Etiket: fetö

  • “Gülen derdest edilip ülkemize getirilmeli”

    “Gülen derdest edilip ülkemize getirilmeli”

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “İmralı canisi başına nasıl çuval geçirilip Türkiye getirilmişse Fetullah Gülen de aynı şekilde derdest edilip ülkemize getirilmelidir. Başka çare yoktur, başka çözüm yoktur, başka seçenek yoktur. İhanetin bedeli başka türlü ödenmiş olmayacaktır. Eğer ABD, FETÖ’yü Türkiye aleyhine imal etmemişse Fetullah Gülen’i derhal Türkiye’ye iade etmelidir” dedi.

    MHP lideri Bahçeli, TBMM’de grup toplantısında yaptığı konuşmasında, partisinin bugüne kadar siyasette zamanlama yanlışına düşmediğini, millete rağmen siyaset tercihine heves etmediğini kaydetti. Bahçeli, demokrasiye silah çekenlerin, vesayetçi mihrakların, kendilerine yabancı ve uzak olduğunu belirterek, “Son günlerde ‘Cumhur İttifakı’nı hedef alan alçak kampanyalara tamamıyla kulağımız tıkalı, gözümüz de gönlümüz de kapalıdır. Şirret niyetlerinin esiri olanlar ne derse desin, ‘Cumhur İttifakı’ dünden daha güçlü bir şekilde ayaktadır, Türkiye için Türk milleti için istiklal ve istikbal haklarımız için varlık ve birliğini kararlılıkla muhafaza etmektedir. Akıllarınca ittifakımızda çatlak arayanlar, her konuyu çarpıtanlar bundan sonra da yollarda nal toplamaya devam edeceklerdir. ‘Cumhur İttifakı’ camdan yapılmış vitrin süsü bir vazo değildir ki çatlasın, dağılsın. ‘Cumhur İttifakı’nın gıyabında polemik şantiyesi kuranların, yalan çarkı inşa edenlerin asıl gayesi Türkiye’nin tökezlemesi, iki gün sonra beşinci yıl dönümünü idrak edeceğimiz 15 Temmuz FETÖ işgal girişiminin rövanşının alınmasıdır. ‘Cumhur İttifakı’ sipariş üzerine kurulmadı” dedi.

    ’15 TEMMUZ’UN SİS BULUTU HENÜZ DAĞILMADI’

    MHP lideri Bahçeli, 15 Temmuz’un Türkiye için aynı zamanda eşik ve dönüm noktası olduğunu vurguladı. TSK’ya yasa dışı yollarla sirayet eden FETÖ’cülerin Türk milletine silah doğrulttuğunu, mermi ve bomba yağdırdığını belirten Bahçeli, “Bir defa şu gerçeği yalın bir dille netleştirmemiz gerekmektedir. 15 Temmuz FETÖ kalkışmasına karışan kim varsa, bu hain teşebbüse kim ortak olmuşsa ismi, unvanı, mevki ne olursa olsun Türk askeri değildir, asla da olmamıştır. Türk askeri şereflidir, Türk askeri onur sahibidir; vatan ve millet sevgisinin bedelini de gerektiği zaman canıyla, kanıyla ödemektedir. Lütfen dikkat ediniz, 15 Temmuz’un sis bulutu henüz dağılmamıştır çünkü ihanet ve işgal planlarının merkez üssü hala aktiftir. Kripto damar henüz kurumamıştır. FETÖ elebaşları ABD’de ve Avrupa ülkelerinde cirit atmaktadır. Demokrasi, hukuk, insan hakları ve özgürlük konularında mangalda kül bırakmayan ama bu değerlerden de zerre miskal nasiplenmedikleri açıkta olan kuşkulu ülkeler darbecilere sahip çıkmaktadır, teröristlere kol kanat germektedir, katilleri besleyip doyurmaktadır. Bu olacak iş midir? Bu durum makul ve maruz görülecek bir hal midir?” diye konuştu.

