Etiket: fahrettin altun

  • İletişim Başkanı’ndan AB açıklaması

    İletişim Başkanı’ndan AB açıklaması

    İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Avrupa Birliği (AB) ile daha yakın bir ilişki kurmak istiyor ve buna gayret ediyoruz. Ortak dayanışma ve iş birliğimiz, Avrupa’daki nefret ve ayrımcılık çağrılarına karşı koyma noktasında kilit önemdedir” dedi.

    İletişim Başkanı Altun, ‘Pandemi Sonrası Dünyada Uluslararası Düzen ve Değişen Dinamikler’ temasıyla çevrimiçi olarak düzenlenen TRTWorld Forum 2020’nin açılışında konuştu. Covid-19 küresel salgınının hiçbir ülkenin kendisini dünyadan tamamen izole edemeyeceğini ortaya koyduğunu söyleyen Altun, bir virüsün haftalar içinde dünyanın en ücra köşelerine kadar yayılması gibi bir durumun geçmişte hayal bile edilemez olduğunu belirtti. Altun, “Salgından çıkarılan diğer ders de insanların ve ulusların ‘birlikte’ daha güçlü olduğuydu. ABD ve Avrupa’dan Afrika ve Asya’ya kadar dostlarımız ve müttefiklerimizin destek çağrısına cevap verdik. Türk halkı dünyanın her yerindeki insanlarla cerrahi maskelerini, solunum cihazlarını ve koruyucu ekipmanlarını paylaştı. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde dünyaya bir umut mesajı ilettik; ‘Ümitsizlikten sonra nice ümitler vardır. Karanlığın ardında nice güneşler vardır.’ Milletimiz, ülke içinde de Covid-19 tehlikesiyle mücadele için harekete geçti. Doktorlar ve hemşireler dâhil olmak üzere sağlık çalışanlarımız, bu görünmez düşman karşısında en ön cephelerde yer aldı. Hizmet sektörümüz de Türkiye’nin her yerinde ihtiyaçların karşılanması noktasında kritik bir rol oynadı” dedi.

    ‘AVRUPA, GÖÇMEN VE MÜSLÜMAN KARŞITI ANLAYIŞIN ÖNÜNE GEÇMELİ’

    Tarih boyunca insanlığın krizler karşısında birlik olmak yerine suçlu arama eğiliminde olduğunu, bazı toplumların Covid-19 salgınının faturasını da göçmenlere çıkardığını ifade eden Altun, “Diğerleri de bu halk sağlığı krizini, başta Müslümanlar olmak üzere azınlıkları hedef almak, sindirmek ve dışlamak için kullandı. Bu gibi çabalara, hükümetin Müslüman çocukların kaydını tuttuğu iddia edilen Fransa gibi ülkelerde de şahitlik ediyoruz. Avrupa’nın başka yerlerinde ise aşırı sağcıların hükümet politikalarını belirleyebilecek ölçüde güçlendiğini görüyoruz” diye konuştu.

    Avrupa’da her anlamda örnek bir azınlık olan Türk toplumunun da saldırgan bir ayrımcılıkla karşı karşıya kaldığını kaydeden Altun, bu durumun Özlem Türeci ve eşi Uğur Şahin’in Covid-19 aşısını bulmalarına rağmen değişmediğine işaret etti. Altun, “Herkesin iyiliği için, özellikle Avrupalı dostlarımızı, tarih tekerrür etmeden önce göçmen ve Müslüman karşıtı anlayışın önüne geçmeye davet ediyoruz. Mevcut durumu Avrupalı Yahudilerin 1920’lerde maruz kaldığı şeytanlaştırmayla kıyaslayanlara karşı çıkmak yerine, ırkçılık ve aşırıcılığı reddetmek için birlikte çalışma çağrısında bulunuyoruz” ifadesini kullandı.

