Etiket: Fahrettin Koca

  • Sağlık Bakanı ve TFF Başkanı bir araya geldi

    Sağlık Bakanı ve TFF Başkanı bir araya geldi

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, TFF Başkanı Nihat Özdemir ile yaptığı görüşmeye ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, “Talepleri üzerine, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanımız ile bir görüşme yaptık. Bu, pandemi tedbirleri kapsamında, futbol maçlarının artık seyircisiz olarak oynanmasının da söz konusu olamadığı tarihten sonra kendileriyle yaptığımız ilk görüşme. Görüşmede Federasyon Başkanımız, yaptıkları planlama ile ilgili bilgiler aktardı. Bakanlığımızın çalışmaları hakkında ve salgının seyri ile ilgili bilgiler Federasyon başkanımıza iletilmiş ve durum değerlendirmesi yapılmıştır” ifadelerini kullandı.

    ‘FEDERASYON’UN KENDİ İRADESİ İLE ALACAĞI KARARDIR’

    “Koronavirüsle mücadelenin halen bütün toplumda ana gündem maddesi olduğu, diğer konuların pandemi tedbirleri kriterine göre ele alındığı bir dönemdeyiz” diyen Bakan Koca, açıklamanın devamında şunları kaydetti:

    “Bugünkü görüşmede, müsabakaların devamı konusunda somut bir talep gündeme gelmemiştir. Tarafımızdansa herhangi bir yönde öneride bulunulmamıştır. Görüşmemiz, bir talep ve o talebe dönük karar hazırlığı yönünde değil, daha çok istişare amaçlı olarak gerçekleşmiştir. Liglerin devamı konusu, Futbol Federasyonumuzun kendi iradesi ile alacağı bir karardır. Talep edilmesi durumunda sağlık açısından alınması gereken önlemler konusunda Bilim Kurulu görüşleri de alınarak Federasyon’a bildirilebilecektir. İçinde olduğumuz süreçte coşkularını erteleyen, şimdi ise hayatta oyunun bazı kurallarının artık değiştiğini gören futbolseverlere sevgilerimi sunuyorum.

  • Sağlık Bakanı: Kalınlığını bilmediğimiz bir buz tabakasının üstündeyiz

    Sağlık Bakanı: Kalınlığını bilmediğimiz bir buz tabakasının üstündeyiz

    Hürriyet yazarı Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile görüşmesini aktardı. ‘Sağlık Bakanı dedi ki: Testte taviz yok!’ başlığıyla yayımlanan yazısında sözlerine “Dün akşam Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca ile uzunca bir telefon görüşmesi fırsatı daha yakaladım. Önce Sağlık Bakanlığı’nın 100. kuruluş yıl dönümü nedeniyle tebrik ettim. Sonra da hepimizi ilgilendiren birçok konuda bilgi edinme ve görüşlerinden istifade etme fırsatı buldum. Rahatlıkla diyebilirim ki görüşmeden çıkardığım sonuçlar, edindiğim intiba memnuniyet vericidir, sevindiricidir” diye başlayan Müftüoğlu, şöyle devam etti:

    “Net ve açık olarak öğrendim ki çok değil, bir ay kadar sonra inşallah rahat bir nefes alabileceğiz. Daha güvende olacak, önümüzü daha iyi görebileceğiz.

    Net ve açık olarak fark ettim ki süreç yine dikkatle, akıllıca, bilimsel kurallara uygun ve tavizsiz yönetiliyor.

    Net ve açık olarak anladım ki doğru yoldayız, önümüz açıktır. Yeter ki sabretmeyi sürdürebilelim, yeter ki ‘temas, izolasyon, maske takmak’ kurallarına uymaya devam edelim.

    Çok daha önemlisi net ve açık olarak not ettim ki test sayısı azalmayacak hatta artacak.

    Kısacası Sayın Bakan her zamanki gibi mütevazı, her zamanki gibi kibar ve alçak gönüllü ama konu süreci yönetme olunca müthiş çalışkan, konsantre ve dikkatli. Kısacası biraz daha sabırlı olmaya, ‘ihtiyatlı iyimserlik’ stratejisinden vazgeçmemeye ve süreci yönetenlere güvenmeye devam etmeliyiz.

