Etiket: fetö

  • FETÖ firarisi Öksüz’ün kayınvalidesine hapis!

    FETÖ firarisi Öksüz’ün kayınvalidesine hapis!

    Sakarya’da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) sözde “TSK imamı” olduğu belirlenen ve 15 Temmuz darbe girişimini Akıncı Üssü’nden yöneten firari Adil Öksüz’ün kayınvalidesi Hatice Yıldırım’a “silahlı terör örgütü üyeliğinden” 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi.

    Sakarya 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanık Yıldırım katılmazken avukatları ise hazır bulundu.

    Esas hakkındaki görüşünü açıklayan cumhuriyet savcısı, Yıldırım’ın “anayasayı ihlal” suçundan beraatini, “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan ise 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.

    Esasa ilişkin savunmalarını yapan sanık avukatları, “suçlamaları ve mahkumiyete yönelik mütalaayı kabul etmediklerini, dosyaya bakıldığında sanığın dernek üyeliğinin ve örgüte yardımının bulunmadığını, Adil Öksüz’ü sakladığı iddiasının doğru olmadığını, cezaların şahsiliği ilkesinin olduğunu” savunarak, müvekkillerinin beraatini istedi.

    Sanık Yıldırım’ı “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, “anayasayı ihlal” suçundan ise delil yetersizliğinden beraatine karar verdi.

    FETÖ’nün darbe girişiminin kilit ismi firari Adil Öksüz’ün kayınvalidesi Hatice Yıldırım, 11 Ağustos 2016’da gözaltına alınmış, ertesi gün çıkarıldığı hakimlikçe adli kontrol ve yurt dışı çıkış yasağı şartıyla serbest bırakılmıştı. Yıldırım, ikinci kez 31 Ağustos’ta gözaltına alınmış, 2 Eylül’de çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanmıştı.

    Hatice Yıldırım, 25 Kasım 2016’da sağlık sorunları nedeniyle ev hapsi uygulanması ve yurt dışı çıkış yasağı şartıyla tahliye edilmişti.

    Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, Yıldırım hakkında, “anayasayı ihlal” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan ise 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyordu.

    İddianamede, damadı olması nedeniyle sanığın, Adil Öksüz’ün FETÖ’deki konumunu bileceğine işaret edilerek, “Darbe teşebbüsünden birkaç gün sonra gerek görsel, gerek işitsel medyada Adil Öksüz’ün isminin sıkça geçtiği ve Öksüz’ün örgüt hiyerarşisindeki konumundan bahsedildiği, sanığın hakkında yakalama kararı olan Öksüz’ü ailesi ile yaşamış olduğu ikametinde saklayarak kendi örgüt bağını da ortaya koyduğu, FETÖ’de üst düzey görevli olan hatta darbe teşebbüsünün planlayıcılarından olan Adil Öksüz’ü yetkili makamlara bildirmeyerek kaçmasına imkan sağladığı anlaşılmıştır.” ifadelerine yer veriliyordu.

  • FETÖ’nün yeni hücre evi sistemi deşifre edildi

    FETÖ’nün yeni hücre evi sistemi deşifre edildi

    FETÖ’nün darbe girişiminin ardından oluşturduğu ve örgüt içinde “hijyen evleri” olarak geçen hücre yapılanmasıyla ilgili ilgili bilgilere ulaşıldı.

    15 Temmuz’da hezimet yaşayan örgütün yeniden toparlanmaya çalıştığına ilişkin Ekim 2016’da istihbarat alındı.

    Araştırma sonucunda, darbe girişiminden önce kullanılan hücre evlerinin deşifre olması nedeniyle örgüt elebaşı Fetullah Gülen’in talimatıyla “hijyen evleri” adıyla yeni bir yapılanmaya gidildiği tespit edildi.

    Çekirdek kadrosunu, aile bireyleri hakkında FETÖ’den işlem yapılan üniversite öğrencilerinin oluşturduğu yeni hücre sistemi, 2 Şubat 2020’de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla düzenlenen operasyonla çökertildi.

    FETÖ’nün yeni hücre yapılanması: Hijyen evleri

    Gözaltına 58 şüphelinden bazıları, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak için “hijyen evleri” yapılanmasını detaylarıyla anlattı.