    ‘AB TÜRKİYE’YE SAYGILI DAVRANMALI’

    Gelecekte yaşanabilecek trajedilerin önlenmesi için en önemli hususun gerçeklere ışık tutmak olduğuna dikkati çeken Altun, TRT bünyesinde faaliyet gösteren uluslararası kanalların ‘sessizlerin sesi’ olmak adına, habercilikte özgün bir dil oluşturmayı başardıklarını belirtti. Dezenformasyon ve nefretle mücadelenin, dış politika başta olmak üzere, diğer alanlarda atılacak adımlarla perçinlenmesi gerektiğini, Türkiye olarak Covid-19 krizinin üstesinden gelmek ve daha iyi bir gelecek inşa etmek için birlikte çalışmanın gücüne inandıklarını ifade eden Altun, “Fakat, uluslararası iş birliği ancak eşitlik, karşılıklı çıkarlar ve ortak değerler temelinde geliştirilebilir. İnsanlık tarihinde yeni bir sayfa açılırken, kadim ve yeni dostlarımıza ve müttefiklerimize gönderdiğimiz mesaj budur” dedi.

    Altun, AB ile ilişkiler konusunda da, “AB ile daha yakın bir ilişki kurmak istiyor ve buna gayret ediyoruz. Ortak dayanışma ve iş birliğimiz, Avrupa’daki nefret ve ayrımcılık çağrılarına karşı koyma noktasında kilit önemdedir. Birliğin, dünyadaki Müslümanlarla bir sorunu olmadığını kanıtlamasının tek yolu, Türkiye’ye saygılı davranmasıdır. Zira dostluğun, riyakârlık ve üstten bakmayla bir arada olamayacağı ortadadır. Türkiye’nin ‘taviz vererek Avrupa’nın dostluğunu kazanması gerektiği’ fikri, hem haksızdır hem de gerçeklikten uzaktır. Bunun yerine, Avrupalı muhataplarımıza, ilişkilerimizi ileriye götürecek tek unsurun ‘diyalog’ olduğunu ifade ediyoruz” diye konuştu.

    ‘ABD’NİN YENİ YÖNETİMİ, MÜTTEFİKLERİYLE GERİLEN İLİŞKİLERİNİ ONARMALI’

    Türkiye’nin stratejik ortağı olan ABD’ye bakışının da benzer olduğunu kaydeden Altun, şöyle konuştu:

    “Bir NATO müttefiki olan Türkiye son yıllarda ne yazık ki Washington’da benzeri görülmemiş hasmane bir muamele görmektedir. Kendilerine ister PKK, ister DEAŞ adını versinler, teröristlere karşı sarsılmaz ve kararlı mücadelemiz anlaşılmaz bir biçimde çarpıtıldı. İşin ilginci, ABD dış politikasının, Amerikan çıkarlarına da hizmet etmeyen bir noktaya gelmiş olmasıdır. ABD’nin, yeni yönetimle birlikte, geleneksel müttefikleriyle gerilen ilişkilerini onarma ve onların hayati çıkarlarına da gereken saygıyı gösterme yoluna gideceğini temenni ediyoruz.”

    Altun, daha dayanıklı ve temsil kabiliyeti daha yüksek bir dünya düzeninin ancak saygı temelinde kurulabileceğini belirterek, “İnsanlığın, siyasi liderlik ve ekonomik büyüme yönünden tek bir ülkeye olan bağımlılığı daha da azalırken, herkesin haklarını ve çıkarlarını gözeten yeni bir dünya düzeni inşa etmeliyiz” ifadesini kullandı.

    Altun, bu yeni dönemde tahakküm yerine karşılıklı bağımlılığı, rekabet yerine dayanışmayı, mücadele yerine iş birliğini desteklemek gerektiğini vurgulayarak, “Öncelikle, ekonomik düzenimizin gelecekteki şokları sindirebilme kapasitesini geliştirmek için mevcut küresel tedarik zincirine yeni alternatifler üretmeliyiz. Covid-19 salgınının halk sağlığına yönelik tarihteki son tehdit olmayacağına inanmak yerinde olacaktır. Dünya giderek birbirine daha bağlı hale geldikçe, gelecekte benzer güçlüklerle karşılaşma ihtimalimiz de yüksektir” dedi.

