Etiket: fatih altaylı

  • Fatih Altaylı’nın Savcılık ifadesi ortaya çıktı

    Fatih Altaylı’nın Savcılık ifadesi ortaya çıktı

    Gazeteci Fatih Altaylı hakkında sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından resen soruşturma başlatılmıştı. Soruşturma çerçevesinde Altaylı’nın ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama’ ve ‘suçu ve suçluyu övme’ suçlarından ‘şüpheli’ sıfatıyla savcılığa ifadeye çağırıldığı öğrenilmişti.

    Soruşturma çerçevesinde Altaylı, Savcılığa ifade vermek üzere Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’na geldi. Burada Savcılığa ifade veren Altaylı, daha sonra çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe yurt dışına çıkış yasağı ve imza atma şeklinde adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

    “Arkadaşıma ‘şimdi bir tweet atacağım, bakalım kim üstüne alınacak’ diyerek ‘eline sağlık’ şeklinde tweet attım”

    Öte yandan Altaylı’nın Savcılığa verdiği ifadesi ortaya çıktı. Altaylı’nın ifadesinde, “Ben ‘eline sağlık’ şeklinde sosyal medya üzerinden atmış olduğum tweet olayı ile ilgili şunları söylemek istiyorum. Olay günü reklam ajansı sahibi arkadaşımla birlikte otururken İstanbul’da meydana gelen olayla ilgili sosyal medyada birçok paylaşım yapılmaya başlandı. Ben de arkadaşıma ‘şimdi bir tweet atacağım, bakalım kim üstüne alınacak’ diyerek ‘eline sağlık’ şeklinde tweet attım. Bu twetten sonra mitinge katılan, katılmayan, birçok şahıs tarafından ‘AKP köpeği, din düşmanı, siyonist köpeği’ tarzında kim, neyi anladıysa o şekilde bana hakaret etmeye başladı. Hakaretlerden de anlaşılacağı üzere tweetim de herhangi bir kişi veya kurum belirtmedim. Bu tweeti atmamdaki amaç tepkileri ölçüp bunun üzerine bir sosyal deney yapmak ve sonrasında yazı yazmaktı. Amacıma ulaşınca da sosyal medyadan kaldırdım. Kim, ne anlamak istediyse onu anladı. Atılı suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum” dediği öğrenildi.

  • Fatih Altaylı adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı

    Fatih Altaylı adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı

    Gazeteci Fatih Altaylı hakkında sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından resen soruşturma başlatılmıştı. Soruşturma çerçevesinde Altaylı’nın ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama’ ve ‘suçu ve suçluyu övme’ suçlarından ‘şüpheli’ sıfatıyla savcılığa ifadeye çağırıldığı öğrenilmişti.
    Soruşturma çerçevesinde Altaylı, savcılığa ifade vermek üzere Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’na geldi.

    Adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı

    Altaylı, savcılığa verdiği ifadenin ardından çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe yurt dışına çıkış yasağı ve imza atma şeklinde adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

  • Fatih Altaylı hapis cezasına çarptırıldı

    Fatih Altaylı hapis cezasına çarptırıldı

    Gazeteci Fatih Altaylı’nın, Galatasaray’ın taraftar grubu UltrAslan’ın yöneticisi olduğu iddia edilen müşteki Muzaffer Şirin’e hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davada geçtiğimiz aylarda karar çıktığı ortaya çıktı. İstanbul 22.Asliye Ceza Mahkemesi, sanık Altaylı’yı ‘zincirleme şekilde alenen hakaret’ suçundan 7 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, sanığın sözlerinin müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek nitelikte olduğunu, hakaret içerikli ifadelerin televizyon kanalının canlı yayınındaki programında ve köşe yazısında söylendiğini, sanığın kişilerin hukuki menfaatini hakaret ile daha önce de birçok defa ihlal ettiğine ilişkin, sanık hakkında kesinleşmiş veya ertelenmiş birçok mahkeme kararları bulunduğunu aktardı.