    Şüpheliler arasında yer alan “Gamze” kod adlı Gizem Nur A’nın eylemlerine yer verilen iddianamede, hijyen evlerinde kalacak kişilerin özenle seçildiği belirtildi.

    İddianamede, örgütün geçmiş dönemlere nazaran daha küçük gruplar halinde gelişimini sağlayarak yeni sistemin hiyerarşik düzenini oluşturduğu kaydedildi.

    Hücre yapılanması olduğu anlaşılmaması için “hijyen evlerin” duvarlarına sanatçı ve sporcu posterleri asıldığı, bunun yanı sıra evlerde farklı örgütlere ait yayınların bulundurulduğu ifade edildi.

    Haberleşme için kripto yazılımlı telefon programlarını kullanmışlar

    Bu evlerde kalanların da deşifre olmamak için GSM hatları yerine kripto yazılımlı telefon programları üzerinden irtibat sağladıkları aktarıldı.

    İddianamede, bu evlerdeki örgüt üyelerinin ihtiyaçlarının FETÖ tarafından karşılandığı, bu kapsamda ödemelerin elden yapıldığı, kimi zaman da nakit yerine alışveriş çekleri verildiği bildirildi.

    Evlerin nasıl dizayn edildiği bilgisine de yer verilen iddianamede, “Evlerde kullanılan eşyaların, daha önce boşaltılan örgüt evlerinden ve yurt dışına kaçan örgütçülerin geride kalan eşyalarından temin edildikleri anlaşılmıştır.” ifadeleri kullanıldı.

  • FETÖ firarisi eski emniyet müdürü tutuklandı

    FETÖ firarisi eski emniyet müdürü tutuklandı

    Ankara’da, polis operasyonunda yakalanan FETÖ firarisi, eski 1’inci Sınıf Emniyet Müdürü Yüksel Sezer, mahkemece tutuklandı.

    FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, hakkında yakalama kararı bulunan ve 3 yıldır aranan Yüksel Sezer, 14 Kasım’da başkasına ait kimlikle Çankaya’da polis ekiplerince yakalandı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan, eski 1’inci Sınıf Emniyet Müdürü Sezer, Ankara Adliyesi’ne gönderildi. Sezer, savcılık işlemlerinin tamamlanmasının ardından tutuklama istemiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Yüksel Sezer, ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçundan tutuklandı.

  • FETÖ firarisi eski emniyet müdürü böyle yakalandı

    FETÖ firarisi eski emniyet müdürü böyle yakalandı

    Ankara’da, ‘FETÖ/PDY üyeliği’nden 3 yıldır aranan, eski 1’inci Sınıf Emniyet Müdürü Yüksel Sezer, polisin düzenlediği operasyonla gözaltına alındı.

    İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, yapılan teknik ve fiziki takip sonucu ‘FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 3 yıldır aranan, meslekten ihraç 1’inci Sınıf Emniyet Müdürü Yüksel Sezer’in, Çankaya ilçesi Ata Mahallesi’ndeki adresini tespit etti. Ekipler, sabahın erken saatlerinde düzenlenen operasyonla Sezer’i yakaladı. Üzerinden başka birisine ait kimlik çıkan Sezer, sorgulanmak üzere Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

    FETÖ’NÜN ‘A5’ KATEGORİSİNDEYMİŞ

    Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı’nda şube müdürü, Güvenlik Daire Başkanlığı’nda başkan yardımcısı ve Strateji Daire Başkanlığı’nda 1’inci sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan Yüksel Sezer’in, FETÖ’nün şifreli haberleşme programı ‘ByLock’u kullandığı tespit edildi. FETÖ tarafından isimlendirilen ‘A5’ kategorisinde yer aldığı belirlenen Sezer’in, terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen’in Pensilvanya’da yaşadığı konutun güvenlik açıklarının tespiti amacıyla ‘yurt dışına gönderilecekler listesi’nde olduğu ortaya çıktı. Ayrıca Sezer’in, Sivas Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü görevi sırasında usulsüz dinlemeye ilişkin yürütülen idari soruşturmadan ceza aldığı belirlendi.

