Etiket: Filistin

  • “Uluslararası hukuk,tüm devletlere uygulanmalı”

    “Uluslararası hukuk,tüm devletlere uygulanmalı”

    Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD), “İsrail’in Doğu Kudüs dahil işgal ettiği Filistin topraklarındaki politika ve uygulamalarının hukuki sonuçlarına ilişkin danışma görüşü” duruşmaları başladı. Hollanda’nın Lahey kentindeki Barış Sarayı’nda düzenlenen duruşmalarda ilk konuşmayı Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki gerçekleştirdi. Maliki yaptığı konuşmada, “Gazze’de yarısı çocuk 2.3 milyon Filistinli kuşatılıp bombalanırken, öldürülürken, sakatlanırken, aç bırakılırken ve yerlerinden edilirken karşınızdayım. Doğu Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeria’da 3.5 milyondan fazla Filistinlinin toprakları sömürgeleştirilirken, İsrail’deki 1.7 milyon Filistinliye ikinci sınıf vatandaş ve atalarının topraklarında hoş karşılanmayan davetsiz misafirler gibi davranılırken, 7 milyon Filistinli mültecinin topraklarına ve evlerine dönme hakları engellenmeye, tüm Filistin halkının temel hakları inkar edilmeye devam ederken, onların varlığı inkar edilirken karşınızdayım” dedi.

    “Bu topraklarda Filistin halkı vardı”

    Filistin halkının kendi geleceğini tayin hakkının bir asırdan fazla süredir ihlal edildiğini söyleyen Maliki, “Filistin, halkın olmadığı bir ülke değildi. Bu topraklarda siyasi, kültürel, sosyal ve dini hayat vardı. Yüz yıl önce binlerce kilometre uzakta verilen bir sözden hayatları etkilenen aileler ve topluluklar vardı, okullar, üniversiteler, sinemalar vardı” ifadesini kullandı. BM antlaşmasında tüm halkların kendi geleceğini tayin hakkının güvence altına alındığı, dünyayı sömürgecilikten ve ırkçılıktan kurtarma taahhüdü verildiğini vurgulayan Maliki, Filistinlilerin onlarca yıldır bu haklardan mahrum edildiğini söyledi.

    Filistin’e ait 5 haritayı gösterdi

    Mahkemede Filistin’e ait 5 farklı haritayı gösteren ve topraklarının işgal edilme sürecini anlatan Maliki, ilk haritanın Filistin halkının kendi geleceğini tayin hakkını kullanabildiği tarihi Filistin haritası olduğunu belirtti. İkinci haritanın Filistinlilerin iradesini yok sayan 1947’deki BM’nin belirlediği bölünmeyi gösterdiğini ifade eden Maliki, 1967’deki 3’üncü haritada ise tarihi Filistin’in dörtte üçünün İsrail olarak gösterildiğini kaydetti. “İsrail, ilk günden itibaren işgalinin geri dönülmez olması için toprakları sömürgeleştirmeye ve ilhak etmeye başladı” ifadesini kullanan Maliki, bunun sonucunda 4’üncü haritada olduğu gibi Filistin topraklarını birbirinden ayrıldığını söyledi.
    Beşincisinin ise İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun BM Genel Kurulu’nda sunduğu ve “yeni Orta Doğu” olarak tanımladığı harita olduğunu kaydeden Maliki, “Bu haritada Filistin diye bir şey yok, Ürdün Nehri’nden Akdeniz’e kadar olan toprakların tamamı İsrail’den oluşuyor” dedi.
    Uluslararası hukukun istisnasız tüm devletlere uygulanması gerektiğini vurgulayan Maliki, “Hiçbir devlet yasal yükümlülüklerinden muaf tutulamaz” ifadesini kullandı. Maliki, uluslararası hukuka ve Birleşmiş Milletler kararlarına uygun olarak 1967 sınırları öncesi başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin Devleti dahil Filistinlilerin haklarının verilmesini talep etti.

