Etiket: Filistin

  • Sessiz yürüyüş ile Filistin’in sesi oldular

    Sessiz yürüyüş ile Filistin’in sesi oldular

    Türkiye’nin bir çok yerinde avukatlar, doktorlar ve öğrenciler tarafından Gazze’de ki katliama ve insan dışı hareketlere yönelik sessiz yürüyüş başlatıldı. Sivas kent merkezi İnönü bulvarında bulunan Devlet Hastanesi’nin önünden başlayan yürüyüş, kent meydanın da son buldu.

    Hukukçu Kadınlar Derneği’nin İsrail’in Filistin’e yönelik işlemiş olduğu soykırım suçuna yönelik farkındalık oluşturmak için başlattığı çalışmaya Sivaslı avukatlar da stant kurarak destek oldu. İsrail’de yaşanan soykırımdan sorumlu olan kişilerin ve iştirakçilerinin Türk Mahkemelerinde yargılanması için oluşturulan dilekçe suç duyurusunda bulunmak isteyen vatandaşlara dağıtıldı. Yürüyüşün kent meydanında son bulmasıyla basın açıklaması yapıldı. Öte yandan doktorların giydiği önlüklerde bulunan kanlar dikkat çekti.

    “Tüm meslektaşlarımızı zulme açıktan desteğini bildiren ilaç firmalarını boykot etmeye davet ediyoruz”

    Basın açıklamasında bulunan Tıp Fakültesi son sınıf öğrencisi Mustafa Kılıç, İsrail savaş suçlusu olduğunu söyleyerek, “İşgalci İsrail’in Filistin’de yıllardır devam ettirdiği sistematik işgal ve zulüm 7 Ekim’den buyana soykırımdan başka ifadeyle anlatılamayacak boyuta ulaşmakta ve Gazze’de sivil; hasta, hekim, çocuk ve kadın fark etmeksizin büyük katliam bütün dünyanın gözü önünde devam etmektedir. İnsan hakları ve uluslararası hukuk kuralları açıkça ihlal edilerek binlerce sivil, kadın ve çocuk acımasızca katledilmiştir. Ayrıca tıbbi malzemelerin temini ve sağlık hizmetlerinin sunumu da engellenerek küvezdeki bebeklerin dahi ölümüne neden olmuştur. Hekimler olarak İsrail’in saldırılarına karşı tepki göstermeye, Gazze’de ki sivillerin, kadınların, çocukların ve meslektaşlarımızın ve hastaların hayatlarının korunması adına hekimlik mesleğine yakışır bir durum ortaya koymakta kararlıyız. Bu hafta sessiz yürüyüşümüz İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Sivas başta olmak üzere 20 il de eşzamanlı olarak düzenlenmektedir. Başta Dünya Sağlık Örgütü olmak üzere dünyada ki tüm hekim, sağlık çalışanları ve vicdanlı insanları harekete geçmeye çağırıyoruz. Ayrıca tüm meslektaşlarımızı yapılan zulme açıktan desteğini bildiren ilaç firmalarını boykot etmeye davet ediyoruz. Normalleştirmeyeceğiz. Asla sindirmeyeceğiz. Sabırla ve azimle hekimler olarak zulme karşı duranlar olacağız. Bu onurlu yürüyüşte yer alıp zulme karşı durmak adına her birinizi sessiz yürüyüş kervanımızda ses olmaya davet ediyoruz. Tüm dünyaya İsrail savaş suçlusu olarak ilan ediyoruz” ifadelerine yer verdi.

    “Sessizlik, çığlık şekline dönüşüyor”

    Yürüyüşe katılan ve her hafta düzenli olarak yürüyüşü gerçekleştireceklerinden bahseden doktor adayı, “Türkiye’deki hekim, hekim adayları ve sağlık çalışanları olarak İstanbul merkezli başlatılan sessiz yürüyüşümüz de milyonlar olarak sessiz çığlık şekline dönüşüyor elhamdülillah. Bu hafta Türkiye geneli, İstanbul’da dördüncüsü gerçekleştirilen sessiz yürüyüşün Sivas’ta ikinci haftasını tamamladık. Bundan sonraki zamanlarda da sesimizi, sessiz sesimizi, sessiz çoğunluk olarak sesimizi duyurmak için her hafta düzenli olarak sessiz yürüyüşümüzü gerçekleştireceğiz. Hekimler olarak zulme karşı dur diyenler olacağız” ifadelerini kullandı.

