Etiket: Filistin

  • Cuma hutbesinde Filistin vurgusu!

    Cuma hutbesinde Filistin vurgusu!

    Cuma hutbesi konusu ve tam metni. Rahmet ve sekinet müjdesi: İnşirâh Suresi
    Allah Resûlü (s.a.s)’in peygamberliğinin ilk yıllarıydı. Müşriklerin, Mekke’de Müslümanlara uyguladığı baskı ve zulüm iyice artmış, müminler için hayat çekilmez bir hal almıştı. İşte böyle zor bir zamanda, Yüce Allah, bizler için nice müjde ve hikmeti içinde barındıran İnşirâh suresini indirdi. Peygamber Efendimiz (s.a.s), bu surenin nazil olmasıyla sevinç duydu, ferahladı ve Rabbimizin her zorluğun ardından mutlaka bir kolaylık, bir sekinet lütfedeceğini müjdeledi.
    Aziz Müminler!

    Bugün, başta Filistin olmak üzere yeryüzünde baskı ve zulme maruz kalan bütün kardeşlerimize İnşirâh suresinin gönülleri rahatlatan, müminlere umut aşılayan mesajlarıyla seslenmek istiyorum:
    “Biz senin gönlüne ferahlık vermedik mi? Belini büken yükünü kaldırmadık mı? Senin şanını yüceltmedik mi?”
    Bizler inanıyoruz ki her şeye kâdir olan Allah’tır. Rahmet ve merhametiyle bizleri kuşatan O’dur. Göğsümüzdeki darlığı giderecek de, gönlümüze inşirâh verecek de O’dur. Cenâb-ı Hak, üzerimizdeki ağır yükleri kaldıracak, her türlü zorluk ve sıkıntıdan bizleri mutlaka kurtaracaktır.
    İnşirâh suresinin hatırlattığı hakikatlerden biri de şudur: “Her zorluğun ardından bir kolaylık vardır. Muhakkak ki, her zorluğun ardından bir kolaylık vardır.”

    Evet, inanıyoruz ki her hüznün ardından bir sevinç, her sıkıntının ardından bir ferahlık mutlaka gelecektir. Zira Cenâb-ı Hak, peygamberleri ve inananları hiçbir zaman yalnız bırakmamıştır. Onları, zalimlerin ve düşmanların insafına asla terk etmemiştir. Hz. Nûh’u tufanın helakinden, Hz. İbrâhim’i Nemrut’un ateşinden, Hz. Mûsâ’yı Firavun’un zulmünden, Hz. Yûsuf’u zindanın karanlığından kurtarmıştır.
    Ve nihayet, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’i inkârcıların türlü eza ve cefasından felaha çıkarmış, ona nice fetih kapıları açmıştır.
    İnşirâh suresi bizlere şu hakikati de öğretmektedir: “Bir işi bitirince hemen başka bir işe koyul. Sadece Rabbine yönel.”
    Ayet-i kerimelerde de belirtildiği gibi bizlere tembellik ve vurdumduymazlık yakışmaz. Mümin, sorumsuz ve ihmalkâr olamaz, rehavete kapılamaz.

    Yeryüzünde iyilik hâkim oluncaya kadar, hak ve hakikati, adalet ve merhameti yaşamaya, yaşatmaya ve yaymaya gayret eder. Mümin, her işini Allah’ın rızasını gözeterek yapar. İmanından aldığı güçle zorluklar karşısında ümidini yitirmez. İstiklalini ve istikbalini muhafaza etmek için var gücüyle çalışıp çabalar.

    İnsanlık tarihinin şahit olduğu en büyük zulümlerden biri bugün Filistin’de, Gazze’de yaşanıyor. Bebek, çocuk, kadın, yaşlı demeden masum insanlar vahşice katlediliyor. Evler, camiler, okullar ve hatta hastaneler acımasızca bombalanıyor. Bütün dünyanın gözü önünde büyük bir insanlık suçu işleniyor. Binlerce masum insan aynı anda can verirken insaf ve vicdanını kaybetmiş dünya bu soykırımı sadece seyrediyor. Mazlumun ırkına, diline ve dinine bakılmaz. Tüm insanlığı zalimin karşısında mazlumun yanında olmaya davet ediyoruz.

    Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadis-i şerifinde şöyle buyuruyor: “Zulüm, zalim için kıyamet gününde zifiri karanlıktır.” Müslümanların bugün yaşadığı sıkıntılar elbet sona erecek, zalimler dünyada da ahirette de acı bir akıbete maruz kalacaktır. İnananlar, Allah’ın yardımıyla mutlaka galip gelecektir. İçinden geçtiğimiz zorlu süreçler, yeni dirilişlerin habercisidir. Yeter ki, Müslümanlar olarak bizler, birlik ve beraberlik içerisinde hareket edelim. Kardeşlik ve muhabbetimizi daim kılalım. Birbirimize karşı merhametli, düşmana karşı ferasetli ve kuvvetli olalım. Allah’ın rahmetinden ümidimizi kesmeyelim. Rabbimize, kardeşlerimize ve insanlığa karşı sorumluluklarımızı yerine getirelim. Getirelim ki Rabbimiz, zorluklarımızı kolaylaştırsın, meşakkatlerimizi rahmete dönüştürsün. Bizi insanlığa yeniden önder ve örnek kılsın.
    “Ey iman edenler! Siz Allah’ın dinine yardım ederseniz Allah da size yardım eder, düşman karşısında sizi güçlü ve dirençli kılar.”

  • Bursa’da sağlık çalışanları Filistin için tek yürek oldu

    Bursa’da sağlık çalışanları Filistin için tek yürek oldu

    İsrail’in Gazze’ye insanlık dışı saldırıları tüm hızıyla devam ederken, tepkiler de çığ gibi büyüyor. Sağlık-Sen üyeleri de 81 ilde İsrail’in zulmüne karşı basın açıklaması gerçekleştirdi. Bursa’da Dörtçelik Çocuk Hastanesi önünde toplanan Sağlık-Sen Bursa Şubesi, İsrail’in saldırılarını kınarken, Filistin’e destek çağrısı yaptı. Gerçekleştirilen basın açıklamasına Memur-Sen’e bağlı sendikaların başkanları ve yönetim kurulları ile çok sayıda sağlık çalışanı katıldı.

    “Kudüs’e, Gazze’ye, Filistin’e selam olsun”
    Sağlık-Sen Bursa Şubesi Başkanı Gökhan Yünkül yaptığı açıklamada, “İlk kıblemiz Mescid-i Aksa için, Kudüs için, bombardıman altındaki Gazze için buradayız. Vurulan, yıkılan hastanelerdeki bebekler için, şehit olan sağlık çalışanları için buradayız. Gözü yaşlı analar, bağrı yanık babalar için, süt kokulu bebekler için, vicdanların sesi olmak için buradayız. Sağlık-Sen teşkilatları olarak, Türkiye’nin 81 ilinden, hastanelerimizden sesleniyoruz. Kana doymayan, işgalci, katil, Siyonist İsrail’i lanetlemek, mazlum Filistin halkının haklı davasına destek vermek için buradayız. Kudüs’e selam olsun. Gazze’ye ve Filistin halkının haklı mücadelesine selam olsun” dedi.

    “Uluslararası toplum film gibi soykırımı izliyor”
    Terörist İsrail’in kana doymadığını ve Gazze’de savaş suçu işlediği hatırlatan Yünkül, “Gazze’de katil İsrail tarafından soykırım yapılmaktadır. Gazze’de bebekler, çocuklar, kadınlar, siviller katledilmekte. Hastaneler, okullar, camiler bombalanmakta. Sağlık-Sen olarak yaşanan bu vahşete kayıtsız kalmamız mümkün değildir. Bu soykırımı görmezden gelmemiz imkansızdır. Sivil ve masum insanlara yönelik saldırıları nefretle kınıyor, hayatlarını kaybeden Filistinli kardeşlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmetler diliyor, yaralılara şifalar temenni ediyoruz. Avrupa, Gazze’deki soykırımı film izler gibi izlemektedir. İki yüzlü batı uygarlığı, Gazze’de başını kuma gömmüştür. İki yüzlü batı bu vahşeti görmemektedir. İnsan Hakları Örgütleri üç maymunu oynamaktadır. Dünya Sağlık Örgütünden ses çıktığını duydunuz mu? İnsan hakları savunucularından haber var mı? Dünya, Hiroşima’ya atom bombası atanlardan, sivilleri katledenlerden, tepki vermesini bekliyor” diye konuştu.