    ‘DEĞİŞİM, BM GÜVENLİK KONSEYİ’NİN REFORMUYLA MÜMKÜN OLACAKTIR’

    Türkiyenin, genç ve yetenekli nüfusu ile bu sürece katkıda bulunmaya fazlasıyla hazır olduğunu belirten Altun, şunları kaydetti:

    “Birleşmiş Milletler’den (BM) başlayarak uluslararası örgütleri reforme ederek geliştirmeliyiz. Uluslararası örgütlerin önümüzdeki on yıllar boyunca barışı koruyabilmelerini ve insanlığın gelişimini desteklemelerini temin etmeliyiz. Hiç kuşkusuz, BM Güvenlik Konseyi reformu, zamanı çoktan gelmiş ve açıkça ihtiyaç duyulan bir adımdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın geçmişte defalarca söylediği gibi, II. Dünya Savaşı sonrasındaki güç dengesi artık dünyamızın gerçeklerini yansıtmıyor. Bu kopukluğu gidermek ve BM’yi tekrar yararlı hale getirmek için hepimiz, dünyanın 5’ten büyük olduğunu kabul etmeliyiz. Değişimin, uluslararası sistemin diğer kısımlarına ulaşabilmesi, ancak BM Güvenlik Konseyi’nin reformuyla mümkün olacaktır.”

    Altun, uzun süredir BM reformunun savunucusu olan Türkiye’nin uluslararası düzeyde anlamlı bir reform gündemine katkıda bulunmaya hazır ve muktedir olduğunu ifade etti.

  • İletişim Başkanı Altun’dan Katar açıklaması

    İletişim Başkanı Altun’dan Katar açıklaması

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Katar ile yapılan anlaşmalara ilişkin, “Ülkemizin ekonomisine olan güvenin tescili niteliğinde olan söz konusu ikili anlaşmaları, daha birçok uluslararası yatırımcıyla devam ettirmeye ve mandacı zihniyete teslim olmadan ekonomimizi ve ülkemizi daha da büyütmeye kararlıyız.” değerlendirmesinde bulundu.

    Altun, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, tüm dünyayı siyasi, ekonomik ve sosyal anlamda olumsuz yönde etkileyen koronavirüs salgınına rağmen hukuk ve ekonomi alanlarında güçlü reformların hazırlığını yaparak, Türkiye’yi çok daha ileri bir noktaya taşımaya kararlı olduklarını bildirdi.

    Türkiye’ye üst düzey uluslararası yatırım çekmek için yoğun bir gayret içerisinde olduklarını belirten Altun, “İki gün önce gerçekleştirilen Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite 6. Toplantısı bunun somut ve başarılı bir örneğidir. Ülkemizin ekonomisine olan güvenin tescili niteliğinde olan söz konusu ikili anlaşmaları, daha birçok uluslararası yatırımcıyla devam ettirmeye ve mandacı zihniyete teslim olmadan ekonomimizi ve ülkemizi daha da büyütmeye kararlıyız.” ifadelerini kullandı.

  • İletişim Başkanı’ndan Kılıçdaroğlu’nun sözlerine açıklama

    İletişim Başkanı’ndan Kılıçdaroğlu’nun sözlerine açıklama

    İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun TBMM grup toplantısında şahsımı hedef alan itham ve sözleri üzüntü vericidir, tamamen asılsızdır” dedi.

    İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun TBMM grup toplantısında şahsımı hedef alan itham ve sözleri üzüntü vericidir, tamamen asılsızdır. Bağımsız bir mahkemenin aldığı karara saygı göstermek hukuk devletinin bir gereğidir. Gün, büyük ve güçlü Türkiye için mücadele günüdür” dedi.