  • Memur-Sen’den Filistin yürüyüşü

    Memur-Sen’den Filistin yürüyüşü

    İsrail güçlerinin, ABD, desteğiyle Gazze’de gerçekleştirdiği olaylara ses yükseltmek ve Filistinli insanların yanında olmak amacıyla Filistin’e Destek Platformu öncülüğünde 1 Aralık’ta Sakarya’da başlayan Filistin’e Destek Yürüyüşleri’nin ikincisi Şanlıurfa’da gerçekleştirildi. Ali Şelli Parkı’nda bir araya gelen binlerce Şanlıurfalı ve platform gönüllüleri, kortej eşliğinde bayraklarla, marşlarla, sloganlarla Rabia Meydanı’na yürüdü.

    Rabia meydanında bir konuşma yapan Memur-Sen Genel Başkanı ve Filistin’e Destek Platformu Sözcüsü Ali Yalçın, Gazze’nin bir haysiyet meselesi olduğunu vurgulayarak, “Gazze’de tarihin en korkunç soykırımı yaşanıyor. 17 binden fazla kardeşimiz şehit edildi. 7 binden fazla çocuğumuz Bebeğimiz 5 bin kadın 46 bin yaralımız var ve tedavi edilemiyor. Hastanelerimiz, ambulanslarımız, okullarımız, camilerimiz yerle bir edildi. Hastanelerdeki bebeklerimizi, Sokakta oynayan çocuklarımızı öldürüyorlar. Filistinli çocukları öldürmeye ‘Gazze’de çim biçiyoruz’ diyorlar! Bunlar Meleklerin lanet okuduğu, şeytanların alkışladığı alçaklardır” dedi.

    Gazze’nin geleceği Türkiye’nin geleceğidir
    Emperyalistlerin korkunç bir küresel plan dâhilinde hareket ettiklerini ve Gazze’de soykırım ittifakı kurduklarını söyleyen Yalçın, “Arzı-ı Mev’ud için çalışıyorlar. Bazı nasipsizler de çıkmış hala “Gazze’den bize ne” diyor. Bunu diyenler ya haindir ya da cahil! Arz-ı mev’ud’a göre Kudüs’ten sonra alınması gereken ilk şehir Urfa’ymış, bak hele! Kudüs’ü aldılar, Hedeflerinde Urfa var. İşte bu yüzden diyoruz ki Kudüs’ün geleceği İstanbul’un geleceğidir. Gazze’nin geleceği Türkiye’nin geleceğidir” şeklinde konuştu.
    Filistin direnişinin önemli liderlerinden Şeyh Ahmet Yasin’in “Dirensek de öldürüyorlar, direnmesek de öldürüyorlar. Biz direnmeyi seçtik” sözlerini hatırlatan Yalçın konuşmasını şöyle sürdürdü:
    “Büyük bir acı ve kahır deryasındayız. Evet, acı var, kahır var ama umut da var. Gazze’de oyunları bozan kahraman bir direniş de var. Gazze’de yiğitlik var, cesaret var, haysiyet var, izzet var. ‘Berran ve bahren ve cevven’ diyen bir yürek var. Zalimlere zilleti, mazlumlara izzeti taşıyan bir tufan var. Yılgınlık yok, direniş var”