    FETÖ’NÜN ORGANİZE ETTİĞİ PROTESTOLARDA YER ALMIŞ

    Yüksel Sezer’in, ayrıca 2015 yılında FETÖ’nün organizasyonuyla Ankara Kızılay’da düzenlenen Polis Koleji ve Polis Akademisi’nin kapatılma protestolarında yer aldığı belirlendi. Soruşturma dosyasında Sezer’in katıldığı 8 ayrı protesto gösterisindeki görüntüleri de yer aldı. Sezer’in kendisiyle irtibatlı olan örgüt üyelerine üzerlerindeki mal varlıklarını kaçırmak adına üçüncü şahıslara devretmelerine ilişkin yönlendirme yaptığı da öğrenildi.

  • Bank Asya’nın kurucu ortağı FETÖ firarisi yakalandı

    Bank Asya’nın kurucu ortağı FETÖ firarisi yakalandı

    Bank Asya’nın kurucu ortaklarından FETÖ firarisi Kamil Yavuz M., Ankara’da düzenlenen operasyonda sahte kimlikle yakalandı.

    Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, FETÖ’nün finansal yapılanmasında yönetici pozisyonunda olan Bank Asya’nın kurucu ortaklarından firari Kamil Yavuz M.’yi yakalamak için çalışma başlattı. Ekipler, uzun zamandır kendisini gizlemek için sürekli kılık ve ikamet değiştiren Kamil Yavuz M.’nin izini, Ankara Çukurambar semtinde buldu. Kamil Yavuz M., saklandığı eve düzenlenen operasyonda yakalanarak gözaltına alındı. Kamil Yavuz M.’nin üzerinde yapılan aramada başkası adına düzenlenmiş sahte kimlik ele geçirildi. Bylock kullanıcısı Kamil Yavuz B.’nin, FETÖ’nün ‘Mütevelli Heyeti’ bünyesindeki himmet ağının önemli isimlerinden olduğu belirtildi.

    İzmir’de etkin pişmanlıktan yararlanan bir şüphelinin, FETÖ yöneticisi olduğuna yönelik pek çok şikayet bulunan Kamil Yavuz B. hakkında, “FETÖ’nün himmet paralarını legal hale getiren kişidir” dediği belirtildi. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nce aranma kaydı bulunan ve güncel olarak FETÖ terör örgütünün finansal yapılanması içinde yönetici pozisyonunda olduğu tespit edilen Kamil Yavuz M., sorgulanmak üzere emniyete götürüldü.

  • Bursa’da merkezli FETÖ operasyonu!

    Bursa’da merkezli FETÖ operasyonu!

    Bursa merkezli 4 ilde FETÖ/PDY’nin emniyet ve TSK’daki mahrem yapılanmasına yönelik gerçekleştirilen operasyonda aralarında mahrem imamların da bulunduğu 13 şüpheli gözaltına alındı.

    Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, FETÖ/PDY’nin TSK ve emniyet teşkilatındaki mahrem yapılanmasına yönelik yürüttüğü çalışmayla ankesörlü telefonlarla ardışık olarak arandıkları saptanan 14 şüpheliye yönelik operasyon yaptı.

    Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı koordinasyonunda Bursa ile Ankara, İstanbul ve Osmaniye’de eş zamanlı yapılan operasyonda 13 şüpheli yakalandı.

    Gözaltına alınan şüphelilerden 2’sinin mahrem imam olduğu bildirildi. 1 ‘i açığa alınan astsubay, 1’i emekli astsubay, 8 ‘i eski askeri okul öğrenci, 1’i özel sektör çalışanı olan şüpheliler, emniyette sorguya alındı.

    Polis ekipleri, firari bir kişiyi yakalamak için çalışmalarını sürdürüyor.

  • Disipline sevk edilen İYİ Partili Özdağ’dan açıklama

    Disipline sevk edilen İYİ Partili Özdağ’dan açıklama

    Partiye ve İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’ya yönelik açıklama ve ithamları nedeniyle Disiplin Kurulu’na sevk edilen İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ’dan açıklama geldi.

