Etiket: Fenerbahçe Başkanı Ali Koç

  • Fenerbahçe Başkanı Ali Koç: “Fenerbahçe’nin son 10 yılda başına gelen hangi takımın başına gelmiş”

    Fenerbahçe Başkanı Ali Koç: “Fenerbahçe’nin son 10 yılda başına gelen hangi takımın başına gelmiş”

    Sultanlar Ligi play-off final serisi beşinci maçında Fenerbahçe Opet, Eczacıbaşı Dynavit’i 3-0 mağlup etti ve seride durumu 3-2’ye getirerek şampiyonluğa ulaştı. Karşılaşmayı tribünden takip eden Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, takımın kupaya ulaşmasının ardından oyuncuları tebrik etti.

    Ali Koç, bu sezon tüm branşlarda final ve şampiyonluklar için mücadele etmelerine vurgu yaptı. Fenerbahçe Kadın Voleybol Takımı’nı takımı tebrik ederek sözlerine başlayan Başkan Koç, “Güzel bir seri oldu, sonunda kazandık. Eczacıbaşı’nı da sadece bu seri için spora yaptıkları katkıdan dolayı tebrik ederim. Türkiye’de bu seviyede kadınlar serisi oluyorsa bu Türkiye’nin voleybolda genel başarısıdır. Türkiye Voleybol Federasyonu’nu da çıtayı bu seviyeye çıkardıkları için kutluyorum. Biraz buruk sevincimiz var, kupayı ve ligi aldık ama Avrupa kupasını da almak istiyorduk. Takımı onun için kurmuştuk. Yarı finalden döndük. İnşallah seneye orada da bir kupa getirmeyi planlayacağız. Takımımız aşağı yukarı hazır. Belki 1-2 dokunuş yapacağız. Erkek takımımız son derece mütevazı bütçeyle final oynadı, Avrupa’da çeyrek final oynadı onlarla da gurur duyuyorum. Biz ezeli rakiplerimizle değil, şirket takımlarıyla yarışıyoruz. Onların imkanları, finansman bize göre çok daha geniş. Ama ona rağmen ‘Dünyanın En Büyük Spor Kulübü’ vizyonu çerçevesinde biz de elimizden geldiğince yatırım yapmaya çalışıyoruz. Bu yüzden sponsorlarımıza canı gönülden teşekkür ediyorum. Seneye de inşallah bu seviyede devam edeceğiz. Kadın basketbolda tüm kupaları aldık. Şimdi erkek basketbolda minimum final-four oynayıp, Türkiye Ligi’ni almak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Takımdan takıma muameleler son derece değişik”
    Futbolda aldıkları cezalar hakkında konuşan Başkan Koç, “Erkek futbolda da inşallah şampiyon oluruz. Son 10 seneye baktığınız zaman tam 9 sezon ve bu sezonla birlikte bizim 700 puanımız var, Galatasaray’ın 700 puanı var, Beşiktaş, Trabzonspor ve Başakşehir takip ediyor. Bu saydığım takımlar arasında şampiyon olamayan tek takım Fenerbahçe. Zaten bizim isyan edişimiz bu. Şeytan detayda gizlidir derler ya, burada da belki Trabzon’da şampiyonluğumuz gidecekti. Trabzon’da 83. dakikada gol gelmeseydi, şampiyonluğumuz gidecekti. Ne oldu? Trabzonspor’a verilen cezalar 6’dan 4 maça düştü. Para cezası 3 milyondan 448 bine düştü. Biz stadımızda küfür olunca 400-500 bin TL ceza yiyoruz. Orada linç teşebbüsü oldu, anlayamıyoruz. Ondan sonra Süper Kupa ile ilgili biz bir ceza yedik. Tahkimde kendimizi savunmadan hukukun ana maddesi savunma hakkıdır. Kendimizi savunmadan tahkim cezaları onadı. Biz Etik Kurulu’na başvurduk, inşallah bir duruşma verecekler. Takımdan takıma muameleler son derece değişik” diye konuştu.

    “Fenerbahçe’nin son 10 yılda başına gelen hangi takımın başına gelmiş”
    Başkan Koç, sözlerini şöyle tamamladı: “2 sene evvel Trabzon’da şampiyonluk maçında 5 bin kişi sahaya girmişti Antalyasporlu kaleci yumruklandı. O zaman doğru ceza verilse belki bugün olmazdı. Verilen cezalar, sevkler takımdan takıma değişiyor. Kabul edilebilir şey değil; isyan bundan. Fenerbahçe’nin son 10 yılda başına gelen hangi takımın başına gelmiş. 2015’te otobüs viyadükten uçsaydı, ne olacaktı? Hala faili meçhul. Kumpas kuruldu, itibarımız, değerimiz, finansallarımız yerlere düştü. Mahkemelerde kendimizi akladık, şimdi tazminat davaları açıyoruz. Dava açmadan devletin bizimle helalleşmesi gerekir. Şampiyonluğumuz camiamıza hayırlı olsun. İnşallah pek çok kupaların da habercisi olur.”

  • Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’tan kaptanlara mesaj: “Çıkın o şampiyonluğu bize getirin”

    Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’tan kaptanlara mesaj: “Çıkın o şampiyonluğu bize getirin”

    Fenerbahçe Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı, Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi’nde yapılıyor. İftar için verilen aranın ardından ikinci kez kürsüye çıkan Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, açıklamalarda bulundu.

    Son 5 sezon ve son 10 sezonda oluşan puan durumunun dev ekrandan katılımcılara gösterilerek, “Fenerbahçe’nin 3 Temmuz kumpasından beri 13 senede 1 kere şampiyon olmasının hiçbir şekilde sportif argümanlarla açıklanması söz konusu değildir. Size şu anlattıklarımdan herhangi bir haksızlığı, bir kere yaşamışlar mı? Hep Fenerbahçe yaşamış. Onun için bugün buradayız. Bugün burada isyanımızı göstermek için toplandık. Bugün burada şahsim için söyleyebilirim, hayatımın en büyük gururunu yaşattınız. Buraya gelip bu haksızlığa karşı isyanı gösterdiğiniz için, Allah hepinizden razı olsun. Bunu görünce Fenerbahçe’nin hiçbir zaman sırtının yere gelmeyeceğini görüyorum. Şartlar ne olursa olsun, kumpaslar ne olursa olsun, Fenerbahçe tek başına da olsa dimdik ayakta duracağının en güzel ifadesi burada bu topluluktur. Sizlerin başkanı olmaktan iftihar ediyorum” diye konuştu.

    “Fenerbahçe’yi bu zorbalıklarla teslim alabileceğinizi sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz”
    Sarı-lacivertli camiaya da seslenen Koç, “Neden hep Fenerbahçe? Bize neyin diyeti ödetilmek isteniyor. Hangi kirli eller Fenerbahçe’ye operasyon yapıyor. Bu haksızlıklar ne zaman son bulacak? 100 yıllık kulüpleri birbirini çekiştirerek yeni bir kaos mu çıkartmak istiyorlar? Bu saldırıyı yapmayı planlayanlar, siz Fenerbahçe’nin tarihini hiç incelediniz mi? Henüz 11 yıllık kulüpken bile işgal kuvvetlerine boyun eğmeyen, bugün asırlık çınar olan Fenerbahçe’yi bu zorbalıklarla teslim alabileceğinizi sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz. Hiç ders almamışsınız. Hedef hiçbir zaman değişmiyor, Fenerbahçe. Biz ligden çekilsek kimin otobüsüne kurşun atacaklar? Kimin başkanına kumpas kurup hapse atacaklar? Siz Fenerbahçe’yi tanımamışsınız. Ne boyun eğeriz, ne şampiyonluklar ne kupalar uğruna, inandığımız herhangi bir değerden, ilkeden en ufak taviz vermeyiz. Futbol faaliyetlerini askıya almak; onun arasında ligden çekilmek. Dolayısıyla biz hiçbir zaman yapmamaktansa, itiraz bayraklarını kaldırarak kendi göbek bağını kendimiz kesip, her gün ölmektense bir kere ölmeyi daha iyi yöntem ve yol olacağını düşünerek yola çıktık. Gücü nereden alıyorlar biliyor musunuz; Fenerbahçe camiasının eskisi gibi kenetlenmemesinden. Artık bizler de fabrika ayarlarına dönmeliyiz. Yaptıkları her teşebbüsle bizim daha da sıkı sıkıya sarılacağımızda farkına vardıklarında teşebbüs edemeyecekler. Lütfen buradan giderken bu mesajımı hatırlayın. Bugün burada ne sonuç çıkarsa çıksın, biz yönetim kurulu olarak elimizden geleni sarf edeceğiz hayata geçirmek için” şeklinde konuştu.

    “Esas mücadele bugünden itibaren başlıyor”
    Genel kurul için stadyuma gelen taraftarlara teşekkürlerini ileten Koç, “Trabzon’dan olağanüstü kenetlenme ile gelmiş, sonuna kadar emeğimizle, kanımızla mücadele etmek istiyoruz dediler. Özet; hiçbir yapmamak en kötü tercih. Ne yapılacaksa kademeli, ölçülü, zamanı doğru olmalı dendi. Kamuoyuna ve yetkililere en güçlü mesajı verirken, bize de en az zarar veren formülleri seçmeliyiz dendi. Haklı olduğumuz yerde haksız duruma düşmemek, gelecekte futbol yüzünden olması muhtemel kavgalarda sorumlu tutulmamak adına futbol faaliyetlerimizle ilgili alacağımız kararlarda, hükümet ve ilgili devlet kurumlarıyla iletişim kurmak, iyi ilişkiler kurarak uğradığımız haksızlıkları anlatmak sorunları çözmek, bir kez daha o yöntemlerle denemek; esas mücadele bugünden itibaren başlıyor. Bu mücadelenin fitilini sizler sağladınız. Aynı kurullar, aynı hakemler, aynı tiyatro olacak” diye konuştu.

    Ali Koç’tan kaptanlara mesaj: “Çıkın o şampiyonluğu bize getirin”
    Ali Koç, kongre üyelerinden gelen talepleri tek tek anlatarak şunları söyledi:
    “Maçlara U-19 ile çıkmanın da bir esprisi yok lige devam edeceksek. Edin Dzeko’ya, Tadic’e, Mert Hakan’a buradan sesleniyorum; sizin istediğinizi genel kurul da istiyor, çıkın ne yapacaksanız yapın o şampiyonluğu bize getirin. Taraftarımıza çağrıda bulundum; seyahat planı yapmayın dedim. 2 Nisan akşamındayız, lütfen Şanlıurfa’ya seyahat planı yapmayın, Süper Kupa bileti rezerve etmeyin. İki opsiyonumuz var, hiç çıkmamak, ikinci opsiyonumuz U-19 takımı ile çıkmak. Büyüklerimizden aldığımız görüş, radikal bir karar olacaksa Süper Kupa ile başlanmalı dendi, ben buna katılıyorum. Sen bize diyeceksin ki, ülke puanı helal olsun yeni bir tarih belirleyeceğiz, ondan sonra rakibimiz kabul etmedi diyeceksiniz diyeceksin. Avrupa’da oynayan takımlar takvimi değiştirecek ama bizim federasyonumuz Süper Kupa tarihini değiştirmeyerek hem şampiyonluk hem de Avrupa yoluna taş koyacak. Dolayısıyla bu maça çıkmayalım diyen o kadar çok insan var ki.”

