Etiket: Filistin

  • Gazze’deki yerinden edilmiş Filistinlilere hastaneleri boşaltma çağrısı

    Gazze’deki yerinden edilmiş Filistinlilere hastaneleri boşaltma çağrısı

    İsrail’in ablukası altındaki Gazze Şeridi’nde saldırılar ve baskınlar sonucu birçok hastanenin hizmet dışı kalması nedeniyle hastanelerin kapasitesi doldu. Hastanelerdeki son duruma ilişkin Gazze’deki Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail güçlerinin hastaneleri defalarca hedef alması sonucu sağlık sisteminin neredeyse çökme noktasına geldiği belirtildi.

    Hastane bölümlerinin ve yatakların yerinden edilmiş kişilerle dolması sonucu sağlık hizmeti verecek alan kalmadığı ifade edilen açıklamada, bu durumun hasta ve yaralılar için şartları zorlaştırdığı, ayrıca hastalıkların yayılmasına da neden olduğu vurgulandı.

    Sağlık Bakanlığı söz konusu nedenlerden dolayı sağlık personelinin hayat kurtarıcı hizmet ve tedavi sunabilmesi için herkese hastaneleri boşaltma, hastanelerin sadece hasta ve yaralılara bırakılması çağrısında bulundu.

    Öte yandan, İsrail güçleri, 2 hafta boyunca kuşatma altına aldığı Gazze Şeridi’nin en büyük sağlık merkezi olan Şifa Hastanesi’nden bugün çekildiğini açıklamıştı. İsrail’in saldırıları nedeniyle büyük hasar oluşan hastanenin hizmet dışı kaldığı belirtildi.

  • Japonya’da “Gazze’ye destek” gösterisi

    Japonya’da “Gazze’ye destek” gösterisi

    Japonya’nın başkenti Tokyo’da Filistin destekçisi yerli yabancı yüzlerce kişi Shinjuku Tren İstasyonu önünde bir araya geldi. İsrail’i protesto eden göstericiler, “Özgür Filistin”, “Gazze’de soykırımı durdurun” ve “Acil ateşkes!” sloganları attı. Yan yana dizilerek tren istasyonu çevresinde çember oluşturan grup adına konuşan Filistinli Hamin Siyan, İsrail’in toprak gaspına tepki olarak ortaya çıkan Toprak Günü nedeniyle bir araya geldiklerini belirtti. Siyan, “Bugün Japonlar başta olmak üzere dünyanın her yerinden insanlarla İsrail’in devam eden toprak gaspına tepki göstermek üzere burada toplandık” dedi. Gazze’de soykırımın devam ettiğine dikkat çeken Siyan, “İsrail’in Gazze’deki soykırımını ve toprak gaspını durdurmak amacıyla bu gösteriyi gerçekleştiriyoruz” ifadelerini kullandı. Siyan, ülke hükümetlerine yaşanan insanlık dramına karşı harekete geçme çağrısında bulundu.

    “Filistin’in özgürlüğünü kazanmasını talep ediyoruz”

    Göstericilerden Tsukiji Ayokama ise eylemi düzenlemek için Tokyo’nun en kalabalık tren istasyonu olan Sjinjuku İstasyonu’nu seçtiklerini belirterek, “Japonya’da yaşayan herkesin Filistin’de durumun ne kadar içler acısı olduğunu anlamalarını sağlamayı istiyoruz” dedi. Bölgede olanları durdurmanın tüm dünyanın sorumluluğu olduğunu vurgulayan Ayokama, “İsrail’in insanları öldürmeyi durdurmasını istiyoruz. İşgalin durmasını ve Filistin’in özgürlüğünü kazanmasını talep ediyoruz”
    ifadelerini kullandı.

    30 Mart Toprak Günü

    İsrail, 30 Mart 1976’da Filistin’in kuzeyindeki Celile bölgesinde yaşayan Filistinlilere ait binlerce dönüm araziye el koymuş, Filistin halkı ise durumu protesto etmek için geniş çaplı gösteriler düzenlemişti. İsrail polisi gösterilere katılan Filistinlilere ateş açarak 6 kişiyi öldürüp binlerce kişiyi yaralamıştı. 30 Mart, o günden bu yana Toprak Günü olarak Filistin direnişinin simgelerinden biri olarak biliniyor.

