Etiket: fahrettin altun

  • İletişim Başkanı Altun’dan KPSS açıklaması

    İletişim Başkanı Altun’dan KPSS açıklaması

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda,

    “2022-KPSS kapsamında 31 Temmuz’da yapılan oturumların iptal edilmesi, 6-7 ve 14 Ağustos’ta yapılacak oturumların da ertelenmesi nedeniyle, kamu kurumlarımızın KPSS ile personel alım süreçleri yeni KPSS takvimine göre güncellenecektir. KPSS ile alım yapmayı planlayan kamu kurumlarımız, kontenjan ve şartlarını 17 Eylül’de başlayacak KPSS takvimindeki sınavların gerçekleşmesi ve sonuçların açıklanmasının ardından ayrıca duyuracaktır” ifadelerini kullandı.

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Bu yıl kamu görevlerine atanacaklar için ‘KPSS sonucu geçerlilik süresi’ bir sonraki KPSS ile birlikte son iki yılın KPSS sonuçlarını da kapsayacak şekilde uygulanacak, herhangi bir hak kaybına neden olunmayacaktır” dedi.  Süreci en başından beri titizlikle takip eden Sayın Cumhurbaşkanımızın belirttiği üzere, bu konuda tek bir vatandaşımızın dahi mağdur olmasına asla müsaade edilmeyecektir” ifadelerini kullandı.

  • Fahrettin Altun Finlandiya gazetesinin sorularını yanıtladı

    Fahrettin Altun Finlandiya gazetesinin sorularını yanıtladı

    İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Finlandiya’nın önde gelen gazetelerinden “Helsingin Sanomat”ın, Madrid’deki NATO Zirvesinde imzalanan mutabakata ilişkin sorularını yanıtladı.  Diplomasinin devletlerin çıkarlarının kesiştiği noktaları bulma veya oluşturma sanatı olduğunu anlatan Altun, Madrid’de Türkiye, Finlandiya ve İsveç arasında bir mutabakat imzalandığını ve Türkiye’nin müzakere sürecinden istediğini aldığını söyledi.

    Sürecin başından itibaren Türkiye’nin, NATO’nun genişlemesine dair kategorik bir itirazı olmadığını hatırlatan Altun, Türkiye’nin NATO’ya girmek isteyen ülkelerden, İttifakın değer ve hedeflerini paylaştığına dair somut bir taahhüt beklediğini söyledi. Altun, şunları kaydetti:

    “Elbette en önemli beklentimiz, PKK’nın yanı sıra bu terör örgütünün Suriye kolu olan YPG’nin ve Türkiye’de darbeye kalkışıp, 251 masum insanı katleden FETÖ’nün propaganda, eleman devşirme ve finansman faaliyetlerine engel olunması oldu. Zira bu örgütlere verilen siyasi, maddi veya askeri destek, doğrudan doğruya Türk vatandaşlarının can ve mal güvenliğine tehdit oluşturmaktadır. Aynı zamanda tarihin en önemli askeri ittifakı olan NATO’ya üye olmak isteyen bu iki ülkenin, NATO’nun en büyük ikinci ülkesine sahip olan Türkiye’ye herhangi bir silah ambargosu uygulamasının söz konusu olamayacağını açıkça söyledik. Neticede bir mutabakat imzalandığına göre Finlandiya ve İsveç’in terörle mücadele konusunda ne kadar ciddi ve kararlı olduğumuzu tam anlamıyla idrak ettiğini anlıyoruz.”

    Müzakerelerde ele alınan en çetin konunun ne olduğunu sorulması üzerine Altun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ifade ettiği üzere Türkiye’nin Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğine ilkesel ve bütünsel bir perspektiften yaklaştığını söyledi. Finlandiya ve İsveç’in 70 yıldır parçası olunan NATO’ya katılmasının uygun olup olmayacağını değerlendirdiklerini anlatan Altun, Türkiye’nin beklentilerini kendileriyle açıkça paylaştığını belirtti. Altun, “Dolayısıyla bu sürece ayrı ayrı başlıklar olarak bakmadık. Örneğin terörle mücadele konusunda adım atıldığı, ancak yaptırımların sürdüğü bir senaryoda herhangi bir taviz vermeyecektik. Aynı şekilde terör konusunda herhangi bir esneklik göstermemiz söz konusu olamazdı. Bu açıdan müzakerelerde tüm konular eşit ağırlıklı olarak ele alınmıştır” dedi.