    “Fenerbahçe’siz yapsınlar o formatı”
    Türkiye Kupası’nda 2 sezon mücadele edilmemesi görüşünü de aktaran Koç, “Türkiye Kupası’na en az 2 sezon katılmama düşüncesindeyiz. Ticari gelirler iade edilecek zaten külliyen zarar hepimiz için, o tarafı da önemli değil. Önümüzdeki sezon yeni bir format oluyor Fenerbahçe’siz yapsınlar o formatı” dedi.

    “Trabzon’a faili meçhul olay çözülene kadar maçlara gitmeyelim opsiyonu var”
    Diğer opsiyonları da kongre üyeleriyle paylaşan Ali Koç, “Trabzon’a faili meçhul olay çözülene kadar maçlara gitmeyelim opsiyonu var. Aklımıza yatan opsiyon. Ancak sadece 3 puan değil, 6 puan eksiliyor. Yarışı olumsuz etkileyecek. Yine U-19 ile gidelim deniyor, ona zamanı gelince bakarız. TFF’nin istifaya çağrılması, imza toplanması isteniyor. Federasyon ve kurulları, anladığımız bir anlamda seçim yapılana kadar federasyonun hiçbir seçimine katılmamamız isteniyor. 1959 öncesi şampiyonluklarımız için derhal komisyon kurulup olumlu-olumsuz cevap verilmesi isteniyor. 2011 Süper Kupa’mızın en kısa zamanda oynanması için Beşiktaş ile hareket ederek hakkımızı gasp edenlerden almamız isteniyor. Yayın havuzundan çıkmamız isteniyor, keşke çıkabilsek 3 misli gelir sağlayabiliriz. Kanunen sıkı sıkıya bağlanmış durum, dolayısıyla mümkün değil” diyerek sözlerini noktaladı.
    Başkan Koç’un açıklamalarının ardından kongre üyelerinin konuşmalarına geçildi.

  • Fenerbahçe Başkanı Ali Koç: “İçinde bulunduğumuz kısır döngü bize ‘yeter’ dedirtti”

    Fenerbahçe Başkanı Ali Koç: “İçinde bulunduğumuz kısır döngü bize ‘yeter’ dedirtti”

    Fenerbahçe Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı, Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi’nde yapılıyor. 30 bine yakın kongre üyesinin katılım sağladığı toplantıda konuşma yapan Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, sözlerine kendisi için açılan pankarta teşekkür ederek başladı.

    Süper Lig’in 30. haftasında oynanan Trabzonspor – Fenerbahçe karşılaşmasının bitiş düdüğüyle birlikte yaşanan olaylara değinen Başkan Koç, “Son maçımızda Trabzonspor ile dünyanın hiçbir normal ülkesinde tamamlanmasına izin verilmeyecek karşılaşmayı oynamak zorunda bırakıldı. Bir kez daha planlı ve organize zorbalıkla şampiyonluklarımız elimizden alınmaya, emeklerimiz çalınmaya teşebbüs edilmiştir. Korkarım ki bu teşebbüsler sezon sonuna kadar devam edecektir. Bu yapılanlar sadece bu camiaya değil birazcık vicdanı olan herkesi rahatsız edecek boyuttadır. Bugün burada olağanüstü toplanmamızın sebebi, çok daha fazlasıdır. 7 sezonda kaybettiğimiz 3 şampiyonluk, sözde şike kumpasları, otobüsümüzün kurşunlanması, kirli ittifaklarla şampiyonluklarımızın çalınması, saha içinde hakemlerin eliyle standart dışı hakem yönetimi, TFF’nin çifte standart yaptırımları, başarı için her yol mubahtır anlayışla, kin ve nefret kusan rakipler, daha da önemlisi bunlara müsamaha gösterenler, pek çok olay, içinde bulunduğumuz kısır döngü bizlere ‘yeter’ dedirtti. Biz camia olarak sağduyu ile yıllarca bize yapılanları haykırdık, duyarlar dikkat ederler diye. Planlı şekilde bugün de futbol üzerinden kaosa sürüklemeye çalışanlar var dedik ve diyoruz. Ancak ne sesimizi duyan ve ne utanan ne de sıkılan var. Maç sonrasında yaşananlar organize bir şekilde gerçekleşmiştir. Bu herhangi bir futbol maçında yaşanan olaylardan değildir” diye konuştu.

    “Soruşturma yapılacak mı, takipçisi olacağız”
    Yaşananlara göz yumulduğunu belirten Koç, “Bu duruma müsaade edilmiştir. Böyle düşünüyoruz çünkü gergin geçeceği bir maçta valilik ve emniyet müdürlüğü gereken güvenliği sağlayamamıştır. Genel kurul toplantısındayız, İstanbul Emniyet Müdürlüğü çok daha iyi güvenlik önlemi almıştır, olması gerektiği gibi. Trabzon’da yaşanan güvenlik zafiyeti hafife alınacak konu değildir. İçişleri Bakanlığımız gerekli soruşturmaları yapıp, yapmayacak mı takipçisi olacağız. Yüzlerce kişi futbolcularımıza saldırmak için sahaya girmiş, 17 kişi gözaltına alınmış sadece 5 kişi tutuklanmıştır. Meşru müdafaa yapan 3 futbolcumuz ve 2 çalışanımız disiplin kuruluna sevk edilmiştir. Maç her dakika gerginlik artmıştır. Biz bunu İstanbul’dan görüp, hocamıza ‘güvenliğimiz tehlikeye giriyor takımı sahadan çekebilirsin’ derken Trabzon emniyeti burnunun dibindeki stattaki maça müdahale edememiştir. Avrupa’da olsa bu hakemin lisansı iptal edilir diyenler, TFF’nin yurt dışından getirdiği gözlemci neredeyse de tam puan vermiştir. Futbolcularımızı ceza verdirmeye çalışan bazı rakiplerimizi de not ettik. Ancak bir tanesi var, lügattaki kelimelerin insan versiyonları olsa bu yalanın insan versiyonu olurdu. Terbiyesiz televizyonlara çıkıyor Trabzon’da yaşanan olaylar için olmamalıydı deyip, bizim futbolcularımıza nasıl ceza verilmesi gerektiğini o yarım aklıyla satır arasında mesaj vermeye çalışıyor. Verdiğin bilgilerle yalanı dibine kadar soktun, bakalım nereye kadar ama Fenerbahçe seni de not etti. Her gece yatarken bizi düşün. Onların anlayışına göre, oyuncularımız kaçmalıymış. Tüm bunlar da yaşanmazmış, futbolcularımızın uslu uslu dayak yemelerini bekliyorlardı. Kahramanca armamızı temsil ettiler orada. Fenerbahçe’nin duruşu kurulduğu günden beri apaçık ortadayken, siyasi partilerden, devlet erkanından, TFF’den, kamuoyundan bir geçmiş olsun mesajı gelmemesi son derece manidar, bir o kadar da derin anlam taşımaktadır” ifadelerini kullandı.

    Daha sonra 2005-2006 sezonunun son haftasında oynanan Denizlispor – Fenerbahçe maçında yaşananlar, FETÖ tarafından yapılan sözde şike kumpası, 4 Nisan 2015’teki otobüs kurşunlanması gibi birçok olay hatırlatılarak dev ekrandan katılımcılara aktarıldı.

  • Fenerbahçe’de Başkan Ali Koç ve yönetim kurulu, futbol takımıyla bir araya geldi

    Fenerbahçe’de Başkan Ali Koç ve yönetim kurulu, futbol takımıyla bir araya geldi

    Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ve yönetim kurulu, Samandıra Can Bartu Tesisleri’nde profesyonel futbol A takımıyla buluştu. Futbolculara yarın gerçekleştirilecek Olağanüstü Genel Kurul’da alınması beklenen muhtemel kararları anlatan Başkan Koç, oyunculara kişisel fikirlerini sordu.

    Ali Koç’un konuşmasından sonra takım kaptanlarından Edin Dzeko, Dusan Tadic, Mert Hakan Yandaş ve İrfan Can Kahveci görüşlerini ifade ederken; Fenerbahçe futbol takımına sahada ve saha dışında yapılan tüm haksızlıkların farkında olduklarını söyleyerek, takım olarak Trabzon deplasmanından daha güçlü ve kenetlenmiş bir takım olarak döndüklerini, tüm cephelerde sonuna kadar mücadele etmek istediklerini Başkan Ali Koç ve yönetim kuruluna ilettiler.

    Takımın karakterli, duruşu olan ve aidiyeti yüksek tavrı için oyuncuları ile gurur duyduğunu belirten Başkan Ali Koç; 2 Nisan tarihinde alınacak kararlar doğrultusunda hiçbir şey yapmama gibi bir durumun ihtimal dahilinde olmadığını açıkladı.

    Teknik Direktör İsmail Kartal da toplantıda oyunculara hitaben daha önce tarih boyunca pek çok olay yaşandığını ve kendisinin Fenerbahçe’de olduğu dönemde de şampiyonluğun ellerinden çalındığını savundu.

    Takımın her mücadeleye hazır olduğunu vurgulayan Kartal, genel kurulun kararına saygı duyacaklarını da sözlerine ekledi.

  • Ali Koç: “İnşallah 2 Nisan sadece Fenerbahçe için değil Türk futbolu için bir milat olur”

    Ali Koç: “İnşallah 2 Nisan sadece Fenerbahçe için değil Türk futbolu için bir milat olur”

    Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, 2 Nisan Salı günü yapılacak Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı öncesi Yüksek Divan Kurulu Üyeleri ile bir araya geldi. Önemli bir süreçten geçtiklerini belirten Koç, sarı-lacivertli camiaya çağrıda bulunarak önemli mesajlar verdi.

    Ali Koç’un açıklamalarından satır başları şöyle:
    “Bu gidişat gidişat değil, kabul edilemez bir gidişat, organize bir kötülük içindeyiz. Uzun süredir organize bir kötülük içindeyiz. Adaletin, hakkın, hukukun tesis edilmediği bir ortamda rekabet etmeye çalışıyoruz. Ne hikmetse hiçbir kulübün tarihi boyunca başına gelmeyecek tek olay bizim 15-20 senede defalarca başımıza geldi, hem içeride hem de dışarıda. Fenerbahçe mağduru vs. oynamıyor. Bu söyleyeceklerim, sayacaklarım hepinizin bildiği konular ama bütünsel baktığımız zaman nasıl olur da bir kulübün başına bütün bunlar gelir, bizi yöneten insanlar nasıl buna müsaade eder, bunları bir gündeme getireceğim. Sonra da nasıl ilerleyeceğimizle ilgili birkaç şey söylemek istiyorum.”