    Sağlık Bakanı dedi ki: Test sayısını azaltmayacağız

    Görüşmede öğrendiğim haberlerin içinde beni en çok sevindireni şu oldu: Test sayısı azalmayacak, artacak. Sadece virüsle hastalananların teşhisinde değil, sessiz taşıyıcıların yakalanıp izole edilmesinde de PCR testlerinden istifade edilecek. Bu bence en önemli, en sevindirici haberdir. Virüsün kökünü kurutmanın, onu sokaklardan da kovmanın en etkili yolu bu yöntemdir. Riskli yerlerde, mesela sanayi tesislerinde, organize sanayi sitelerinde, huzurevleri, maden ocakları ve benzeri yerlerde sessiz taşıyıcı taramalarının yapılması çok ama çok önemli bir ayrıntı. Kısacası Bakanımız net ve açık olarak belirtti ki “Test sayısında taviz yok!”

    Sağlık Bakanı dedi ki: Temkini elden bırakmayacağız

    Sayın Bakan da farkında ki ‘Kalınlığını bilmediğimiz bir buz tabakasının üstündeyiz!’ dedi. Önlemleri gevşetirken çok ama çok dikkatli olmak zorundayız. Anladığıma göre her önlemde “Dene, gör, karar ver!” stratejisi gündemde olacak. Gerektiğinde gevşetici tedbirler hızlandırılacak ya da sonlandırılacak. Bu strateji okullara dönüş, AVM’lerin açılması, sportif müsabakaların başlaması, belirli alanlarda ticari faaliyetlerin yeniden devreye girmesi dahil pek çok alanda tavizsiz uygulanacak.

    Sağlık Bakanı dedi ki: Verileri dikkatle izleyeceğiz

    Hepimizin gördüğü tablo şu: Özellikle son 10 günde tüm rakamlarda hızlıca bir iyileşme hali var. Öyle ki ‘günlük yeni hasta/o gün iyileşen hasta sayısı’ oranı kapanmakla kalmadı, adeta kilitlendi. İyileşen hastaların toplam sayısı, yeni teşhis edilenlerin 2-3 katına yükseldi. Günlük yeni vaka rakamları 2 binlerin altına indi.

    Yeni hasta sayısı binin altına inince inşallah daha derin bir nefes alacağız. 500’ün altına indiğinde de ‘Yaşasın, mutlu sona yaklaşıyoruz’ diye haykıracağız. 100’ün altı mı? Kesinlikle hayal değil. Onu da başaracağız. Ve işte o zaman süreci sıfırlamaya yaklaştığımızdan emin olup sevinçle havaya fırlayacağız!”

  • Türkiye’de 24 saatte 95 kişi hayatını kaybetti

    Sağlık Bakanı Dr.Fahrettin Koca, koronavirüs ile alakalı güncel verileri twitter hesabından yaptığı paylaşımla duyurdu.

    Koca açıklamasında, “Bir gün içinde iyileşen en yüksek hasta sayısına ulaştık. Temaslı sayısı ve temas ortamı azaldığı için, ihtiyaç duyulan test sayısında azalma bugün de devam etti. Yoğun bakım ve entübe hasta sayısında düşüş sürüyor. Bu başarıyı riske atmayalım.”

    Son 24 saatte yapılan  20 bin 143 testten 2 bin 131 koronavirüs testi pozitif çıktı. Bugün 95 kişi hayatını kaybetti 4 bin 651 kişi iyileşti.

    Toplam iyileşen hasta sayısı 33 bin 791’e yükseldi.

     

  • İsveç’te tedavi edilmeyen Türk vatandaşı ambulans uçakla yurda getirildi

    İsveç’te tedavi edilmeyen Türk vatandaşı ambulans uçakla yurda getirildi

    İsveç’te yaşayan ve kronik kalp hastası Emrullah Gülüşken koronavirüs tehşisi konulmasına rağmen hastanede tedavi altına alınmayarak eve gönderildi. Babasının eve gönderilmesiyle Türk yetkililerden yardım isteyen Leyla Gülüşken’e cevap Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’dan geldi.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, babasının durumunu bir videoyla anlatan kızına “Sevgili Leyla, sesini duyduk, İsveç’e geliyoruz” diyerek, müjdeyi verdi. İsveç’e giden uçağın saat 15.00’de Ankara’ya dönmesi bekleniyor.

