Etiket: eylem planı

  • Yenişehir’de çiftçi acil eylem planı ile nefes alacak

    Yenişehir’de çiftçi acil eylem planı ile nefes alacak

    Coğrafi İşaret Belgeli Yenişehir Biberi’nin son dönemlerde piyasa değerinin düşmesinin ardından Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel’in çağrısıyla 31 Temmuz’da tüm paydaşlar bir araya gelmiş ve fikir alışverişinde bulunulmuştu. Toplantıdan çıkan karara istinaden Yenişehir Belediyesi’nin organizasyonunda biber piyasasının tüm paydaşları tekrar Sinanpaşa Külliyesi’nde bir araya geldi. Toplantıya Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel’in yanı sıra Bursa Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Daire Başkanı Ayhan Sarsıcı ve Tarım A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Akan Ayaz ve biber üretimi yapan bölgelerde ki kooperatif başkanları ile siyasi parti ilçe başkanları ve mecliste gurubu bulunan meclis üyeleri katıldı.

    Toplantıda 10 günlük acil eylem planı hazırlandı. Hazırlanan acil eylem planını anlatan Başkan Ercan Özel, “Bursa’daki zincir marketlerle görüşmeler yaparak, yetişen biberlerin çiftçiden alınarak hızlıca çıkışı sağlanacak. İhracatçı firmalarla görüşerek Yenişehir biberinin yurt dışında daha fazla pazara sahip olması sağlanacak. Pazarcılar Odası ve Derneği ile iş birliği yaparak, çiftçilerimizin ürettiği biberlerin doğrudan pazarcılara ulaştırılması sağlanacak ve fiyatlarda iyileşme olması sağlanacak. Tarım A.Ş.’nin desteğiyle, soğutmalı nakliye araçları kullanılarak taze biberlerin uzak illere sevkiyatı gerçekleştirilecek. Bursa Hal Derneği her gün 1 tır biber alarak üreticilerimize destek olacak” dedi.

    ‘Çiftçiye destek olmayı amaçlıyoruz’

    Başkan Özel, “Yenişehir ve Bursa Büyükşehir Belediyeleri olarak bu süreçte, elimizden geldiğince çiftçilerimize destek olmayı amaçlıyoruz. İlk etapta atılacak bu adımlar sayesinde, bir nebzede olsa üreticilerimizin içinde bulunduğu bu zor durumdan çıkması sağlanmaya çalışılacak” ifadelerini kullandı.

  • Bursa’nın yüzde 40 için acil eylem planı şart

    Bursa’nın yüzde 40 için acil eylem planı şart

    Yapı denetim uzmanlığının 1999 Marmara Depremi sonrası alınan kararla faaliyete geçtiğini belirtenYapı Denetim ve Deprem Mühendisleri Derneği Bursa Temsilcisi Serkan Işık, Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkilediği 11 ilde tartışma konusu olan yapı denetim sistemine dair önemli açıklamalarda bulundu. Işık, “Yapı denetim uzmanlığı ilk olarak 2000 yılında aralarında Bursa’nın da olduğu 19 pilot ilde uygulanmaya başlanmıştı. Daha sonra 2011 yılında ise 81 ildeki yapılarda zorunlu kılındı. Yüzyılın felaketini yaşayan 11 ilimizden sadece 3’ü 2011 öncesi yapı denetim sistemine tabi oldu. Bu iller Adana, Gaziantep ve Hatay. Yaşadığımız son felakette Hatay hariç diğer illerimizde yapı denetime tabi olan binalarda can kaybının neredeyse yok denecek seviyede olduğunu görüyoruz. Bunun nedeni Hatay’ı incelediğimizde doğru planlama yapılmayan bir şehirle karşılaşmamızdır.

