Etiket: f16

  • ABD’den F16 açıklaması

    ABD’den F16 açıklaması

    ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin F-16 savaş uçağı filosunun modernizasyonu hakkında açıklama yaptı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel yaptığı açıklamada, İsveç’in NATO üyeliğine Türkiye tarafından onay verilmesinin ABD tarafından memnuniyetle karşıladığını belirterek, Macaristan’ın da bu süreçte adım atmasını sabırsızlıkla beklediğini aktardı.
    ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin Türkiye’nin F-16 savaş uçağı filosunun modernizasyonunu desteklediğini belirten Patel, ancak ABD Kongresi’nin bu konuda kilit bir rol oynadığının farkında olduklarını belirtti.

  • Türk F-16’ları NATO görevine başladı

    Türk F-16’ları NATO görevine başladı

    Milli Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada,

    “Hava Kuvvetleri Komutanlığımıza ait 4 adet F-16 ve 71 personel, NATO Geliştirilmiş Hava Polisliği (Enhanced Air Policing-eAP) Blok-64 görevi kapsamında Romanya’daki Borcea Hava Üssü’ne intikal ederek, NATO hava sahasını koruma görevine başladı. Ülkemizin üstlendiği bu görev 31 Mart 2024 tarihine kadar devam edecek. Ev sahipliği için Romanya halkına teşekkür ediyor, kahraman personelimize görevlerinde başarılar diliyoruz” denildi.

    https://twitter.com/tcsavunma/status/1732308752638841003

  • “Türk savunma sanayii ürünleri alsınlar”

    “Türk savunma sanayii ürünleri alsınlar”

    Geçtiğimiz günlerde Litvanya’da düzenlenen NATO Zirvesi’nin yankıları devam ediyor. Bu kapsamda İsveç’in üyeliği ve Ankara’nın pozisyonu öne çıkan iki kritik başlık. Ortaya çıkan fotoğrafta Türkiye’nin batılı müttefiklerinden aldığı bazı sözler karşılığında İsveç’in önünü açacağı görülüyor.

    İşte bu noktada biraz daha detaylıca ele alınması gereken konuların belki de başında savunma sanayii geliyor. Evet, Türkiye’nin desteğine karşı Batılı ülkelerin doğrudan ya da örtülü ambargoları kaldırması oldukça muhtemel.

    Bu durum ilk etapta ülkemizin savunma sanayii için oldukça değerli. Ancak madalyonun diğer yüzünde farklı bir yol haritası da mümkün. Uzmanlar, Avrupalı müttefiklerin Türkiye’ye ambargoyu kaldırmaları kadar aynı zamanda ihtiyaçları olan savunma sanayii ürünlerini Ankara’dan temin etmelerinin de son derece değerli bir süreci başlatabileceği üzerinde duruyor.

    Avrupa’nın sessiz ambargosu

    Türkiye’nin Suriye’ye yönelik terör operasyonlarının ardından İsveç, Kanada, Almanya, Fransa, İngiltere ve ABD gibi ülkelerin ambargo kararları bugün gibi akıllarda. Her ne kadar resmiyette bazı ülkeler Türkiye’ye ambargo uygulamıyor görünse de neredeyse 4-5 yıl boyunca ‘cevap verilmeyen’ talepler olduğunu biliyoruz. Aslında bu da ‘size ambargo uyguluyoruz’ demenin farklı bir yolu.

    Bu noktada akla ilk gelenler Fransa’nın turbojet füze motoru vermemesi, Almanya’nın fırtına obüsüne konulacak motorları veto etmesi, Altay tankı için ihtiyaç duyulan motor ve transmisyonu Türkiye’ye satmaması. Bu süreçte Avrupa’nın neredeyse tamamı, ABD ve Kanada Türkiye’yi zora düşürebilecek ambargoları hayata geçirmişti.