  • Gazeteci Fatih Altaylı’ya soruşturma

    Gazeteci Fatih Altaylı’ya soruşturma

    Gazeteci Fatih Altaylı hakkında sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından resen soruşturma başlatıldı. Soruşturma çerçevesinde Altaylı’nın ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama’ ve ‘suçu ve suçluyu övme’ suçlarından ‘şüpheli’ sıfatıyla savcılığa ifadeye çağırıldığı öğrenildi.

  • Fatih Altaylı hakkında suç duyurusu

    Fatih Altaylı hakkında suç duyurusu

    Ankara Adliyesi önünde toplanan Ankara 2 No’lu Baro üyesi avukatlar, Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Vakfı ile Ankara Filistin Dayanışma Platformu üyeleri, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusu dilekçesini sunmadan önce basın açıklaması gerçekleştirdi. Ankara 2 No’lu Baro Başkanı Sabri Hafif, İsrail’in 7 Ekim gününden bugüne Gazze’de vahşice bir katliam gerçekleştirdiğini, İsrailli yetkililer hakkında baro olarak hem Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına hem de Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne suç duyurusunda bulunduklarını belirtti. Hafif, 24 Aralık Pazar günü Anadolu Meydanı’nda yüz binden fazla vatandaşla hem Gazze’de yaşanan İsrail zulmünü hem Irak’ın kuzeyindeki terör saldırısını lanetlediklerini hatırlattı.

    “Altaylı’nın vatandaşlarımıza yönelik hakaretlerini kabul etmiyoruz”

    Ankara 2 No’lu Baro Başkanı Sabri Hafif, mitinge birçok siyasi parti ve sivil toplum kuruluşunun katıldığını belirterek, “Biz o gün Kuzey Irak ve Pençe Kilit Harekatı bölgesinde hayatını kaybeden şühedamız için, yarım asırdır topraklarını savunan Filistinli şehitler için yürüdük. İstiklal Marşımızı okuduk, terörü lanetledik, şehitlerimiz için dualar ettik. Mitingin ardından 25 Aralık’ta Fatih Altaylı tarafından sosyal medyada yayınlanan mülakatında mitinge katılan Ankaralı vatandaşlarımıza yapılmış olan hakaretleri kabul etmiyoruz. Yapılan eylem sadece hakaret değil, aynı zamanda halkı kin ve düşmanlığa tahrik edecek türden açıklamalar barındırmakla, yapılan sorumsuz bir davranıştır. Hiç kimse gazeteciliğin arkasına sığınarak Türk milletinin birbirine kin ve nefret duymasını sağlamaya çalışarak, birbirine düşürmeye çalışamaz” ifadelerini kullandı.

    Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın da Altaylı’nın mitinge katılanlar hakkında sarf ettiği sözlerin kabul edilemez olduğunu ifade ederek, “Bunu asla sineye çekecek değiliz. STK olarak üyelerimizle suç duyurusunda bulunacağız. Hukuk önünce kesinlikle hesabını soracak, hakkımızı arayacağız. Biz İsrail’e destek çıkmaya çalışan, şehitlerimiz üzerinden hassasiyet gösteriyormuş gibi olanların farkındayız. İsrail’e sponsor olan tüm ürünleri, tüm firmaları boykot etmeye devam edeceğiz” dedi.
    Açıklama sonrası grup üyeleri Altaylı hakkında “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” ve “Türk milletini aşağılama” suçlarından hazırlanan suç duyurusu dilekçelerini savcılığa teslim etti.

  • Gazetecileri dolandırmaya çalışan kişi yakalandı

    Gazetecileri dolandırmaya çalışan kişi yakalandı

    Emniyet Genel Müdürlüğünden (EGM) yapılan açıklamada, e-Devlet üzerinden kişisel verilerin çalındığı iddiası ile gazetecileri dolandırmaya çalışan şüpheli K.Ç.’nin (17) Bursa’da yakalandığını belirtildi.