    İmar planlarının şehrin jeolojik yapısına göre düzenlenmesi gerekirken, Hatay’da tam tersine bir uygulama yapıldığını gördük. Şunu net bir şekilde söyleyebilirim ki; bu yıkımlarda yapı denetim uzmanlarının sorumluluğu en az seviyededir. Burada asıl sorumluluk, fay hattı üzerine planları oluşturan yerel yönetimler ve hazırlanan bu planlardaki fay hattını görmezden gelen jeoloji, jeofizik ve geoteknik uzmanlarının verdiği raporlardır. Bu raporlar yıkımın baş kaynağıdır. Yapı denetim uzmanları olarak bizler, sistemin zemin değerleriyle ilgili planların nerede ve ne şekilde yapılacağıyla alakalı hiçbir karar mekanizmasında yer almıyoruz. Ayrıca bu konuda herhangi bir yaptırımda da bulunamıyoruz. Bizler denetimlere, mevcut planlı alanlarda yapılar yükselirken başlıyoruz” dedi.


    Bursa’daki yapı stokuyla alakalı da bilgiler veren Işık, “Bursa’da, denetime tabi olan 2000 yılından sonra yapılmış ve yapı denetim sistemine kayıtlı resmi 106 milyon metrekare, işyeri ve konut bulunuyor. Bu yapıların yüzde 40’ı ticaret ve sanayi alanı, geri kalan kısım da konut alanlarından oluşmaktadır. Bu rakamlar, Bursa’da şu anda sağlıklı binalarda nüfusun yaklaşık 1 milyon 800 bininin oturduğunu gösteriyor. Bu da Bursa nüfusunun yaklaşık yüzde 60’ına tekabül etmektedir. Geriye kalan yüzde 40’ının güvenli yapı olmadığını hesaplarsak, Bursa’da acil bir eylem planının hayata geçirilmesi gerektiği aşikardır. 1960’lı yıllardan itibaren yoğun göç alan Bursa’nın kentsel dönüşümü sağlayabilmesi için devlet-vatandaş ortaklığında bir çalışma yapılması gerekiyor. Bizler yapı denetim uzmanları olarak, 2000’den sonraki denetime tabi olan her binanın zemin etüdü ve doğru projeyle tasarlanması durumunda, şiddetli bir depremde can kaybına yol açmayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.

    Yapı denetim uzmanlarının çalışma şartları ve sıkıntılarından da bahseden Işık, “Her şantiyede kağıt üzerinde şantiye şefi olsa da, inşaatların yüzde 90’ında aktif şantiye şefi görev yapmamaktadır. Şantiye şefleri, yapıların projelerine göre incelenmesiyle, bu incelenen projelerde doğru aplikasyonu yaptırmakla ve doğru malzemelerin kullanılmasını sağlamakla mükelleftir. Bu uygulama sonunda olabilecekler veya eksikliklerin giderilmesi konusunda da yetkinliğe sahiptir. Ama sahada şantiye şefi yok ise bunların doğru bir şekilde sentezlenmesi mümkün değildir” dedi.

    Açıklamalarını sürdüren Işık, “İnşaatlarda çalışan ustalar veya işçilerin hiçbirinin yapı güvenliği konusunda yetkinliği yoktur. Yapı denetim uzmanları olarak; bu yetkinliğe sahip olmayan insanların eski alışkanlıklarına doğru bilgiyle karşı çıktığımızda ise sahada çalışan personellerin kötü muamelelerine, küfürlerine hatta darp olaylarına maruz kalmaktayız. Bunun haricinde, sadece parası var diye müteahhitlik yapan ve inşaatın sadece görselliğinden anlayan kişilere de işin önemini anlatamıyoruz. Bu noktada müteahhitlerimizin de insan hayatını dikkate alması ve yarın yaşanacak deprem felaketinde binanın ayakta durmasını sağlayacak yapı denetimcilerin işlerini kolaylaştırması gerekmektedir” diye konuştu.

  • DEVA Partisi KHK eylem planını açıkladı

    DEVA Partisi KHK eylem planını açıkladı

    Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin genel merkezinde düzenlenen basın toplantısında yeni eylem planlarını açıkladı. Eylem planının ayrıntılarını partinin Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu paylaştı. Toplantıda DEVA Partisi Kurucular Kurulu üyesi Prof. Dr. Bilgehan Çetiner de hazır bulundu.

    DEVA Partisi’nin yeni eylem planı, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilan edilen OHAL döneminde KHK’larla kamudan ihraç edilenleri ve silahlı terör örgütü kapsamındaki ceza yargılamalarını kapsıyor.

