Etiket: Filistin

  • Öğrencilerden Filistinli çocuklara bağış

    Öğrencilerden Filistinli çocuklara bağış

    Manyas İstiklal İlkokulu 2/C sınıfı öğrencileri İsrail işgali altında bulunan Filistinli kardeşleri için yardım kampanyası düzenledi. Öğrenciler, öğretmenleri Gönül Soylu‘ya İsrail’in çocuklara yönelik acımasız saldırılarını televizyon ekranlarından izlediklerini, kardeşleri için yardım etmek istediklerini söyledi.

    Öğretmen Soylu da okul müdürüne durumu açıkladığını ve Kaymakamlıktan alınan izin ile bir yardım kampanyası başlattıklarını belirterek, önce kalem yaptırdıklarını ve bunları kurumlara, velilere, ilçe halkına, esnaflara sattıklarını ve toplamda 92 bin 723 TL para kazandıklarını bu parayı da Filistinli çocuklara ulaştırılmak üzere AFAD hesabına gönderdiklerini açıkladı. Öğrencilerin bu anlamlı davranışı okul yönetimi ve ilçe halkından övgü aldı.

    Yardım kampanyasında 2/C sınıfının 22 öğrencisinin tümünün görev aldığı velilerden oluşan bir komisyon ile de toplanan yardımın Filistinli çocuklara gönderildiği belirtildi.

  • Filistin’e destek için “Hayır Çarşısı”

    Filistin’e destek için “Hayır Çarşısı”

    Erdemli İlçe Müftülüğü tarafından geliri Filistin’e bağışlanmak üzere “Hayır Çarşısı” kuruldu. Erdemli Belediye parkında kurulan çarşının açılışına vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Hayırseverler tarafından geliri zulüm altındaki Filistinlilere ulaştırılmak üzere odun sacında pişirilen yöresel bazlama ve börekler hazırlandı. Çiğ köfteden dönere, meyveden sebzeye kadar kurulan tüm yiyecek stantlarında vatandaşlar hayırda yarıştı. Türkiye Diyanet Vakfı Erdemli Şubesi ve ilçe müftülüğü personellerince toplanan 300 bin TL de Filistin’e gönderilmek üzere ilgili personele İlçe Müftüsü Hasan Küçük tarafından teslim edildi. Yine Filistin yararına açık arttırma usulüyle bir tablo 60 bin liraya hayırsever tarafından satın alındı.
    Hayır çarşısına gelen vatandaşlar, yaptıkları alışverişlerin gelirinin Filistin’deki mazlumlara ulaşacağını belirterek, bu bilinçle alışveriş yaptıklarını söyledi.

    Erdemli Müftüsü Hasan Küçük ise, “Her daim mazlumun, mağdurun yanında olma karakterini barındıran aziz milletimiz, Türk milletinin bir ferdi olarak burada bugün hep beraber Gazze’ye bir ses olalım, bir nefes olalım, karınca kaderince destek olalım diye bir hayır çarşısı düzenliyoruz. Cenab-ı Hak bereketini arttırsın. Bir an önce orada bir zamanlar ecdadımızın, Osmanlı’nın eliyle selamet yurdu olan, barış yurdu olan o topraklarda tekrardan bu aziz milletimizin eliyle oraları tekrardan barış yurdu haline getirmeyi Rabbim nasip eylesin” dedi.

    Hayır çarşısının 3 gün süreyle açık kalacağı, tüm gelirin de Filistin’e destek olarak gönderileceği ifade edildi.

  • Özgür Özel: Filistin’e gideceğiz

    Özgür Özel: Filistin’e gideceğiz

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel partisinin grup toplantısında konuşuyor.

    Özel’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

    “İsrail Filistin’e karşı soykırıma girişti. Öldürülen çocukların sayısı 4 bin 600’e ulaştı. Elektrikleri kesilen bir hastanede küvezdeki çocuklar hayatını kaybetti. Dünyanın güçlüleri sessizliğe büründü, aynı 1995’te (Srebrenitsa katliamı) olduğu gibi. Bugün yapılması gereken Filistin’e sahip çıkmak. İlk fırsatta insani yardımların ulaşmasını sağlamak, soruna dikkat çekmek için Filistin’e gideceğiz, bunun için girişimlerde bulunuyoruz.”