  • Filistin’deki şiddete karşı sessiz yürüyüş

    Filistin’deki şiddete karşı sessiz yürüyüş

    DPÜ’nün Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığına bağlı olarak faaliyet gösteren Lisan-ı Hâl, Geçerken, Hadis ve Fıkıh toplulukları tarafından düzenlenen ve İnsani Yardım Vakfı Kütahya Şubesi’nin destek verdiği etkinlikte Filistin halkına yönelik eziyetler protesto edildi.

    Olimpik Havuz önünden başlayıp İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde sona eren protesto sessiz yürüyüşünde öğrenciler, ellerinde pankart ve dövizlerle İsrail Devleti’nin başta yaşama olmak üzere bölgedeki insanların temel hak ve özgürlükleri kısıtlayan girişimlerini kınadı.

  • “İsrail, devlet terörü yapıyor”

    “İsrail, devlet terörü yapıyor”

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir Bayraklı’da düzenlenen iftar programında vatandaşlarla bir araya geldi. Özel, Bayraklı Belediyesi Başkan adayı İrfan Önal’ı tanıtarak, “İrfan Önal, partide emek veren herkesin çok yakından tanıdığı, 20 yaşında Gençlik Kolları Başkanı olan, benimle birlikte parti meclisi üyeliği yapan, 2019’dan beri Bayraklı’da Belediye Meclis Üyeliği ve Belediye Meclis Başkan Vekilliği görevlerini götüren, Cumhuriyet Halk Partisi’nde gençlik kollarında mücadele etmiş ve bu mücadelelerin sonunda nereye geldiyse kendi emeğiyle gelmiş bir kardeşimizdir. Kendisine, onu destekleyen bütün gençlik kollarına, yüreği onunla birlikte olan adaylaşma sürecinde İrfan için katkı koyan bütün gençlik kollarının ortak adayı olan İrfan kardeşime başarılar diliyorum. Yolu açık olsun” dedi.

    “Allah, tuttuğunuz oruçları kabul etsin”

    İftar sofrasında vatandaşlarla bir araya gelen Özel, “Bizi bu sofrada bir araya getiren çok değerli İrfan kardeşime, Serdar başkanıma ve İzmir İl Başkanıma teşekkür ediyorum. Oruçlar tutuldu, Allah kabul etsin. Ama orucu sadece sahur vaktinden iftar vaktine kadar bir şey yememek, içmemek olarak kabul etmek, Ramazan ayını anlamamaktır. Ramazan’da bu bahsettiğim midenin orucudur. Ama hiç şüphe yok ki ağzın orucu, kulağın orucu, aklın ve kalbin orucu, midenin orucundan belki de daha önemlidir. Kötü söz söylememek, küfür etmemek, hakaret etmemek, dedikodu yapmamak ağzın orucudur. Kem sözlere kulakları kapatmak, dedikoduyu dinlememek, iftiraya prim vermemek, kulağın orucudur. İyi şeyler düşünmek, tasarlamak, insanların iyiliği, mutluluğu için çalışmak, planlamak zihnin, aklın orucudur ve kalbin orucu da dünyanın neresinde bir kırık kalp varsa, bir üzülen çocuk, korkan çocuk varsa, korkan bir kadın varsa onlara sahip çıkmak, onları düşünmek ve o temiz duygularla kalbi oraya açmak da kalbin orucudur” diye konuştu.

    “Türk solu asla ve asla Filistin davasına uzak değildir”