    ‘15 Temmuz’da bir tiyatro falan oynanmadı’

    Konuşmasında, tüm eylem planlarının başarıyla uygulanmasının tek koşulunun hukuk devleti zeminini olduğunu söyleyen Babacan şu ifadeleri kullandı:

    “15 Temmuz gecesi bir tiyatro falan oynanmadı. O gece, aklını FETÖ’ye kiraya vermiş bir grup darbeci demokrasimizi yok etmeye kalkıştı. Milletimiz ise dimdik ayaktaydı. Halkımız tüm siyasi görüş farklılıklarını bir kenara bırakarak, birbirine sımsıkı kenetlendi. Türkiye’nin sabah erken kalkanın, gece geç yatanın darbe yapacağı bir ülke olmadığını 15 Temmuz gecesi tüm dünyaya gösterdik. Ancak, ne var ki sergilediği onurlu direnişle darbe girişimini bozguna uğratmayı başaran Türkiye’nin yönü maalesef demokrasiye dönmedi.”

    ‘At izini it izine karıştıran fırsatçılar Beştepe’den güç aldı’

    “15 Temmuz’un iktidarın yanlışlarına, hukuksuzluklarına ve zulmüne sahip çıkılmış gibi sunulması tam bir istismardır” diyen Babacan sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Hava puslu olunca, fırsatçılık yapanlara gün doğdu. On binlerce vatandaşımızın hakkı yendi. Sayın Erdoğan o günlerde ‘At izi, it izine karıştı’ demişti. Fakat OHAL döneminde at izini it izine karıştıran fırsatçıların tamamı Beştepe’den güç aldı. Bir hukuk devletinde hakkın izi hiçbir yere karışmaz.”

    ‘Otoriter ittifak, ülkemizi kahrın ve zulmün ülkesi yaptı’

    “Bugünkü otoriter ittifak, ülkemizi kahrın ve zulmün ülkesi yaptı. Adaletsizliği kural haline getirdi. KHK’yla işinden edilen insanların hayatı herkesin gözü önünde mahvedildi. İnsanlar, uğruna bir ömür adadıkları mesleklerinden bir gece yarısı kararnameyle uzaklaştırıldılar. Aileleriyle birlikte yokluğa ve dışlanmaya mahkûm edildiler. Çoluk çocuk topluca çok ağır bir zulme uğradılar. Bu, bir hukuk devleti için ağır bir utanç tablosudur.”

    ‘Çok yakında devleti yöneteceğiz, hakkı tutup kaldıracağız’

    “Çok yakında, bu devleti biz yöneteceğiz. Herkes şuna emin olsun: Bu dönemde yaşatılan hiçbir zulme sessiz kalmayacağız. Akif’in dediği gibi çiğnensek de hakkı tutup kaldıracağız. Devlete ve yargı sistemine çekidüzen vereceğiz.”

    ‘FETÖ’yle mücadeleye kesintisiz ve kararlı bir şekilde devam edeceğiz’

    “FETÖ’nün devlet kurumlarında örgütlenmiş, örgüt çıkarları doğrultusunda paralel hiyerarşiden aldıkları talimatlarla hareket eden mahrem bir yapılanma olduğunu biliyoruz. Bu nedenle tüm yasa dışı örgütlerle olduğu gibi FETÖ’yle mücadeleye kesintisiz ve kararlı bir şekilde devam edeceğiz. Hiçbir çıkar grubunun devlette yapılanmasına da müsaade etmeyeceğiz. Devletin içine yuvalanmış tüm illegal yapılanmaları ve çeteleri tasfiye edeceğiz.”

    ‘Kamuda atamaları ehliyet ve liyakat şartına bağlayacağız’

    “Devletin kadrolarında torpile göz yummayacağız. Kamuda atamaları ehliyet ve liyakat şartına bağlayacağız. DEVA Partisi iktidarında kimse etnisitesi, dili, inancı, yaşam tarzı, ideolojisi, kimliği nedeniyle ayrımcılığa uğramayacak. Kimse kayırılmayacak. Adaletten bir milim bile sapmayacağız.”