    ‘ABD GÜLEN’İ DERHAL TÜRKİYE’YE İADE ETMELİ’

    Bahçeli, teröristbaşı Gülen ve çetesinin, Türk adaleti önünde hesap vermedikten sonra Türk milletinin rahat nefes alamayacağını söyleyerek, şunları kaydetti:

    “İmralı canisi başına nasıl çuval geçirilip Türkiye getirilmişse Fetullah Gülen de aynı şekilde derdest edilip ülkemize getirilmelidir. Başka çare yoktur, başka çözüm yoktur, başka seçenek yoktur, ihanetin bedeli başka türlü ödenmiş olmayacaktır. Eğer ABD, FETÖ’yü Türkiye aleyhine imal etmemişse Fetullah Gülen’i derhal Türkiye’ye iade etmelidir. Bunu müttefiklik hukukuna saygı gereği yapmak zorundadır. Bu tarihi görevi terörizmle mücadeleye destek vermek, nerede durduğunu ispat etmek için yerine getirmekle mükelleftir. 251 şehidimizin dökülen kanları hala yerdedir. 2 bin 194 gazimizin sorulacak hesabı da mahşere bırakılamayacaktır. Maalesef, ABD’nin ve Avrupa ülkelerinin FETÖ’ye karşı müşfik ve mübeyyiz tavrın aynısını Türkiye’deki bazı siyasi partilerde de görmek mümkündür. Bunlarda birisi olan İP Başkanı FETÖ’cüleri kastederek, ‘bütün ağababaları uçup gitti, ne kadar gariban varsa içeride’ diyecek kadar ucube ve ilkesiz bir değerlendirme yapabilmiştir. İçerdekiler gariban değil, casustur, haindir, katildir, emperyalizmin kanlı tetikçileridir.”

    ‘HANİ BİRLİKTE DEĞİLLERDİ?’

    Bahçeli, 29 Haziran’daki grup toplantısında, ABD’de kurulan Türk Demokrasi Projesi’nden bahsettiğini hatırlatarak, şöyle konuştu:

    “Türk düşmanlarının, Türk Demokrasi Projesi şemsiyesi altında buluştuğunu ifade etmiştim. Aynı günlerde de Kılıçdaroğlu, dostlarıyla birlikte Türkiye’ye demokrasi getireceğini açıklamıştı. Şu ibretlik benzerliğe bakınız ki, yine o tarihlerde, aralarında Zülfü Livaneli’nin de yer aldığı 220 bileşenden müteşekkil sözde demokratik kurum ve kişiler tarafından çağrısı yapılan ‘Büyük Demokrasi Konferansı’ toplanmış, hitamında da bildiri yayımlanmıştır. ABD’de ortaya çıkan ‘Türk Demokrasi Projesi’nin senaristleri ne demişse, neyi önermişse Türkiye’de toplanan lekeli ‘Büyük Demokrasi Konferansı’nda aynılarını söylemiş ve teklif etmiştir. Yani anlayacağınız her tarafımızdan içi boşaltılmış, sütunları kırılmış, boyası dökülmüş bir demokrasi kuşatması altındayız. Şu gerçeklerin özellikle anlaşılmasını rica ediyorum; oyun içinde oyun vardır, ihanet içinde ihanet sivrilmektedir, demokrasi paravanı altında Türkiye’nin sırtını yere getirme stratejisi kontrollü şekilde ilerletilmektedir. Geçen hafta da İzmir’de yine demokrasi temalı bir zillet gösterimi sahne almıştır. Düzenlenen ‘Demokrasi için bir nefes’ isimli mitingde CHP ve HDP yana yana gelmiş, emel ve eylem birlikteliği yapmışlardır. Hani birlikte değillerdi?”

    ‘SEÇİM 2023 YILININ HAZİRAN AYINDA YAPILACAK’

    MHP lideri Bahçeli, TBMM’nin bu hafta içinde çalışmalarına aksi durum olmadıktan sonra 1 Ekim’e kadar ara vereceğini söyleyerek, “Ancak siyasette ara olmadığını, tatile yer bulunmadığını sizler gayet iyi bilmektesiniz. Hepinizden beklentim; Covid-19 şartlarına dikkat ederek, kurallara harfiyen uyarak seçim bölgelerinizde her insanımıza ulaşmanızdır. Her eli tutunuz, her haneye giriniz, ülkemizin üzerinde oynanan oyunları birer birer anlatınız. Bahane istemiyorum, yılgınlık istemiyorum, oyalanma istemiyorum. Cumhurbaşkanı ve milletvekili genel seçimleri 2023 yılının haziran ayında yapılacaktır. Erken seçim yaygarası koparanları kendi hallerine terk edin, muhatap dahi almayın, varsın onlar kendi hayal dünyalarında seçim diye tuttursunlar, biz işimize bakalım, milletimize bakalım, ülkemize bakalım, Türkiye için üstlendiğimiz sorumlulukları harfiyen icra edelim. MHP’yi küçümseyip kasti şekilde oy oranlarının düştüğünü söyleyenlere anyayı da Konya’yı da gösterelim. Unutmayınız ki birlikte başaracağız” dedi.