    İslam coğrafyasında çok fazla üzücü olaylar olduğunu ifade eden Özel, “Öncelikle dün Rusya’da yapılan saldırıda son bilgilere göre 160’a yakın kişi, hem de çoluklarıyla çocuklarıyla, eşleriyle hiç günahları olmayan bir toplumsal alanda katledildiler. Ben Rusya Federasyonu Başkanı Sayın Putin’e ve yine Rusya Büyükelçisi’ne hepimizin üzüntülerini ileten birer mesaj yolladım. Orada hayatını kaybedenlere de Allah’tan rahmet diliyoruz. Yine üç aydır Filistin’de Hamas’ın yapmış olduğu bir saldırıya cevaben İsrail’in yapmış olduğu devlet terörüyle Filistin’de 32 bin kişiden fazla insan hayatını kaybetti. 32 bin kişiden fazla kişi hayatını kaybetti. Bunların yarısından fazlası kadın ve çocuktu. Bu katliama dur demek için dünyadaki 140 ülkedeki siyasi akrabalarımıza mektuplar yazdım. Bugün Türkiye’nin sıcak gündeminde de Filistin var olmalı. Orada akan kan durmalı. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak üçüncü Genel Başkanımız Karaoğlan, rahmetli Bülent Ecevit’in durduğu noktadayız. Her ikisine de Allah rahmet eylesin. Yaser Arafat’la kurduğu dostluk, dayanışma ve Filistin’e sahip çıkan pozisyon, Cumhuriyet Halk Partisi’nin pozisyonudur. Türk solu asla ve asla Filistin davasına uzak değildir” dedi.

  • İsrail güçleri sivillere ateş açtı

    İsrail güçleri sivillere ateş açtı

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 164 gündür sürüyor. Hava saldırılarının başladığı 7 Ekim tarihinden bu yana bölgeyi kuşatan ve sivil yerleşim yerleri, hastaneler ve ibadethaneleri vuran İsrail ordusu, dünyanın tepkisine yol açan saldırılarına aralıksız devam ediyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun güneydeki Refah şehrine operasyon planını onaylamasının ardından gözler Refah’a çevrilirken, İsrail güçleri bölgenin kuzeyindeki Şifa Hastanesi’ne gece saatlerinde baskın düzenledi. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Sözcüsü Daniel Hagari’nin “Hamas’ın hastanede yeniden toplandıklarını ve burayı İsrail’e yönelik saldırıları yönetmek için kullandıklarını biliyoruz” iddiası üzerine düzenlenen baskında Filistinlilere ateş açıldığı öğrenildi. Gazze’deki Medya Ofisi tarafından yapılan açıklamada, saldırının “savaş suçu” olduğu vurgulanırken, insansız hava araçları ve tankların eşlik ettiği ağır silahlı İsrail birliklerinin saldırıya geçtiği ve hastanenin içinde ateş açarak binlerce insanın hayatını tehdit ettiği kaydedildi. Saldırının, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki hastaneleri yok etme niyetini ortaya koyduğu belirtilen açıklamada, uluslararası topluma bir kez daha işgali engelleme ve yok etme savaşını durdurmak için acilen müdahale etme çağrısında bulunuldu.

    Yaklaşık 30.000 kişi hastanede mahsur kaldı

    Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada ise yerel saatle 02.00’de düzenlenen baskında çok sayıda ölü ve yaralının olduğu ifade edildi. Hastane avlusunda İsrail tanklarının bulunduğu, hastanenin özel cerrahi binasına füze fırlatıldığı ve ateş açıldığı belirtildi. Açıklamada, İsrail’in saldırıları nedeniyle yerinden edilmiş siviller, yaralılar ve sağlık personelinin de aralarında bulunduğu yaklaşık 30 bin kişinin hastanede mahsur kaldığı bildirildi. Keskin nişancıların hareket eden herkesi hedef aldığı aktarılan açıklamada, son baskının İsrail’in 7 Ekim’den bu yana hastaneye düzenlediği 4. baskın olduğu ifade edildi. İsrail’in önde gelen medya kuruluşlarından biri olan The Times Of Israel’in İsrail ordusuna dayandırdığı habere göre de, İsrail, Şifa Hastanesi’nde 80 Filistinliyi tutukladı.

    Saldırılarda can kaybı 31 bin 726’ya yükseldi

    Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının 31 bin 726’ya, yaralananların sayısının ise 73 bin 792’ye yükseldiği aktarıldı. Açıklamada, son 24 saatte düzenlenen saldırılarda ise 81 Filistinlinin yaşamını yitirdiği, 116 Filistinlinin de yaralandığı belirtildi.