    “Lütfen 2 Nisan’da Fenerbahçe olarak tüm Türkiye’ye artık ‘Yeter’ demenin zamanının geldiğini gösterelim”
    “Biz Olağanüstü Genel Kurul çağrımızı yaptığımız gün 4-5 saat yönetim kurulu olarak toplandık. Artık işin geldiği boyut Trabzonspor maçından sonra bazı gelişmeleri tahmin ederek ve bütünsel bakış açısıyla artık işin boyutu genel kurul seviyesine getirilmeli ve bundan sonra nasıl ilerleyeceğimizi hep beraber aklıselim bir şekilde, akıl akıldan üstündür, herkesin çorbada tuzu olacak bir yöntemle ilerlemenin en doğru olduğunu ifade ettik. Çağrımızı yaptık. Şu ana kadar çok yüksek bir katılım olacağını hissediyoruz ama ilk önce söyleyeceğim; inşallah 2 Nisan’daki toplantımızda bir hafta sonraki toplantıya ihtiyaç duyulmadan gerekli sayıyı toplayıp, toplantımızı yapıp en aklıselim kararı veya kararları hep beraber alırız. Hedefimiz budur! Bunu yapmak için de Yönetim Kurulumuz etraflıca istişare ettik ve bu kararı aldık. Bugün buradaki yoğunluk salı günü bizler açısından da ümit vadediyor. O yüzden tekrar söylüyorum; bu toplantının ikincisi olmasın, lütfen 2 Nisan’da Fenerbahçe olarak yekvücut, omuza omuza tüm Türkiye’ye artık ‘Yeter’ demenin zamanının geldiğini hep beraber gösterelim. Çünkü bıçak kemiğe değdi, kesiyor ve bacağı kopartmak üzere.
    Yanlış bir algılama var, belki bunun sebebi biz olabiliriz. Fenerbahçe Spor Kulübü iki tane ekstrem var: Biri hiçbir şey yapmamak, hiçbir şey denememek, hiçbir eylem içinde bulunmayıp hayatımıza devam etmek ki bana sorarsanız en kötü seçenek budur. En ekstremde de ligden çekilmeden de ekstrem bir sonuç var, o da bir müddet futbol faaliyetlerini durdurmak. Bu iki ekstremin arasında da muhtelif konular var, alternatifler var, hareket planları var. İnsanlarla konuştukça, istişare ettikçe daha da yeni fikirler geliyor. Dolayısıyla bunu 1 ve 0 oyunu olarak görmemeniz lazım. Fenerbahçe Spor Kulübü, kendisine reva görülen muameleye artık isyan ettiği için, bu duruma artık tahammül edemeyeceği için camia olarak belli konularda karar almak için salı günü toplanıyor.”

    “Bir kez daha Fenerbahçe’nin şampiyonluk şansı zorbalık ile elinden alınacaktı”
    “Nasıl bu noktaya geldik? Şunu belirmek istiyorum: Trabzonspor maçı kesinlikle ve kesinlikle bugün burada toplanmamızın veya 2 Nisan’da Olağanüstü Genel Kurul’a gitmemizin nedeni değildir, bardağı taşıran damladır! Niye bardağı taşıran damladır? Şöyle bir inceleyelim: Trabzonspor’daki olan bize göre tamamen organize, belli bir amaç ve hedef doğrultusunda o amaç da bizi bir kez daha zorbalıkla şampiyonluktan etmek, bu Trabzonspor’un amacı demiyorum ama organize kötülüğün tavan yaptığı örneklerden bir tanesi. Niye böyle düşünüyoruz? Öncelikle bir güvenlik zafiyeti var. Bu güvenlik zafiyetini kimse bize açıklayamaz. Hiç kimse bize bu güvenlik zafiyetini açıklayamaz. Derbilerin nasıl olduğunu, nasıl gergin geçtiği biliniyor, özellikle yıllardır biriken sorunlardan dolayı Trabzonspor-Fenerbahçe, Fenerbahçe-Trabzonspor derbilerinin ne kadar gergin geçtiği bilinen bir ortamda statta polis olmaması bizim açımızdan hiçbir şekilde açıklaması olacak konu değildir. Ben size bir örnek vereyim; bizim stadımızda maç olduğu zaman hatta maç mesai günlerindeyse kadın çalışanlarımız ruj, çakmak taşımıyorlar. Niye biliyor musunuz? Gündüz polis iki bariyer güvenlik vaziyeti alıyor, öğle yemeğine çıkanlar dönüşte aranıyorlar ve çantalarında bu malzemeler varsa polis alıyor. İstanbul polisi bu kadar dikkatliyken hatta bizim derbi maçlarında dikkat edin, maç bitmeden 5-6 dakika önce çevik kuvvet sahanın içine girer, tribünleri çevirir, tünelde de ekstra polis konur ve böyle maçlar oynanır. Burada polis yoktu. Pet şişeler sahaya atılıyordu ki genelde bardak su verilir maçlarda ve dediler ki ‘Ramazan ayı ondan pet şişe’, tamam, peki. Trabzonlu dostlarımızla konuştuk, maça girerken hiç üst araması olmamış. Karadeniz insanı merttir. Maskeyle maça gidildiğini hiç hatırlamıyorum ben. Rize’si olsun, Trabzon’u olsun Maskeli insanlar tribünlerde. Dolayısıyla gördük ki bir kez daha Fenerbahçe Spor Kulübü’nün şampiyonluk şansı, şampiyonluk hedefleri zorbalık ile elinden alınacaktı. Batshuayi golü atmasa ne olacaktı? ‘İsmail Kartal 2-0’da tutamadı oyunu, teknik, taktik vs.’ konuşulacaktı. Sahaya atılan maddeler? Trabzon’da oynadığımız maçlarda hiç bu kadar su atılmamıştı, çok olaylar yaşandı. Son 10 senede 2 maçımız zaten maç oynanırken iptal edildi ve bu üçüncüsü. Hiç bu kadar madde atılmamıştı, özellikle de su. Dolayısıyla bize göre bu bir organize iş idi. Trabzon emniyeti maça polis tahsis etmiyorsa, tahsis ettiği polisleri stadın içinde değil dışında bekletiyorsa Trabzonspor veya ev sahibi ne yapsın ki ev sahibi güvenlikten sorumlu olmasına rağmen. Bize göre Trabzon emniyetinin büyük zaafı olmuştur, emniyet müdürünün hala görev olması da bizlere bir mesajdır, onu da söyleyeyim.”

    “Hocaya maçın 60. dakikasında ‘Sahadan çekilebilirsiniz, yetki sizindir’ diye mesaj attım”
    “Ben İstanbul’dan maçı seyrederken maçın nereye gideceğini net bir şekilde görüyordum, belliydi. Hocaya 60. dakikada mesaj yolladım. 2-0’ken arkadaşlar, Fenerbahçe tarihinin en yüksek puanını aldığı sezonda, şampiyonluğa dört nala giderken, Konferans’ta giderken, Süper Kupa alma imkanı varken, takımımız 2-0 öndeyken bir kulübün başkanı hocasına mesaj yollayıp, ‘Sahadan çekilebilirsiniz, yetki sizindir’ deme ihtiyacı duyması ne demektir, siz biliyor musunuz? Türk futbolunun geldiği kepazeliğin geldiği en güzel ispatlarından bir tanesidir. En önemli viraj, en önemli derbi, şampiyonluğa gidiyorum, takım 2-0 önde ve futbolcularımızın can güvenliği için hocamıza ‘İstediğin an takımı çekebilirsin’ mesajını verme ihtiyacı duyuyorum. Peki, Trabzon emniyeti siz görmüyor musunuz? Bu olaylar birden bire olmuyor ki! Aşama aşama ki bu noktaya geleceği belliydi. Biz, İstanbul’dan geliyoruz, kendi takımımızın güvenliğini sağlayabilmek için bunu söylüyoruz, öyle küçük bir şehirde ikinci yarıya gerekli polis önlemi alınmıyor. Çok enteresan.
    Sevkler yapılmadı. Neden yapılmadı? Ne bekleniyor? Seçimle ne alakası var. Ve duyum almaya başlıyoruz, futbolcularımıza ceza verilecek diye. Neden? Fazla güç kullanmış Fenerbahçeli futbolcular. Kaçmalıymış Federasyonun şu anda bulunduğu nokta; kaçsaymış Fenerbahçeli futbolcular ekstra güç kullanmak zorunda kalmazlarmış, o yüzden de sevkler olmazmış. Zihniyete bakar mısınız? Senin hakemin düzgün maç yönetse zaten maç iptal olurdu, iş bu noktaya gelmezdi. Sizi kim sevk edecek? Sizden kim hesap soracak? Bu noktaya gelmesinin bir numaralı sorumlusu sahadaki yönetimdir. Ama Türkiye’de böyle siyasi, bürokrasi gücü olan bir kulübün maçını iptal edebilecek bir baba yiğit hakem var mı? Federasyon açsaydı, söyleseydi; bu gidişat değil, maçı durdur. Soyunma odasına gidersin, beklersin Yapabileceği yaptırımlar da vardı. Hamleleri yapmadı, yaptıklarını çok geç yaptı. Dolayısıyla federasyon ve hakem sorumludur. Yurt dışında böyle maç yönetse o kokart kendisinden alınır. Yabancı hakem ısrarımızı anlıyor musunuz? Dolayısıyla bu işin Trabzon tarafı. Futbolcularımıza ceza vereceklermiş. Onların menfaatleri açısından inşallah vermezler. Çünkü Türk futbolu uluslararası alanda çok sıkıntıya girer. Şimdi kılıfına uydurmaya çalışıyorlar çünkü üstlerinde baskı var. Zaten her şeyi kılıfına uydurmaya çalışıyorlar. Bu maçta da Fenerbahçe’ye nasıl ceza vereceğiz diye uğraştılar. Baktılar ki pabuç pahalı. Ne yapıyorlar bilmiyorum. Fenerbahçeli futbolcuların linç mi edilmesi gerekiyordu? O bayrak Mert Müldür’ün bir tarafına girdikten sonra mı işin ciddiyetini anlamamız gerekiyordu? Yoksa otobüsümüz viyadükten uçsaydı mı işin ciddiyetini anlamamız gerekiyordu.”

    “7 Nisan’da maç var ona mı ceza vereceksiniz?”
    “Trabzonspor maçında yaşananlar bizim için bardağı taşıran nokta oldu. Dikkate derseniz iki kulüp de gerginlik olmasın diye dikkatli hareket ediyor. Biz orada çok iyi ağırlandık. Birbirimizle özellikle Ahmet Ketenci üzerinden bilgiler, videolar paylaşıyoruz. Yanlış bilgilendirme, gaza gelme, taraftar baskısıyla işi olduğu yerden daha kötü bir yere götürmemek için azami gayret gösteriyoruz. Sevkler olmadı. ‘Neden olmadı?’ diyoruz. ‘Merak etmeyin, olacağı zaman tedbirsiz olur, Adana maçını etkilemez.’ Etkilemez. 7’sine maç koymuşsunuz, onu etkiler mi? Ona mı ceza vereceksiniz? O maça mı hazırlıyorsunuz. Aslında Trabzonspor maçından 1 hafta geriye gidelim. Zorbalıkla orada da gidiyordu bizim şampiyonluk şansımız. ‘Ne zorbalık yaşlandı?’ diyeceksiniz. Sahaya atlayan olmadı, sahaya atılan madde olmadı. Olmadı. Daha kötüsü oldu. 2006 Denizli’de maçı durdurarak çaldıkları şampiyonluğumuzdan daha çok durdu maç Pendikspor maçında. İlk yarı 16 dakika top oynandı. Uzatmalarla 56 dakika, 23 dakika top oynandı. Bir takım nasıl maçı kazanacak? Denizli’de atağa kalktığımızda konfeti atılıp duruyordu, burada oyuncular yere yatıyor. En çok faul çalınan maç. Pendikspor’un böyle başka maçı var mı? Camiamızın uyanması için bunları söylüyorum. Aslında 1 hafta evvel de bize organizasyon yapıldı.”

