Etiket: eylem

  • Bursa SGK binası önünde eylem: “Lütuf istemiyoruz”

    Bursa SGK binası önünde eylem: “Lütuf istemiyoruz”

    Büro Memur-Sen Şube Başkanı Eyüp Akbulut, “Kutlamalar büyük bir sevince dönüşmesi gerekirken SGK çalışanlarının yaşadığı mağduriyetler sebebiyle buruk bir şekilde geçmektedir” ifadelerini kullandı.

    Akbulut açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:

    Sosyal Güvenlik Kurumu’nda yurt içi ve yurt dışındaki vatandaşlarımızla birlikte, sığınmacı ve vatansız statüsünde olan yaklaşık 100 milyon kişiye hizmet verilmektedir. Ancak Türkiye’nin sosyal güvenlik yükünü sırtında taşıyan, büyük fedakarlıklarla gecesini gündüzüne katarak çalışan, SGK personeli büyük hak kayıpları yaşamaktadır. 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile SGK personelinin bir gecede mali ve özlük hakları elinden alınmıştır. SGK personelinin mağduriyeti artık son bulsun, emekleri zayi olmasın diye her platformda eylem ve açıklamalarla kararlı duruşumuzu sergileyeceğiz” dedi.

    EYLEM 4 GÜN SÜRECEK

    4 gün boyunca eylem yapılacağını belirten Akbulut, “18 Mayıs Çarşamba günü yapacağımız 4 saat iş bırakma eylemi ile ilgililere ‘artık sesimizi duyun’ mesajı vereceğiz. Genel Merkez Yönetim Kurulumuzun aldığı karar doğrultusunda mesaiye 2 saat geç başlayıp, mesaiyi 2 saat erken bitireceğiz. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı Bayramı’nda eylemlerimize ara vermeyeceğiz. Sesimizi hem ülke, hem de dünya gündeminde duyurmak için Twitter’da sanal miting düzenleyeceğiz.

    “LÜTUF İSTEMİYORUZ”

    Saat 21.00’de gerçekleştireceğimiz bu sanal mitinge bütün kamu çalışanlarını davet ediyoruz. Bizler kimseden haksız bir kazanç ya da lütuf istemiyoruz. Biz hakkımızı, alın terimizin karşılığını istiyoruz. Bir memurun maaşının 6-7 bin lira gibi komik rakamlarda kalmasını kabul etmiyoruz.

    Kurum personelinin uzmanlaştırılmasını, sosyal sigorta uzmanı kadrosunun açılmasını ve çalışma tazminatının verilmesini, şeflerin özel hizmet tazminatları ve ek ödeme oranları yükseltilerek, hak ettikleri ücretin ödenmesini, icra memuru kadrosunun ‘Sosyal Güvenlik İcra Memuru Uzmanı’ şeklinde ihdas edilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Bursa’da PTT çalışanları eylem yaptı

    Bursa’da PTT çalışanları eylem yaptı

    Bursa’nın Yıldırım ilçesinde PTT çalışanları posta dağıtım iş yükü ve mobing (bezdirme, yıldırma, bir grup insanın, bir kimseye veya başka bir gruba sosyal kabadayılık yapması) yüzünden dağıtıma çıkmayarak eylem yaptı. Yapılan eylem sebebiyle Yıldırım ilçesinde bazı kargolar ulaşamadı. PTT çalışanları çalışma şartlarının iyileştirilmesini istiyor.

  • Bursa’da Renault işçilerinden eylem

    Bursa’da Renault işçilerinden eylem

    Dünya otomotiv devi Renault’un Bursa’daki fabrikasında işçiler, 3 yıl denildiği halde 4 yıla çıkarılan banka promosyonu ile ilgili yemekhanede eylem yaptı. Masalara tabak çatallarla vuran işçilerin eylem görüntüleri sosyal medyada kısa sürede yayıldı.

    Renault fabrikasında 2017 yılında yapılan anlaşma gereği banka promosyonlarının 3 yıllık olduğu işçilere bildirilmişti.