  • Elazığ’da binlerce kişi Filistin için yürüdü

    Elazığ’da binlerce kişi Filistin için yürüdü

    İsrail’in Gazze’yi işgali ve uyguladığı zulmü protesto etmek amacıyla STK’lar tarafından protesto yürüyüşü düzenlendi. Binlerce kişi 15 Temmuz Demokrasi Meydanı ve Elazığ Atatürk Stadyumu’ndan Cumhuriyet Meydanı’na yürüdü. Tekbir ve sloganların getirildiği program, konuşma ve duaların ardından sona erdi.

    Ümmet olarak deprem ve pandemiyi yaşadıklarını dile getiren Memur-Sen Elazığ İl Temsilcisi İbrahim Bahşi, “Bunlar Allah’tan gelir diyerek imtihandır dedik ama Gazze ve Doğu Türkistan’daki imtihanımız, gerçekten büyük bir imtihan. Hepimizin alnına kara bir leke olarak yapışmış durumda. Cenab-ı Allah ümmeti Muhammed’e birlik ve dirlik nasip etsin. Ümmeti bu zilletten bir an önce kurtarsın inşallah” dedi.

  • Brezilya Devlet Başkanı Lula: “Gazze Şeridi’nde yaşananlar bir savaş değil, soykırımdır”

    Brezilya Devlet Başkanı Lula: “Gazze Şeridi’nde yaşananlar bir savaş değil, soykırımdır”

    Afrika Birliği zirvesine katılmak üzere Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da bulunan Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik devam eden saldırıları hakkında açıklamalarda bulundu. Lula, “Gazze Şeridi’nde yaşananlar bir savaş değil, soykırımdır. Bu askerlerin askerlere karşı savaşı değil. Bu, son derece hazırlıklı bir ordu ile kadınlar ve çocuklar arasındaki bir savaş” dedi.

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarının Holokost ile aynı olduğunu belirten Lula, “Gazze Şeridi’nde Filistin halkının başına gelenler tarihin başka hiçbir döneminde yaşanmadı. Aslında oldu, Hitler Yahudileri öldürmeye karar verdiğinde” dedi.

    İsrail’den Lula’ya tepki
    İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz, Lula’nın açıklamasının ardından Brezilya’nın İsrail büyükelçisinin yarın Dışişleri Bakanlığına çağrılması yönünde talimat verdiğini açıkladı. Katz, “Brezilya Devlet Başkanı’nın sözleri utanç verici ve ciddi. Hiç kimse İsrail’in kendini savunma hakkına zarar veremez. Ofisimdeki çalışanlara Brezilya Büyükelçisini yarın bir kınama görüşmesi için çağırmalarını emrettim” dedi.

  • Filistin’e destek için İstanbul’dan Ankara’ya yürüdüler

    Filistin’e destek için İstanbul’dan Ankara’ya yürüdüler

    İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek için İstanbul’daki İsrail Başkonsolosluğuna çelenk bırakarak yola çıkan 3 kişilik grup, 10 günlük yürüyüşün ardından Ankara’ya ulaştı. Başkentin simge noktalarından olan Ulus Meydanı’nda açıklama yapan grup, “Denizden nehire özgür Filistin” sloganları attı.
    Grup adına açıklama yapan İsmail Tiryaki, 4 Şubat’ta İsrail Başkonsolosluğu önüne kanlı çelenk bırakarak, Filistin’de yaşanan drama tepki çekmek adına yürüyerek 10 günde Ankara’ya ulaştıklarını dile getirerek, “4 Şubat’ta katil, insanlık düşmanı, millet düşmanı İsrail Konsolosluğuna bıraktığımız kanlı çelenkten sonra yürüyüşümüzü başlatmış bulunduk. Ankara’ya 10 gün mesafede indik. Bizi hak yolda yürüten rabbimiz safımızı belli etti. İsrail, Filistinli kardeşlerimize yapmış olduğu soykırımla bütün dünyanın lanetini, milletimizin nefretini çekmiştir. İsrail, bugün soykırım ve katliamlarına devam etmekte, sosyal medyada kendi argümanları ile yapmış olduğu soykırımın üstünü örtmektedir. Biz özgür insanlar olarak örttürmeyeceğiz. Ey kravatlılar, özgür insanların iradelerini tutanlar, onları yönlendirmeye çalışanlar, özgür insanlar size biat ediyor ama sizin tasmanızı tutanlar sizi yönlendiriyor. Bunu biliyoruz, bunu yapmayın. Özgür insanların peşinde olun. Emperyalizmin ve onun sahipleri küresel şirketlerin yanında olmayın. Bu dünyanın düşmanı, hatta gökte uçan kuşun, denizde yüzen balığın düşmanı olan siyonizme ortak olup, bu dünyayı özgür insanlara dar etmeyin. Biz özgür insanlar buna müsaade etmeyeceğiz” dedi.