    “Zorbalıkla şampiyonluklar gitti”
    “2006 hepinizin malûmu, orada yine zorbalıkla şampiyonluk gitti. 3 Temmuz’u yaşadık. Kimse yanımızda değilken dimdik ayakta durduk. Kulübümüz rakiplerinden her branşta fersah fersah iyi durumdayken, hisselerimizin değeri 1 milyar dolarken bunu bize yaptılar, ondan sonraki 13 sene malûmunuz. Ama devlete kasteden bu terör örgütü kimin duvarına tosladı? Sarı lacivert duvara tosladı. Ne oldu? Fenerbahçe’nin finansalları altüst oldu, futboldaki sportif başarısı altüst oldu, itibarı, repütasyonu yerle bir oldu. 3 Temmuz’dan sonra devletin Fenerbahçe Spor Kulübü’ne borcu vardır. Bizi övmeye gelince övüyorsunuz, Fenerbahçe şöyleydi, sarı lacivert duvar vs. Ne oldu bizim kayıplarımız maddi, manevi? Bırakın maddi, manevi kayıplarımızın adreslenmesini, bir rakibimizi öne çıkarmak için her türlü yola başvurdunuz. Dolayısıyla 3 Temmuz, 3 Temmuz’da yaşadıklarımız, 3 Temmuz’dan sonraki davalar Fenerbahçe zarar görmedi. Nasıl Fenerbahçe zarar görmemiş? Kim Şampiyonlar Ligi’ne 2 kez yollanmadı? Biz. Sadece oradan hareketle 70 milyon Euro. 2007’de Ali Sami Yen’e şampiyon gittik, su savaşları 19 polis yaralandı birinin gözü kör oldu. Hiçbir şey olmamış gibi maç devam etti, o da iptal edilmedi. 2014’te şampiyon olduk. Tam psikolojik travmadan kafamızı kaldırdığımızı düşündüğümüz bir ortamda bir sonraki sezon şampiyonluğun en büyük adaylarından biriyken, liderin 2 puan gerisindeyken 5-1’lik muhteşem Rize galibiyetinden dönerken yaşananları biliyorsunuz. Ondan sonra takımı toparlayamadılar. Yabancı futbolcularımız ayrılmak istediler. Biz nasıl toparlayacağımızı da bilmiyoruz. Bizim futbolcularımız da burada çok travma yaşadı. Ne oldu? Orada da şampiyonluk gitti. Belki otobüs kurşunlanması olmasaydı bambaşka bir şey konuşuyor olacaktık. Zorbalıkla şampiyonluklar gitti. Niye faili meçhul? İstendiği zaman herkes bulunuyor. En küçük bir tweet paylaşan bulunuyor. Türkiye Cumhuriyeti’ni dünyaya rezil edecek suikast girişlimi Allah’tan muvaffak olmadı, olsaydı ne olacaktı? Niye bulunmuyor? Devletimize soruyorum. Kaç defa bu kürsüye çıkıp Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ayıbıdır dedik bunların faili meçhul olması. Bakın bunlar hep Fenerbahçe’ye oluyor. Hala faili meçhul. Belki onu bulsalardı bugün bir sürü şeyi konuşmuyor olabilirdik.”

    “Her iş dönüp dolaşıp Fenerbahçe’ye bağlanıyor”
    “Deprem oluyor -Allah kimseye, hiçbir ülkeye bir daha göstermesin- sonra takip eden haftalarda ligler başlayınca 3 büyük kulübün stadında hükümete tepkiler oluyor, sonra Fenerbahçe Spor Kulübü’nün taraftarlarına deplasman yasağı getiriliyor dönemin İçişleri Bakanı’ndan. Neden öbürlerine gelmiyor da bize geliyor? Fenerbahçe stadında ekstra bir şey mi oldu? Hayır. Bize geliyor. Çekiyorlar bizi siyasetin içine. Trabzonspor maçına 9 oyuncumuz sarı kart sınırında çıktık. Bugün hangi takımın 9 oyuncusu sarı kart sınırında. Yaptığımız faule bakıyoruz, aldığımız sarı kartlara bakıyoruz; rakibimizin yaptığı faullere, aldığı sarı kartlara bakıyoruz mukayese götürmüyor. Neden? Çünkü birikiyor, son viraja gelince o ekilen tohumlar meyve veriyor. Riyad’da kriz çıkıyor o da bize. 2 takım var, federasyon var, Spor Bakanlığı var, bir masanın etrafında karar alınıyor, iş dönüp dolaşıp yine Fenerbahçe’ye bağlanıyor.”

    “13 senede 1 şampiyonluğu siz sadece Fenerbahçe’yi yönetenlerin yanlış kararlarından mı olduğunu zannediyorsunuz?”
    “13 senede 1 şampiyonluk. Evet. Yeri geldi yanlış yatırımlar, yanlış kadro mühendisliği belki yanlış hoca tercihi. Ama yeri geldi bangır bangır şampiyonluğa giderken aşağı çekildik. 13 senede 1 şampiyonluğu siz sadece Fenerbahçe’yi yönetenlerin yanlış kararlarından kadro mühendisliğinden mi olduğunu zannediyorsunuz? 7 senede son maçta 3 şampiyonluk kaybetmeye hiç girmiyorum. Denizli’yi konuşmuştuk. 2’side bizim sahamızda. Orada da operasyonlar yapıldı. Belki biri olabilirdi. 3’ü birden olmaz. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey olmaz. 7 senede böyle bir kulübün son haftada 3 şampiyonluk vermesi dünyanın hiçbir yerinde olmaz.
    Bu sezon bana göre Türk futbol tarihi bundan daha aşağılık bir sezon yaşamamıştır. Bu sezonda olan olayların hepsine bir bakın, belki başka ülkelerde 50-100 sezonda olmuyordu. Bunları 4-5 ay içinde yaşadık.
    1959 öncesi şampiyonluklar için bastırıyoruz, komisyon kurulacak vs. hiçbir şey yok. Biz Fenerbahçe Spor Kulübü olarak tarihimizde en iyi sezonumuzda en çok puan aldığımız sezonda 3 kupa hedefine giderken bu ligde nasıl devam edeceğiz, yoksa etmeyelim mi onu tartışıyoruz.”

    “Her şeyiniz yalan. Özellikle bir tanesi var, hayatı yalan”
    “Zamanında Aziz Yıldırım’ın dediği gibi, ‘Bunlar her şeyi yaparlar ama hiçbir şey yapmamış gibi davranırlar.’ O kadar güzel söylenmiş bir cümle ki Adaletin bekçisi olarak davranıyorlar, ben burada 2.5 saat sizlerle ilgili konuştum. Beni mahkemeye veriyorsunuz, verin. Saygı duyarım ama söylediklerime de cevap verin. Bir tanesine verin. Ondan sonra çıkıyorsunuz, itidal, barış, toplum, Türk futbolu, marka değeri, car car konuşuyorsunuz. Hatta adaletin bekçisi olarak kendi televizyon kanallarınızda bütün takımların hakkının yendiği pozisyonu verecektiniz her salı. Hani nerede? Yalan, her şeyiniz yalan. Özellikle bir tanesi var. Hayatı yalan. Deprem konutları yaparken bile, deprem yardım kampanyası yaparken bile biz konteyner üstüne 115 milyon lira topladık. Herkes sağ olsun, yurt dışı derneklerimiz. 1000 konteynerlik katkı sağladık. Omuz omuza kampanyasında onlar konut için yarışalım. Fenerbahçe-Galatasaray yarışırsa daha büyük gelir sağlarız. Konut 2.2 milyon. 250 konut 500 milyonun üzerinde. Biz yapamayız, bizim böyle bir paramız yok. Biz yapacağımız dediğimiz şeyi yaparız ama bunu yapamayız. Transfer yaparken bile transferi yaptıktan sonra, ‘Ya ne olacak. 50-100 tane yaparsın’ diyor. Bu hayatı yalan olan. Yemin ediyorum bunu makineye bağlayın makineyi bozar. Ama ne yazık ki bu zihniyet prim yapıyor. Bu zihniyet sonra televizyonlarda köşe yazılarında poh pohlanıyor. Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki doğruyu ispatlamak zorundasınız. İnanılmaz asimetrik savaşma güçleri var. Onlar gibi düşünmeyen herkese saldırıyorlar, saldırırken Fenerbahçeli yapıyorlar ve Ali Koç’un bilmem nesi diyorlar, insanlara. Böyle bir camia ile baş etmeye çalışıyoruz. Bu camia ne yazık ki hem siyaseten hem de federasyon olarak full destek alan bir camia.”

    “Çok tarihi bir dönemeçten geçiyoruz”
    “Fenerbahçeliler, böyle bir ortamın içerisindeyiz. 2 Nisan’da hep beraber Allah’ın izniyle gerekli sayıları da toplayıp canımızdan çok sevdiğimiz Fenerbahçe için önemli kararlar alacağız. Bunu lütfen bir karar olarak görmeyin. 1 veya 0 değil. Ligden çekilirsin, çekilmezsin ama arada alınacak o kadar başka kararlar var ki, bunu beraber yapmalıyız. Genel kanaat kademe kademe gidelim. ‘Bir alt lige düşersek ne olacak? Aynı hakemler, aynı federasyon, aynı kurullar, aynı pespayelik, ne gerek var’ diyenler var. ‘Faaliyetleri durduralım, o ligde, bu ligde takımlarla birleşelim’ diyenler var. Uçuk-kaçık düşünceler var. ‘Trabzon’a gitmeyelim. Faili meçhul durum ortadan kalkana kadar’ diyenler var. Hepinizden Allah razı olsun. Çok fikir var. Biz bunların hepsinin ekonomik ve hukuki boyutlarını 2 Nisan’da sizlere anlatacağız. Zamanınızı geniş tutun. Süre kısıtlamasını istemiyoruz. Çok tarihi bir dönemeçten geçiyoruz.”

    “İnşallah 2 Nisan sadece Fenerbahçe için değil Türk futbolu için bir milat olur”
    “Hepinize teşekkür ediyorum. Eski yöneticilerimize katıldıkları için teşekkür ediyorum. Sponsorlarımıza teşekkür ediyorum. Sonun kadar aynı şartları, aynı anlaşmaları devam ettirecekleri için hatta bazıları daha fazla koyacakları için teşekkür ediyorum. Yarın takımımızla buluşacağız. Şimdiden 2 Nisan günü kongremize katılacak üyelerimize teşekkür ediyorum. Ne yapacağımız tam belli değil ama hiçbir şey yapmayacağımız kesinlikle olmayacak. Bunu net bir şekilde söylüyorum. İnşallah 2 Nisan bu mübarek ayda sadece Fenerbahçe için değil Türk futbolu için bir milat olur. İnanın, rekabetin düzeldiği her ortam Fenerbahçe’ye yarayacak ortamdır. Diğer branşlarda gördüğünüz gibi. Bazılarının anlayacağı dilden söyleyeyim. Artık inşallah Türkiye’de münafıklara da son diyeceğimiz futboldakilerine sonuçlar çıkar.”