    “Herhangi bir taviz vermedik”

    Altun, Türkiye’nin herhangi bir talebinden vazgeçip vazgeçmediğinin sorulması üzerine de “Hayır. Son derece meşru taleplerde bulunduk. Zaten bu taleplerin karşılanmadığı bir senaryoda Finlandiya ve İsveç’in üyelik taleplerinde ilerleme kaydedilmesi, doğrudan doğruya NATO’yu tehlikeye atabilirdi. Dolayısıyla herhangi bir taviz vermemiz söz konusu olamazdı” yanıtını verdi.

    “Finlandiya Türkiye’den NATO’ya katılımını gecikmeden onaylamasının bekleyebilir mi? Yoksa yolumuza başka bir şey çıkabilir mi?” şeklindeki soru üzerine de Altun, Madrid’de imzalanan üçlü mutabakatın üyelik olarak lanse edilmesinin doğru olmadığını söyledi.

    Finlandiya ve İsveç’in yazılı taahhütlerini ne ölçüde yerine getirdiğini değerlendireceklerine dikkati çeken Altun, “NATO üyeliği bir hak değil, ayrıcalık. Bu ayrıcalığı elde etmek isteyen devletlerin bazı şartları karşılaması gerekiyor. Bu çerçevede PKK’nın yanı sıra YPG ve FETÖ’nün metinde terör örgütü olarak tanınmış olması önemlidir. Şimdi bu iki ülkenin üzerine düşen sorumluluk, verdikleri sözleri tutmaktır” ifadelerini paylaştı.

    Altun, kendilerini Finlandiya halkına mağdur gibi tanıtan örgüt mensuplarının gerçek yüzlerini son birkaç ayda şüpheye yer bırakmayacak şekilde gösterdiğine dikkati çekerek, “Son olarak Helsinki’de PKK/YPG terör örgütü mensuplarının Finlandiyalılara saldırma görüntüleri ortaya çıktı. Bu insanların, Finlandiya’nın çıkarlarını önemsemediği, ülkenizin değerlerini paylaşmadığı ortadadır. Finlandiya makamları hem taahhütlerini yerine getirmek hem de vatandaşlarını bu tehditten korumak için gereken adımları atmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.

    “Teröristlerin iadesi Finlandiya ve İsveç’in samimiyeti açısından bir test olacak”

    Türkiye’nin beklentilerini hem resmi görüşmelerde hem de kamuoyuna yapılan açıklamalarda açıkça ortaya koyduklarını dile getiren Altun, burada önemli olanın terörle mücadele konusunda gereken adımların atılması olduğunu vurguladı. Altun,“Bu adımların nasıl atılacağı Finlandiya hükümetinin meselesidir. Biz neticeye bakarız” dedi.

    Hem Finlandiya hem de İsveç’in yazılı olarak terör örgütü mensuplarının iadesiyle ilgili taahhütlerde bulunduğunu hatırlatan Altun, Türkiye’nin ilgili şahıslar hakkında gerekli bilgileri iki ülkenin makamlarıyla paylaştığını kaydetti. İletişim Başkanı Altun, “Teröristlerin iadesi konusu elbette ilgili devletlerin samimiyeti açısından bir test olacaktır. Türkiye’de anayasal düzeni ortaya kaldırmaya çalışan, şiddet eylemlerine karışan, masum insanların can ve mal güvenliğini tehdit eden insanlara güvenli liman sağlamak zaten müttefiklik ruhuna aykırı olacaktır” ifadelerini kullandı.

  • Kılıçdaroğlu’nun iddiasına Altun’dan tepki

    Kılıçdaroğlu’nun iddiasına Altun’dan tepki

     

    Kılıçdaroğlu’nun iddialarının çaresizlik ve acziyet göstergesi olduğunu belirten Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, söz konusu vakıfların yurt dışında okuyan Türk öğrencilerini destekleme gayreti içerisinde olduğunu söyledi.

    “Yaptıkları tek şey yalan terörüne alet olmak.” diyen Altun, “15 Temmuz’da kimlerin saklanacak delik aradıklarını gördük.” dedi.

    Kılıçdaroğlu’na bir tepki de AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten geldi. Kılıçdaroğlu’nun Türk vakıflarının yurt dışındaki faaliyetlerinden rahatsız olduğunu belirten Çelik, CHP Lideri’nin FETÖ ile aynı söylemleri kullandığını söyledi.