    Sözler tutulursa bazı projelerde işimize yarayabilir

    Savunma Sanayii Araştırmacısı Anıl Şahin süreci yakından takip eden isimlerden. Şahin’e göre Litvanya’da verilen sözler tutulur ve ambargolar kalkarsa kimi alanlarda Ankara’nın eli güçlenebilir.

    Obüs motoru, tank için güç grubu, SAMP-T hava savunma sistemi ve uzay alanında iş görecek bazı engellemelerin kaldırılma ihtimali kritik. “Evet, bunların çoğunu kendimiz üretiyoruz ya da sona gelmiş durumdayız. Ama yine de bazı projelerde halen 3-4 seneye ihtiyacımız var. Eğer sözler tutulur ve izinler verilirse bu alanlarda ciddi kazancımız olabilir.” diyor Şahin.

    F-16 sözleşmesi önemli ancak Yunanistan kısmı pas geçilmemeli

    Sadece Avrupa ile değil ABD tarafında da benzer süreçler yaşandığını biliyoruz. Parası ödenmesine rağmen teslim edilmeyen F-35’ler, Dış İlişkiler Konseyi’ne takılıp kalan F-16’lar ve ABD Başkanı’nın desteğine rağmen atılamayan somut adımlar…

    Litvanya’daki NATO Zirvesi’nde Erdoğan ve Biden’ın görüşmesi belki de F-16 meselesinde ilk kez net bir ilerleme kaydedilmesini sağladı. Peki, diyelim ki tüm onaylar çıktı… Bugünden yarına hızlı bir teslimat mümkün mü?

    Anıl Şahin önemli bir bilgiyle bu sorumuza yanıt veriyor. ABD’li Lockheed Martin şirketinin üretim tesislerinin önümüzdeki 3-4 yıl boyunca ‘dolu’ olduğunu söylüyor. Daha net bir ifadeyle, Türkiye’nin talebi bugün onaylansa dahi 3-4 yıldan önce ilk teslimat zor.

    Modernizasyon kiti konusunda da bir parantez açıyor Şahin ve “Biz F-16 Blok 30 ÖZGÜR Projesi ile kendi uçaklarımızı modernize etme yolundayız Süreç daha da uzarsa tedarik edilecek modernizasyon kitlerinin de pek bir önemi kalmayacak.” diyor.

    Bu noktada ilginç bir değerlendirmede daha bulunuyor ve Türkiye’nin F-16 Blok 70 uçaklarının onayıyla, Yunanistan’a F-35 verilmesine dair onayın eş zamanlı çıkabileceğini belirtiyor. Bu durumun Milli Muharip Uçak hizmete girene kadar Ege’deki hava dengesini değiştirecek türden bir hamle olduğunun altını çiziyor.

    Avrupa ülkeleri Türk savunma sanayii ürünleri alsın

    Anıl Şahin, NATO Zirvesi’ndeki ‘karşılıklı iyi dilekler’ meselesini sadece Türkiye’ye yönelik ambargoların kaldırılması üzerinden okunmasını doğru bulmuyor. “Madem Batılı müttefikleri Türkiye’ye daha iyi ilişkiler için söz verdi, o zaman bunu ‘Türk savunma sanayii ürünleri satın alma’ üzerinden de göstersinler” dedikten sonra sözlerini şöyle tamamlıyor:

    “Avrupa savaşın tüm sıcaklığını hissediyor. Rusya-Ukrayna krizi kıta için büyük sorun. Her ülke kendi çapında savunma yeteneklerini geliştirmek istiyor. Bunu yaparken halen ABD başta olmak üzere belli ülkelere bağımlı bir izlenim veriyorlar.

    ABD’nin çoğu savunma sanayii sisteminde üretim hattı dolu. ABD’den eli boş dönen Avrupalı ülkeler İsrail ya da Güney Kore gibi üreticilere yöneliyor. Halbuki Türkiye’nin son yıllarda ürettiği savunma sanayii ürünleri kendi alanlarında dünyanın en iyilerinden. Ayrıca, bu sistemlerin yetkinliği kağıt üzerinde de kalmadı. En zorlu harp sahalarında kendilerini ispat etti.