  • Can kaybı 13 bin 300’ü aştı

    Can kaybı 13 bin 300’ü aştı

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 45 gündür aralıksız devam ederken, can kaybı her geçen gün artıyor. Gazze Şeridi’ndeki Hükümet Sözcüsü İsmail Al-Thawabta, saldırılarda Gazze Şeridi’nde hayatını kaybedenlerin sayısının 13 bin 300’ü aştığını, bunların 5 bin 600’ünden fazlasının çocuk olduğunu açıkladı.
    Gazze Şeridi’nde verileri toplayan sağlık sisteminin çökmesi nedeniyle Filistin Sağlık Bakanlığı, hayatlarını kaybedenlere dair resmi sayıları düzenli olarak güncelleyemiyor.

  • İsrail’in Gazze saldırılarında 44. gün

    İsrail’in Gazze saldırılarında 44. gün

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 44 gündür sürüyor. Sivillerin bulunduğu bölgelere saldırı ve baskınlar düzenleyen İsrail ordusu, ayrım gözetmeksizin hastaneler, sivil yerleşim yerleri, ibadethaneler ve ambulans konvoylarını vuruyor. İşgalci İsrail güçleri, Gazze Şeridi’nin merkezindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’na hava saldırısı düzenledi. Gece saatlerinde düzenlenen saldırıda hedef alınan evdeki 13 Filistinli hayatını kaybetti. Ayrıca, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus şehrinde düzenlenen baskında bir anne ve kızı İsrail askerleri tarafından katledildi.

    Batı Şeria’da 2 Filistinli öldürüldü

    İsrail güçleri, işgal altındaki Batı Şeria bölgesinde bulunan Cenin ve Dheisha mülteci kamplarına da baskınlar düzenledi. Gece saatlerinde Cenin Mülteci Kampı’na düzenlenen baskında 46 yaşındaki engelli bir kişi ile Dheisha Mülteci Kampı’nda 20 yaşındaki Omar Laham isimli genç vurularak öldürüldü.
    İsrail’in saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana Batı Şeria’da öldürülen Filistinli sayısı 48’i çocuk 200’e yükseldi.

    Gazze Şeridi’ne 123 bin litre yakıt girdi

    Öte yandan, hastanelerdeki yakıt sıkıntısı da insani krizi kritik boyuta çıkarıyor. ABD’nin talebi üzerine Gazze Şeridi’ne her gün 2 tanker yakıt girmesine izin verilmesinin ardından Mısır’dan Gazze Şeridi’ne 123 bin litre yakıt sevk edildi.

    İsrail, bir kez daha ambulans konvoyunu vurdu: 1 ölü

    Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) tarafından yapılan açıklamada, Gazze Şeridi’nde sağlık ekiplerini taşıyan ambulans konvoylarına Şifa Hastanesi yakınlarında İsrail güçlerinin kasıtlı olarak saldırı düzenlediği açıklandı. Saldırıda konvoydaki MSF çalışanlarının aile üyelerinden 1 kişi hayatını kaybederken, 1 kişi de yaralandı. Konvoydaki 5 ambulansın, 137 sağlık görevlisini ve ailelerini taşıdığı belirtildi. MSF tarafından yapılan açıklamada, “İsrail güçleri, paylaşılan bilgilere rağmen Gazze Vadisi’ndeki son kontrol noktasında saatlerce konvoya geçiş izni vermedi ve personel tarafından ilerleyen dakikalarda silah seslerinin duyulduğu bilgisi alındı. Konvoy, MSF merkezine geri dönüş yolunda saldırıya uğradı ve 2 ambulansa kasten çarpıldı” ifadelerine yer verildi.


    İsrail hapishanelerinde 1 Filistinli hayatını kaybetti

    İsrail’in güneyindeki Negev Çölü’nde bulunan hapishanede 2005 yılından bu yana esir tutulan Filistinli Thaer Samih Abu Assab hayatını kaybetti. İsrail tarafından 25 yıl hapis cezası verilen Assab’ın ölümüyle 7 Ekim’den bu yana İsrail hapishanelerinde yaşamını yitiren Filistinli sayısı da 6’ya yükseldi.

  • Washington’da”Özgür Filistin” gösterileri

    Washington’da”Özgür Filistin” gösterileri

    İsrail’in Gazze’ye yönelik acımasız saldırıları devam ederken, dünyanın pek çok noktasında “Özgür Filistin” gösterileri gerçekleştiriliyor. Berlin, Paris, Kanada, Polonya’nın yanı sıra ABD’nin başkenti Washington DC’de yaşayanlar da sokaklara döküldü. Washington DC’de yaşayanlar dün Washington Anıtı çevresinde bir araya geldi. İsrail karşıtı protestoda göstericiler, “Filistinli çocukların hayalleri çalındı”, “Gazze’de soykırımı durdurun”, “Hastaları öldürmeye son verin” yazılı pankartlar taşıdı.