    Fabrikadan dün yapılan açıklamada, banka promosyonlarının 4 yıllık olduğu açıklandı.

    Renault işçileri banka promosyonlarını protesto etmek için bugün eylem yaptı.

    Bursa’da bulunan Renault fabrikasında banka promosyonlarının 4 yıl olacağının açıklanması üzerine işçiler, fabrika yemekhanesinde eylem yaparak seslerini duyurdu.

  • Bursa’da avukatlar sessiz eylem başlattı

    Bursa’da avukatlar sessiz eylem başlattı

    İstanbul Barosu üyesi Av. Ersin Arslan’ın Gebze’de haciz işlemi sırasında silahlı saldırıya uğrayarak hayatını kaybetmesi üzerine, Bursalı avukatlar bugün duruşmalara girmeme kararı alarak sessiz eylem yaptı.

    Bursa Barosu yönetim kurulunun 18 Mart 2021 tarihli toplantısında alınan tavsiye kararı gereği, avukatlara yönelik şiddetin giderek artması kınandı.

    Vekillik görevini yerine getirirken silahla vurulan Avukat Ersin Arslan’ın ölmesinin ardından avukatlar bugün aciliyeti olmayan tüm duruşmalara girmeyerek adliye bahçesinde eylem yaptı.

    Konuyla ilgili açıklamada bulunan Baro Başkanı Avukat Gürkan Altun, ”Yargının kurucu unsuru olan bağımsız savunma makamına yönelen saldırılara dikkat çekmek maksadıyla 18.03.2021 tarihli yönetim kurulu kararımız uyarınca bugün tutuklu işler, çocuk yargılamasına ait işler ve aciliyet arz eden işler dışında duruşmalara katılmama eylemi yapılarak tepkimizi göstermek istedik” dedi.

  • Sendika üyeliği işlerinden etti! Fabrikada üretim durdu

    Sendika üyeliği işlerinden etti! Fabrikada üretim durdu

    Bursa’da 6 İşçi Türk Metal Sendikasına üye olunca, işten kovulduğu iddia edildi.

    Türk Metal’e üye oldukları için 6 işçi, işveren tarafından mazeretsiz kapının önüne kondu.

    Osmangazi’nin Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi içinde bulunan fabrikanın 6 çalışanı Türk Metal Sendikası Tofaş Şubesi örgütlenmesine üye oldukları gerekçesi ile işten çıkartıldı.

    Fabrikada çalışan 180 işçi, çıkartılan işçilere destek vermek için 5 Mart Cuma günü saat 16.00 itibari ile şalteri indirdi, üretimi durdurdu.

    18 saattir fabrika içinde Türk Metal Sendikası işletme yetkililerinin fabrikanın tekrar üretime geçmesi için pazarlıkların sürdüğü öğrenildi.

  • Bursa’da fabrika işçileri eylemde

    Bursa’da fabrika işçileri eylemde

    Bursa’nın Nilüfer ilçesinde Hasanağa Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren bir otomotiv firmasında mavi yaka çalışanlarından bazıları Türk Metal Sendikası’na üye oldukları gerekçesi ile işten çıkarılanlar olduğunu iddia ederek fabrika önünde eylem yapmaya başladı.

    FABRİKA ÖNÜNDE TOPLANDILAR

    Fabrika önünde toplanan bir grup işçi, sloganlar atarak işten çıkarmaları protesto etti.

  • Ankara’da ‘Boğaziçi’ eylemi: 69 gözaltı

    Ankara’da ‘Boğaziçi’ eylemi: 69 gözaltı

    Boğaziçi Üniversitesi’ndeki rektör protestolarına destek için Ankara’da toplanan gruba polis müdahale etti. Çıkan olaylarda 69 kişi gözaltına alındı.

    Aralarında üniversite öğrencilerinin de bulunduğu yaklaşık 100 kişi, İstanbul Boğaziçi Üniversitesi’ndeki eylemlere destek için Ankara’da Kızılay Meydanı’nda toplandı.

    Slogan atan grup, basın açıklaması yapmak için Çankaya Belediyesi önüne yürümek istedi.

