Etiket: evli

  • Evli çifti kaza ayırdı

    Evli çifti kaza ayırdı

    TEM Otoyolu’nun Ankara istikameti Yedigöller Parkı mevkisinde meydana gelen kazada, Celal Kılıç idaresindeki otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde kontrolden çıkarak şarampole devrildi. 112 Acil Çağrı Merkezine yapılan ihbar üzerine olay yerine sağlık, polis ve jandarma sevk edildi. Yapılan incelemelerde sürücünün eşi Mecbure Kılıç’ın hayatını kaybettiği tespit edildi. Yaralanan Celal Kılıç ise olay yerinde yapılan ilk müdahalesinin ardından Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Celal Kılıç’ın vücudunda kırıklar olduğu öğrenildi. Mecbure Kılıç’ın cenazesi ise inceleme sonrası aynı hastanenin morguna kaldırıldı.

    Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

  • Yeni evli çifte düğün hediyesi

    Yeni evli çifte düğün hediyesi

    Kapaklı ilçesi Atatürk Mahallesi Nadide Sokak’ta yaşayan bir vatandaşa sayacın yanlış okunması nedeniyle 268 bin lira su faturası gelmişti. Bu sefer de aynı problemle Atatürk Mahallesi Kiraz Sokak’ta yaşayan yeni evli çifte 413 bin lira su faturası geldi. Vatandaşların faturalarına dikkat etmesini söyleyen Merve A., “Geçen hafta da aynı sorun ile ilgili haber yapılmıştı. Şimdi benim başıma geldi. Herkes faturalarına dikkat etsin” dedi.

    “Bu ay evlendik, ilk faturayı görünce çok şaşırdım”

    Evine gelen su faturasını görünce şok olduğunu söyleyen Merve A., “Bu ay evlendik ve evimize gelen ilk faturayı görünce çok şaşırdım. Daha önce de bu şekilde yüksek gelen fatura olduğunu bildiğim için sayacımı kontrol ettim. 387 son endeks yazmaları gerekirken 3 bin 874 son endeks yazmışlar. Bu yüzden faturamız 413 bin 464 lira geldi. TESKİ yetkililerine ulaştığım zaman sorunu çözdüler” dedi.

  • Evlenen çiftlerin tercihi: 24.04.2024

    Evlenen çiftlerin tercihi: 24.04.2024

    Konya’da çiftler, özel ve ilginç bir tarih olan 24.04.2024 tarihinde nikahlarının olması için aylar önceden sıralarını aldı. Bugün ise evlendirme dairelerine yakınları ile birlikte gelen çiftler, hem özel bir tarihte nikahlarının kıyılmasının hem de evlenmenin mutluluğunu yaşadı. Konya’da bulunun bir çok evlendirme dairesinde yoğunluk yaşanırken merkez Meram ilçesinde bulunan Meram Belediyesi Evlendirme Dairesi de bunlardan biri oldu. Normal günlerde 15 civarı nikah kıyılan evlendirme dairesi bugün 36 çiftin mutluluğuna şahitlik edilecek.

    Meram Belediyesi Evlendirme Dairesi Birim Amiri Hasan Ben, “Yaz günlerinde günlük ortalama 15 ve 20 nikah kıyıyorduk. Kış günlerinde ise bu rakam 5 ila 10 çift arasında değişiyor. Çiftlerimiz bugün için aylar öncesinden özel müracaatlarını gerçekleştirdi. Bugünü özel olarak seçtiler. Biz de hazırlıklarımızı o yönde yaptık. Bugün 36 çiftimizin nikahlarını kıyacağız. Daha fazla da müracaatımız oldu ancak randevu tamamen dolduğu için kabul edemedik. Sabah 08.30’da başladık nikah kıymaya, akşam 22.00’a kadar da devam edecek” şeklinde konuştu.

    Cem Sezgin ve Dilara Sayan çifti bu günü özel olarak seçtiklerini ifade ederek, “Bu günü özel olarak ayarladık. Güzel bir tarihti, biz de ona göre ayarlamış olduk. Nikah gününü ise 3 ay öncesinden aldık” dedi.