    ‘Haksız yere ihraç edilenlerin hak ve itibarlarını iade edeceğiz’’

    “KHK listeleriyle ihraç edilenlerin mağduriyetini gidermek amacıyla DEVA Partisi iktidarının ilk 90 gününde kolları sıvayacağız. Haksız yere kamudan ihraç edilen herkesin hak ve itibarlarını iade edeceğiz. Bu kapsamda; hakkında soruşturma veya kovuşturma olmayanları, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilenleri ve beraat kararı alanları KHK ile ihraç edildikleri kamu görevlerine iade edeceğiz. Başka hiçbir şeye bakmayacağız. İşlerine kaldıkları yerden aynen başlayacaklar. Kamu düzeni ve millî güvenlikle doğrudan ilişkili kurumlarda görev yaptıktan sonra ihraç edilenler ise idarenin kendilerine uygun göreceği bir göreve başlayacaklar.”

    ‘Görevine iade edilenlerin isimlerini kayıtlardan sileceğiz’

    “Kamu görevine iade edeceğimiz tüm KHK’lıların her türlü yasal, mali ve sosyal haklarını iade edeceğiz. Haklarındaki tüm kısıtlamaları kaldıracağız. Kamu görevine iade edilen vatandaşlarımızın isimlerinin yer aldığı tüm listeleri kamu kurum ve kuruluşlarının kayıtlarından sileceğiz.”

    ‘Özel sektörde çalışmalarının önündeki engellere son vereceğiz’

    “KHK’ların sosyal hayata ve özel sektöre yansıyan sonuçlarını da gidereceğiz. Kamu görevinden ihraç edilen vatandaşlarımızın özel sektörde çalışmalarının önündeki yasal veya fiili tüm engellere son vereceğiz.”

    ‘Adaletsizliği, adaletle yok edeceğiz’

    “İnsanları, KHK zulmüyle adaletsizliğin pençesine sürükleyen herkesin gözünün içine bakarak ‘Adalet’ diye haykıracağız. Yüz binlerce insana yaşatılan bu adaletsizliği, adaletle yok edeceğiz.”

    ‘Adalet için zahmet etmekten kaçmayacağız’

    “Hiçbir zorlu koşulu adaletsizlik için mazeret kabul etmiyoruz. Kurtuluş Savaşı’nın ortasında bile 1. Meclisimizin mensuplarının dediği gibi ‘Cepheleri tutacak olan kanundur, adalettir’. Açılan her davanın, alınan her kararın insanların hayatını birebir etkilediğini aklımızdan çıkarmıyoruz. İnce eleyip sık dokuyacağız. Adalet için zahmet etmekten kaçmayacağız. İlk sözümüz de son sözümüz de daima adalet olacak. Türkiye’yi insan haklarının ülkesi yapacağız.”

    ‘Eylem planımız bir mihenk taşı olacak’

    Eylem planının ayrıntılarını ise DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu anlattı. Yeneroğlu şunları söyledi:

    “Zaman adaleti konuşma, OHAL KHK’larıyla ihraçlar ile silahlı terör örgütü üyeliği yargılamalarındaki adaletsizliklere son verme zamanıdır. Zaman, tüm mağduriyetlere adil bir şekilde yaklaşma zamanıdır. Artık hiç kimsenin ya da grubun düşünceleri sebebiyle peşinen suçlu ilan edilmediği, ceza hukukunun temel ilkelerinin ve adil yargılanma hakkının esas alındığı bir hukuk devleti çizgisine geri dönme zamandır. Bu anlayışla hazırladığımız eylem planımız, KHK’lıların yaşadığı mağduriyetlerin çözümü noktasında bir mihenk taşı olacaktır.”

    ‘OHAL Komisyonu’nu kapatacağız’

    “OHAL düzenlemelerinin sebep ve etkisiyle bedeni ve ruhi zarara uğrayan mağdurlar ile doğrudan ya da dolaylı etkilenen yakınları için, sıhhi ve sosyal rehabilitasyon imkanları sağlayacağız. Ciddi mağduriyetlere yol açan, 7075 Sayılı Kanun kapsamında kurulan Olağanüstü Hâl İşlemleri İnceleme Komisyonunu kapatacağız.”