    EGM’den yapılan açıklamada, “Son günlerde sosyal medya üzerinden e-Devlet sisteminin hacklenerek kişisel verilerin ele geçirildiği iddiası ile başta gazeteci Fatih Altaylı olmak üzere birden fazla gazetecinin dolandırılmaya çalışıldığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda yapılan çalışmalar neticesinde; söz konusu gazetecileri dolandırmaya çalışan K.Ç.(17) isimli suça sürüklenen çocuk Bursa’da yakalanmış ve hakkında adli işlem başlatılmıştır” denildi.

  • Mansur Yavaş: Belediyenin mallarından elinizi çekin artık

    Mansur Yavaş: Belediyenin mallarından elinizi çekin artık

    Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “AnkaPark’ın maliyeti 750 milyon dolar demiştim hata yapmışım 801 milyon dolar oraya gömülmüş. Melih Gökçek daha önce sürekli değişik fiyatlar vermiş. Bu para Ankaralıların parası.” ifadelerini kullandı.

    Habertürk TV’de Fatih Altaylı’nın sorularını yanıtlayan Mansur Yavaş’ın açıklamaları şöyle:

    “Ömrü boyunca tek firma ile ihale yapan Ankara’daki 30 milyara yakın 15 firmaya paylaştıran insan söylüyor. Gökçek’e ayrılan zaman israf. Gece gündüz trollük yapıyor, iftira atıyor. Utanamıyor da. Önce bakıyoruz Gökçek neler iddia etmiş, gazetelerde televizyonlarda neler var diye bakıyoruz. Belediye toplantısına öyle çıkıyoruz.

    Gökçek şimdiye kadar neden şikayet etmemiş. Personelin ifadesi alınırdı. Bu ihale canlı yayınlandı. Bir iddianız varsa savcılığa vereceksiniz. Benim memurum da yanlış yapabilir. Diyorum ki şuana kadar 4-5 milyarlık yolsuzluk dosyası gönderdim savcılığa. Namuslu insanlar anımızda yer alacak ve bu paralara sahip çıkacak. Benim döneminde yolsuzluk yapılırsa şikayet etsinler. Bin bir türlü iddia oldu. Şimdi öncelikle neden maske üretimi yaptık?

    Pandemi olunca 2-3 liraya aldık. İşler ağırlaştı. Terziler evinde kalmış zoruna giden insanlara sahip çıkılması. Terzileri toparlardık ve maske üretmelerini sağladık. 20 firmadan biri kabul ettik ve bu insanlara iş verdik. Mecliste konu edilince ilçe belediyeleri kaç liraya almış diye bilgi edinme yasasına göre sorduk.

    Pes diyorum iftira atmak ona yakışıyor. Hemen savcılığa git. Üç seferdir bir trolün vaktimi çalmasına izin veriyorsunuz. Namuslu şerefli insan savcılığa gider.

    Yemek Sepeti tartışması

    Nevzat Bey kendi reklamını yaptı. Çok ağır bir pandemi geçirdik. Her sabah Cumhurbaşkanı ya da Bakanlardan açıklanan yasaklara bakıp kimler etkileniyor ve bu insanlara ne yapabilirim baktım. Tüm esnaflara destek oldum. Lokantalar kapalı kaldı uzun süre. En son dükkanları boşalttılar.

    Esnafa faydası olsun diye Yemeksepeti gibi bir uygulama başlattık. Bizim sadece Ankara esnafı içindi. Lokantalar kapanınca belediyeye özgeçmiş yağıyor. İnsanlar işlerini kaybetti. Bu sosyal sorumluluk uygulamasıdır. Sadece restoranlar değil yapabileceğim ne varsa. Veresiye defteri uygulaması yaptık. Benim yönettiğim kentte kimse aç kalmamalı. Ben belediyecilikten bunu anlıyorum.

    Mansur Yavaş ne yaptı?

    Altaylı’nın “Mansur Yavaş bugüne kadar ne yaptı?” sorusuna şöyle yanıt verdi:

    “Ben yaptıklarımı davulla zurna ile ilan etmiyorum, reklam yok. Görevini yaptı diye birisi pankart mı asmalı, saçmalık olarak görüyorum. Ben hangi hizmeti yaparsam, Etimesgut’a kavşak aştık. Açılan pankart bu yol açılmıştır kullanabilirsiniz şeklindeydi.

