Etiket: evlat nöbeti

  • Annelerin evlat nöbeti 163. haftaya girdi

    Annelerin evlat nöbeti 163. haftaya girdi

    Muş’ta çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler, DEM Parti il binası önündeki oturma eylemine devam ediyor. Aileler, çocuklarının en kısa sürede güvenli bir şekilde evlerine dönmesini beklerken, toplumun da bu konuda destek olmasını istedi. Ayrıca eyleme katılarak ailelere destek veren Muş Bedensel Engelliler Derneği Başkanı Bedri Korkmaz, kentteki sivil toplum kuruluşlarını desteğe davet etti. Çocuklarına kavuşma ümidiyle her hafta çarşamba günü DEM Parti il binası önünde bir araya gelen aileler, “Anneler direniyor” ve “Yeter artık evlatlarımızı bırakın” pankartları açtı. Anne ve babalar, yıllardır hasretle bekledikleri çocuklarına teslim olmaları için çağrıda bulundu.

    Oğlunun 10 yıl önce kandırılarak dağa götürüldüğünü söyleyen Halit Altun, 10 yıldır çalmadığı kapı kalmadığını ama herhangi bir haber alamadığını ifade ederek, “10 yıldır DEM Parti tarafından benim çocuğum götürüldü. İnönü Üniversitesi’nden çocuğumu alıp götürdüler. 10 yıldır biz bu acıyla pençeleşiyoruz. Bu 10 yıl içinde gitmediğim, gezmediğim yer kalmadı. Bunlara rağmen çocuğumu görmedim ve halen de görmüş değilim. Sonuna kadar da ben çocuğumun arkasındayım. Oğlum eğer sağsan, beni dinliyorsan, izliyorsan, görüyorsan, durma, gel. Orası bize göre değil. Memleketine gel, annene, babana, yuvana, devletine gel. O insanlar bizden değil. Sadece sana değil, sesimi duyan herkese sesleniyorum. Orası yanlış bir kesimdir. Ülkenize dönün, ailenizin yanına, yuvanıza dönün” dedi.

    8 yıldır oğlundan haber alamadığını ifade eden Şahinaz Özcan ise “Gitti, gidiş o gidiş bir daha haber alamadık. Oğlum kazada ölseydi, Allah tarafından ölseydi derdik ölmüş gitmiş. Ama bu DEM Parti ve PKK oğlumu alıp götürdü ve bu içimize dert oldu. Her yerde sorduk, bir haber almadım. Ben çocuğumu DEM Parti’den PKK’dan istiyorum. Bir tane dağda kalana kadar eylemimi sürdüreceğim. DEM Parti’nin ve PKK’nın 40 yıldır hali budur. Milleti bu zor duruma koymuşlar. Onlar da evlat sahibidir. Bir gün evlatları geç gelse bunlar nasıl dayanırlar. Bizleri kendi yerlerine koysunlar, böyle olur mu? Biz de Kürt’üz ama bu Kürt davası değil” ifadelerini kullandı.

    Ailelere destek vermek amacıyla eyleme katılan Muş Bedensel Engelliler Derneği Başkanı Bedri Korkmaz da, kentteki sivil toplum kuruluşlarını ailelere destek vermeye davet ederek, “Çocukları dağa kaçırılan annelere destek amaçlı buraya geldik. Çok üzülerek görüyorum ki aslında ilimizin en tanınır STK’larını burada görmek isterim. Allah kimseye böyle bir acı yaşatmasın. Bir çocuk eve bir saat geç geldiği zaman annelerin ne kadar üzüldüğünü biliyoruz. Ama bunların yıllarca çocuklarının dağa kaçırıldığı, bu anlamda bunların neler çektiğini anlamak için de olsa en azından onların yanında olduğunu göstermek için buradayız. İsterim ki ilimdeki bütün STK’ların hele hele özellikle güçlü, kuvvetli STK’ların da burada gelip basın açıklaması yapıp ses getirmesi anlamında, onların dağdan indirilmesi için gündem oluşturmak adına burada açıklamalarını beklerim. Ne yazık ki biz ilimizde bunu göremiyoruz. Biz her ne kadar engelliler derneği de olsak, engelli de olsak biz ilk günden beri olduğu gibi her zaman onların yanında olacağız. Gerekirse onlar kalırsa sabahlara kadar da kalacağız. Çünkü Allah kimseye göstermesin. Gerçekten de çok zor bir durum. Bu anlamda bunlar için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Allah kimseyi devletinden uzaklaştırmasın. Allah devletimize zeval vermesin. Biz her zaman devletimizin ve milletimizin yanındayız” şeklinde konuştu.