     

     

  • İsrail, 100 gole ilk ulaşan efsane Filistinli forveti öldürdü

    İsrail, 100 gole ilk ulaşan efsane Filistinli forveti öldürdü

    Filistin Futbol Federasyonu (PFA), eski milli takım futbolcusu  39 yaşındaki Muhammed Barakat’ın İsrail’in Gazze Şeridi’nde düzenlediği hava saldırısında öldüğünü açıkladı.
    Eski futbolcunun Pazartesi günü güneydeki Han Yunus kentindeki saldırıda hayatını kaybettiği açıklandı.
    Barakat, milli takımda ve Gazze, Ürdün ve Suudi Arabistan’daki çeşitli kulüplerde forma giymişti.
    Profesyonel kariyerine 2015 yılında Shabab Khan Younis’te başladı. Gazze’de tek takımla 100 gol atan ilk oyuncu oldu.
    Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in Gazze’ye yönelik katliamının başlamasından bu yana 31 binden fazla Filistinlinin öldürüldüğünü açıkladı.
    Ölenler arasında 91’i çeşitli branşlardan futbolcular olmak üzere 158 sporcunun bulunduğunu duyurdu.
  • Filistin’e destek amaçlı yürüyüş düzenlendi

    Filistin’e destek amaçlı yürüyüş düzenlendi

    Cami-i Kebir’de toplanan vatandaşlar yürüyüş yaparak Cumhuriyet meydanına geldiler. Yürüyüş esnasında tekbirler getirildi, salavatlar okundu ve İsrail aleyhine sloganlar atıldı.

    Programın ardından Erzincan İl Müftüsü Muharrem Gül dua etti.

  • “Filistin halkına yönelik apaçık bir soykırım uygulamaktadır”

    “Filistin halkına yönelik apaçık bir soykırım uygulamaktadır”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi. İkili görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan Mahmud Abbas ile ortak basın toplantısı gerçekleştirdi. Türkiye ve Türk milletinin Filistin davasına her zaman destek verdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Filistin’in gönlümüzde müstesna bir yeri olmuştur. Değerli kardeşim en son geçtiğimiz Temmuz ayında ülkemiz ziyaret etmişti. Bugün yaptığımız istişarelerde Filistin’deki son durumu etraflıca ele aldık. Filistinli kardeşlerimiz tarihlerinin en zor dönemlerinden birini yaşıyor. 7 Ekim’den bu yana Gazze ve Ramallah’ta masum insanlara karşı İsrail’in düzenlediği saldırılar sonucunda 32 bine yakın Filistinli şehit oldu. 72 binden fazla kişi yaralandı” dedi.

    “Filistin halkına yönelik apaçık bir soykırım uygulamaktadır”

    2 milyona yakın Filistinlinin evini terk etmek zorunda kaldığını, 2,3 milyon Filistinlinin günlük temel ihtiyaçlarına ulaşamadığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail Gazze halkını sadece açlık ve susuzlukla değil aynı zamanda masum insanların tepelerine bomba yağdırarak da vahşice katlediyor. Tam 151 gündür son asrın en büyük barbarlıklarından birine şahit oluyoruz. Batılı güçlerin de sınırsız desteğiyle Netanyahu ve gözü dönmüş yönetimi Filistin halkına yönelik apaçık bir soykırım uygulamaktadır” diye konuştu.

    “Türkiye olarak bunun için çalışmaya, tüm kapıları zorlamaya devam ediyoruz, devam edeceğiz”

    Türkiye’nin, İsrail saldırılarının sona ermesi için çabalarının devam ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti:
    “Bu vesileyle Mahmut Abbas kardeşimin şahsında Filistin halkına ülkem ve milletim adına taziyelerimi ifade ediyorum. Rabbim şehitlerimize rahmet eylesin. Onları cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin. Yaralılara Mevla’dan acil şifalar niyaz ediyorum. Bildiğiniz gibi bine yakın yaralı ülkemizin değişik hastanelerinde tedavi görmeye devam ediyor. Netanyahu ve cinayet ortakları, döktükleri her damla kanın hesabını hukuk ve mahşeri vicdan önünde mutlaka verecektir. Türkiye olarak bunun için çalışmaya, tüm kapıları zorlamaya devam ediyoruz, devam edeceğiz. 26 Şubat’ta Uluslararası Adalet Divanı’nda sözlü sunumda bulunarak meselenin çeşitli yönlerine ilişkin tutumumuzu beyan ettik. İsrail soykırım sözleşmesindeki yükümlülüklerini ihlalden uluslararası adalet divanı önünde yargılanmaktadır. Ancak alınan ihtiyati tedbir kararına rağmen İsrail yönetimi kadın, çocuk demeden kardeşlerimizi öldürmeyi, gıda sırası beklerken sivilleri katletmeyi sürdürmektedir.”