    “Bu saldırılar insanlık adına utanç vericidir”
    Şu ana kadar Gazze’ye atılan bombaların 12 bin ton olduğunu vurgulayan Yünkül, “Yazıklar olsun bu vahşeti görmeyenlere. Yazıklar olsun hastanelerin bombalanmasına göz yumanlara. Yazıklar olsun riyakarlık yaparak İsrail’e arka çıkanlara. Gazze’de hastane yok, ilaç yok, doktor yok. Yoğun bakımdaki bebekler çaresiz. Ölüme mahkûm edilmiş durumda. İnsan sağlığına hizmet eden kurumlara, hastanelere saldırı yapılması insanlık dışıdır, insanlık suçudur. Savaşlar dahil her dönemde hastaneler, saldırılmayan, en korunaklı alanlar olarak kabul görmüştür. Ancak bugün, katil İsrail, hastaneleri gözünü kırpmadan vurmaktadır. Katil İsrail’in hastaneye yaptığı hava saldırısında bebekler, çocuklar, kadınlar, yaşlılar, sağlık çalışanları hayatını kaybetmiştir. Bu saldırı, insanlık adına utanç vericidir. İnsanı yaşatmak için çaba gösteren sağlık çalışanının canına kast etmek insanlığı öldürmektir, vicdanlara savaş açmaktır. İnsan sağlığına hizmet eden kurumların hangi şartlarda, hangi gerekçe ile olursa olsun saldırıya maruz kalması kabul edilemez” ifadelerini kullandı.

    “Sağlık çalışanlarımız yaraları sarmak için Gazze’de”
    Gazze’de hastanelerin hizmet dışı kaldığını belirten Yünkül, “Sağlık merkezleri, elektrik kesintisi ve yakıt tükenmesi nedeniyle hizmet veremiyor. Tıbbi destek ve ilaç yardımları engellendiği için ulaşamıyor, insanlığın ve merhametin önü kesilmiştir, yolu bağlanmıştır. Gazze’de çocuklar ilaç ve elektrik olmadığı için ölüyor. Yoğun bakımlarda bebekler can veriyor. Yaralılara bakım yapılamıyor. Gazze’nin bekleyecek durumu kalmadı. Gazze’de tıbbi cihazlar kullanılamıyor, çünkü enerji yok. Gazze’de ameliyatlar yapılamıyor, çünkü malzeme yok. Hasta ve masum insanların çaresizliğine kayıtsız kalamayan, mazlum coğrafyalara her zaman elini uzatan alicenap devletimiz bu vicdani görevi de üstlenmiştir. Yüce devletimiz, Sağlık Bakanlığımızın öncülüğünde, cesaret timsali hekimlerimiz ile birlikte acil olarak ihtiyaç duyulan ekipmanları, cihazları, malzemeleri Gazze sınırına ulaştırılmıştır. Sadece milletimize değil insanlığa umut olan sağlık çalışanlarımız şimdi de mazlum Filistin halkının yaralarını sarmak için Gazze’dedir. Duamız yaraların sarılması, zulmün son bulması ve sağlık çalışanlarımızın sağ salim dönmesi içindir” dedi.

    “Yaşasın insanlık, kahrolsun siyonizmin uşakları”
    İsrail makamları Uluslararası Ceza Mahkemesinde yargılanmasını belirten Yünkül , “Tüm devletler ve uluslararası kuruluşlar bir an önce Gazze’de insani ateşkesin tesisine yönelik girişimlere samimiyetle destek vermelidir. İsrail makamları, insanlığa karşı işlenen suçlara, savaş ve saldırı suçlarına bakan Uluslararası Ceza Mahkemesinde yargılanmalıdır. İsrail-Filistin arasındaki kördüğümün açılması için reçete bellidir. Başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırları dahilinde coğrafi bütünlüğü sağlanmış bağımsız ve egemen Filistin devletinin tanınması şarttır. Ey Siyonist İsrail, Ey işbirlikçi ABD, Bu firavunluğunuza rağmen Elbet bir Musa çıkar, saltanatınızı yıkar. Buradan hep birlikte haykırıyoruz Yaşasın çocuklar, Yaşasın insanlık, Kahrolsun emperyalizm, kahrolsun Siyonizm’in uşakları”

  • İskoçya ekibi Celtic taraftarlarından Filistin’e destek

    İskoçya ekibi Celtic taraftarlarından Filistin’e destek

    İskoç ekibi Celtic’in, UEFA Şampiyonlar Ligi UEFA Şampiyonlar Ligi E Grubu’nda evinde İspanyol ekibi Atletico Madrid ile 2-2 berabere kaldığı müsabakada İsrail’in saldırısı altındaki Filistin’e destek geldi.