  • Annelerin evlat nöbeti devam ediyor

    Annelerin evlat nöbeti devam ediyor

    Muş’ta çocuklarını terör örgütü PKK’nın pençesinden kurtarmak isteyen aileler, 161 haftadır kararlı bir şekilde devam ettirdikleri evlat nöbetini sürdürüyor. Aileler, çocuklarının en kısa sürede güvenli bir şekilde evlerine dönmesini beklerken, toplumun da bu konuda destek olmasını istedi. Çocuklarına kavuşma ümidiyle her hafta çarşamba günü DEM Parti il binası önünde bir araya gelen aileler, “Anneler direniyor” ve “Yeter artık evlatlarımızı bırakın” pankartları açtı. Anne ve babalar, yıllardır hasretle bekledikleri çocuklarına teslim olmaları için çağrıda bulundu.
    Anne Gülbahar Teker, DEM Parti ve PKK’dan çocuklarını isteyerek, “Bizim çocukları getirip bize versinler. Bizim çocukları dağa göndermesin. Bir çocuk dağda kalana kadar eyleme devam edeceğim. Buradayım ve korkmuyorum. Oğlum sesimi duyuyorsan gel teslim ol, her zaman arkandayım. 11 yıl önce Batman’da tekstilde çalıştığında kaçırıp götürdüler. Ben ve kardeşin hastayız oğlum. Seni bekliyorum oğlum, sen gelmeyene kadar buradan gitmeyeceğim. DEM Parti ve PKK’dan çocuğumu istiyorum. Yeter artık bu kadar anne ve babalar ağlıyor” dedi.

    Şahinaz Özcan ise oğlunun 7 yıl önce evden çıkıp gittikten sonra bir daha kendisine ulaşamadıklarını ifade ederek, “Oğlumdan hiç haber alamadım. DEM Parti ve PKK’dan çocuklarımı istiyorum. Bir çocuk dağda kalana kadar eylemimi devam ettireceğim. Atilla oğlum sesimi duyuyorsan gel devlete teslim ol. Bu Kürt davası değil, bizde Kürt’üz. Çocuklarını ailesinden sadece ölüm ayırır. Oğlumu çok özledim. Bir kapı çaldığında, telefon çaldığında belki oğlum gelir diyorum. Oğlumdan hiç haber alamadım” şeklinde konuştu.

  • Annelerin evlat nöbeti devam ediyor

    Annelerin evlat nöbeti devam ediyor

    Eyleme katılan aileler, kayıp çocuklarının akıbetini öğrenmek ve onların güvenli bir şekilde geri dönmesini sağlamak için mücadele ediyor. Aileler, çocuklarının en kısa sürede güvenli bir şekilde evlerine dönmesini beklerken, toplumun da bu konuda destek olmasını istedi. Çocuklarına kavuşma ümidiyle her hafta çarşamba günü DEM Parti il binası önünde bir araya gelen aileler, “Anneler direniyor” ve “Yeter artık evlatlarımızı bırakın” pankartları açtı. Anne ve babalar, yıllardır hasretle bekledikleri çocuklarına teslim olmaları için çağrıda bulundu.

    Eyleme katılan Ayten Koçhan, yaklaşık 3 yıldır çocuğuna kavuşma ümidiyle eylemlere katıldığını söyleyerek, “Çocuğuma sesleniyorum, Ersin, oğlum beni görüyorsan, duyuyorsan dön. Gel teslim ol, yolunuz yol değil. Yeter, anneler babalar ağladı. Artık sizin hasretinize dayanamıyoruz yavrum. Gelin devletimize teslim olun. Versinler çocuklarımızı. Bu Kürt davası değil. Bütün annelere sesleniyorum, korkmayın, bize desteğe gelin” dedi.