  • Çareyi tezgah açmakta buldular

    Çareyi tezgah açmakta buldular

    İsrail, 7 Ekim’de başlattığı saldırılarına ara vermeden devam ediyor. İsrail uçaklarının Gazze Şeridi’nde tarihi yapıları, sivil yerleşkeleri, okulları, hastaneleri de hedef aldığı saldırılarında kentin tarihi dokusu yerle bir oldu. Gazze Şeridi’nin en eski ve falafeli ile meşhur Al-Sousi restoranı da saldırılar nedeniyle enkaza döndü.

    Restoranın yerle bir olmasının ardından kullanılamaz hale gelen restoran çalışanları çareyi tezgah açmakta buldu. Restoranın sahibi Abdullah Al-Sousi, zor şartlar altında yaşam mücadelesi verdiklerini ifade ederek “Gazze Şehri’ndeki Rimal, Nasr Mahalleleri ile Tal Al-Hawa’da üç şubemiz vardı ve İsrail saldırılarında hepsi yıkıldı” dedi.

    Restoranın yerle bir olmasının ardından Deir Al-Balah’a göç ettiklerini söyleyen Abdullah Al-Sousi, yanlarında hiçbir malzemenin bulunmaması nedeniyle zorlandıklarını ifade etti. Gaz olmadığı için odun yaktıklarını söyleyen Al-Sousi, savaş nedeniyle sebze kıtlığı yaşandığını ifade etti.

  • Can kaybı 28 bine yükseldi

    Can kaybı 28 bine yükseldi

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 128 gündür aralıksız sürüyor. Bölgede binlerce sivili hayattan koparan İsrail, saldırılarını sonlandırmak yerine güneydeki Refah kentine saldırmayı planlıyor. İsrail ordusunun Gazze’de devam eden katliamında can kaybı günden güne artıyor. Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, son 24 saatte gerçekleştirilen saldırılarda 112 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 173 Filistinlinin ise yaralandığı aktarıldı.
    Açıklamada ayrıca, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik 7 Ekim’den bu yana devam eden saldırılarında hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısının 28 bin 176’ya, yaralananların sayısının da 67 bin 784’e yükseldiği duyuruldu.

  • Hulusi Akar: “Filistin’de 7 bin 700 kayıp Filistinli var”

    Hulusi Akar: “Filistin’de 7 bin 700 kayıp Filistinli var”