    NATO Zirvesi’nde Türkiye ile Batılı ülkeler arasında bir iyi niyet ve karşılıklı yardımlaşma sözü verildi… Bizim savunma sanayii ürünlerini ihraç ederek bu süreci çok daha anlamlı kılabilirler. Türkiye’nin topçu roketleri, füzeleri, zırhlı araçları, tanksavarları son derece gelişmiş. Türk SİHA’larının ardından bu ürünler de Avrupa yolcusu olabilir.”

     

     

  • F-16 modernizasyon kiti satışına ona

    F-16 modernizasyon kiti satışına ona

    ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’ye mevcut F-16 savaş uçaklarının iletişim kabiliyetini modernize etmek üzere “çoklu bilgi dağıtım sistemi” olarak da bilinen taktik veri bağlantı (TDL) sistemi Link-16’nın modernizasyon kitlerinin satışına onay verdi.

    Konuya ilişin AA muhabirine bilgi veren kaynaklar, Dışişleri Bakanlığının, F-16 savaş uçaklarının iletişim sistemi Link-16 taktik veri bağlantı ağının modernizasyon kitlerinin satışına yönelik kararını resmi olarak Kongre’ye ilettiğini bildirdi.

    ABD Savunma Güvenlik İşbirliği Ajansından yapılan yazılı açıklamada, “Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’ye tahmini değeri 259 milyon dolar olan mevcut F-16 uçak filosunun modernizasyonu için savunma ekipman ve hizmetleri ve ilgili ekipmanlarının satışının onaylanmasına karar verdi.” denildi.

    Satış onayına ilişkin Kongreye tebligat gönderildiği belirtilen açıklamada, satış paketinde “Otomatik Çarpmadan Kaçınma Sistemi (AGCAS) kabiliyetine sahip Operasyonel Uçuş Programı (OFP) aviyoniklerinin yazılımının güncellemesi dahil Çoklu Bilgi Dağıtım Sisteminin (Link-16) Block Upgrade II (MIDS BU II) entegrasyonunu sağlamak için donanım modifikasyonları, ilgili donanım ve yazılım güncellemeleri; hem tasnifli hem de tasnif dışı yazılım desteği, entegrasyon ve test desteği; destek ekipmanı; eğitim ve eğitim ekipmanı; yedek parça ve bakım ekipmanı, ilgili yayınlar ve teknik belgeler; ABD Hükümeti ve yüklenicinin mühendislik, teknik ve lojistik destek hizmetleri; ve lojistik ve program desteğinin diğer ilgili unsurları ve bunlara ilişkin destek ekipmanının” yer aldığı kaydedildi.

    Diğer taraftan ABD Dışişlerinden AA muhabirine açıklama yapan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir yetkili, “Türkiye, NATO’nun yanında ve değerli bir müttefikidir. Biden yönetimi, Türkiye’nin F-16 filosunun aviyoniklerini standart hale getirme çabalarını desteklemektedir.” denildi.


    Bu satış kararının, Türkiye’nin NATO ile birlikte çalışabilirliğini artıracağını ve ayrıca çarpmadan kaçınma sistemleri gibi güvenlik önlemlerini geliştireceğini ifade eden yetkili, “Bu, hem Türkiye hem de Türkiye ile ortak misyonlara katılan tüm müttefikler ve ortaklar için bir birlikte çalışabilirlik ve temel uçuş güvenliği bakımından önemlidir.” dedi.

    ABD Kongresinin Bakanlığın kararına, NATO üyelerine verilen satış onayları için 15 iş günü, NATO üyesi olmayan ülkelere 30 iş günü içinde itiraz etme hakkı bulunuyor.