    Celtic taraftarları, kulübün uyarılarına rağmen tribünlerde Filistin bayrakları açtı ve Filistin’in yanında olduklarını gösterdi.

    Taraftarların ayrıca bayrak koreografisi de damga vurdu. İskoç taraftarlar yaptıkları tezahüratlarla Filistin halkına desteklerini gösterdi.

  • Minikler Gazzeli kardeşlerini unutmadı

    Minikler Gazzeli kardeşlerini unutmadı

    Bilecik İl Müftülüğüne bağlı Kayıboyu 4-6 yaş Kur’an Kursu’nda eğitim gören minik öğrenciler, kumbaralarında biriktirdikleri harçlıkları ‘Özgür Filistin’in Yanındayız’ diyerek, Gazze’deki kardeşleri için bağışladı.

    Filistin’e göndermek üzere toplanan yardımları miniklerden teslim alan Bilecik İl Müftüsü Ali Erhun, “Sizlerin, kardeşlerinizi düşünerek böyle bir paylaşımda bulunmanız beni çok mutlu etti. İnşallah hayatınız boyunca sadece kendirinizi değil arkadaşınızı ve kardeşinizi düşünenlerden olursunuz. Sizler paylaşmayı bilirseniz o zaman çok daha güzel olacak hayat. Ben bu hassasiyetlerinizden ötürü sizleri tebrik ediyorum ve başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı.

    Minik öğrencileri makamında ağırlayan İl Müftüsü Ali Erhun, kumbaralarını teslim alarak kendilerine çeşitli ikramlarda bulundu.

  • “İnsani ateşkes” çağrısı veto edildi

    “İnsani ateşkes” çağrısı veto edildi

    ABD’nin New York kentinde BM Güvenlik Konseyi, İsrail ve Filistin gündemiyle toplandı. Rusya ve Çin, ABD tarafından hazırlanan Gazze Şeridi’nde “insani ateşkes” ve insani yardımların güvenli geçişi çağrısında bulunan karar tasarısını veto etti.
    Arnavutluk, Fransa, Ekvador, Gabon, Gana, Japonya, Malta, İsviçre, İngiltere ve ABD karar tasarısı lehte, Rusya, Çin ve Birleşil Arap Emirlikleri (BAE) aleyhte oy kullandı. Brezilya ve Mozambik ise çekimser kaldı.

    Rusya, ABD’nin karar tasarısını tepki gösterdi

    Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia yaptığı açıklamada, ABD’nin karar tasarısında ateşkes çağrısı yapmadığını ve Gazze Şeridi’nde sivillere yönelik saldırıları kınamadığı için sert bir şekilde eleştirdi. Nebenzya, “Bu son derece siyasallaştırılmış belgenin açıkça tek bir amacı var. Sivilleri kurtarmak değil, ABD’nin bölgedeki siyasi durumuna destek olmak” dedi.

    ABD, daha önce “insani ateşkes” çağrısında bulunan karar tasarısını veto etmişti

    BM Güvenlik Konseyi’ne Brezilya tarafından 18 Ekim’de sunulan karar tasarısı, ABD tarafından veto edilmişti. Karar tasarısında, Gazze Şeridi’nde “insani ateşkes”, İsrail’e Gazze’deki sivillerin ve BM personelinin güneye taşınması yönündeki emrini iptal etmesi tüm rehinelerin derhal ve koşulsuz serbest bırakılması çağrısında bulunulmuş, Hamas’ın saldırıları ve sivillere yönelik her türlü şiddet ve düşmanlık ile her türlü terör eylemi kınanmıştı.