  • Emekli Tümgeneral Bursa’da 15 Temmuz gecesini anlattı

    Emekli Tümgeneral Bursa’da 15 Temmuz gecesini anlattı

    Fethullaçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişiminde bulunduğu 15 Temmuz 2016 gecesi, Bursa’ya sözde sıkıyönetim komutanı olarak atanan darbeci Albay Yurdakul Akkuş’u nizamiyeden dışarı atan İl Jandarma Garnizon ve Bölge Komutanı emekli Tümgeneral Seyfullah Saldık, o gece yaşananları anlattı. Emekli Tümgeneral Saldık, “Sargılı ayağımla onu kovaladım, yakaladım ve yakasına yapıştım. Onu herkesin gözü önünde sürükleyerek dışarı attım. O gece Yurdakul’u dışarı atarak, silahlanan erlerle buluşmasını engelledim. Böylece Bursa’da kanlı bir kalkışmanın önüne geçmiş oldum” dedi.

    Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesi Bursa’ya sözde sıkıyönetim komutanı olarak atanan Albay Yurdakul Akkuş, İl Jandarma Komutanlığı’na gelip, tüm ilçelere telsiz üzerinden askerlerin silahlanarak sokağa çıkması emrini verdi.

    Dönemin Bursa Jandarma Garnizon ve Bölge Komutanı emekli Tümgeneral Seyfullah Saldık, kalkışma söylentilerini duyup İl Jandarma Komutanlığı’nın nizamiyesine geldi. Tümgeneral Seyfullah Saldık, burada darbeci Albay Akkuş ile karşı karşıya geldi, sürükleyerek, nizamiyenin dışına çıkardı. Tümgeneral Saldık, askerleri, Osmangazi İlçe Jandarma Komutanlığı’na kaçan Akkuş’un peşinden gönderdi. Bursa Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerine de haber veren Tümgeneral Saldık, darbeci Albay Akkuş’u gözaltına aldırdı.

    ‘HERKESİN GÖZÜ ÖNÜNDE SÜRÜKLEYEREK DIŞARI ATTIM’

    Emekli Tümgeneral Saldık, o geceyi şöyle anlattı:

    “Saat 22.45 sıralarında gelen telefon bilgisiyle genelkurmaydan sıkıyönetim emri geldiğini, FETÖ’cü hainlerin darbe girişiminde bulunduğunu öğrendim. Hemen erkan başkanını arayıp emrin kanunsuz olduğunu ve garnizona gideceğimi, kendisinin de gelmesi gerektiğini söyledim. Büyük bir şok yaşadım ancak kendimi süratle toparladım. Bir gün önce ayak başparmağım çıkmıştı. O sargılı ayağımla 23.00 sıralarında garnizona hareket ettim. Yolda valimizi arayıp bilgi vermek istedim. Heyecanla önceden Bursa’da görev yapan dönemin Antalya Valisi Münir Karaloğlu’nu aramışım. Ona darbeyi haber verdim. O da bana ‘Paşam ben Antalya, Karaloğlu’ deyince telefonu kapatıp Bursa Valisi İzzettin Küçük’ü aradım. Ona, ‘Sayın Valim, ben bu ihanete müsaade etmem. Evden emir verdim, nizamiyeyi kapatın içeri kimseyi almayın dedim. Ben müdahale etmeye gidiyorum. Vatanın ve milletin emrindeyim, dedim. Saat 23.25 sıralarında nizamiyeye girdim. Her zamanki gibi makama çıkmadım bahçeye yöneldim. Evden emir vermiştim nizamiye kapansın, diye. Nizamiyedeki tertiplenmeye baktım zayıf, emir verdim tim komutanına ‘askerleri diz içeriye kimseyi almayın’ diye bir müdahalede bulundum. Gece görevli askerleri görünce onlara yöneldim. Onlara ve nizamiyedekilere yönelik bağıra bağıra bir konuşma yaptım. ‘Arkadaşlar bir emir gelmiş ama bu emir kanunsuzdur. Böyle sıkıyönetim emri olmaz. Biz bu ihanetin bir parçası olmayacağız, kimse gelen kanunsuz emre uymasın. Ben haram lokma yemedim. Vatanın milletin emrindeyim. Siz de benim emrinde olun’ dedim. Tam konuşmayı yaptıktan sonra komutanlığa yöneleceğim sırada önüme biri dikildi. Bana yüksek sesle ‘Komutanım, sıkıyönetim komutanı Yurdakul Akkuş’un emri var. Odanıza girip hiçbir yere gitmeyeceksiniz’ dedi. Bunu duyunca sinirle onu yumruklayıp yere düşürdüm. Sargılı ayağımla onu tekmeledim. Erkan başkanı beni tuttu. Kendimi toparladım. Tekrar nizamiyeye yöneldim. Bir de baktım ki içeri girmesin dediğim sözde sıkıyönetim komutanı Yurdakul Albay, komutanlıktan çıkmış nizamiyeye geliyor. Üzerine koştum. Ben koşunca o da kaçtı. ‘Yakalayın’ dedim kimse oralı olmadı. Ben o sargılı ayağımla peşinden koştum, yakaladım. Sürükleyerek herkesin önünde nizamiye bahçesinin dışına attım”

    ‘DIŞARI ATARAK SİLAHLI ASKERLERLE BULUŞMASINI ÖNLEDİM’

    Nizamiyeye döndükten sonra Akkuş’un emriyle toplanan askerlere yeniden darbe emrinin kanunsuz olduğuna dair konuşma yaptığını dile getiren Saldık, şöyle devam etti:

    “Nizamiyenin önünde yaklaşık 300 kişilik bir asker grubu gelmiş. Tekrar onlara konuşma yaptım. Darbe emrinin kanunsuz olduğunu söyledim. Yurdakul Akkuş’un tekrar içeri girme hamlesi oldu. ‘Benim cesedimi çiğnemeden kimse içeri giremez’ dedim. JÖH timine ‘içeri girmeye çalışan olursa vurun’ diye emir verdim. Meğer ben sözde sıkıyönetim komutanı Yurdakul Akkuş’u dışarı atarak onun silahlıktan malzeme alan askerlerle buluşmasını önlemişim. Silahlıkları alıp anahtarları üzerime yerleştirdim. Böylelikle askerlerin silahlanmasını engelledim. Yani bizzat yumruklarımla, yaptığım mücadelemle büyük bir vatan millet sevgisiyle canımı ortaya koyarak garnizona sahip çıktım. Oradan makama geldiğimde öğrendim ki gizlice garnizona girmiş. Birçok eylemler yapmış, erleri silahlandırmış, ilçelere darbe emri vermiş ayaklandırmış. Hemen kontrolü ele aldım. Nerede diye sorduğumda Osmangazi’ye yöneldiğini duydum. Derhal gözaltına alınması için emir verdim. Başsavcıya bilgi verdim, gözaltı yapacağımızı söyledim. Onlar bana ‘Sabaha kalabilir mi?’ diye sordular ama kabul etmedim. Hemen Osmangazi’de herhangi bir eyleme karışmadan gözaltına aldım ve bunu yaparak Türkiye’de ilk defa bir sıkıyönetim komutanının gözaltına alınmasını sağladım.”

  • Bursa’da yakalanan firari eski tuğgeneral tutuklandı

    Bursa’da yakalanan firari eski tuğgeneral tutuklandı

    Fetullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) üyelikten yargılanan ve itirafçı olduktan sonra beyanını geri çeken eski Tuğgeneral Serdar Atasoy, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

    Eski Kara Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanı Tuğgeneral Serdar Atasoy, FETÖ üyeliği suçundan gözaltına alınmıştı. Tanık olarak dinlendiği mahkemelerde de itirafçı olarak etkin pişmanlıktan faydalanan Atasoy, adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

    İtirafçı olduktan sonra serbest bırakılan ve verdiği beyanlardan vazgeçtiğini belirten Atasoy, ‘kaçabileceği veya kaçma girişiminde bulunabileceğine dair kuvvetli şüphe bulunduğu’ gerekçesiyle yeniden Ankara Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındı.