    29 Ağustosta açılış yapacağız. Birkaç tanesi bu yıl içinde bitecek. 100’e yakın projemiz var. Astığımız bir pankart daha var. Maliyetleri asıyoruz. Başer, Şaşmaz, Hasköy kavşağı açılacak. Biz aldığımız oya göre değil ihtiyaca göre açıyoruz. Hikmet Özer Cadde Bağlantı Yolu açılacak. Siz belediyesiniz verdiğiniz sözü tutmanız lazım. 4500 konuta birden başlıyoruz 3 bin tanesi Dikmende 500 tanesi Altındağ’da ve dağılıyor. Yaptığımız evler mahalle tipinde. Geri kalanların imar planı hazır. Onlara 20-30 kişilik parseller oluşturup tapularını veriyoruz. 14 bin konut yapıyoruz. Projeleri yaptırmak uzun zaman alabiliyor. Gecikmesinin sebebi budur. Turan Güneş ve Mamak Caddesine köprüler yapıyoruz. İstasyon Caddesi 29 Ekime yetişecek.”

    AnkaPark açıklaması

    Mansur Yavaş, Eski Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek’in AnkaPark projesiyle ilgili şunları söyledi:

    “Ankapark’ın tedbir kararının süresi bitti. Kapandığında pandemi yoktu. Süre bittiği zaman ihtarı çektik. Burayı bıraktırdık. Orası çürüyor. Gittim tespit yaptırdım. Dışarda 111 milyon lira zararı var. Tahliye etmek istedik ama şahıs dava açtı. 6 katrilyonluk mal var orada.

    Dosyada 111 milyon lira gerçekleşmiş bir zarar var. En az 30 tane kablo hırsızlığını mahkemeye verdik. Belediye işçileri dışarda bekliyor hırsızları yakalamak için. Bize teslim edilmiyor. Mahkemesi 13 Eylülde. Bugün Beyefendi tweet atmış Mansur Yavaş batırdı diye.

    AnkaPark’ın maliyeti 750 milyon dolar demiştim hata yapmışım 801 milyon dolar oraya gömülmüş. Melih Gökçek daha önce sürekli değişik fiyatlar vermiş. Bu para Ankaralıların parası. Çin’deki bütün fabrikalar devletin. Parasını yatırınca her belgeyi veriyorlar. O tarihte alınan oyuncakların dinozorların fiyatını öğrenebilirsiniz.

    Bunların detaylı olarak Ankara halkının öğrenmesi için ne alınmış bunların hepsini Ankara’nın sanal israf müzesinde görecekler. Bitkiler kaç parayken kaç paraya alınmış. Aletler kaç parayken kaç paraya alınmış. Ankara’nın 100. yılı için anıt yapmayı planlıyoruz. Dediler ki siz heykel belediyesisiniz. Ertesi gün mecliste açıkladım. Bunlar bir buçuk katrilyon heykel için harcamışlar. Bütün bunlar sanal israf müzesinde sergilenecek. Bunları ben neden yapıyorum. Bunları ben de yapmamak için.

    Hayvanat Bahçesi ve rekreasyon alanı yapınca 1 milyon 900 metrekarelik bir alan ortaya çıkacak. Anka Park’ı kendi paramız gibi sahip çıkacağız. 15 Eylülde hakim karar verecek. Günlük zarar 1 milyon lira. Dilekçe verdik ters teminat ile bize verin dedik. İşletme sahibi istiyorsa işletsin biz engel olmuyoruz.”