    ‘Terör yargılamalarından kaynaklanan haksızlıklara son vereceğiz’

    “Ceza yargılamalarındaki haksızlıkları gidereceğiz. İktidara geldiğimizde kanuni bir düzenleme ile adil yargılanma hakkı ile suçta ve cezada kanunilik ilkesine aykırı şekilde terör örgütü üyeliği kapsamında yargılanmalarından kaynaklanan haksızlıklara son vereceğiz. Darbe teşebbüsü ile hiçbir ilgisi bulunmayan, örgütün niteliğini bilmeyen, silahlı terör örgütüne üye olma kastı olmadığı halde silahlı terör örgütü üyeliği ve silahlı terör örgütüne yardım etme suçları nedeniyle hukuka aykırı şekilde haklarında mahkûmiyet kararı veya ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmiş kişilerin yeniden yargılanmasını sağlayıp haksızlıkları sonlandıracağız.”

  • Bursa’da temmuz ayı pandemi eylem planı devreye alındı

    Bursa’da temmuz ayı pandemi eylem planı devreye alındı

    Bursa’da farkındalığı arttırarak Covid-19’un yayılımının önüne geçmek için, tüm kurum ve kuruluşların katılımı ile hazırlanan Temmuz Ayı Eylem Planı kapsamında, denetim hizmetlerinin sağlıklı olarak yürütülmesi amacıyla yapılacak etkinliklerde maske, sosyal mesafe ve el hijyenine dikkat çekilecek.

    Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak nitelendirilen salgın, ülkemizde ilk vaka görülmesinden itibaren gerek Sağlık Bakanlığı gerekse İçişleri Bakanlığı aldığı tedbirlerle önüne geçilse de, normalleşme sürecinde artan vaka sayıları sağlık hizmeti sunanlar ile diğer hizmet grupları arasında koordineli çalışmanın önemi bir kez daha ortaya çıkardı.

    Haziran ayıyla birlikte başlayan kontrollü sosyal hayata geçiş sonrasında vakalardaki artış ile mücadele edebilmek adına, Bursa Valiliği öncülüğünde Bursa İl Sağlık Müdürlüğü tarafından Temmuz ayında Covid-19 Pandemisiyle Mücadele İl Eylem planı hazırlandı.

    Yapılan eylem planında “Maskeni tak örnek ol” etkinliği ile cami, pazaryeri ve alışveriş merkezleri gibi kalabalık ortamlar da maske dağıtımı yapılarak, doğru kullanımı hakkında bilgi verilerek, maskenin amacına uygun olarak kullanılması hedefleniyor. Yine fiziki mesafenin korunması ile ilgili toplu taşıma araçları ve meydanlarda yapılacak anonslarla vatandaşlara sosyal mesafenin önemi anlatılarak, hazırlanacak görsellerle el yıkama ve el hijyeninin önemine dikkat çekilmesi sağlanacak.
    Ayrıca planda haftalık olarak yer alan faaliyetler ile alınan önlemlerin denetlenmesi amacıyla ekipler kurularak, tüm bu çalışmaların vatandaşlar tarafından uyumunu gözlemlenecek. Elde edilen sonuçlara göre, ilave karar ve önlemler ile bir sonraki ayın planlaması gerçekleştirilecek.

    Maske, mesafe ve temizlik gibi 3 basit önlemin bu işin anahtarı olduğuna tekrar dikkat çeken Bursa İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Halim Ömer Kaşıkcı “Maalesef bu üç kurala uymadıkça salgının yayılmasının önüne geçemeyiz. Bu zamana kadar alınan önlemlerle elde ettiğimiz başarıyı devam ettirmek istiyoruz. Vefat oranlarının azalması, salgının bittiği anlamına gelmiyor. Rehavete kapılmayalım ki, emeklerimiz zayi olmasın. Biz önlemlerimizi almaya devam ediyoruz. Temmuz ayı eylem planının da başarıya ulaşabilmesi için başta vatandaşlarımız olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlar taşın altına elini koymalı. Artık bu üç kural hayatımızın bir parçası olmalı. Kendi ve sevdiklerinizin sağlığı için kurallara uymaya devam edelim” dedi.