    Kayseri büyükşehir Belediyesi’nce TBMM Milli Savunma Komisyon Başkanı Hulusi Akar ile Tarihçi Prof. Dr. Zekeriya Kurşun’un konuşmacı olarak katıldığı ‘İsrail’in İşgal Politikası ve Filistin Konulu Konferans ve Sergi Programı’ düzenlendi. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından programın açılış konuşmasını Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç yaptı. Başkan Büyükkılıç, düzenlenen programı çok anlamlı bulduğunu söyleyerek; “Hepimiz için hassasiyet arz eden, içimizde adeta bir yara olan Filistin’de kardeşlerimiz şehit olurken, adeta bir soykırımına dönüştürüp ana rahmindeki yavrular, masum insanlar katledilirken, hastaneler bombalanırken hiçbirimiz buna kayıtsız kalamayız. Bu hassasiyetimiz açısından ülkemizin önemi asla göz ardı edilemez. Bu konuda da gerekli duyarlılığı gösteren başta cumhurbaşkanımız olmak üzere bu milletin asil evlatları olarak herkes üzerine düşeni yapma yönünde irade gösteriyor. Bizler de Kayseri Büyükşehir Belediyesi olarak bu alanda uzman olan değerli hocamızı ve değerli milletvekilimizi sizlerle buluşturma suretiyle bu konuda bilgilendirme hem de bu hassasiyet içerisinde gündemde tutma anlayışı içerisinde yapılan çalışmayı çok anlamlı buluyorum” dedi.

    Tarihçi Prof. Dr. Zekeriya Kurşun ise verdiği konferansta, Filistin’de yaşananların eşi benzeri olmadığını aktararak; “Sözde medeni dünyanın gözü önünde Gazze’de yaşanan vahşeti konuşmak mecburiyetinde kaldığım için bir tarihçi olarak utanç duyuyorum. Tarihçiler dünyada pek çok hadiseyi okurlar, tahlil ederler ve sonra yazar ve anlatırlar. Biz bu güne kadar pek çok felaketi yazdık. Kısmen de tarihi felaket tellallığını da yaptık. Ama şuanda gözümüzün önünde yaşanmakta olan bu büyük felaketin eşi ve benzeri yoktur. 3 ay içerisinde 30 bin insanın hayatını kaybetmesinden bahsediyoruz. Bu insanların çoğunun savunmasız, bebek, çocuk, kadın, yaşlı ve eli silah tutmayan insanlardan olduğundan mı bahsedelim, Şifa aramak için Şifa Hastanesi’ne giden insanların üzerine atılan fosfor bombasından mı bahsedelim? Hangi birinden bahsedelim? Bugün İsrail’e gittiğinizde siyahisi, esmeri, sarışını, beyazı var. Bunların hepsinin İsrailoğulları olması mümkün olması mümkün değil. Dolayısıyla bunlar aslında Avrupa’nın farklı yerlerinde Avrupalı olup sadece ve sadece Musevi olmuş unsurlardır. Musevilerin de en gaspçı insanları toplanarak bu coğrafyaya taşınmışlardır. Bunların tarihin birçok belgesi de onaylamaktadır bu söylediklerimizi. 1800’lü yıllarda Avrupa’da ‘bu farklı grupları biz nerelere nasıl göndeririz’ diye hesap yapanlar ‘İsrailoğulları’nın kayıp kabilelerini arama sevdasına düştüler. Bir fon kurdular, bilginin her zaman masum olmadığının ispatıdır bu. Bunların Avrupa’da büyük çoğunluğu da Hristiyan olan ilim adamlarını teşvik ederek Tevrat ve İncil’de Filistin coğrafyasından bahsedilen bütün yerlerin keşfine çıktılar. O zaman bir kısım insanlar tarafından masumane meselenin özü çok kısa bir süre sonra ortaya çıktı. Çünkü Avrupa’daki bu Yahudiler, zaten orada yaşıyorlar. Bir yurtları, vatanları var, bir yere gitmek istemiyorlar. ama onları inandıkları kitaplarının üzerinden geliştirecekleri bir takım teorilerden Filistin’e yönlendirmek istiyorlardı. Sadece bununla kalmadılar. Avrupa’dan bu coğrafyaya göç edebilecek insanları tespit edip yönlendirmeye çalıştılar” ifadelerini kullandı.
    Daha sonra kürsüye çıkan AK Parti Kayseri Milletvekili ve TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, salondaki öğrencileri sessiz olmaları konusunda uyararak; “Yaşınız, başınız müsait. Burada çok önemli bir konu var. Burada İsrail’in zulüm politikası var. bunun karşısında da mazlum insanlar var. Hangi milletten, hangi görüşten olursanız olun burada çok ciddi bir iş var. Bunun ciddiyetine uygun şekilde davranmak lazım. Hocamız da bu konuda ülkemizde bu işi bilenler arasında en etkin kişi. Bazıları yanlış filme gelmiş gibi oldu. Hocalarımızı yoldan toplamıyoruz. Buraya gelmek mecburi değil, istekli olanlar gelsin. Burada binlerce insan ölüyor, şakası yok. Gazze kelimesini duyunca heyecanlanmanız lazım insan olarak” diyerek uyarılarda bulundu.