    Babası koronavirüsü kapan Leyla istedi, Türkiye İsveç’e ambulans uçak gönderdi.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İsveç’te yaşayan koronavirüs hastası Emrullah Gülüşken’i getirecek uçağın saat 06.00’da havalandığını açıkladı.

    Bakan Fahrettin Koca, Emrullah Gülüşken’in kızı Leyla’ya hitaben, twitter hesabından şunları yazdı:

    “Sevgili Leyla, sesini duyduk. Ambulans uçağımız saat 06.00’da havalanıyor, İsveç’e geliyoruz. Tüm Türkiye, böyle bir dönemde, uzakta olmanıza üzüldük. Baban için hastanemiz, hekimlerimiz hazır. Cumhurbaşkanımızın, bütün halkımızın geçmiş olsun dileklerini iletiyorum. Çok sevgiler.”

    Öğle saatlerinde bir paylaşım daha yapan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, şu satırlar kaleme aldı:

    “Bir kız evlat, COVID-19 hastası babası için hiçbirimizin unutamayacağı bir şey yaptı. Ülkemiz harekete geçti. Ambulans uçağımız sabah İsveç’ten hastamızı aldı. Birazdan Ankara’da olacak. Sevgili Leyla, biz 25 bin hastamızı iyileştirdik. İnşallah Emrullah Bey de iyileşecek.”

    Güleşken’in kızı Leyla, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya teşekkür ederek; “Sayın Bakanım Allah Bin kere razı olsun sizden ne diyeceğimi bilemiyorum çok mutluyum babam ve ailem adına. İyi ki varsınız. Bu süreçte bize her koşulda yardım ettiğiniz için size minettarım” dedi.

    Emrullah Gülüşken için Türkiye’den gönderilen uçak Malmö Sturup Havaalanı’na indi. Negatif basınçlı sedyeyle Gülüşken ambulans uçağa alınarak Türkiye’ye doğru yola çıkarıldı.

    Gülüşken’in çocukları, Samira, Mahmut ve Emir Ali de aynı uçağa bindirildi. Uçak, Türkiye saati ile 11.00’da havalanan uçak 15.00 sıralarında Ankara Esenboğa Havalimanı’na indi.

    İsveç’in Malmö kentinde yaşayan Emrullah Gülüşken, yaklaşık 2 hafta önce yüksek ateş ve nefes darlığı yaşamaya başladı. Gülüşken’in durumundan endişelenen ailesi, sağlık kuruluşunu arayarak yardım çağırdı.

    Koronavirüs Testi Pozitif Çıkan Emrullah Gülüşken Eve Gönderildi

    Ancak hastaneden herhangi bir geri dönüş olmadı. İki gün önce ambulansla hastaneye kaldırılan Gülüşen’in koronavirüsü testi pozitif çıkmasına rağmen hastaneden geri evine gönderildi.

    Bunun üzerine Gülüşken’in kızları Samira ve Leyla Gülüşken, sosyal medyadan Türkiye’ye seslendi. Samira Gülüşken, “Ülkemizden bize sahip çıkması adına yardım talep ediyoruz, ne yaparız nereye başvururuz bilmiyoruz. Lütfen sesimizi duyurmamıza yardımcı olun, babamın durumu çok kötü, bir an önce müdahale edilmeli” diyerek yardım çağrısında bulunurken, Leyla Gülüşken de babasının bulunduğu bir videoyu paylaştı.

  • Koronavirüs Türkiye’de 106 can daha aldı

    Koronavirüs Türkiye’de 106 can daha aldı

    Sağlık Bakanı Dr.Fahrettin Koca, koronavirüs ile alakalı güncel verileri twitter hesabından yaptığı paylaşımla duyurdu.