    Özdağ; “Bana karşı işletilen disiplin süreci, İYİ Parti Disiplin Yönetmeliği’ne göre ilerleyen bir hukuki süreç değil, siyasal kampanya çerçevesinde “vahşi Batı’daki siyasal linç” ilkelerine göre gelişmiştir. Ve bu kabul edilebilir değildir. Genel Merkez ve İYİ Parti grup yetkilileri, ne yazık ki yaşanan süreci, Türkiye’de FETÖ ile mücadele konusunda parti programında madde bulunan ve FETÖ sızmaları konusunda en temiz parti olması için başarıyla mücadele ettiğimiz İYİ Parti’yi savunacak şekilde değerlendirmemişlerdir.” dedi.

  • FETÖ ve PKK’lı teröristler Yunanistan sınırında yakalandı

    FETÖ ve PKK’lı teröristler Yunanistan sınırında yakalandı

    Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı hudut unsurları, yasa dışı yollarla yurt dışına kaçmaya çalışan FETÖ üyesi 13 kişi ile PKK üyesi 1 teröristi, Yunanistan sınırında yakaladı.

    Kara Kuvvetleri Komutanlığına bağlı hudut birliklerinin sınır hattındaki başarılı çalışmaları devam ediyor. Kaçak çıkışlara göz açtırmayan hudut kartalları, yasa dışı yollarla yurt dışına kaçmaya çalışan FETÖ üyesi 13 kişi ile PKK üyesi 1 teröristi, Yunanistan sınırında yakaladı. Teröristler yasal işlemlerin yapılması için güvenlik güçlerine teslim edildi.

  • Bursa’da askeri öğrenci FETÖ’nün itirafçısı oldu!

    Bursa’da askeri öğrenci FETÖ’nün itirafçısı oldu!

    Bursa’daki FETÖ/PDY operasyonunda yakalanan eski Hava Harp Okulu öğrencisi hakkında “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan hazırlanan iddianamede, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak isteyen şüphelinin örgütle ilgili itirafları yer aldı.

    Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca eski askeri okul öğrencisi B.A. hakkındaki soruşturma tamamlandı.

    Tutuksuz şüpheli için “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, Bursa 8. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

    İddianamede itiraflarına yer verilen B.A, örgütle 2008’de lise öğrencisiyken yaşadığı İnegöl’de bir arkadaşı vasıtasıyla tanıştığını aktardı.

    B.A, lise son sınıftayken örgüt tarafından askeri okullara hazırlandığını ve bu yüzden gittiği dershanenin değiştirildiğini anlattı.

    ÖRGÜTTEKİ ABİLER BANA VE AİLEME ULAŞTI

    Daha sonra üniversite sınavında Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesine yerleştiğini belirten B.A, şunları kaydetti: “Üniversite tercihi yaptığım sırada askeri okula da başvurmuştum. Örgütteki abiler bana ve aileme ulaşıp, ‘Babanın maddi durumu iyi değil, harp okulundan mezun olunca direkt teğmen olarak maaş alıyorsun, pilot olacaksın. Üstelik hukuk okursan meslek garantisi yok.’ dediler ve bizi harp okulu konusunda ikna ettiler. 2011’de harp okulunu kazanınca mülakattan önce beni çalıştırdılar, taktikler verdiler. Okula girince, ima yoluyla namaz kılmamız, çeşitli gizlilikleri ve ankesörlü telefonlardan arama gibi yöntemleri uygulamamız konusunda uyarıldık.”

    “GİZLİCE FETÖ ELEBAŞININ MALİKANESİNE GÖTÜRÜLDÜM”

    B.A, konferans için bir haftalığına ABD’ye gönderildiğine değinerek, “Okuldayken bir komutanımız kredi notu ve disiplin notu ortalaması yüksek olan 35-40 öğrenciyi toplayarak dünya çapındaki ülkelerde her yıl yapılan bir konferans için makale yazmamızı söyledi. Ben de duygusal zekanın askeri yöneticiler ve öğrencilere etkisini anlatan bir makale yazdım. Benim ve bir devremin yazıları beğenildi ve ABD’deki üniversiteye gönderildi.” ifadesini kullandı.