    Ancak polis, grubun yürümesine izin vermedi.

    Polis, grubun dağılmasını istedi. Polis, ısrarlarına rağmen dağılmayan gruba müdahale etti.

    Bu sırada gruptakiler ile polis arasında arbede yaşandı. Polisin müdahalesiyle grup dağıtılırken, 69 kişi gözaltına alındı.

     

  • Sol Parti’den Bursa’da eylem

    Sol Parti’den Bursa’da eylem

    2021 asgari ücretin belli olmasıyla birlikte Bursa Sol Parti Fomara Meydanı’nda “2825 TL asgari ücret kabul edilemez” diyerek basın açıklaması gerçekleştirdi.

    Covid-19 Pandemisi’nin son süreçte geldiği endişe verici boyuta dikkat çeken Bursa Sol Parti’nin yaptığı basın açıklaması şu şekilde;

    Covid-19 Pandemisi’nin son süreçte geldiği endişe verici boyut artık hakikatin gözden kaçırılamayacağı bir noktaya dayanmış durumda. Mızrak çuvala sığmıyor. Bu sürecin vahametinin artmasında birinci derece sorumlu, süreç boyunca halka alenen yalan söyleyen, hakikati savunan sivil toplum kuruluşları ve meslek odalarını hedef gösteren AKP hükümetidir. AKP hükümeti, gerçek verileri gizleyerek halkın rehavete kapılmasına sebep olmuştur. Bugün bile açıkladıkları veriler, sahada görev yapan yetkililerin verileriyle ciddi bir tezat oluşturmakta, şaibeli görünmektedir.

    Son süreçte salgının artış gösterdiği yerlere baktığımızda görünüyor ki, işçi havzaları, salgının en yüksek görüldüğü yerler durumunda. Önlemlerin ve denetimlerin son derece eksik ve yetersiz olduğu, işçilerin canı pahasına çalışmak zorunda bırakıldığı, pek çok çalışanın da ücretsiz izine çıkarılarak 1.168 TL gibi insanlık dışı bir ücrete mahkûm bırakıldığı bir durumla karşı karşıyayız.

    Yine dün açıklanan asgari ücret rakamından anlıyoruz ki, milyonlarca çalışana açlık sınırında bir ücret dayatılıyor. İktidar çalışmak zorunda bırakılan, salgından en çok etkilenen işçilere ve ailelerine açlık vadediyor. Çok değil, 2016 yılındaki asgari ücret 445 dolar düzeyindeyken, 2021 yılı için açıklanan asgari ücret sadece 381 dolar düzeyinde. Rakamlar gösteriyor ki pek çok tüketim ürünü ithal olan ülkemizde, işçilerin maaşları erimeye devam ediyor. Ülkeyi yönetenler belli ki Türkiye’yi ucuz iş gücü cenneti yapmak, bu sayede uluslararası yatırımcı çekme hevesi içindeler. Bu politikaların emekçilere sunduğu tek şey, daha fazla yoksulluk, daha fazla sefalettir.

    Sağlık emekçileri, hem maske, ekipman ve beslenme yetersizliği, hem de 70 saati aşan çalışma süreleri nedeniyle ölüyorlar. Sesleri duyulmuyor, talepleri karşılanmıyor, hayatları hiçe sayılıyor. Onlara bir nebze olsun nefes aldırabilecek tek bir önlem için dahi ne Sağlık Bakanlığı ne de iktidar parmak oynatıyor.

    Yeterli gelir desteği sağlanmadan esnafın dükkânına kilit vuruluyor ve onlar da kendi kaderlerine terk ediliyor. Alay edercesine Bursa gibi Büyükşehirlerde aylık 750 liralık sadaka, kira desteği adı altında lütuf olarak ekranlardan duyuruluyor.

    Aşı konusu ise tam bir muammaya dönüştü. İktidarın sağlık bakanlığı, her gün, bir önceki günü yalanlayan bir açıklama yapıyor. 11 Aralık’ta geleceği söylenen 50 milyon doz aşı bir türlü gelmiyor, gelse bile tüm yurttaşlara yetmeyeceği şimdiden biliniyor, dahası hükümet tüm yurttaşlara ücretsiz aşı konusunda net bir taahhütte bulunmaktan kaçınıyor.