    Şahinaz Özcan ise oğlundan yıllardır haber alamadığını belirterek, “Çocuğumu onlardan istiyorum. Yeter artık bu acıyı millete yaşatıyorlar. Allah onları da perişan etsin. Bu Kürt davası değil, biz de Kürt’üz. Kimsenin hakkı yok milletin çocuklarını alıp götürmeye. Atilla, oğlum sesimi duyuyorsan gel, devlete teslim ol” ifadelerini kullandı.

  • Ailelerin evlat nöbeti devam ediyor

    Ailelerin evlat nöbeti devam ediyor

    Çocuklarına kavuşma umuduyla Diyarbakır annelerinin başlattığı harekete destek veren Muşlu aileler eylemini kararlılıkla sürdürüyor. HDP İl Başkanlığı binası önünde bir araya gelen aileler, “Evlat nöbetindeyiz”, “Türk-Kürt kardeştir, HDP kalleştir”, “Halkı dolandıran parti”, “Anneler direniyor”, “Artık yeter yakamızdan düşün” yazılı pankartlar açtı.

    Anne ve babalar, fotoğraflarını taşıdıkları çocuklarına teslim olmaları çağrısında bulundu.
    Baba Halit Altun, HDP il binaları önlerinde nöbet tuttuklarını belirterek, “Sanmasınlar ki çocuklarımız sahipsizdir. Çocuklarımız sahipsiz değil. Ömrümüz yetene kadar biz bu eylemimize devam edeceğiz. HDP’nin ve çocuklarımızın peşini bırakmıyoruz. Cumhurbaşkanımıza seslenmek istiyorum. Bu ailelere müsaade etsinler, meclise gelip onların kürsülerinde biz oturacağız. Bizi öyle hiçe sayıyorlar, çocuklarımızı bize vermiyorlar. Çocuklarımız ölüyse dahi biz ölümüzü istiyoruz. Biz sizden (HDP) değiliz. Bunu bilin. Çocuklarımızı niye götürdünüz? Çocuklarımızı biz size mal etmiyoruz. Yakında biz meclise geleceğiz. Gelip mecliste sizinle böyle baş başa görüşeceğiz, bunun bilincinde olun. Sanmayın ki biz burada konuşuyoruz, siz bu konuşmalarımızı hiçe sayıyorsunuz. Konuşmalarımız boş değil. Günün birinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gelip orada sizinle bu davamızı çözeceğiz. Bunun bilincinde olun. Yeter artık siz bu acıyı bize çektirdiniz. Cenab-ı Allah sizi perişan etsin” dedi.
    Oğlu için eyleme katıldığını ifade eden anne Naciye Sönmez Yıldız ise “Allah hakkımızı yerde bırakmasın. Biz hakkımızı istiyoruz. Çocuklarımızı bıraksınlar, perişan olduk. Oğlum korkusundan gelemiyor. Beynini yıkadılar, ne yapacağımızı bilmiyor. Benim çocuğum sahipsiz değil. Benim oğlum küçüktü kandırdılar. Kim çocuğumu kandırdıysa rabbim onun işini rast getirmesin. Çocuğum okul okuyordu, PKK ve HDP kandırıp götürdü” dedi.

  • Evlat nöbetindeki aile sayısı 368’e yükseldi

    Evlat nöbetindeki aile sayısı 368’e yükseldi

    3 Eylül 2019 tarihinde farklı kentlerden Diyarbakır’a gelerek çocukları için oturma eylemi başlatan ailelerin bin 524 gündür sürdürdüğü direnişe yeni ailenin katılımıyla sayı 368’e yükseldi.
    Evladı Fırat’ın 2014 yılında İstanbul’da fırında çalışırken kandırılarak kaçırıldığını iddia eden Ziyamet Altunbey, çocuğuna ‘teslim ol’ çağrısında bulundu.
    Fırat’ı 17 yaşındayken son kez gördüğünü dile getiren Altunbey, “İstanbul’dan HDP önüne gelerek çocuğumu kurtarmaya geldim. Evlat mücadeleme burada devam edeceğim. Ben sadece oğlumu istiyorum. Oğlumu bulmadan buradan bir yere ayrılmayacağım. Artık içim yanıyor. Her neredeysen çık gel oğlum. Evladım fırında çalışıyordu aniden kayboldu. Oğlumu bir daha da göremedik” dedi.