    “GÜLEN’İN PENSİLVANYA’DAKİ  MALİKANESİNE BIRAKILDIM”

    Daha sonra örgüt sorumlusu M.K’den ABD’ye gönderileceğini öğrendiğini vurgulayan B.A, şöyle devam etti: “M.K, beni görmeye birini getirdi, o da bana, ‘ABD’de bir metronun yanındaki binanın önünde bekleyeceksin, biri gelip seni alacak’ dedi. Not almak isteyince ezberlemem konusunda uyardı. Konferans bir hafta sürecekti, bunun 3 günü bu etkinlik için geçti. Söylenen zamanda söz konusu yere gittim. Bir erkek gelip beni bir araca bindirdi, 3-4 saatlik yolculuktan sonra örgüt elebaşı Gülen’in Pensilvanya’daki malikanesinin önüne bırakıp oradan ayrıldı.”

    “GÜLEN’İN KİTAPLARINI OKUYUP OKUMADIĞIMI SORDULAR”

    B.A, evin girişinde arandığını, telefonunun da alındığını belirterek, “Beni aldıkları odada Gülen’in kitaplarını gösterip okuyup okumadığım soruldu. Okumadığımı söyleyince birini verdiler, okumamı söylediler. 3-4 saat sonra beni Gülen’in sohbet adı altındaki toplantısına soktular, bir köşeye geçip oturmamı, soru sormamamı söylediler. Toplantı bitince beni aldıkları yere bıraktılar. Birlikte geldiğim askeri öğrenciler de zaman zaman ortadan kaybolduğundan elebaşıyla görüştürüldüklerini düşünüyorum.” ifadesini kullandı.

    “PSİKOLOJİK BASKI YAPILDI”

    Bir süre sonra örgütten ayrılmaya karar verdiğini, bunun sonrasında da pilotaj eğitimi için gittiği İzmir’de yoğun bir psikolojik baskıyla karşılaştığını anlatan B.A, şunları kaydetti:

    “Örgütten olmayanlara daha fazla baskı yapıldığı için bazı arkadaşlarım daha ilk günlerden bu eğitimi bıraktılar. Ben de örgütten ayrıldığım için baskılara maruz kalınca eğitimi bırakmak için dilekçe yazdım, bize ‘Dilekçenizde burayı kötülemeyin’ denildiği için fizyolojik ve psikolojik durumumu bahane gösterdim. FETÖ’nün badi sistemi içinde yer aldığını bildiğim hiçbir arkadaşım askeri okullarda bu uygulamaya maruz bırakılmadı. Bu da FETÖ’cü olduklarını gösteriyor.”

  • FETÖ yalanıyla 166 bin TL dolandırıldılar

    FETÖ yalanıyla 166 bin TL dolandırıldılar

    İstanbul Sultangazi’de, kimliği belirsiz kişiler kendilerini polis ve savcı olarak tanıtıp FETÖ yalanıyla yaşlı çifti kandırarak yaklaşık 166 bin liralık altın dolandırdı. Yaşlı adam bankadan çektiği parayı dolandırıcılara vermeye giderken, taksicinin dikkati sayesinde 92 bin 500 lira daha dolandırılmaktan kurtuldu

    Olay, çarşamba günü Cebeci Mahallesi’nde yaşandı. Kimliği belirsiz kişiler Şefik (83) ve Aynur Yılmaz (75) çiftini telefonla arayarak, kendilerini polis ve savcı olarak tanıttı. Yaşlı bir çiftin kimlik bilgilerinin Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) bağlantılı kişilerin elinde olduğunu ve bu örgüte yardım ettiklerini söyledi. Hesaplarında bulunan paralarının suça karıştığını, bu paraları kurtarmak için kendilerine teslim etmeleri gerektiğini söyleyen dolandırıcılara inanan Şefik Yılmaz, eşi Aynur Yılmaz’ın kolunda bulunan bileziklerle birlikte evde bulunan 166 bin 200 lira değerindeki ziynet eşyalarını kendi elleriyle dolandırıcılara teslim etti.

    Dolandırıcılar, Şefik Yılmaz’ın banka hesabında bulunan 92 bin 500 TL parasını da çekip, Aksaray’da verdikleri yere getirmelerini söyledi. Bankaya giderek, hesabındaki parayı çeken Yılmaz, bir taksiye binerek Aksaray’a doğru gitmeye başladı. Yılmaz’ın sürekli telefonla konuşmasından şüphelenen taksi şoförünün dikkati sayesinde Yılmaz, çektiği parayı dolandırıcılara kaptırmaktan son anda kurtuldu.