  • İletişim Başkanı: Suudi katilleri Türkiye’ye gönderin

    İletişim Başkanı: Suudi katilleri Türkiye’ye gönderin

    İletişim Başkanı Fahrettin Altun, 2 yıl önce ülkesinin İstanbul Başkonsolosluğu’na girdikten sonra Suudi Arabistan’dan gelen infaz timi tarafından öldürülen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin, “Hepimiz Cemal Kaşıkçı’nın katillerini tanıyoruz ve onlardan hesap sormalıyız. Suudi katilleri Türkiye’ye gönderin” dedi.

    İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinin 2’nci yıl dönümü dolayısıyla Twitter hesabından İngilizce açıklamada bulundu. Washington Post yazarı Cemal Kaşıkçı’nın iki yıl önce bugün Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda hain bir pusuya düşürüldüğünü belirten Altun, şunları kaydetti:

    “Cemal Kaşıkçı, Riyad’daki birinin, aralarında bir adli tıp uzmanı ve dublörün de olduğu bir suikast timini, ellerinde bir kemik testeresiyle, kendisini öldürmek için gönderdiğinden habersizdi. Kaşıkçı’nın katilleri o günden bu yana adaletten kaçırıldı. Onlara yataklık yapıldı. Göstermelik bir mahkemeye çıkarıldılar ve serbest bırakıldılar. Türk savcıları, polisleri ve iletişim uzmanları gece gündüz çalışmaya devam ederek Kaşıkçı’nın katillerini adalete teslim etmek için gayretlerini sürdürüyor. Biz adalet ve hakikat davasına hizmet ediyoruz. Hepimiz Cemal Kaşıkçı’nın katillerini tanıyoruz ve onlardan hesap sormalıyız. Suudi katilleri Türkiye’ye gönderin. Uluslararası gözlemcilerin huzurunda, kamuya açık bir mahkemede hesap vermelerini sağlayın. Bu cani olayı gerçek anlamda aydınlatmak için yapılan tek soruşturma olan Türkiye’deki soruşturmaya destek olun.”

  • İletişim Başkanı Altun’dan, Nancy Pelosi’ye tepki

    İletişim Başkanı Altun’dan, Nancy Pelosi’ye tepki

    İletşim Başkanı Fahrettin Altun, “ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin ciddiyetsizce ifadelerinde, Amerikalı siyasetçilerin Türkiye’ye dair yanlış algılarının bir yansımasını görüyoruz. Türkiye, yüzyıllardır modern anayasal sistemleri deneyimlemiştir. İç siyasette puan toplamak için Türkiye’ye saldırmak, Amerikan çıkarlarına ve müttefikliğin ruhuna aykırıdır” dedi.

    İletişim Başkanı Altun, Twitter hesabından yaptığı İngilizce paylaşımla ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Türkiye’ye yönelik ifadelerine tepki gösterdi. Pelosi’ye ‘Darbeleri saymazsak, Türkiye’de en son ne zaman iktidar barışçıl yollardan el değiştirmemiştir?’ sorusunu yönelten Altun, “Demokrasimize yönelik o saldırıları kimlerin desteklediğini de çok iyi biliyoruz. ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin ciddiyetsizce ifadelerinde, Amerikalı siyasetçilerin Türkiye’ye dair yanlış algılarının bir yansımasını görüyoruz. Türkiye, yüzyıllardır modern anayasal sistemleri deneyimlemiştir. Türk demokrasisinin gücü bu tarihten gelmektedir” dedi.

    ‘CUMHURBAŞKANIMIZIN TRUMP İLE İYİ İLİŞKİLERİNE SALDIRI’

    Pelosi’nin açıklamalarının, Kasım ayında yapılacak ABD seçimlerinde iktidarın barışçıl yollardan el değiştirip değiştirmeyeceği tartışması bağlamında yapıldığına dikkat çeken Altun, şunları kaydetti:

    “Bizim için seçim sonuçlarının ve milli iradenin kutsal olduğunu bir kez daha herkese hatırlatıyoruz. İç siyasette puan toplamak için Türkiye’ye saldırmak, Amerikan çıkarlarına ve müttefikliğin ruhuna aykırıdır. Amerikan siyasetinde ortaya çıkan; Türkiye’yi iç siyasi tartışmalara malzeme etmeye yönelik bu endişe verici çabaları, Sayın Cumhurbaşkanımızın Başkan Trump’la iyi ilişkilerine bir saldırı olarak görüyoruz. ABD’li siyasetçilere ve özellikle yöneticilere çağrımız, Türkiye gibi önemli bir NATO müttefikine saldırmayı bırakıp, bizimle anlamlı bir diyalog içine girmeleridir. Bu, hem ABD’nin kendi çıkarına hem de ikili ilişkilerin geleceğinin yararınadır. Karmaşık bölgesel ve stratejik meselelerin çözümü; gerçeklerden kopuk, laf olsun diye söylenen sözlerle değil, düşünceli temaslar ve ciddi bir diyalogla bulunur. Pelosi ve diğer ABD’li siyasetçilerden, ülkelerimizin ilişkisinin sağlığı açısından, bu tavırlarından vazgeçmelerini istiyoruz.”

  • İletişim Başkanlığı’na yeni görev

    İletişim Başkanlığı’na yeni görev

    Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile İletişim Başkanlığı’na “stratejik iletişim ve kriz yönetimine ilişkin politikaları belirlemek, bu kapsamda ulusal ve uluslararası alanda yürütülecek faaliyetlerde tüm kamu kurum ve kuruluşları arasında koordinasyonu sağlamak” görevi verildi. Bu görevleri yerine getirmek üzere İletişim Başkanlığı bünyesinde “Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi Başkanlığı” ihdas edildi.

    “İletişim Başkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi” bugünkü Resmi Gazete’de yayımlandı.

    Buna göre, İletişim Başkanlığının görevleri arasına “stratejik iletişim ve kriz yönetimine ilişkin politikaları belirlemek, bu kapsamda ulusal ve uluslararası alanda yürütülecek faaliyetlerde tüm kamu kurum ve kuruluşları arasında koordinasyonu sağlamak” da eklendi.

    “STRATEJİK İLETİŞİM VE KRİZ YÖNETİMİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI” KURULDU

    Bu görevi yerine getirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile İletişim Başkanlığı bünyesinde “Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi Başkanlığı” ihdas edildi.

    Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi Başkanlığının görevleri şu şekilde sıralandı:

    • Devletin stratejik amaç ve hedefleri ile devletin ve milletin menfaatleri doğrultusunda gerektiğinde ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği yaparak ulusal ve uluslararası alanda yürütülecek faaliyetlerde uygulanacak stratejik iletişim politikalarını belirlemek.
    • Ulusal ve uluslararası alanda stratejik iletişim ve kriz yönetimi faaliyetlerini yürütmek ve bu kapsamda ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği yapmak.
    • Türkiye Cumhuriyetine yönelik iç ve dış tehdit unsurlarını analiz ederek stratejik iletişim ve kriz yönetimi açısından gerekli tedbirleri uygulamak.
    • Türkiye Cumhuriyetine karşı yürütülen psikolojik harekat, propaganda ve algı operasyonu faaliyetlerini belirleyerek her tür manipülasyon ve dezenformasyona karşı faaliyette bulunmak.
    • Kriz, afet, olağanüstü hal dönemleri ile yakın savaş tehdidi, seferberlik ve savaş halinde, devletin belirlediği amaç ve hedeflere ulaşmak için stratejik iletişim ve kriz yönetimi faaliyetlerinde bulunmak.
    • Görev alan kapsamında tüm kamu kurum ve kuruluşları arasında koordinasyonu sağlamak.

    “VATANDAŞLARIN BAŞVURULARI DAHA HIZLI SONUÇLANDIRILACAK”

    İletişim Başkanlığı bünyesindeki Halkla İlişkiler Daire Başkanlığının görevlerine de “vatandaşların kamu kurum ve kuruluşlarının faaliyetlerine ilişkin başvurularına yönelik işlem süreçlerinin doğru bir şekilde yürütülmesi ve hızlı sonuçlandırılması amacıyla kurumsal takip ve inceleme faaliyetlerini yürütmek” ibaresi eklendi.