  • Evlat nöbeti kararlılıkla devam ediyor

    Evlat nöbeti kararlılıkla devam ediyor

    3 Eylül 2019 tarihinde farklı kentlerden Diyarbakır’a gelerek oturma eylemi başlatan ailelerin HDP il binası önündeki evlat bekleyişi bin 492 gündür kararlı bir şekilde devam ediyor. Oğlu Yunus’un 11 yıl önce fırında çalışırken PKK’lı teröristler tarafında dağa kaçırıldığını iddia eden Remziye Yenidoğan, çocuğuna ‘teslim ol’ çağrısında bulundu.

    Oğlunun gelmesi için çağrıda bulunan Yenidoğan, “11 yıl önce oğlum kaçırıldı. Yunus’um fırında çalışırken PKK’lılar kandırıp dağa kaçırdı. Eğer oğlum beni seviyorsan onların yanında bekleme benim yanıma gel. Ben de buradaki tüm anneler gibi seni bekliyorum. Ben oğlumun PKK’lıların yanında kalmasını istemiyorum. Kardeşlerin, hepimiz seni bekliyoruz. Ben senin için yemekten kesildim. Şeker, tansiyon hastası oldum. Artık oğlumun gelmesini istiyorum” dedi.

  • Diyarbakır’da aileler evlatlarını HDP’den istiyor

    Diyarbakır’da aileler evlatlarını HDP’den istiyor

    Diyarbakır’a, 3 Eylül 2019 tarihinde farklı kentlerden gelerek evlat nöbeti tutan ailelerin direnişi bin 222’nci gününde de sürüyor. 7 yıl önce terör örgütü PKK tarafından Diyarbakır’da oğlu kaçırılan Güzide Demir, oğlu Aziz gelinceye kadar eylemini sürdüreceğini söyledi.

    Çocuğuna hasret kaldığını ve oğlunu HDP’den istediğini ifade eden Demir, evladını almadan eylemi sonlandırmayacağını kaydetti. Demir, “4 yıldır burada bu mücadeleye devam ediyoruz. Çocuklarımız gelmeden buradan kalkmayacağız. Aziz oğlum neredeysen gelip güvenlik güçlerine teslim ol, sana hasret kaldım seni çok özledim. Seni görüp öleyim, orası senin yerin değil” dedi.

  • PKK mağduru anneden oğluna çağrı

    PKK mağduru anneden oğluna çağrı

    Terör örgütü PKK ve siyasi uzantısı HDP tarafından çocuklarının kaçırıldığını iddia eden Diyarbakır anneleri bin 113’üncü günün oturma eylemine devam ediyor.

    8 yıl önce oğlu Ramazan Üçdağ’ın terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırıldığını iddia eden anne Mevlüde Üçdağ, çocuğu teslim olana kadar HDP il binasının önünden kalkmayacağını söyledi.

    Üçdağ, “37 aile evladına kavuştu. Onlar evlatlarına kavuştukça biz de seviniyoruz. Bu mutluluğu hepimiz paylaşıyoruz. Bunu bilsinler ki biz doğru adresteyiz. Çocuklarımız PKK terör örgütünden kaçıp, güvenlik güçlerine teslim oluyor. Onların ne olduklarını görüp buraya geliyorlar. HDP ve PKK’nın iç yüzünü herkes görsün. Biz asla geri adım atmayacağız. O kadar vicdansızlar ki içimizdeki yaraya tuz basıyorlar. Bunu iyi bilsinler ki hiçbir şey bizi burada yıldıramayacak ve buradan kalkmayacağız” dedi.

    Oğluna çağrıda bulunan anne Üçdağ, “Oğlum gelip güvenlik güçlerine teslim olun. Geceleri uykumu bozup onlar için doğurup büyütmedim. Kuran-ı Kerim’i 23 kez bitiren çocuksun sen. Onlar senin hayallerini elinden aldılar. Biz yaşayan bir ölüyüz. Sesime ses, nefesime nefes ol oğlum. Bu acı ve hasret sen geldiğinde son bulacak” ifadelerini kullandı.