    “EŞİM KOLUMDAKİ BİLEZİKLERİ DE ALARAK GİTTİ”

    Yaşananları anlatan Aynur Yılmaz, “Telefon çaldı. Telefona baktım. Karşımdaki kişi adımı söyleyerek eşimi sordu. Eşimin camiye gittiğini söyledim. Bu sefer de ne zaman geleceğini sordular. Bana telefonu kapatmamı, araştıracaklarını söylediler. Daha sonra eşim evden çıktı. Benim başka bir odada, eşimin de bir başka oda da durmasını söyleyerek, ‘senin konuşmanı o duymayacak, onun konuşmasını da sen duymayacaksın. Eve de kim gelirse ses çıkmayacak. Kimse bilmeyecek’ dediler. Bana telefonu kapatmamam için sürekli uyarıda bulundular. Eşime polisin kendisini aradığını söyleyerek telefonu kendisine verdim. Eşime, altın ve parasının olup olmadığını sordular. Eşim kolumdaki bilezikleri de alarak çıktı gitti. Geri eve gelen eşime bu sefer, bankada bulunan paraları çekmesini istediler. Eşim bankaya giderek parayı çekerek, dediklerini yaptı. Ben de eşimi merak ettim. Okuma yazmam yok, kimseyi de arayamıyorum. Karşı tarafa birkaç kez eşimin eve gelmediğini sordum. Bana en son 2 saat sonra geri geleceğini söylediler. Bana o esnada, ‘sakin ol, korkma. Biz varız, seni kurtaracağız’ söylediler. Daha sonra çocuklarımın konuyu öğrenmesiyle dolandırıldığımızı anladım. Karakola gittik, şikayetçi olduk” dedi.

    “TAKSİCİNİN DİKKATİ SAYESİNDE 92 BİN TL’Yİ KURTARDIK”

    Şefik Yılmaz ise, “Bankadan hemen paranı al dediler. Paraların seri numaralarına bakmamı, üzerinde F Harfi olan paraların FETÖ’ye ait paralar olduğunu söylediler. Bankada bulunan paralara el koyacaklarını, bana bankada bulunan paralarımı hemen çekmemi ifade ettiler. Parayı çekmek için bankaya gittim. Banka görevlisi bana parayı neden çektiğimi sordu. Ben de arsa alacağımı söyledim. Altınları da aldım. Bana altınları getirmemi, kontrol edeceklerini söylemeleri üzerine evimizin yakınında bulunan camiye gittim. Önce beni caminin içine yönlendirdiler. Daha sonra dışarı çıkarak caminin girişindeki merdivende durmamı söylediler. Bana ‘iki tane memur gelecek, sen onlara altınları ve parayı teslim edeceksin. Biz onları kontrol edeceğiz. Gece ya da sabah onları sana tekrar iade edeceğiz’ dedi. Ben de bunlara inandım. Benim FETÖ’ye yardım ettiğimi söyleyerek, kandırdılar. Ben FETÖ nedir bilmem. Ben onlara ilk başta altınları verdim. Bilezikleri vermeden önce bir kuyumcuya giderek, tarttırdım. Altınları verdikten sonra bankadan çektiğim 92 bin lirayı Aksaray’da tarif ettikleri yere götürmemi istediler. Bir taksiye bindim tarif ettikleri yere doğru gitmeye başladım. Bana TEM’de bir noktada inmemi, kendilerinin alacağını söylediler. Sürekli telefonda konuşmam ve telefonun sürekli konuşmasından dolayı taksi şoförü durumdan şüphelendi. Ve bana ne dediklerini sordu. Ben anlattıktan sonra beni arayan kişilerin tefeci olduğunu söyledi. Yolda bir polis gördük durduk. Polise de durumu anlattık. Telefonumu polise verdim. Karşı taraf kim olduğunu sorunca, polis olduğunu söyledi. Bunun üzerine karşı taraf telefonu kapattı. Ondan sonra bir daha da telefonlar açılmadı. Taksicinin dikkati sayesinde 92 bin lirayı kurtardık” diye konuştu.