    Kamu Diplomasisi Dairesi Başkanlığının yabancı basın mensuplarına yönelik görevlerini düzenleyen madde ise “yabancı basın organlarının ve mensuplarının akreditasyon işlemlerini yürütmek, koordine etmek ve yabancı basın mensuplarının çalışmalarını kolaylaştırıcı tedbirler almak, bu tedbirleri uygulamak, gerekli görülmesi halinde sürekli ve geçici basın merkezleri kurmak” olarak değiştirildi.

    Basın ve Yayın Dairesi Başkanlığının görevleri düzenleyen ilgili maddeler de “yerli basın organlarının ve mensuplarının akreditasyon işlemlerini yürütmek, koordine etmek ve yerli basın mensuplarının çalışmalarını kolaylaştırıcı tedbirleri almak, bu tedbirleri uygulamak, gerekli görülmesi halinde sürekli ve geçici basın merkezleri kurmak” ile “ulusal, bölgesel ve yerel basının güçlendirilmesi amacıyla faaliyetler düzenlemek” olarak değiştirildi. Basın ve Yayın Dairesi Başkanlığının görevlerine “Türk ve yabancı basın yayın organları mensuplarına basın kartı düzenlemek” ibaresi de eklendi.

    Tercüme Dairesi Başkanlığının görevlerine ise “Türkiye’nin tanıtılması amacıyla hazırlanan yayınların ihtiyaç duyulan dillere tercümesini yapmak” fıkrası eklendi.

    Başkanlığın görev alanına giren konularda iş birliği yapabileceği kurumları içeren maddede yer alan “kamu kurumu niteliğindeki kuruluşlar” ifadesi de “kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ile diğer gerçek ve tüzel kişiler” olarak değiştirildi.

    Kararname ile İletişim Başkanlığı bünyesinde Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğü de kuruldu. Müdürlük, yerli ve yabancı kurum, kuruluş ve kişilere, Başkanlığın hizmetlerine ait yayın, bilgi, belge satışı ile bilgi işlem, dizgi, baskı, teknik danışmanlık, eğitim, proje, araştırma ve benzeri hizmetleri yerine getirecek.

    Kararnamede, İletişim Başkanlığının taşra teşkilatı yapılanmasında bölge müdürlükleri de yer aldı.

  • İletişim Başkanı Altun’dan Ayasofya açıklaması

    İletişim Başkanı Altun’dan Ayasofya açıklaması

    İletişim Başkanlığı, “Ayasofya Camii’nin statüsü ile ilgili olarak Danıştay 10. Dairesince verilen iptal kararının Cumhurbaşkanlığı tarafından temyiz edildiği” yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını bildirdi.

    İletişim Başkanlığından yapılan açıklamada, bazı basın yayın organlarında “Ayasofya Camii’nin statüsü ile ilgili olarak Danıştay 10. Dairesince verilen iptal kararının Cumhurbaşkanlığı tarafından temyiz edildiği” yönünde haberler yer aldığı belirtildi.

    Söz konusu haberlerin “kesinlikle gerçeği yansıtmadığı” ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

    “Zira mezkur dairece, 2 Temmuz 2020 tarihinde verilen iptal kararını temyiz etme hakkı sadece Cumhurbaşkanlığına ait olup, söz konusu karara karşı Cumhurbaşkanlığınca temyiz yoluna müracaat edilmemiştir. Dolayısıyla karar kesinleşmiştir. Bunun dışındaki kişi ya da kurumların davada temyiz hakkı da bulunmamaktadır.”

  • İletişim Başkanı Altun’dan ‘Macron’ açıklaması

    İletişim Başkanı Altun’dan ‘Macron’ açıklaması

    İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, Lübnan’da bir Hizbullah yöneticisi ile gerçekleştirdiği görüşmeyi haber yapan Le Figaro muhabiri Georges Malbrunot’a yönelik saygısızca tepkisinden ve hakaretlerinden derin endişe duyduk” açıklamasını yaptı.