    Sonuç itibariyle salgın süreci boyunca, veriler halktan saklandı, etkili önlemler alınmadı, gerçek bilim insanlarının sözlerine kulak verilmediği gibi gerçekleri halka açıklayanların sesi kısılmaya çalışıldı, aşıda geç kalındı, şeffaf güvenilir bir süreç asla işletilmedi, yeterli ve etkili önlemler alınmadı, insanların yaşamı göz ardı edildi, hiçe sayıldı.

    Bugün yürürlükte olan kısıtlamalar ne çalışmak zorunda bırakılanları virüsten koruyabilecek, ne de faaliyetlerine ara vermek zorunda kalan işletmelerde çalışanlara bir güvence sağlayabilecek nitelikte. Tam da bu nedenle aşağıda ifade ettiğimiz önlemlerin bir an önce hayata geçirilmesi, gerek çalışanların sağlığının korunması, gerekse bu süreçte gelirinden yoksun kalanların hayatını idame ettirebilmesi için zorunludur.

    • Zorunlu sektörler dışında 21 gün tam kapanma sağlanmalı,
    • Bu süre içerisinde tüm çalışanlar ücretli izine çıkarılmalı, işsizlere gelir desteği verilmeli,
    • İşletmesini zorunlu olarak kapatan esnafa kira desteği verilmeli, ayrıca yaşamsal ihtiyaçları devlet tarafından eksiksiz karşılanmalı,
    • Elektrik, su doğalgaz, internet faturaları bu sürede devlet tarafından ödenmeli,
    • Sağlık emekçilerinin yükünü hafifletecek önlemler derhal alınmalı, ekipman ve beslenme yetersizlikleri giderilmeli, COVID-19 koşulsuz şartsız meslek hastalığı sayılmalı ve diğer tüm talepleri karşılanmalıdır,
    • Her öğrenciye ücretsiz tablet ve ücretsiz internet hizmeti sağlanmalı,
    • Tüm halk ücretsiz sağlık hizmetinden yararlanmalı, ücretsiz test yaptırabilmeli,
    • Tüm halka, gerekli klinik araştırmaları geçmiş, belgelenmiş ve güvenilirliği kanıtlanmış aşılar ücretsiz yapılmalı,
    • Halka tam ve doğru bilgi verilmeli, bu konuda bilim insanlarına, ilgili meslek odalarına alan açılmalı, karar süreçlerine dahil edilmeli,
    • Dönüşümlü çalışma planlaması, tüm kentte hayata geçirilmeli,
    • Evden çalışabilme imkanına sahip olanların evden çalışması sağlanmalı, bu süreçte giderlerinin işveren tarafından karşılanmasını sağlayacak düzenlemeler yapılmalı,
    • Toplu taşımada, oturan yolcu kapasitesinin yarısı kadar yolcu alınmalı,
    • Kısa çalışma ödeneği alan işletmelerin, çalışanlarını tam zamanlı çalıştırmalarının önüne geçilmeli, bu alanda denetimler artırılmalı,
      Eğer bu süreçte geçiş garantili köprülerin ücretleri müteahhitlere ödenebiliyorsa, hasta garantili şehir hastanelerinin ücretleri ödenebiliyorsa, büyük şirketlerin vergi borçları sıfırlanabiliyorsa, hakkımız olan işsizlik sigortası fonundaki paralar, kısa çalışma ödeneği adı altında sermaye sahiplerine aktarılıyor, tüm kaynaklar çalışanları değil patronları gözeterek harcanıyorsa, bu kaynakların neden halk sağlığı için ve çalışanların geçimini sürdürebilmesi için kullanılmadığını sormak bizlerin en doğal yurttaşlık hakkıdır. Bizler hayatın çarklarını çeviren, bu ülkenin gerçek sahipleriyiz. Zenginlerin ceplerinin doldurulması uğruna emeğimizin sömürülmesine, hayatımızın hiçe sayılmasına karşı çıkalım, bu düzeni toptan değiştirelim.
  • İntikam eylemi hazırlığındaki DEAŞ’lılar tutuklandı