    “Gazze insanlığın haysiyet sınavıdır”
    Yalçın, dünyanın 7 Ekim’den beri büyük bir uyanış ve diriliş yaşadığını; milyonlarca insanın meydanlardan Filistin’e özgürlük diyerek küresel intifadayı büyüttüğünü söyledi.
    Kudüs özgür oluncaya, Hanzala yüzünü dönünceye kadar her ilden, her meydandan zulme karşı haykırmaya devam edeceklerine işaret eden Yalçın, Almazsak ölmeyiz ama alırsak ölecekler diyerek, boykota devam edeceğiz! Zulmü haykıracağız, hakkı haykıracağız, hakikati haykıracağız! Bugün Gazze, insanlığın haysiyet sınavıdır, adamlık sınavıdır” dedi.
    Konuşmasında İslam ülkelerine seslenen Yalçın, “İsrail denen gasp çetesiyle, terör örgütüyle ilişkinizi kesin! Dik durun! Tehditlere şantajlara boyun eğmeyin. Reelpolitiğe aldanmayın! Çocuklarımızın katledilmesini durdurmak sizin elinizde. Bilin ki hiç bir reel politik, hiçbir ulusal çıkar Gazzeli bir çocuğun hayatından daha kıymetli değildir” diye konuştu.
    BM binalarına sığınan insanların dahi vahşice katledildiklerini söyleyen Yalçın, “Yarın 10 Aralık İnsan Hakları Günü ama şu anda tarihin en vahşi insanlık suçu işleniyor. Ama BM ve tüm uluslararası toplum üç maymunu oynuyor. Taşları bağlayıp, köpekleri salmış, vahşeti izliyorlar. Buradan açıkça söylüyorum: Gazze’de yüzyılın soykırımı işleniyor And olsun soykırımı da soykırımcıları da unutmayacağız, unutturmayacağız. Çocuklarımızın katilleri döktükleri kanda boğulmadıkça bu hesabı kapatmayacağız! Siyonist çete, Filistin’den defolmadıkça durmayacağız! Şanlıurfa’dan Gazze’ye, Kudüs’e, Aksa’ya bin selam olsun. Kahrolsun Siyonizm, kahrolsun Emperyalizm, yaşasın özgür Kudüs, yaşasın nehirden denize özgür Filistin” diyerek sözlerini noktaladı.

    “Siyonizm tüm dünya için büyük bir tehdit”
    Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Selim Argun ise Siyonizmin tüm dünya için büyük bir tehlike arz ettiğini söylediği konuşmasında, tüm dünyanın. Gazze’deki insanların metaneti ve haklı duruşu tüm dünya haklarını derinden etkilediğini ifade etti. Filistin’de yaşanan zulmün dünyanın dört bir tarafında bir uyanışa vesile olduğunu söyleyen Argun, herkesin Siyonizmin tüm dünya için ne kadar tehlikeli olduğunun farkında vardığını dile getirdi.
    Şanlıurfa Büyük Filistin Yürüyüşü, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selim Argun’un savaş, çatışma, yoksulluk ve zulüm altındaki mazlumlar için ettiği duayla sona erdi. Yürüyüşe, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Selim Argun, Memur-Sen genel başkan yardımcıları, Konfederasyon bünyesindeki sendikaların genel başkanları ile yönetim kurulu üyeleri katılım sağladı.

  • Sağlık çalışanları Filistin için yürüdü

    Sağlık çalışanları Filistin için yürüdü

    Hürriyet Meydanı’ndan başlayan yürüyüşe doktorlar, sağlık çalışanları, üniversite öğrencileri, akademisyenler ve bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı. Kadeş Meydanı’nda son bulan yürüyüşün ardından grup adına bir açıklama yapan Mehmet Sait Değer, işgalci İsrail’in Filistin’de on yıllardır devam ettirdiği sistematik işgal ve zulmün 7 Ekim’den bu yana soykırımdan başka hiçbir kelimeyle anlatılamayacak boyutlara ulaştığını ve Gazze’de sivil, hasta, hekim, çocuk, kadın fark etmeksizin büyük bir katliam bütün dünyanın gözü önünde devam ettiğini söyledi.

    İnsan hakları ve uluslar arası hukuk kuralları açıkça ihlal edilerek binlerce sivil, kadın ve çocuğun acımasızca katledildiğine dikkat çeken Değer, ayrıca tıbbi malzeme temini ve sağlık hizmetlerinin sunumunun da engellenerek küvözdeki bebeklerin dahi ölümüne neden olunduğunu vurguladı.