    Ankara ve Çanakkale Ağır Ceza Mahkemelerinde tanık sıfatıyla dinlenen ve beyanlarında etkin pişmanlıkta bulunan, ardından verdiği ifadelerden vazgeçtiğini belirten Atasoy, ‘silahlı terör örgütüne üye olma’, ‘resmi belgede sahtecilik’ ve ‘kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık’ suçlarından Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

    Bursa’nın Orhangazi ilçesinde, FETÖ/PDY’ye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında aranan Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan ihraç tuğgeneral Serdar Atasoy saklandığı evde yakalanmıştı.

  • FETÖ firarisi tuğgeneral Bursa’da yakalandı

    FETÖ firarisi tuğgeneral Bursa’da yakalandı

    Bursa’nın Orhangazi ilçesinde, FETÖ/PDY’ye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında aranan Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan ihraç tuğgeneral S.A. saklandığı evde yakalandı.

    FETÖ/PDY’nin eylem ve faaliyetlerinin deşifre edilmesine yönelik Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüğü’nce yürütülen çalışmalar kapsamında; Ankara 32’nci Ağır Ceza Mahkemesince ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçundan aranan Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan ihraç tuğgeneral S.A.’nın Bursa’nın Orhangazi ilçesindeki bir evde saklandığı tespit edildi. Operasyon düzenleyen ekipler S.A.’yı saklandığı evde yakalayarak gözaltına aldı.

    ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NDAN AÇIKLAMA

    Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, itirafçı olduktan sonra serbest bırakılan, daha sonra da etkin pişmanlıkta bulunarak verdiği ifadelerinden vazgeçtiğini belirten, eski Kara Kuvvetleri İstihbarat Başkanı Serdar Atasoy’un gözaltına alındığını açıkladı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre; Serdar Atasoy’un FETÖ/PDY terör örgütüne üye olmak suçundan yürütülen soruşturma kapsamında 27 Ocak 2021 tarihinde gözaltına alınmasına karar verildi. Atasoy, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü TEM Şube Müdürlüğü’nde, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nda ve sevk edildiği sulh ceza hakimliğinde etkin pişmanlıkta bulunarak örgütsel faaliyetlerini anlattı, hakkında adli kontrol hükümlerinin uygulanmasını talep etti. Soruşturma sonucunda Atasoy hakkında; ‘silahlı terör örgütüne üye olma’, ‘kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık’ ve ‘resmi belgede sahtecilik’ suçlarından cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldı.

    Atasoy, başka sanıkların yargılanmasına esas olarak tanık sıfatıyla dinlendiği Çanakkale ve Ankara ağır ceza mahkemelerindeki beyanlarında etkin pişmanlıkta bulunarak verdiği ifadelerinden vazgeçtiğini belirtti. Bunun üzerine yargılanmakta olduğu Ankara 32’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce ‘kaçabileceği veya kaçma girişiminde bulunabileceğine dair kuvvetli şüphe bulunduğu’ gerekçesiyle, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100’üncü maddesi kapsamında çıkarılan yakalama emrine istinaden Bursa’da yakalanarak gözaltına alındı.

  • FETÖ elebaşı Gülen’e gazete ilanıyla tebligat

    FETÖ elebaşı Gülen’e gazete ilanıyla tebligat

    Ankara 18’inci Asliye Hukuk Mahkemesi, FETÖ/PDY’nin darbe girişiminde bombaladığı Ankara’da asfalt, kaldırım, üst geçit, kamyon, iş makinesi, çiçek, çalı, havuz, saat kulesi, asansör, cam bariyer ve aydınlatma panolarında meydana gelen hasar nedeniyle bilirkişi raporlarıyla belirlenen 5 milyon 924 bin 883 TL’lik zararın tanzimi için açılan davada; örgüt elebaşı Fetullah Gülen’e gazete ilanıyla tebligat yaptı.