    Gösteride, Filistin’de hayatını kaybedenler için sembolik kana bulanmış ve kefenlenmiş cansız bedenler de kullanıldı. Temsili cansız bedenlerin üzerlerine “İsrail tarafından öldürüldü” yazılı notlar konuldu.

  • İsrail, BM’ye ait Fakhoora Okulu’nu vurdu: 50 ölü

    İsrail, BM’ye ait Fakhoora Okulu’nu vurdu: 50 ölü

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını 43. gündür ayrım gözetmeksizin sürdürüyor. İsrail ordusu, çok sayıda Filistinli sivilin sığındığı Cibaliye Mülteci Kampı’nda bulunan BM Filistinli Mültecilere Yardım Ajansına (UNRWA) ait Fakhoora Okulu’nu hedef aldı. Filistin Sağlık Bakanlığından bir yetkili saldırıda en az 50 kişinin hayatını kaybettiğini aktardı.
    Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada ise Fakhoora Okulu saldırısının, savaşın Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Filistin varlığını sona erdirmeyi amaçladığını kanıtlar nitelikte olduğu ifade edildi.

    Kamptaki başka bir binaya daha saldırı

    Filistin Sağlık Bakanlığı yetkilisi ayrıca aynı kamptaki başka bir binaya gerçekleştirilen saldırıda aynı aileden 19’u çocuk 32 kişinin yaşamını yitirdiğini aktardı.

  • Isparta’da Filistin’e destek yürüyüşü

    Isparta’da Filistin’e destek yürüyüşü

    Isparta Belediyesi tarafından Filistin’e destek yürüyüşü düzenlendi. Belediye önünde bir araya gelen yüzlerce vatandaş, Mimar Sinan Caddesi Üzerinden 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı istikametine yürüdü.

    Filistin ve Türk bayrakları ile yürüyen kalabalık “Filistin’ destek”, “Katil İsrail” “Soykırıma hayır” yazılı dövizler taşıdı. 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı’nda mehteran takımının gösterisinin ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti gerçekleştirilerek dualar edildi. Yağan yağmura aldırış etmeden meydanı terk etmeyen yüzlerce vatandaş tekbirler getirerek, sloganlar attı.

    Filistin’e destek yürüyüşüne AK Parti milletvekilleri Mehmet Uğur Gökgöz ve Osman Zabun, Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, siyasi parti temsilcileri, oda başkanları, dernekler, sivil toplum örgütleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

  • Erdoğan: “Bizim İsrail’e borcumuz yok!

    Erdoğan: “Bizim İsrail’e borcumuz yok!

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya’da temaslarını sürdürüyor. Erdoğan, Berlin temasları kapsamında Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile Başbakanlık binasında basın toplantısı gerçekleştirdi. Almanya Başbakanı Scholz’un daveti üzerine gerçekleştirdiği ziyarete büyük önem verdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Scholz ile Türkiye ve Almanya arasındaki ilişkileri tüm yönleriyle ele alacaklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmenin, ticari, siyasi, askeri ilişkiler boyutunun, özellikle de Rusya-Ukrayna arasındaki gelişmeler ve son olarak İsrail-Filistin arasındaki gelişmeler boyutunun olacağını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada da açık ve net konuşacağım. Çünkü 7 Ekim tarihi bir başlangıç olarak anlatılıyor. 7 Ekim’den sonraki süreç hiç konuşulmuyor. Şu an itibarıyla malum 13 bin Filistinli çocuk, kadın, yaşlı ne yazık ki öldürülmüştür. Bunun yanında artık neredeyse Gazze diye bir yer kalmadı, her taraf yerle yeksan oldu. Şu anda yatıyorlar, kalkıyorlar, Hamas, Hamas, Hamas. Hamas’ın silah varlığı ve gücü ile acaba İsrail’in silah varlığı, gücü mukayese edilebilir mi? Şu anda İsrail’in nükleer silahı var mı? Var ama bunu İsrail’e sorarsanız ‘var’ demez. Çünkü onlar yalanı çok iyi kullanırlar. Bütün bunlarla beraber şu anda şu kadar mali destek verildiğinden bahsediliyor. Peki, Hamas’a böyle bir mali destek veriliyor mu? Böyle bir şey söz konusu mu? Hayır, böyle bir şey de yok. Filistin’in kendisine verilmesi gereken destekler de verilmiyor” dedi.