    Hekimler olarak İsrail’in saldırılarına karşı tepki göstermeye, Gazze’deki sivillerin, çocukların kadınların, hekimlerin ve hastaların hayatlarının korunması adına hekimlik mesleğine yakışır bir duruş ortaya koymaya kararlı olduklarının altını çizen Değer, “Başta Dünya Sağlık Örgütü olmak üzere tüm hekim, sağlık çalışanı ve vicdanlı insanları harekete geçmeye çağırıyoruz. Ayrıca meslektaşlarımızı yapılan zulme açıktan desteğini bildiren ilaç firmalarını boykot etmeye davet ediyoruz” dedi.

  • Gediz’de Filistin’li mazlumlar için duygulandıran bağış

    Gediz’de Filistin’li mazlumlar için duygulandıran bağış

    Gediz’de bir tekstil fabrikasında işçi olarak çalışan Nazmiye Işık isimli vatandaş Filistin’de yaşanan acılara duyarsız kalmayarak, çevresinden ve fabrikada çalışan işçilerden Filistin’li mazlumlar için bağış topladı. Toplanan bağışları TDV Gediz Şube Başkanı İlçe Müftüsü Sebahattin Turan’a teslim etti.

    Bu erdemli davranış karşısında duygulanan Gediz Müftüsü Sebahattin Turan, “Hanım kardeşimiz belki kendi ihtiyacı varken Filistin’li kardeşlerimiz için bağış toplaması bizi çok duygulandırdı. Hanım kardeşimizin bu duyarlı davranışı, Hz. Peygamber (sas)’in ‘Mü’minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar Hadis-i Şerifinin adete ete kemiğe bürünmüş hali. Rabbimiz hayra öncülük eden bu hanım kardeşimizin ve katkı sağlayan vatandaşlarımızın hayrını kabul etsin” dedi.

  • Bursa’da doktorlar Filistin’e destek için yürüdü

    Bursa’da doktorlar Filistin’e destek için yürüdü

    Şehreküstü 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’ndan başlayıp Kent Meydanı’nda sına eren yürüyüşte İsrail’in Gazze’ye saldırıları sessiz şekilde protesto edildi. Doktor ve ailelerinin katıldığı yürüyüşte Filistin ve Türk bayrakları dalgalandı.

    Doktorlar adına konuşan İsmail Özbey, “İşgalci İsrail’in Filistin’de yıllardır devam ettirdiği sistematik işgâl ve zulüm 7 Ekim’den bu yana soykırımdan başka hiçbir kelime ile anlatılamayacak boyutlara ulaşmakta. Gazze’de sivil, hasta, hekim, çocuk, kadın fark etmeksizin büyük bir katliam bütün dünyanın gözü önünde devam etmektedir. İnsan hakları ve uluslararası hukuk kuralları açıkça ihlâl edilerek binlerce vatandaş acımasızca katledildi. Tıbbı malzemelerin temini ve sağlık hizmetlerinin sunumu da engellenerek kuvözdeki bebeklerin dahi ölümüne sebep olundu.

    Hekimler olarak İsrail’in saldırıların karşı tepki göstermeye Gazze’deki vatandaşların hayatlarının koruması adına hekimlik mesleğine yakışır bir duruş ortaya koymaya kararlıyız. Başta dünya sağlık örgütü olmak üzere dünyadaki tüm hekim, sağlık çalışanı ve vicdanlı insanları harekete geçmeye çağırıyoruz” dedi.

  • Pink Floyd’un solisti, Kolombiya Devlet Başkanı ile Filistin bayrağı açtı

    Pink Floyd’un solisti, Kolombiya Devlet Başkanı ile Filistin bayrağı açtı

    İngiliz müzisyen ve ünlü Pink Floyd grubunun solisti Roger Waters, konser için geldiği Kolombiya’nın başkenti Bogota’da Devlet Başkanı Gustavo Petro tarafından kabul edildi. Waters, Devlet Başkanlığı Sarayı Casa de Narino’da gerçekleştirilen görüşmede Petro’nun en küçük kızı Antonella’ya imzalı gitarını hediye etti. İkili, görüşmenin sonunda ise dev “Filistin” bayrağı açarak kameralara poz verdi.