    Dışişleri Bakanlığı, teamül olarak satış planlarını Kongreye gayriresmi şekilde iletiyor ve aldığı geri dönüş üzerine resmi tebligatı yapıyor.

  • “Ukrayna’nın F-16’ya ihtiyacı yok”

    “Ukrayna’nın F-16’ya ihtiyacı yok”

    ABD Başkanı Joe Biden, Rusya-Ukrayna savaşının 1. yıl dönümü kapsamında ABC News’e röportaj verdi. Biden, Rusya’nın bahar aylarında beklenen taarruzuna karşı Ukrayna’nın istediği F-16 savaş uçaklarının “şimdilik” verilmeyeceğini ifade etti. Gazeteci David Muir’in “Ukrayna’nın F-16’lara ihtiyacı olduğunu düşünmüyorsunuz, öyle mi” sorusunu yanıtlayan Biden, “Hayır, F-16’lara ihtiyacı yok” dedi. Bunun Ukrayna’ya asla F-16 verilmeyeceği anlamına gelip gelmediği sorusuna ise Biden, “Ukrayna savunmasının ilerleyen dönemlerde tam olarak neye ihtiyaç duyacağını bilemeyiz. Şu anda ordumuza göre F-16’ları göndermek için hiçbir gerekçe yok. Şimdilik bunu reddediyorum” şeklinde yanıt verdi. Biden, “Ukrayna’ya ordumuzun Ukrayna’nın ihtiyacı olduğunu düşündüğü şeyleri gönderiyoruz. Tanklara, toplara, HIMARS roketatar sistemi dahil olmak üzere hava savunmasına ihtiyacı var. Bunları Ukrayna’ya kazanç elde edebilecek bir konuma gelmesi için gönderiyoruz” dedi.

    Biden Ukrayna’nın F-16 talebini daha önce de reddetmişti

    Öte yandan Biden, Ocak ayında gazetecilere yaptığı açıklamada, Ukrayna’ya F-16 göndermeyeceğini söyleyerek söz konusu talebi reddetmişti. Ancak Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken de dahil olmak üzere ABD’li yetkililer, bu konunun hala tartışmaya açık olduğunu belirtmişti.

  • Bakan Çavuşoğlu’ndan F16 açıklaması

    Bakan Çavuşoğlu’ndan F16 açıklaması

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD’de düzenlediği basın toplantısında İngiltere’deki temaslarını ve ABD’deki temasları anlatarak, “Sayın Cumhurbaşkanımız toplamda 25 ikili görüşme gerçekleştirdi ve diğer görüşmelerle birlikte 31 faaliyette bulundu, görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşmelerin 16’sına da ben de refakat ettim” dedi. Çavuşoğlu, “Temaslarımız da hem ikili ilişkilerimizi hem de güncel küresel, bölgesel gelişmeleri ele alma fırsatımız oldu. Birçok görüşmelinin odak noktasını Rusya-Ukrayna bağlamındaki gelişmeler oluşturdu. Bir çok mevkidaşımdan uluslararası barışı katkılarımız hakkında övgü dolu ifadeler duydum, özellikle Cumhurbaşkanımızın üstlendiği rol hakkında. Küresel gıda güvenliği bağlamında İstanbul anlaşmasının işlemesi ya da işlemeyi sürdürmesi herkesin ortak temennisi. BM Genel kurulu haftası esnasında Rusya’nın kısmi seferberlik kararı. Zaporojiya, Herson, Luhansk ve Donetsk’te referandum ilanı ve esir takasa önemli gelişmeler oldu” ifadelerini kullandı.