    FETÖ/PDY’nin 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminde, tanklar ve F-16’lar ile terör örgütü üyelerinin silahlı saldırılarında; Ankara’da asfalt, kaldırım, üst geçit, kamyon, iş makinesi, yol süpürge aracı, çim, ağaç, çiçek, çalı, havuz, saat kulesi, paslanmaz korkuluklar, asansör, cam bariyerler, dekoratif vazolar, bordür- tretuar, aydınlatma panolarında meydana gelen ağır hasar nedeniyle Büyükşehir Belediyesi’nin başvurularıyla 3 ayrı mahkemede tazminat davaları açılmıştı. Davalar, 18’inci Asliye Hukuk Mahkemesi’nde birleştirildi. Hazırlanan raporlara göre, 5 milyon 924 bin 883 TL’lik hasar tespiti yapıldı.

    GÜLEN’İN ADRESİ SİSTEMDE KAYITLI DEĞİLMİŞ

    Mahkeme, yargılamanın yasal yükümlülüğü gereği gazete ilanıyla örgüt elebaşı Fetullah Gülen’e ihtarda bulundu. İlanda; Gülen’e bilirkişi raporlarının, resmi tebligat adresi olarak bildirilen ABD’ye Türk konsolosluğu aracılığıyla gönderildiği ancak davalı tarafından postaneden alınmadığı belirtildi. Raporların konsolosluğa geri döndüğü belirtilen ilanda, “Davalının adres kayıt sisteminde yerleşim yerinin Amerika Birleşik Devletleri olarak kayıtlı olmasına rağmen, açık adresinin belli olmadığı, kayıtlı adresinin tebligata elverişli olmaması nedeniyle bilirkişi raporunun ilan yoluyla tebliğ edilmesine karar verilmiştir” denildi.

    TEBLİGATA ELVERİŞLİ ADRES BİLDİRİMİ İSTENDİ

    Mahkeme, ilanda, FETÖ elebaşı Gülen’in 1 ay içinde yurt dışında tebligata elverişli adres veya elektronik posta adresi bildirmemesi ya da avukatla temsil edilmemesi halinde yargılamanın yokluğunda devam edeceğini bildirdi. Örgüt elebaşı Gülen’e yargılama aşamalarında yurt dışı adresine başka tebligat yapılmayacağı belirtilen ilanda, hüküm verileceği ve yurt içindeki gazetelerden birinde tebliğ edileceği ihtar edildi.

  • Selam Tevhid kumpas davasında karar

    Selam Tevhid kumpas davasında karar

    FETÖ’nün “Selam Tevhid” soruşturması kumpası davasında, usulsüz dinleme kararları vermekle suçlanan 55 eski hakim ve savcı hakkında karar açıklandı.

    Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) kumpas davasında yargılanan 22 sanık hakkında ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 13 yıl 9 ay ile 1 yıl 6 ay arasında değişen sürelerde hapis cezaları verildi.

    Futbolda şike davasına bakan eski hakim Mehmet Ekinci’ye FETÖ üyeliğinden 8 yıl 9 ay, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan’ı ifadeye çağıran eski savcı Sadrettin Sarıkaya’ya aynı suçtan 11 yıl 3 ay, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkında tutuklama kararı çıkartan eski hakim Vedat Dalda’ya ise 8 yıl 9 ay hapis cezası verildi.

  • KPSS sorularını dağıtan FETÖ’cü yakalandı

    KPSS sorularını dağıtan FETÖ’cü yakalandı

    KPSS sorularını dağıtan firari H.D. Ankara Keçiören’de yakalandı. Firari H.D.’nin iki yıldır evden çıkmadığı belirlendi.

    Ankara Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün üyelerini yakalamaya yönelik kurulan özel ekibin yaptığı başarılı operasyon sonucunda aranma kaydı bulunan firari H.D. saklandığı gaybubet evinde yapılan uzun takip çalışmaları sonucunda Keçiören ilçesinde kıskıvrak yakalandı.