    Kolombiya Devlet Başkanlığından görüşmeye dair yapılan açıklamada, Roger Waters’ın Petro’nun “Gazze’deki soykırımın durdurulması gerektiği yönündeki sağlam duruşuna övgüde” bulunduğu ifade edildi. Water’ın ayrıca Cumhurbaşkanı Petro’dan Gazze’deki soykırımın durdurulması için Birleşmiş Milletler’in yargı organı Uluslararası Adalet Divanı önünde bir eyleme öncülük etmesini istediği belirtildi.

    Öte yandan, İsrail’in ayrım gözetmeksizin gerçekleştirdiği saldırılara ve Gazze halkına yönelik toplu cezalandırmasına karşı sesini yükselten ünlüler arasında yer alan Roger Waters, Filistin’in haklarını savunduğu gerekçesiyle Güney Amerika konserlerinin İsrail lobileri tarafından engellenmeye çalışıldığını açıklamıştı.

  • Silvan’da Filistin’e yardım etkinliği

    Silvan’da Filistin’e yardım etkinliği

    İlçenin Gazi Caddesi üzerinde düzenlenen yardım etkinliğinde dokuz tane anaokulu ve veliler tarafından hazırlanan yöresel yemekler ve tatlılar, satışa sunuldu.

    Hasuni Anaokulu Müdürü Mehmet Aslan ve Cumhuriyet Anaokulu Müdür Yardımcısı Narin Çiçek, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü öncülüğünde gönüllü esasıyla Filistin yararına yaptıkları etkinlikte elde edecekleri geliri Kızılay aracılığıyla Filistin’e göndereceklerini söyledi.

  • Filistin için bağışlar devam ediyor

    Filistin için bağışlar devam ediyor

    Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) tarafından İsrail’in zulmü altında zor günler geçiren Filistin halkına destek olmak amacıyla başlatılan “Özgür Filistin’in Yanındayız” yardım kampanyası il ve ilçe müftülükleri ile TDV şubelerince sürdürülüyor. Bu çerçevede toplumun tüm kesimlerinden kampanyaya destek yağıyor. Şehit Cuma Dağ Ortaokulu öğrencileri Filistin için harçlıklarından topladıkları yardımı Okul Müdürü Muhammet Mustafa Çobur ve din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenleri Sümeyye Demirbağ ile Ebru Yetek öncülüğünde Filistin’e gönderilmek üzere TDV Elazığ şubesine teslim edildi.

    İl Müftülüğü makamında TDV Elazığ Şubesi Başkanı olarak yardımı teslim alan Elazığ İl Müftüsü İrfan Üstündağ “Özgür Filistin’in Yanındayız” sloganıyla başlatılan Filistin’e yardım kampanyasına desteklerinden dolayı teşekkürlerini iletti.

    Üstündağ misafirlere bağışlarından dolayı teşekkür belgesi takdim etti.

  • “Ortak görevimiz çevresel güvenliği sağlamaktır”

    “Ortak görevimiz çevresel güvenliği sağlamaktır”

    Rusya’nın başkenti Moskova’da Hazar ülkelerinin Dışişleri Bakanları toplantısına ev sahipliği yaptı. Toplantıda Azerbaycan, Rusya, Türkmenistan, Kazakistan ve İran’ın Dışişleri Bakanları bir araya geldi. Toplantıda konuşan İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, “Hazar Denizi, bu denize kıyısı olan ülkelerin 270 milyondan fazla insanının ortak mirası, dostluk merkezi, iyilik ve bereket kaynağıdır. Bu değerli mirası gelecek nesillere aktarmaya çalışmalıyız” dedi. Abdullahiyan, “Hazar Denizi, kuzey ile güney, doğu ile batı koridorları arasındaki bağlantıdır. Hazar Denizi’nde güvenlik ayrılmaz bir olgudur ve bunun sürdürülmesinde hepimize görev düşüyor. Beşli işbirliği süreci hızlandırılmalıdır. Tek taraflı eylemlerin durdurulması lazım. Hazar Denizi’ndeki tüm işbirliği alanlarını yönetebilecek ve denetleyebilecek bir sekretarya veya organizasyonun oluşturulması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