    İddiaların bir iftira olduğunu da vurgulayan Çelik, “Siyaset ve hukuk dairesinde gerekeni yapacağız.” dedi. Kılıçdaroğlu’nun iddialarına sosyal medyadan tepki gösteren AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş ise CHP Genel Başkanı’nın 15 Temmuz darbe girişimindeki bir fotoğrafını paylaştı. “Kaçmayı siz iyi bilirsiniz.” ifadesini kullandı.

    Söz konusu iddialara TÜRGEV ve ENSAR Vakfı’ndan da tepki geldi. Vakıflardan yapılan ortak yapılan açıklamada iddialar reddedilirken, her iki vakfında ABD yasalarına uygun bir şekilde faaliyet göstererek, Türk öğrencilerin eğitimlerine destek verdiği vurgulandı.

  • Canan Kaftancıoğlu hakim karşısına çıktı

    Canan Kaftancıoğlu hakim karşısına çıktı

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’a hakaret ettiği gerekçesiyle hakkında ‘kamu görevlisine alenen hakaret’ suçundan 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası talebiyle dava açılan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun yargılanmasına başlandı. Anadolu 40. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, sanık Canan Kaftancıoğlu ve taraf avukatları katıldı. Kaftancıoğlu, kimlik tespiti sırasında siyasetçi olduğunu ve aylık gelirinin ortalama 10 bin lira olduğunu söyledi.

    “Hakaret ettiğimi düşünmüyorum”

    Duruşmada savunma yapan Kaftancıoğlu, “Ben CHP İstanbul İl Başkanı olarak görev yapıyorum. Bu görevim nedeniyle hem partime hem de topluma karşı birtakım sorumluluklarım var. Görevim gereği bazı nesnel gerçeklikleri topluma bildirmekle yükümlüyüm. Benim yaptığım açıklamalar, katılan tarafa yönelik hakaret niteliğinde değildir. Mevcut duruma ilişkin bir tespit yaptım. Katılan tarafa hakaret ettiğimi düşünmüyorum. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum” dedi.

    Sanık avukatı Hasan Fehmi Demir, tevsii tahkikat taleplerinin olduğunu söyleyerek, “Müvekkil görevini yerine getirmiştir. Müvekkil hakkında aynı fiilden dolayı, Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesi’nde, 13 Asliye Ceza Mahkemesi’nde kamu davası açılmıştır. 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nde de Üsküdar İlçe Başkanı hakkında ayrıca kamu davası açılmıştır. Tek fiilden dolayı ayrı ayrı dava açılmıştır” diye konuştu.

    “Düşünce ve ifade özgürlüğünü aşan, hakaret içerikli ifadelerdir”

    Müşteki Fahrettin Altun’un avukatı Cafer Tanrıkulu ise, “Şikayetimiz devam ediyor. Sanığın müvekkil hakkında yapmış olduğu açıklama düşünce ve ifade özgürlüğünü aşan, hakaret içerikli ifadelerdir. Kaldı ki kaçak yapıyla ilgili yürütülen soruşturma sonucunda müvekkil hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. Hal böyleyken müvekkil basın yoluyla kaçakçı ve dolandırıcı ilan edilmiştir. Sanık tarafından müvekkile yönelik linç ve itibarsızlaştırma kampanyası yürütülmüştür” dedi.

    Duruşma ertelendi

    Ara kararını açıklayan mahkeme, konuya ilişkin görülen diğer dava dosyalarının birer örneklerinin gönderilmesi için müzekkere yazılmasına karar verdi. Sanık avukatının tevsii tahkikat talebinin kabulüne hükmeden mahkeme, duruşmayı eksikliklerin giderilmesi için erteledi.

    İddianameden

    Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun 14 Nisan 2020 tarihinde, Fahrettin Altun’un Üsküdar’daki evinin yanında usule aykırı yapılaşma olduğuna ve bu yapılaşmaya İBB tarafından müdahale edildiğine dair kamuoyuna yansıyan iddialarla ilgili açıklamalar yaptığı anlatılıyor.

    Kaftancıoğlu’nun açıklama sırasında müştekiyi hedef alarak “kaçak iş yapmak, kaçak işler peşinde koşmak, dolandırıcılık, görevden kaynaklı nüfuzunu kullanmak” ifadelerini kullandığı belirtiliyor. Bu söylemlerin düşünce açıklaması çerçevesinde dile getirilmesinde zorunluluk bulunmayan, incitici ve tahkir edici söylemler olduğunun kaydedildiği iddianamede, Kaftancıoğlu’nun “kamu görevlisine alenen hakaret” suçundan 1 yıl 2 aydan 2 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.