    “Bir borçluluk psikolojisi içerisinde İsrail-Filistin savaşını değerlendirmemek gerekir”

    Bütün bunların yanında hastanelerin vurulmasının, çocukların öldürülmesinin Tevrat’ta olmadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tevrat’ta bunların hiçbirisi yoktur. Yapamazsın. İnsan hakları beyannamesinde yapamazsın. Ama burada görüldüğü gibi bu çocuklar nasıl vuruluyor? Hastanelerde bunlar nasıl öldürülüyor? Bunlar karşısında biz elimiz, kolumuz bağlı mı duracağız? Buna karşı hiç sesimizi çıkarmayacak mıyız? Eğer burada elimiz, kolumuz, dilimiz bağlı kalırsak bunun tarihe hesabını veremeyiz. Onun için bir borçluluk psikolojisi içerisinde İsrail-Filistin savaşını değerlendirmemek gerekir. Bakın ben rahat konuşuyorum. Çünkü bizim İsrail’e borcumuz yok. Borçlu olsak bu kadar rahat konuşamayız. Ama borçlu olanlar, rahat konuşamıyorlar. Biz Holokost cenderesinden geçmedik. Öyle bir durumumuz da yok. Çünkü insana saygımız bizim çok çok farklıdır. Başbakanlığım döneminde ben ilk defa antisemitizm noktasında tavır koymuş bir liderim. Dünyada hiçbir başbakan bu tavrı koymamıştır. Ama ben koydum. Ta o zamanda. Bundan dolayı da kimseye borcumuz yok” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu seyahatte bütün bu konuları konuşacaklarını ancak konuşmaları gereken önemli bir meselenin, sorunun nasıl çözüleceği olduğunu dile getirdi.

    “Katbekat fazlasıyla İsrail’in elinde rehine var”

    İnsani ateşkese Türkiye’nin, Almanya’nın ne kadar katkıda bulunabileceğinin ve bu adımların nasıl atılacağının önemli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buna var mıyız, yok muyuz? Bir hafta sonra Sayın Steinmeier, İsrail’e gidiyor. Kendisinden ricada bulundum. Dedim, siz bir taraftan tutun, bize düşen görev neyse biz de diğer taraftan tutalım. Önemli olan bu insani ateşkesi birlikte sağlayalım. Bu adımı eğer atar, böyle bir insani ateşkesi birlikte Almanya-Türkiye, diğerleri, sağlayabilirsek, bu ateş çemberinden bölgeyi kurtarma imkanı yakalarız. Rehinelerin takası deniliyor. Eyvallah, biz buna da varız. Fakat rehine dediğiniz zaman, rehine sayısı itibarıyla İsrail’deki rehinelerin sayısı nedir? Öbür tarafta, Hamas’ın veya Filistin’in elindeki rehinelerin sayısı nedir? Buna da baktığımız zaman katbekat fazlasıyla İsrail’in elinde rehine var. Yılların rehineleri, tutsakları İsrail’in elinde. Bunu da görmemiz lazım. Bunu görmezsek bu da haksızlık olur. Biz bütün bunlara varız” şeklinde konuştu.

    “4 veya 5 ülkeye Rusya böyle bir koridordan yine tahıl göndermeyi planladı ve adımını da atacak”

    Türkiye’nin Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması’ndaki çalışmalarında Avrupa-Afrika gibi bir ayrım yapmadıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karadeniz Tahıl Koridoru’ndan gelenin yüzde 40’ı Avrupa’ya gitti, yüzde 14’ü Afrika’ya gitti, yüzde 14’ü bize geldi. Diğerleri, diğer bölgelere gitti. Şu anda bile Afrika’dan talepler var ve Rusya ciddi miktarda bir tahılı, buğdayı göndermeye karar verdi ama sıkıntıları var. Nedir o sıkıntı? Şimdi gönderilen yer, aklımda kaldığı kadarıyla Zimbabve, oraya tahıl gidiyor ama bunun değirmen safhası orada yok. Bu akşam Dışişleri Bakanıma onu söyledim, ‘onları biz hallederiz’ dedim. Türkiye olarak, Toprak Mahsulleri Ofisi olarak değirmenlerde öğütür, un olarak oralara göndeririz. Atmamız gereken adımlar var, yapmamız gerekenler var. Biz bunları yaparız. Şu anda 4 veya 5 ülkeye Rusya böyle bir koridordan yine tahıl göndermeyi planladı ve adımını da atacak. Biz de bunun ikinci safhası olan bunların una dönüştürülmesinde bu adımı atarız. Zaten daha önce de Rusya-Türkiye-Katar olarak üçlü bir adım atmıştık ve bu çalışmayı yaparız. Tabii bütün bu adımın atılması için özellikle Almanya-Türkiye arasında böyle bir adımın atılmasının yanında NATO müttefikimiz Almanya ile kararlı adımlar atmanın görüşmelerini de aramızda yapmamız lazım” dedi.