    “Ajansın kurumsal kapasitesinin güçlendirilmesi amacıyla yoğun bir çabanın içindeyiz”

    “İsrail’in bu şımarıklığının ve hukuk tanımaz tavrının en büyük sebebi batılı güçlerin Holokost’taki günahlarından dolayı İsrail’e verdikleri destektir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Elbette bunda İslam dünyasının vahdet olamamasının büyük payı vardır. Türkiye’nin Filistin meselesinde duruşu, hassasiyeti ve Filistin halkına güçlü desteği bellidir. 7 Ekim’den beri bu yönde olağanüstü çaba harcadık. Yaptığımız her görüşmede, her yurt dışı ziyaretimizde işgal edilmiş Filistin topraklarındaki İsrail saldırıları gündemimizin ilk sırasında yer almıştır. İnsani yardım noktasında bugüne kadar toplam 37 bin tonu aşkın malzemeyi gemiler ve uçaklarla bölgeye sevk ettik. Ayrıca 900’den fazla hasta ve refakatçiyi tedavi için Türkiye’ye getirdik. Gazze’deki bir sahra hastanesi kurulması için çalışmalarımız devam ediyor. Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistin mültecilerine Yardım ve Bayındırlık Ajansı’na yaptığımız mali ve ayni yardımları artırdık. Ajansın kurumsal kapasitesinin güçlendirilmesi amacıyla yoğun bir çabanın içindeyiz” değerlendirmesinde bulundu.

    “Uygulamalarının amacı esasen sahada emrivakiler oluşturmak suretiyle iki devletli çözüm vizyonunu baltalamaktır”

    İsrail’in yalan ve iftira ile ajansı itibarsız hale getirmeye yönelik propagandalarına prim verilmemesi gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ajansın mevcudiyetine halel getirilmemelidir. Son olaylarla ilgili olarak İsrail Filistin meselesine adil bir çözüm bulunmadığı takdirde Orta Doğu’da barışın hakim olamayacağı artık iyice anlaşılmıştır. Kalıcı barışın tek yolu ise 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz Filistin Devleti’nin tesisidir. Uluslararası toplumun, bunun yerine süregelen işgalin sonuçlarını yönetmeye çalışması beyhudedir, anlamsız ve faydasız bir yaklaşımdır. Bu itibarla sorunun taraflarına da yardımcı olacak şekilde tüm ilgili devletlerin elini taşın altına koyması gerekiyor. Her geçen gün artan işgal uygulamalarının amacı esasen sahada emrivakiler oluşturmak suretiyle iki devletli çözüm vizyonunu baltalamaktır” dedi.

    “Müslümanların, Haremi Şerife girişinin kısıtlanması yönündeki talepleri tam anlamıyla bir hezeyandır”

    Sözde yerleşimciler adı verilen, aslında Filistinlilere ait topraklara çöken, çalan gaspçıların eylemlerinin çözümün önündeki en büyük engellerden biri olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uluslararası hukuku hiçe sayan bu aleni hırsızlıklar sonucunda Filistin’in coğrafi bütünlüğünden bahsetmek neredeyse imkansız hale gelmiştir. Artık sadece lafta kalan barış çabaları yerine teminatlara sahip, adil bir barışa ihtiyaç duyulduğu apaçık ortadadır. Türkiye olarak bu bağlamda garantörlük mekanizması çerçevesinde sorumluluk üstlenmeye hazır olduğumuzu açıkladık. Önümüzdeki dönemde bununla ilgili çabalarımızı artırarak sürdüreceğiz. Yaklaşmakta olan Ramazan ayı bağlamında provokasyonların önlenmesi gereğine ilişkin mesajlarımızı ilgili yerlere iletiyoruz. Radikal İsrailli siyasetçilerin, Müslümanların, Haremi Şerife girişinin kısıtlanması yönündeki talepleri tam anlamıyla bir hezeyandır” açıklamasını yaptı.