  • Evlat nöbetinde 1000’inci gün

    Evlat nöbetinde 1000’inci gün

    Diyarbakır’da, oğlunun HDP’liler aracılığıyla dağa kaçırıldığını iddia eden anne Hacire Akar, HDP İl Başkanlığı binası önünde 22 Ağustos 2019’da oturma eylemi başlattı. Akar, oğlunu teröre kurban vermemek için başlattığı kararlı mücadele sayesinde 24 Ağustos 2019’da evladına kavuştu. Akar’ın kararlı eylemi ve yaktığı meşale, Türkiye’de birçok aileye cesaret ve umut oldu. Bu cesur duruşu gören aileler, 3 Eylül 2019’da HDP İl Başkanlığı önünde evlat nöbeti başlattı.

    Evlatlarını terörün batağından kurtarmak isteyen ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen diğer ailelerin de katılımıyla sayı her geçen gün artarak 301’e ulaştı. İlk günden itibaren evlatlarına kavuşmak için sürdürdükleri kararlı duruşlarıyla HDP il binası önünden ayrılmayan anne ve babalar, yazın sıcağında, kışın soğuğunda eylemlerine ara vermeden devam etti. Aileler, nöbet yerlerini boş bırakmamak için aileleriyle dönüşümlü eylemi sürdürdü. Aileler, tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgını döneminde de gerekli tedbirleri alıp eylemlerinden vazgeçmedi. Geride kalan yaklaşık 3 yılda annelerinin kucağındaki çocuklar, ağabeyleri ve ablaları için yeni yaşlarına eylem çadırında girdi.

    Kararlı duruş 35 evladı ailesine kavuşturdu

    Eylemle 35 aile, terörün pençesinden kurtardıkları evlatlarına kavuşmanın sevincini yaşadı. Anne ve babalarının “geri dön” çağrısına kayıtsız kalmayıp örgütten kaçarak güvenlik güçlerine teslim olan çocukları gören diğer aileler, eylemlerinde daha kararlı hale geldi. Annelerin kararlı duruşu, HDP’ye kepenk kapattırdı. Ailelerin haykırışlarını duymak istemeyen HDP’liler, çareyi bir süre kepenklerini kapatmakta buldu. Ailelerin kararlı duruşundan sonra HDP, il binasında yaptığı faaliyetlerini ilçe binalarına taşıdı. İddialara göre, bu süreçte terör örgütü PKK yandaşları, ailelere tehditlerde bulundu, onları yıldırmaya çalıştı. Teslim olan gençler, ifadelerinde yaşadıkları her şeyin zorla yaptırıldığını öne sürdü.

    Ailelerin duruşu, Türkiye’ye ile sınırlı kalmadı. Almanya’ya kadar ulaştı. Berlin’de yaşayan ve terör örgütü PKK yandaşlarınca kaçırılan Nilüfer T’nin annesi Maide T, 12 Kasım 2019’dan beri haber alamadığı kızını bulmak için 29 Şubat 2020’de terör örgütüne müzahir bir derneğin önünde oturma eylemi başlattı. Maide T, daha sonra eylemini Başbakanlık binası önünde sürdürdü. Ailelerin gür sesi, İzmir, Van, Hakkari, Şırnak ve Muş’ta karşılık bularak buralarda eylem başlatıldı. Bu haykırışlara Sivil Toplum Kuruluşları, dernekler ve insanlar duyarsız kalmayarak ailelere destek ziyaretlerinde bulundu. Destek ziyaretleri, bunlarla sınırlı kalmadı. Yerli ve yabancı diplomat ve bürokratlardan sanatçı, spor camiasına kadar buldu.

    Türkiye’de ve Diyarbakır’da temaslarda bulunan Avrupa Parlamentosu üyesi Tomas Zdechovsky 7 Kasım 2019’da, Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Denetim Komisyonu Türkiye eş raportörleri Jakob Wienen ve Yoomi Renström 3 Ekim 2019’da, Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Andrii Sybiha, İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Dominick John Chilcott ve Hindistan’ın Ankara Büyükelçisi Sanjay Bhattacharyya’nın da yer aldığı 9 ülkenin büyükelçisinin bulunduğu heyet 8 Aralık 2019’da ziyaret etti. Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda, İsviçre ve Avusturya’dan gelen gurbetçiler de annelerle görüştü.