  • “Müslüman ülkeler pasif kalmamalı”

    “Müslüman ülkeler pasif kalmamalı”

    İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, başkent Tahran’da düzenlenen bir etkinlikte konuştu. Hamaney, İsrail’in Gazze’ye yönelik devam eden saldırılarının sonuçsuz kalacağını ve Filistin direnişinin bu savaşta galip geleceğini belirterek, “Ayaklar altına düşmüş ve yaralanmış olan bu işgalci rejim, Filistin direnişinden aldığı darbenin intikamı için Gazze’de mazlum Filistin halkına saldırmakta. Şüphesiz dünyadaki tüm zalim güçler ile birlikte ABD’nin sınırsız desteğini alsalar da işledikleri cinayetler bir sonuç vermeyecek. Zafer kesinlikle Filistinlilerin olacak” ifadelerini kullandı.

    “İsrail’in saldırılarını ABD yönetimi koordine ediyor”

    Hamaney, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarından ABD yönetimini sorumlu tutarak, Batılı ülkelerin Hamas’ın operasyonu sonrası çökmekte olan İsrail devletini kurtarmaya çalıştıklarını söyledi. Hamaney, “ABD bu savaş suçlarının ortağıdır. İsrail’in saldırılarını ABD yönetimi koordine ediyor. ABD Başkanı (Joe Biden) ve İngiltere, Fransa ve Almanya gibi zalim devletlerin liderleri neden işgal topraklarını art arda ziyarete gittiler? Çünkü siyonist İsrail rejiminin çökmekte olduğunu gördüler ve bu rejimi kurtarmak için işgal topraklarına gidiyorlar” dedi.

    “Müslüman ülkeler bu savaş suçları karşısında pasif kalmamalı”

    İsrail’in Hamas’tan aldığı darbenin intikamı için savunmasız Filistinli sivillere saldırdığını belirten Hamaney, “İsrail, Hamas’tan ağır darbe yedi, yaralandı ve ayağa kalkamıyor. Güçleri Filistinli savaşçılara yetmediği için Filistinli kadınları, çocukları ve sivilleri hedef alıyorlar. Savaşçılar eyleme geçmek için hazırlar. Müslüman ülkeler de bu savaş suçları karşısında pasif kalmamalı. İslam ülkelerinin yöneticileri, siyasi sözcüleri, Batılı ülkelerin söylediklerini tekrarlayarak Filistinlileri terörist olarak adlandırmamalı. Kendi evini, toprağını işgale karşı savunanlar terörist mi oluyor? Terörist olan, o toprakları ve evleri işgal edenlerdir. ABD ve Batı dünyası kendi evlerini, topraklarını savunmaya çalışanları terörist olarak göstermeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.

    “Dünyanın geleceği siyonist İsrail’in değil, Filistinlilerindir”

    Bazı Avrupa ülkelerinde Filistin’e destek gösterilerinin yasaklanmasına rağmen insanların Filistin bayrakları ile sokaklara çıktığını belirten Hamaney, “Hiç kimse siyonist rejimin cinayetleri karşısında insanların öfkesi ve tepkisinin önünü alamaz. Dünyanın geleceği siyonist İsrail’in değil, Filistinlilerindir. Tüm yasaklara rağmen insanlar bu rejimin savaş suçlarını meydanlarda, sokaklarda haykırıyorlar” şeklinde konuştu.

  • “İki bağımsız ve egemen devletin kurulmalı”

    “İki bağımsız ve egemen devletin kurulmalı”

    Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’da yaşayan Müslüman, Hristiyan ve Yahudilerin dini liderleriyle Kremlin Sarayı’nda bir araya geldi. Görüşmede, Orta Doğu’daki durumu ele alan Putin, “Orta Doğu’da, dünyanın başka bölgelerinde yaşanan olaylardan bahsetmek istedim ama öncelikle Orta Doğu’da yaşananlar bizi ilgilendirdiği için bunu konuşacağım. Hristiyanlar, Müslümanlar, Yahudiler için kutsal bir öneme sahip olan kutsal topraklardaki trajik durumu hepimiz endişeyle, kalbimizde acıyla takip ediyoruz. Şimdiden Filistin – İsrail çatışması nedeniyle binlerce kişi öldü” dedi.

    Saldırılarda hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı dileyen Putin, “Başkalarının işlediği suçlardan dolayı masum insanların sorumlu tutulmaması gerektiği de bizim için açık. Terörle mücadele, yaşlıların, kadınların, çocukların, tümüyle ailelerin öldürüldüğü, yüz binlerce kişinin barınma, yiyecek, su, elektrik ve tıbbi bakımdan yoksun durumda kaldığı kolektif sorumluluk ilkesine göre yürütülemez. Bu tam bir insani felaket” ifadelerini kullandı.