    “27 bin 947 ölü, 7 bin 700 kayıp Filistinli var”
    Akar; 7 Ekim tarihinde başlayan İsrail’in Filistin’e saldırılarında bu gün itibariyle 27 bin 947 kişinin hayatını kaybettiğinin altını çizdi. 7 bin 700 Filistinlinin ise kayıp olduğunun altını çizen Akar konuşmasını şöyle sürdürdü;
    “Biraz vicdanı olan bütün dünya ayakta. Avrupa’da, Amerika’da, Güney Amerika’da, Asya’da, Uzak Doğu’da herkes ayakta. O videoları, fotoğrafları gören insanlar duramıyor. 12 bin çocuk katledildi herkesin gözü önünde. Herkes her şeyi canlı görüyor. Küvözde çocuk balık gibi çırpınıyor. Niye? Oksijen kesildi, jeneratör sustu. İnsanlığın sonu. Bunu görmemiz, hissetmemiz lazım. Atalarımız 3 kıtada at koşturdu, adalet için, hak ve hukuk için. Biz onların torunlarıyız. Dolayısıyla bu insanlık dışı vahşete, bu katliama birey olarak tepkimiz olması lazım. 8 bin 190 kadın, 12 bin çocuk ve bunun dışında 121 basın mensubu, 337 sağlık personeli, 142 Birleşmiş Milletler mensubu katledildi. Bunlardan biri olduğu zaman saatlerce konuşulurdu. 7 Ekim’den sonra 11 bin tutuklu var. Diğer kullanılmayan bir şey var; 27 bin 947 Filistinli kardeşimiz katledildi. Ama bir de 7 bin 700 kayıp var. Hem enkaz altında olanlar var, hem de bir şekilde İsrail askerleri tarafından örtülmüş katliamlar var. Bunun dışında 67 bin 459 da yaralı var. Doktor, ilaç, hastane hiçbir şey yok. Oyun oynarken, yemek yerken biraz kalbinize bakın. Türk Silahlı Kuvvetleri olarak bizler, yurt içinde ve yurt dışında çeşitli operasyonlar yapıldı hiçbir şekilde hiçbir masum insana zarar vermeyecek şekilde harekatımız planlandı ve icra edildi. Şuan karşı karşıya olduğumuz durum çok farklı.”

  • ABD’nin Filistin devletini tanımayı değerlendirdiği iddiası

    ABD’nin Filistin devletini tanımayı değerlendirdiği iddiası

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 117 günde devam ederken, ABD’nin Filistin devletini tanımayı değerlendirdiği iddia edildi. ABD basınında adı açıklanmayan iki ABD’li yetkiliye dayandırılan haberlerde, Gazze Şeridi’ndeki çatışmaların sona ermesinin ardından ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın Dışişleri Bakanlığı’ndan Filistin devletinin tanınması ihtimaline ilişkin seçenekleri gözden geçirmesini istediği öne sürüldü. Haberde, Blinken’in ayrıca askerden arındırılmış bir Filistin devletinin dünyadaki diğer modellere göre nasıl görüneceğine ilişkin bir inceleme istediği aktarıldı.