    Terörle mücadelede daha yakın iş birliği

    “Savunma sanayii iş birliğimizin engelsiz şekilde yürütülmesi, müşterek menfaatimizeydi” ifadesini kullanan Erdoğan, Türkiye ve Almanya’nın terörle mücadelede daha yakın iş birliği içinde olması gerektiğini söyledi. İki ülke arasında beşeri köprü vazifesi gören ve nüfusu 3,5 milyona ulaşan Almanya’daki Türk toplumunun huzur içinde yaşamasının en büyük temennileri olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk toplumunun dini ihtiyaçlarını karşılamak üzere burada görev yapan din adamlarımızın yetiştirilmesi amacıyla ortak bir çalışma yürütüyoruz. Almanya ile iş birliği alanlarımızdan diğeri malum göç konusudur. Ortak çalışma grubumuz çalışmalarına devam ediyor” diye konuştu.

    “52 senedir Türkiye, Avrupa Birliği kapısında bekletilmektedir”

    Görüşmelerin ana gündemlerinden birini de Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinin oluşturduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biliyorsunuz bu sürecin yeniden ivme kazanmasını samimiyetle arzu ettiğimizi daha önce de açıklamıştım. Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, vize serbestisi gibi konularda uzun süreden beri haklı beklentilere sahibiz. Avrupa Birliği’nin lokomotif ülkelerinden olan Almanya’nın bu bağlamda vereceği katkıları önemsiyoruz. Kolay değil 52 senedir Türkiye, Avrupa Birliği kapısında bekletilmektedir. Vize serbestisi sağlanıncaya kadar vatandaşlarımızın vize işlem süreçlerinin kolaylaştırılması ve hızlandırılmasını bugün ele alacağız” ifadelerini kullandı.

    “Hepimizin önceliği ateşkesin sağlanması”

    Almanya Başbakanı Scholz ile görüşmelerinde Gazze’de yaşananları çok daha farklı bir şekilde ele alacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye olarak olayların başından beri sivilleri hedef alan saldırıları hiçbir şekilde tasvip etmediğimizi ifade ettik ve bunu hep dile getirdik. Hepimizin önceliği ateşkesin sağlanması ve insani yardımların engelsiz olarak akışının sağlanması. Şu ana kadar 10 uçak dolusu insani yardımı Mısır’a gönderdik ve en son yine gemiyle 666 ton gıda, sahra hastanesi vesaire gibi gönderdiklerimiz oldu ama bütün dert; akan kanın durmasında. En son 27 kanserli hasta ve yanlarında refakatçilerini El Ariş’ten Türkiye’ye aldık. Dün de kendilerini hastanede ziyaret ettim ve durumlarını gördük” şeklinde konuştu.

    “Amacımız, İsrailli ve Filistinlilerin barış içinde yaşadığı bir iklimin tesisidir”

    Erdoğan, “Tabii temennimiz daha fazla hastayı da yaralı veya kanserlileri de ülkemize almak, tedavilerini yapmak. Fakat yaşananlar 1967 sınırları temelinde iki devletli çözümün artık kaçınılmaz olduğunu bir kez daha bizlere göstermiştir. Türkiye olarak amacımız; İsrailli ve Filistinlilerin yan yana, barış içinde yaşadığı, huzurun ve güvenin hâkim olduğu bir iklimin tesisidir. Bunu başarmamız lazım. Orta Doğu’da adil ve kalıcı bir barışın temini için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini düşünüyorum” dedi.