  • Fahrettin Altun’dan S-400 açıklaması

    Fahrettin Altun’dan S-400 açıklaması

    İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Wall Street Journal’da 18 Mart’ta çıkan bir makalede, ‘Türkiye’nin S-400 hava savunma sistemini Ukrayna’ya göndererek atacağı adımın Ukrayna’nın acil ihtiyacını gidereceği; ayrıca ABD Patriot füze bataryalarının Türkiye’ye satılmasının ve Türkiye’nin F-35 programına tekrar dahil edilmesinin önünü açarak ABD-Türkiye ilişkilerini onaracağı’ ifade edilmişti.

    ‘BU FİKİR HİÇBİR ŞEKİLDE GERÇEKÇİ DEĞİL’

    Fahrettin Altun’un, söz konusu makaleye cevaben yaptığı değerlendirmeler, Wall Street Journal’da yayımlandı. Altun, söz konusu fikrin hiçbir şekilde gerçekçi olmadığını ama Türkiye’nin son yıllarda Batı ile yaşadığı sorunları tartışmak için bir fırsat sunduğunu ifade etti. Türkiye’nin Rusya’dan S-400 satın alma kararına ilişkin ABD tarafından yapılan tüm açıklamalarda, ‘Türkiye’nin öncelikle ABD ile görüştüğünün ancak ABD’nin Patriot sistemini satmayı reddettiğinin’ görmezden gelindiğine dikkat çeken Altun, Türkiye’nin dünyadaki en tehlikeli ve istikrarsız bölgelerinden birinde yer aldığını işaret ederek, şunları kaydetti: “Karşılaşılan tehditler ABD’den gelen ret ile sihirli bir şekilde yok olmadığına göre Türkiye alternatif sistemler aramak durumunda kalmıştır. Eski Başkan Donald Trump da görevde iken bunu kabul etmişti. Dolayısıyla o dönemde Türkiye’nin Patriot satın alma seçeneği ortadan kaldırılmıştı. Ayrıca Türkiye, Türk-Rus ilişkilerindeki gerginliğin had safhada olduğu bazı dönemlerde müttefiklerimizin Patriot bataryalarını ülkemizden nasıl çektiğini hala unutmamıştır. Bu tecrübeler nedeniyle Türk halkı, artık Batı’nın Patriot tedarikine ilişkin verdiği hiçbir ‘gayri resmi taahhüdü’ ciddiye almamaktadır. Türkiye’nin siyasi nedenlerle F-35 programından hukuka aykırı olarak çıkarılması, Türkiye’nin kendisine ödül gibi sunulan ‘programa tekrar alınma’ fikrini ciddiye almasını da zorlaştırmaktadır”

    Altun, diğer yandan Türkiye’nin Batı’nın tüm engelleme çabalarına rağmen, halihazırda Ukrayna’nın da envanterinde yer alan Bayraktar silahlı insansız hava aracını tasarlayıp ürettiğini belirterek, “Örneğin Kanada, Türkiye’ye silah satışını engellemiştir. Ancak NATO müttefikleri arasındaki savunma iş birliğinin manasız bir şekilde politize edilmesi, Türkiye’nin yabancı devletlere bağımlılığını azaltmış ve Türk şirketlerini yenilik yapmaya sevk etmiştir” ifadelerini kullandı.

    ‘TÜRKİYE BATI’DAN HAK ETTİĞİ DESTEĞİ GÖRMEYİ BEKLİYOR’

    Altun, 70 yıllık NATO müttefiki ve birçok kritik bölgede istikrar sağlayıcı bir aktör olan Türkiye ile ilişkilerin normalleştirilmesinin Batı’nın ve özellikle ABD’nin sorumluluğunda olduğunu vurguladı. Ukrayna krizinin, Türkiye’nin stratejik önemini hafife alan, NATO’nun ‘beyin ölümü yaşadığını’ iddia eden ve ulusal sınırların artık tartışma konusu olmadığını sananların yaptığı jeopolitik okumaların yanlışlığını ortaya koyduğunu belirten Altun, “Avrupa Birliği üyeliğini stratejik bir hedef, NATO müttefikliğini gurur vesilesi olarak gören Türkiye, Batı’dan hak ettiği desteği görmeyi beklemektedir. Bu ilişkiyi onarmak için sözde gayri resmi teklifler değil, güven artırıcı adımlar gerekmektedir. Söz konusu yazıdaki öneri üzerinden açıklamak gerekirse, Batı’nın bugün yapması gereken, F-35 savaş uçaklarını ve Patriot bataryalarını ön koşulsuz olarak Türkiye’ye teslim etmektir” diye konuştu.