    “Versene kardeşim belediyenin cipini”

    Eski yönetim televizyonu futbol takımını finanse etmek için 440 ihaleyi aynı firmaya vermiş. Eşi hanımefendinin hayır yapması için SOS vakfına belediyeden yer vermişler. 11 tane yer 10 yıllığına verilmiş. Bunların 4 tanesi tahliye edilmiş. Korkut Ata ailesine verilmiş. Soruşturma devam ediyor. Süre bitmiş ve tahliye kararı alınmış ve kaymakama başvurmuşlar. Kaymakamlık görevlendirme yapmış, tebligat yapmış. Gidiyorlar, karşı taraftan kimse yok. İçeride bir sürü eşya var. Bakıyorlar ki Melih Gökçek’in şahsi eşyası. Kocası karısına kiraya vermiş. Eşyalar Gökçek’in kişisel eşyası. Kaymakam beni aradı, sabah bırakın dedi. Benim Gökçekin eşyası ile işimiz yok. Farketmez sabah olsun dedik. Kaymakam Pazartesi yapalım demiş. Cuma günü yürütmeyi durdurma kararı… Yer kimin belediyenin? Kaymakamın belediyeyi tutması gerekir. Güya beni oyaladı, yürütmeyi durdurdu. Biz tahliye etmeyiz demeye başladılar. Mahkemeye verdiler. Belediyenin yerinden başka depo mu yok. Ver cipi hala vermiyor. Belediyenin malından elini çek. Ailecek belediyenin malından elini çekin. Hala teslim edilmedi. Belediyenin cipi vermiyor. Hepsini geri verin diyorum. Ucuza verilmiş değerlendirelim.

    Mamak metrosu duyurusu

    Ankara’ya 2013 yılından beri otobüs alınmamıştı. Biz alımını yaptık toplamda 355 yeni otobüs 22 dönüştürülmüş otobüs oldu. Zaman zaman hani ne oldu metro diyorlar. Metrolardan hazır proje yoktu. En son bir tane Çayyolu metrosu var. Biz yapacağız dedik 2 buçuk yıl oldu. Mamak metrosu için izin aldık. Yapımı sürüyor. Yeni metromuzun durakları: Abidinpaşa, Aşık Veysel Cengizhan, Akşemsettin ve NATO yolu durakları olacak. Önümüzdeki günlerde bunu izliyoruz. 320 milyon euroya mal olacak. uzun vadeli borçalanacağız. Kızılay Dikmen metrosu için de 12 istasyon olacak. Bu bizim dönemimize yetişmez. Ama yapacağız. Krediler sayın Cumhurbaşkanının onayına gidecek.

    Tüm belediye başkanlarına dedim ki kendi ilçenize katkıda bulunacak bir tesis yapalım siz işletin dedik. Hemen hemen muhalif belediyelerden bir tanesi gelip şunu yapalım demediler. Talep edin yapıyım diyorum. Ankara’da Dışkapıdan Kuğulupark’a kadar tüm binaların dış görünüşünü değiştireceğiz. Kızılay’dan Sıhhiyeye kadar bunları yapacağız. Yarışma açacağız.

    Cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmaları

    Asfaltsa yapıyoruz, üst geçitse yapıyoruz. Bir insan aç yatarken plastiklere para yatırmanın manası yok. Ankara’da insanlar oy verdi vermedi ayrım yapılıyordu. Seçimden önce insanları o kadar korkuttular ki. İşten kimseyi çıkarmadım. Bakıyorum makine mühendisi lazım özgeçmişe bakıp alıyorum. Liyakate bakıyorum. Yardımlar derseniz daha medeni hale getirdik. 210 bin aileye çıktı. Kimseyi ayırmadık, yardımları kesmedik. Oy verdin vermedin bakmıyor, ihtiyaca odaklanıyoruz. Mansur Yavaş’ı tanıdılar. Siyasi konulara girmeyince işine odaklı olduğunu toplum anlıyor. Toplum siyasi çekişme istemiyor. İnsanlarda bir sevgi halesi oluştu.