  • Yargıtay’dan yeni evlenecekleri ilgilendiren emsal karar

    Yargıtay’dan yeni evlenecekleri ilgilendiren emsal karar

    İçtihat Bülteni’nden edinilen bilgiye göre, davacı erkek eş vekili dava dilekçesinde tarafların 24.05.2017 tarihinde evlendiklerini, nikâhtan sonra davalının müvekkiline bakire olmadığını söylediğini, müvekkilinin bu olay karşısında şok olduğunu, olayları babası ve kayınpederi ile paylaştığını, müvekkilinin babası ve kayınpederi arasında tartışma yaşandığını, davalı ve ailesinin müvekkiline ve ailesine hakaret ettiğini, yaşananlar nedeniyle davacının kandırıldığını, maddi-manevi olarak yıprandığını ileri sürerek tarafların evliliklerinin iptaline karar verilmesini talep etti. Davalı kadının vekili ise tüm iddiaları inkâr ederek, müvekkilinin geçmişte yaşadığı her şeyi nikâhtan önce davacıya anlattığını, davacının bu durumu anlayışla karşıladığını, nikâhtan sonra aileler arasında düğün masrafları nedeni ile anlaşmazlık yaşandığını, bunun üzerine ertesi gün erkeğin müvekkiline bu evliliğin yürümeyeceğini söyleyerek boşanmayla ilgili değerlendirmelerde bulunduğunu, davacının devamında gelişen tavır ve davranışları ve özellikle eşine yönelik ithamları nedeniyle evlilik birliğinin devamının imkansız hale geldiğini ileri sürerek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili yararına 50 bin TL maddi, 50 bin TL manevi tazminat ödenmesine, dilekçe ekinde sunulan ve davacı tarafından iade edilmeyen eşyaların aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde bedelleri toplamı 10 bin 772 TL’nin tahsiline karar verilmesini talep etti.

    İlk derece mahkemesi erkeğin taleplerini kabul, kadının taleplerini ise reddetti

    İlk derece mahkemesi, eşlerin 24.05.2017 tarihinde nikâhlandıkları, düğünün daha sonraya bırakıldığı, geçen süre içinde kadının bu evlilikten önce yaşadığı cinsel ilişki nedeniyle bakire olmadığını eşine açıkladığı, erkeğin bu açıklama üzerine düğün yapmaktan vazgeçtiği, hâl böyle olunca evlilikle ilgili kendisinden özel bilgiler saklanan erkeğin evliliği devam ettirmekte hukuki ve şahsi faydasının kalmadığı, ortaya çıkan bu sonuçtan tamamen kadının sorumlu olduğu gerekçesiyle kadının karşı boşanma davasının reddine, asıl dava olan erkeğin davasının kabulü ile tarafların TMK’nın 166/1’inci maddesi gereğince boşanmalarına, erkek eş yararına 5 bin TL maddi, 5 bin TL manevi tazminat ödenmesine, erkeğin ziynet takı alacağı talebinin reddine, kadının ev eşyası talebi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verdi. İlk derece mahkemesinin kararına karşı karşı davacı kadın istinaf başvurusunda bulundu.

    Bölge Adliye Mahkemesi, 03.07.2020 tarihli kararı ile istinaf isteminin kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının hangi tarafın tanık beyanlarına üstünlük tanındığına dair gerekçe içermemesi nedeniyle kaldırılmasına, asıl davada verilen boşanma kararının kesinleştiği ve karşı davadaki haklılık durumuna göre değerlendirme yapılması gerektiği gözetilerek ve ayrıca davacı-karşı davalının evlenmenin iptaline ilişkin talebi hakkında da hüküm kurulması suretiyle adli denetime elverişli ve gerekçeli şekilde karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, esasa ilişkin diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verdi.
    Dosyayı tekrar ele alan ilk derece mahkemesi, 29.09.2020 tarihli kararı ile erkeğin evliliğin iptal edilmesi yönündeki talebi ile ziynet eşyası alacağı talebinin reddine, tarafların boşanmasına ilişkin hükmün istinaf muhteviyatı dışında bırakılarak kesinleşmiş olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, evlilikle ilgili eşinden özel bilgiler saklayan kadının boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesiyle erkek eş yararına 5 bin TL maddi, 5 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi. İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulundu.

    Bölge Adliye Mahkemesi kadın lehine tazminata hükmetti

    Bölge Adliye Mahkemesi, dosya muhteviyatına göre tarafların aileleri arasında nikâhtan sonra düğün masraflarının kimin tarafından yapılacağına ilişkin tartışma yaşandığı, bu olaydan sonra erkeğin eşinin bakire olmadığını kabullenmiş olmasına rağmen düğün yapmaya yanaşmadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda kadından kaynaklanan kusurlu bir davranışın bulunmadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, erkeğin boşanma davasının kabulü doğru değil ise de boşanma kararının istinaf edilmeyerek kesinleşmesi nedeni ile hataya işaret edilmekle yetinildiği, asıl davada verilen boşanma kararının kesinleşmesi nedeni ile kadının karşı davasındaki boşanma talebinin konusuz kaldığı, davadaki haklılık durumuna göre inceleme yapıldığında karşı davada davacı kadının haklı olduğu, dolayısıyla yararına yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle kadın yararına 10 bin TL maddi, 5 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi. Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı süresi içinde davacı erkek temyiz isteminde bulundu ve dosya temyiz incelemesi için Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’ne gönderildi.

    Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, kadın lehine manevi tazminat hükmünü bozdu

    Yargıtay 2. Hukuk Dairesi kararında şu ifadelere yer verildi:
    “Davacı-karşı davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için tazminat talep eden tarafın kusursuz veya az kusurlu olması yanında, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte olması gerekir (TMK m. 174/2). Boşanmaya sebep olan olaylar bu nitelikte değilse manevi tazminata hükmedilemez. Davacı-karşı davalı erkeğin boşanmaya neden olan kusurlu davranışları davalı-karşı davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir. Öyleyse davalı-karşı davacı kadının manevi tazminat talebinin reddi gerekirken, bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde davalı-karşı davacı kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.”
    Kadın lehine hükmedilen manevi tazminat açısından hükmü bozan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, dosyayı Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderdi.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararında direndi

    Bölge Adliye Mahkemesi, kanunda düğün yapmak zorunlu bir unsur olarak düzenlenmemiş olsa da düğünün yöresel örf ve adetlere göre bir ritüel olduğu, hâl böyle olunca kadının nikâhtan önce yaşadığı ilişki bahane edilerek haksız şekilde düğün yapılmaması ve de evliliğin sonlandırılmak istenmesinin kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği gerekçesiyle direnme kararı verdi. Böylelikle dosya, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu gündemine taşındı.

    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu: “Düğün masraflarının kimin tarafından yapılacağına ilişkin çıkan tartışma yüzünden düğünün iptal olması kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmez”

    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, bozma ilâmında şu ifadelere yer verdi.
    “Yargıtay’ın manevi tazminatı gerektirmeyen evlilik birliğine ilişkin uygulamalarına göre salt boşanma kararı verilmiş olması olgusu nedeniyle manevi tazminat verilemez. Yargıtay’a göre salt boşanmış olmak, kişilik haklarına saldırı niteliği taşımaz. Boşanma kararı verilmiş olması manevi tazminat ödenmesine gerekçe yapılamaz. Zira evliliğin sona ermesi, tek başına kişilik haklarına saldırı olarak kabul edilemez. Aynı şekilde birlik görevlerini yerine getirmemek, evin ihtiyaçları ile ilgilenmemek, ev kirasını veya faturaları ödememek, evi sebepsiz terk etmek, eve bakmamak, eve geç gelmek, bağımsız konut temin etmemek, birlikte yaşamaktan kaçınmak, çalışmamak, sık iş değiştirmek, mali yükümlülükleri yerine getirmemek, dava açarak fiili ayrılığa sebebiyet vermek gibi kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu kabul edilmeyen kusurlu davranışlar nedeniyle manevi tazminat ödenmesine karar verilemez. Tüm bu anlatılanların ışığı altında olaya gelindiğinde tarafların 24.05.2017 tarihinde nikâh işleminin tamamlanmasının ardından tarafların aileleri arasında düğün masraflarının kimin tarafından yapılacağına ilişkin tartışma yaşanması nedeniyle düğün merasiminin yapılmadığı, eldeki davada erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle kadının kişilik haklarının saldırıya uğramadığı bariz olup, kadın yararına manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.”

  • Evlenen kadın bekarlık soyadını kullanabilecek

    Evlenen kadın bekarlık soyadını kullanabilecek

    Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yer alan karara göre, İstanbul 8. Aile Mahkemesi, yargılamasına baktığı bir davada, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 187’nci maddesinde yer alan, “Kadın evlenmekle kocasının soyadını alır ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Daha önce iki soyadı kullanan kadın, bu haktan sadece bir soyadı için yararlanabilir.” hükmünün anayasaya aykırı olduğu kararına vardı.

    Mahkeme, anılan kanun hükmünün, kadın ile erkek arasında eşitsizliğe yol açtığını, bunun anayasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, AYM’ye iptal başvurusu yaptı.

    Yüksek Mahkeme, Türk Medeni Kanunu’nun 187’nci maddesinin anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline hükmetti. İptal hükmü, 9 ay sonra yürürlüğe girecek.

    Anayasa Mahkemesinin kararında, Anayasa’nın 10’uncu maddesine göre herkesin eşit olduğu, bu durumun hukuksal durumlar için de geçerli olduğu ifade edildi.