    “Umut Türkiye’de”
    Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, Türkiye’nin attığı adımlara yönelik soruya, “Bizim görüştüğümüz muhataplarımız Türkiye’nin şu anda barış için bir umut olduğunu söylüyor. Aynı şekilde bu tahıl anlaşmasının imzalanmasında Türkiye’nin oynadığı rol ortada, bunu herkes görüyor. Diğer taraftan tahıl anlaşmasının sorunsuz bir şekilde işlemesinde de Türkiye’nin BM ile birlikte üstlendiği rolün herkes farkında. Bu anlaşma sayesinde gıda fiyatlarında 2008’den sonra en büyük düşüş yaşandı. Herkes 4 aylık olan bu anlaşmanın uzatılması mümkün mü değil mi diye soruyor. Rusya ile Ukrayna arasında yine bir ateşkes olacaksa bununda Türkiye sayesinde olacağını herkes biliyor. Yani umut Türkiye’de” yanıtını verdi.
    Genel anlamda bu savaşın bitmesinden yana olduğunu kaydeden Bakan Çavuşoğlu, “Bu savaşın olumsuz etkilerini herkes her alanda hissetmeye başladı. O nedenle biz çabalarımıza tabi sürdüreceğiz. Biz denge politikasını uzun zamandır sürdürüyorduk, bu denge politikasını sürdürürken dış politika ekseninde kayma mı var diye eleştiriler de oldu. Bu ilişkilerimizin diğer politikalarımıza ya da temaslarının alternatif olmadığını söylüyorduk. Bunun ne kadar önemli olduğunu herkese görmeye başladı” ifadelerini kullandı.

    “Önemli senatörler F16’ların Türkiye’ye verilmesi konusunda güçlü destek veriyor”
    “Birçok insan Türkevi’ni BM’nin bir ek binası olduğunu sandım. Çünkü çok büyük bir trafik vardı. Kameraların bir kısmı BM girişini çıkışını gösteriyor, epeyce kamera da buraya çevirmişti” diyen Çavuşoğlu, “Üst düzey liderler geldi. 13 devlet hükümet başkanı ikili görüşme için Türkevi’ne geldiler. 10 First Lady ve 2 Başbakan eşi Sayın hanımefendinin etkinliklerine katılmak üzere buraya geldiler. 56 Dışişleri Bakanı Türkevi’ne 4 gün içinde geldi” ifadelerini kullandı.

    F16’ya yönelik soruyu yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, “Şu anda süreç normal işliyor. Kongreden gelen bazı sesler sebebiyle ister istemez herkes engel mi çıkacak ya da işte şart mı olacak diye soruyor. Ama teknik düzeydeki müzakereler normal seyrinde devam ediyor. Yönetimin bu konudaki kararlılıkla devam ediyor. Blinken yaptığımız görüşmede bunu söyledi” dedi. Babasını kaybeden Blinken’a başsağlığı dileyen Bakan Çavuşoğlu açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
    “Kongrede bazı çatlak sesler geldi. O kongreden bir karar çıktı ama bağlayıcı bir kanun değil. Kongre düzeyinde temaslarımız devam ediyor. Sayın Volkan Bozkır ve Efkan Ala temaslarını sürdürüyor. Bu görüşmelerde de önemli senatörler F16’ların Türkiye’ye verilmesi konusunda güçlü destek veriyor. Yönetime şunu söylüyoruz, ‘bizim elimizi kolumuzu bağlayan bir anlaşma içinde biz olmayız’ Biz F16’yı alacağız, şöyle kullan böyle kullan. Bir NATO üyesinin bir diğer NATO üyesine böyle kısıtlama getirmesi zaten kabul edilir bir şey değil. Bazı lobilerin Yunan Lobisinin, Ermeni lobisinin buna karşı çıktığını, engellemeye çalıştığını biliyoruz. Türkiye’ye verilmesi konusunda destek veren lobilerin olduğu da bir gerçek” açıklamasını yaptı.
    ABD’nin şartlı bir satış öne sürmesi durumunda Türkiye’nin F16’ları almaktan vazgeçip geçmeyeceğine yönelik soruya “Şartlı bir anlaşmanın içinde biz olmayız dedik. Kullanamayacağımız bir ürünü niye alalım” dedi.