    “Son 24 saatte 3.845 hasta taburcu edildi, 2.861 yeni tanı kondu. Taburcu olanların sayısı yeni hastaların sayısından 984 fazla. Şifa bulanların toplam sayısı ise 25.000’i geçti. Testlerin pozitif çıkma oranı azalıyor. Bu tabloya tedbirle destek şart.”

  • Sağlık Bakanı: İstanbul, Türkiye’nin Wuhan’ı oldu

    Sağlık Bakanı: İstanbul, Türkiye’nin Wuhan’ı oldu

    Türkiye, yeni tip koronavirüs salgınını kontrol edebilir düzeye getirirken Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, süreçle ilgili gelişmeleri değerlendirdi.

    Sabah gazetesinden Okan Müderrisoğlu’nun haberine göre Koca, Çin’de Kovid-19 vakalarının ilk görüldüğü Wuhan şehri ile İstanbul’u kıyasladı ve şu değerlendirmeleri yaptı:

    Türkiye’nin Wuhan’ı, İstanbul oldu. Hatta İstanbul, Wuhan’a göre daha iç içe bir kent. Salgını İstanbul’da kontrol altına aldık. 3’er uzmandan oluşan ekiplerimiz 1300 araçla tüm İstanbul’u bulaşı zincirini tespit için dolaştı. Tıbbi dedektif gibi iz sürdü. Bu yöntemi uygulamasaydik İstanbul’da salgını kontrol altına almamız çok zor olurdu. Neden? Çünkü ilk gelen hastalar solunum desteğine ihtiyaç duyacak halde idi. Bulaşı zinciri belirlendikçe hastalar erken tanı ile tedaviye alındı ve süreç yönetilebilir düzeyde gelişti.

    ‘Kritik eşik Ramazan’

    Ramazan ayında da toplumsal hareketliliğin kontrol edilmesi salgınla mücadelemizde kritik bir eşik. Henüz vaka sayısının sınırlı olduğu illerin önümüzdeki dönemde yeni odaklar haline gelmemesi için sosyal izolasyon mutlak gereklilik. Toplum sağlığı için bayramda tokalaşma, kucaklaşma olmamasını arzu ediyoruz. İnşallah bu zorlu günleri geride bıraktığımızda çifte bayram yaşayacağız.

    ‘Öncelik gıda ve tarım’

    Nüfus hareketinin ve temasın en fazla olduğu alanlar, hizmetler sektöründe yoğunlaşıyor. Nispi olarak hareketliliğin daha az veya kontrol edilebilir olduğu alanların özellikle tarım, hayvancılık, gıda sanayi ve imalat sektörlerinin hızla önünün açılması çok mühim. Mevcut analizler 3-6 ay sonra gıda ve tarım sektörlerinin öncelik ve öneminin artacağını gösteriyor. Bu nedenle, salgının gıda ve tarımı olumsuz etkilememesi için hızlı davranmamız gerekiyor. Bugünkü gayretlerin yanında ekonomik açıdan hızlı toparlamayı da tüm yönleri ile düşünüyoruz.

    ‘Plazma tedavisi olumlu ama mucize değil’

    Plazma tedavisinde olumlu sonuçlar alınıyor. Fakat bir mucize değil. Henüz nihai değerlendirme yapacak kadar veri birikmiş değil.

    Okullar ne zaman açılıyor?

    Okulların ne zaman açılacağını bayram öncesi gelişmelere ve genel tabloya bakarak belirleyeceğiz. Ancak liselere ve üniversiteye giriş sınavlarının Bilim Kurulu’nun önerileri doğrultusunda, belli kurallar ve önlemler dahilinde yapılmasını hedefliyoruz.

    Tedaviye erken başlamamız ölüm oranlarının diğer ülkelere göre daha düşük oranlarda seyretmesini sağladı.

    ’10 Nisan’da korkulan olmadı’

    Sokağa çıkma yasağının ilk ilan edildiği 10 Nisan’daki tablonun, endişe edildiği kadar etkisi olmadı. Yani 2. dalga durumu oluşmadı. Süreç, 10 Nisan’daki ani hareketlenmeye karşın kontrol edilebilir düzeyde seyretti.

    Yakın zamana kadar görülen çaba, son 3-5 gün içinde biraz gevşemiş izlenimi verdi. Ancak, sokağa çıkıma kısıtlamaları, kontrolde önemli rol oynadı.