    Gurur duyuyorum. Yeminle söylüyorum kendim için anket yaptırmadım. Ve memnunum. Kızılay’a ineceğim başım dik gezeceğim. Fotoğraf çektirmekten gezemiyorum. Yarın bir gün toplum içine çıkmama engel olacak bir şey yapmam. Gelelim Cumhurbaşkanlığı meselesine… Meral Akşener ve diğer genel başkanların mutabık olduğu bir konu var. Sistem meselesi. Cumhurbaşkanlığı sistemi işlemiyor. Diyorlar ki bir yan yana gelelim ve sistem belirleyelim. Bu değişince Cumhurbaşkanının bir anlamı kalmıyor. Cumhurbaşkanlığının önemli olmadığını düşünüyorum. Benim Kemal Kılıçdaroğlu’nun iradesi dışında bir şey yapmam mümkün olamaz. Onun vesilesi ile adımızı duyurduk. Bir iz bırakıyoruz. Genel başkanların elini rahatlatmamız lazım. Adaylık konusunda genel başkanlar açık açık günü geldiğinde karar vereceğiz diyorlar. Ortada seçim meçim yok. Hiç mi işiniz yok. Biz imkan varsa Ankara’nın yüzde yüzünü memnun etmek istiyoruz.

    Kemal Kılıçdaroğlu ‘aday olun’ derse…

    O zaman düşünmek lazım. Ne ülkenin gündemi ne bir şey. Muhalefet erken seçim istiyor. Bir sığınmacı durumu var. Çocuğu öldürülen aile ile görüştüm. Bunların bir an evvel ortadan kaldırılması lazım. Göçmen meselesi belediyelere pek düşmüyor. Göçmenleri istememek gibi bir şey yok. İnsanları rahatsız eden bunların gitmemesi. Misafirlerin gitmesi gerekiyor. 10 yaşında Suriyeli geldi mi 10 yıl geçti mi 20 yaşına geldi mi okumazsa çalışmazsa ne olacak? Çadırlardan dağılmamaları gerekirdi. Ben şu kanaatteyim bu bir genel müdürlükle çözülmesi mümkün değil. Göçmen Bakanlığının kurulması gerek. Bence sayı bile doğru dürüst bilinmiyor. 300 bin tane kimliğini bilmediğiniz insan geliyor. Zapt edilmesi lazım. Benden önceki dönemde Suriyelilere yardım yapılmış. Ben kimsenin açlıktan ölmesine izin vermem ama bir an evvel gitmelerini istiyorum. Altındağ’da önlem alamıyoruz emniyetin alması gerekiyor bu önlemi.

  • İstanbul Valisi: “Bir suçlu lazımsa ben suçluyum”

    İstanbul Valisi: “Bir suçlu lazımsa ben suçluyum”

    İstanbul Valisi Ali Yerlikaya koronavirüs ile nasıl mücadele edildiğini anlattı. Vaka sayılarındaki artışın en büyük nedeninin toplu ulaşım olduğunu söyleyen Yerlikaya, Habertürk yazarı Fatih Altaylı‘ya süreci değerlendirerek; “Tüm olanlar için bir günah keçisi, bir kurban arıyorsanız ben buradayım” ifadelerini kullandı.

    VALİ YERLİKAYA SÜRECİ ŞU ŞEKİLDE DEĞERLENDİRDİ

    “Ekim ayında İstanbul’da salgının en üst seviyeye geleceğini İl Pandemi Kurulumuzda öngörmüştük.

    Tatilden dönecek olanlar, köylerinden, memleketlerinden gelecek olanlarla beraber bir yükseliş olacağını biliyorduk. Bununla ilgili olarak başından beri uyarılarımızı yaptık.

    Siz lokanta ve kafelerin doluluğundan ve denetimsizlikten söz etmişsiniz. Doğrudur. Ama denetim yapmıyoruz demek bize haksızlık. Emniyet ve jandarma ile birlikte 21 Eylül ile 25 Ekim arasındaki 34 günlük sürede toplam 49 bin 767 ihbarı değerlendirmişiz. Bunun yanı sıra re’sen yaptığımız denetim sayısı 1 milyon 643 bin 590. Toplamda 1 milyon 693 bin 357 denetim yapılmış. Buna karantinada olması gerekenleri kontrol için yapılan denetimler de dahil.”