    İptali istenen kanunun, evlenen kadınlara, evlenmeden önceki soyadlarını tek başına kullanma hakkını tanımadığı belirtilen kararda, bunun yanında 1997’deki değişiklikle eşinin soyadının önünde önceki bekarlık soyadını kullanabilmesinin yasal hale geldiği aktarıldı.

    Kararda, 4721 sayılı kanunun tarihsel süreçte eşlerin evlilik birlikteliğindeki konumlarının eşitlik ilkesi çerçevesinde yeniden düzenlendiğini, bu düzenlemelerin temel ilkesinin “kadın ile erkek eşitliği” olduğu kaydedildi.

    Anılan kanunun, eşitlik ilkesine aykırı olduğuna işaret edilen kararda, “Erkek, evlenmeden önceki soyadını evlendikten sonra da tek başına kullanabildiği halde kuralla kadının evlenmeden önceki soyadını evlendikten sonra ancak kocasının soyadının önünde kullanabileceği öngörüldüğünden karşılaştırmaya müsait şekilde benzer durumda olan eşler arasında cinsiyet temelinde farklı muamelenin yapıldığı açıktır.” hükmüne yer verildi.

    Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) de benzer yöndeki başvurularda, kadının evlenmeden önceki soyadını tek başına kullanmasına izin verilmemesini ihlal saydığı vurgulanan kararda, AYM ve Yargıtay’ın, soyadına ilişkin uyuşmazlıklarda “AİHM kararlarına uyulması yönünde içtihat geliştirdikleri” bildirildi.

    Anılan kanunun “farklı muamele” nedeniyle anayasaya aykırı olduğu belirtilen kararda, “Bu itibarla evlenmeden önceki soyadının evlendikten sonra da tek başına kullanılması bağlamında kadın ve erkek arasında kuralla öngörülen farklı muamelenin nesnel ve makul bir temele dayanmaması sebebiyle eşitlik ilkesini ihlal ettiği sonucuna ulaşılmıştır. Açıklanan nedenle kural anayasanın 10’uncu maddesine aykırıdır, iptali gerekir.” değerlendirmesine yer verildi.

  • Yeni evlenen hırsızlık şüphelisi çifti cezaevi ayırdı

    Yeni evlenen hırsızlık şüphelisi çifti cezaevi ayırdı

    Merkez Karatay ilçesi Karaarslan Üzümcü Mahallesinde bir şahsın arabasının çalındığı ihbarı üzerine Asayiş Şube Müdürlüğü’ne bağlı Oto Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri harekete geçti. Polis ekipleri, şüphelileri tespit etmek için onlarca güvenlik kamerasından yüzlerce saatlik görüntüleri izledi. Yapılan incelemelerde Selçuklu ilçesi Sancak Mahallesinde, çalınan araca benzer bir araç görülmesi üzerine ekipler bu adrese gitti. Bölgede araştırma yapan Oto Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, aynı renk ve modelde plakası farklı olan bir araç buldu.

    Aracını hurdacıya satıp, plakalarını çaldığı aynı model araca takmış

    Araçtan şüphelenen ekipler, araç sahibine ulaşarak yaptıkları şase sorgusunda, aracın çalınan araç olduğu ve plakaların başka bir araca ait olduğu tespit edildi. Oto hırsızlık olayını gerçekleştiren ve yeni evlendikleri belirlenen şüphelilerden 14 suç kaydı bulunan C.B. (26) ile 5 suç kaydı bulunan K.B. (25) polis ekiplerince yapılan çalışmalar sonucunda yakalanarak gözaltına alındı. Şüpheliler, kendi araçlarını hurdacıya sattıklarını ve aynı model aracı çalıp kendi plakalarını takarak kullandıklarını itiraf etti.

    26 Aralık 2022 tarihinde aynı mahallede çalınan ve hala bulunamayan bir aracı da çiftin çaldığını değerlendiren polisler, yaptıkları incelemede aracı çalan kişilerin aynı kişiler olduğunu, aracı sanayide iş yeri olan ve 19 suç kaydı bulunan Y.B.’ye (50) satarak parçalattıklarını tespit etti. İş yerine giden ekipler araçtan kalan parçalara da el koyarken şüpheli Y.B.’yi gözaltına aldı.

    Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen C.B. tutuklanarak cezaevine gönderilirken, eşi K.B. ile iş yeri sahibi Y.B. serbest bırakıldı. Çalınan 2 araçtan bir tanesi tam ve eksiksiz şekilde, diğerinin ise temin edilen parçaları sahiplerine teslim edildi.