazlı içeceklerin de gittikçe artan miktarlarda tüketileceği göz önünde bulundurulursa öğünlerin dengelenmesi önem taşır. Gün içerisinde su mutlaka tüketilmelidir. Sebze ve meyvelerle etlerin dengeli şekilde sindirimine katkıda bulunulmalıdır” diye konuştu.

    “KIRMIZI ETTE BİRÇOK HASTALIK ÜREYEBİLİR”

    Etlerin pişirilmesi ve saklanmasının önemine de değinen Doç. Dr. Hakan Demirci, “Çok yoğun etin, yüksek miktarlarda tüketilmesinden ziyade daha küçük parçalarda ve ufak öğünlerde tüketilmesine dikkat edilmeli. Bunun dışında, kurban kesilir kesilmez etin taze ve hızlı bir şekilde tüketilmesinden ziyade 24 ila 48 saat kadar soğuk havada dinlendirilmesi sindirim sistemi problemleri açısından çok daha yardımcı olacaktır. Özellikle reflü sorunu yani mide asidinin artması ve gastriti önleme açısından etin dinlendirilmesi fayda sağlayacaktır. Kırmızı ette birçok hastalık üreyebilir. İnsanlarda enfeksiyona da yol açabilir. Özellikle buzdolabına konulan etlerin pişirilme işlemi sonrası tekrar dışarı çıkartılıp, ardından yeniden dondurulması en büyük sorunlardan biridir. Uzun süre oda sıcaklığında tutulması da bakteriyel enfeksiyonlar açısından büyük problemler yaratabilir” ifadelerini kullandı.

    “O ETİN TÜKETİLMEMESİ İMHA EDİLMESİ GEREKİR”

    “Ekinokok” adı verilen kistatik parazitlere karşı uyarılarda bulunan Doç. Dr. Hakan Demirci, “Kedi ve köpek kistleri olarak değerlendirdiğimiz büyükbaş ve küçükbaş hayvanların sakatatlarında bulunan bazı enfeksiyonlar vardır. Özellikle karaciğer gibi bu tür organların tüketilirken mutlaka gözle çok iyi kontrol edilmesi gerekir. Nodüller üzerinde beyaz plaklar olabilir. Karaciğer kesildiği ve doğrandığı zaman homojen yapısı bozulur. İçinde özellikle beyaz topakların olduğu görülebilir. Bu gibi durumlarda o etin tüketilmemesi, imha edilmesi gerekir” dedi.

    KÜÇÜK ÇOCUKLAR SİNDİRİM SORUNUNA DİKKAT!

    Fazla et tüketiminden sindirim sisteminin baştan aşağı etkilendiğini söyleyen Doç. Dr. Demirci, “Reflü adı verilen mide asidi fazlalığı, sindirim sisteminin zorlanmasına bağlı görülen gastrit görülebilir. Yine bu dönemde yoğun yağlı ve kızartma tarzı etlerin tüketilmesine bağlı safra kesesi hastalıkları görülebilir. Pankreasın iltihaplanması da sık karşılaşılan hastalıklar arasında yer alır. Özellikle küçük çocuklar, ileri yaştaki kişiler, diyabet, kronik damar ve kalp hastalığı olan kişilerde, mide ve bağırsak hastalığı olan kişilerde et tüketiminin kısıtlanması ve yoğun miktarlarda tüketilmeyip öğünlere bölünecek şekilde tüketilmesi gerekir. Ayrıca küçük çocuklar da sindirim sorunu, karın ağrıları yaşayabilirler” uyarısında bulundu.