    ‘Haritasını çıkarıyoruz’

    Şimdi, Bilim Kurulu’nun da önerileri doğrultusunda Türkiye Bağışıklık Haritası hazırlıyoruz. 10 bin örneklem üzerinden, PCR yöntemi ile vatandaşlarımızdan numune alarak, Kovid 19 bağışıklığı gelişenleri, henüz bu hastalığa yakalanmamış olanları yüzde dağılım olarak belirlemeye çalışacağız. Bu veriler de ilerideki kararlarımıza ışık tutacak nitelikte olacak.

    ‘Birikimimizi doğru kullandık’

    Kovid19’la mücadeleye başlarken eldeki ilk veriler Çin kaynaklı idi. Sağlık Bakanlığı ve Türk hekimleri, kendi birikimini sahaya yansıttı. Birçok ülkenin yoğun bakım aşamasında kullandığı ilaçları biz, erken tedavi döneminde verdik ve olumlu sonuçlarını gördük.

    Bu sayede hastanelerimizde, ciddi hasta yükü oluşmadı. Yoğun bakım kapasitemizin gücü de tedaviye yansıdı.

  • Bakanlıktan çok önemli ‘sağlık raporu’ açıklaması

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sağlık raporu çeşitlerinin 200’den fazla olduğunu tespit ettiklerini ve yapılacak düzenlemeler ile rapor sayısının azaltılacağını belirtti. Koca, yazılı olarak yaptığı açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi;

    Vatandaşlarımızdan gelen bildirimler değerlendirilmiş; çeşitli kurumların tek hekim tarafından düzenlenebileceği mevzuatta tanımlanan sağlık raporları (sürücü ve sürücü adayları sağlık raporları, askerliğe elverişli sağlık raporu, spor lisansı, yivsiz av tüfeği alabilir raporu, akli meleke, kurum ve kuruluşlara sunulmak üzere verilen durum bildirir tek hekim sağlık raporları) haricinde; mevzuatta tanımlı olmadığı halde çeşitli raporlar talep ettikleri görülmüştür.

    Bakanlığımızca yapılan saha çalışmasında mevzuat harici istenen sağlık raporu çeşidinin 200’den fazla olduğu tespit edilmiştir. Bunlar arasında satranç oynayabilir, mendil kapmaca oynayabilir, okul gezisine katılabilir, belediye kurslarına katılabilir, temizlik personeli olabilir gibi çeşitli eğitim ve faaliyetlere katılma veya bazı görevleri yapma gibi durumlarda istenen raporlar sayılabilir. Vatandaşlarımız Aile Sağlığı Merkezlerine (ASM) yönlendirilip, aile hekimlerinden bu gibi raporları almaları istenmektedir.

    Bu tür rapor talepleri vatandaşlarımızı gereksiz bürokratik işlemlerle uğraştırdığı gibi, aile hekimlerimiz üzerinde de fazladan iş yükü oluşturmaktadır. Bu ek iş yükü, hastalara ayrılan zamandan çalarak hizmet kalitesini düşürebilmektedir. Sağlık Bakanlığı olarak buna benzer gereksiz bürokratik süreçleri ortadan kaldırmak, hem vatandaşımızı hem de aile hekimlerimizin yükünü hafifletmek amacıyla çalışmaktayız.

    Diğer devlet kurumları ile Bakanlığımızın yaptığı ortak çalışmalarda bu tür raporların talep edilmemesi hususunda ön mutabakat sağlanmıştır. Mevzuat haricinde rapor tanzimi yapılmaması için gerekli mevzuat düzenlemelerine başlanmıştır. Bu süreç neticesinde raporların nüshaları ihtiyaç halinde e-nabız üzerinden de temin edilebilecektir.

    Kısa sürede uygulamaya geçeceğimiz düzenlemelerle; rapor sayısı azaltılacak ve raporlar standart hale getirilecektir. Bu sayede vatandaşlarımızın gereksiz iş ve zaman kaybının önüne geçilecek, ASM’lerde daha kaliteli hizmet verilmesi desteklenmiş olacaktır.