    “Bizim için bu noktada bölgede Musevi, Hristiyan, Müslüman bu ayrımın olmaması gerekir”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Alman bir gazetecinin “İsrail’e yönelik Hamas tarafından gerçekleştirilen terör saldırılarının ardından açıklamalarınız sadece Almanya’da değil, NATO üyesi ülkeler arasında da rahatsızlık oluşturdu. İsrail’in varoluş hakkını kabul ediyor musunuz? İsrail’in ‘faşist bir devlet olduğunu’ söylediniz, hangi gerekçelendirmeniz var bunun için? İsrail ordusunun Hamas’a karşı saldırısına neden ‘soykırım’ diyorsunuz? Tüm NATO ittifakı tarafından terör örgütü olarak tanınan, yüzlerce insanı İsrail’de katleden bir örgütü nasıl bir ‘kurtuluş örgütü’ diye tanımlayabilirsiniz? Türk-Alman ilişkilerini, NATO içindeki iş birliğini tehlikeye atıyor musunuz? Türkiye, savunma sanayi için 40 Eurofighter talep ediyor. Almanya bunu kabul edecek mi?” sorusuna, şu cevabı verdi:

    “Öncelikle NATO’nun önde gelen ülkelerinden bir tanesi, ilk 5’in içerisinde yer alan bir ülkeyiz Türkiye olarak. Türkiye, NATO’da sıradan bir ülke değil. İlk 5’in içinde. Şu anda NATO’nun içinde düşüncesi, kanaati kimin ne olursa olsun, Rusya-Ukrayna arasında herkes kimin yanında yer alıyor? Ukrayna’nın yanında yer alıyor. Türkiye olarak biz, Ukrayna ile de görüşüyoruz, Rusya ile de görüşüyoruz. Aralarında herhangi bir ayrım yapmıyoruz. Ama 33 milyon ton tahıl koridorundan bütün o tahılı Avrupa’ya, Afrika’ya götüren biz olduk. Şu anda da yine diyorsunuz ki ‘yüzlerce’, bak ben sana yüzlerce demiyorum, binlerce Filistinliyi şu anda İsrail öldürdü mü, öldürdü. Hastaneleri yok etti mi, etti. İbadethaneleri, kiliseleri vuruyor mu, vuruyor. Ben bir Müslüman olarak bundan rahatsızım. Peki, sen bir Hristiyan olarak bu kiliselerin vurulmasından rahatsız olmuyor musun? Bunlara karşı niye bir tavır koymuyorsunuz? Bunlara karşı da bir tavır koyun. Bizim için bu noktada bölgede Musevi, Hristiyan, Müslüman bu ayrımın olmaması gerekir. Antisemitizme karşı da bir mücadele verildiyse, bu mücadeleyi dünyada ilk veren lider ben oldum. Ve şu anda da bakın Almanya ‘İsrail’e şu kadar maddi destek verdiğinden’ bahsediyor” diye konuştu.

    “İnsansız savaş uçakları noktasında da Türkiye önde gelen ülkelerden bir tanesi”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eurofighter savaş uçaklarına ilişkin ise, “Eurofighter konusunda Almanya verir veya vermez. Dünyada savaş uçaklarını üreten sadece Almanya mı? Birçok yerden bunların çalışmasını yaparız, temin ederiz. Şu anda insansız savaş uçakları noktasında da Türkiye önde gelen ülkelerden bir tanesi durumuna gelmiştir. Bir basın mensubu olarak, bizi bununla tehdit etmeyin. Bize öyle sorular sorun ki bu sorular vicdani olsun, insani olsun, cevaplarını da biz size o şekilde verelim” ifadelerini kullandı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, ortak basın toplantısının ardından Scholz ile baş başa görüştü. Görüşmenin ardından ise Erdoğan ve Scholz heyetler arası çalışma yemeğine katıldı.

  • İlk kirasını Filistinlilere bağışladı

    İlk kirasını Filistinlilere bağışladı

    İsrail’in saldırılarına karşı yaşam mücadelesi veren mazlum Filistin halkına bir destek de Hatay’ın Reyhanlı ilçesinden geldi. İlçede yaşayan 71 yaşındaki Ayşe Durmaz, bir çok ev sahibinin aksine yaptığıyla takdir topladı. Durmaz, yıllarca kıt kanaat emek verip satın aldığı evinin ilk kirasını Filistin halkına bağışladı. Yardım derneği aracılığıyla kirasını bağışlayan kadın, gözü yaşlı bir şekilde ‘o çocukların ölümüne benim gözüm dayanmıyor ’dedi.

    “Ben parayı değil sadece hayrı çok seviyorum”

    İlk kirasının Filistin halkına faydalı olmasını temenni ettiğini belirten Durmaz, “Evimin ilk kirasını Filistin’e bağış ediyorum. Dilerim onlara fayda olur. O çocukların ölümüne benim gözüm dayanmıyor. Ben parayı değil sadece hayrı çok seviyorum” ifadelerini kullandı.