    İletişim Başkanı Altun, Twitter hesabından Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile ilgili İngilizce paylaşımda bulundu. Macron’un Le Figaro muhabirine yönelik tepkisine dikkat çeken Altun, “Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, Lübnan’da bir Hizbullah yöneticisi ile gerçekleştirdiği görüşmeyi haber yapan Le Figaro muhabiri Georges Malbrunot’a yönelik saygısızca tepkisinden ve hakaretlerinden derin endişe duyduk. Fransız polisinin geçtiğimiz aylarda sokak gösterileri sırasında gazetecilere yönelik şiddetiyle birlikte düşünüldüğünde, Fransa’nın gazeteciler için giderek daha tehlikeli bir yer haline geldiği ortadadır. Sayın Macron kendisinin eleştirilmediği, gerçeklerden kopuk bir dünya hayal ediyor. Gazetecilerin, kendisinin keyfini kaçıran haberler yapmadığı bir düzen istiyor, sırf kendisi çok arzuladığı için Libya’da bir savaş suçlusunun galip gelmesine tamah ediyor” ifadelerini kullandı.

  • Fahrettin Altun’dan Papa’ya cevap: “Memnuniyetle karşılıyorum”

    Fahrettin Altun’dan Papa’ya cevap: “Memnuniyetle karşılıyorum”

    İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis’in Doğu Akdeniz hakkındaki açıklamalarını, memnuniyetle karşıladığını bildirdi.

    Altun, Twitter hesabından yaptığı İngilizce paylaşımda, Papa Francis’in Doğu Akdeniz’deki gerginliği endişeyle takip ettiği, bölge halklarının barışını tehdit eden anlaşmazlıkları çözmek için yapıcı diyalog ve uluslararası hukuka saygı çağrısı yaptığı mesajına yer verdi.

    Francis’in, Doğu Akdeniz hakkındaki açıklamalarını memnuniyetle karşıladığını belirten Altun, şunları kaydetti:

    “Türkiye olarak, Yunanistan başta olmak üzere ilgili ülkelere, Ege adalarını silahlandırmak ve Mavi Vatanımız üzerinde hak iddia etmek yerine, uluslararası hukuka riayet etmeleri çağrısında bulunuyoruz. Akdeniz bir barış ve istikrar denizi olmalıdır.”

  • İletişim Başkanı’ndan 30 Ağustos açıklaması

    İletişim Başkanı’ndan 30 Ağustos açıklaması

    İletişim Başkanı Fahrettin Altun, 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarının devlet ciddiyetine uygun bir şekilde, aylar öncesinden yapılan planlamalara uygun bir şekilde icra edileceğini açıkladı.

    İletişim Başkanı Altun, Twitter’daki hesabından yaptığı açıklamada, “Bir kez daha vurgulamak isteriz ki, 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları gündelik ve suni tartışmaların şekillendireceği etkinlikler değildir. Söz konusu kutlamalar devlet ciddiyetine uygun bir şekilde aylar öncesinden yapılan planlamalara uygun bir şekilde icra edilecektir. Birileri bu ülkede yıllarca vesayet odaklarını kışkırtmak için suni rejim krizleri çıkarmaya çalıştı. Söz konusu unsurlar bunu yaparlarken daima resmî bayramları ve sembolleri manipüle ettiler. Bugün yine bu türden beyhude girişimlerle karşı karşıya kaldığımızı görüyoruz. Bugün, devlet milletiyle gerçek manada bütünleşmiş, vesayet odakları tasfiye olmuştur. Cuntalar ortadan kalkmış, terör kaynağında kurutulmaya başlanmış ve demokratik siyaset itibar kazanmıştır. Bütün bunlar sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği sayesinde hayata geçmiştir” ifadelerini kullandı.