  • Fahrettin Altun’dan Lütfi Elvan açıklaması

    Fahrettin Altun’dan Lütfi Elvan açıklaması

    İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın istifa ettiği iddialarını yalanladı.

    İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın istifa ettiği iddialarına ilişkin açıklama yaptı.

    Twitter hesabından bir paylaşım yapan Altun, “Hazine ve Maliye Bakanımız @lutfielvan görevinin başındadır” dedi.

    Paylaşımında söz konusu haberin linkine de yer veren Altun, şu ifadeleri kullandı:

    “Aşağıdaki sözde haber yalandır. Hangi gerekçeyle olursa olsun böylesi mesnetsiz haberlerle sahte gündemler oluşturmaya çalışmak kötülüktür.
    Bu sözde habere konu ettiğiniz insanlara ve kamuoyuna özür borçlusunuz!”

  • Canan Kaftancıoğlu için istenen ceza belli oldu

    Canan Kaftancıoğlu için istenen ceza belli oldu

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’a hakaret ettiği iddia edilen CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkında ‘Kamu görevlisine alenen hakaret’ suçundan 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle iddianame düzenlendi. İddianame kabul edilirse Kaftancıoğlu hakim karşısına çıkacak.

    Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, müşteki Fahrettin Altun’un Üsküdar İlçesi’ndeki evinin yanında usule aykırı yapılaşma olduğuna ve bu yapılaşmaya İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından müdahale edildiğine dair kamuoyuna yansıyan iddialar olduğu hatırlatıldı. İddianamede CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun bu iddialara ilişkin Fahrettin Altun hakkında 14 Nisan 2020’de açıklama yaptığı anlatıldı. Altun’un avukatı aracılığıyla şikayetçi olmasının ardından başlatılan soruşturmada ifadesi alınan şüpheli Kaftancıoğlu’nun suçlamayı kabul etmediği de belirtildi.

    İddianamede şüpheli Kaftancıoğlu tarafından açıklamaya konu yapı faaliyetine ilişkin temin edilen adli evraklara göre Altun’un ikamet ettiği çevrede yapılan yapıya İBB tarafından müdahale edildiği kaydedildi. Müşteki Altun’un eyleminin suç teşkil ettiği iddiasıyla ihbar üzerine başlatılan soruşturmada yapılaşmanın hukuka uygun olduğuna dair bilirkişi raporuna istinaden takipsizlik kararı verildiği hatırlatıldı. İddianamede ayrıca söz konusu yapıya ilişkin valilikten gelen ön inceleme raporuna göre da usule aykırı müdahalede bulunan İBB görevlileri hakkında kamu davası açıldığı ifade edildi.

    EYLEMİ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ SINIRLARINI AŞTI

    İddianamenin değerlendirme kısmında ise Kaftancıoğlu’nun söylemlerinin incitici ve tahkir edici söylemler olduğu, eylemin ifade özgürlüğü sınırlarını aştığı öne sürüldü. İddianamede şüpheli Canan Kaftancıoğlu’nun ‘Kamu görevlisine alenen hakaret’ suçundan 1 yıl 2 aydan 2 yıl 4 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. İddianame kabul edilirse Kaftancıoğlu Anadolu 40. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak.

  • Eş zamanlı yangınlarla ilgili soruşturma

    Eş zamanlı yangınlarla ilgili soruşturma

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Türkiye’nin farklı noktalarında çıkan eş zamanlı yangınlarla ilgili soruşturma başlatıldığını açıkladı. Altun; “Yangınların ortaya çıkış sebebi üzerine kapsamlı soruşturmalar da başlatılmıştır. Sorumlular en kısa zamanda doğamıza ve ormanımıza karşı giriştikleri bu saldırının hesabını verecektir” dedi.

    Sosyal medya hesabı üzerinden açıklamalarda bulunan İletişim Başkanı Fahrettin Altun açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

    “Ülkemizin farklı bölgelerinde meydana gelen orman yangınları hepimizin ciğerini yaktı. Bu yangınlar sırasında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Cenabı Allah’tan rahmet yaralanan vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyorum.