    “Orta Doğu’da uzun vadeli, temel bir çözümün ve barışın anahtarı Filistin ve İsrail olmak üzere iki bağımsız ve egemen devletin kurulması”

    Rusya’nın, egemen bir Filistin devletinin kurulması için yıllardır aynı tutumu sergilediğini vurgulayan Putin, “Rusya’nın, Filistin – İsrail ihtilafına dair tutumu biliniyor ve bu defalarca ifade edildi. Bu duruşun, mevcut durumla bağlantılı hiçbir konjonktürel niteliği yok. Filistin ve İsrail olmak üzere iki bağımsız ve egemen devletin kurulmasını öngören BM Güvenlik Konseyi kararlarına dayanıyor. Bu, Orta Doğu’da uzun vadeli, temel bir çözümün ve barışın anahtarı. Bu, 1948’den itibaren önce Sovyetler Birliği’nin, ardından da Rusya’nın geleneksel tutumu. Bugün görevimiz, asıl görevimiz, akan kanı ve şiddeti durdurmak. Aksi takdirde krizin daha da büyümesi en ağır ve son derece tehlikeli, yıkıcı sonuçlara yol açar. Üstelik sadece Orta Doğu bölgesi için değil. Bu Orta Doğu sınırlarının çok ötesine yayılabilir. Bu, konuşmalarımda, sayısız telefon görüşmelerimde, Orta Doğu ve diğer ülkelerinin liderleriyle kişisel görüşmelerimde defalarca vurguladığım şey” dedi.

    “Böl ve yönet prensibiyle hareket ediyorlar”

    Orta Doğu’daki gerginlik başta olmak üzere dünyada yaşanan gerginliklerden Batılı ülkeleri sorumlu tutan Putin, “Şiiler Sünnilerle, Ortodoks Hristiyanlar da Katoliklerle karşı karşıya geliyor. Avrupa’da Müslümanların ibadethanelerine yönelik küfür ve vandalizme göz yumuluyor. Bana göre tüm eylemlerin amacı açıktır. Dünyadaki istikrarsızlığı artırmak, kültürleri, halkları, dünya dinlerini bölmek, medeniyetler çatışmasını kışkırtmak. Böl ve yönet prensibiyle hareket ediyorlar. Batı, çok kutuplu dünya düzeni oluşması arzusunu görüyor. Bağımsız, egemen ülkelerin gelişimini engellemek, dünya çoğunluğunu bölmek için İslamofobi, Yahudi düşmanlığı ve Rus düşmanlığı dahil aynı araçları kullanıyorlar. Şiddet ve nefret salgınının sadece Orta Doğu’ya değil diğer bölgelere de yayılması, eski sıcak noktaların kızışması elbette böyle bir politika izleyen veya sürdürmeye çalışan bu güçlerin yararınadır. Avrasya gibi yeni sıcak noktalar ortaya çıkıyor” dedi.

  • Kayseri’de Filistin için oturma eylemi

    Kayseri’de Filistin için oturma eylemi

    İsrail’in Filistin’de başlattığı saldırılar sonucunda yaşanan olayları protesto etmek için Kayseri Filistinle Dayanışma Platformu üyesi kadınlar tarafından Kayseri Cumhuriyet Meydanı’nda oturma eylemi başlatıldı.

    Oturma eylemi öncesinde İnönü Bulvarı Hatıroğlu Camii etrafında toplanan kadınlar, ellerinde pankart ve dövizlerle Cumhuriyet Meydanı’na gelerek basın açıklaması yaptı.

    Basın açıklaması sonrası oturma eylemi başlatan kadınlara erkekler tarafından da destek verildi.

  • MÜSİAD’dan Filistin’e destek

    MÜSİAD’dan Filistin’e destek

    Başkan Ünal, MÜSİAD olarak Filistin halkının yanında olduklarını ifade ederek, “ Bu saldırılar, insan haklarına, uluslararası hukuka ve insanlık değerlerine aykırıdır. Gazze’de yaşanan katliam, sadece Filistinlileri değil, tüm Müslümanları ve tüm vicdan sahibi insanları derinden yaralamaktadır.