    Böyle bir adım atılmasının sonuçlarının şüphesiz çok ağır olacağının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Filistinli kardeşlerimiz arasında birlik ve mutabakat sağlama gayretlerini de yakından takip ediyoruz. Gelinen aşamada İsrail’in zulmüne verilecek en güzel cevaplardan biri Filistinliler arası birliğin ve beraberliğin sağlanmasıdır. Bu alanda da üzerimize düşeni yapmaya her zaman hazırız. Sözlerime son verirken Filistin davasını elimizden gelen en güçlü şekilde savunmaya, Filistin Halkın güvenliğini ve refahını artırmaya yönelik her türlü gayreti desteklemeye devam edeceğimizi vurgulamak istiyorum. Bugün gerçekleştirdiğimiz görüşmelerin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Ramazan-ı Şerif’in şimdiden İslam dünyası ve tüm için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Tüm Filistinli kardeşlerimize en kalbi selam ve muhabbetlerimi gönderiyorum” ifadelerini kullandı.

    “Biz Türkiye’nin rolünü önemsiyoruz”

    Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ise, “İsrail her türlü vahşeti yürütmektedir. Bizler Ramazan ayına girmek üzereyiz. Filistin’in BM daimi üyeliğe sahip olması bizim arzuladığımız bir şeydir. Bu bağlamda AB ülkeleri Filistin’i tanımalıdır. Biz Türkiye’nin rolünü önemsiyoruz. Gazze, Filistin devleti topraklarının ayrılmaz parçasıdır. Bölünmesi mümkün değildir. Barış ve güvenlik sadece İsrail işgalinin son bulmasıyla mümkündür. Bizler Filistin toplumunun bileşenlerini bir araya getirmek için elimizden gelen çabayı göstereceğiz. Filistinlileri bir araya getireceğiz. Sizlere ve Türkiye halkına teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Filistin’e desteğinizden dolayı müteşekkiriz. Filistin halkına gönderdiği yardımlardan dolayı da minnettarız. 120 binden fazla Filistinli yaralı ve ölü var. Batı Şeria’da da zulüm devam ediyor” açıklamasını yaptı

  • Ankara’da Filistin zirvesi

    Ankara’da Filistin zirvesi

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi. İkili görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan Mahmud Abbas ile ortak basın toplantısı gerçekleştirdi. Türkiye ve Türk milletinin Filistin davasına her zaman destek verdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Filistin’in gönlümüzde müstesna bir yeri olmuştur. Değerli kardeşim en son geçtiğimiz Temmuz ayında ülkemiz ziyaret etmişti. Bugün yaptığımız istişarelerde Filistin’deki son durumu etraflıca ele aldık. Filistinli kardeşlerimiz tarihlerinin en zor dönemlerinden birini yaşıyor. 7 Ekim’den bu yana Gazze ve Ramallah’ta masum insanlara karşı İsrail’in düzenlediği saldırılar sonucunda 32 bine yakın Filistinli şehit oldu. 72 binden fazla kişi yaralandı” dedi.

    “Filistin halkına yönelik apaçık bir soykırım uygulamaktadır”

    2 milyona yakın Filistinlinin evini terk etmek zorunda kaldığını, 2,3 milyon Filistinlinin günlük temel ihtiyaçlarına ulaşamadığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail Gazze halkını sadece açlık ve susuzlukla değil aynı zamanda masum insanların tepelerine bomba yağdırarak da vahşice katlediyor. Tam 151 gündür son asrın en büyük barbarlıklarından birine şahit oluyoruz. Batılı güçlerin de sınırsız desteğiyle Netanyahu ve gözü dönmüş yönetimi Filistin halkına yönelik apaçık bir soykırım uygulamaktadır” diye konuştu.