    “CAATSA yaptırımların kaldırılması konusunda çabalarınız devam ediyor”
    Çavuşoğlu, CAATSA yaptırımlarına yönelik soruya ise, “CAATSA yaptırımların kaldırılması konusunda çabalarınız devam ediyor. Bu konuda ABD’nin bir çifte standart içinde olduğunu da doğrudan yüzlerine de söylüyoruz. Örneğin, Hindistan‘a yönelik yaptırımlar doğru bir şekilde kaldırıldı. Öyle olması lazım. Çünkü Hindistan da, Amerika’dan da almaya çalıştı. Neticede Hindistan gibi bir ülkede istediği ürünü istediği yerden alabilmelidir. Zaten NATO üyesi de değil. F16’yı alamadık, F16 gibi savaş uçaklarını üretene kadar mutlaka bir yerden alacağız. Dolayısıyla, F35 programına da NATO müttefikliği çerçevesinde diğer 9 ülke gibi biz de katıldık. CAATSA’dan dolayı bizim oradaki üyeliğimiz, ortaklığımız askıya alındı. Bu çok yanlış bir karar, bunun düzeltilmesi için de çabalarımız sürüyor” yanıtını verdi.

    “Biden’ın söylemek istediği buysa, aynı çizgide değiliz”
    Bakan Çavuşoğlu, ABD Başkanı Joe Biden’ın reform önerisi ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önerisine yönelik soruyu yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, “Şuanda planlanmış bir görüşme yok. Kasım’a kadar çok var ama genellikle bu tür platformlarda görüşme imkanları buluyor. Daha önceki zirvelerde de bir araya geldi. Bu tür görüşmeler oluyor” dedi.
    Nasıl bir reform istendiğini dile getiren Çavuşoğlu, “G4 ülkelerinin talebi ile bizim reform anlayışımız farklı. Onlar diyor ki P5 olacağına P9 olduk. Bizim de veto hakkımız olsun. Bu sorunu çözer mi? Burada veto edecek ülke sayısı artıyor. Yanı ikna etmeniz gereken ülke sayısı 9 oluyor. Bu sistemi daha da zayıflatıyor. Karar alma mekanizmasını daha da zorlaştırıyor. Tam tersine BM ve BMGK’yı daha da zayıflatır. BMGK hiçbir konuda karar alamaz. Biden’ın söylemek istediği buysa, aynı çizgide değiliz. Ama BM’nin reforme edilmesi gerektiği anlayışını doğru buluyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘Dünya beşten büyüktür’ mottosuyla, BM reformu ile düşünceleri farklı. Türkiye, BM Güvenlik Konseyi’nin daha kapsayıcı olmasını istiyor. Tüm ülkelerin burada temsil edilmesini istiyor. Her ülkenin nüfusuna göre kriterler belli olur, nüfusuna göre büyüklüğüne göre, coğrafi dağılıma göre bunlar çalışılır. Veto hakkının da mutlaka kaldırılması gerekir. Nitelikli çoğunluk olur. yani üçte ikisinin oyuyla bir karar alınabilir. Bugün bir hayır dediği zaman hiçbir karar çıkmıyor. Genel Kurul’a götüreyim diyorsunuz tüm ülkelerin oy verdiği platformda alman kanallar geçerli olmuyor. Yani sonuçta 5 ülkeye bağlı her şey. Bizim reformdan anlayışımız kapsayıcı olması, vetonun kalkması, BM kurumlarının Güvenlik Konseyi dahil daha etkin olması, beklentilerini karşılayabilecek adımları atacak kapasiteye ulaşması, daha görünür olması gerekiyor. Beklentileri karşılarken de sorunları çözebilecek kazanma özgürlüğe kavuşması gerekiyor. Bizim G4 ülkeleri ve bunu savunan ülkelerle görüşlerimiz ayrışıyor. Dünyanın geneli bizim görüşümüzden yana” ifadelerini kullandı.