    “İsrail’in uluslararası mahkemede yargılanması gerekiyor”

    İsrail’in Gazze’de işlediği savaş suçları nedeniyle uluslararası mahkemelerde yargılanması gerektiğini belirten Abdullahiyan, Hazar Denizi’ne sınırını olan ülkelerin İsrail aleyhinde alacağı kararların önemli olduğunu söyledi. Abdullahiyan, “İsrail’e yakıt sağlama ve ürün gönderme gibi ticari faaliyetler sonlandırılmalı. İsrail ürünleri boykot edilmeli. Filistin halkı ile dayanışma için en azından bu adımlar atılabilir” dedi.

    “Gazze’de yaşananlar trajedi ve insani felakete dönüştü”

    Hamas’ı Filistin halkının kurtuluş hareketi olarak gördüklerini belirten Abdullahiyan, Filistin direnişini ve başkenti Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını desteklediklerini söyledi. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının bölge için tehdit oluşturduğunu kaydeden Abdullahiyan, “Güvenlik, ülkeleri birbirine bağlayan önemli bir unsur. Dünyanın başka bir noktasında yaşanan olumsuz gelişmeler diğer ülkeleri de etkiliyor. Gazze’de yaşananlara bu pencereden de yaklaşabiliriz. Siyonist İsrail rejiminin Gazze’ye yönelik ikinci saldırıları acımasız bir şekilde devam ediyor. Gazze’de yaşananlar bir ‘kriz’ olmaktan çıkarak büyük bir ‘trajedi’ ve ‘insani felakete’ dönüştü. Tüm dünya Gazze’deki ateşkesin kalıcı olmasını beklerken, Siyonist rejim içeride ve dışarıdaki baskılara rağmen ateşkesi ihlal ederek savaş suçu işlemeye devam ediyor” ifadelerini kullandı.

    “Çocuklara karşı işlenen suçlarda İsrail ilk sırada yer alıyor”

    İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında 16 binin üzerinde sivilin hayatını kaybettiğini belirten Abdullahiyan, “Çocuklara karşı işlenen suçlarda İsrail ilk sırada yer alıyor. Ne bölgede ne de dünyanın başka yerlerinde hiçbir terör örgütünün tarihinde bu kadar çocuk cinayeti kaydedilmedi. İsrail’in savaş suçlarının ispatı için bu kadar sivil insanın ölümü yeterli değil mi? Uluslararası toplum hala bu katliam ve soykırımı izlemeye devam mı edecek?” şeklinde konuştu.

    Nurtleu: “Ortak görevimiz çevresel güvenliği sağlamaktır”

    Kazakistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Murat Nurtleu ise, Devlet başkanlarının Hazar’da askeri faaliyetler alanında güven artırıcı önlemler anlaşmasına ilişkin talimatın yerine getirilmesinin geciktiğini belirterek “Kazakistan, taraflarca üzerinde mutabık kalınan niceliksel ve niteliksel sınırlarla denizde silah kontrol mekanizmasının oluşturulması gerekliliğinden hareket ediyor. Gelecekte silahlanma yarışını engellemek amacıyla anlaşma taslağında somut ve açık güven artırıcı önlemlerin belirtilmesini öneriyoruz. Kazakistan, bu bağlamda gelecek yılın başında taslak anlaşmaya ilişkin üçüncü tur görüşmeleri düzenlemeye hazır” dedi.
    Nurtleu, Hazar Denizi’nin hukuki statüsüyle ilgili Aktau Anlaşmanın yürürlüğe girmesinin önemli hedeflerden olduğuna dikkati çekerek, “Bildiğiniz üzere Aktau Anlaşmasının onaylanmasının bir şartı doğrudan temel çizgilerin belirlenmesine yönelik metodoloji üzerinde 5 tarafın mutabık kalmasıdır. Bu aşamada yüksek düzey çalışma grubunun çabalarını, tüm tarafların çıkarlarını dikkate alarak bu belge üzerinde anlaşmaya varmaya yoğunlaştırması gerektiğine inanıyoruz. Tarafları yapıcı olmaya ve dengeli bir çözüm bulmaya çağırıyoruz” ifadesini kullandı.
    Bakan Nurtleu, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev’in girişimiyle bu yılın sonuna kadar Kazakistan’da Hazar Denizinin araştırılması için bilimsel-araştırma enstitüsünün kurulacağını aktardı. Kazakistan’ın, Azerbaycan’ın Hazar’ın sığlaşmasına ilişkin 5 kıyı ülkenin katılımıyla çalışma grubu oluşturma girişimini desteklediğini söyleyen Nurtleu, “Hazar Denizi, benzersiz bir ekosistem nesnesidir ve durumu kıyı ülkelerin doğası ve hayatını doğrudan etkiliyor. Bu nedenle ortak görevimiz çevresel güvenliği sağlamaktır. Bu sorun istisnasız tüm bölge ülkelerini ilgilendiriyor ve eşgüdümlü, zamanında ve etkili eylemler gerektiriyor” dedi.