    MÜSİAD olarak, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı kuşatmayı ve ablukayı kabul edilemez buluyoruz. Gazze’de yaşayan 2,2 milyon insanın temel ihtiyaçlarını karşılayamadığı, elektrik, su, yakıt ve yiyecek sıkıntısı çektiği bir ortamda, İsrail’in saldırıları insanlık için daha vahim sonuçlar doğuracaktır. Açıkça görülmektedir ki Gazze’de insani bir kriz yaşanmakta ve uluslararası toplumun bu duruma sessiz kalmaması gerekmektedir. MÜSİAD olarak, Filistin halkının meşru haklarını savunmaya devam edeceğimizi ve İsrail’in saldırılarına karşı ulusal ve uluslararası alanda gerekli olan tüm girişimlerde bulunacağımızı güçlü bir şekilde belirtiyoruz. Filistin davası, bizler için bir medeniyet davasıdır. Bu dava, tüm Müslümanların ve tüm insanlığın ortak sorumluluğu altındadır. Bu nedenle, Türkiye’deki ve uluslararası camiadaki tüm sivil toplum kuruluşlarını, iş dünyasını ve medya kuruluşlarını bu konuda duyarlı olmaya davet ediyor; mazlum Filistin halkının yanında durmaya çağırıyoruz. Bizler MÜSİAD olarak her daim mazlumların yanında durmuş bir aileyiz. Bu yıl başında ülkemizde yaşadığımız deprem felaketi başta olmak üzere, tüm dünyanın neresinde olursa olsun bir ihtiyaç hasıl olduğunda üyelerimizle birlikte seferber olduk. Şimdi ise Gazze’deki katliamlar sonrası oluşan ihtiyaçlar için hazırlığımızı yapıyoruz. Üyelerimiz ve iş birliği yaptığımız kuruluşlarla birlikte güçlü bir şekilde Filistinli kardeşlerimizin yanında olacağız. Bu süreçte MÜSİAD olarak 14.000’i aşan üyemizle, Gazze’ye olan yardımlarımızı Türk Kızılay, İHH ve Sadakataşı Derneği gibi insanî yardım amaçlı faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının aracılığı ile gerçekleştireceğiz. Filistin halkına acil şifalar diliyor, şehit olanlara Allah’tan rahmet, yakınlarına ve tüm Müslümanlara sabır temenni ediyoruz. Allah’ın yardımıyla, Filistin halkının zulümden kurtulacağına ve haklı davasında zafer kazanacağına inanıyoruz. Unutulamamalıdır ki Filistin’in yalnız bırakılması tüm insanlığın yalnız bırakılmasıdır” dedi.

  • Savaş, Filistinli öğrencilerle bir araya geldi

    Savaş, Filistinli öğrencilerle bir araya geldi

    Görüşmede, Prof. Dr. Savaş, Filistinli öğrencilerle bir süre sohbet ederek, aileleriyle olan iletişimleri ve ihtiyaçları ile ilgili bilgi aldı.

    Rektör Savaş: ‘‘Saldırılar kabul edilemez.’’

    Rektör Savaş; başta Birleşmiş Milletler olmak üzere irade ve sorumluluk sahibi tüm uluslararası kuruluşları saldırıların durdurulması ve kalıcı barışın sağlanması için göreve davet ettiklerini yineleyerek, İsrail’in saldırılarının kabul edilemez olduğunun altını çizdi.

    Rektör Savaş: ‘‘Öğrencilerimizin ve Filistin halkının yanındayız.’’

    Rektör Prof. Dr. Savaş, Uşak Üniversitesi olarak öğrencilerin ve Filistin Halkının yanında olduklarını dile getirerek, ‘‘Filistinli sivillerin ölmesine ve yaralanmasına neden olan saldırıları şiddetle kınıyoruz. Söz konusu saldırılar sonucunda hayatını kaybeden tüm Filistinli kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Bizler, akademik camianın mensupları olarak üzerimize düşen sorumlulukları ve desteğimizi her zaman yerine getireceğiz. Uşak Üniversitesi tüm birimleriyle sizlerin yanındadır’’ ifadelerini kullandı.

    Görüşmede Filistinli öğrenciler, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları ile hastanenin bombalanmasına ilişkin duygu ve düşüncelerini paylaştılar. Rektör Savaş’a ve tüm Uşak Üniversitesi personeline desteklerinden dolayı teşekkür eden öğrenciler, saldırıların bir an önce durdurulması çağrısında bulundular.