    2 YILDIR EVDEN ÇIKMAMIŞ

    Terör örgütü üyesi olduğu tespit edilen firari H.D.’nin saklandığı gaybubet evinden 2 yıldan beri hiç çıkmadığı, tanınmamak için saçlarını uzattığı tespit edildi. Öte yandan güvenlik kaynaklarından edinilen bilgiye göre, firari H.D.’nin örgütün KPSS çalışma evlerinden sorumlu müdür olduğu, KPSS sorularının örgüt üyelerine dağıtılmasında aktif rol oynadığı yapılan tespitler arasında yer alırken Salih kod adını kullandığı bilinen firari H.D.’nin FETÖ/PDY örgütü içerisinde üst düzey konumlarda görev aldığı tespit edildi.

    Firari H.D.’nin emniyette yapılacak işlemlerin ardından adliyeye sevk edilmesi bekleniyor.

  • ‘Stop Erdogan’ ilanlarına fezleke

    ‘Stop Erdogan’ ilanlarına fezleke

    Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, ABD’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret içeren billboard’lara ilişkin 2 FETÖ mensubu hakkında fezleke düzenledi.

    Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 3 Mart’ta ABD’nin New York şehrinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik hakaret içerikli billboard hazırlayan FETÖ firarileri Hafza Girdap ve Mehmet Murat Kaval hakkında yürütülen soruşturmayı tamamladı. Savcılık tarafından düzenlenen fezlekede, ilanları veren şirketin FETÖ kuruluşu olduğu, CEO’sunun Mehmet Murat Kaval, yönetici müdürünün de şüpheli Hafsa Girdap olduğunun tespit edildiği belirtildi. Her 2 şüphelinin de ‘FETÖ/PYD üyesi’ olmak suçundan farklı soruşturmalar kapsamında yakalama kararlarının bulunduğu kaydedildi.

    KOVUŞTURMA İZNİ İÇİN BAKANLIĞA GÖNDERİLDİ

    Fezlekede, her 2 şüphelinin de billboard’larda yazdıkları ifadelerin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik hakaret içerdiği aktarılarak, “Dünyaca tanınan, bilinen, takip edilen, en kalabalık, işlek ve popüler meydanlardan biri olan ABD’nin New York eyaletindeki Times meydanının en büyük bilboard’unda Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı aleyhine yayınlanarak hakaretin belirsiz sayıda pek çok kişi tarafından öğrenilmesinin sağlanması nedeniyle müştekinin şeref, onur ve saygınlığını rencide edebilecek mahiyette olduğu ve suçun alenen işlendiği, böylece tüm dosya kapsamına göre; şüphelilerin üzerine atılı ‘Cumhurbaşkanına alenen hakaret’ suçunu işledikleri anlaşılmıştır” denildi.

    Fezlekenin kovuşturma izni için Adalet Bakanlığı Ceza İşleri̇ Genel Müdürlüğü’ne gönderildiği belirtildi.

  • Darbe bildirisi okutan yarbayın cezası belli oldu

    Darbe bildirisi okutan yarbayın cezası belli oldu

    Muhafız Alayı davasında TRT’ye baskın yapan ve zorla darbe bildirisini okutan Ümit Gençer ağırlaştırılmış müebbet cezası aldı.

    Muhafız Alayı’ndan Genelkurmay Karargahı’na baskına giden ekibin başındaki eski binbaşı Fedakar Akça, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı.

    Darbe bildirisini TRT’de okutan eski yarbay Ümit Gençer’e, “anayasal düzeni ihlal” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.

    Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin emniyetinden sorumlu Köşk Muhafız Komando Birliği’nin komutanı eski binbaşı Osman Koltarla müebbet hapis cezası aldı.

     

  • FETÖ’nün mülki idare yapılanmasında 51 gözaltı kararı

    FETÖ’nün mülki idare yapılanmasında 51 gözaltı kararı

    Ankara merkezli 22 ilde, FETÖ/PDY’nin mülki idare yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 51 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi.

    Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada, FETÖ/PDY’nin mülki idare yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, 37 eski mülki idare amirinin kontörlü sabit ve operasyonel hatlar üzerinden örgütün sivil imamları ile iletişim sağladıkları tespit edildi. Bugüne kadar yürütülen soruşturmalar kapsamında örgüt mensubu olduklarına dair haklarında ifadeler bulunan 37 eski mülki idare amiri ile 14 mahrem imam hakkında Ankara merkezli 22 ilde gözaltı kararı verildi. Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce şüphelilerin yakalanması için çalışma başlatıldı.