    “Her katılan yeni bir aile, kandile yeni bir bomba demektir”

    Evlat nöbetinde kararlılık gösteren Ayşegül Biçer, evladı Mustafa Biçer’in terör örgütü PKK’dan kaçmasıyla zafere ulaştı. Anne Biçer, “Kararlı duruşumla öncelikle büyük bir zafere ulaştım. Ciğerparem evladımı kurtardım. Çünkü doğru adreste oturdum ve evladımı kaybettiğim yerde aradım. Sesimi basın mensupları sayesinde evladıma ulaştırdım. Allah, basın mensuplarından da razı olsun. Evet, Ayşegül Biçer kazandı. Ama bu zafer, Türkiye Cumhuriyeti’nin zaferidir. Cumhurbaşkanımızın, İçişleri Bakanı’mızın, kolluk kuvvetlerimizin mücadelesiyle bu zafere ulaştım. 1000 gündür bu aileler orada oturuyor, büyük zaferlere ulaşıyor. Her katılan yeni bir aile, kandile yeni bir bomba demektir. Her koparılan bir çocuk, PKK’da büyük bir çöküş demektir. Anneler işte bunu yapıyor. Allah’ın izniyle anneler, bu kararlı duruşuyla PKK’yı tarihin en karanlık sayfalarına bir daha açılmamak üzere kapatacaktır. 40 yıldır bu mücadele ile en büyük darbeyi “Diyarbakır Anneleri” terör örgütü PKK’ya vurmuştur” dedi.

    “Çocuğumu onlardan söke söke alıp Türk askeri yapacağım demiştim”

    9 ay önce evladına kavuştuğunu anımsatan anne Biçer, “6 ay askerde, 3 ayını benimle geçirdi. Teskeresini alıp evine geri döndü. Elhamdülillah, çok şükür, ilk günden beri dediğim gibi, çocuğumu onlardan söke söke alıp Türk askeri yapacağım demiştim. Hayalimi gerçekleştirdim. Evet, sırada bir hayalim daha var. Çocuğumu evlendirip torun, torba sahibi olmak. Allah’ın izniyle buna da inanıyorum ve yapacağım” diye konuştu.

    Hakkari’nin Şemdinli ilçesinden gelip evlat nöbetine devam eden anne Necibe Çiftçi, oğlu Rojhat Çiftçi’nin 5 yıl önce terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırıldığını ve büyük oğlu 4 çocuk babası Sami Çiftçi’nin de örgüte destek vermediği gerekçesiyle kaçırılarak şehit edildiğini söyledi. Anne Çiftçi, “Bugün, bizim 1000 günümüzdür. 1000 gün, 1000 gün üstünde geçse de biz evlatlarımızı onlardan almadan buradan gitmeyeceğiz. Diyarbakır anne ve babaları HDP ve PKK’nın belini kıracak” şeklinde konuştu.

    “9 ay karnımızda taşıdığımız çocuklarımızı istiyoruz”

    Evladı Mehmet Tokay için eylemine kararlı bir şekilde devam eden anne Sadiye Tokay, “Ben, 2014’te de HDP-PKK’ya karşı başkaldırdım. Dağkapı Meydanı’nda eylem yaptım. Biz, eylemimizde kararlıyız. 1000 gün geride kaldı. 100 bin günde geride kalsa biz onların kapısından kalkmayacağız. 9 ay karnımızda taşıdığımız çocuklarımızı istiyoruz. Onları burayı terk etse de biz onların peşindeyiz. HDP’nin peşini bırakmayacağız. Doğru adrese gelmişiz. PKK dağdan gelip çocuklarımızı götürmedi. HDP aracılığıyla bizim çocuklarımızı onlara parayla sattı. Onlar suçlu olduğu için kapılarını kapattı. Suçlu insanlar kaçıyor” ifadelerinde bulundu.