    Haberde, ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin bazı üyelerinin, İsrail’in yanı sıra bağımsız bir Filistin devletini tanımanın iki taraf arasındaki çatışmayı çözmek için ilk adım olabileceğine inandığı belirtilerek, ABD’nin ayrıca Filistin’in Birleşmiş Milletler’e (BM) tam üye devlet olması içinde gerekli incelemeleri yaptığı öne sürüldü.
    Öte yandan İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron geçtiğimiz pazartesi günü yaptığı açıklamada, İngiltere’nin Gazze’deki çatışmaların sona ermesinin ardından Filistinlilere siyasi bir ufuk vermek için Filistin’i tanımayı düşündüklerini ifade etmişti.

  • Gazze’de bir okulda elleri ve gözleri bağlı 30 Filistinlinin cesedine ulaşıldı

    Gazze’de bir okulda elleri ve gözleri bağlı 30 Filistinlinin cesedine ulaşıldı

    İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki katliamlarına bir yenisi daha eklendi. Filistin Esirler Cemiyeti (PPS) tarafından yapılan açıklamada, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Beit Lahia kentinde İsrail güçleri tarafından kuşatılan bir okulda elleri ve gözleri bağlı 30 Filistinlinin cesedine ulaşıldığı bildirildi.

    İsrail’in söz konusu Filistinlileri infaz ettiği aktarılan açıklamada, infaz edilen Filistinlilerin kıyafetlerinin üzerinde olmadığı ifade edildi.
    Gazze Şeridi’nde yönelik saldırılarının 117 gündür devam ettiği hatırlatılan açıklamada, İsrail’in sahadaki infazlarının ve Filistinlileri kaçırma eylemlerinin her geçen gün arttığı aktarıldı.

  • İsrail güçleri hasta ve doktor kılığına girerek hastane bastı

    İsrail güçleri hasta ve doktor kılığına girerek hastane bastı

    Filistin Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, İsrail güçleri işgal altındaki Batı Şeria’nın Cenin kentindeki İbni Sina Hastanesine baskın gerçekleştirdi. Baskında hastanedeki 3 Filistinliyi öldürdü.

    Filistin Sağlık Bakanı Mey el-Keyle, Birleşmiş Milletler ile uluslararası ve insan hakları kuruluşlarına yaptığı çağrıda, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi ve işgal altındaki Batı Şeria’da Filistin halkı ile sağlık kuruluşlarına karşı işlediği suçlara son verilmesini, sağlık merkezleri ve ekipleri için gerekli korumanın sağlanmasını istedi.

    Filistin resmi haber ajansı WAFA’nın haberinde, öldürülen 3 Filistinliden ikisinin kardeş olduğu belirtildi. Öldürülenlerin, Muhammed ve Basil Eymen el-Gazavi ile Muhammed Velid Celamine olduğu kaydedildi.

    Basil Eymen el-Gazavi’nin 25 Ekim 2023’ten bu yana hastanede tedavi gördüğü aktarıldı.

    İSRAİL ASKERLERİ DOKTOR KILIĞINA GİRDİ

    Sivil kıyafet ile doktor ve hemşire önlüğü giyen yaklaşık 10 İsrail özel harekat mensubunun hastaneye girdiği ve 3. kata çıkarak susturuculu silahlarla 3 Filistinliyi öldürdüğü bildirildi.

    İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail güçleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında öldürülen Filistinlilerin sayısı 381’e yükseldi.

    İSRAİL’DEN HAMAS İDDİASI

    İsrail ordusu ise yaptığı açıklamada, Cenin’deki İbni Sina Hastanesine iç güvenlik teşkilatı Şin-Bet (Şabak) ile “ortak operasyon düzenlendiğini” ve Hamas’a mensup olduğunu öne sürdüğü 3 Filistinlinin öldürüldüğünü duyurdu.

    İsrail ordusunun açıklamasında, öldürülen Filistinlilerin, İsrail güvenlik güçlerine daha önce saldırılar düzenlediği, çeşitli saldırıları planladığı ve desteklediği iddia edildi.

    Açıklamada, “hastanede bir silahın bulunduğu, hastanelerde aranan kişilerin saklandığı, saldırı planlarının yapıldığı” iddiasında bulunuldu.

    KAYNAK: NTV