    “Türkiye olarak bunun için çalışmaya, tüm kapıları zorlamaya devam ediyoruz, devam edeceğiz”

    Türkiye’nin, İsrail saldırılarının sona ermesi için çabalarının devam ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti:

    “Bu vesileyle Mahmut Abbas kardeşimin şahsında Filistin halkına ülkem ve milletim adına taziyelerimi ifade ediyorum. Rabbim şehitlerimize rahmet eylesin. Onları cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin. Yaralılara Mevla’dan acil şifalar niyaz ediyorum. Bildiğiniz gibi bine yakın yaralı ülkemizin değişik hastanelerinde tedavi görmeye devam ediyor. Netanyahu ve cinayet ortakları, döktükleri her damla kanın hesabını hukuk ve mahşeri vicdan önünde mutlaka verecektir. Türkiye olarak bunun için çalışmaya, tüm kapıları zorlamaya devam ediyoruz, devam edeceğiz. 26 Şubat’ta Uluslararası Adalet Divanı’nda sözlü sunumda bulunarak meselenin çeşitli yönlerine ilişkin tutumumuzu beyan ettik. İsrail soykırım sözleşmesindeki yükümlülüklerini ihlalden uluslararası adalet divanı önünde yargılanmaktadır. Ancak alınan ihtiyati tedbir kararına rağmen İsrail yönetimi kadın, çocuk demeden kardeşlerimizi öldürmeyi, gıda sırası beklerken sivilleri katletmeyi sürdürmektedir.”

    “Ajansın kurumsal kapasitesinin güçlendirilmesi amacıyla yoğun bir çabanın içindeyiz”

    “İsrail’in bu şımarıklığının ve hukuk tanımaz tavrının en büyük sebebi batılı güçlerin Holokost’taki günahlarından dolayı İsrail’e verdikleri destektir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Elbette bunda İslam dünyasının vahdet olamamasının büyük payı vardır. Türkiye’nin Filistin meselesinde duruşu, hassasiyeti ve Filistin halkına güçlü desteği bellidir. 7 Ekim’den beri bu yönde olağanüstü çaba harcadık. Yaptığımız her görüşmede, her yurt dışı ziyaretimizde işgal edilmiş Filistin topraklarındaki İsrail saldırıları gündemimizin ilk sırasında yer almıştır. İnsani yardım noktasında bugüne kadar toplam 37 bin tonu aşkın malzemeyi gemiler ve uçaklarla bölgeye sevk ettik. Ayrıca 900’den fazla hasta ve refakatçiyi tedavi için Türkiye’ye getirdik. Gazze’deki bir sahra hastanesi kurulması için çalışmalarımız devam ediyor. Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistin mültecilerine Yardım ve Bayındırlık Ajansı’na yaptığımız mali ve ayni yardımları artırdık. Ajansın kurumsal kapasitesinin güçlendirilmesi amacıyla yoğun bir çabanın içindeyiz” değerlendirmesinde bulundu.

    “Uygulamalarının amacı esasen sahada emrivakiler oluşturmak suretiyle iki devletli çözüm vizyonunu baltalamaktır”

    İsrail’in yalan ve iftira ile ajansı itibarsız hale getirmeye yönelik propagandalarına prim verilmemesi gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ajansın mevcudiyetine halel getirilmemelidir. Son olaylarla ilgili olarak İsrail Filistin meselesine adil bir çözüm bulunmadığı takdirde Orta Doğu’da barışın hakim olamayacağı artık iyice anlaşılmıştır. Kalıcı barışın tek yolu ise 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz Filistin Devleti’nin tesisidir. Uluslararası toplumun, bunun yerine süregelen işgalin sonuçlarını yönetmeye çalışması beyhudedir, anlamsız ve faydasız bir yaklaşımdır. Bu itibarla sorunun taraflarına da yardımcı olacak şekilde tüm ilgili devletlerin elini taşın altına koyması gerekiyor. Her geçen gün artan işgal uygulamalarının amacı esasen sahada emrivakiler oluşturmak suretiyle iki devletli çözüm vizyonunu baltalamaktır” dedi.

    “Müslümanların, Haremi Şerife girişinin kısıtlanması yönündeki talepleri tam anlamıyla bir hezeyandır”

    Sözde yerleşimciler adı verilen, aslında Filistinlilere ait topraklara çöken, çalan gaspçıların eylemlerinin çözümün önündeki en büyük engellerden biri olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uluslararası hukuku hiçe sayan bu aleni hırsızlıklar sonucunda Filistin’in coğrafi bütünlüğünden bahsetmek neredeyse imkansız hale gelmiştir. Artık sadece lafta kalan barış çabaları yerine teminatlara sahip, adil bir barışa ihtiyaç duyulduğu apaçık ortadadır. Türkiye olarak bu bağlamda garantörlük mekanizması çerçevesinde sorumluluk üstlenmeye hazır olduğumuzu açıkladık. Önümüzdeki dönemde bununla ilgili çabalarımızı artırarak sürdüreceğiz. Yaklaşmakta olan Ramazan ayı bağlamında provokasyonların önlenmesi gereğine ilişkin mesajlarımızı ilgili yerlere iletiyoruz. Radikal İsrailli siyasetçilerin, Müslümanların, Haremi Şerife girişinin kısıtlanması yönündeki talepleri tam anlamıyla bir hezeyandır” açıklamasını yaptı.