    “Biz, PKK ve HDP’nin iç yüzünü bütün dünyaya gösterdik”

    PKK tarafından zorla dağa kaçırılan Yusuf Begdaş’ın babası Celil Begdaş, “Değil 1000 gün, 10 bin senede geçse biz bu HDP’nin kapısından kalkmayacağız. Biz, PKK ve HDP’nin iç yüzünü bütün dünyaya gösterdik. Bunlar bütün ailelerin evini yıktı. Burası meclis kapısı, arkası Kandil kapısı” dedi.

    Oğlu Özkan için evlat nöbetinde olan baba Süleyman Aydın ise, 1000 gündür halkın çocuklarını çalan partinin önünde olduklarını söyledi. Oğlunun daha 15 yaşında olduğunu belirten Aydın, “15 yaşındaki oğlum, 7 yıldır ölmüş mü, kalmış mı bilmiyorum. Oğlum, HDP tarafından kandırılmıştır. Ben, oğlumu HDP’den almadan asla buradan kalkmayacağım. 1000 yılda geçse evladımı almadan kalkmayacağım. 301 aile anne baba olarak bütün terör ve terör yandaşlarına bedeliz” şeklinde konuştu.

    Öte yandan, evlat nöbetinde olan polis ve asker ailelerinin evlatları, 13 Şubat 2021’de terör örgütü PKK tarafından Gara’da katledilen 13 şehit vatandaş arasındaydı.

  • Kılıçdaroğlu’nun kardeşi, evlat nöbetindeki aileleri ziyaret etti: Ben de ağabeyimi HDP’den istiyorum

    Kılıçdaroğlu’nun kardeşi, evlat nöbetindeki aileleri ziyaret etti: Ben de ağabeyimi HDP’den istiyorum

    Diyarbakır’da, terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunmasını isteyen 208 ailenin HDP binası önündeki oturma eylemi, 546’ncı gününe girdi. Aileleri, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kardeşi, Milli Beka Hareketi Genel Başkan Yardımcısı Celal Kılıçdaroğlu, elinde ‘Ben de ağabeyimi HDP’den istiyorum’ pankartıyla katılarak ziyaret etti.

    Diyarbakır’da, terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunmasını isteyen 208 ailenin, HDP il binası önündeki eylemi 546’ncı günde de sürdü. Evlat nöbetindeki aileleri, Milli Beka Hareketi Genel Başkan Yardımcısı Celal Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyet ziyaret etti. HDP İl Başkanlığı binası önündeki evlat nöbetinde aileleri ziyaret eden Kılıçdaroğlu, elinde ‘Ben de ağabeyimi HDP’den istiyorum’ pankartı taşıdı.

    ‘NEDEN BURAYA GELMİYOR’

    Elinde ‘Ben de ağabeyimi HDP’den istiyorum’ pankartıyla gelen ve ailelerle yaptığı görüşmenin ardından açıklama yapan Milli Beka Hareketi Genel Başkan Yardımcısı Celal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun buraya gelmesi gerektiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Ben şaşkınım neden buraya gelmiyor. Fakat bu insanlar burada çocuklarını bekliyor. Annelerin yüzünü güldürelim artık. HDP eş başkanlarına burada sesleniyorum, dağdaki masum çocukları serbest bırakın. Anneler Günü’nde nasıl ki bir gül veriliyorsa çocuklarımız da bir güldür. Annelerine teslim edin. Ağabeyim Kılıçdaroğlu da ‘Dostlarım’ dediği HDP’ye ve İyi Parti’ye bağlı kaldı. Bunlara bağlı kaldıkça buraları görmezden geldi. Diyarbakır’da CHP’nin il ve ilçe teşkilatları neden buraya gelmiyor. Gelsinler sahip çıksınlar buradaki annelere. Para ve pul istemiyorlar, evlatlarını istiyorlar sadece. Bir CHP’nin il ve ilçe başkanlarının taciz olaylarına mahkum oluyorsa, Didim Belediye Başkanı tacizden dolayı neden tutuklanmıyor ? CHP’lilerin yaptıkları zaten hırsızlık ve fuhuş, ne ararsan var. Rüşvet hepsi var bunlarda. Ağabeyimin dostları dediği zaten HDP’dir” dedi.

    Evlat nöbetindeki aileler de Celal Kılıçdaroğlu’na destek ziyaretinden dolayı teşekkür etti.