    İntikam eylemi hazırlığındaki DEAŞ’lılar tutuklandı

    Adana’da, DEAŞ’ın sözde Türkiye Emiri Mahmut Özden’in yakalanıp, tutuklanmasının ardından kamu binalarına yönelik ‘intikam eylemi’ hazırlığındayken yakalanıp, gözaltına alınan 7 şüpheliden 4’ü tutuklandı, 3’ü adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

    Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında, DEAŞ’ın sözde Türkiye Emiri Mahmut Özden’in tutuklanmasının ardından eylem hazırlığında oldukları belirlenen 7 şüpheli hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürlüğü ekipleri de adresleri saptanan şüphelilere yönelik 7 Aralık sabahı, özel harekat polislerinin de desteğiyle operasyon düzenledi. Şafak vakti düzenlenen operasyonda, Abdullah Ç., İsa G., İsmail B., Selçuk Ö., Gökhan K., İbrahim K. ve Özcan S., yakalanarak, gözaltına alındı. Adreslerde yapılan aramalarda kurusıkı tabanca, örgütsel doküman ve dijital materyaller ele geçirildi.

    HEDEFLERİNDE KAMU BİNALARI VARMIŞ

    Emniyette sorguya alınan şüphelilerin, DEAŞ’ın sözde Türkiye Emiri Mahmut Özden’in Eylül ayında yakalanıp, tutuklanmasının ardından ‘intikam eylemi’ planı yaptıkları, hedeflerinde ise valilik, emniyet müdürlüğü, jandarma komutanlığı, adliye ve siyasi parti binaları olduğu ortaya çıktı.

    4 ŞÜPHELİ TUTUKLANDI

    Adliyeye sevk edilen şüphelilerden Abdullah Ç., İsmail B., Gökhan K. ve Özcan S., çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. İsa G., Selçuk Ö. ile İbrahim K. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

  • Eylem hazırlığındaki PKK’lıya MİT operasyonu

    Eylem hazırlığındaki PKK’lıya MİT operasyonu

    Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), eylem hazırlığındaki teröristlerin aktarımını yapan PKK/KCK’nın sözde Sincar Gümrük Sorumlusu ‘Azad Heşet’ kod adlı İrfan Akcan’ı etkisiz hale getirdi.

    Gri kategoride aranan İrfan Akcan’ın PKK/KCK’nın Sincar Gümrük Sorumlusu olduğu, sahadaki istihbarat unsurları tarafından belirlendi. Akcan’ın, Irak/Sincar ve Suriye arasında terörist ve cephane geçişlerini koordine ettiği, sınır hattında faaliyet gösteren yerel halktan haraç topladığı tespit edildi.

    MİT’in, İrfan Akcan’ın “güvenlik güçlerimize karşı kullanılmak üzere Suriye’den Irak’a cephane ve terörist aktarımı yapacağı” yönünde elde ettiği anlık istihbarat üzerine harekete geçildi. 8 Kasım 2020’de Sincar’ın Suriye sınırında gerçekleştirilen MİT operasyonuyla etkisiz hale getirildi.

    ÇUKUR-BARİKAT EYLEMLERİNE KATILDI

    2010’da PKK terör örgütüne katılan İrfan Akcan, 2015’de Silopi’de çukur-barikat olaylarında jandarma, polis ve TSK personelinin şehit edilmesi eylemlerine katıldı. 2019 yılında PKK/KCK’nın “Sincar Gümrük Sorumlusu” oldu. Sincar’da Irak ve Suriye sınır hattında terörist ve cephane aktarımları sorumluluğunu üstlendi. Sınır hattında ticaretle uğraşan halktan PKK/KCK için haraç topladı. Örgütte bulunduğu süre zarfında Rojger Azad, Azad Munzur ve Azad Heşet kod isimlerini kullandı.