    Böyle bir adım atılmasının sonuçlarının şüphesiz çok ağır olacağının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Filistinli kardeşlerimiz arasında birlik ve mutabakat sağlama gayretlerini de yakından takip ediyoruz. Gelinen aşamada İsrail’in zulmüne verilecek en güzel cevaplardan biri Filistinliler arası birliğin ve beraberliğin sağlanmasıdır. Bu alanda da üzerimize düşeni yapmaya her zaman hazırız. Sözlerime son verirken Filistin davasını elimizden gelen en güçlü şekilde savunmaya, Filistin Halkın güvenliğini ve refahını artırmaya yönelik her türlü gayreti desteklemeye devam edeceğimizi vurgulamak istiyorum. Bugün gerçekleştirdiğimiz görüşmelerin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Ramazan-ı Şerif’in şimdiden İslam dünyası ve tüm için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Tüm Filistinli kardeşlerimize en kalbi selam ve muhabbetlerimi gönderiyorum” ifadelerini kullandı.

    “Biz Türkiye’nin rolünü önemsiyoruz”

    Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ise, “İsrail her türlü vahşeti yürütmektedir. Bizler Ramazan ayına girmek üzereyiz. Filistin’in BM daimi üyeliğe sahip olması bizim arzuladığımız bir şeydir. Bu bağlamda AB ülkeleri Filistin’i tanımalıdır. Biz Türkiye’nin rolünü önemsiyoruz. Gazze, Filistin devleti topraklarının ayrılmaz parçasıdır. Bölünmesi mümkün değildir. Barış ve güvenlik sadece İsrail işgalinin son bulmasıyla mümkündür. Bizler Filistin toplumunun bileşenlerini bir araya getirmek için elimizden gelen çabayı göstereceğiz. Filistinlileri bir araya getireceğiz. Sizlere ve Türkiye halkına teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Filistin’e desteğinizden dolayı müteşekkiriz. Filistin halkına gönderdiği yardımlardan dolayı da minnettarız. 120 binden fazla Filistinli yaralı ve ölü var. Batı Şeria’da da zulüm devam ediyor” açıklamasını yaptı.

  • Ankaralı iş adamlarından Filistin’e bebek maması yardımı

    Ankaralı iş adamlarından Filistin’e bebek maması yardımı

    Filistin’e Bebek Maması Yardım Kampanyası ile ilgili bilgi veren Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği Ankara Şube Başkanı Fehmi Yılmaz, “7 Ekim 2023 tarihinden bugüne, yalnızca İslâm coğrafyasının değil bütün insanlığın onurunu korumak için mücadele veren Filistin’de Siyonist İsrail rejiminin katliamları devam etmektedir. Söz konusu zulüm Filistinli bebeklerin açlıkla imtihanlarını gözler önüne sermiş ve vicdanımızı rahatsız etmektedir” dedi.

    Filistinli annelerin savaş, açlık gibi her türlü mağduriyetlerinin yanında bebeklerinin durumunun içlerini daha fazla yaktığını vurgulayan Yılmaz, “İslam coğrafyasının yarınları olan evlatlarımızı aç bırakarak soykırım düşü ile yatıp kalkan Siyonist rejimin hayalleri bir kez daha suya düşecektir” değerlendirmesini yaptı.

    “Bu kapsamda milletimizin yapacağı yardımlar sayesinde Filistinli bebeklerin en birinci ihtiyacı olan beslenme sıkıntısını daha aza indirmeyi amaçlamaktayız” diyen Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:

    “Bağış yapmak isteyenler Türk Kızılay Derneği Ankara Şubesi üzerinden bağışlarını yapabilirler.”