    “7 Nisan için herhangi bir bilet temininde bulunmayın, bekleyin”
    “Kesinlikle duygusal hareket emiyoruz. Herkesle konuşmaya çalışıyor ve gelen yazıları okuyoruz. Aklıselimin kazanacağı kararlar alacağımızı, kademe kademe ne yapacağımızı, neler talep edeceğimizi 2 Nisan’da herkesin de kabul göreceği şekilde üyelerimize aktaracağız. Konuşmacıların ortak söylemlerinden bir tanesi 9 Nisan’a bu işi bırakmayalım. 2 Nisan’da birlik beraberliğimizi, gücümüzü, ne karar alırsak alalım camianın konsolide olduğunu, bizle uğraşmayın mesajını hep beraber vermemiz gerektiği konusu ortak görüşlerden bir tanesi.
    Türk futbolunun içinde bulunduğu durum kabul edilebilir bir durum değil. TFF seçimlerinde seçim yapmıyoruz, seçin yapıyoruz. Üyelerimizin dediği gibi siyaset futbolun içine girdikçe Fenerbahçe karşıtlığının artması, Fenerbahçe’nin önüne konan engellerin kat ve kat artması herkesin kabul edeceği, kimsenin inkar edemeyeceği bir gerçek. Ne yazık ki durum böyle. Artık bizim bunu kabul etmeyeceğimizi anlamaları gerektiğini düşünüyorum. Fenerbahçe adalet istiyor. Eşit muamele istiyor. Fenerbahçe özellikle son dönemde bize reva görülen bu muamelenin son bulmasını istiyor. Evet devlet Fenerbahçe’ye borçludur. Fenerbahçe devletten alacaklıdır. Bugün Federasyon 7 Nisan biletlerini satışa çıkardı. Biz çıkarmadık. Fenerbahçelilere sesleniyorum. Lütfen 7 Nisan için herhangi bir bilet temininde bulunmayın. 7 Nisan için herhangi bir seyahat organizasyonunda bulunmayın. 2 Nisan akşamını bekleyin. Sizlerden özellikle rica ediyorum.”

  • Ali Koç: “Fenerbahçeliyim diyen herkesin bu toplantıda yerini alacağından hiç şüphem yok”

    Ali Koç: “Fenerbahçeliyim diyen herkesin bu toplantıda yerini alacağından hiç şüphem yok”

    Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, 2 Nisan Salı günü Ülker Stadyumu’nda yapılacak olağanüstü genel kurul öncesi, kongre üyelerine çağrıda bulundu. Sarı-lacivertlilerin resmi sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan Başkan Koç, “3 Temmuz sürecinden itibaren kulübümüzün her dinamiğiyle maruz bırakıldığı, mücadele etmek zorunda kaldığı haksızlık ve adaletsizlikler zinciri hepimizin malumudur. Camia olarak uzun zamandır her mecrada anlatmaya çalıştıklarımızın anlaşılmadığı, dile getirdiklerimizin yeterince karşılık bulmadığı, adaletsizliklerin katlanarak arttığı süreçlerden geçiyoruz. Buna da her geçen gün tanık oluyoruz. Fenerbahçe’ye reva görülen bu sistematik kötülüğe rağmen sahip olduğu benliğin güçlü bir yansıması olarak her fırsatta ülke değerlerimize olan saygımızı, milli değerlerimize olan bağlılığımızı, vatanımıza duyduğumuz aidiyeti vurguladık. Bu bilinçten hiçbir zaman şaşmadık. Tüm haksızlıklara karşı dik durmaya, tüm yapılanlara rağmen ülkemize hizmet etmeye, sporun her branşında zirveye oynamaya, Türkiye’mizi temsil eden sporcular yetiştirmeye, bayrağımızı ulusal ve uluslararası alanda gururla taşıyan gençler geliştirmeye, altyapımızda yüzlerce çocuğumuza yuva olmaya devam ettik” ifadelerini kullandı.

    “Fenerbahçeliyim diyen herkesin bu toplantıda yerini alacağından hiç şüphem yok”
    Olağanüstü genel kurulun ilk gününde salt çoğunluğun sağlanacağından şüphesi olmadığını belirten Ali Koç, “Bugün geldiğimiz nokta itibarıyla; Fenerbahçe bunları yaparken, Fenerbahçe’ye karşı yapılan haksızlıkların durmaksızın katlanarak devam etmesi, milyonlarca taraftarı olan kulübümüzün camiasına dönerek yaşananları kendi içinde sorgulaması artık zaruret haline gelmiştir. İşte burada milyonları temsil eden kongrelerimize çok önemli bir görev düşmektedir. Fenerbahçe’mizin tarihinde bir mihenk taşı olarak gördüğüm bu toplantıyı sizlerin katılımı, desteği, ilgisi ve katma değeri olmadan istediğimiz şekilde yapamayız. 2 Nisan Salı günü saat 17.00’de Ülker Stadyumu Şükrü Saraçoğlu Spor Kompleksi’nde gerçekleştireceğimiz olağanüstü genel kurul toplantımız, tüm bu sebeplerle tarihi bir kimlik taşımaktadır. Tüzüğümüzün 24. maddesinin 2. bendi gereğince ilk toplantıda nitelikli çoğunluk sağlanmazsa toplantımız her zaman olduğu gibi bir sonraki haftaya ertelenmek zorunda kalacaktır. Ancak Fenerbahçe öyle günlerden geçmektedir ki bugünün ikincisi olmamalı, olmayacaktır. 2 Nisan’da Fenerbahçeliyim diyen herkesin omuzlarında taşıdığı sorumlulukla bu toplantıda yerini alacağından hiç şüphem yok. Bir asrı aşkın onurlu bir tarihe sahip olan Fenerbahçe Spor Kulübü’nün 37. başkanı olarak siz değerli kongre üyelerimizden taşıdığınız sorumluluğun bilinciyle olağanüstü genel kurulumuzun ilk günü olan 2 Nisan’da salt çoğunluğu sağlamanızı ve kulübümüze destek olmanızı önemle rica ederim. ‘Fenerbahçe sokakta oynasın, biz kaldırımda destekleriz’ diyenlerin omuz omuza duruşunu Fenerbahçe için bu kritik dönemde bir kez daha en güçlü şekilde ortaya koyacağımıza, haykıracağımıza inancım tamdır” diye konuştu.

  • Ali Koç: “Galatasaray Türk futbolunda beka sorunudur”

    Ali Koç: “Galatasaray Türk futbolunda beka sorunudur”

    Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, gündeme ilişkin düzenlediği basın toplantısında Galatasaray Başkanı Dursun Özbek’in açıklamaları, kulübe yönelik iddialar, transfer süreci, bu sezonki hakem kararları, federasyon kurulları ve FETÖ ile ilgili geniş kapsamlı açıklamalarda bulundu. Faruk Ilgaz Tesisleri’nde yapılan basın toplantısında Fenerbahçe yönetim kurulu üyeleri, yüksek divan kurulu üyeleri, kongre üyeleri, sporcular, kulüp personeli ve basın mensupları katıldı.

    Galatasaray yönetiminin doğruları çarpıtarak, milyonları kışkırttığını belirterek sözlerine başlayan Başkan Koç, “Hem bu kadar haksızlıkla mücadele ediyorken, rekabet ediyorken, 10 yılın birikimlerini taşıyorken, bizim camiamızı tahrik ederek milyonları kin ve nefretle kışkırtarak suç işliyorlar. Anormal olan ise bu duruma ‘dur’ diyen federasyon yok. Galatasaray Türk futbolu için nasıl büyük bir beka sorunu olduğunu yaşanmış örneklerle anlatacağım. Galatasaray Başkanı ve yöneticilerinin son dönemde elde etmek istediklerini kazanmak için ne tür yol ve yöntemlere başvurduklarını, hayali senaryolarla değil gerçeklerle sunmaya çalışacağım. Bu kulübün sadece futbolda değil riyakarlıkta da Şampiyonlar Ligi’nde olduğunu, kazanmak için her şeyin mubah olduğunu bu kulüpte kültür haline geldiğini anlatacağım. 1 puan kaybı sonrası işler iyi gitmediğinde, ya da kendi maçlarında lehlerine olan hakem hatalarını örtbas etmek için ortalığı birbirine katarlar ve bu durumdan nemalanırlar. Elimizde VAR kayıtları var derler, ligi bitirtmeyiz derler, sezon bitince her şeyi açıklayacağız derler. Sonra istedikleri olunca sus pus olurlar. İşler istedikleri gibi gitmeye başlayınca mutlu olmaya başladıklarında sağduyulu olalım derler” ifadelerini kullandı.
    Daha sonra Galatasaray Başkanı Dursun Özbek ile Başkan Vekili Erden Timur’un açıklamaları perdeye yansıtılarak katılımcılara izletildi.

    “Herkesi saf, kendinizi akıllı olduğunuzu mu düşünüyorsunuz?”
    Sarı-kırmızılı kulüp yönetiminin çelişkili ifadeler kullandığını örneklerle anlatan Koç, şunları söyledi: “Futbolun marka değerini için mücadele ettiklerini söylerler, hatta hızlarını alamazlar onlar olmayınca Avrupa’ya gidilemeyeceğini iddia ederler. Türk futbolu için adalet aradıklarını söyleyip, adalet bekçiliğine soyunurlar. Hatta kendi televizyonlarında adalet programı yalanını da söylerler. Bir sürü video yolladık, program hiçbir zaman gerçekleşmedi. Ancak çıkarları söz konusu olduklarında kimin emeğini gasp etmeleri gerektiğinde gözünün yaşına bakmazlar. Açıklamalarıyla TFF’ye adeta siper oldular. Çok kısa bir süre sonra aynı TFF’yi tarihin en kötü federasyonu diyerek tüm kurulları istifaya çağırdılar. Bir maçta kulübümüz hakkını aramak için geçen sezon 19 Mart’ta Alanyaspor devre arasında bir paylaşım yaptık rahatsızlığımızı dile getirerek; kıyameti kopardılar. Aradan 10 gün geçti birebir aynısını kendileri yaptılar. İlk yarı oynandı, devre arasında paylaşımı yaptılar. Paylaşımı yapmadan aranızdan bir akıllı çıkıp şunu söylemiyor mu? ‘Fenerbahçe aynı şeyi yaptı, ağır suçlamalarda bulundu. Biz de yaparsak riyakarlıktır’ diye söylemedi mi? Yoksa herkesi saf, kendinizi akıllı olduğunuzu mu düşünüyorsunuz?”