    CEZA ÇÖZÜM DEĞİL

    “Bu denetimlerde ceza kesmemekle suçlayacaksınız bizi. Doğru cezayı asgaride kesmeye çalışıyoruz. Ceza bir şey sağlamıyor. Boşu boşuna vatandaşla kamu görevlisi arasında gerilim yaratıyor. Cezayı son çare olarak düşündük hep. Çocuğunuza bile sürekli ceza verseniz bir süre sonra ceza arsızı olur, biz ikna metodu ile gidiyoruz. Üstelik de lüks bir mekan ile küçük bir esnafı aynı miktarla cezalandırmak da çok adil olmuyor. Can yakmak değil denetimdeki amacımız. Doğruyu hatırlatmak.

    BÜYÜKŞEHİR İLE UYUMLU ÇALIŞIYORUZ

    “Emin olun ki, pandeminin başından beri en yakın çalıştığım kişi Büyükşehir Belediye Başkanımız. Benim işim siyaset değil. Hizmet. Bunun için de Ekrem Başkan’la sürekli temas halindeyiz. Çok da iyi çalışıyoruz bilesiniz. Hiçbir sıkıntı yok.”

    ASIL SORUN TOPLU ULAŞIM

    “İstanbul’da salgının yeniden yükselmesindeki en önemli neden toplu ulaşım. Bunu unutmayalım. Bu toplu ulaşımı rahatlatamazsak bu salgını kesemeyiz. Bunu da taşıt sayısını arttırarak yapamayız. Metrobüs zaten limitte. 17 saniyede bir otobüs geçiyor. Bunu daha da kısa süreye indiremeyiz. Diğer hatlarda da sefer sayısını arttırsak bu kez de durak yoğunluğu sorun olarak karşımıza çıkıyor. Vatandaşa durakta bekleme diyemeyiz.

    İstanbullu hasta hasta işe gidiyor. Çünkü COVİD’den korkuyor ama işten atılmaktan daha çok korkuyor. Bu noktada bir sorun var.”

    SİVİL TOPLUMLA KONUŞMADAN ESNETEMEZDİK

    “Bu yüzden alınacak en önemli önlem sizin de değindiğiniz esnek mesai. Çünkü toplu ulaşım ve ulaşım sorununu başka türlü çözmemiz mümkün değil. Tabii bunu sadece kamu çalışanları ile yapamayız. İstanbul’da toplam çalışanlara kamu çalışanlarının oranı yüzde 8 civarı. Gerisi özel sektör. Yani 400 bin civarı kamu çalışanı var diyelim kabaca. Özel sektörde ise 5 milyon. Yani benim kamu çalışanlarını esnek mesaiye geçirmem sorunu çözmüyor. Bu durumda bizim özel sektörle ve üniversitelerle de oturup konuşmamız gerekiyordu.

    Önce işverenlerle görüştüm. İSO Başkanı Erdal Bahçıvan ile konuştuk, işveren sendikaları ile konuştuk. Sonra sendikalarla görüşmeye geçtik. DİSK, TÜRK-İŞ, HAK-İŞ hepsi ile. Bütün başkanlar çok olumlu yaklaştı. Üniversite rektörleri ile görüştüm.

    Eylül ayında bu kararı almıştık. Görüşmeler, hazırlıklar yapıldı. Haftaya tüm gazeteleri, yayın kuruluşlarını ziyaret ederek bu esnek mesaiyi anlatacağım ve buna geçeceğiz. En önemli tedbir bu olacak emin olun.”

    20 MİLYONLUK KENT KOLAY DEĞİL

    “İstanbul Türkiye’nin ekonomik motoru. Geleni gideni, düzenli- düzensiz 1 milyonu bulan göçmeni ile her gün 20 milyon kişinin yaşadığı bir kent. Kolay değil. Burayı bırakın Türkiye’yi dünyanın başka bir kenti ile karşılaştıramazsınız. Zor bir şehir. Anadolu’da 700 binlik bir büyükşehir ile İstanbul aynı şey değil. Burada bir öğrenci okula 40 kilometre yol gidebiliyor yeri geldiğinde. Anadolu’da 300 metre. İşe gitmek için de aynı şey söz konusu.