    Milli servetimiz olan ormanlarımızdaki yangınları kontrol altına almak ve etkilenen vatandaşlarımızın yaralarını sarmak için Cumhurbaşkanımız devletimizin tüm imkanlarını seferber etmiştir. Tüm kurumlarımız sahada vatandaşlarımızın yanında çalışmalarını sürdürmektedir.

    Yangınların ortaya çıkış sebebi üzerine kapsamlı soruşturmalar da başlatılmıştır. Sorumlular en kısa zamanda doğamıza ve ormanımıza karşı giriştikleri bu saldırının hesabını verecektir. Dualarımız yangınlarla mücadele eden ormanın kahramanları ile. Hepimize geçmiş olsun.”

  • Altun’dan sosyal medya açıklaması

    Altun’dan sosyal medya açıklaması

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Küresel sömürü düzeninin bir başka faaliyet kolu olan bu platformlar ‘zihin ve değerler sömürüsünde’ üzerine düşeni çok iyi yapmaktadır. Bu keyfîliğin ve cüretin sonu tüm değerlerin bir bir silindiği ve zihinlerin yalanlarla tutsak edildiği bir dünyadır. Asla izin vermeyeceğiz” dedi.

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya plotforlarının müdahalesiyle ilgili açıklama yayınladı.

    Altun açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

    “Sosyal medya platformlarının her geçen gün siyaset kurumunun ve millet temsilcilerinin sesini kısarak toplumları kuşattığına şahit oluyoruz. Demokrasinin özü olan halk iradesinin ve halk temsilcilerinin böylesine fütursuzca bir sansüre maruz kalması asla kabul edilemez. Toplumları ifsad etmek, millî ve manevi değerleri yok sayarak her türlü gayriahlaki hareketi meşru göstermek, marjinal grupların eylemlerini toplumların geneline isnat ederek dünyayı “sanal kaotiklikö illüzyonuna mahkum etmek ne yazık ki bu platformların misyonu haline gelmiştir. Küresel sömürü düzeninin bir başka faaliyet kolu olan bu platformlar “zihin ve değerler sömürüsündeö üzerine düşeni çok iyi yapmaktadır. Bu keyfîliğin ve cüretin sonu tüm değerlerin bir bir silindiği ve zihinlerin yalanlarla tutsak edildiği bir dünyadır. Asla izin vermeyeceğiz”

  • 5 maaş iddialarına WhatsApp’tan cevap

    5 maaş iddialarına WhatsApp’tan cevap

    İletişim Başkanı Altun, WhatsApp grubunda ‘5 maaş’ iddiasını yalanladı: “Tek maaşım var, aldığım huzur hakkını hayra hasenata harcadım”

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, 5 maaş aldığı iddialarını yalanlarken, 2 yıldır Borsa İstanbul Yönetim Kurulu üyeliğinden aldığı huzur hakkını “tek kuruşuna dokunmadan hayra hasenata harcadığını” söyledi.

    Sabah yazarı Hilal Kaplan, İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Bu kadar işsizlik varken bir kişinin 5 maaş almasını vicdanınız kabul ediyor mu?” sözlerinin ardından WhatsApp grubuna yaptığı açıklamayı paylaştı.

    Tek maaş aldığını söyleyen Altun, 2 yıldır Borsa İstanbul Yönetim Kurulu üyeliğinden aldığı hakka hiç dokunmadan “hayra hasenata harcadığını” belirtti.

    Manas Üniversitesi’nde mütevelli heyet başkanlığı da yapan Altun, buradan ücret almadığını ve eşinin sadece öğretim üyesi olduğu Marmara Üniversitesi’nden ücret aldığını açıkladı.

    Öne sürülen iddialara karşı yasal hakları sonuna kadar kullandıklarını belirten Altun, “Bu yalanlar kanımıza dokunsa da bizi kamçılıyor” dedi.

    Twitter hesabından Altun’un mesajını paylaşan Kaplan, “Altun çiftine yönelik ‘5 maaş’ iftirası hakkında İHL grubuna yazdığı mesajı izniyle yayınlıyorum. Altunlara atılan iftiralar, eşimle bana atılanlara çok benzediği için bu meseleyi ‘kişisel’ alıyorum. Ama ne yapsak/desek de müfteriliklerine devam edecekler biliyorum… Allah ecrini verir” dedi.