    “Federasyon başkanı susturacakken, çanak tuttu”
    Merkez Hakem Kurulu’na (MHK) baskı yapıldığını da sözlerine ekleyen Koç, “Temel hedef söz konusu kişiyi kamuoyu önüne atmak. MHK başkanvekili için Fenerbahçeli dediler. MHK’dan memnun dediler, ben hayatımda ilk defa MHK başkanına değil başkan yardımcısına saldırıldığını görüyorum. Aslında Sabri Çelik’ten çok memnundular. Geçen sezonun PFDK Başkanı için; PFDK başkanının cübbesini giyip adaletli kararlar almasını beklerken, o sırtında Fenerbahçe formasıyla kararlar almaya devam ediyor diye baskı yaptılar. Yine temsilciler kurulu üyesi için Koç Holding çalışanı o yüzden bize ceza veriyorlar dediler. MHK Başkanı Lale Orta’yı Okan Üniversitesi çalışanı ve Fenerbahçeli olduğu söylemleri ile MHK’yı baskı altına almaya çalıştılar. Cesur bir federasyon başkanı olsaydı, ‘Ne diyorsunuz ben Galatasaray kongre üyesiyim, benden önceki başkan Fenerbahçe’de 18 yıl başkan vekilliği yaptı, bir diğer başkanı Beşiktaş Başkanı’ydı demeliydi. Susturacakken, çanak tuttu” şeklinde konuştu.

    “Ülke için beka problemisiniz”
    Sarı-lacivertlilerin başkanı Koç, sözlerine şöyle devam etti:
    “Siz Türk hakemlerine güveniyorsunuz, sadece bizim maçlarda güvenmiyorsunuz. Riyakar oğlu riyakarsınız. Kendinize yapılmasını istemediğiniz şeyleri başkasına gönül rahatlığıyla yapabiliyorsunuz. Onun için ülke için beka problemisiniz. İnşallah bir ilki gerçekleştirir bu samimiyet testini geçebilirsiniz.”

    “Oynayacakları takımın en iyi isimlerinin akıllarını çeliyorlar”
    Transfer döneminde rakip takımın en iyi futbolcularının akıllarının çelindiğini söyleyen Başkan Koç, “Transfer haberleri servis etmede, sözleşmelerde yeni jargonlar üretmede, kamuoyu ve resmi kurumları yanıltmada da Şampiyonlar Ligi’ndeler. Bu ülkede bir tek kulüp çıkıp, Fenerbahçe Spor Kulübü oyuncumuzu ayırttı diyemez. Onlar ne yapar? Kulüple sözleşmeli oyuncuyu, menajerini kafalayıp, inandırırlar, hatta rakamsal konuşurlar. Sonra da kulübü köşeye sıkıştırarak maddi zarara bile uğratabilirler. Ama oyuncuyu o şekilde alabilirler. Yeri gelir kendinin veya rakibinin oynayacağı maçtan önce oyuncunun transfer haberi çıkarttırırlar. İltisaklı oldukları kulüpler üzerinden oynayacakları takımların önemli oyuncularını kadro dışı bıraktırırlar. Bu sezon 2 tane yaşadık. Kayserispor ile maçları vardı. Pendikspor transfer teklifi yaptı. Maç öncesi kadrodan çıkartıldı. Sivassporlu Saiz, takımın en iyi oyuncularından; Eyüpspor transfer teklifi yaptı; tam da Sivasspor – Galatasaray maçından önce. Oyuncunun kadroda yer almaması sağlandı. Bu 3 İstanbul kulübünün yakın ilişkileri futbol dünyasında herkesin malumudur. Zaten 1-2’si var ki aynı ligde oynayıp UEFA kurallarında söz konusu bile olamaz, bir koalisyon lafı çıkardılar, gerçek bir koalisyon. Hülleli transfer yapmak; güya bize transfer çalımı yaptılar. Futbolcunun şartlarını, beklentilerini hepsini biliyoruz. 4 futbolcu var ki; bahsettikleri bedellerin mümkunatı yok. Resmi ve gayri resmi kontrat yapma yaklaşımı var. Futbolcuyla anlaştıkları bedel ile resmi kontrat yazan bedel arasında fark var. Bu fark yeri gelir imaj hakları, yeri gelir sponsorluklarla farkı kapatıyorlar” dedi.
    Cedric Bakambu’nun transferinde yanıltıcı bilgi verildiğini vurgulayan Koç, Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamayı katılımcılarla paylaştı.

    “Erden Timur’un beyanlarının yanlış olduğu tespit edildi”
    Sarı-kırmızılı kulübün İtalyan oyuncusu Zaniolo ile ilgili transfer döneminde kendilerinin de teklif verdiğini söyleyen Koç, “Zaniolo transfer teklifinde menajerine yolladığımız teklif, bir şekilde bunların eline geçmiş bu aslında bir suç. Fenerbahçe daha çok verdi, oyuncu bizi tercih etti. Oyuncu o tarafta daha iyi ya. Biz de bunu mahkemeye götürdük. Haksız rekabetin tespiti davasında argümanlarımızdan biri; bu kulübün daha yüksek olmasına rağmen yanıltıcı şekliyle kulübümüzün teklifinden daha az gibi kamuoyuna yansıtılmasıdır. Bonusları gerçeğe aykırı ve eksik aktararak sanki yüzde 100 olduğu algısı oluşturmuştur. Bilirkişi raporu geldi. Dava dosyasından alınan bilirkişi raporunda, bu kulüp tarafından ödenecek toplam bedelin bonuslar dahil Fenerbahçe’nin teklifinden yüksek olduğu dolayısıyla Erden Timur’un beyanlarının yanlış olduğu bu durumun kötüleme haksız rekabet verebileceği tespit edilmiştir” açıklamasını yaptı.

    “Verilen verilmeyen kartlar arasında çifte standartta zirve yapılmıştır”
    Galatasaray- Antalyaspor maçında yaşanan hakem kararları ekrana getirilerek, ev sahibi takıma kartların verilmediğini ifade eden Koç, “Bizim oyuncularımız sahada adeta dayak yiyorlar. Bunlar tekme tokat dövüyorlar, olacak iş değil. Sahada etkisi var, bir sonraki maçta verilen verilmeyen kartların etkisi var. Psikolojik etkisi var. Gri pozisyonlarda rakibimize nasıl avantaj sağladığı, bize ise nasıl dezavantaj olduğunu kamuoyunda herkesin malumudur. Türk futbolunun kart standartsızlığı son dönemde norm haline gelmiştir. Özellikle bu sezon verilen verilmeyen kartlar arasında çifte standartta zirve yapılmıştır. Bir maçta verilen ve verilmeyen kartlar sadece o maçın gidişatını değil bir sonraki maçın kadrolarını da etkileyerek lig yarışını etkilemektedir” sözlerini sarf etti.

    “Bu kulübün ihtiyacı olduğu zor anlarda TFF’nin yetiştiği ortadadır”
    Ali Koç, Türkiye Futbol Federasyonu’nun uyguladığı cezalara da örnekler vererek, “Hakemler şampiyonluk yarışında bir takımın en küçük hatasını ararken, diğer takımın kör göze parmak hatalarını görmezden geliyor. Şampiyonluk yarışını bu etkilemesin de ne etkilesin? Bu çifte standardı kimseye anlatamazsınız. Kurullar bu sezon bize 8 milyon 946 bin TL ceza kesilmiş, diğer takıma 6 milyon 290 bin TL ceza kesilmiş. Tahkim kurulunda yapılan indirim sonrası Fenerbahçe 8 milyon 116 bin 500 TL, Galatasaray 4 milyon 947 bin TL indirim sağlanmış. Icardi’nin sevki kamuoyu baskısı olmasa sevk edilmeyecekti.
    TFF ile bunlar arasındaki ilişki; bu derin ilişkinin adını koyamadık. İlişkinin derinliği ne olursa olsun, bu kulübün ihtiyacı olduğu zor anlarda TFF’nin yetiştiği ortadadır. Yumruk olayından sonra TFF tarafından 1. Lig ve süper lige erteleme kararı getirildi. Sebebini bilmediğimiz şekilde 1. Lig maçları kaydırıldı, ancak süper ligde sadece o haftanın maçları ertelendi bu niye önemli. Bu durum bazılarına avantaj sağlar, bazılarına dezavantaj sağlar. Hava şartları, cezalı sporcular, takımların seyahat süreleri vb. tesadüf de olabilir, bütün bu şartlarda 1. Lig’e başka Süper Lig’e başka muamele yapması rakibimiz lehine şartlar oluşturdu” ifadelerini kullandı.
    Suudi Arabistan’da düzenlenmesi planlanan ancak ertelenen Süper Kupa finaliyle ilgili ise Başkan Koç, “Basit bir maç organizasyonunun temel gerekliliklerini yerine getirmekte aciz olanlar, sebep olduğu rezaleti dahil yalan ve iftiralarla Fenerbahçe üzerine yıkmaya çalışan bir anlayışla Türk futbolunu yönetiyor” dedi.

    “Fenerbahçe’ye bu suçlamayı yapabilecek en son kurumların başında siz gelirsiniz”
    Fenerbahçe’nin FETÖ ile ilgili mücadelesini de hatırlatan Ali Koç, şöyle konuştu:
    “Fenerbahçe’ye saldırmak pahasına devletin FETÖ’ye karşı mücadelesini zayıflatmak, inkar etmek hatta FETÖ seviciliği yapmaktır. Örgütün oluşturduğu deliller ve vatan haini savcı/yargıçlar tarafından kurduğu, 3 Temmuz operasyonunu kumpas olarak görmeyenlere soruyorum; o halde 17-25 Aralık süreci, 15 Temmuz hain darbe girişimi ve birçok FETÖ kumpası hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizin anlayışınıza göre bunlar da meşru. İşine geleni meşru, işine gelmeyeni gayri meşru kabul etmeniz sizin riyakarlığınızın en somut örneğidir. ‘3 Temmuz olmasaydı, Fenerbahçe’yi yerle yeksan etmeseydik Galatasaray’ın önü açılmazdı’ diyen zamanının büyük FETÖ savunucusu Rasim Ozan Kütahyalı’nın Galatasaraylı olması da tatlı bir tesadüftü. Dikkat edilmesi gereken terörist başının kendi ağzından çıkan sözlerdir; Dua ve himmetle ayağa kaldırmalıyız diyen kulüp kim? Biz değiliz. Hadi siz de biz değiliz deyin. Terörist başının televizyon ekranlarında gönlümdeki takım dediği Galatasaray. Hal böyle iken; Fenerbahçe, bu ülkede FETÖ ile ilgili en son çamur atabileceğiniz kurumların başında gelir. Fenerbahçe’ye bu suçlamayı yapabilecek en son kurumların başında siz gelirsiniz; Galatasaraylılar.”