    Burada hükümetimiz ile beraber hareket ediyoruz. Bildiğimizi okuyamayız. İçişleri Bakanımız, Maliye Bakanımız çok destek veriyor. Merak etmeyin. Bu haftadan itibaren salgının frenine basmış oluruz. Ama ille de bir suçlu lazımsa. Haklısınız. Ben suçluyum.”

    İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’nın sözlerinden bu haftadan itibaren İstanbul’da işlerin sıkılaşacağını ve Kasım ayı itibarıyla da esnek mesaiye geçileceğini, buna üniversitelerin de dahil olacağını anladım.

  • Fatih Altaylı’dan Burhan Kuzu’ya: “Sus, otur, hatta saklan”

    Fatih Altaylı’dan Burhan Kuzu’ya: “Sus, otur, hatta saklan”

    Altaylı, “Çoklu cinayet zanlısı uyuşturucu kaçakçısının yargı tarafından serbest bırakılmasını sağladığı artık aleniyet kesbeden ve artık kendisi tarafından da kabul edilen Anayasa Profesörü Burhan Kuzu, hakkındaki yazılarımı geçmişte yalanlardı. Şimdi ise yeni bir yönteme geçti. Ben yazınca o da sosyal medyası üzerinden ‘Fatih Altaylı unutulmamak için beni yazıyor. Ben olmasam yazacak konusu yok’ gibi yanıtlar veriyor. Burhan Bey, benim unutulmak veya unutulmamak gibi bir derdim yok.

    Ama sizin olmalı. Siz unutulmayı tercih etmelisiniz. Ortadan kaybolmayı, kimseye yanıt vermemeyi, yokmuş gibi davranmayı tercih etmelisiniz” görüşünü savundu.

    Altaylı, “Çünkü siz artık çok ‘ayıplı’ bir siyasetçi, çok çok ayıplı bir ‘yasa adamı’ oldunuz.

    Kendinizi ve yaptıklarınızı unutturmanız lazım. Hakkınızda ne denirse densin ortaya atlamamanız, sosyal medya hesaplarınızı kapatmanız, tek kelime etmemeniz, yokmuş gibi davranmanız lazım.

    Çünkü siz yargıya baskıyı bir aile ferdinizin bir hatasını örtmek, bir yakınınızın arazi davasını sonuçlandırmak ya da kader kurbanı diye adlandırılan türden gariban birine yardımcı olmak gibi ‘nispeten’ vicdani bir kabul görebilecek şekilde yapmadınız Vahim iddialarla yargılanmakta olan birini yargıdan kaçırmak için devreye girdiniz. Onun ellerindeki kan artık sizin de elinize bulaştı anlayacağınız.

    O yüzden susun. Unutulmaya çalışın. Ben sizin yediğiniz herzeler unutulmasın diye yazıyorum.

    Siz de böyle yaparak bana destek veriyorsunuz. ‘Unutmayın beni. Uyuşturucu kaçakçılarını yargının elinden kurtaran benim’ diye bağırıyorsunuz sürekli. Allah bilir belki de benim yazdıklarıma da reklam gözüyle bakıyorsunuzdur . Belki yargıdan kurtulmak isteyen yeni müşteriler gelir diye” ifadesini kullandı.

  • Buket Aydın iddiaları açığa kavuştu…

    Buket Aydın iddiaları açığa kavuştu…

    Kanal D Ana Haber Bülteni sunuculuğundan ve Demirören Medya Grubu’ndan istifa ettiğini açıklayan Buket Aydın’ın Habertürk ile anlaştığı iddia edildi. Fatih Altaylı ise, Twitter’dan yaptığı açıklamada söz konusu iddiaları kesin bir dille yalanladı.

    ALTAYLI’DAN NET CEVAP

    Altaylı sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Soranlar için söyleyeyim. Buket Aydın’ın Eylül ayında izleyicileri ile buluşacağı kanalın Habertürk ya da Ciner Grubu’ndaki herhangi başka bir kanal olmayacağını söyleyebilirim. Yalan yazmak bazı internet sitelerinin alışkanlığı haline gelmiş.”