    Meredov: “Son 25 yılda deniz seviyesinin 2 metre geriledi”

    Türkmenistan Dışişleri Bakanı Raşid Meredov da Azerbaycan’ın Hazar’la ilgili beş taraflı uzman grubunun oluşturulması girişimini desteklediklerini ifade ederek, “Çalışmalarına bilimsel güçleri dahil etmenin, konferanslar, yuvarlak masalar ve benzer etkinlikle formatında tartışma platformları oluşturulmasının uygun olacağını düşünüyoruz. Özellikle bu sürece Hazar havzasında su kaynakları yönetim konularıyla ilgilenen araştırmacı ve uzmanların dahil edilmesi önemlidir” değerlendirmesini yaptı. Meredov, Hazar Denizi seviyesindeki düşüşün yakından incelenmesi ve dikkat edilmesi gereken acil konulardan olduğunun altını çizerek, son 25 yılda deniz seviyesinin 2 metre gerilediğini aktardı.

  • Filistin’de can kaybı 15bin899’a yükseldi

    Filistin’de can kaybı 15bin899’a yükseldi

    Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, Filistin’deki son duruma ilişkin son verileri paylaştı. İsrail’in saldırılarına devam ettiğini kaydeden el-Kudra, 7 Ekim’den bu yana gerçekleştirilen İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısının 15 bin 899’a yaralı sayısının ise 42 bine yükseldiğini açıkladı. Hayatını kaybedenlerin yüzde 70’inin çocuk ve kadın olduğunu sözlerine ekleyen el-Kudra, İsrail saldırılarında Gazze’deki ve Gazze Şeridi’nin kuzeyinde hedef alınan hastanelerin hizmet dışı kaldığını sözlerine ekledi. İsrail’in sağlık çalışanlarına yönelik kasti saldırılar gerçekleştirdiğini dile getiren Sözcü el-Kudra, İsrail’in saldırılarında 283 sağlık personelinin hayatını kaybettiğini 56 ambulansın da kullanılamaz hale geldiğini bildirdi.

    56 sağlık tesisi yerle bir edildi

    İsrail güçlerinin 56 sağlık tesisini yerle bir ettiğini kaydeden Eşref el-Kudra,20 hastanenin ve 46 sağlık ocağının tahliye edildiğini dile getirdi. El-Kudra, Gazze Şeridi’nde 35 sağlık personelinin İsrail güçleri tarafından gözaltına alındığını kaydederek, İsrail güçlerinin acımasız saldırılarının devam etmesi durumunda sağlık sisteminin tamamen çökeceği anlamına geldiğini dile getirdi.
    Barınak merkezlerinde hamile, çocuk, kronik hasta ve yaralıların da bulunduğu 1.5 milyondan fazla insanın bulunduğunu kaydeden el-Kudra, “Özgür dünya ülkelerini Gazze Şeridi’ne yönelik saldırganlığı ve soykırımı durdurmak üzere derhal harekete geçmeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.