    “3 Temmuz’da malum örgüt ile nasıl mücadele ettiysek, bu camia ile de mücadele içinde olmalıyız”
    Saha dışı faktörlerle futbol takımının puan rekoru kırdığını söyleyen Ali Koç, “Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş rekabetinin bir seviyesi ve kültürü vardı. Şimdi ise sportif rekabetten çok dış etkenler sporun önüne geçmiş ana gündem haline gelmiştir. Bir yandan çok yazık diyorum. Öte yandan da bunların dününü, tarihini, DNA’sını anlatmak zorunluktan öte gitmiş hal almıştır. Bunları anlatmadıkça, korkarım ki kendilerini her şeyden üstün gören anlayışları ile bu ülkenin tüm kurumları üzerinde hegemonya kurma çabası dozunu arttırmaya devam edeceklerdir. Her türlü gücü ele geçirmiş, ahlak yoksunu, vicdansız bir yapıyla mücadele etmeye çalışıyoruz. Tarihimizin rekorunu kırdık, bu sezon bu şartlarla topladığımız puanlar mucizedir. Saha içerisinde mücadelemiz kadar, saha dışında kulübümüze, takımımıza destek olmak çok çok önemlidir. Fenerbahçeliyim diyen herkese sorumluluk düşüyor. Takımımızı, hocamızı sahiplenmeli, bu zihniyete karşı dimdik ayakta durmalıyız. 3 Temmuz’da malum örgüt ile nasıl mücadele ettiysek, bu camia ile de mücadele içinde olmalıyız. Fenerbahçe camiamız en ağır saldırılara maruz kalsa da bu memleketin evlatlarını kırdıranlardan olmadı, hiçbir zaman da olmayacak. Her şeye rağmen hala ve ısrarla bu memleketin evlatlarına spor yaptıran, uluslararası platformlarda bayrağımızı dalgalandıran, şampiyon sporcular yetiştiren, devletine ve milletine tarihinden bağlı olan bir camiadır. Bu da böyle devam edecektir. Türk futbolunda ahlaksızların, ahlak; hainlerin ise sadakat dersi vermekten utanmadığı bu arsız dönemden geçerken Fenerbahçe’miz yine iftiracıların, tetikçilerin hedefindedir. 25 yıldır bu yol, yordamla manipüle edilen bir ligimiz vardır. Bunlar şampiyon yapılmaya alışmışlar. Bunlar kayrılmaya alışılmış bir zihniyettir. Fenerbahçe ise tarihi boyunca elde ettiği her şeyi tanımsız mücadelelerle elde etmiş bir camiadır. Futbol takımımız büyük bir mücadele sürdürüyor. İnşallah sonu şampiyonluk olur. Bu yolda yolumuz çok zor, engebeli. Hocamıza, futbolcularımıza sonsuz güveniyoruz keşke sisteme de güvenebilsek ama inşallah olur” şeklinde konuştu.

    “Erteleme başvurusu yapacağız”
    7 Nisan’da oynanacak Süper Kupa finaliyle ilgili erteleme başvurusu üzerine sorulan soruyla ilgili Koç, “Takvim çok üste üste geldi. Tarihi belirlerken diğer tarihleri göz önünde bulundurmadık. Bizim bu turu geçmemiz ülkemizin dokuzunculuğu için çok çok önemli. Ülke menfaatleri açısından rakibimizin de kabul etmesi halinde yeni bir tarih bulunmasının çok daha doğru olacağını arkadaşlarla aramızda konuştuk. Ahmet Bey bu konuda belli tarihler üzerinde çalışıyor. İnşallah turu geçeriz. Bu turu geçtik özgüveni beni korkutuyor. Yarın UEFA Başkanı da maçımıza geliyor. Evde izleyelim diyecektim ama diyemedim. Bana bir sözü vardı maç seyretmek için. İnşallah tur atlayacağız. Başvuru yapmadık, yapacağız. Turu geçersek yeni vereceğimiz tarih de etkilenebilir. Bu turu geçelim. Bir Türk takımının, Yunanistan’ın başkenti Atina’da, ismi Ayasofya olan bir statta final oynamasını herkes ister. Kim olursa olsun. Bunları konuşmak için çok erken. Hem ligde hem kupada finale de gidebilirsin, dört gün içinde iki kupadan da olabilirsin. Öyle bir ince ipin üzerinde yürüyoruz. Allah sonumuzu hayır etsin” yanıtını verdi.

  • Fenerbahçe Başkanı Ali Koç: “Türkiye Cumhuriyeti neyle mücadele ediyorsa, Fenerbahçe hep ön safhalarda olmuştur”

    Fenerbahçe Başkanı Ali Koç: “Türkiye Cumhuriyeti neyle mücadele ediyorsa, Fenerbahçe hep ön safhalarda olmuştur”

    1918-1923 yılları arasında yaşanmış gerçek olaylara dayanan, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Anadolu’da başlatılan milli mücadele ve General Harington Kupası’nı anlatan ‘Zaferin Rengi’ filminin galası Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) yapıldı. Gala gecesine Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, yönetim kurulu üyeleri, filmin yönetmeni Abdullah Oğuz, filmin oyuncuları, Fenerbahçe’nin birçok branşından sporcular ve davetliler katıldı. Film öncesi sahneye çıkarak konuşma yapan Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, kulübün kuruluş yıllarında verilen mücadeleleri anlatarak, “İnanıyorum ki bu film bittiğinde, filmin her dakikasında iyi ki bu milletin evlatlarıyız, iyi ki bu vatanın emrindeyiz diye düşüneceğinizi umut ediyorum. Biz Fenerbahçeliler olarak bir kez daha en yoğun şekilde, Fenerbahçe’ye gönül vermekten gurur duyacağız, iftihar edeceğiz. Zaferin Rengi filmi, Türk milletinin İstanbul’un işgali sırasında, Türk halkının psikolojisinin yerle bir olduğu dönemde vatanı için mücadele ederken yaşadıklarını ilmek ilmek anlatan bir kilometre taşıdır. İşgal güçleri bu kulübün faaliyetlerini durdurmasıyla 1902 yılında Kadıköy Futbol Kulübü olarak devam ediyoruz. Yine engellerle karşılaşıyoruz; bazı oyuncularımız hapse atılıyor, bazıları sürgüne mahkum ediliyor. Ancak biz hiçbir zaman mücadeleden vazgeçmiyoruz. 1907 yılında Fenerbahçe olarak yolumuza devam ediyoruz. Diğer kulüpler bizden önce kurulmasına rağmen 1908 yılında Cemiyetler Kanunu’na göre Türkiye’nin ilk resmi tescil olan kulübü Fenerbahçe oluyor. Atatürk kulübümüzü ziyaret ediyor ve bizlerin omzuna büyük bir sorumluluk yüklüyor” ifadelerini kullandı.

    “Fenerbahçe FETÖ terör örgütüne karşı direnişin ateşini yakmıştır”
    3 Temmuz 2011’de FETÖ terör örgütüne karşı camia olarak dik bir duruş sergilediklerini vurgulayan Koç, “Tarih boyunca milli duyguları hiçe sayanlar ve milli değerlerimize saldıranlarla mücadele eden kulübümüz defalarca kez faaliyetleri durdurulmakla karşı karşıya kalmıştır. O gün milli bir duruş sergileyen Fenerbahçe Spor Kulübü sadece o yıllarda değil yakın geçmişte de ağır saldırılara maruz kalmıştır. 2011 yılında varlığını, benliğini ve milliliğini hedef alan FETÖ terör örgütüne karşı başkanıyla, yöneticileriyle, sporcularıyla, çalışanlarıyla ve milyonlarca taraftarıyla dimdik durmuştur. Fenerbahçe Spor Kulübü, devletimizi de hedefine koyan bu örgüte karşı direnişin ateşini yakmıştır” diye konuştu.

    “Türkiye Cumhuriyeti neyle mücadele ediyorsa, Fenerbahçe hep ön safhalarda olmuştur”
    Zaferin Rengi filminde emeği geçenlere teşekkür eden Başkan Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:
    “Fenerbahçe, tarihi boyunca yaşayacağı haksızlıklardaki duruşunu net bir şekilde ortaya koymuştur. Türkiye Cumhuriyeti neyle mücadele ediyorsa, Fenerbahçe bu mücadelelerde hep ön safhalarda olmuştur. Aslında bu filmi daha evvel çekmek isteyip 3 Temmuz’dan dolayı ertelemek zorunda kalan büyük Fenerbahçeli Abdullah Oğuz başta olmak üzere birbirinden kıymetli tüm oyunculara, kamera önü ve arkasında emeği olan herkese camiamız adına sonsuz teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunuyorum. Fenerbahçe olarak sadece zaferlerimiz değil, hürriyete bağlılığımız ve ilkelerimizle gönüllere girdik. Unutmayın; “Fenerbahçe onu kuran bizlerin değil, artık milletin Fenerbahçe’sidir.” Bu gurur dolu sözler Türk spor tarihine altın harflerle kazınan, bu ülke için ne anlama geldiğini, böylesine yalın anlatan başkanımız Sabri Toprak başta olmak üzere kurucu üyemiz, cephede mücadele veren, gazi olan efsane kaptanımız Galip Kulasızoğlu’nu, takım kaptanımız Zeki Rıza Sporel’i ve Fenerbahçe’yi kurmuş ona hizmet etmiş, onu bizlere armağan etmiş Nurizade Ziya Songülen, Ayetullah Bey ve Necip Okaner’i saygı ile anıyoruz.”
    Ali Koç, filmin konusuyla ilgili de katılımcılara kısa bir anlatımda bulundu.

    “Osmanlı’mıza da Cumhuriyetimize de sahip çıkmalıyız”
    Kuruluşundan itibaren Fenerbahçe’nin bugün aynı duruşta olduğunu söyleyen Başkan Koç, “Milli değerlerine, geçmişlerine sahip çıkmayan milletlerin geleceği de risk altındadır. Bunu söylerken bazıları değişik yerlere çekiyorlar. Osmanlı’mıza da Cumhuriyetimize de sahip çıkmalıyız. Çünkü yakın coğrafyamızda parçalanan ülkeleri hep beraber gördük. Cumhuriyetimizi çok zor kurduk, kıymetini bilelim. Bugün kuruluşunun üzerinden geçen 117 yılda cumhuriyetimizin ikinci yüzyılın ilk yılında Fenerbahçe Spor Kulübü aynı duruştadır. Milli değerleri benliğinde hisseden, Türk bayrağını uluslararası alanda gururla taşıyan kimlikte, bizler de attığımız her adımda, ülkesine spor alanında bu değeri korumak, yüceltmek için çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz. Fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü, ne kupa büyüklüğüdür. Onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte, adı konamaz. İlelebet yaşasın Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet yaşasın Fenerbahçe’miz” diyerek sözlerini noktaladı.

  • Ali Koç: “Biz hiçbir sözleşme görmedik”

    Ali Koç: “Biz hiçbir sözleşme görmedik”

    Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, geçtiğimiz hafta Riyad’da oynanması planlanan ancak yaşanan sıkıntılardan dolayı ertelenen Süper Kupa finali ile ilgili katıldığı Habertürk kanalında Mehmet Akif Ersoy’un sunduğu programda açıklamalarda bulundu.