    Bakan Çavuşoğlu, “Biz bu girişimi yanlış bulduğumuz için buraya dahil olmak istemeyiz. Bizim derdimiz Türkiye’de illa bir yerde olsun değil. Faha önceden başlatılmış bir inisiyatif bu G4. Türkiye de katıldığında P10 oldu. Bu sorunu çözer mi, çözmez. Veto hakkı olduğu sürece çözer mi, çözmez. Biz her yerde olalım demiyoruz. Herkes olsun, adil olsun diyoruz. O nedenle bu P4 grubuna katılma diye bir derdimiz yok. Tam tersi katılmayı da arzu etmeyiz. Biz G4 içindeki ülkelere ‘gelin sizin yaklaşımınız doğru değil sorunu çözmez siz bize katılın’ deriz” ifadelerini kullandı.
    Bakan Çavuşoğlu açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

    “Gayet normal bir ana muhalefet partisinin yurtdışında temaslarının olması son derece doğaldır. Biz her zaman olduğu gibi yurtdışındaki komisyonlarımızla gerek yerel yöneticiler gerekse siyasi partilerin temsilcileri geldikleri zaman gereğini yapıyoruz. Devletin yurtdışındaki kurumları sonları olarak. Sonuçta özellikle dış politika ve konulara baktığınızda ana sorumluluk iktidarda. Muhalefetin de sorumluluğu var. Muhalefetin de Türkiye’nin milli meselelerinde neredeyse iktidar kadar sorumluluğu var. Dolayısıyla Sayın Kılıçdaroğlu’nun ABD olsun veya başka ülkelerdeki temasları olsun bunlar gayet doğal”

    “Kısmi seferberlik ilanı bir ülkenin kendi kararıdır, ama sebebi ne?”
    Rusya’nın kısmi seferberlik kararını değerlendiren Bakan Çavuşoğlu, “Toplantıda herhangi bir görüşme imkanımız olmadı. Üçlü formatta Suriye konuştuk. Ama daha sonra Lavrov’un BM Güvenlik Konseyi’ndeki toplantısındaki konuşmasını arkadaşlarımız takip etmişler bize de anlattılar. Tabii ki Lavrov kendi ülkesinin kararlarını savunacak. Yani kısmi seferberlik ilanı bir ülkenin kendi kararıdır, ama sebebi ne? Bir savaş var, savaş ne zaman sona erecek herkes bunu soruyor. Dolayısıyla böyle bir seferberlik savaşın kısa sürmesine mi etkide bulunacak daha uzun sürmesine mi? Herkes görüyor ki karar uygulandığı zaman savaş daha da uzun sürebilir. O nedenle bizim ne yapıp ne edip bir an iki lideri bir araya getirerek bu savaşı sonlandırmak. Sadece iki ülkeye ikna etmek yetmez, bu savaşın devamını isteyen ülkelerin de ikna edilmesi gerekiyor. Bu savaşın bedelini herkes ödüyor. Hepimiz bu bedeli ödüyoruz. Uzaması kimsenin yararına değil. Savaşın kazananı olmaz, adil bir barışın da kaybedeni olmaz” açıklamasını yaptı.

  • Türk F-16’sı Ermenistan uçağını düşürdü yalanlaması

    Türk F-16’sı Ermenistan uçağını düşürdü yalanlaması

    Ermenistan Savunma Bakanlığı, Türk F-16 savaş uçağının Ermenistan’a ait Su-25 savaş uçağını vurduğunu ve pilotun hayatını kaybettiğini öne sürmüştü.

    HABERLER ASILSIZDIR

    Askeri yetkililerden yapılan açıklamada, Türk F-16 savaş uçaklarının Ermenistan hava kuvvetlerine ait savaş uçağını vurduğu haberi yalanlandı.

    İletişim Başkanı Fahrettin Altun da, “Türkiye’nin Ermenistan’ın uçağını vurduğu iddiası gerçek dışıdır.” ifadelerini kullandı.