    Türkiye Futbol Federasyonu’nun yaptığı protokol ile ilgili kulüplerin bilgilendirilmediğini ileten Koç, pankart ve formalarla ilgili daha önceden mail atıldığını iletti. Ali Koç’un açıklamalarından satır başları şöyle:
    “Riyad’da toplantı sonucunda çıkan iptal kararından sonra konuşmama kararını ben önerdim. Yetkililer konuşsun istedim. Bilgi kirliliği var, dezenformasyon var diye. Bütün olayın Fenerbahçe ve özellikle şahsımın etrafında döndürülmesi, iftiralar, yalanlar… Belli bir merkezden düğmeye basılarak yapılan bir iletişim operasyonuyla karşı karşıya kaldık.”
    “Biz bir mektup yazdık, hafta içinde TFF’ye. Protokolü rica ettik. Protokolü değil, maç öncesi süreçteki iki taraf arasındaki yazışmaları da istedik. Bizimle TFF arasında hiçbir anlaşma yok. TFF ile Riyadh Season firması arasında sözleşme var. Bu sözleşmeyi biz görmedik. İddia ediliyor ya ‘Sözleşme var, kulüpler imza attı, son dakika bu sözleşme dışında şartlar dayattılar’ deniyor. Biz hiçbir sözleşme görmedik.”
    “Süper Kupa finalinde yabancı hakem istedik. TFF sıcak baktı. Rakibimiz sıcak bakmadı. Bunu zaman içinde öğrendik. TFF’deki yöneticiler de sıcak baktı. Niye bunu istedik? Son 10 yıldır Fenerbahçe’nin hakkı öyle yeniyor ki, bu finalde yabancı hakem olsun istedik. Maça atanan hakem olacak iş değil. Söz konusun hakemi hangi takıma yakın olduğu, geçmişi futbol sektöründe bilinen bir şey. Çok rahatsız olduk bu işten. Oraya gitmişken yabancı hakem fırsatı vardı ve adımlar atılmıştı. Talihsiz bir yumruk olayı yaşandı. TFF’nin 180 derece dönmesine biz anlam veremedik. Pankartın hiç üzerinde durmadık. Çıkabiliyorsak çıkalım dedik.”
    “Biz niye yabancı hakem istedik? Fenerbahçe’nin hakkı son 10 yılda o kadar çok yeniyor ki, bari bu tek maçta yabancı elit hakem olsun istedik. Bu yüzden Suudi Arabistan’da ısrar ettik ama bunların başımıza geleceğini bilmiyorduk. Bu kesinlikle TFF’nin kendi başına aldığı karar değil. İstişare edildi. Fenerbahçe ve Galatasaray olarak baskı olmasına rağmen projeye devam ettik. Galatasaray Kulübü, TFF’ye bir yazı yolluyor ‘oynanmasın’ diye. TFF Başkanı bizleri çağırdı, ‘Ne düşünüyorsunuz?’ dendi. Biz aynı noktada durduk. Galatasaray ‘Oynamayız demiyoruz ama amir olarak senin karar vermen lazım, üstümüzden bu yükü almalısınız’ dendi. TFF açıklama yaptı, ‘TFF kararı olarak Riyad’da oynanacağı’ söylendi. Hatta orijinali 30 Aralık’tı, 29’una alındı ki oyuncular aileleriyle yılbaşını geçirsin diye.”
    “Bize sorulan bir şart olmadı, biz de bir şart sunmadık. Biz yabancı hakem konusunda o kadar ısrarlıydık, olacağına o kadar çok inanıyorduk ki, TFF de bu görüşü satın aldı ve yurt dışında hakemle görüştü. Yumruk olayından sonra TFF Başkanı’ndan 180 derece dönüşüm oldu. Bu konu rafa kalktı. Bu konuda o kadar çok ısrarcıydık ki U19 takımıyla çıkmayı bile düşündük.”
    “Maç günü Suudi yetkililerle iletişimimiz oldu. Yazışmalar ortaya çıkarsa işin aslı astarı ortaya çıkacaktır. Ortada büyük bir fiyasko var. Dibine inmeye çalışıyoruz. Bu nasıl oldu?”
    “Maç günü olacak hiçbir şeyden haberimiz yoktu. Misafirlerimiz için bilet arıyorduk.”
    “28 Aralık’ta TFF’den bir yazı daha geldi. Çocuklarımızın sahaya çıkacağı formayla ilgili. Önde 100. yıl logomuz, arkada Atatürk’ün sözü vardı.”
    “İki takımda sahaya “Şanlı Cumhuriyetimizin 100. Yılı Kutlu Olsun” pankartı ile çıkacaktı.”
    “TFF sıkıntının farkında ama oraya gideriz bir şekilde hallederiz, takımlar oraya gittikten sonra maç oynanır düşüncesi hakim. Kulüpler bu pankartla çıkacak dedikleri pankart, programdan çıktı. Yeni pankart basıldı. “100. Yılımız Kutlu Olsun!” dendi.”
    “Barış olsun, insanlık kazansın diyorum. Filistinli kardeşlerimizin yaşadıklarına istinaden. İçimizin acıdığı, kabul edemeyeceğimiz görüntüler var. Yeni yıl mesajı olarak insanlık kazansın, barış kazansın. Atamız’ın ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ mesajını söylüyorum. Orada bununla ilgili galiba bir sıkıntı var, görüşüyoruz. Olmazsa maça çıkmıyor, etmiyoruz demiyorum.”
    “FIFA kurallarına göre soyunma odasına polis girmemesi gerekir. Polis soyunma odalarına girdi bizim ve Galatasaray’ın pankartlarını aldı daha sonra iki takım da oteli arayıp futbolculara ‘çıkmayın’ dedi.”
    “Dibine indikçe, bu süreçte en az sıkıntılı taraf Suudiler. Bizim anladığımız kadarıyla, maçtan çok önce sıkıntılar ortaya çıkmaya başlamış. Çok toleranslı davrandıklarını söyleyemem. Bizim ülkemize iki yabancı takım gelse bizim hassasiyetlerimize uymak zorundalar. Takdir edersiniz etmezsiniz, tasvip edersiniz etmezseniz. Suudi Arabistan’da da böyle hassasiyetler varsa biz bunu maç günü mü öğreneceğiz! Maça birkaç saat kala. Buradaki sorumluluk TFF’de, çok net!”
    “Çok da hazırdı takım. Maçın oynamaması bizim için dezavantaj oldu. Konuşmalara bakılırsa Samsun veya Ankara’da oynanacak diye konuşuluyor. Ocak ayında olmaz, 7 tane maçımız var.”
    “Ali Koç, Fenerbahçe başında olduğu sürece Fenerbahçe şampiyon olamaz. Aday olmayı planlamıyorum. Düşüncem 2. dönemin sonunda başkanlığa devam etmemek. Bizim otobüsümüz kurşunlandı, halâ faili meçhul. Kimse bizimle helalleşmiyor. Biz Aziz Başkanın önderliğinde bu terör örgütüne dik duran camiayız.”
    “Son olaydan sonra Mehmet Büyükekşi’nin istifa etmesi gerektiğini düşünüyorum.”

  • MHK Başkanı Ahmet İbanoğlu, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç hakkında suç duyurusunda bulundu

    MHK Başkanı Ahmet İbanoğlu, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç hakkında suç duyurusunda bulundu

    Merkez Hakem Kurulu Başkanı Ahmet İbanoğlu, 5 Kasım 2023 tarihinde gerçekleşen Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu toplantısında Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç’un, “Karakteri zayıf, omurgasız. Mevkii için her şeyi yapabilecek biri. Bu bir gerçek, yorum değil, bu bilgi. O da Ege Bölgesinden, Denizlili. Kim bunun başı kardeşim. Tolga Özkalfa ortaya çıkıyor. Bu arkadaş mevkii, makam seviyor. Onun için verilen her görevi yerine getirir” söylemleri üzerine şahsına yönelik ağır hakaret iddiasıyla Avukatı Yusuf Garip aracılığıyla Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.

    Avukat Yusuf Garip’ten açıklama
    Konuya ilişkin yazılı açıklamada bulunan Avukat Yusuf Garip, şunları belirtti:
    “Müvekkilimiz Ahmet İbanoğlu, 15.07.2023 tarihinden itibaren Türkiye Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu Başkanı olarak görev yapmaktadır. Bu göreve gelmeden önce de 46 yılı aşkın süre kamu hizmeti görevinde bulunmuştur. Ayrıca 42 yılını aralıksız bir şekilde futbol hakemliği camiası içerisinde geçirmiştir. Görev süresi boyunca da hiçbir kişiye, gruba ya da kuruma yakınlık göstermemiş, mesleğinin getirdiği tüm yükümlülükleri özenle ve titizlikle yerine getirmiştir. Türkiye Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu Başkanı olarak da göreve geldiği günden bugüne spor hukukunu, futbol federasyonu kurallarını, tüm ilgili mevzuatlarını, ilke kararlarını, tebliğlerini, genelgelerini ve bugüne kadar uygulanmış teamüllerini uygulayarak görevini son derece tarafsız, adil, şeffaf ve titizlikle yürütmüş ve yürütmeye de devam etmektedir.”

    “Alenen hakaretlerde bulunmuştur”
    Ali Koç’un açıklamalarında alenen hakaretlerde bulunduğunu ifade eden Yusuf Garip açıklamasında, “Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu toplantısında medya önünde, canlı yayında müvekkilimiz Ahmet İbanoğlu’nun hem şahsını hem de yürütmekte olduğu Merkez Hakem Kurulu Başkanlığını hedef alarak, ağır hakaretler içeren sözlerde bulunmuştur. Sözleri ile müvekkilimizin kamuoyu önünde onur, şeref, saygınlığına, kişisel itibarına zarar verecek, küçük düşürücü hakaret içeren sözler söylemiştir. Alenen hakaretlerde bulunmuştur. Hal böyle iken Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç’un, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı olmasının, bu ülke kanunları önünde kendisine bir imtiyaz, ayrıcalık, üstünlük sağlamayacağı aşikardır. Kişi, kamuoyu önünde, televizyon ekranlarında, müvekkilimize hakaret ederken bir yandan da beden diline bakıldığında adeta herkese parmak göstermek ve parmak sallamak şeklindeki tavrı ile bu ülkenin üstünlüklü, ayrıcalıklı, imtiyazlı bir ferdi imiş edası ile bu ülke kanunlarını ve insan haklarını, insani değerleri hiçe saymıştır” sözlerine de yer verdi.

    Ali Koç, 2021 yılında İbanoğlu’ndan övgüyle söz etmiş
    Avukat Yusuf Garip, Ali Koç’un İbanoğlu hakkında daha önceden olumlu söylemlerle açıklaması bulunduğunu da hatırlatarak, “Keza Ali Koç’un 11 Mart 2022 tarihinde müvekkilimiz Ahmet İbanoğlu’nun henüz Denizli Gençlik ve Spor İl Müdürü iken bir Fenerbahçe maçında gözlemci olarak görevlendirilip sonrasında gözlemci listesinden çıkarılması hususunda açıklamasına dikkat çekmek istiyorum. Ali Koç, müvekkilimden ‘Denizli Gençlik ve Spor İl Müdürü olan sayın Ahmet İbanoğlu, Hakem camiası tarafından güvenilirliği ile bilinen bu kişi….’ diye tabir etmiştir. Hakem camiası içerisinde güvenilirliği ile bilindiğini kendisi de vurgulamakta iken işbu şikayete konu olayda kamuoyu önünde müvekkilimize alenen hakaret etmesi Ali Koç’un içerisinde bulunduğu çelişkili durumu, sayın Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ve kamuoyunun takdirine bırakıyoruz” ifadelerini kullandı.